Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16 EKİM 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Kutlu, kılık kıyafet yönetmeliğine uyulacağını söyledi
Tüıiıaıta ödün yokEBRUTOKTAR
ERKANT UYSAL
KONTA - Ünıversıtelerın açılışıyla
başlavan türban gösterileri konusunda Kı-
lık Kıyafet Yönetmeliği'nden ödün venl-
memesi yönünde kararalındı. Üniversite-
' lerarası Kurul Başkanı Selçuk Üniversi-
tesı Rektörü Prof. Dr. Abdurrahman Kut-
lu. türban göstenlerinin masum olmaktan
çıktığını ve devlete başkaldınya dönüştü-
ğünü vurgulayarak. öğrencılenn kullanıl-
masma izın vermeyeceklennı söyledi.
Yüksek Öğretım Kurulu Başkanı Prof. Dr.
Kemal Gürüz. yüksek yargı organlannın
kararlannın herkesı bağladığını ve bunun
gereklerının yerıne getınlmeye devam
edileceğıni belirttı.
72 üniversite rektörü dün Selçuk Üni-
versitesı Rektörlük Senato Salonu'ndabir
araya geldi. Istanbul'da başlavan türban
göstenlerinin diğer üniversitelere de sıç-
ratılmak istenmesi üzerine konuyu masa-
ya yatıran rektörler, siyasüerin üniversi-
telere kanşmasının engellenmesi gerekti-
ğini belirttıler.
Üniversitelerarası Kurul Başkanı ve
Selçuk Üniversıtesı Rektörü Prof. Dr. Ab-
durrahman Kutlu, halkın dini duygulan-
nı kullanmak ısteyenlerin depremle tür-
ban arasında bağlantı lcurmaya çalıştığını
belirterek, öğrencıleri, velıleri ve tüm ka-
muoyunu uyardı. Türban göstenlerinin
masum olmaktan çıktığını. bu konuda çok
dikkatlı olunması gerektığını anlatan Kut-
lu, "Bu arük deviete başkaldınya dönüş-
tü" dedı. Amaçlannra masum öğrencile-
rin de bu körü niyetli gruplar taraftndan
kullanılmasuu engellemek olduğunu kay-
deden Kutlu, "Oğrencüerisokaklaradök-
mek istiyorlar. Ama biz bunun kulland-
rnasına izin vermeyeceğiz" dedı.
Türbanh ögrencıler arasında masum
olanlann ayıklanarak eğitime çekilmesi
gerektığini kaydeden Kutlu, derslerde bu
konuda öğrencileri uyarmaya devam ede-
ceklerini söyledi. Kutlu, öğretim üyeleri-
nin derslerde Kılık Kıyafet Yönetmeli-
ğTne ilişkin olarak öğrencileri bilgilendi-
receğıni aktardı. Türbanla ilgili mevzu-
atın uygulanmaya devam edeceğini belir-
ten Kutlu, üniversitelenn bu konudaki du-
yarlılıklannı sürdürmeye kararlı oldukla-
nnı ıfade etti.Yüksek Öğretim Kurulu
Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, yargı or-
ganlan kararlanna dikkat çekerek. "Bu
konu bizim için kapandı. Yargı organlan
kararian berkesi bağiar. Bunlann gerek-
leri yerine getiriliyor ve getirilmeye devam
edecektir" dedı. Toplantıda rektörlenn
türbanh öğrencilere uygulayacağı me\-
zuatla ilgili sorularla karşılaşan Gürüz,
Kılık-Kıyafet Yönetmeliği 'nden ödün ve-
rilmemesını ıstedi.
Gürüz'ün toplantıda YÖK'ün uygula-
malan nedeniyle çok huzurlu ve raîıat ol-
duğunu söyledıği öğrenildi. Toplantı çıkı-
şı bır gazetecinın, "İtahiyar. faküftelerin-
de papaz okulu açüacak mı" sorusuyla
karşılaşan Gürüz. şu yanıtı verdi:
"Istanbul Üniversitesi tlahiyat Fakülte-
si'nde Dün>a Dinleri bölümü açıldı. Bu
bölümdeki uygulamalara ve ne yapuaca-
ğına oradaki arkadaşlar karar verecek-
leıf Ankara Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Günal Akbay, yeni öğretim dönemin-
de de Kılık Kıyafet YönetmeliğYnin titiz-
likle uygulanmaya devam edileceğinı, bu
konuda sıyasilerden gelecek baskılara
ödün venlmeyeceğini kaydetti. "Bu konu-
da hiç kimsenin bir tereddüdü obnasın.
Sh asileri >e olayı kullanmalanna izin ver-
me\eceğiz~ dıyen Akbay, tüm rektörlerin
bu konuda görüşbirliğı içerisinde olduğu-
nu ifade etti.
ÖSS sorulannm çalınması, yerleştirme
işlemlerinde yanlışuk yapılması ve dev-
Iet memurluğu sınavında bazı adaylann
fotoğraflanmn kanştınlması nedeniyle
büyük tepki toplayan ÖSYM'ye rektörler-
den destek geldi. Yüz bınlerce kişiyı sı-
nav \ apan ÖSYM'nın yıpratılmaması ge-
rektiğinı savunan Cniversitelerarası Kurul
Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Kutlu,
ÖSYM'nin 17 Ekim'de devlet memuria-
n sınavı yapacağına dikkat çekti. Küçük
hatalann olabıleceğmi söyleyen Kutlu,
"Ancak sınavlar büyük organizasyonlar-
dır. ÖSYTVl'nin hiçbir şekUde yıpratılma-
ması gerektiği kanaatiDdeyim" dedi.
TBMM'Yİ GÖREVE ÇAĞIRDI
Gülen'den
Türkiye'deki
laikliğeeleştiriİstanbul Haber Servisi - Nurcu tarikat lideri Fethuflah Gfi-
ten, halen bulunduğu ABD'den Türkiye'deki laiklik uygula-
masmı eleştirdi. Gülen, laıkliğin Türkiye
1
de hâlâ bir kavga
konusu olduğunu öne sürerek, Türkiye'de "gerçek" laiklik
anlayışının uygulanması içın TBMM'yi göreve çağırdı. Prof
Dr. Niyazi Öktem, teokratik vönetimlerin totaliter olduğunu
ve Tann ıradesine dayalı iktidarlann muhalefeti sindirerek de-
mokratik ortamı ortadan kaldırdığım söyledi.
•Gülen'ın onursal başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar
Vakfi'nca düzenlenen "Din-Devlet llişkikri-Tarihsel Baktş"
konulu üç gün sürecek sempozyum, Çemberlıtaş'takı Fırat
Kültür Merkezı'nde dün başladı. Sempozyumun açılışına bir
mesaj gönderen tarikat liden Fethullah Gükn. rahatsızlıkla-
n nedeniyle Türkiye'de bulunamadığını iddia etti. Gülen.
Türkiye'de "kavga" konusu olan laiklik uygulamasının, eği-
tim kurumlanna da yan-
Kutlular
Basın savcılığı
görevsizlik
karan verdi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara Cumhuriyet
Basın Savcılığı, Yeni Asya
grubunun Kocatepe Ca-
mii'nde düzenlediği mevlitte-
ki "gerici sözv«eykmler*le il-
gili soruşturmada, "DGM'de
devameden soruşturmaflebir-
leştirilmek üzere'" görevsizlik
karan \ ererek dosyayı Ankara
DGM'ye gönderdı.
Ankara DGM Cumhuriyet
Savcısı Nuh Mete Yüksel de
olayla ilgili olarak TCK'nin
312. maddesı uyannca yürüt-
tüğü soruşturmada, mevlitte
çekilen görüntülerin yer aldığı
kasetleri ve "ilahi ikaz-dep-
rem" kitapçığını inceliyor.
Yüksel'in soruşturma ile ilgi-
li olarak delil ve belgeleri top-
' lamaya devam ettiğL bazı ta-
nıklann ifadelerine başvurdu-
ğu öğrenildi.
sıyarak ülkenin "dirlik,
düzenlik ve bekas acb-
na" olumsuz sonuçlar
doğurduğunu savundu.
Sempozyumun koor-
dınatöjüProil DıfNiya-
zi Öktem de yaptığı ko-
nuşmada, teokratik yö-
netimlerin totaliter ol-
duğunu ve Tann iradesi-
ne dayalı iktidarlann
muhalefeti sindirerek
demokratik ortamı orta-
dan kaldırdığım söyle-
di. Öktem, din-devlet
ilişkilennin Türkiye'de
laık ve laiklik karşıtı ke-
simlerce doğru anlaşıla-
madığını ılen sürdü.
Öktem, "Bu nedenle
kırk yılın Atarürkçüsü
Yargıta\ Başkanı Sar.ıı
Selçuk din- devlet ilişki-
ieri konusunda bilimsel
anaüzyapb diye birgün-
de şeriatçı oldu" dedi.
Dokuz Eylül Ünıver-
sıtesi tlahiyat Fakültesı
öğretim üyesi Prof. Dr.
MehmetAydın ise. dev-
letm, özel ve kamu ala-
nında keyfi uygulama-
lardan vazgeçmesi,
ınançlı yurttaşlann
I ınançlannın da devlet
'. üzennde soz sahibi olmaması gerektığmı söyledi.
• Milano Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. SUvio Ferrari
- ise ltalya"da dın-devlet ilışkılerinın temelmde aydınlanma ve
.' Hınstıyanlık geleneğinın sentezinın egemen olduğunu söy-
1 ledı. Katolık geleneğinın baskın olmasına karşın Italya'da tüm
• dinsel ve din karşıtı gruplara inançlannı yasalar çerçv esinde
• uygulama hakkı \enldığını kaydeden Ferran, bu gruplann
• dinsel günlerinde çahşmama ve inançlan gerektirdıği ıçın as-
'. kerlık yapmama hakkımn olduğunu vurguladı.
I Israıl Yahudi Hukuku Mırası Derneğı Başkam Prof. Dr.
Nahum Rakover de tsraıl'de Yahudi dininin bütün yaşam
; alanlannı kapsamasına karşın teokratik obnayan bir siyasal
• düzenin yaşatıldığım söyledi. Rakover, Israil'de medeni hu-
I kukun dinsel geçerliliği olmasına karşın akla dayandığını
I belırtti. Rakover. teokratık düzende din adamlannın rüşvet
; ve yolsuzluğa bulaştıklannın tarihte görüldüğünü kaydetti.
E DSP^LİLER TOPLANTTYITERK ETTÎ
jBağcüarBelediyesi'nde
\ türbanh üyelere tepki
İstanbul Haber Servisi -
' Bağcüar tlçesi Beledıye
Meclisi'nin önceki gün ya-
pılan oturumuna türbanlı 3
üyenin katılması DSP'liler-
ce protesto edildi. Türbanlı
üyelerin, 18 Nısan seçimle-
rinden sonra Uk defa Meclis
oturumunakatıldıklan belir-
tildi.
Bağcılar Belediyesi ilçe
meclısinin önceki gün ger-
çekleştirilen oturumuna Fa-
zilet Partisi'nden türbanlı
üyeler Elif Kızılkuş, Nevin
Ortaeri, Emine Oztürk'ün
katılması üzenne 14 üyeye
sahıp DSP Grubu salonu
terk etti. Bağcılar DSP îlçe
Başkam Mustafa Akdal. Kı-
lık Kıyafet Yasası'na aykın
davranarak türbanlı üyelerin
Meclis salonuna girmesine
izın veren FP'lı Meclis Baş-
kanı Yusuf Erkoç hakkında
suç duyurusunda bulunduk-
lannı söyledi.
Bugüne kadar türbanlı
üyelerin salona girmesini
engellediklerini kaydeden
Akdal, meclis başkanından
söz istediklerini ancak söz
verilmeyince grup olarak sa-
lonu terk ettiklenni beürtti.
Akdal. durumu Bağcılar
Kaymakamlığı "nadailettik-
leriru ifade etti.
FP'li Bağcılar Belediyesi
Ilçe Meclis Başkanı Yusuf
Erkoç ise önümüzdeki per-
şembe günü yapılacak mec-
lis toplanhsında DSP ve FP
gruplannın aralannda anla-
şacağını umduğunu belirtti.
FP Grup Başkam Faik Hı-
şun da konu ile ilgili bır yo-
rum yapmak istemediğini
söyledı.
• tşçileri Sendikasf na
(TEKStF) üye yaklaşık bin Sümer Holding
işçisi, Bakırköy, Beykoz ve Kayseri'deld fab-
rikalann kapatüarak ünhersitelere devre-
dilmesi guişimini protesto etmek amacıyla
Bakırköy Sahilyohı'nu bir süre trafiğe ka-
patü. "Hükümet işçiye memura despot,
IMF'ye uşak" yazüı pankartiar taşıyan ve
Sümer Holdins işçisinden protesto rt^utt_. . , D . ,. ,
^ ^ *
r
ürdiğı Demirei, Bev koz da çahşan
"Ekmek yoksa banş da yok", "Başımra ve- 750 işçiyi hiç düşünmeden İTÜ'ye 'Buyu-
ririz işimi/j verme\iz*" sloganlan atan Ba-
kırköy Sümer HoküngAŞ çahşanlan Bakır-
köy Sahilyoiu'nu bir süre trafiğe kapatük-
tan sonra caddenin karşı tarafinda topian-
dı. Çeşjtii sendikalann da destek verdiği ey-
lemde komışan Teksif Bakırköy Şube Baş-
y
ruıı orası sizin" demiştir. Yüksel Yalma'nın
isteğiyle de burası Galatasar» Üniversite-
si'ne devredilmeye çahşüıyor. tkttdarda
olanlara bu son insani \e demokratik uya-
ndır. İşçiyi dinlemezlers*. bizim yapacağn
mız tek şey kahr; Ölümüne direnmek" dedi
buyun dunyada, mııyoniârca evae, tşyerınde Luxell ısıtıcılan
kuiarabyor. Bu terdhin tek bir nedeni var; LuxeU, en sorunsuz
' » ^ Ş» •
enerji kaynağı oJan elektriği, hem verimJi hem de güvenli şekilde kuflanan, birçok üstün özeffiğe sahip ıstttciar
uretiyor. Siz de soğuklar bastırmadan bir LuxeH Elektrikli Isıtıçı atan, LuxeM sıcaklığını uzun yıllar yaşayıa
LUXELL2870 KUMTEL 2700
LUXELL, KUMTEL'İN TISCİUİ MAKKASIDI*.
LUXELL 2820
0«..l.l. Ttt.ılcl H.ltı
T(i'on.'t;i(iı'tı»f»[»f
KUMTEL 2000 KUMTEL 2025
U.U ^ »
Ocyruk UılSlıy7ıytaknnM47457.An«*«rar*/Kngj™B(0532)371 5036.BmTnrt/It^öyS«35541 .|«ı«90(t»G«tWhMıAt4435709.
442 2763 HIİKA: (0224)fegDq Vk. Ui Şfc/Î25 327»
mfc2177a§<)Mltt(gmiMbfc2M17i! ğffiUÎIIR[O4ta4fe^
4Gt^MI^liİİ4flbı^aArt2l!0M.0b<wlk.ni7na»Mlt4S4)MMaAtA2IU5S2m^l3»^
MHUi/MhnS51Stl2.ErbB^>i/I^^25«MI.Ur4d^CâM5ll24«4«.C^1nWIM«57SM45.İM^M/SMâ
^rt/iM»5Mim.r«fe*»4yw»pfr«tı»i!7ti5k!a2ffl*^<33TO^
bm
Ic453C«W.EıJ.B*.4Slltt|.Wı»[li^77»«4.»«»»U.«Um7»k-ai7W.Uı^î«L<79<7ll-&iG™f2t2i7i<-64İ!
ılM5lL«5«lt 4MS433-0«rtMl.4l4!7l».S««adtt4»U2U-(33M;<.llıır
M32JSgBUUM£|U44)lMr>u%tafl435WUMJM*|irailwU2l4IMUrSBW
to^23l7in.|^Tc2357344.lıMU23lii7|.(kU$lllS»431W^»S2l24.|telk2»l4t2.U>t^>.S]2DI3«S.|ln^^3M
"»r». m kS^ikm322«214-322112 13«£Ifl*(»324)faüyurtUİ?(L 23S 7010 /İSctiîSt)%«Fn»213«73^ 2 2 4 5t50
Tıı. 4] 1 41 n IU4«)
- - - -*-»=: — - - ' T j . f c
j}3«a.lolfcra322«214-322112 13«£Ifl*(»324)Mr>riUi$İL23STOIO*««:(03Mm»«Hım?13«73 «fel»4»4)6oUnltarf»!i; IM2-HmrtU«nml213I7M
.Uİ*2»limSl*«««:(WI<l»wriC*rc313»l2.lk»njr« 215 4*41 TIJIUCMI;IIHtSVınaFıc3217591 0$M:IO27«)laBİkMt2123»23.Cl»taBıtow*21S»4ir4UW«.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Geçenlerde, halkımızı habersiz bırakmamak için
(!) maliyetinin kat kat altında bir fiyata satılan gün-
lük bir gazetede ilginç bir köşe yazısı okudum.
Köşe yazan, bir başka gazetenin değerli bîr köşe
yazanndan alıntı yapıyor:
"...Daha 1923'te Lozan Antlaşması'yla birfikte
Memalik-i Osmani üstünde 24 devlet birden ku-
ruluverdi... Şayet Türkiye 19. yüzyılda aklın tutar-
lılığı içinde yönetilebilse, belki de bugün dünya-
nın üçüncü büyük konfederasyonu olurdu..."
Gerek alıntıyı yapan ve gerekse alıntı yapılan
değerli yazarlarla anlamsız bir polemiğe girmek is-
temediğim için isim vermiyorum. Zaten "söyle-
yen" degil, "söylenen"önemli gibime geliyor. Kal-
dı kı, okuduğum yazının yazarı, önce bunlan alın-
tıladıktan sonra, "doğru birşeyler" de kaleme al-
mış...
Bu "alıntıda", çokcıddiyanlışlıklar var. Herşey-
den önce, "Memalik-i Osmani" Lozan Antlaşma-
sı'yla parçalanmamıştır. Imparatorluğun parçalan-
ması, I. Dünya Savaşı'ndaki yenilgı üzenne olmuş
ve Sevr Antlaşması'yla neredeyse tümüyle tarih
sahnesinden silinen Osmanlı Imparatorluğu'nun
kalıntılarından yepyeni bir devlet, Türkiye Cumhu-
riyeti kurulmuştur. Lozan Antlaşması, bu mutlu so-
na giden yolun önemli bir kilometre taşıdır.
Eğer Mustafa Kemal'in önderliğinde yürütülen
ulusal kurtuiuş savaşımız ve bu savaştaklzaferin
taçlandınlması olan Lozan Banş Antlaşması ol-
masaydı, bugünkü "Misak-ı Mıllı sınırlarımızın"
yansına bile ulaşamazdık.
Bundan çok daha önemli olarak, eğer Lozan
Antlaşması imzalanmamış olsaydı, Türkiye Cum-
huriyeti, "bağımsız" bir devlet olarak tarih sahne-
sine çıkamazdı.
Gerçekten, Lozan banş görüşmeleri sırasında
Ingiltere ve Fransa, inanılmaz bir biçımde; kapitü-
lasyonları, "genişletilmiş" olarak yeniden kabul
ettirmek istedıler. Oysaki Osmanlı Imparatorluğu,
I. Dünya Savaşı'na girdıği gün, kapıtalüsyonlan
kaldırdığım ilan etmişti. Ve aynı kapitülasyonlan,
Sevr'de genişletilmiş bir biçimde kabul ettirmiş-
lerdi.
Bizim şeriatçı "munferem/errfen'bazıları, "Sevr
Antlaşması diye bir antlaşma yoktur" iddiasını ile-
ri sürerier. Gerekçe olarak da, bu antlaşmanın hiç-
bir zaman yürürlüğe ginnediğini söylerler. Eğer
Türk halkının inanılmaz özveri ve kahramanlığı ol-
masaydı Sevr'ın olup olmadığını anlarlardı.
Yukarıdaki satırları kaleme alan ve alıntı yapan
değerli yazartar bunlan bılmez mi? Elbette bilir.
Peki, bunu bile bile böyle yazmalannın nedeni ne
olabilir? Inanın, bu soruyu yanıtlamaktan acizim.
Beni bu yazıda asıl rahatsız eden şey, yazarın,
"Ittihatçtlan" amansız bir biçımde eleştirmesi ol-
du. Yok, Talât Paşa'nın "umman gibi tahsilive küi-
türü", Edirne PTT'sıne dayanıyormuş... Yok "En-
ver Paşa bir Kiepert haritasını bile doğru dürüst
okuyamıyormuş"'... Üstelik "hamşo" gibisinden
çirkin ifadeter... Çok ayıp.
O beğenmediği "Ittihatçılaı
3
"v Balkan Savaşla-
nnda perişan olan bir orduyu, iki- üç yıl ıçınde 4
cephede savaşan müthış bır güç haline dönüştür-
müş ve cepheye 1 milyonun uzerınde asker sür-
müşlerdı.
Bazı arkadaşlanmız; ulusçuluk çağında, çok'u-
luslu imparatoıiuklann yaşama şanslannın kalma-
dığını anlayamıyorlar. 19. yüzyılın son çeyreğinin
en kültüriü, en bilimsel imparatorluğu Avusturya-
Macaristan, neden ipi kopan bir tespıh gibi dağıl-
dı acaba''
Eğer Kızıl Ordu'nun çelik yumruğu olmasa, bu-
günkü Rusya Federasyonu olabilir miydi?
Makinenin başına oturup yazmak kolaydır. Ama
olaylan o günlerın koşullan içinde değerlendirdı-
ğimiz zaman, böylesine "keskin " yargı ve ifadeler-
den kaçınmamız gerektiğini anlarız.
llk nerede okuduğumu anımsamıyorum. Yanıl-
mıyorsam, Attilâ llhan üstadımızda okumuştum.
Ittihatçılar için, "Bıyıklan barut kokardı" deniliyor-
du. Doğrusu pek hoşlanmıştım. Ve hiç kuşku duy-
muyorum ki; Ittihatçılann bıyıklarının barut kokma-
sı, onlan bu yola zorlayan yönetımlerin kusuru idi.
Sözünü ettiğim köşe yazısı, "Mustafa Kemal'e
başka çare kalmamıştı" diye noktalanıyor. Fakat
bu da, bana teselli olmadı. Kaldı ki Mustafa Ke-
mal, diğer ünlü "Ittihatçılardan" çok farklı olması-
na karşın, "Ittihatçıydı". Aynen ulusal savaşı bir-
likte yürüttüğü ve cumhuriyetimizin harcını birlik-
te kardığı arkadaşları gibi...
"Ittihatçılar adamdı..." Insan, kafasını kaldırıp
bugünkü siyasetçilere baktığı zaman, bunu çok
daha net bir biçimde görüyor.
Damştay
Merve Kavakçıy
nın
iûrau reddedildiANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Damştay Idari Da-
va Daireleri Genel Kurulu,
FP'den îstanbul Millet\'eki-
li seçılen Merve Kavak-
çı'nın Türk vatandaşlığının
kaybettirilmesme ilişkin Ba-
kanlar Kurulu karannın yü-
rütmesinin durdurulması is-
temini reddeden Damştay
10. Daire'nın karanna yap-
tığı itirazı reddetti.
Damştay 1dan Dava Da-
irelen Genel Kurulu, FP'den
İstanbul Milletvekilı seçil-
dıkten sonra, yetkili ma-
kamlardan izin almadan
ABD vatandaşlığına geçtiği
gerekçesiyle Türk vatandaş-
lığı kaybettirilen Kavak-
çı'nın söz konusu Bakanlar
Kurulu işleminin iptali iste-
miyle açtığı davada, "yürüt-
menin durdurulması'' iste-
mini reddeden Damştay 10.
Dairesı'nin karanna yaptığı
itirazı sonuçlandırdı. Dava
Damştay Daireler Genel
Kurulu, dairenin karannı ye-
rinde bularak Kavakçı'nın
bu istemıni oybırliğiyle red-
detti. Damştay 10 Dairesi,
Kavakçı'nın açtığı davada,
esasa ılişkın karannı ise da-
ha sonra verecek. Damştay
10. Dairesi, söz konusu Ba-
kanlar Kurulu karannı iptal
etmedıği takdırde, Kavakçı
bu hükmü Damştay Idari
Dava Dairelen Genel Kuru-
lu'nda temyiz edebılecek.
Bakanlar Kurulu. millet-
vekili seçildikten sonra izin
almadan ABD vatandaşlığı-
na geçtiği gerekçesiyle Ka-
vakçı' nın Türk vatandaşh-
ğını, 403 sayılı Vatandaşlık
Kanunu'nun ilgili maddesi-
ne göre kaybettirmişti.
Kavakçı, söz konusu Ba-
kanlar Kurulu karannın ip-
talı ve vlirütmerun durdurul-
ması istemiyle Damştay 10.
Dairesı'ne dava açmıştı. Da-
ire, Kavakçı'nın yürütmeyi
durdurma istemini reddet-
mişti. Kavakçı bu karara
karşı Damştay Idari Dava
Daireleri Genel Kurulu'na
itırazda bulunmuştu. Anka-
ra DGM Yedek Hâkimliği
de DGM Cumhuriyet Savcı-
sı Nuh Mete Yüksel'm ıste-
mi üzenne Kavakçı hakkın-
da yurtdışına çılaş yasağı
getirmışti.