25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 1998 PAZAI HABERLER Mesut Yılmaz 'Mafyanın çetenin işi bozuldu' KEŞAN / EDİRNE (Cumhuriyet) - Başbakan Mesut Yılmaz. mafyanın, çetenin işinin bozuJduğunu, hiçbir suçu kimsenin yanına bırakmayacaklannı belirterek."Gerekirse Fransa'da, Amerika'da da oisa yakalanz" dedi. Halka dalkavukluk için seçim ekonomisi uygulamayacaklannı, dini siyasete alet etmeyeceklerini ifade eden Mesut Yılmaz. Islamiyeti de Fazilet Partisi'nden kurtaracaklannı söyledi. Yılmaz Çorlu ve Keşan'a il sözü verdi. Başbakan Mesut Yılmaz, dün Keşan'ınTekel Meydam'nda düzenlenen mitıngde yaptığı konuşmaya REFAHYOL döneminı anımsatarak başladı. Devletin tepesindeki kavgayı, rejim kavgasını ortadan kaldırdıklannı belirten Yılmaz. "Siyaseteğer ka\ ga için koltuk için yapılırsa o sivasetten hayır gelmez, biz siyaseti halk için, size hizmct için yapıyoruz. Halka hizmet ayıu zamanda Hak'ka hizmettir*' diye konuştu. Trakya bölgesinde DYP'nin .geçen hafta 2. Demokrasi Programı adı altında yaptıgı çalışmalan eleştiren Yılmaz. "Onlara sormadımz mı? Birinci demokrasiyi kinı baürdı? Siz geleceksiniz vatandaşa 'Bu RP gericf diuteksini/. 'bunlar komünistten beter' dheceksiniz. 'Ben iktidar olursam bunlan ezeceğim' diyeceksiniz. Seçimden sonra kol kola gireceksiniz. Bu millet size inanır mı?" dedı. Önümüzdekı yıl nisan ayında seçim olacağını anımsatan Başbakan Yılmaz, şöyle konuştu. "Ama seçime gidiyonız diye devletin musiuklannı açmayacağız. Seçim ekonomisi uygulamayacağız. Halka dalkavukluk yapmayacağız. Bir cebinize koyup bir cebinizden fazlasıyla almayacağız." Trakya'da duran yatırımlan yeniden başlatarak hamle yaptıklannı anlatan Yılmaz, 8 yıllık temel eğitim çalışmalannın istismar edilmek istendiğini kaydetti. Yılmaz "Bizi İslamın karşısında gösterip oy avcdığı \apülar. Burada bir defa daha sövlüyorum: Biz İslamiyete zarar vermeyiz. Biz İslamiveti, Refah Partisi'nden kurtarmava geidik. Meciis'e getirdiğimiz, Medis'ten çıkardıgunız ve ekim ayında da devamını çıkaracağınıız kanunlann hepsL Allah'ın dinini Refah Partisi'nden kurtarmak içindir. Bundan sonra bu memJekette, dini istismar edip oy avcüığı yapamayacaklar. Yaparlarsa onun cevabını siz vereceksiniz" diye konuştu. Hükümet olarak devletin itibanna leke getirmediklerini, kimsenin önünde boyun eğmedıklerini bildiren Yılmaz "Avnıpa Büiiği'ne dedik ki; biz küçük devlet değUiz. Alırsan adam gibi alırsın. Ama şimdi almazsan, yaruı mecbur kahrsuT dedi. 'Kimsenin suçunu yanına bırakmayız' Yılmaz, geçmiş yıllara göre terörün kontrol altına alındığını, Mısır Çarşısı'nda eylem yapanlann da 15 gün sonra çetesi ile birlikte yakalandığını anımsatarak şöyle konuştu "Hiçbir suçu kimsenin yanına btrakmayız. Fransa'da, Amerika'da olsa bile ytkalaru. Mafyanın, çttenin işi bozuldu. Vergi kaçıranların işi bozuldu. CMann işinin bozulması, Mtandaşın yüzünün ginıesidir." Yılmaz. vatandaşlann "İl olmak Htnoruz" pankartlannı gjrdükten sonra, "Size sttüm var, Keşan ile Çoriu'yu il vapacağız" dalı. Enez'e geçerek Dardanel Enez Konserve Fıbrikasrnın ek tesislerinin aplışını yapan Başbakan âaba sonra Ipsala'da Kamzabey Barajı'nın ttmelini attı. Gazetecileri engelleyen polis, Cumartesi Anneleri'ne bu hafta da izin vermedi Kayıp eyleminde 30 gözalb S a l d ı r ı y a t e p k ı l e r tstanbul Haber Servisi - Cumartesi Anneleri'nin 171 haftadır sürdürdükleri sessiz oturma eylemine. 'yasadışı' olduğu gerekçesiyle müdahale eden poiis, Sınır Tanımayan Gazeteciler'in (RSF) Türkiye temsilcisi Nadire Mater ve İHD Istanbul Şubesi Insan Haklan Komisyonu üyesi Nimet Tannkulu'nun da aralannda bulunduğu toplam 30 kişiyi tartaklayarak gözaltına aldı. Polis daha sonra iHD'nin karşısındaki Ezgi Kafe'den de 9 kişiyi daha gözaltına aldı. Halkın Hukuk Bürosu'ndan yapılan açıklamada ise Idil Kültür Merkezi'ni önceki akşam basan polislerin 30'dan fazla kişiyi gözaltına aldığı belirtildi Cumartesi Anneleri'nin geçen hafta gerçekleştirmek istediği oturma eylemini. Laleli'de patlayan bomba nedeniyle engelleyen güvenlik güçleri dün de Galatasaray Lisesi'nin önünii Çevik Kuvvet otobüsleriyle kapartı. Lısenin karşısındaki alanda oturmak isteyen İHD. ÖDP ve HADEP'lılere. "Yaptığınız eylem vasadışı" diyerek müdahale eden güvenlik güçleri, 10 kişiyi gözaltına aldı. Daha sonra eylem alanına 171 haftadır sürdiirülen oturma eyleminin "yasadışı" olduğunu belirten polis, Stmr Tanımayan Gazeteciler'in (RSF) Türkiye temsil- cisi Nadire Mater'in de aralannda bulunduğu toplam 30 kişiyi tartaklayarak gözaltına aldı. (Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL) gelmek isteyen Cumartesi Anneleri'ni lstiklal Caddesi üzerinde çembere alan polis, 20 kişiyi daha tartaklayarak gözaltına aldı. Polis, gözaltılan görüntülemek isteyen gazetecileri de engelledi. Polisin gözaltı operasyonundan kurtulan Cumartesi Anneleri. İHD Istanbul Şubesi'nde giderek basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan İHD Istanbul Şube Başkanı Ercan Kanar, "3 yilı aşkın zanıandır yakınlannı ara>an Cumartesi Anneleri'ne vapılan bu saldın, gerçeklerin üstünü örtmek içindir. 172. eyleme daha kMesef kablarak kayıplanmızı arayacagız" dedı. "Analann öfkesi katilleri boğacak" ve "İnsanlık onunı işkenceyi yenecek" sloganlannı atan topluluk daha sonra olaysız dağıldı. Polis, açıklamadan sonra saat 16 00 sıralannda İHD'nin karşısında bulunan Ezgi Kafe've baskın düzenleyerek 9 kişiyi gözaltına aldı. 'Yöneticiler mafya ile mücadele etsin' jstanbtıi Haber Servisi - KESK, ÖDP, SİP ve İHD, Cumartesi Anneleri eylemine yapılan sal- dtnyı kınadılar- ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç. 'Cumartesi Annckri'neyöneük bu saldırgan tunıma toplumsal muhalefet de- mokratik ttpkisini göstereceklir" dedi. Cumartesi Annelen'nm eylemine polisin mü- dahaie etmesine bazf siyasi partiler ve kuruluş- iardan tepki yağdı. Açıklamalarda, yeni istan- bul Valisi ErolÇakır'ın, Istanbul'un sonınlan- nı çözmek istiyorsa Cumartesi Anneleri'ne de- ğil, insanlan kaybedenlere, çetelere, uyuşturu- cu kaçakçılanna ve mafyaya müdahale etmesi istendi. Uluslararası Gözaltında Kayıplarla Mü- cadele Bülteni (1CAD) ve ICAD Enternasyonal adına yapılan açıklamada, saldırılann toplum- sal duyarlıhkla püskürtüleceği belirtildi. Yûz Çiçek Açsın Kültür Merkezi, Grup Mun- zur, Babil Halk Sahnesi ve Yeldağ] Folkior eki- bi adına yapılan açıklamada da, devrimcı-de- mokrat karuuoyunun Cumartesi Anneleri'nin eylemine destek vennesi istendi. Halkın Günlügü gazetesi adına yapılan açık- lamada da, "Sessizçığlığaortakolahnı" denildi. İdil Kültür Merkezi. Grup Yorum, Özgürlük Türkiisü, Okmeydanı Kültür Merkezi, Ayşe Nil Halk Kütüphanesi, Kültür Sanatta Tavır Dergi- si, Ayşe Gülen Halk Sahnesi ve Fotoğraf ve Si- nema Emekçileri (FOSEM)adına yapılan açık- lamada, saldın kınanarak "Türküter susmaz, halavlar sürer. Bu ses hiç susmayacak. Yine sal- dıracaklar, vine direneceğiz" denildi. Yann yapılacak toplantıda Alaattin Çakıcı'nın yakalanması ve mafyayla mücadele değerlendirilecek MGK'nîn gündeıni iilkücü mafya Veraltı dünyasına ilişkin olarak başlanlan operasyonlar, kamuoyunda, geride kalan firarilerin yakalanması için de yeni bir umut yarattı. Nejat Daş, Nurettin Giiven ve Hüseyin Baybaşin aranıyor Kürşat Yılmaz ve Alaattin Çakıcı geç de olsa yakalandı, Peker teslim oldu, gözler diğerlerine çevrildi "Vbraltı dünyası firarilerle doluKEREMILGAZ Ülkücü mafya babalanndan Kürşat Yılmaz'ın Bulgaristan "da, .AlaattinÇa- kıcı' nın Fransa'da yakalanması ve Se- datftker'in de Türkiye'ye gelmesin- den sonra gözler; Interpol tarafindan kırmızı bültenle aranan diğer babala- ra ve uyuşturucu kaçakçılanna çevril- di. Milli Güvenlik Kurulu'nun(MGK) ocak ve mayıs aylanndaki toplantıla- nnda da organize suç örgütlen günde- me gelmiş, bunlann dağıtılması isten- mişti. Yurtdışında bulunan yasadışı ış- lerle ünlenmiş bazı isimler şöyle: Hûseyin Baybaşin: Esrar bulundur- mak suçundan adı ilk kez 23 yıl önce polis kayıtlanna geçen Baybaşin, 12 Eylül 1980'den sonra çek-senet işleriy- le adını duyurdu. 1989'da Silivri 'de bir çiftlikte ele geçirilen 80 kilo eroinın sahıbinin Hüseyin Baybaşin olduğu- nun anlaşılmasından sonra 1991 ara- lık ayında Amerikan UyuşUırucuyla Mücadele Örgütü (DEA) ve tstanbul Narkotik Şube ekiplerinin birlikte yü- rüttügü operasyonda mürettebatı tara- findan batınlan Kısmetim 1 gemisin- deki eroinin sahibi olduğu belırlendı. 1992 de Osman A>anoğiu ve Şejhmus Daş'ın öldürülmesinden sorumlu tu- tuldu. 1993 Ocak'taLucky-S gemisin- de yakalanan 17 ton uyuşturucunun sahıplerinden olduğu öne sürülürken yurtdışına kaçtı. Kırmızı bültenle ara- nırken 1995 "te Hollanda'da yakalandı. 1996"da cezaev ınden tahlıye oldu. Hü- seyin Baybaşin ve4 akrabası uluslara- rası bir operasvonla 27 Mart 1998'de ele geçirildı. Hüseyin ve Gıyasettin Ba>başin Hollanda'da. Nizamettin Baybaşin Almanya'da. Abdullah \e Mehmet Baybaşin Ingiltere'de ele ge- çınldı. Ailenın 8 tnlyon lıraya varan malvarlığına el kondu. 12 Mayıs 1998'de Camlıca'da bir minıbüse dü- zenlenen operasyonda denız yoluyla Hollanda'ya gitmek üzere Hüseyin Baybaşın'in amcasınm oğlu Nizamet- tin Baybaşin'e aıt 10 trilyon üra değe- rinde 216 kilo eroin ile 80 gram afvon sakızı ele geçirildi. 1984 vılına kadar Mehmet Ağar'la birlikte uvuşturucu ticareti yaptığı ıddiasında bulundu. Yurtdışınaçıktığı dönemde sahte kim- lik ve diplomatik pasaportu Ağar'dan temin ettigini söyledi Nejat Daş: 15 Kasım 1992'de Kıs- metim 1 gemisinde ele geçen uyuştu- rucu nedeniyle yakalandı. Istanbul 2 No'lu DGM'de görülen davada 29 Mart I994'te 5 yıl 10 ay hapis cezası aldı. 7 Ocak I993'te Akdenız'de Lucky S gemisinde ele geçirilen 11 ton 39 kilo 550 gram esrar. 2 ton 568 kilo 10 gram baz morfin nedeniyle de Istanbul 1 No'lu DGM'de vargılandı. Hollanda"da yattığı cezaev ınden heli- kopterle kaçan Halil Havar'la birlikte 30yılamahkûmoldu Sinop'tan Istan- bul'a duruşmaya getınldıkten sonra askerlerin yemeğıne uyku ilacı koyup f'ırar etti. 7 Temmuz ! 997'de bir lran- lı ile birlikte Madnd'de 14 kilo eroin- le vakalandı ve tspanva sınırlan dışı- na çıkmamak koşuluyla serbest bıra- kıldı. Nurettin (jüven: Susurluk olayı sı- rasında adı "Veşil pasapordusuçlular" lıstesınde yer aldı 1988'de Malatyas- por başkanlıgı yaptığı dönemde adı çek senet işlerine ve hayali ıhracata kanştı. Brezılva'dan dünvanın en ün- lü rutbolcularından Sergio ve Eder'ı getırdı. Kardeşı MehmetGmenltalya Tneste'deeroın kaçakçılığı iddiasıyla tutuklanırken. Italyan polisi bu dö- nemde Nurettin Güven'in de İsviç- re'de tutuklu bulunan Magaryan Kar- deşlerle ortak olduğunu söyledi ve In- terpol'e başvurdu. 1993 'te Susurluk davasında adı sıkça duyulan ve en son Kadıköy'de Divan Pastanesı'nde görü- len MİT muhbin Tank Cmit'ten elde ettiğı yeşıl pasaportla yurtdışına kaç- tı. BehçetCantürk'ün cenazesinde gö- zaltına alındı. Istinye'deöldürülen ku- marhaneci Ömer Liitfü Topal'ın dev - let içındeki çetenin öldürülecekler lıs- tesınde 16. sırada bulunduğunu kendı- sine haber verdiğıni söyledi. Hayali ıhracatla Türkive've 50 mil- yondolartransferettığını söyledi. Es- kı ABD Dışışleri Bakanı Henry Kis- singer'ın uluslararası kara para aklama örgütü kurduğunu öne sürdü. 1994 Nı- sanı'nda yeniden Hollanda'ya kaçtı. Bir süre sonra Ümıt. vine kendısine TRA 22127 nolu sahte pasaportu eliy- le60bın dolarkarşılığında verdi. Evi- ne baskın düzenleyen Ingiliz polısı sı- lahlar ve sahte pasaport ile sustunıcu bulunca tutuklandı. 9 ay hapis vatar- ken Fransa'da uvuşturucu kaçakçılığı suçundan gıyabında 16 yıl hapis ceza- sına çarptınldı. 1992 yılında Ahmet Bahadır Parlak'ı öldürttüğü gerekçe- siyle yargılandığı Bakırköv 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 23 yıl 4 ay ha- pis cezası aldı. Ingiltereden resmen is- tendi. Abuzer L'ğurlu: 12 Eylü) dönemın- de babası Hüseyin Ağa'nın fıdye iste- yen bir örgüt tarafindan kaçınlmasıy- la adlan duyuldu. İstanbul 1 numaralı Askeri Mahkemesi'nde Istanbul- Bul- garistan arasında toplu silah kaçakçı- lığı yaptığı iddiasıyla 1982'de yargı- landı. 3 yıl hapis yattı. 1989 yılında Hollanda'da ele geçirilen 99 kilo ero- inın ona ait olduğu öne süriildü. 5 Ağustos 1995'teZeytınburnu"ndabir garaja düzenlenen operasyonda Uğur- lu'ya aıt piyasa değen o dönem 70 mil- var lıra olan 7 kilo kokain ele geçiril- dı. Sirkeci'de bürosuna gıderken gö- zaltına alındı. DGM'de salıvenldi. Er- tesi günü hakkında tutuklama emri çıkmasına karşın ortadan kayboldu. Daha sonra Rusva'dan alınan zirkon- vum adlı bir nükleeer maddeyi sevk edeceği öne süriildü. Avni Musullulu: 12 Eyiül sonrası vurtdışınakaçan Musullulu, BeldrÇe- İenk'in ölümünden sonra bir süre Türk v e Av rupa mafv ası arasındakı koordı- nasyonusağladı. 1983 'te Hollanda'da ele geçirilen 6.5 ton esrann sahibi ol- duğu Hollandapolısıncedebelirlendi. Hakkında kırmızı bülten çıkartıldı. Metin Sehi: Nükleer madde kaçak- çısı olduğu bilinıvor. Avrupa'da aranı- yor ve polis yazışmalanna göre Or- tadoğu'daki radikal Islamci militanlara lojıstık destek sağlıyor. ALPER BALLI ANKARA - 30 Ağustos"ta emekliye aynlacak olan Genelkur- mav Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karada>ı'nm son kez katı- lacağı Mıllı Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında, Fransa'da gerçekleştinlen Alaattin Çakıcı operasyonu çerçevesinde ülkücü mafyayla mücadelede gelinen nokta değerlendirilecek. Toplantı- nın önemlı bir maddesın/ de Kıb- ns sorunundaki son gelişmeler oluşturuvor. - tkinci gündem Kıbns MGK. olağan toplantısını. Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- rel başkanlığında, yann Çankaya Köşkü'nde yapacak. Toplantıda, Emnıyet Genel Müdürlüğü ve MİT'ın MGK'nin mayıs toplantı- sında alınan kararlardoğrultusun- da gerçekleştınlen operasyonlar ve ülkücü mafyayla mücadelede geli- nen aşamayı kurul üyelerine akta- racaklan bildinldı. Emniyet sunu- şunda, Fransa'da gerçekleştınlen Çakıcı operasyonunun aynntılan ve ülkücü mafya liderinin suç dö- kümü. Bulganstan'da yakalanan Kürşat Yılmaz ve teslim olan Se- datPeker'indurumlannındaözet- leneceğı bildinldı. MGK'nin bu aykı toplantısının önemli bir gündem maddesini de Kıbns sorununda yaşanan son ge- lişmeler oluşturuyor. ABD Dışiş- leri Bakanlığı Özel Koordinatörü Thomas Milîer'ın geçen hafta An- kara'da gerçekleştirdiği temaslar sırasında gündeme getirdiği öneri- ler değerlendirilecek. Dışişleri Ba- kanı ismail Cem. Milîer'ın "top- lumlararası görüşmeler karşılığın- da Rumlann AB'vle görüşmeleri- nin askıya alınması ile S-300 füze- lerine karşılık ada iizerindeki uçuş- lara ara verilmesi" önenlerinı içe- ren paketinin avnntılannı aktara- cak. Cem, Miller'a önerilerin ka- bul edilemez olduğu yanıtmı ver- mışti. Toplantının üçüncü gündem maddesi ise ABD'nin Afganistan ve Sudan'a gerçekleştirdiği hava saldınlan olarak belirlendi. Toplantıda aynca irticayla mü- cadelede gelinen aşama konusun- da MGK Genel Sekreterliği tara- findan hazırlanan rapor da kurul üyelerine sunulacak. SIFIRNOKTASIIORAL ÇALIŞLAR Gazetelerin yazdığına göre yurtdışında ve içinde ülkücü mafyaya kol kanat ger- dikleri anlaşılan Mehmet Eymür ve Ya- vuz Ataç, merkeze alınıp daha sonra Hakkâri'ye gönderilecekmış. Bunlar ne- den hâlâ devlet görevinde tutulacaklar. doğrusu onu merak ediyorum. Çakıcı'ya, Çatlı'ya, Ağansoy'a ve bir- çok cinayete karışmış ülkücüye, uyuştu- rucu kaçakçısına yeşil, kırmızı pasaport- lar verenlerin, bazı önde gelen MİT yetki- lileri olduğu artık iyice netlik kazanıyor. Kan, cinayet, uyuşturucu, tellesolcu boğ- ma, devletin görevleri içine mi giriyor? Hangi devlet görevlisi bu kadar kanlı iş- lere bulanmış olanlara devlet pasaportu verdiğini ve onlan kolladığını akla uygun bir yolla açıklayabilir? Eymür ve Ataç, Hakkâri'ye değil yargı önüne yollanmalı. Bu kadar kanlı katilin neden kollandığını kamuoyuna açıklama- ları sağlanmalı. Eğer onlar da Mehmet Eymür, Ipekçi Cinayetinin Hesabmı Vermeli... Ağar gibı "Bunu devlet için yaptık" diye- ceklerse. o devletin nasıl bir devlet oldu- ğu ortaya çıkanlmalı. Aynca devlet diye soyut bir kurum yok. Bu şebekeleri han- gi kurumlar koruma altına aldılar. Bu ko- ruma kararlarının altında kimin ımzası var, onlar da karanlık delıklerinden gün ışığı- na çıkanlsınlar. Ama önce Ataç ve Eymür yargı önüne çıkarılsın, orada, kendilerine de emir ve- renler varsa onlan da açıklasınlar. Sahte pasaport düzenlemesi tartışma- ları sürerken, Mehmet Eymür'ün bir itira- fı ortaya çıktı. Eymür diyor ki, "Timur Ha- noğlu 1975 yılından ben bize hizmet e- denydrarlı birmuhbir". Hanoğlu, aynı za- manda Ağca'nın kaçırılmasındaki kilit ısimlerden birisi. Eymür'ün bu söyledık- leri eski Özel Harp Dairesi Özel Birlikler Komutanı emekli Yarbay Korkırt Eken'in, söyledikleriyle birleştirilınce korkunç bir gerçek ortaya çıkıyor. Ne demiştı Korkut Eken: "Abdullah Çatlı'yı 12 Eylül öncesinde de kullanmış- tık". Eymür ne diyor: "Ağca'nın askerice- zaevınden kaçırılıp yurtdışına gönderil- mesinde önemlı rolü olan Timur Hanoğ- lu, bizim adamımız". O zaman biz de so- ruyoruz: "Abdi Ipekçi'y/ kim öldürttü?" ipekçi cinayetinin iki kilit ismı de 12 Eylül'den önce devletin adamı olarak çalışmışlar. Ipekçi davasının dığer sanığı Oral Çelik'in de bu pasaport yardımından yararlandığı bilindiğine göre, şimdi Eymür'e ve Eken'e ipekçi cinayetiyle ilgili yeniden sorularsor- mak ve konuyu bu açıdan derinleştirmek gerekmiyor mu? Ipekçi gazeteciydı, basının önde gelen önemli isimlerinden birisiydı. Kanı yerde kaldı. Ipekçi öldürüldüğünde Ecevit baş- bakandı. aradan 20 yıl geçti şimdi Başba- kan Yardımcısı. Bu cinayet onun yüreğini yakmıyorsa, meslektaşlan olarak bizlerin yüreğini yakıyor. Türkiye'nin bir çete dev- leti olmasını istemeyenlerin canını acıtıyor. Abdi Ipekçi öldürüldüğünde Milliyet ga- zetesınin Genel Yayın Müdürü'ydü. Ey- mür diyor ki, Timur Hanoğlu bizim adamı- mız, Eken diyor ki, Çatlı bizim adamımız- dı. O zaman Abdi ipekçi'yi kim öldürttü so- rusunu daha yüksek sesle sormamız ge- rekmiyor mu? En kıymetlı aydınlarının katilini kovala- mayan, hatta bu cinayetlere kanşanların devlet görevlisi olduğu, MlT'çiler ve Özel Harp'çiler tarafindan açıklanan bir ülke, çeteleri yenebilir mi? Abdi Ipekçi cinaye- tinin faillen ve azmettiricileri herkes tara- findan bilinirken bu ülkede demokrasiden söz edilebilir mi? Eymür, bildiğimiz iddiaları ve açıklama- ları nedeniyle yargıya hesap vermeli. Da- ha da önemlisi, Timur Hanoğlu ile ilgili söyledıklerinden yolaçıkarak, Ipekçi cina- yeti konusunda, kendisi gibi "yetkin" bir sorgucunun karşısına çıkartılıp ifadesi alınmalı. Sevgili Uğur Mumcu, Ipekçi cinayeti- ni büyükölçüdeaydınlatmıştı. Kitaplarına girmeyen tek şey Susurluk sonrası MlT'çi- lerin veÖzel Harpçi Eken'in söyledikleriy-. di. Aslında kare tamamlanmış durumda. Sıra yavaş yavaş hesap sormaya geliyor. Bu ülke, ömrü billah, katillerin ve uyuştu- rucu kaçakçılarının, "devletgörevlisi" ol- duğu bir ülke olarak kalmayacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear