25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20ARALIK1998PAZ 14 KULTUR ÎDOB, Carmina Burana'yı "fouri Vamos'un yorumuyla ilk kez bale olarak sahneliyor Doğayla uyumlu soyut bir aşk GÜLERÇETtS Dûnyanın seçkin bale toplu- luklannı her yıl sponsor olarak Türkiye'deki baleseverlerle bu- luşhıran Pamukbank, sanat etkin- Iikleri çerçevesinde bu kez daha kalıcı bir adım atarak Tiirk bale- sine destek verdi. Istanbul'da kon- ser biçiminde 65 kez yorumla- nan Carmina Burana ilk kez ba- le olarak Jstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin (İDOB) repertuva- nnda sunuluyor müzikseverlere. Sahneye konduğu 1937 yılından bu yana dünyada büyük ilgiyle ızlenen Carmina Burana'nın ko- reografisini Düsseldorf Operası Bale Direktörü Youri Vamos ha- zırladı. Vamos'un Carmina Bura- na koreografisi 12 yıldır Avru- pa'da ve dünyanın çeşitli ülkele- rinde büyük ilgi görüyor. ÜnJü Alman müzikadarru Carf OrfTun 13. yûzyılın kültürel ve toplumsal yaşarrunı yansıtan sev- da, içki ve kurnar şarkıjannda, ah- lak dersi taşlamalanndan eşinle- nerek oluşturduğu Carmina Bu- rana yapıtı, şarkılann içeriğin- den bağımsız olarak müzikten yola çıkılarak aktarıhyor bale- ye. Carmina Burana Balesi'nde 44 kişilik ÎDOB dansçılan. 3 so- Jist, 80 kişıhk ÎDOB orkestrası, 93 kişilik IDOB korosu ve orkest- ra şefî aynı sahneyi paylaşacak. Yapıtın orkestra şefî Serdar Yal- çın, koro şefı ise Gökçen Koray. Dekor ve kostümleri Michael Scottun hazırladığı yapıtın ışık düzeni de Klaus Gardto'e ait. Carmina Burana'yı solist sa- natçılar Nüzhet Öyken, Özlem Soydan, Kavork Tavirvan. Şamil Gökberk ve Timur Doğanay dö- nüşümlü olarak seslendiriyorlar. Yapıtta Çiğdem Erkaya, Tiilay Yalçınkaya, Pmar Müİdür, Büş- ra Meriçli,Banş Adikti,Arkm Zi- rek, Oktay Aksoy, Alkış Peker, Sefim Borak, Tunca Bakan,Sıbel Siirel, Tatyana Egeli ve Bahar Vldinlioğlu rol alıyor. Carmina Burana 23 Aralık Çarşamba ve 29 Arahk Salı günleri AKM'de izlenebilir. En beğendiğiın yorum Yapıtın koreografi Youri Vamos üç yıl önce de yine Istanbul Dev- let Opera ve Balesi'yle Sparta- küs balesini sahneye koymuştu. Uzun yılJardans ettikten sonra ko- reograflık yapmaya başlayan sa- natçının yorumlannda, drama- turji ve tiyatronun etkisi dikkat çekiyor. Sanatçı ile provalar sı- rasında görüştük: - Carmjna Burana'yı bale ola- rak sahnelerken çıkış noktanız neydi? Koreografiyi hazırlarken çı- kış noktam müziğin, bestenin bende uyandırdığı duygular ol- du. Metinden çok müzik üzeri- (Fotoğraflar: HATİCE TUNCER) ! üziğin bende oluşturduğu ilhamla, kafamda oluşmuş olan soyut öykü var sahnede. Kadınla erkeğin bitmek tükenmek bilmeyen savaşının öyküsü... Müzikte olduğu gibi balede de aşk doruk noktasına ulaşıyor sahnede. Müzik bana aşkın bütün yüzlerini gösterme olasılığını verdi. Koreografiye önce müzik sonra duygu ve danslar hâkim. Amacım görsel ve işitsel olanın izleyici tarafından eşzamanlı olarak algılanmasıydı. ne kurulu bir koreografi oldu ya- ni. Merinlerde anlatılanlar bire- biryansımasını bulmuyor sahne- de. Müziğin bende oluşturduğu ilhamla, kafamda oluşmuş olan soyut öykü var sahnede. Kadın- la erkeğin bitmek tükenmek bil- meyen savaşının öyküsü... Mü- zikte olduğu gibi balede de aşk doruk noktasına ulaşıyor sahne- de. Müzik bana aşkın bütün yüz- lerini gösterme olasılığını verdi. fCoreografiye önce müzik sonra duygu daha sonra da danslar hâ- kim. - Müzikten esinlenerek yola çıktjğuuzbukoreografininanate- ması ne? Insanoğlunun doğanın yasa- lanna aykın tutumundan yola çı- kjyorum. Doğanın ıçerdiği uyu- ma karşı çıkan, yikıma sürükle- nir. Kadın ile erkek arasında sü- regelen mücadelede galip gelen aşk olur. Aşkta gerçek bir patla- manın yaşanabılmesi için de do- ğayla uyumlu bir aşk olması ge- rekir bunun. - Spartaküs'te modern baley- le kiasik baJeyi kanş,tırmışünız. Carmina Burana'da modern çiz- gUervarmı? Carmina Burana, Spartaküs'ten daha modern bir çalışma oldu. Spartaküs'te izleyeceğim, tarihi bir öykü vardı önümde. Carmi- na Burana ise gerçek biröykü bi- le değil. Soyut bir alegorik resim- ler bütünü var sahnede yalnızca. - Balefcrde geneüildekorosah- ne arkasuıda, orkestra da çukur- da olur. Koro ve orkestrayı da sahnevetaşırken neyi amaçiıyor- dunuz? Amacım görsel ve işitsel ola- nın izleyici tarafından eşzaman- lı olarak algılanmasıydı. Bale- lerde genellikle müzisyenlen gör- meyiz. Bu yapıtta bir de koro var. Izleyicileren azından müzı- ğe doğaî ses katacak olan koro- yu görmek isteyecektir düşün- cesiyle çıkmıştım yola. Sonuç olarak dansçılar, koro ve orkest- ra sahnede buluşmuş oldu. Uma- Baiede44 dansçv 3 soBst,80 kişilikorkestra,93 kişilik koro birarada. nm birbirlerinin dikkatlerini da- ğıtmazlar. Jşin şakası bu elbette. Pek çok Carmina Burana yoru- mum oldu, ancak hepsinin ar- dından en çok beğendiğim yorum buydu. Her dansçı koreograftır - Yorumlannızı sağlam bir dra- maturjiye dayandınvorsunuz. Bale ile tiyatronun ilişkisini nasıl degerfendiriyorsuntız? lnsanlann sahnedekileri sade- ce devinim olarak algılamasını is- temiyorum. Ne anlattığımı an- lamalılar. Izleyıciler yapıtı izle- dikten sonra benim anlarhklan- mı anlamışlarsa başanlı sayıyo- rum kendımi. Herkesin görsel hayalgücü aynı degü. Bak $©k fantastik açılımlara olanak tanı- yor. Bu nedenle müziği görsel- leşririrken tiyatrodan yararlanı- yorum ben de. - Üç VTI sonra veniden iDOB'la birliktesiniz. Dansçılarda her- hangi bir değişiklik gözlemledi- nizmi? Çok gençleşmiş kadro. Genç ve çok yetenekli dansçılarla kar- şılaştım. Özellikle kadın dans- çılar çok iyilçr. Elbette erkek dansçılann sayısı konusunda bü- tün dünyada olduğu gibi Türki- ye'de de sorun var. Erkekler kü- çük yaşta baleyi pek tercih et- miyorlar. uzak duruyorlar bu meslekten. - Uzun süre dans eüniş olma- nxz koreografîlerinizi nasıl etki- Iryor? Dans etmeden iyi bir koreog- raf olamazsınız bence. Aynca her dansçı bir koreograftır da. Doğaçlama çalıştığınız her an koreografi yapıyorsunuzdur. An- cak bu yapılan her koreografi iyi, nitelikli bir koreografı ola- cak anlamına gelmiyor. Eğer si- zin yaptığınız anlaşılıyorsa ve beğeniliyorsa koreograf olursu- nuz. - Koreografîlerinizi oluşturur- ken miLrikten mi yola çıknorsu- nuz, yaratoğmız kurgu için uygun bir müzik mi anyorsunuz? Bazen müzik çok hoşuma gi- diyor, onu görselleştirip, zengin- leştirmek istiyorum. Bazen de aklımdaki koreografiye uygun müziği aramaya koyuluyorum. Ancak koreografi kariyerimde çoğunlukla müzikler için kore- ografi oluşturdum. iyi müzikle- ri anlatacak bir koreografi yara- tılabilir diye düşünüyorum. -Gelecekleflgffipianlannız ne- ler? Yeni müzikler, yeni koreogra- fıler bulmak. Balede klasikleri yapfıktan sonra yeniliklerpeşin- de koşmak istiyorsunuz. Bu işi yapıyorsanız hep yeni bir şeyler söylemeniz gerek bence. Başvuru formu gönderilmis Oscar'm kayıp adresi bulundu BAHAR TAJVRISEVER ANKARA - Türkiye'nin aday adayı göste- remediği Oscar ödüllerine ilişkin çağn mek- tubunun 1.5 yıl önce görevden aynlan TelifHak- lan ve Sinema Genel Müdürü Turgut Aslan adına gönderildiğı ortaya çıktı. Türkiye'nin Amerika Sinema Sanatlan \e Bilimleri Akademisi 'nce bu yıl 71. kezdüzen- lenecek Oscar Ödülleri'ne aday adayı göste- rememesiyle ilgili tartışmalar sürüyor. Alınan bilgiye göre, Los Angeles Başkonsolosu Ha>- ret Yala\ ımzasıyla 30 Kasım 1998 tarihinde Dışişleri Bakanlığı 'na gönderilen yazıda, Os- car ödülleri yanşması ile ilgili bilgi verildi. Ya- zıya göre. Amerika Sinema Sanatlan ve Bi- limleri Akademisi 'nden biryetkili, Oscar füm ödülleri yanşması için gereken şarmame ile başvuru formunu, ağustos ayı başlannda Kül- tür Bakanlığı Necatibey Caddesi 55 numara- lı adreste bulunan Turgut Aslan adına gönde- rildiğini bıldirdi. Ancak eski Telif Haklan ve Sinema Genel Müdürü olan Turgut Aslan'ın 22 Ağustos 1997 tarihinde görevden aynlmış olması nedeniyle Akademi'nin çağn mektu- bu değerlendirilemedi. Geçen yıl genel müdürlük görevinı vekâle- ten yürüten GürfoüzMuttu imzasıyla Oscar'a baş\Tirulmasına karşın, çağn mektubunun Tur- gutAslanadına gönderilmesi dikkat çekti. Te- lif Haklan ve Sinema Genel Müdürlüğü yet- kilıleri de, üzerinde görev sıfatı belirtilmeyen özel bir mektubun açılamayacağına işaret et- tiler. Oscar ödülleri için son başvuru tarihinin 1 Kasım olduğu belirtildi. Türkiye'yi temsil edecek filmin kopyasınınbutarihekadar Aka- demi'ye gönderilmesi gerekiyordu. lCültürBakanlığı'run geçen yıl Oscar aday adayı olarak belirlediği "Eşkrya" ile sanatçı- lann adayı olan "Hamam" fimleri tartışma konusu olmuş, ancak daha sonra bakanlık "Eşkrya" filmini göndermişti. -Sinema sek- törü ile bakanlık arasında yaşanan uyumsuz- k luktan sonra, Oscar'a yönelik her türlü çalış- *" mayı gerçekleştirmek üzere ilgili meslek ku- ruluşlan tarafından bir Sinema Platformu oluşturulmuştu. Issey Miyake 'nin sergisi Paris Cartier Çağdaş Sanat Vakfı r nda Modanın çok ötesinde/dtcısanm CEYPAAKAŞ PARİS - Bir modacı olarak tanınan Issey Miyake, aslında bir sanatçı kimliğine sahip -kendi deyişiyle- bir tasarım- cı. Bugüne dek birçok sanat- çıylaçalıştı Miyake. Bunlann arasında en önemliJerinden bi- ri IrvingPHin'lehazırladığı, In- gihzyayıncı Jonathan Capc'in yayımlamakta olduğu bir or- tak yapım. Penn'in usta kamerasından Miyake'nin tasanmlannın kâ- ğıt üstündeki izdüşümleri "çag- daş sanafın sürekli tartışma gündeminde olduğu bugünler- de, bir -sanat eseri" tanımına kolaylıkla giriyorlar. Penn. bu- gün fotoğraf sanatının en önern- li isimlerinden. 6O'lı yıllarda Tokyo'da öğretim gören Mi- yake, Penn'in çalışmalanndan o günden beri çok etkilendiği- ni saklamıyor. 1986'dan itiba- ren de bu iki yaratıcı güç, çe- şitli vesilelerle birçokortak ya- pıma imza atıyorlar. Dort sanatçryla çalışma Miyake'nin beraber çalış- tığı bir başka sanatçı da hey- keltıraş Isamu Noguchi. Ja- ponya'da sergilenen. büyük kaya parçalanndan oluşturdu- ğu yontularından daha çok "akari" denen, kâğıttan fener- leriyle tanuuyor dünyada. Geçen yıl Marugam'da Mi- yake'nin tasanmlanyla açılan sergide, bu ikili için müzenin mimari Taniguchi "..bu iki sa- natçıönce özgün güzeiliğin bi- çimlerini yaratolar, oranlan, maddeyi ve renkleri kuDana- rak. Daha sonra çok gelenek- sel ve doğaJ motiflere yeni bir hayat kazandırdılar. Sonunda, eserleri, statik sanat eserleri- nin sınuianm aşa- rak boşlukla iletişim kurma isteklerinin yansunalan oldu" diyor. Kendisini sa- dece Japonya'ya ve bu kültüre bağ- lı olarak görme- yen, kozmopolit bir yapıya sahip oldugunü, Afri- ka ve Hint kültür- lerinden çok et- kilendiğini söyle- yen Miyake'nin Paris'te, Cartier Çağdaş Sanat Vakfı'nda 17 Ocak'a kadar açık olacak sergi- si modacı-sanat- çıkişiliğinibirke- re daha gündeme getiriyor. Beden sorununu ve vücut hareketlerini ele alan "Jum- ping", serginin ilk bölümü. Bu bölüm iplerle tavana asılı rengârenk giysilerden oluşu- yor. Japon fenerlerinin biryan- sıması olan giysiler bağlı ol- dukları iplerin yardımıyla ha- reket edip. aşağı-yukan, sağa- sola kıvnlıyorlar. "Pootrkyin motion"a benzetilebilecek bu hareketli giysiler Miyake'nin yaratıcılığının yeni bir boyu- tunu da getiriyor izleyenlere: Dansla da ilgili olan Miyake - 1980'li yıllarda birçok modern dansgrubununve 1991'deMa- urice B^jart'in Casta Divası- nın kostümlerini de tasarla- mıştı. Giysilerin, içinde beden olmadan da dans edebilecek- lerini gösteriyor, onlara kendi vücut dillerini kazandınyor. Giriş katındaki ikinci bö- lüm Miyake'nin başka sanat- çılarla çahşmayı ne denli sev- diğini tekrar gösteriyor. Dört sanatçıyla -Yasumasa Mari- mua, Nabuyoshi Araki. Tim Havvkinson, Cai Guo- Qiang- hazırladığı, binanın tavandan tabana bir duvannı oluşturan cama asılmış, üstlerine işlem görmüş elbiseler ve t-shırtler- den mevcut olan eserler, bu sanatçılann desenlerini ve fo- toğraflannı içeımekte. Yasu- masa Morimura,bu ortak ya- pımda, I856'da fng- res'in yaptığı, çıplak bir modeli konu edinen "Kaynak" yapıtın- dan esinlenerek giysi- lerin üzerine tablo- nun siyah-beyaz fo- toğrafinı kendi yo- rumuyla işlemiş ol- duğu görülüyor. Nabuyoshi Ara- ki'nin çalışmalanna kadın bedeni üze- rinde yoğunlaşmak- ta. Araki'nin çek- tiği erotik kadın fotoğraflan "bel- lek" temasının, gö- rünen ve kaybo- lan.flugörüntülerin kumaş üstüne adapte edilmesin- den oluyor. Tim Havvkinson, kendi vücudunun farklı görüntüleri- ni, ellerini ve saçla- nnı konudışında bı- rakarak neredeyse gravür hissi veren ince görüntüler kullanıyor. Kurşun tozu kullanarak giy- silerin üzerinde dağılan form- larelde eden, insan vücudunu da diğerleri gibi konu edinen Cai Guo-Qiang ise Çin'in ya- şam sembolü olan Dragon'u da bu görüntülerden biri olarak iz- leyicilere sunuyor. Serginin üç bölümden olu- şan alt salonuna girildiğinde Miyake'nin sanatçı kimliğine bir de politize olmuş kimliği- nin eklendiğine şahit oluyo- ruz. Miyake, tekdüzeliğin, sis- temlerdeüretilen *tektipr> an- layışının biryansıması niteli- ğinde düzenlemiş bu bölümü. Büyük bir rulodan çıkan si- yah bir kumaşın mankenler üzerinde durmadan tekrarlan- ması konu ediliyor; monoton- luğun, sıradanlığın, belki de "moda"nın bir eleştirisi bu. Laboratuvar başlığını taşıyan bir sonraki bölümde, Miya- ke'nin rüm tasanmlannda ol- duğu gibi pek gündelik haya- ta ait olmayan giysilerin su- numu görülüyor. Giysilerin farklı dili Fakat bölümün en ilgi çeki- ci yanı her mankenin önüne yerleştirilmiş, bilgisayarla ani- me edilmiş görünrülerle kar- şılaşıhnası. Bu görüntüler ön- ce giysinin bir planını göste- riyor, daha sonra bu plan can- lanıyor ve kumaşın dokusu gö- rüntüye ekleniyor. Bir sonraki aşamada kuma- şın nasıl elbiseye dönüştüğu ve manken üzerinde nasıl dur- duğu yansıtılıyor. Teknoloji- nin ve hayal gücünün çok iyi düzenlenmiş olduğu odayı, Miyake'nin 21. yüzyıl için bir ön çalışmasıru içeren, daha ön- ce kullanılmış olan giysilerin alüminyum tabakalarla oda- nın tüm duvarlannı ve tabii giysilerin yine mankenler üs- tünde sunulmasını yansıtan son kısım izliyor. Modaya, giysi tasanmına felsefesini ve fantezilerini kat- masını çok iyi bilen Miya- ke'nin bu sergisi, her gün pek fazla düşünmeden giyip çı- karttığımız kıyafetlerin çok farklı bir dili olduğunu, giyin- menin en primitif anlamından - örtünmeden çok daha farklı boyutlara "arök"ulaşüğının bir kanıtı. Nânm Hflonerin heykeli sergileniyor • KültürServisı- Heykeltıraş Sairr Bugay'ın yaptığı Nazım Hikmet heykeli >âzı m Hikmet Vakfı Kiltür Merkezi'nde sergilenecek. günü açılacak Nâzım Hikmet'ir değişik malzemeerle yapılmış heykellfri satışa sunulacak. Geliri vakfa bırakılacak olan sergi 15 Ocak'a kadar Pazar hariç her gün 13.1*0-19.00 saatleri arasında görülebilir DMLOG ödülleri sahiplerini buluyop B Kültür Servisi - Can Gürzap'm yönetiminde 1991'den bu yana doğru, etkileyici konuşma ve insan ilişkileri konusunJa eğitim veren DIALOG, bu yıldan itibaren Türkçeyi doğru ve anlamlı konuşmayı kendine ilke edinmiş ve bunu hayatın tüm alanlanna yaymış kişiJere ödül verijor. DIALOG, ilk ödüllerini, bugün saat 19.00'da Akadar Kültür Merkezi'nde sahiplerine sunacak. Ödüle hak kazanan isimler şöyle: Emel Gazimihal, Tank Gürcan (Onur Ödülü); Bülent Ecevit (TBMM Ödülü); Bülent Eczacıbaşı (Gündem Ödülü); Hakkı Devrim ve Rükzan Günaysu (Özel Ödül); Jülide Ateş, Elif Ugaz, Defiıe Samyeli, Ceren Çerezci ve Emre Buga (Başan Ödülü); Mehpare Çelik, Zafer Kiraz, Gülgün Fejman, Uğur Dündar, Ali Kırca, Hamit Özsaraç, Kenan Önuk ve Şebnem Savaşçı (Medya Ödülü). Rim Yönetmenlepi Derneği'nden yeni projeler • Kültür Servisi - Film Yönetmenleri Derneği, yönetim değişikliğinden sonra hazırladığı projelen hayata geçiriyor. Projelerden biri aynı tarihte yedi ayn kentte, yedi ayn filmin galasının yapılacağı '7 Kent 7 Film, 7 Gala'. L'ygulanma aşamasına gelen etkinliğin yanı sıra senaryo/diyalog ve sinematografı vvorkshop'lan da düzenleyen dernek, vvorkshop'lar için başvurulan kabul etmeye başladı. Derneğin bu haftaki programı kapsamında ise 24 Aralık Perşembe günü saat 18.00'de düzenlenecek olan 'Türk Sinema Tarihi Seminerleri' dizisinin ilki yeralıyor. İlk seminerin konuşmacılan Yrd. Doç. Asıye Korkmaz ve yönetmen Engin Ayça. (293 90 01) Tiyatpo şankıları ve Cumhuriyet • Kültür Servisi - Istanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolan, Cumhuriyet'in 75. yılı kutlamalan kapsamında 'Tiyatro Şarkılan ve Cumhuriyet Dönemi Tangolan' başlıklı bir dinletı düzenliyor. Yann saat 20. 30'da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde gerçekleşecek konserde, son üç yıldn- oyun müzikleri dışında repertuarlar da hazırlayarak özel gösteriler sunan Şehir Tiyatrolan Orkestrası sahne alacak. Müzik tasanmı ve orkestrasyonu Selim Atakan'a ait olan dinletide orkestrayı Onder Bali yönetecek. Engin ' Alkan, Şebnem Köstem. Ayla Algan, Ani tpekkayaV Birsen Kaplangı, Kerem Yılmazer ve Hüseyin Tuncel'in solist olarak katılacaklan dinleti, ücretsiz olarak izlenebilecek. Melike Nurlu'nun sergisi • Kültür Servisi - Ressam Melike Nurlu'nun yapıtlan Atatürk Kitaplığı Sanat Galerisi'nde sanatseverlerle buluşuyor. Çalışmalannda özellikle Anadolu'yu ve Anadolu kadınını işleyen Melike Nurlu'nun sergisi 30 Aralık'a dek görülebilir. (249 09 45) Özel tiyatrolara ek ödenek • ANKARA (AA) - Kültür Bakanlığı. 1998-1999 sanat sezonuiçin özel tiyatrolara 60 milyar lira ek ödenek verdi. Özel Tiyatrolara Devlet Desteği Değerlendirme Kurulu, 3 Aralık'ta yapüğı toplanöda 1998-1999 sanat sezonu için Kültür Bakanlığı'na başvuran özel tiyatrolann dosyasını yeniden inceledi. Kurul, yaptığı incelemede, 34 profesyonel tiyatroya 35 milyar 300 milyon, 13 çocuk oyununa 1 milyar 640 milyon, 11 amatör tiyatroya 1 milyar 320 milyon, 4 geleneksel tiyatroya 240 milyon, 4 tiyatroya salon onanmı için 2! milyar 55 milyon ek ödenek dağıttı. Kurul, 5 Kasım'da yaptığı toplantıda 159 özel tiyatronun başvurusunu inceleyerek toplam 64 tiyatroya 100 milyar lira devlet desteğinde bulunmustu. Böylece 1998-1999 sanat sezonu için özel tiyatrolara sağlanan destek 160 milyar lirayı buldu. Ankadaş Z. Özger Şiir Ödülü 1999 • Kühür Servisi - Daha önce şiir kitabı yayırnlanmarnış şairlere veriien Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü'nün bu yıl dördüncüsü veriliyor. Geçen yıl Serap Erdoğan ve Hüseyin Köse arasında paylaştınlan ödülün son başvuru tarihi 31 Mart 1999. Adaylann, kitap bütünlüp taşıyan ve basıma hazır şiirlerinden oluşturacaklan dosyanın 6 kopyasını, Mayıs Yayınlan'nın Milli Kütüphane Cad., Elhamra Işharu, No.31/701, Konak/lzmir adresindeki ödül sekreterliğine APS, kargo ya da taahütlü posta ile göndermeleri ya da elden teslim etmelen gerekiyor. Özger'in ölümünün 26. yıldönümü olan 9 Mayıs 1999 tarihinde verilecek olan ödülün seçici kurulunda Sina Akyol, Orhan Alkaya, Veysel Çolak, Serap Erdoğan ve Hüseyin Köse yer alıyor. (Aynntılı bilgi için 0232 446 46 36.) BUGUN • BELGESEL StTVEMACILAR BİRIJĞİ'nde M. Ipşiroğlu ve S. Eyüboğhı'nun yönettiği 'ffitit . Güneşi' adh fiim 13.00'ten 19.00'a kadar her saat başı izlenebilir. (292 39 84) • BEKSAV'da saat 13.00'te 'Çağdaş Tiyatro Üzerine Sohbeöer' başlıklı söyleşi yer alıyor. (349 91551 • BtLGf ÛNn-ERSİTESİ'nde 14.00 ve 18.00'de 'Dead Man'; 16.00 ve 20.00 de 'The Pülow Book' adlı fılmler göstenlecek. (216 00 00)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear