25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 ARALIK 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Pozitif ve Açık Radyo işbirliğiyle düzenlenen 2. Istanbul Müzik Şenliği yann başlıyor Âynı çatıda özgün binbir ses... NURDAN CİHAIVŞÜMUL Poziaf ve Açık Radyo işbıriiği ile düzenlenen 2. Istanbul Müzık Şenliği 4-5-6 Aralık tarihlerinde Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi'nde gerçekleştirilecek. Dokuz ayn salonda 90'ın üstün- de etkinliğm yeralacağı şenlik kap- samında halk müziğinden caza, klasik Batı müziğinden klasik Türk müziğine. rock'tan etnik müziğe kadar uzanan konserler. atölyeler, söyleşiler, panellerve çocuk etkin- likleri yer alacak. Aynca. şenlik tanıtım masalan da CD ve kitap satışı gibi etkinlikler de yer alacak. Istanbul Müzik Şenliği: müzik- le ilgili her kesımden insanı aynı çatı altında, keyifli bir ortamda bu- luşturmak, müziği ve müzisyeni ön plana çıkarmak, özgün, alterna- tif arayışlar içinde olan müzisyen- ler için ortak bir platform oluştur- mak, Türkiyeli müziğin dünyaya açılabilmesı ıçin gerekli ortamı > a- ratabilmek amaçlanyla yola çıkı- yor. Şenliğın sponsorlan ise Boru- san Kültür Sanat AŞ. Eczacıbaşı, Kanncalar Uluslararası Nakliyat AŞ, MNG Bank. Total lletişim, WDR 3 ve Cumhuriyet. Bu yıl av- nca Almanya'nın en büyük rad- yolanndan bin olan VV'DR ve Ber- lin'den Radio Multi Kultı, konser- leri kaydedip kendi ülkelerinde ya- yımlayacak. Geçen yıla oranla daha zengin ve yeniliklerle dolu olan şenlikte yer alanbölümlerşunlar: 'Osmanh'dan Cumhuriyet'e Musiki Mirası', 'Kentü Müzik', 'Halk Müziği', 'Et- nikMüzik', 'Türkiyeli Caz\ 'Genç Kuşak Türk Bestecileri', Istanbul -Kötn Buluşması', 'Dans: Bedenin Müziği'. 'Atöheler', 'Söyleşi Dinle- ti\ 'Paneller'! 'Çocuk Etkinlikle- ri'. Bilet fıyatlanna gelince cuma günü ögrencı 1.5 mılyon, tam 3 milyon; cumartesi ve pazar ise ög- rencı 2.5 milyon, tam 4 mılyon. tstanbul Müzik Şenliği ile ilgı- li olarak Pozitif'ten AhmetUluğ ile konuştuk. 'Kabhm çok önemli' - Müzik şenliğinin çıkış noktası neoMu? AHMET ULUĞ - tlk çıkış nok- tamız aslında Açık Radyo'yu ya- şatmak. Açık Radyo'dan bize böy- le bir teklif geldi. Projelendirme aşamasında bufikirbüyüdü ve her- kesin bir araya gelebilecegi bir şey yapalım istedik. Bunu yaparken de yurtdışındaki bazı müzik fuarlan- nı ve festivallennı ömek aldık. Şen- liği projelendinrken bazı hedefler de koyduk önümüze: Türk muzi- ğinin dinamiğini incelemek. hiç seslendirılmemiş müzıklen seslen- dirmek. teknikleri öne çıkarmak. Böyle düşünürken ufak bir fikir çığ gibi büyüyerek geliştı. Geçen yılki şenliği 6 ayda hazırladık ve hıç- bir katılımcıya para vermedik. Bu yüzden kendı çevTemizden bizi ta- nıyan insanlar geldi. Bu misyonu anlamış insanlardı bunlar. Aynj pı- yasadan birçok insan bir araya gel- di. - Bu yılki şenliği haarlarken ne- ieri göz önünde tuttunuz? Katılım şenlik için çok önemli. Sadece konser olarak kalsın iste- • "Altematif değiliz, rakip de değiliz. Festivalle şenlik arasındaki fark, bizde katılımın olması. EtkinlikJerin aynı mekânda olması bir enerji patlaması yaratıyor. insanlar, böyle bir teklif gelince çok sevindi. Daha iyi bir toplumda yaşamak için müzik iyi bir araç diye düşünüyorum. Hiçbir politik mesajımız yok, tek amacımız bütün insanlan birleştirmek." miyoruz. Ben halk müziği dinlemi- yorum diyen bir ınsan bile geldi- ğinde halk müziği dinleyebilir ve o konserden farklı düşüncelerle çı- kabilir. Bu yıl bunu daha bilinçlı bir şekilde yapalım dedık. -Şenlik kapsamında yeralan oö- lümleri ha/uiarken neleri amaçla- dınız? Bazı bölümlen hazırlarken da- nışmanlarla çalışalım dedik. Ör- neğin Aykut Köksal a gittik. tlk sorusu. 'Klasik müzik se\ilen bir müzik olduğu için mi yoksa klasik müzikiçin bir şe\ \apmakistedi0- niz için mi bu bölümü hazırnyor- sunuz' oldu. Bu bizım için çok önemli bir soru, çünkü yapmak is- tediğimiz ortada. Bölümlerde çok popülerbirprögramolmasıgerek- miyor ama müzik adına bir şey üretmesi, bir iz bırakması gereki- Kardeş Türküler yor dedik. Bütün konuştuğumuz müzisyenler ne yapalım diye sor- duklannda. tek kritenmız şu oldu: 'Ozgün bir şey olsun, kopya olma- sm.' Zaten repertuvara kanşmıyo- ruz. Bölümler belirledik ve herkes kendini ifade edebilecek biralt baş- lığı seçti. Müzisyenler gönüliü.» -tstanbuldışındanda müzisyen- ler gen>w_. Herkes ufak bir telif karşılığın- da geldi. Müzisyenleri ikna etmek kolay oldu. Birçok sanatçı daha önce böyle bir ortamda bulunma- dıklannı ve büyük bir keyıf aldık- lannı söyledi. Etkinliklerin aynı mekânda olması bir enerji patlama- sı yaratıyor. İnsanlar, böyle birtek- lif gelince çok sevindi. Daha iyi bir toplumda yaşamak için müzik iyi bir araç diye düşünüyorum. Hıç- bır politik mesajımız yok. tek ama- cımız bütün insanlan birleştirmek. - Bu yıl maddi olarak sponsor- lardan destek ahyorsunuz, yeterli oluyor mu? Şenlik kapsamında lstanbul- Köln buluşması gerçekleştıriyo- ruz. O taraftan beledıye yardım edıyor, buradan kımse yardım et- mıyor. Finans bakımmdan biraz zorluk çektik. Hayatımda ilk defa beyaz Türk lafinı duydum. Spon- sora gidiyorsunuz. 'BLdm hedefi- miz beyaz Türkler, etnik müzikle. halk müzigiyie işimiz yok' diyor. Dert anlatmak oldukça güç oldu. Sonunda şimdıkı sponsorlanmıza ulaştık. Yurtdışında daha kapsam- lı bir tanıtım düşünüyorduk ama ye- terli para bulamadık. Geçen sene çok para kaybettik. şu noktada pa- Kadir Üriin ve Arkadaşlan ra kaybetmemek gerek. Dolayısıy- la sponsorlann da katkılan olduk- ça kısıtlı. Bir Burak Kut konsen- ne 750 bın dolar destek veriliyor. Burada ondan daha fazla ilgi gö- ren birçok sanatçı var ve destek yok. Maddi olmasa da manevi ola- rak işimizı kolaylaştırabilirlerdi. Ne belediyelerden ne de bakanlık- tan destek almadık. 75. yıl kutla- malan kapsamında binbir tane et- kinlik yapıldı. Bir tanesi bile ınsan- lann aklında kalmadı. 75. yılda, Cumhunyetin 75 yılını anlatan bu şenlıkten daha derli toplu bir şey yok. - Almanya'dan iki radyo da gefi- yor. Yuru dışuıda tanıtım için ne kadar etkili olacak? WDR ilk sponsorumuzdu. Ge- çen sene de çok ilgilendiler şenlik- le. 10 konseri iyi bir teknikle kay- dedip yayrmlayacaklar. Radyo Mul- ti Kulti de bir duyuru yaparak Is- tanbul'a paket tur hazırladı. 80 ki- şi geliyorlar, dinleyicileriyle bir- likte. Aynca birtakım ajanslar, me- najerler geliyor. İnsanlar Türk mü- ziğiyle ilgileniyorlar ama neresin- den tutacaklannı bilmiyorlar. Bizim bu sene öncelikli tanıtımımız Al- manya'daolduğu için birçok ajans, menajer ve festival düzenleyicisi ge- lecek. -İstanbulMüzikŞenliği, diğerfes- thallere bir altematif mi? Altematif değiliz, rakip de de- ğiliz. Festivalle şenlik arasındaki fark. bizde katılımın olması. Bir konsere girip üç parça dinleyip baş- ka konsere girebilirsiniz genel ola- rak. -Söyleşileri. paneUeri ve atölyeça- lısmalannı nasıl beliriediniz? Herkesin bir şikâyeti var. Türki- ye'de başan çok iyi değerlendiril- miyor. Beğenmemek, eleştirmek her zaman daha kolay geliyor ama bunu bir şeye dayandırmıyorlar da. Söyleşi ve panellerin amacı insan- lan bir araya getirerek sorunlan konuşup tartışması. Herkese eşit olanaklar sunuyoruz. Bu piyasa- daki herkesin konuşacak bir şeyle- ri var ve insanlann gelip konuş- malannı istiyoruz. Atölye çalışma- lanna müzısyen olmayanlar da gi- rebilir. - tstanbul Müzik ŞenfiğL önü- müzdeki yıllarda yurtdışına açıla- cakmı? Finans bakımından güçlükler var. Gelecek sene daha ciddi bir şekilde yurtdışında tanıtmayı dü- şünüyoruz. Balkanlar, Ortadoğu, Mısır, Türki cumhuriyetlerden mü- zisyenleri biraraya getirmeyi plan- lıyoruz. Aynntıl bilgi için (244 33 94) nolu telefondan bilgi alınabilir. Şenlikte üç gün içinde dokuz ayrı salonda doksamn üzerlnde etklnllk gerçeklesecek Osmanlı'dan Cumhurtyefe mü- zik miraSI: Sanat yönetmenliğini BüJent Akso>, Incila Bertuğ, Fikret Bertuğ ve Er- su Pekin yapıyor. Klasik Sazlar Beşlisi Cumhuriyet döneminde saz musikisi eser- lerini. tnd Çayırh Cumhuriyet dönemi şar- kılannı, Doğan Dikmen Uşşak takımını. Nurettin Çelik Gerdaniye köçekçe takımı- m seslendirecek Kentll mÜZİk: Bu bölümün konuk- lan:Bir Serdar Ateşer Topluluğu. Göksel. Gökhan Kırdar Cinnet Konseri Repöcas, Uçan Hah. Kaos, Hakan Kurşun. Gürol Ağırbaş, Nekropsi. Halk mÜZİği: Sanat yönetmenliğini Melih Duygulu ustleniyor Kardeş Türkü- ler, Lrfab Kazancı Bedih ve Arkadaşları. ABEkberÇiçek, tkı Ustadan tkı Nefeslı Halk Çalgısı: Ökkeş K^u-MahmutTuraa Kars- lı îki Âşık: Mürsel Sinan-Ahmet PojTa- zoğtu, Faik tnce ve Grup Avşar. Ulaş Öz- demir ve Hubyar Semahı konserleri yer alacak. Etnik mÜZİk: Sanat yönetmenliğini Melih Duygulu ve LTaş Özdemir üstleni- ypT. Bu bölümde Zuğaşi Berepe. Kadir Urün ve Arkadaşlan. Koçani Orkestra. Miqueu Montanaro Orhan Topçuoğlu. Bi- rol Topaloğlu. Reşo. Kaf Daö Müzik Gru- bu. Knar. Ricardo Mmano. IbrahimCan. M. Naci Keskin. Kostas Siamidis. \ asileia- dis AhiUeas. Kourtidis Yiannis. Brenna MacCrimmon ve Grup Karşıla- ma'nın konser- leri. Türkiyeli CaZ: Aydın Esen. Neşet Ru- acan, Add Trippin. İmer De- mirer. Tuna Ötenel. O*uz Bü- yükberber. Çağlavan Yıldız müzikseverlerle buluşacak. Genç kuşak Türk bestedleri: Sanat yönetmenlığinı Ay- kut Köksal üstlenı- yor MuhittinDür- rüoğlu-Demiriz, Cem tdiz. Şemih Korucu. Özkan Manav. Mehmet Ncmuthı. Perihan Onder- Ridder. MeteSakpmarve Ha- san Uçarsu"nun yapıtlan ses- lendirilecek. tetanbul-Köln bulu$masi: Mo- dern Strings konsenne konuk şef olarak Ti- mur Selçuk katılacak. DanS: Bedenin mÜZİ0İ: Koreogra- filerini Aydm Teker. Bürge Oztürk ve Re- becca Lazier'in yaptığı göstenler ÇOCUk etkİnlikİerl: 'Kendin Yap. KendinÇal", -Nota Vapmu'.MüziğiResmet- mek 1-2', 'Müziği Inşa Etmek', 'Yasök Oda- s\ 'Ses Laboratuvan' başlıklı atölye çalışma- lan. Söyleşl.dinleti. pa- neller: İncfla\ e Fikret Ber- tuğ'un katılımıy la Niyazi Sa- >ın ile 'Musiki Ortamlan', 'FevziyeKıraathanesi',Bü- lent Aksoy ve Cemal Ün- lü'nün katılacağı 'Taş Plaklarda Türk Musüdsi', Bezmara Toplulu- ğu'nun kaolaca- - ğı 'Unu- tulmuş Sazlarla Tanışa- hm\ Gökhan Aya'nın yö- netecegı Murat Ertei Gökcen Kay- natan ve TanerÖngür'ün katılacağı 'Tür- kiye'de Müzik Cretimi ve Müzisyenlerin Vaşadığı Zorluklar', Erdal Erzincan'ın ka- tılacağı 'ŞelpeTekniği Üzerine', Melih Duy- gulu'nun yöneteceğı 'Günümüzde Türk Halk Müziği ve Popüler Müziğin Etldleşi- mi'. Emin Fındıkoğlu'nun katılacağı 'Ca- a Dinlemek', Semih Korucu'nun katılaca- ğı 'Modemizm,Dizisel.\lüzik,A.Webenı' konulu söyleşi. Semih Korucu, Mehmet Nemutiu, Mete Sakpınar ve Hasan Uçar- su'nun katılacağı. Aykut Köksal'ın yöne- teceği 'Genç Kuşak Türk Bestecikri ve Üretimleri'başlıklı panel yer alıyor. Hans- Uhich VVernerın sunacağı 'SÖundscape Design' \e Nedim Hazar'ın sunacağı 'Dün- va Müziğj. Almanya ve Almanya'da Yeşe- ren Türk Müziği', John Cook"un 'Dana An- lamak". Fehmi Akgünün 'Tangonun Öy- küsü". Emrehan Halıcı. Sinan Bökesoy, Borga Parlar'ın katılacağı 'Bilgisayar Des- tekü Müzik'. Osman Tümay'ın katılacağı 'Niye HİFt?'. \vvz Bajdar yönetiminde Fıliz Ali, Arda Ardoğan, Özalp Birol, Gör- gün Taner, Mehmet Uluğ'un katılacağı 'Müzik Festivallerimiz' konulu panel. Atölye çalişmalari: Melda Duy- gulu ve Engin Aslan'ın sunacağı 'BirTür- kü Söyleyeüm'. .\lay Cihan ve Mehmet Tok'un sunacağı 'Atma Türkü', Miqueu Montanaro'nun •Akdeniz Buluşmasj". Law- rence Butch Morrisın 'Conduction VV'orks- hop". Şevket Akıncı. Kamil Özler \ e Neşet Ruacanin katılacağı 'Gitar Atöhesi'. Ha- san Uçarsu'nun katılacağı 'Güney Hindis- tan Müziği'ndeki Ritmik Düzen \e Post- Tonal Müzikteki Cümle Yapısı' başlıklı atölye çalışması, Rebecca Lazier'in suna- cağı 'Doğaçlama Dans'. Avilene Çakıcı- Arrinderın "SaLsada Temel Adunlar'.Tan- ju Yıknnın'm 'Arjantin Tangosunu Oğre- niyoruz', Suna Suner-Sava^ Çağman'ın 'Farewell Blues' atölyeleri yer alıyor. Dünyaca ünlü soprano Montserrat Caballe, kızı Montserrat Marti ile AKM'de bir konser verdi 4 Hepinıizin gerçek vıstası Leyla G^encer'Kültür Servisi - Yaşayan bir efsane di- va, Montserrat Caballe. Kırk yıh aşkın sürelik opera tecrübesiyle geçen salı ak- şamı AKM'de dördüncü kez çıktı çok sevdiği Türkiyeli müzikseverlerin karşı- sına. Ancak bu kez. kızı Montserrat Mar- ti ile paylaştı sahneyi. Sadece özel davet- ler üzerine sahnede bir araya gelen Ca- balle ve Marti, Borusan Grubu'nun sa- nayideki 40. yılını kutlamak üzere AKM'de Rossini. Donizetti. Pacuni,Saint- Saens, Charpentier, Bizet, Delibes, Mas- cagni, Puccini, Renefla ve Barbieri 'nin ya- pıtlannı yorumladılar. Konserde sanat- çılara, şef Jose Collado yönetimindeki Istanbul Devlet Opera ve Balesi Orkest- rası eşlik etti. tlk başan Carnigie HalTda Ispanya Savaşı'nı izleyen sefalet yılla- nnda büyüyen Montserrat Caballe'nin bu zorluyolda en büyük kılavuzu ve des- tekçisi, babasının "Yaşamın en büvük zorluklanndan bile mutlaka iyi bir şe>ler çıkar" sözleriydi. Bugünlerden pek çok ders çıkardı kendisine. 1965 yılında Car- nigie Hall'da sahnelenen Donizetti'nin LucreziaBorgia operasıyla uluslararası bir isim oldu Caballe. Baş. aryanın ardmdan New York izleyicisi tam yirmi dakika bo- yunca ayakta alkışladı sanatçıyı. Herald Tribune, gösterinin ertesi günü yeni di- vanın doğuşunu şu sözlerle müjdeliyor- du. ~Dahaönceden\iirütülebilecekruçbir tanıtun kampanvası. bu Goya'vâri muh- teşem kaduun; Callas, Sutheriand ve ben- zerieri tarafindan zaten şımarnlmış olan sejirei üzerinde böv lesine bir etki bıraka- cağuu tahmin etmemizi sağlavamazdı. CabaDeilk anasına başladıgı anda,atmos- M, ferde hissedilir bir değişim oldu. Sanld o anda. herkes nefesini rutmuş gibh dL" Zengin repertuvannda Luisa MÛler dan Salome'ye- Paminaclan Isolde'ye uzanan 90'm üzennde opera kahramanını canlan- dıran soprano dur durak bilmiyor, reper- tuannı daha az tanınan opera yapıtlannm keşfiyle zenginleştinyor. Montserrat, he- nüz kariyerinin başındayken kendisine örnek aldığı ve müzik yaşamı boyunca izinden gitmeye özen gösterdiği tek sa- natçının Leyla Gencerolduğnu söylüyor: "Benim için örnek alınacak tek sanatçL, 'bel canto' tarzuugünümüzetaşıyan Ley- laGenceroldu.John Sutherland'lebirlik- te çok önemli çauşmalar yapü. Opera re- pertuvan Gencer'e çok şey borçlu. Hepimizin gerçek ustası Leyla Gencer oldu. Gencer bizim için opera dünyasın- da bir efsane gjbidir." Operarun Pavarotti, Carrerasve Domin- go gibi tenorlar tarafindan stat konserle- riyle popülarize edilmesine karşı çıkmı- yor Caballe. Bu tür çalışmalan klasik müzikle halkm buluşması açısından ya- rarlı buluyor: "Klasiklertanınldıklan za- man herkes tarafindan beğenilebuirler. Söz konusu konserler tam bir opera kon- seri olarak değeıiendirilemez aslında. Farklı operalardan bir arava getirflen par- çalardan oluşan tanıünı konserleri dedi- yebiliriz bunlara. Bu nedenle çok vararh bulu>orum bu konserleri. Herkes bu kon- serlere gelebiliyor ve klasik müziği sevip sevmediğine karar verebiliyor." Uluslararası sanat dünyasına 1990 yı- . ontserrat Marti, annesiyle aynı sahneyi paylaşırken kesinlikle onunla rekabete girmiyör. Böyle bir durumda kaybedenin kendisi olacağını söyleyen genç sanatçı, annesiyle sahneye çıkmanm çok özel olduğunu belirtiyor. lmda adım atan, kendi konserlerinin ya- nı sıra dört yıldır da annesiyle konserler veren Montserrat Marti, annesiyle aynı sahneyi paylaşmayı şöyle değerlendiriyor: "Onunla sahnedeyken kesinlikle rekabe- te girmrvorum. Zaten ö>1e birşe> oba kav- beden her zaman ben olurum. Bizim için aile çok önemli. Bu nedenle annemle sah- nede olmak çok özel bir şey benim için. \aşamuıun sonuna kadar sahnede kalmak istediğimden sahneve çıkmak için pekçok firsaünı olacak zaten. Bugünün güzelİiği annemle birükte şarkı sö\1e\ebflmek. Son derece profesvonel bir müzisyen annem. Sahnedebenimle mutlu ohnasuun tekne- deni çocuğu olmam değil, profesyonel oia- rak da birükîe rahat çakşabilmemiz.'' Montserrat Marti aslında başından ge- çen tatsız bir kazanın ardından opera sa- natına yönelmiş. Beş yaşından beri kla- sik bale sanatçısı olmak isteyen ve bu yönde eğitim görmeye başlayan Marti, ge- çirdiği bir kaza nedeniyle bacağının in- cinmesinin ardından baleyi bırakmak zo- runda kalıyor. Ciddi bir depresyona gi- ren Marti ile lazertedavisi gördüğü gün- lerde annesiyle babasımn turnede olma- sı nedeniyle dayısı ilgileniyordu. Tedavi sonunda artık bale yapamayacağı anlaşı- lınca dayısı, ailesi dönene kadar Mar- ti'ye Madrid'in en ünlü hocasmdan ders aldınyor. Caballe turne dönüşünde karşılastıkla- n sürprizi şöyle anlatıyor: "Ağabeyimyıe- ni bir yetenek keşfettiğini ve onu bize din- letmek istediğini söyleyince eşimle biraz şaşırdık, çünkü kardeşim operaja pek çokyetenek kazandınntştı, ama bunlarm hiçbirini bize önceden dinletmemişti. Bu kezçoközel birini bulduğunu düşündük. Buluşma günü kızım, ağabejim, ben ve eşim uzun süre sohbet cttikten sonra ar- ok sabırsızlanmay a başladığunızı söyleyip buyeteneğin aruk karşunıza çıkmasuu is- tedik. Bunun üzerine, kmrruz üç arya ses- lendirdi bize. Gözlerimiz doldu; inana- mrvorduk. Daha önce bize evde bfle hiç şarkı söytememişti. Nasıl bir sesi olduğu- nu bflmiyorduk bfle. Spagetti gibi ipince bir kızdan o sesin nasılçıkuğuıa inanama- mışük." Klasik balede istediği yolda ilerleye- meyen Marti, ailesinin yolunda ilerleye- rek önemli uluslararası opera festivalle- rinin aranan sanatçılan arasına girdi. Montserrat Marti, 2000 yılında Ham- burg'da sahnelenecek Cosi fan tutte ope- rasında Dispina rolünü üstlenecek. ODAK NOKTASI AHMET CEMAL İnsanın İnsana Teğet Geçmesi... "Dostluk, bir küttür işidir" der Sabahattin Eyu- boğlu, "nerede dostluk varsa, orada kültür de vardır'.' Dostluktan ve sevgiden söz etmenin artık gerek- siz sayıldığı, böyle duygulara pek gereksinim duy- mamanın "moda" olduğu ortamlar için belki de anlamını çoktan yitirmiş düşünceler. Çünkü günü- müzde yerleşik uygulama, insanın insana yaklaş- ması değil, fakat teğet geçmesi. Gelgelelim bu, dostluğun ve sevgınin insanı insan kıldığı gerçeği- ni değiştirmiyor. Evet, Eyuboglu'nun çok yerinde deyişiyle, dost- luk gerçekten de bir kültür işidir; çünkü kültür, in- sandan kaynaklanan uygulama ya da eylem an- lamınagelir; dahası, doğrudan insanlık veya insa- nın insana insanca davranması, bir uygulama ya da kültür işidir. Insanoğlunun yaşamında karşılaştığı büyük so- runlar, onun o ana değin dost bildikleri ya da ken- dilerini hep o insanın dostu saymış olanlar için ay- nı zamanda çok belirleyici sınavlar olma niteliğinı taşır. Kalanı ne yazık kı hep çok olan bu sınavların ardından insan gözlerini çevresindegezdırdiğınde, bir köklü tasfiyenin kendiliğinden gerçekleşmiş ol- duğunu algılar. Hele, artık ne yazık ki çoktandır hayatta olma- yan bir büyük dostumun bir zamanlar dediği gibi. parasal bir sorunla karşılaşılmasın! O anda dost- luk sınavlarının en acımasızlanndan biri de başla- mış demektir. Yine o bilge dostumun dediği gibi. insanlar bu sınavın şaşmazlığının bilincine varmış olduklan içindir ki, "dostluk parayla ölçülmez" gi- bi bir kılıf bulup bencilliklerinin üstüne geçirivermiş- lerdir. Çünkü para, elbet ne dostluğun, ne de in- sanlığın tek ölçütüdür; ama sorun para olduğun- da onu bu türden özdeyişlerle görmezlikten gelme- ye çalışmak da dostluğun ve insanlığın kanıtı sa- yılamaz! Parasal sorunlardan kaynaklanan bunalım dönem- lerinde insanlann bu bunalımla karşılaşanlaradeğ- gin geliştirdikleri çeşitli davranış biçimleri vardır. Kimileri, o güne değin sizi neredeyse her gün ara- yanlar da dahil, ansızın -örneğin o sıralarda "işle- rininyoğunluğu"(i) nedeniyle- aramaz olurtar. Baş- kalan, aramayı ve bir ölçüde çevrenizde bulunma- yı sürdürürler, dolayısıyla en azından bir sorununuz olduğunu algılamamalan olanaksızdır, ama bunu "sanki hiçbir şey olmamışçasına"nın perdelerı- ni çekerek -ve kendilerince sözde ustalıkla!- gör- mezlikten gelirier. örneğin yıne telefon etmeyi sür- dürürler, fakat konuşmalan hep "o konunun" sını- nna vardırmayacak bir noktada kesmeyi başanr- lar. Ya da -yine hiçbir şey olmamışçasına- sizi, in- sanlann arasına karışacak halde olup olmadığını- zı elbet hiç düşünmeksizin- toplu akşam yemek- leri gibi buluşmalara çağınriar. Amaç, hep aynıdır: Nasıl olursa olsun, o insana, belki de sorunlarının onu sürüklediği bunalım nok- tasında yaşamak ile yaşamamak arasındaki ayrı- mı sorgulayacak hale gelmiş olan o insana teğet geçmeyi başarabılmek... Böylece yaşam, bu tür "tedirginliklerden" uzak, yine sürüp gidebılecektir; böylece "yok saymak", sıkıcı bir iç hesaplaşmayı engelleyebilecektır; yine böylece, karşımızdakileri yaşamı belki de bütünüy- le anlamsız bûlma noktasına getirmiş çıkmazlar, gün- lük konuşmalann ve alışılagelmiş bir sıradanlığın ba- taklığında boğulup gözlerden ırak kılınabilecektir. Çünkü insanın en kolay aldattığı, hele bir de aldan- maya dünden hazırsa, elbet yine kendisidir. Böyle bilinçli körleşmelerle hep karşılaştım; fakat, anımsayabildiğim kadanyla, kendim yakın bil- diklerim, dahası insanlar karşısında böyle bir kör- leşmeyi hiçbir zaman başaramadım. Hele dost- lukların, kötü günlerde paylaşma olmaksızın da hâlâ dostluk olarak kalabileceğine hiçbir zaman inanmadım. Çok ender de olsa, dostluğu ve sev- giyi eylem sayma düşüncesini paylaşan gerçek in- sanlarla karşılaştım. Üstelik bunlarm arasında, ilk anda yardımıma koşmalan beklenmeyecek olan- lar da vardı. Ama dediğim gibi, bu sayı ne yazık ki hep çok düşük oldu. Sabahattin Eyuboğlu, çok haklı. Biryerde bu an- lamdadostluklar, yakınlıklar ve paylaşmalar varsa, orada kültür de vardır; buna karşılık eylem teme- linde gelişebilen bir dostluk ve insanlık anlayışının bulunmadığı yerde, aslında hiçbir şey yoktur. Çün- kü kültür, uygulama ve eylem demektir, ve kanıt- lanmayan insanlık, birbuz parçası kadar soğuktur. "Yaşamın kendisini, yaşamın anlamından da- ha çok sevmeyi bilmek gerek" der Dostoyevs- ki "Karamazof Kardeşler"üe. Haklılığı düşündük- çe ortaya çıkan bir söz, çünkü yalnızca teorisiyle yetinilen yaşamın ve o yaşam içersinde yer alan in- sanlık değerlerinin gerçeklikle hiçbir ilintisı yoktur... E-mail:ahmetcemal C4superonline.com. Necil Kâzım Akses'e Istanbul Üniversitesi'nden fahri doktora • Kültür Servisi - Devlet sanatçısı Necil Kâzım Akses'e Istanbul Cniversitesi tarafindan Fahri Müzik Doktoru unvanı verildi. 1908 tstanbul doğumlu sanatçı, Istanbul Erkek Lisesi'nden sonra Darülelhan'da (bugünkü Istanbul Belediye Konservatuvan) Cemal Reşit Rey tarafindan besteleme yöntemleri konusunda yetiştirildi ve 1926'da da Viyana Müzik Akademısı'nde eğıtimim sürdürdü. Prag Konservatuvan'ndan ve Viyana Müzik Akademisi'nden master dereceleri alan sanatçı, Ankara Devlet Opera ve Balesi'nde genel müdürlüğü sırasında birçok çağdaş operanm prömiyerlerinin yapılmasına öncülük ettı. 1971 yılında devlet sanatçısı olan Aksel, birçok ülke tarafindan hizmet nişanlanna layık görüldü. BUGUN • AKSANAT'ta saat 12.30'da Berlioz 'Messe Sotennelle' konseri, saat 18.30'da videodan INXS konseri izlenebilir. (252 35 00) • BELGESEL SİNEMACILAR BtRLİĞİ'nde SemraGüzel ve Aydm Bulut'un yönettiği 'Ilhan Amea' adlı film 13.00'ten itibaren her saat başı gösteriliyor. (292 39 84) • BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ'nde saat 18.30-20.30'da Orhan Kahyaoğlu'nun 'John Lennon anısma' verdiği söyleşi yer alıyor. • CRR'de saat 19.30'da Collegjum Musicum Köln konseri İzlenebilir/2İ2 98 30)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear