14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 HAfcZlRAN 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 15 Fotoğraf Is-parta Bdediye Başkanlığı, "b>asın bülteni" adı altında kuşe kâğıda dergi bastırmış... 32 sayfalık dergide, DYP'li belediye başkanı M ehmet Aybatıh'nın ta m 109 fotoğrafı var... Sayfa başına ortalama üç fotoğraf... EJektronfk posta: Denz.Som9raksnetcom Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Dört yanımız çete olmuş... "Körebe oynayan hükümetle önümüz arkamız. saöımız solumuz sobe olacak değil va!" B u ayki Bilim ve Ütopya dergisinde Sume- rolog Muazzez llmiye Çığ, Kayseri yakın- larındaki Kültepe höyüğünden çıkanlan tabletlerden söz ediyor... Çığ, dünya uygar- lığına ışık tutacak 4 bın yıl öncesine ait çiviyazısıy- la Asur dilinde yazılmış 25 bin tabletin 50 yıldır okun- mayı beklediğini yazıyor: "1948 yılında Ankara Dil veTarih Coğrafya Fakül- tesi Arkeoloji Bölümü'nden, şimdi profesör olan Dr. Tahsin Özgür başkanlığında ve türk Tarih Kuru- mu'nun desteği ile Kültepe'de bilimsel şekilde ka- zılara başlandı, bugüne kadar sürdü ve sürmekte. Bu kazılarda Asurlu tüccarlara ait evlerin, atölyele- rin kalıntıları ve bunlar içinde aile arşivleri ortaya çıktı. Bulunan bu arşivler Ankara'daki Anadolu Uygar- lıkları Müzesi'ne verildi. Söylendiğine göre adetleri 25 binden az değil- miş. Tabletler Geçen 50 yıl içinde ne gibi çalışmalar yapıldı bu tabletler üzerinde? Hemen hiç, diyebiliriz! Halbuki Ankara'da dört profesörlü bir Sumerolo- ji Bölümü vardı. Bu profesörlerden en az ikisi birle- şerek yetişen öğrencileri de yanlanna almak koşu- lu ile bir ekip kurabilirler ve 4 bin yıl önceki Anado- lu'nun sosyal, kültürel tarihine büyük ışık tLrtacak olan bu tabletlerin yayınlanna hemen başlayabilirlerdi. Böylece, kendi uzmanlarımız da çok önceden yeti- şirdi. Ama ne yazık ki dördü birden emekli oldu. Kısır düşünceler, gereksiz kıskançlıklar yüzünden 50 yıl içinde ancak birkaç uzmandan başka kimse yetiştirilmedi. Şimdi ne oldu? Yemeyenin malını yerler dendiği gibi, Istanbul Ar- keoloji Müzeleri Çiviyazılı Belgeler Arşivi'ndeki tab- letler üzerinde, yabancı bilimadamlarıyla birlikte ya- pılan çalışmalara bile kızanlar, bugüne kadar Külte- pe tabletlerınin yayınlarını büyük bir merakla bekle- yen çeşitli ülkelerden bilimadamlarına aynı tablet- leri çalışmaları için gelişigüzel sunuyorlar." Atatürk'ün 65 yıl önce Türkiye'nin çiviyazısı uz- manına gereksinimi olduğunu görerek Hititoloji ve adını kendisinin koyduğu Sumeroloji bölümlerini aç- tırdığını da hatırlatan Muazzez ilmiye Çığ, "Kaybı- mız büyük fakat gecikmeden çiviyazıları için uzman yetiştirme ve yayın işini büyük bir ciddiyetle tekrar ele almamız gerek" diyor ve ekliyor: "Yetkililere ve basına, her gün gündemi meşgul eden türlü gereksiz ve seviyesiz haber ve olay için gösterilen hassasiyetin, bizim topraklarımıza ait olan bu tarihi ve kültürel değerler için de gösterilmesi önem- le duyurulur." Isparta'daki belediye hizmetlerine bir örnek olarak belediye başkanının bir fotoğrafını da biz basalım dedik! Acemarabi Istanbul'daki bir ana okulunda bayan l öğretmenlerin iran'daki gibi karaçarşaflı olduğunu ve küçücük kız çocuklannın tesettüre sokulduğunu; bir ilköğretim okulunda ise yılın önemli günleri çizelgesinde sıra 10 Kasım'a geldiğinde Arabistan tarihindeki bir günün yazıldığını biliyor musunuz? SESSÎZ SEDASIZ (!) &ÜŞOMCEL EGİA/İZDEN NURÎKURTCEBE ÖZSÜtZLÜĞÜHDZ /Ç/A/ Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Anadilim, dilim dilim.. Bakanlar yurtdışında neye bakar? Dışişleri Bakanlığı'ndan geldiği Kül- tür Bakanlığı'ndaki müsteşar yardım- cılığı görevinden emekliliğini istemek zorunda bırakılan Dr. Hüner Tuncer, kapalı kapıları aralıyor: "Kültür Bakanı Istemihan Talay'ı makamı başında bulmakoldukçagüç. Bakan ya yurtdışında ya da yurtiçinde gezide. Bakanlığın müsteşarı ile müs- teşar yardımcılannı da makamlannda bulmak güç, çünkü ulufe dağrtılır gibi onlara da özellikle yurtdışı geziler da- ğıtılmakta. Hiç yabancı dil bilmeyen müsteşar yardımcılan yurtdışında ne an- yor? Kaldı ki, diplomatik temsılcilikle- rimizin varlık nedeni devletimizin ya- bancı devletlerte olan her alandaki iliş- kilerini yürütmektir. Tabii ki poli- tikacılar eliyle yürütülen diploma- si türü de vardır; bu diplomasi yön- temine bizde olduğu gibi, bu denli sık ve çok başvurulmaz. Politikacıların diplomat rolünü üstlenmeleri, ancak diplomatlann çözemeyeceği sorunlar- da söz konusu olmalıdır. Aksi takdir- de, devlet ve hükümet başkanlan ya da bakanlar, kendi halkı karşısındaki iti- barlannı önemli ölçüde yitirmiş olurlar." Dr. Hüner Tuncer'in saptaması uy- garlık düzeyi yüksek ülkeler için olsa gerek... Bizde ise tam tersi... Yurtdışı gezilere kim daha çok giderse, gezi- nin sonucuna bakılmaksızın "büyük adam" sıfatını kazanıyor... PALAS PANDIRAS L Vıagra, bizim iktidarsızların işine yaramaz. Çünkü ortalığı pembe değil, mavi gösteriyormuş. MüfitBozacı , / * * * * • *f*:İ Wf Işten çıkarmalara protesto Küçükköy'de faaliyet gösteren Köhler Elektrik Sayaçları Sa- nayi >e Ticaret AŞ'de çalışan yaklaşık 200 kişi. DÎSK'e bağ- lı Birleşik Metal-lş Sendikası'nda örgütlendikleri gerekçesiy- le işten atılan 5 kişi için diin iş bıraktı. İşyerinin öniinde otur- ma eylemi yapan işçiler, iki aydır DtSK'e bağlı Birleşik Me- tal-lş Sendikası'na üye olmak istediklerini, ancak işverenin bunu engellemek için işten çıkarma yoluna gittiğini belirtti- ler. İşverenin hergün işten çıkarmalara devam edeceğini id- dia eden işçiler, atılan arkadaşlarının tekrar işbaşı \apana kadar oturma eylemlerine devam edeceklerini srivlediİer. (Fo- toğraf: HATtCETUNCER) Istanbul ll Eğitim Müdürlüğü y nden açıklama Gazetenızin 25.05.1998 tarihlı nüshasının 15. sahifesinde yayın- lanan "tstanbul'daki Şeriatçı Yurtlar" başlıklı > azıda öne sürü- len iddialarla ilgili açıklamalan- mız aşağıda belirtilmiştir. 1- Istanbul"daki özel öğrenci yurtlannın Milli Eğitim Bakanlı- ğı'na bağlı olanları 5661 sayılı Yüksek Oğrenim Öğrenci Yurtla- n ve Aşevleri Hakkındaki Kanun'a ek-1. maddesı ile 2908 sayılı Der- neklerKanunu'nun41 ve45.mad- delerine dayanılarak hazırlanan Yönetmelik hükümlerine göre açı- lır, ışletilir ve denetlenır. 2- Yurtlarda 4'üncü ve 5'inci sı- nıf öğrencileri kalamazlar ve kal- malan da yasaktır. Yurtlann öğ- renci listeleri eğitim öğretim yılı ba- şında çıkanlmış olup, bir nüshası Emniyete verilmekte. asıl listeler ise elimizde kalmaktadır. Bunlar- da değişiklik olursa, Yurtlar resmi olarak Müdürlüğümüze bilgı ver- meltedirler. Kayıtlanmızda (4'ün- cü ^e 5'inci sınıf öğrencisine, Açık Lise öğrencisine ve herhangi bir ku- rureda kaydı olmayan öğrencilere) rastlanmamıştır. Ayrıca. yapılan deretimlerde sonucunda da. bir olımsuz rapor gelmemiştir. > tstanbul Ili dahilinde şu an- da 90özel öğrenci yurdu faaliyet- te tulunmaktadır. Ruhsatlanmız soğik mühürlü olup. ruhsatların- da nühür olmayan yurtlar ise ruh- sataz ve kaçak faaliyet göstermek- tedrler. Dolayısıyla. bunlann fa- aliystleri ile Müdiirlüğümüzün hiç- bir lgisi bulunmamaktadır. - Kaçak inşaatlarda, kaçak yurt- larn faaliyette bulunduğu iddiası geçeği yansıtmamaktadır. Çün- küaçılış evraklan eksik veya ka- çal inşaata yurt ruhsatı verilme- mecte olup. bu durumda olan yur- dunuz bulunmamaktadır. Laçak faaliyet gösteren yurt \ ar- sa.Emniyetçe tespit edildığinde taptılmaktadır. Sadece Emnivet Vldürlüğü, Müdürlüğümüze böy- lefcryurdumuzun bulunup bulun- rnaiığını sormaktadır. - Ozel Öğrenci Yurtları ile ıl- gil denetimler, Yönetmeliğin 45. miidesıne göre yapılmaktadır. De- netleme ekibi Emnıyetten bir kişi, Sağlık Müdürlüğü'nden bir kişi, ıkı İlköğretim veya Bakanlık Mü- fettişı \e tlçe Milli Eğitim Müdür- lüğü'nde yurtlardan sorumlu Şu- be Müdürü'nden oluşmaktadır. De- netim. Bakanlığın hazırladığı for- matla yapılmakta ve bu formatlar yine, Bakanlığımız Burslar v e Yurt- lar Dairesi Başkanlığı'nca değer- lendirilmektedir. Dolayısıyla tstanbul ll Milli Eği- tim Müdürlüğü Müfettişlerınin, yurtlar için yaptıkları denetim, yu- karıda sözü edilen üyelerden olu- şan ekiplerce \e Bakanlıkça ha- zırlanan formatlara göre yapılmak- tadır. Denetimlerde, görülen ak- saklıklar ve eksikler, titizlikle ta- kip edilerek giderilmesi sağlan- maktadır. 6- Nisan ayı itibariyle yapılan de- netimler sonucu düzenlenen ra- gorlarda. Istanbul llinde bulunan Özel Öğrenci Yurtlannda irticai. yı- kıcı \e bölücü bir faalıyete rastlan- madığı belirtilmiştir. Yine ilçe Kavmakamhklan baş- kanlığında kurulup denetimlenne devam eden Özel Denetim Ekip- leri'nin raporlannda da, kayda de- ğerbirolumsuzluğarastlanılmadı- ğı. ll Güvenlik Kurulu Toplantı- sı'nda dıle getırilmiştir. Gazetede sorulan sorularla ilgili yapılan in- celemelerde İlimizdeki Ozel Öğ- renci Yurtları'nda herhangi bir olumsuzluğa rastlanmamıştır. 7- tstanbul İl Milli Eğitim Mü- dürlüğü Teftiş Kurulu Odalan'nda namaz tahtalan bulunduğu iddiası da tamamen gerçek dışı olup, ilköğ- retim Müfettişler Kurulu binamı- zın hiç bir odasında namaz tahta- sı bulunmamaktadır. Gazetenizdeki iddialarla ilgili somut bilgi ve belgeler Müdürlü- ğümüze intikal ettirildiği takdir- de. derhal yasal işlem yapılacak- tır. Bu açıklamamızın gazetenizde uygun bir şekilde yayınlanmasını rica eder, saygılar sunanm. ÖMER BALIBEY tstanbul ll Mıllı EeıtimMüdürü KÎM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK behicakOı turk.net ÇÎZGİLİK K.ÎMİL MASARACI HARBİ SEMtH POROY 1 BULUT BEBEK mnAYçlFTÇt TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIILAN 3 Haziran CBSE GIREN OLTAL i95o'De gu&üoj, iMeuveeeD, P CE&E GİKZBıLEU S'£ OLTA TAKIMI BA- SW/t TAMITILO/- (SeOfSGE K£AJNEY UE srANcer oeuf AOU ıia AMATOP- BA- LIKÇI TAfSAFlNDAM G£Lİ^TİIS.İLefJ ALET, ICATLANIP CGBE GiR£8tU=CEX. ŞBZıL- P£ yAPILMIŞT/. KAMIŞ YE&Ue q.£UK- BifL YAY ICULLflNllAN V£ "MlMCASTER." APl VeMit-EM OLTA TAK/MI, Bi&ÇOK K£2. DENENMİŞ,OUJMLU SONUÇ VER.- M'ıŞTİ- ÖZ.EUJHLB NEHİfZ SAUKÇtL/Gl İÇİN yAPILAM SÖZ tCOPJUSU MODELlKİ SEfzj UAALATI DüşûuüJ-üYoepu. Solda, SfcWty Deu/, sa^da .Se., GÖRUŞ Prof. Dr. NECLA ARAT Aykırı Düşünceler "Benim ülkem, sahip olduğum değil, yaptığımdır"(*) 20. yüzyılın son beş yılında sivil toplum veye- niden yapılanma söylemleri Türkiye gündeminde ağırlıklı bir yer aldı. Artık sivil toplum ulaşılacak bir model olarak düşünülüyor ve demokratik ya- pıların, demokratikleşme savaşımının alanı ola- rak algılanıyor. Felsefi arka planına baktığımızda sivil toplum anlayışının bireysel özgürlükleri vurguladığı ölçü- de kitlesel katılımı da öngördüğünü saptıyoruz. Bu anlayış, devletin etki alanını olabildiğince da- raltmayı, bireylerin kendi yaşamlarını yönlendir- melerini ve kendilerini doğrudan ilgilendiren her alanda kararlara katılımlarını savunuyor. Ulaşılma- sı istenen asıl amaç ise, devletin giderek geniş- leyen sivil toplum içinde erimesi... Sivil toplum ku- rumlarının çok güçlü ve oldukça gelişmiş olduk- ları Batı toplumlarında bu bir ölçüde başarılabi- liyor. Ne var ki, gelişmekte olan Doğu toplumla- rı için aynı başarı söz konusu bile değil. Ama, gerek Batı'da gerekse Doğu'da Birleşmiş Milletler'in çeşitli uluslararası toplantılannda ve bel- gelerinde yer alan "Sivil Toplum Kunıluşlan" (NGO- Non Governmental Organizations) ya da hükü- met dışı "Gönüllü Kuruluşlar" (STK'ler), 21. yüz- yılda da gözde kuruluşlar olmayı sürdürecekler gibi görünüyor. Bu yazımda değerli siyaset bilimci Prof. Dr. Nermin Abadan Unat'ın aylar önce Cumhuri- yet'te "Sivil Toplum Sınıfta mı Kaldı?" başlığı ile yayımladığı yazısındaki eleştirel gerçekçiliği izle- yerek kimi çevrelere belki de uygun gelmeyecek aykırı düşünceler dile getirecegim. Ülkemizde Sivil Toplum Kuruluşları adı altında yer alan çok çeşitli dernek ve vakıflara objektif ola- rak baktığımızda, gerçek anlamında "sivil de- mokratik" toplumun öğelerı olmaları gereken bu kuruluşların teorik (kuramsal) anlamda da pratik (kılgısal) anlamda da (yapısal bozukluklar yüzün- den) henüz emekleme çağında olduklannı göz- lemliyoruz. Birkaç istisnayı bir yana ayırırsak, bu kuruluş- ların büyük çoğunluğu, tabanı olmayan, sözel çalışmalar dışında somut başarıları gerçekleşti- remeyen, sorunları yüzeysel gevezelikler ve ku- ramlarla çözmeye çalışan; ayrıca halktan ve uy- gulamalardan kopuk, "sanal" sivil toplum kuru- luşları. Goethe, "Kendimizi nasıl tanıyabiliriz? Hiçbirzaman spekülasyonla değil, ama eylemle... ödeviniyapmaya çalış. Değerinin ne olduğunu he- men antayacaksın. ödevın nedır? Günün gerek- sinmelerinigidermek" (1) diyordu. Sivil toplum ku- ruluşlarımızın eylem ve uygulamalarının günün gereksinmelerini ne ölçüde karşıladığını çok iyi de- ğerlendirmemiz gerekiyor. Sivil toplum kuruluşlarımız kendi iç yapılarında demokratikleşmeyi bir türlü yaşama geçirememek- ten de büyük sıkıntı çekiyorlar. Işte bu nedenle, Türkiye genelinde yeniden yapılanmanın dina- mosunun 21. yüzyıkJa sivil toplum kuruluşları ola- cağı tezi (ya da düşü) öne sürülürken, çok dik- katli ve gerçekçi olmak; bu kurumları eleştirel bir yaklaşımla ele almak gerekiyor. Çünkü, bu kurum- ların en itibarlı olanlarında bile henüz sağhklı bir örgüt yapısı, tüm üyelerce benimsenmiş tutarlı bir program ve söylem birliği; geleceğe yönelik bir eylem planı; demokratik bir yönetim ve uzman- laşmış kadrolar içeren, aynı zamanda uzmanlığa saygı gösteren bir ekipleşme söz konusu değil... Nitekim, lider konumuna yükseltilmiş bir ya da bir- kaç kişinin medya desteği ile sürdürülmeye ça- lışılan imajları da kitlelerle gerçek iletişimi sağla- maya yetmiyor. Eğer sivil toplum kuruluşları, sivil toplumun yapı taşları ya da dinamoları olacaklarsa, önce kendi içlerinde sivilleşmeyi-demokratikleşmeyi sağ- lamaları, sonra da toplumsallaşmayı (toplumun her kesimine ulaşmayı) başarmaları gerek... Bunun önkoşullarından biri de, kemikleşmiş, yıllanmış ve kendisine bağımlılığın hastalıklı hale gelmiş olduğu sözde liderlerden kurtulmak; yönetim kadrolarını değiştirip yenileme özgürlüğüne sahip olabil- mek... Işte sivil toplum kuruluşları bunu yapamazlar- sa görünüşte "Sivil Toplum Kuruluşları" adını taşısalar bile, gerçekte "mini-cemaat modülleri" ya da bir tür "tarikat" olmanın ötesine ne yazık ki geçemeyecekler. (*) Cassirer Devlet Efsanesi, s. 220. (1)agk, s. 14. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 F -- 2 3 4 5 6 7 8 I IIII L U NM MJr j i n n • n M I M I 9 - 1 2 3 4 5 SOLDAN SA- ĞA:1/Eskı kül- tür ve sanat ya- pıtlarını yakıp yıkma düşünce vedavranışı. 2/ Bokstavurulan bir yumruk çe- şıdi. 3/ Avru- pa'da bir baş- kent... tslamhu- kukunda. kadı- nın nikâh ile ko- casından hak et- tiği mal. 4/ Bir akademik unvanın kısa yazılışı... Magnezyum elementinin simgesı... Yetennce aydınlık obna- 2 yan. 5/lskambıldekoz... 3 Toprak, kum ve saman 4 elemeye yarar iri delık- li kalbur. 6/ Rus köylü kadınlarının gıydigi uzunelbıse. 7/"Gecey- se hemen tazeler 8 minarelen" (Cemal Sü- 9 reya)... Halk müzığine özgü telli bir çalgı... Neodim elementinin simgesı. 8/ Türkıye'nin de üyesi bulunduğu bir örgüt... Resim ve hey- kel sanatlannda varfıklann biçimı. 9/ Bitlis'in bir ilçe- si. YLKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Gemilerde ıskeleden çıkarken tutulan halat. II Avın ya da kendisine göstenlen şeym üzerıne atılıp getirme- sı ıçinköpeğe verilenbuyTuk... Anma. 3/Şöhret... Akıl... Boru sesı. 4/ Ermenistan'ın para bırımi... Halka bıçimin- de mercan kayalığı. 5/ Bir renk... Çanakkale Boğazı'nda. pek çok deniz kazasının meydana geldiği bir burun. 6/ Mikroskopcamı... Birav köpeğı cınsi. 7/Anlaşma, uyuş- ma... Konut. 8/ Aile halkı. 9/ Yük katan.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear