22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 3 A-ĞUSTOS 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Tiyatro dünyamızın yakın geçmişindeki kişiler yanlış tanıtılıyor, kolayca harcanıyor Cahide... Bıı bir efsaııe mi?• Neden Muhsin Ertuğml "Cahide "de karşısındaki insanın zaaflanndan yararlanma eğiliminde, küçük hesaplar peşinde koşan. anlayışsız, kaba bir kimliğe bürünüyor anlamak kolay değil... DtKJVlEN GÜRÜN Rumelihisan'nda "•Cahide"nin fınal şarkisını dinliyorunr "Bu bir efsane/Bu bir tragedya Cahi- de/Tiyatora Cahide/Belki de si- nema/Bu bir efcane_" Kendı ken- dime soruyorum; bu bir efsane mi? Hayır. "Cahide" bir bıyog- rafi mi? Burada karşımıza çıkan, belgelerle altı doldurulmuş bir yaşamöyküsüdeğıl. Biryaşamın çok kaba çizgilerle belirlenmiş. bütünlüğü olmayan kesitlerı. Oyundaki kişilerin kolayca har- canıverdıgi bu kesitierde Nezüıe Araz'ın, kışisel yorumlannı ön planda değerlendirdiği ortada. Ne var kı, karşımıza gelenler kur- maca birdünyarun ürünleri degil- ler. Tiyatro dünyamızın yakın geçmişinden bugüne uzanan et- ten-kemikten kişiler. Hal böyle olunca da oyunu ızlerken sık sık "Neden" sorusunu sormadan ede- miyor insan. Keşke, Hakan Ato- neryogun birdrarnarurji çahşma- sına ağırlık verebilseydi. Sahne yorumunda rollere daha titiz yak- Iaşabilseydi. Yine "neden"lere dönecek oiursak: Talat Artemei'ın Şaziye Moral'ın, CahideSonku'nun. ve de tıyatromuzun duayeni Muhsin Ertuğrul'un seyirciye niçin bu denlı özensiz bir tavır ıçinde su- nulduklan akla öncelikle gelen so- rulardan biri. Cagdaş Türk tiyat- rosunun kuruluş \ e gelişim evre- leriyle pek ilgıli olmayan bir kı- sım izleyici neden bu insanlan bu 'Cahide' müzikalinde neden Talat ArtemeL, Şaziye MoraL Cahide Sonku ve thatromuzun duayeni Muhsin Ertuğnıl seyirriye bu denii özensiz tavır içinde sunuluvor? denlı yanlış tanısın? Ve bu yan- lış şartlanmav la Nükhet Dunı'nun şarkılannı dinleyıp gıtsin? Ka- nımca olan da bu... 'Birtokat-biriçkf Talat Aıtemel içkı düşkünü pis bir zampara olarak mı anılmalı- dır? Tek özeiligi Cahide Son- ku'ya ilk darbeyi indirmek ya da oyun metninden hareketle ılk to- kadı atmak mıdır? Tiyatroda ça- lıştığı 30 yıl süresince sanatsal açı- dan hiç mı kayda değer bir iş yap- mamıştır? İlk kez mütareke yıl- lannda sahneye çıkan. polıs ko- vuşturmasma ugrayan. seneleri- nı tiyatroya veren ve "Lüküs Ha- yat"tan "Kadınlar Terzihane- si"ne dek pek çok oyunda ro] aJan Şaziye Moral bu denlı renksiz. hıçbir özelliğı olmayan bir ka- dın mıdır? Once Ferihan Tedü olarak yazılan bu rolün müzikal versiyonda Şaziye Moral olma- sı da bu karakterin zaten önem- senmediginin bir işaretidir. Ha Ali-Veli, ha Veli-Ali misali "Pe- rihan" ve "Şaziye" yer degiştir- miştir. Oyunun başından sonuna dek her firsatta "Ben Cahkteyim" diye dolanan bir Cahide Sonku kocalan ve sevgililerinden önce, veya en az onlar kadar tiyatrocu- oyuncu yönüyle anılabilseydi "bir tokat", daha doğrusu "bir tokat- bir Sçkj" üstüne kurgulanmış oyun farklı biraçılım kazanabilirdi bel- ki. Genç vegüzel bir kız "elinde- kikovayı.aygındakitakunyayrbı- rakarak Darülbedayi'e girıyor. Âşık oluyor. Evleniyor Eşı onu aldatıyor ve içkiye alıştınyor. Ti- yatronun anlayışsız ve kaprislı rejisörü onu hem tutuyor. se\ ıvor hem kıskanıyor. Sadece kendine istiyor. Bu arada zengın bir rüc- car devreye giriyor. Evlilik ve hüsran. Koca kansını politikacı- lara peşkeş çekiyor. Kadın mut- suz. Arada sırada tiyatroya da ug- ramayi ihmal etmiyor. Genç kadın hamile kalıyor. Ti- yatrodan aynlıyor. Ardından si- nema, Zeki Mürenli şöhret, stüd- yo yangını ve yine alkol.. sonra da bir sevgiliden patetik anılar... Acı son! Şahnedeki olaylar bu minval üzeregelişiyor... Gelelim "Cahide"de çizilen Muhsin Ertuğnıl portresine. Me- HhCevdetAnday Muhsin Bey'in 60 sanat yılınedeniyleşöyle bir saptamada bulunmuş; "Gözü hep ilerde. sanaünda olduğu için, sa- naü iie kendi arasmda gereksiz htç- bir şey bulundurmamış, ola>lan ve kişileri hep bu açıdan değerlen- dirmiş ve anlamlandırnırştır. Ya- kınması,dedikodusu. karalama- sı ne bol bir alandır tivatroolanı... lşte Muhsin Ertuğnıl böylesi bir alanda,yalnız amacını düşündü- ğü ve boş çekişmelere. dar açılı duygulanmalara. hırslara kendi- ni kaptırmadığı için daima kaza- narak sakin ve kinsiz yüriimesi- ni bümiştir." Yanlış imajlar Örneklerçoğaltılabilir. Neden Muhsin Ertuğnıl "Cahide"de karşısındaki insanın zaaflanndan yararlanma eğiliminde. küçük hesaplar peşinde koşan, anlayış- sız, kaba bir kimliğe bürünüyor anlamak kolay değil... u _Beninı cenazem, hiç kimseyi rahatsız et- memek için, mezarbğa en yakın caıııi olan LeventCamif nden kat- dınlmalı. Mezaıiıkia karşı karşı- 'Kaybolan kültürün kurtarıcısı' Kalan Müzik 'in yapımcısı Hasan Saltık Liberation'da bir TürkprodüktörKüitür Servisi - Fransız 'Uberation' ga- zetesı 16 Ağustos tarihli sayısının küitür sayfasını Türk müzik yapımcısı Hasan Sal- ük'a a>ırdı. Nidam Abdi'nin gerçekleştir- diği söyleşi. Paris'ın Türk mahallesi olan, Faubourg Saint Denis'de, Saltık'ın birdos- tunun dükkânında gerçekleştirildı. Söyleşı; "Unkapanı'nda yapüdığı gibi Hasan Salnk bizi oturmaya davet ediyor \e içecek almaya gidiyor. Hayır anJadığınız gi- bi değil; onun satacak bir şeyi yok. FLdksel özelliklerinin çağrıştırdığı gibi küçük bir dükkân sahibi değil o. Munr bir gülümse- yişle bizden hayabnı anlatmasını istcmemi- zi bekliyor1 " sözleriyle başlıyor. Söyleşide Hasan Saltık'ın 32 yaşına rağ- men oldukça deneyımlı olduğu \xirgulamr- ken geçen eylül ayında, Osmanlı Impara- torluğu'nun 700. >ıldönümü dola>ısı>la Osmanlı müziğinden oluşan bir antoloji ha- zırladığı da okuyuculara aktanlıyor. Yazı- da Saltık "Tûrkçedenbaşkabirdilbilme- yen bu Ak\i Anadolu'dan İstanbul'a göç eden bir aUenin oğlu" olarak anlatılıyor. Saltık ıse kendini Osmanlı kültürünün ta- nıtıcısı değil, kaybolmakta olan bir kültü- rün kurtancısı olarak tanımlıyor. Kalan Mü- zik tarafindan çıkanlan albümler bir Ana- dolu köylüsünü ağlattığı gibı Ankara'da ün- lü bir cumhuriyet savcısını da aglatıyor. Bu sa\cı. Kalan Müzik'ın patronunu arayıp onu, 20. yüzyılın ilk yansmdan kalan. ga- zeller CD'si için tebrik ediyor. AyTiı sa\cı- dan. alaycı bir gülüşle şöyle söz ediyor Sal- tık: "Savcı,Ankara'yadönûşünıdebeniye- meğe da>et etti. A^lında elinde benimie iJgi- li bir dosya oünası gerekivordu. Çünkü söz- leri adalet tarafindan fazla devrimci bulu- nan Kürt bir grubun kasetini çıkarmıstun. ama bundan habersizdi." { CULTURE I Hasan Saltikdefriche lamüzik d'Anatolie i CepnxtucteurtutvarpmteicnpayipcurreiAuiciterleiix^deichanteuncttcümni. Söyleşide Hasan SaJtık'ın eski ve gizJi kalmış kültüriere ilgisinden söz ediliyor. Sö> leşide Atatürk'ün Türk miuiğt bun- dan böyle ulusal >e Avrupa- \a dönük ola- cak" sözlenne de yer veriliyor. •*1923'ten sonra ûlkenin müzikal \apt- sında büjük bir değişikJiğe gidildi. Örneğin Karadenizli gruplar Anadolu ezgileri söy- ledi. Büyük >etenekler hiç dinlenmedi. ba- alan süriildü, folklor şarkılan anadillerin- den uzaklaşbrüdı ve rejûn değişikliğinden sonraortayaçıkanburjuva sınıfi müzikalka- liteyisildL" Yazıda Saltık'ın bürosunda star- lan ve sabırsız acemileri karşıladığına da değınıliyor. Söyleşide aynca Unkapanı'nda profes>onel prodüktörlerin yanı sıra çıkar- lannı. sömürerek elde etmek ısteyenler de .voğunlukta olduğu ıcın *kutkapanı'adı>- İa anıldığı da belirtilryor. Eskı poğaça satıcısı Hasan Saltık. çalış- malannı sürdürmek ıçin bırdüzine üniver- site öğrencisi. müzıkolog ve tanhçi ile ça- lışıyor. Onun her zaman yenı bulunan bir kayıttan haben var. Haberler bazen İstan- bul'un büyük ailelerinden. bazen de Tür- kive'nın en geiişmemiş yerlennden geli- yor. Bırkaç gazete ılanı birkaç kışınin ara- ması ıçin yetiyor: "Bizde eski plaklar var, kaç para edeceğini öğrenmek ûtiyonız" dı- yorlar. Birgün, Istanbul'un nezıh semtle- rinden bınnde oturan eskı bir general ak- rabasının bodrumunu gezdırmek istiyor: "78'lik askeri müzikplaklannın sa> ısı önün- de ha>retler içinde kaldım. 1902'den 1903'e kadar ka\ dedilen Fransızaskeri marşlan bi- le buldum.- Vıetnam'dan Küba'ya uzanan 600 plak- lık koleksıyona sahıp olan Saltık kendı tut- kusunun de\rimci sarkılar olduğunu söy- lüvor. Hasan Saltık bazı şarkıcılann yakın- lannı bulmak ve nüfus kütüklerini araştır- mak ıçin belediyelerde geçırdıği saatleri hatırlamıyor. Etnik çeşıtlıliğe de meraklı olan Hasan Saltık kimi kez yalnız. kımi kez bir ünı\ ersıte araştırmacısı ile gıdıyor Ana- dolu'nun dağlık yollarına. Birgün bırkaç dakikalık bir kayıt dinledikten sonra Ur- fa'ya gidiyor. Orada gizli kalmış bırçok kültürle karşılaşıyor. Saltık, Dogu aşiretle- nne özgü bir »es olan Tenekeci Mahmut'un peşine düşü>or. Fakat eli boş dönüyor, ama en azından bir bilgi ile: "Şarkıcııun oğlu İs- tanbul'da gazetecflik yapıyordu. Onu buldu- ğumu/ anda L'rfa'ya dönüp kayıtlann iri- ni buiduk. Böyieee 10 yıl önce tanınmadan ölen Tenekeci Mahmut geçen yıl müzik pi- \asasında yeniden doğdu." Saltık. Radıo France'a eşdeğer olan TRT'de bırkaç kişinin dikkatını orada top- lanan plak ve kayıt arşivıne çektı. 6 ay ön- ce 1991 'den bu yana süren bu araştırmala- nn en heyecanlı anını yaşadı. TRT'nin ka- pısı önünde bırakılan bir kasetten haberdar edıldı. Bu kavıt. 1920 yılında sesi ile Ata- türk'ü bıle etkileyen Safiye Ayla'ya aitti. Telefon ile aranan Safiye Ayla ile Unkapa- m'ndaki binada bir araya geldı. 95 yaşında felçli ve ağırbaşlı, makyajlı ve siyah bir el- bise giymıştı. Kaydı dmledıkten sonra ka- fasını havır anlamında salladı. "Bu benim sesim degiL nereden buldun bunu? n dedi. A>nı akşam Saltık'ın telefonu çaldı. Şarkı- cı ka\ ıttaki sesin kendisinin olduğunu iti- raf ediyor ve kaydın yayımlanmasına izin veriyor. Safiye Ayla üç ay sonra adını Kalan Müzik'in kataloğunda göremeden öldü. Âdnn adım Ddııci Dünya Savaşı Tarilıi Küitür Servisi-] Eylül 1939'dabaş- layan. 6 yıl süren ve 20. yüzyıla dam- gasını vuran. msanlık tarihinın en acı savaşıydı Ikinci Dünya Savaşı. 6 yıJ bo- yunca beş kıtaya korku ve Ölüm taşıdı sa\aş. Bu insanlık trajedisi bu kez LJ- dell Hart'ın kalemiyle ulaşıyor okura. İki ciltlık 'II. Dünya Sa\ası Tarihi' kı- tabı kerim Bağnaçık'ın Türkçesiyle Yapı Kredi Yayınian'ndan çıkrı. Yüzyılın en önemli askeri strateji uz- manlan ve tanhçilen arasında yer alan Sir Basıl Lıdell Han (1895-1970) ölü- münün hemen ardından yayımlanan ki- tabında Ikınci Dünya Savaşı'nı yalnız- ca askeri bir analist olarak değil. bir düşünür olarak da ırdeliyor. II. Dünya Savaşı Tarihi bu yanıyla yalnız tarihçı- ler ve tanh meraklılannın defil. tanhı roman hatta roman okurlannın bile il- gisini çekebilecek bir kıtap. Almanya'nın Polonya'yı işgaliyle başlayan bu savaş kısa bir süre sonra Hit- ler'in Batı 'yı ışgaJe başlamasıyla geniş- lemiş. ardından 22 Haziran 1941 "de Rusya'nın istila harekâtıyla topyekûn savaşa dönüşmüştii. Jkinci Dünya Sa- \aşı*nın dönüm noktalanndan biri ka- bul edilen Almanya'nın Rusya'yı iş- gale kalkışmasıtıın ardından 7 Araiık 1941 'de Japonya'run Pearl Harbour bas- kını, uyuyan Amenkan Bırleşık De\ - letleri'nı uyandırmıştı. 1943 yılı Ocak ayının sonunda Sta- lingrad'da teslim olan Almanlar, sava- şın seynnın degıştığının ilk sınyalleri- nı venyordu 6 Haziran 1944'te İkınci Cephe'yi açan müttefikler Fransa'nın Normandiya kıyılanna tanhte eşine az rastlanır bir amfibı çıkarma harekâtı düzenlemışlerdı. 1200 savaş gemisi. 10 bın uçak. 4 bını aşkın çıkarma gemisi katılmıştı bu çıkarmaya. Buçıkarmay- la savaşın sonunun yaklaştığı da hısse- dilmeye başlanmıştı yavaş yavaş. Son darbe ise 6 ve 9 Ağustos 1945 'te Hiro- şıma ve"Nagazakı'ye atılan bombalar- la geldi. Sa\ aş 40 milyonu aşkın ölü, mılyon- larca sakat. e\ siz. yurtsuz insan bırak- mıştı ardmda. Beş milyondan fazla in- san toplama kamplannda. gaz odalann- da ve akıi almaz ışkenceler altmda can vermiştı. Kısacası ınsanlığın gördügü en büyük felaketti Ikincı Dünya Sa\a- şı. tki cıltlik kıtapta bu felaket adım adım. tarafsız bir gözle irdeleniyor. Kitabın sonuna. asıl çe% irive ek ola- rak çe\ ırmen Kerim Bağnaçık tarafin- dan hazırlanan ikı bölüm eklenmış. Bu bölümlerden ılkinde Ikincı Dünya Sa- vaşı'nda >er alan komutan \e lıderle- nn bıvografılen ve önemli harekâtlann kod adlan, ıkincı bölümde ıse geniş bir İkınci Dünva Savaşı Kronolojısı yer alıyor. Kıtapta aynca savaşın önemli anlanna tanıklık eden toplam 132 re- sım. savaşın önemli harekâtlannı \e se- yirlerini gösteren 40 hanta bulunuyor. Korsun'da (Rusya) esir düşen Alman askerleri. ya olduğu için kimseyi yormaz, kimseyi rahatsız etmez", dıyerek son ncasını Beklan Algan'a ya- zılı olarak bırakan bir insan. na- sıl olur da böylesine hırçın. ben- cil, saygısız bir kişı olarak yeri- ni alır tiyatro sahnesınde? Ozel- lıkle Cahide ile olan ilişkısinde öne çıkıyor bu yönler.. "Ben iyi bir rejisör olduğum kadar iyi bir oyuncuyum da. Bu oyun için de- ğil, her oyun için. Söylesene bana. sırf benim için neyaptuı?" "Sen benimsin Cahide. Seni ben yarat- bm. \e kızım. bu bir oyunsaeğer, rejiyi de mizanseni de ben yapa- nra, anlaşıkJı mı?" "Aldırt şu pt- çi bitsin. tkigünde kurtulursun." Ona aykın bir üslup... Bir söyle- şide (60. sanat yılı nedenıyle) Muhsin Ertuğnıl'a en çok kızdı- gı şey lerin neler olduğu soruldu- ğunda şu yanıtı veriyor sanatçı: "Aktoriin sahneye içkiü çık- masına sinirlenirdim", \e ekliyor "Tiyatroya saygısız- hğmdan ötürii. içkiden ötü- rii değiL" Bu sözleri eden ki- şi "Cahide"de tiyatroda elınden ıçkı kadehını dü- şürmeyen bir kışı olarak dıkkat çekiyor. Sınirleniyor içiyor. tartışıyor içıyor, te- selli etmek istiyor ıçiyor- içınyor. Yanlış imajlar... Bir dığer >anlış ımaj da Anlatıcı'nın sözlerinde ya- tıyor: "Şnndiikozlann pay- laşilma anı. İki tarafta iki ayn güç var. Asunda her iki- sinin deamacı a\ nı. Her iki- si de Cahide'nin sadece ve sadece kendisine ait obnası- nı istiyor. Ve kıüçlanndan kan damlayan ilahlar ök-si- yesavaşırken, Idntseher dar- bede biraz daha yaralanan. güçsüzlesen kurbandan; Ca- hide'den söz etmiyor." İlah- lar ve koca- Muhsin Ertuğ- nıl üçgeninı. benzetmesini abes buluyorum... Muhsin Ertuğrurun tıyan'omuz ıçin yaptıklannı burada sayma- yı abes bulduğum gibı. Ko- lay harcanmamaİ! insanlar, ilişkiler. yaşamlar... Kenükleri hâlâ sızüyor '•Cahide" ilk kez geçen yıl Talımhane'de farklı ama yine ün]ü isimleri içeren bir kadroyla oynandı. Bu yazı- yı o günlerde yazmış olma- yı isterdım. Yazmamak ıstek- sizlikten kaynakJanan bir ha- taydı. Sonra da üzerinden zaman geçti. Bu yıl "Cahi- de" bir kez daha gündeme geldi. Başrolü Nükhet Du- ruüstlendi. Müzikal olarak yeniden pişirildi. Akatlar Küitür Merkezi'nde perde açtı, turneye çıktı ve geçen günlerde de Rumelihisa- n'nda sergilendi. Ben Hi- sar'da izledim. Eger gösteri bitiminde insanlann ayakta alkışladığını görmeseydim. gazetelerde övgü dolu re- sim altlannı okumasaydım bu yazıyı üstünden yine za- man geçmesın diye Salz- burg'da bir otel odasında \ a- zar mjydım bilemiyorum. Evet. seyircinin yansmdan çoğu bir türlii kurtulama- dıklan bir alışkanhkîa mı desem. ayakta alkışladılar. Ayağa fırlayanlar için önem- li olan "Cahide"de hırpa- lanmış isimlerdeğildi, Nük- het Duru'yu dinlemekti. ma- alesef. Bir sabun köpüğü gıbi gel- di geçtı "Cahide", ama ben inanıyorum ki yattığı yerde Muhsm Ertuğrurun kemik- leri hâlâ sızlıyor. Benim gı- bi düşünenlenn de hiç azın- lıkta olmadığına emınim. Y f t P l Y O R L A R T Zhang Yimou Turandot'u sahneliyor • Zhang Yimou Puccini'nin Turandot Operası'nı sahneliyor. 15 milyon dolara mal olacak bu projenin biletleri 5-13 Eylül tarihleri arasında satışa sunulacak. • steven Spielberg ün yönettığı Jurassic Park adlı filmın devamı 2000 yılında Universal tarafindan vizyona sokulacak. Ancak bu seferki fılmı Spielberg yönetmeyecek. Ünlü yönetmen, senaryonun yazımında Mıchael Crichton'ayardım edecek. • Robert zemeckis m yönettigı ' VvTıat Lies Beneath' adlı film, önümüzdekı yılın sonlannda gösterime girecek. Fılmde Harrison Ford rol alıyor. • Boyzone. Amerikalı müzikse- verlerle buluşuyor. Grup, No Matter What adlı albümlenyle Ingiltere müzik lıstelerinde haftalardir bir numara. • Laurence Shamesın romanı Virgın Heat20th Century Fox şirketi tarafindan beyazperdeye uyarlanıyor. Drew Barrymore'un rol alacaği filmde. mafya lideri olan genç bir kadının sevdiği adamı bulma çabası konu ediliyor. • Bob MİSİorOWSki. Ernie Hudson ve Casper V'an Dien'in rol aldığı Shark Attak adlı filmın çekimlerini Afrika'da sürdürüyor. • Jonathan Demme. ı Knovv This Much ıs True adlı bir film çekiyor. VV'ally Lamb'ın henüz yayımlanmamış olan romanından uyarlanan filmde rol alacak oyuncular henüz belirlenmedi. • Shane Biack, Academy of Motion Picture Arts and Sctences'a katılmayı reddetti. Black, Çıplak Silah, The Last Boy Scout. The Long Kiss Goodnight gibi filmlerin senaryosunu yazmıştı. • Kazablanka Vvarner Brothers şirketinın 75. yıl kutlamalan kapsamında yeniden gösteri lecek. • Danny DeVlto transseksüel bir Alman rock şarkıcısının yaşamının konu edildiği Hedwig and the Angry Inch adlı filmin telifhaklannı satın aldı. • Oscar ödüllerl 10 yıldır pazanesi gününe denk düşmesine rağmen 1999 yılında 21 Mart Pazar günü verilecek. Bununla ilgili olarak hiçbir resmi • açıklamayapılmadı. • SochlFllm Festlvall'nde jürinin aldığı kararlar yüzünden »• karmaşalar "» yaşanıyor. Rusya'da yapılan festivalde, yanşan sekiz fılmin hiçbiri ödüle değer bulunmadı. • Joel Schumacher. beşincisı çekilecek olan Batman filminde oynamayı reddetti. • Jim carrey, The lncredible Mr Limpett ve Man on The Moon adlı filmlerde rol aldıktan sonra şimdi de Douglas Adams'ın tartışmalı telev izyon şovu The Hitchiker's Guıde To Galaxy'nin sinema versiyonunda oynayacak. Mavi Nokta Müzik ÖdüNeri açıklamk • Küitür Servisi - Trabzon'da yayımlanan, aylık müzik ve sanat dergisi 'Mavi Nokta' tarafindan emeği değerlendirmek amacıyia verilen 'Mavi Nokta Müzik ÖdüllerT açıkiandı. 1998 yılı değerlendirilmesi kapsamında, 'Müzik Hizmet Ödülü' Ankara'da hizmet veren Sevda-Cenap And Müzik Vakff na,"Müzik Başan Ödülü' Ankara Cumhuriyet Lisesı Müzik öğretmenı Süreyya Çağlar'a verildi. 'Radyo Niteliklı Müzik Programcıhgr ödülü ise TRT-3'teki 'Dünden Bugüne Caz Müziği' adlı programıyla Fatma Filiz Çıragül, 'Rönesans'tan 'Günümüzde insan Sesi" programıyla Ayhan Erman, 'Müzikte Öykü' ile Idil Çalışlar, 'Müzik Bahçesinden' programıyla Tülay Ilter Sunar. 'Şimdikı Klasik Müzik' ile Neşe Tartanoğlu-Gül Karaman ve "Perde Açılıyor' programıyla da Gülçin Şencan arasında paylaştınldı. 'Geleneksel Müzikler Teşvik Ödülü' ise TRT Ankara Radyosu Türk sanat müziği ses sanatçısı Ayşe Taş ile TRT tstanbul Radyosu Türk sanat müziği ses sanatçısı Melihat Gülses'e verildi. Bu yıl beşincisi verilecek müzik ödüllerinin töreni daha sonra açıklanacak bir tarihte Ankara'da yapılacak. Gültekin Çizgen'in yeni kitabı • Küitür Servisi - Fotoğraf sanatçısı Gültekin Çizgen. 40. sanat yılı etkinlikleri içinde. fotoğraf ve sanatı üzerine gerçekleştirdiği 6 konferansm metnini kitaplaştırdı. Kelaynak Yayınlan'nca 'Fotoğraf Kuramsal Dizi' başlığıyla yayımlanan kitap, 'Yaşam ve Fotoğraf. Fotoğraf ve Yaşam". 'Fotoğrafta Atmosfer, Fotoğrafevinde Söyleşi Notlan'. 'Doğrudan Fotoğrafa Bakış', 'Türkiye'deki Fotoğrafın Dünyadaki Yeri'. 'Fotoğrafta Içenk ve Biçim'. 'Fotoğrafta Evrensellik, Ulusallık Üzerine Düşünceler' konu başlıklanndan oluşuyor. BUGUN • RLMELİ HİSARInda saat 21 00de Cem Vıhnaz'ın göstensı yer alıyor. • NÂZIM KÜLTUREVİ-nde saat 15.00'te yaşamı ve eserlerinden örneklerle Şostakoviç anılacak. Saat 17.00'de yönetmenliğini Fernando Solanas'ın yaptığı 'Güney' adlı film gösterilecek. • ENKA VAMTnda, saat 21.15'te, İÜDK Tiyatro Bölümü'nün "Çiğdem Talu'ya Selam" adlı müzikal gösterisi izlenebilir. • BİLKENT SENFONİORKESTRASI Anadolu Müzik Festivali kapsamında Kayseri'de konser verecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear