23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2C» ARALIK 1998 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAM 19 ÜRKİ Ist anbul 8 Sınop Eciırne PB 7 Samsun Y 11 Mersin Kocaeli 7 Trabzon Ça.rakkale PB 8 Gıresun Izmır PB 13 Ankara Y 12 Diyarbakır Manısa PB 12 Eskişehir Y 8 Sıırt Aydın PB 14 Konya De-nızlı PB 11 Sıvas Zortguldak Y 6 Antalya Butun bolgelenmız par- çalı yer yer çok bulutiu, Marmara'nın doğusu, Karadeniz, Iç Anadcrtu, Oslo DoğuAkdenizıleDoğu Helsinki yer yer sağanak yağışlı Londra Stockholm K 2 Madrid K 3 Viyana 1 Budapeşte K 4 Î T PB 12 geçecek. Hava sıcaMı- Amsterdam K 3 Belgrad ğında önemlı bır değı- Brüksel şiklık olmayacak. Ruz- g—:— gâr, güney ve batı yön- r a n s _K 3 Sofya PB 4 K 4 Roma Y 16 PB 14 Kars lerden hafif ara sıra or- Bonn ta kuvvette esecek. Münih K 3 Atina PB 11 K 3 Zürih K 4 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire K B K PB PB PB PB Y ü 14 2 6 9 4 10 18 Y 17 Parçalı bututkı i Sıslı Buluttu k Çok bulutiu GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Fakat, siyaset adamlarımızda çoktandır hasret kaldığımız "Doğrucu Davut"\uk öğesine Adalet Bakarn'nın elinden geldiğince sahip çıkması bir olasılığı akla getirdi. Hükümet düşürüldü. Genel eğilim parti başkan- ları dışında bir milletvekilinin başbakanlığında ül- keyi seçime götürecek bir hükümet yeğliyor. Bir ya- zıdasorduk: Bu milletvekili niçin Denizkurdu olma- sın? Hükümet arayışları sürerken bir milletvekilinin başbakanlığında hükümet formülü hâlâ geçeriili- ğini koruyor. Bir demeci, o demeçte dile getirdiği gerçekler Denizkurdu'na şans tanıyan zayıf olasılığı da gün- demden kaldırıyor. Demecinde Adalet Bakanı, "ikibinli yıllara girer- ken herkesirnin değişimden söz ettiğinin " altını çi- ziyor ve: "Bakın her şey değişiyor. Dünyanın herülkesin- de devlet başkanlan değişiyor; birisi gidiyor, baş- kası geliyor. Türkiye'de askerler bu değişimi çok iyi yakaladı. 196O'lı yıllarda Genelkurmay Başka- nı kimdi bilmiyonım. Ama o yıllarda Demirel başbakandı. (Anımsa- taiım: Ecevit de bakandı.) O günden bu zamana iki ihtilal oldu. Yeni partiler kuruldu. Altlanndan hep aynı kişiler çıktı. Ikinci ihtilal oldu. Ihtilali ya- panlar sistemde yenilikler getirmeyi planladılar. Ne oldu? Yeni partiler kuruldu. Altlanndan tanı- dık isimler çıktı. Türkiye'de kurulan bir partinin liderinin değiş- mesi iki halde oluyor. Ya Cumhurbaşkanı olacak ya da ölecek. Başka şekilde değişim yok". Eğri oturup doğru konuşalım. Bu demeçten, he- le son satırtardaki yargılardan sonra; Çankaya'nın Denizkurdu'na başbakanlık görevi vereceğine ola- sılık tanır mısınız? öyle hallerdeyiz ki; Çankaya, hem pariamento- ya uyç/lın güvenoyu alabilecek, hem de devletin et- kili kurumlarının temel ilkelerine ters düşmeyecek başbakanlı bir hükümet anyor. Nereye varacağı bilinmeyen son çabalar bu gö- rüşe haklılık kazandırıyor. Işimize geldiğinde Rahmetli Özal 1 "Anayasa bir kez delinirse ne çı- kar" dediği için yerden yere vurduk. Ya bugün? Anayasa'nın temel maddelerini, bir değil birkaçını tanımazlıktan gelen önerilerin, ça- baların bini bir para. Ömek mi? Son tartışma ortada. Bırakınız aylan biryana. Birkaç yıldır Anayasa'nın haberleşme hür- j i l ^ d d k ama, yok sayılıyor. Anayasa'yı ve yasaları titizlikle koruduğu için dünya demokrasilerine inat muhafaza ettiğimiz Devlet Güvenlik Mahkemelen Başsavcılığı, 1994'te EmniyetGenet Müdürlüğü'ne "genel kapsamlı te- lefonlan dinleme izni" veriyor. Mahkeme karanyla "bu izin" -kâğıt üzerinde- uygulamadan güya kaldınlıyor. Fakat, mahkeme karannı dinleyen kim? Türkiye kaset cenneti. Öyle ki, Anayasa'nın haberleşme hürriyetini ko- ruyan22. maddesini işimize geldiğinde anımsıyor, hararetle savunuyoruz. Ama bu madde başkaları için söz konusu olunca, tabii işimize gelmediği za- man bu maddenin sözünü bile etmiyoruz. Burası Anayasa'ya uyum yasalannı, yapılıp ya- pılmayacağı hâlâ tartışmalı genel seçimlerin ipta- line yol açacak yasaları çıkaramayan yöneticiler beldesi... Her şey olur! Bir başka ömek: 18 gündür hükümet arayan si- yasiler, 20-25 gün sonra Anayasa'nın 116. mad- desi ışleyecek diye tir tir titriyoıiar. Pariamento kendi içinden 45 günde hükümet çıkaramazsa... Bizim siyasa! kadrolarda; Cumhurbaşkanı'nın kuracağı seçim hükümetinden engin kaygılanma- lar mı ararsınız? Yoksa, Çankaya'nın bir punduna getirip seçimi erteleme girişiminde bulunması kor- kusuyla ne yapacaklarını şaşırmalarına mı gülersi- niz? '116. maddeyi nasıl yapar ederiz de devreden çı- karınz diye büyük bir telaş içindeler. Böyle davranışlar ve yorumlar gösteriyor ki; "116. maddenin Anayasa'ya sanki ortalığı kanş- tırsın, parlamentoyu devreden çıkarsın, hatta se- çim karannı bir hamlede iptal ets/n diye konuldu- ğuna" inanıyorlar. Akıllarına gelmeyen iki nokta var: Ya, aralannda uzlaşır 116. maddeyi bir hafta on günde kaldınr- lar. Ya da bir hükümet kurartar! Yağmuriu Karlı t Gök gunjltutu ÖSS deneme sınavı yanıtları 'Ocalan sınır chsı edilecek' • Baştarafı 1. Sayfada ra'nın. Öcalan'ın gidebileceği ülke- ler arasında yer alan Güney Afri- ka'yı uyardığı öğrenildi. Roma tstinaf Mahkemesi Başka- nı Tommaso Figliuza Türkiye'nin 900 sayfadan oluşan iade başvuru- sunu incelemeye başlıyor. Figliuzzi, dosya için "en erken bir ay içinde kararverikcegjni" söyledi. ttalya'da Öcalan'ın Güney Afrika'ya gönde- rilmesi olasılığı üzennde duruluyor. Corriere Della Sera gazetesi dün verdiği "Öcalan'ın ttah/a'da son sa- aderi" başlıklı haberinde, Öcalan'ın kendi isteği ile ltalya'yı terk etme- ye hazırlandığını yazdı. Öcalan'ın avukatlanndan Yeşiller Partisi mil- letvekili Luigi Saraceni, "Öcalan'ın böyle bir karar öncesi dunım değer- lendinnesi yapOğınu kendi isteğiyle konuyu degerlendireceğinr söyle- di. Ismet Sezgin, Brüksel'den dönü- şünde yaptığı değerlendirmede, Italya'nın Öcalan konusunda vahim bir hukuk hatası yaptığını, bunun uluslararası ilişkilere ve hukuka ay- kın olduğunu ifade ettiğini aktardı. Italya'nın bu hatadan döneceği umudunu dile getirdiğini kaydeden Sezgin, "Edindiğün izlenim en kısa zamanda böliicü örgütiin başı Öca- lan'ın İtalya'dan çıkanlacağı şekttn- dedir" dedi. Sezgin, Başbakan Mesut Yü- maz'ın bir süre önce Öcalan'ın Ar- navutluk'a gönderileceği yolundaki açıklamasının anımsatılması üzeri- ne, bu konuyu tartışmadıklannı, Türkiye'nin Amavutluk ile savun- ma ve askeri alanda anlaşmalan bu- lunduğunu, Amavutluk ordusunun modemizasyonu konusunda Türki- ye'nin desteğinin sürdüğünü, görüş- melerin bu çerçevede geliştiğini söyledi. ltalya Başbakanı Massimo D'Ale- ma'nın ltalya'da bir gazeteye verdi- ği demeçte PKK terör örgütünü Ko- sova sorunuyla eşdeğer tutan ifade- ler kullanmasına Ankara sert tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığrnın ltalya'ya ilettiği notadâ "D'Alema'nın sözîe- rinin sorumsuzhık örneği okluğıT vurgulanırken, "İtalya Başbaka- nı'nın karşüaştirdığı iki konunun birbiriyle alakası yoktur. PKK, 30 bin kişinin ölümünden sorumlu bir terör örgütüdür. Sayın D'Alema'yı gerçekleri sapürmamaya davet edi- yoruz" denildi. Apo'nun Rusya'da bulunduğu dönemde çeşitli ülkelere yapılan diplomatik girişim çerçevesinde Güney Afrika'daki Türkiye Büyü- kelçisi Burfaan Ant da, Pretorya'da Dışişleri Bakanlığı'na Apo konu- sunda bilgi verdi ve "tnterpol tara- findan aranan bu kişinin Cüne> Af- rika'ya gıtmesi durumunda tutukJa- narak Tûrkiye'ye verilmesini'' iste- di. İtalya'nın sınır dışı çabalan üze- rine son günlerde aynca bir girişim- de bulunulmadığı belirtildi. Diplomatik kaynaklar, "Genel kanıGüney Afrika'nın da başuıa ye- ni bir sorun yaratmak istemediği ve Apo'yu almaya niyetli obnadığı yo- hında. Ancak bir oldubitti yaşanır- sa olacaklan şimdiden kestirmek güç" değerlendırmesını yaptılar. İtaha'daki gelişmeler ltalya'da Ilgiornale gazetesindekı haberde, Öcalan'ın kaldığı villanm çevresindeki polis kontrolünün azaldığı, "göstermeKk" bir hal aldı- ğı öne surüldü. Gazete, Öcalan'ın villada olma- yabileceği olasılığını yeniden gün- deme getirdi. Ancak Romapolisi bu savlan önceki gün olduğu gibi dün de yalanladı. Gazetelerde, Öcalan'ın "gönüDü uzaklaşürma" çerçevesinde Güney Afrika'ya gönderileceği yolunda haberler yer aldı. Ancak Güney Af- rikalı yetkililerden konuya ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı. Amavutluk, Libya, Ermenistan ve Rusya Öcalan'ın kendi ülkeleri- ne gelmesi konusuna sıcak bakma- dıklannı açıklarken Kuzey Kore ve Sudan'dan konuya ilişkin bir görüş gelmedi. Yunanistan ve Kıbns Rum kesimi de Öcalan'ın kabul edilme- si konusuna soğuk bakıyor. ltalya Endüstri Bakanı Pieriuigi Buersani'nin yann Ankara'ya ya- pacağı gezide de Öcalan konusunun gündeme gelmesi bekleniyor. ltalya'daki gazetelerde yer alan haberlerde siyasi sığınma hakkı için başvunıda bulunan Öcalan'ın ken- di isteği dışında sınır dışı edilmesi- nin ltalyan yasalanna göre güç ol- duğu belirtiliyor. Bu nedenle ltal- ya'da "gönüllü uzaklaşürma" üze- rinde duruluyor. Öcalan'ın ltalya'ya yasal olma- yan yollardan girişi konusunda sü- ren soruşturmada milletvekili Ro- man Mantorvani'nin ifadesi önceki gün alınamadı. Mantovani sorguya gitmedi. Bu arada ERNK'nin Roma sonımlusu AhmetYaman sorgulan- dı. Başbakan D'Alema ise önceki gün yaptığı açıklamada Türki- ye'nin, ltalyan Adalet Bakanı Ofivi- ero Diliberto'nun görevini kötüye kullandığı savlannın asılsız olduğu- nu söyledi. TMMOB Mimarlar Odası, kültür mirasmın tehdit altında olduğu uyansmda bulundu 'ABD kültür mirasımızı bombahyor' Haber Merkezi - TMMOB Mimarlar Odası, • "dünya uygarük tarihinin be^ğj" olan Mezopo- tamya ve Bağdat'a saldıran ABD ve Ingiltere'nin, ınsanlığın ortak değerlerine karşı açık bir suç iş- lediklerini bildirdi. tşçi Partisi, saldınya tepkisini tncirlik Cssü önünde düzenlediği eylemle gösterdi. TMMOB Mimarlar Odası Merkez Yönetim Ku- rulu'ndan yapılan açıklamada, 12 bin yıllık geç- mişi banndıran Mezopotamya topraklan ve zen- TÜRKÇE 1)E,2)C,3)E,4)A, 5)B,6) A,7)A,8)D, 9)E, 10) C. 11)D, 12) D,13)B,14)C,15)B, 16) D, 17) C, 18) E, 19) B, 20) A TARİH 1)D,2)C,3)B,4)B, 5) D, 6) E, 7) A, 8) E, 9) A, 10) B, 11) A, 12) E COĞRAFYA 1)E,2)B,3)D,4)D, 5) C, 6) C, 7) D, 8) A, })C10)E PStKOLOJt 1) E. 2) B, 3) C, 4) A, 5) A, 6) A, 7) D, 8) B, ))E V1ATEMATİK l)E,2)A,3)D,4)B, 5) C, 6) B, 7) C, 8) E, 9)C, 10) A. 11)D, 12) C,13)C,14)B,15)D, 16) A, 17) D, 18) E, 19)D,20)B FtZtK 1)B,2)C,3)D,4)A, 5) E, 6) E, 7) D, 8) D, 9)B, 10) A, 11)C, 12) E KİMYA 1)A,2)A,3)C,4)D, 5) E, 6) E, 7) A, 8) A, 9) A BİYOLOJİ 1)B,2)E,3)D,4)A, 5)C,6)C,7)C,8)A, 9) A Dünyayımlanan cevap anahtannda bir teknik hata olmuştur. O ne- denle bir kez daha yajımlıyoruz. tıne. ABD ve Ingiltere'nin 'çöT benzetmesi altın- da bomba yağdırmasının ınsanlığın ortak değer- lerine karşı işlenen açık bir suç olduğu vurgulan- dı. Bağdat kentinde, binlerce yıllık zengin kültür ve yerleşme tarihine ait birikünin yanı sıra Os- manlı dönemini simgeleyen benzersiz yapıtlar ve Mimar Sinanın imzasını taşıyan mimarlık ürün- lerinin bulunduğuna işaret edildi. Sinan'ın yapıtlanndan ağırbombardıman altm- daki Şeyh Abdülkadir Gilani Camisi, Murat Paşa Camisi, tmam-ı Azam (Ebu Hanife) Camisi ve Tekkesi'nin durumunun merak edildiği iletilen açıklamada şö> le denildi: "Benzer şekikle yine Çöl Tilkisi denilen bu ope- rasyon sonucunda Sümer.Akad, Babfl. Selçuklu ve Arap uy gariıklanna ait insanlığuı ortak kültür mi- rası nitcliğindeki antik v« tarihsel değerterin büyük Cindoruk 'Hükümeti Sezgin kursun' ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - DTP Genel Baş- kanı Hüsamettin Cindo- ruk. Türkiye'de siyaset kir- liliği yaşandığını belirterek "Siyasi ahlak leğene düştü. Leğende birbirterinin kir- leriniyıkıyorlar" dedi. Cin- doruk, hükümetin Başba- kan Yardımcısı ve Milli Sa- vunma Bakaru İsmet Sez- gin başbakanlığında kurul- ması önerisini getirdi. Cindoruk, DTP Kadın Kollan'nm, Cumhuriyetin 75. yılı nedeniyle düzenle- diği toplantıda yaptığı ko- nuşmada. DTP'de kadınla- nn yüzde 30 paya sahip oî- duğunu belirterek kadınla- n ve gençleri siyasete katıl- mayaçağırdı. Cindoruk'tan ç^rı Sezgin başkanlığında bir hükümet kurma önerisini dile getiren Cindoruk, "Bi- zim siyasetimizde cüceler basketbol oynuyor. Bir tür- lü topu çemberden geçire- miyoıiar. Geçirseler, açıkh- ğa ka\uşacağu. Bu ortam içinde Sayın Ece% ıt ortalığa düşmüş, hükümet anyor. Fakatbaşanlı olamadı. Hü- kümeti kuramıyorsanız, Sayın Sezgin'in başbakan- hginda biz kurahm. Bu hü- kümeti gelin Meclis'ten ge- çirelim" diye konuştu. Cindoruk, Türkiye'de si- yaset kirliliği yaşandığını belirterek "Siyasi ahlak le- ğene düştü. Leğende kirle- rini yıkıyoriar. Kirler de ça- maşuiar da birbirine kanş- ü" dedi. bir tahribat ve yıkımla karşı karşıya dduklan da ka>gıyta izienmektedir." ABD, Ingiltere. Türkiye ve Irak'ın onayladığı Silahlı Bir Çatışma Halinde Kültür Mallannın Ko- runmasına ilişkin Sözleşme hükümleri kapsamın- da "Çöl Tflkisi'' operasyonunun hukuk dışı oldu- ğu ve derhal durdurulması gerektiği bildirildi. Açıklamada şu görüşler dile getirildi: "tnsanhktarihinin zengin Mrikimleriningelecek kuşaklann uygarhk kimlikleri adına asla bomba- 4aMWMyaea0 yönünde kesin ve bağlayıcı hüküm- ler taşıyan bu sözleşnıenin açıkça ihlali karşısında başta Birieşmiş MilleUer LNESCO teşkilaü olmak üzere tüm uluslararası kültür kurumlan bemen harekete gecnıeli \eçöl tilkilerinin tahribatlan dur- durularak, yargüanmalan saglanmalıdır. İflası her geçen gündaha bir açıkolarakortayaçıkan Ve- ni Dünya Düzeni'nin hem yargıçhgı hem dejandar- mabğını üstienen ABD, istediği ülkeyi kendince yargüamakta. cezalandırmaktadır. Saddam'ın ni- teliği Irak'ayapılan saldınyı hakh çıkaramaz. Dün- ya halklan için asıl tehlike başta ABD ve tngiltere olmak üzere emperyalist ülkelerin nükleer sUahla- ndır. Türkiye bu sa\aşta hiçbir şekikle yer alma- mah, hatta banş ortanunın yaraalması için Birieş- miş Milletler nezdinde gerekli girişimlerde bulun- malı ve Irak halkıyta her türlü dayamşmayı gerçek- leştirmelidir." Halkın Hukuk Bürosu'ndan yapılan yazılı açık- lamada Saddam Hüseyin'in halka karşı suç işle- mek konusunda dosyasmın hayli kabank olduğu ve Halepçe'nin hâlâ hatırlarda tutulduğu vurgula- narak "Ancak diğer yönden Irak sakünsL, Saddam Hüseyin bahane edilerek meşrulaşbnlmay a çalışı- byor. Oysa asıl yapılmaya çalışüan emperyaliznün Ortadoğu'da halklan baş eğmeye zoıiamasıdır" denildi. Adana'da gösteri İP Genel Sekreteri Mehmet Bedri Gültekin ve kalabalık partili topluluğu, dün Incirlik Üssü önün- de gösteri yaptı. Irak halkuıuı yanında yer aldık- lannı belirten partililer, "Kahrolsun Amerikan empery'aBzmi'' sloganını attılar. tP Genel Sekreteri Mehmet Bedri Gültekin, ABD ve Ingiltere'yi 'suç ortaklan' diye tanımla- yarak şöyle konuştu: "ABD ve İngiltere hiçbir hak- h nedene. hiçbir hukuka, hiçbir vkdana sığmaya- cak şekilde bütün dünyanın gözü önünde Irak hal- kını katletmektedir. Bu haksız saldınya başta BM olmak üzere Rusya, Çin ve bütün Arap dünyası ve dünyanın bütün halklan karşıdır. Hatta Beyaz Sa- ra> önünde bile eylemleryapılmaktadır.Dünyanın bütün zalimlerinin dünya halklan karşısında pe- rişan olduğu gibi ABD'U zalimler de bir gün aynı akıbete uğra>acaklanhr." G U N D E M MUSTAFA BALBAY H Baştarafı 1. Sayfada 'eastern' biçimini uyartıyor, dedi. Kovboylar ül- kelerinde kesecek Kızıldenli bitince yeni arayış- lar içinde olsa gerek..." İngiltere destekli ABD'nin, daha doğru tanımla Blair destekli Clinton'ın Irak operasyonunun vahşikovboy filmlerinden farkı yok. - Kardeşim, bu ülkeye girdin, hani BM kararia- n? Hani uluslararası yasalar? "Yasa benim..." - Kardeşim, banş için oraya gidiyoruz, diyorsu- nuz. Banş, Saddam yönetiminin devrilmesi mi? Bu yönetim devrilince Irak'a banş mı gelecek? "Benim banş dediğim şeye banş denir..." - Kardeşim, Noel tatiline kadar işimi brtirip gi- deceğim, diyorsun. Sen Noel tatili derken Noel katili olmuyor musun? "Benim 'katil' dediğim kişiye katil denir. Aynı kişiye ben 'katil' dersem, banş gönöllüsü denir..." Bölge ülkelerinin, bu 'vvestern' yöntemlerine karşı 'höstern' demesi güç. Çünkü, her biri baş- ka yollarda... Konunun bu yanı çok geniş. Türki- ye'nin konumuna gelirsek... Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e Ada- na'da soruldu. Yanıtı kısa oldu: "No comment..." - Başka yorum yapmayacak mısınız? "No commentdedikya..." Sonradan Demirel'in onu öyle demediği yolun- da açıklamalar yapıldı ama, görünüm olarak bu söz Türkiye'nin konumunu da özetliyor. Ortadan açıklamalar, "Çokşükürlncihik'iistemediler" de- meçleri... "Bakın Kerkük-Yumurtalık boru hattı işliyor" avunmaları... Oysa, Cumhuriyet Diyarbakır Bürosu'ndan ar- kadaşlarımız Enver Seviş ve Mahmut Oral, Ha- bur sınır kapısının kapanmasıyla birlikte ortaya çı- kan zararı haberleştirdiler: "Günde 470 milyar lira..." Irak, ABD'ye ırak olabilir, ama Tûrkiye'ye değil... Sonuç olarak kapı komşumuz. Sel gider kumu kalır, düşman gider tohumu kalır... ABD, İngiltere askerleri Noel tatiline gidince biz ne yapacağız? Dön dolaş Habur'u nasıl açanz diye çözüm ara- yacağız... Milyarlarca zarardan sonra, bir fırsatını bulup açabilirsek, törenle "şükür" diyeceğiz... 1991 'deki Körfez Savaşı sırasında ABD'nin har- caması 60 milyar dolar olmuştu. Suudi Arabis- tan'ın ve Kuveyt'in Batı'daki hesaplarından 65 milyar dolar çekmişti. Biz de ah çekmiştik. Tam 30 milyar dolariık afı... Hemen dibimizde, dünyanın bütün yeni silah- lannın denendiği, ardından hangi politikaların uy- ""guiariâcağrriın bilînmediği bir savaşa, "Nö com- ment"demek, özünde "Yes kement" anlamına geliyor... Benzetme acı gelebilir ya da tam oturmamış olarak düşünülebilir ama, bu politikasızlık sanki, boyna geçirilmiş ama, çekilmemiş bir kemendi anımsatıyor. ABD bölgede 'has'tır... Son saldırı doğal olarak akıllara 1991 'i getirdi. Herkes o günle bugünü karşılaştınyor. Neyin de- ğiştiğini bulmaya çalışıyor. Clinton, Ortadoğu'da Yaser Arafat'la, Netan- yahu'yla el sıkıştıktan sonra, biraz da can sıka- yım deyip bölgenin doğusuna yöneldi... Aralık ayı, aynı zamanda insan haklannın en çok konuşulduğu ay. 10 Aralık İnsan Haklan Gü- nü... Vazgeçilmez insan hakkı, yaşama hakkı ise, bunu herfırsatta dile getirenlerin bugünlerde da- ha yüksek sesle konuşması gerekiyor! Kaç gündür, yerli-yersiz televizyon kanalların- da Bağdat üzennde uçuşan bombalara baktıkça içimden şu geçiyor: ABD'si Ingiltere'si bu bölgede 'has'tır... Girdiler mi çıkmak bilmezler... Çıktılar mı, sorun ekmeden gitmezler... Bunlar gerçekten 'has'tır... 'Has'tır beee... Gerçek banş için bunlara 'has'tır demek gere- kiyor... 'Has'tır beee... Yeterartıkoyunlannız... ,. . . . . 'Has'tır beee... 'Has'tır olun bölgemizde..n... Takiya' SergİSİ SayısalLoto'da 6b0ençıkmadı Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretinı Üyesi Prof. Dr. Ze- ki Kuşoğlu'nun. kendi koleksiyonundan derlediği ve "Tüsım'dan Takıya" adını verdiği sergisi, Şişli'deki Pimapen Kültürevi'nde sürüyor. "Bu koİek- siyonu, herkesin atbklanıu toplayarak oluşturdum'" diyen Kuşoğtu, 50'si k- endi üretimi olmak üzere 300 eseri sergiliyor. Kuşoğlu, çabşmasuu, nayto- nun, plastiğin ve alüınim umun hışmına uğramış sanatlann sergisi olarak niteleyerek "Güzel olan şey lerin. devrini kapamak gibi bir sorunlan yoktur. Onlar her zaman çağdaşür" dedi. Sergide yüzükler. küpeler, pazubentler, kemerler, kemer tokalan, mühürler, gerdanhklar. bilezikler. muskalar ve ay- nalara kadar birçok takı türü ve "tüsurT malzemeleri yer ahyor. 8 Aralık'tan bu yana açık olan serginin yanısıra hazırlanan kitapla da destekknen çahşma, 22 Arahk'a kadar görülebilir. ANKARA (AA)-Milli Piyango Idaresi'nin düzenledi- ği Sayısal Loto'nun bu haftaki çekilişi yapıldı. Kazanan numaralar 1, 17,25,26, 28,46 olarak belirlendi. Sayısal Loto'nun 110. hafta çekilişinde, 6 bilen çıkmadı, 268 mil- yar 433 milyon 765 bin lira haftaya devretti. 1 trilyon 789 milyar 551 milyon 600 bin lira hasılatın elde edildiği bu haftaki çekilişte, toplam 894 milyar 775 milyon 800 bin lira ikramiye dağıtıldı. Çekilişte, 6 bilen çıkmazken 5 bilen 260 kişi 963 mil- yon 885'er bin lira, 4 bilen 18 bin 40 kişi 6 milyon 970'er bin lira. 3 bilen 458 bin 703 kişi ise 545'er bin lira ikra- miye kazandı. • Baştarafı 1. Sayfada findan pasiflikle suçlanmaktadır. Işıkçılara faiz tepkisi: Diğer tarikat ve cemaatler tarafindan çok büyük tepki gör- mektedirler. Bu cemaate mensup gazete, radyo ve televizyon kanalında son aylarda yaşanan büyük değişiklik, diğer radikal îsîamcılar tarafindan ihanet olarak değer- lendirilmiştir. Ne Iran, ne de Taliban tara- findadırlar. Tesettüre önem vermezler. Bu grubun yayımladığı ve Süleyman Hflmi Işık tarafindan yazılan "Saadet-i Ebediy- ye" adh ilmihal. başta Diyanet Işleri Baş- kanlığı ile tarikatlar dahil olmak üzere iti- barve kabui görmemiştir. Faiz ve sigorta- cılık faaliyetlerine girişmeleri, diğer şeri- atçı gruplar tarafindan tepki görmektedir. Nakşfljendiferde Taliban bölünmesi: Çe- şitli gruplara aynlan bu tarikat, genel ola- rak aynı görüş ve davranış icerisinde ha- reket ediyorsa da Taliban ve Iran konula- Tarikatlar çözülme sürecinde' rında farklı düşünce içerisindedir. Özel- likle bu tarikatm en güçlü koiu olan Esad Coşan grubu icerisinde de Taliban ve Iran'ın uyguladığı şeriat esaslannın han- gisinin tslama yakın olduğu tartışma ko- nusu oldu. Nakşibendi tarikatının tüm gruplan icerisinde üniversite ve devlet da- irelerindeki kadınlann başîarmı açıp aç- mamalan din açısından değerlendirilmiş, ancak bir sonuca vanlamamıştır. Bu tari- katm icerisinde de faiz ve sigortacıhk tar- tışma konusu olmuş, enflasyon oranında faizin Islama uygun olup olmadığı ele ahn- mıştır. NurcularOsmaulıdincisi: SaitNnr» ta- rafindan yazılan eserieri okuyan ve bura- da belirtilen esaslara göre hareket eden ki- şilerin oluşturdugu Nurcular, zamanla uy- gulanacak yöntem konusundaki anlaşmaz- lık nedeniyle Fethullahçılar, Yeni Asyacı- lar, Yazıcılar ve Aczmendiler gibi grupla- ra aynlmışlardır. Nurculargenel olarak Sa- it Nursi'nin metodundan hareketle irticai faaliyetlere karşı alınan önlemlere ılımlı tepki göstermektedir. Bundan da amaç da- ha fazla tepki çekmeyerek üzerlerine ge- linmesini engellemektir. Iran ya da Tali- ban'1 desteklemekten çok Osmanh devle- tinin uyguladığı din devleti anlayışına sa- hiptirler. Faize sıcak bakmazlar. Hizbullah: Iran yanhsıdırlar. Ancak Ta- liban'ın ortaya çıkmasından sonra çelişki icerisinde kalarak hangisinin Islama uy- gun oîduğunu tarüşmaya başlamışlardır. Son 1 yılda yapılan operasyonlarda büyük darbe yemeleri nedeniyle Türkiye'deki mensuplannın 3 bin kadar olduğu sanıl- maktadır. Tesettürve faiz başta olmak üze- re birçok konuda radikal bir tutum içeri- sindedirler. Hizbullah mensubukadınlann çarşafla dolaştığı bilinmektedir. tBDA-C: Bir süre önce işlenen Muam- mer Aksoy ile BahriyeC'çokcinayetlerinin sorumlusu olarak görülen îslami Büyük Doğu Aluncılar Cephesi, şeriat amacına silahlı eylem yoluyla erişmeyi hedefiemiş- tir. Farklı bir diîe sahip olsalar da Kaplan- cılar ile aynı yöntemi «yguladıklan söyle- nebilir. Afganistan ve Iran'da tslam adına yapı- lan uygulamalann Türkiye'de Mfislüm Gfindüz ve AHKaplan olaylannın, tankat- lann kurduklan şirketlerde ön plana çıkan kazanç hevesinin ülkemizdeki irticai hare- ketlerin gelişimirü tasmen de olsa yavaş- lattığı ve yine aynı orandahalk tabanından kopardığı anlaşılmaktadır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear