Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
11 OCAK 1998 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAM 17
Istanbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
Y
PB
Y
PB
PB
PB
PB
PB
9
10
9
10
14
15
14
12
Sinop Adana PB 16
Samsun 9 Mersin PB 17
Trabzon Y 8 Diyarbakır Y
Giresun
An kara
_Y 6 Şantıurfa
K 5 Mardin
Eskişehır K 4 Siirt
Konya B 5 Hakkâri
Sıvas K 0 Van
Zonguldak Y 8 Antalya PB 17 Kars
Oslo K 1 Beriın
Yurdun kuzey ve doğu
kesımlerı çok bulutlu,
Marmara'nın doğusu,
Karadeniz, Iç Anado-
lu'nun kuzey ve doğu- Helsinki K -2
su Doğu ıle Güneydo- S t o c k h o |m K !
gu Anadolu yağışlı ge- ——
çecek. Yağışlar. Kara- Londra PB 10
deniz kıyıiarı, Marma- Amsterdam PB 9
ra'nın doğusu ile Gü- grüksei PB 8
neydoğu Anadolu'da
doğusu e grüks
neydoğu Anadolu'da 5 —
karla karışık yağmur. K a r l s
dğer ylerde ka şek Bonn
-3
karla karışık yağmur.
dığer yerlerde kar şek- Bonn PB 10
lındeoiacak. Munjh PB 11
Budapeşte
Madrid
Viyana
Zürih
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
14
16
14
12
16
9
16
16
«Bj^KpjSpiSpŞ
Moskova
Aşkabat
Akmola
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
K
PB
PB
PB
PB
PB
Y
PB
-2
12
-7
4
7
1
10
19
Şam B 14
P a r ı
?a l 1 Sısiı Bulutıu k
Çok bulutlu 1 Yağmurtu
V.OJJ.C
Kartı Sulu kar Gok gürültûlü
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
rından kimlerin kayıtsız kaldığı ve olayın boyutla-
nnı öğrenince niçin üzerine gitmediği önemsenme-
si gereken bir başka olay değil mi?
Hem de özenle üzerinde durulması ve ülkeyi yol-
suzluklardan arındırmalıyız derken. yolsuzluklar
üzerine sıyasetçilerin ne ölçüde vardığının irdelen-
mesi gerekiyor.
Kulislerde tanıklardan duyduklarımıza dayanarak
soruyoruz: Olayın boyutlan belgelerle saptandığı
günlerde, Meclis Başkanvekili Uluç Gürkan, ya
partisi kanalıyla ya da bizzat Başbakan Mesut Yıl-
maz'a "durumu olanca çıplaklığıyla " duyurdu mu,
duyurmadı mı?
Duyurdu!
ANAP Genel Başkanı Yılmaz, ciddi içerikli bu
duyumlara karşın nasıl bir tepki gösterdi?
Sustu ve yanıt vermedi!
Çevresindekilerden bu durumda Kalemli'nin TB-
MM Başkanlığı'na ANAP adayı olmasına olanak
verilmemesini söyleyenleri Yılmaz nasıl karşıladı?
Susarak!
Devlete kazık atan ihale rezaletleri dal budak sal-
dıktan epey bir zaman sonra, Başbakan ve ANAP
Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Sabah'a konuştu:
"Konuyu incelettiğim hukukçular, Kalemli'nin
yasal bir suç işlemediği kanısında."
Oysa, Yılmaz'ın bu demeci verdiği gün, ihale
vurgunuyla ilgili TBMM'deki soruşturma henüz ilk
adımlarını atıyordu.
Kalemli'nin siyasal bir suç mu işlediği yoksa iha-
le olaylarında daha derin ilişkilerin içinde mi oldu-
ğu henüz araştırma aşamasındaydı.
Şaibe: Hazır ol!
Doğal olarak bir soru çıkıyor karşımıza:
BirBaşbakan'ın "Kalemli'nin 'yasal bir suç işle-
mediğini' uluorta" açıklaması hukuksal ve siyasal
etikle bağdaşır mı?
Yılmaz, Kalemli'nin "daha fazla konuşmasından"
mı çekiniyor acaba?
Eski Meclis Başkanı grupta yaptığı konuşmada,
"Attığım her adımdan genel başkanın haberi var"
demişti de...
Üstelik, Mesut Yılmaz'ın "Kalemli'nin dokunul-
mazlığının kalkmasını savcılık isterse 'gerekeni' ya-
pacaklarını" söylemesi, 0 denli büyütülecek bir
davranış da değil.
Çünkü, böyle bir açıklamaya ANAP liderinin eli
mahkûm. Çünkü ANAP lideri, kamuoyuna kendi
partisinden yolsuzluklara bulaşanlara "Git, yargı-
da aklan da gel" dıyeceklerini, bir değil belki on kez
yineledi. ,nı>. , ıV,,Wı v * *
TBMM'deki skandalin "benzeri başka olaylan"
nasıl etkileyeceği önümüzdeki günlerin önemli ola-
yı. Ne ki, Yılmaz'ın kendi adamını yargıya gönde-
receğini içeren açıklaması, DYP'ye yol gösterdiği
anjamına da gelebilir.
Öyle ya; Şaibe Hanım'la kocası özellikle son
günlerdeki gelişmelerle bağımsız yargının nefesi-
ni enselerinde daha sık duyuyorlar. Ünlü ikili hak-
kındaki DTP Kırıkkale ll Başkanı Avundukluoğ-
lu'nun kalın suç duyurusu dosyasını inceleyen bi-
lirkfcji heyetinin, Şaibe Hanım'la kocasının "haksız
mal edindiğini" gösteren bir rapor hazırladığı bil-
diriliyor.
Rapor, 1991 ve 1996 arasında beyan ettikleri
malların değerinde, saptanan gelirle örtüşemeye-
cek oranda artış olduğunu ifade ediyor.
Parsadan davasının Yargıtay'da varacağı so-
nuç, Şaibe'ye mal varlığıyla ilgili bir dava açılma-
sına yol açabilir.
Kamuoyuna suçsuzluğunu sindirmek için ekran-
larda ağlayan Şaibe Hanım, kar kadar temizse;
TBMM kürsüsüne çıkıp dokunulmazlığının kaldınl-
masını istemeli. Acaba, isteyebilecek mi?
Yılmaz'ın Kalemli'yle ilgili sözü, çuvaldızı kendi-
sine batırması gibi bir şey. Iğneyi de Şaibe'ye.
DYP'yi hem uyanyor hem de ANAP'ın, belki de or-
taklarının izleyeceği siyasal yöntemi şimdiden gös-
teriyor.
Yakındır; bu konularda siyasetçinin tutumu pa-
zara düşer!
Liseye geçişte
I Baştarafı 1. Sayfada
runacak. Milli Eğitim Ba-
kanı Hikmet Uluğbay'ın
yann basın açıklaması ya-
pacağı öğrenildi.
Milli Eğitim Bakanlığı
Talim Terbiye Kurulu'nda,
kamuoyunun merakla bek-
lediği sinavlarla ilgili ola-
rak, müsteşar yardımcılan.
genel müdürler ve daire
başkanlannın katıldığı ola-
ğanüstü bir toplantı yapıl-
dı. İki gün süren ve önceki
gün noktalanan toplantıda,
yapılacak sınavda "merke-
a yerieştirme'' öngörmeyen
Japon sısteminden vazge-
çildi. Belirli okullardaki yı-
ğılmanın önlenmesi için sı-
nav "kaçınılmaz" olarak
gerekli görülürken, Milli
Eğitim Bakanı Hikmet U-
luğbay'ın istemiyle ilköğ-
retim başan puanının dik-
kate alınması kararlaştınl-
dı. Toplantıda, ilköğretim
başan puanlarının hesap-
lanmasının çok uzun süre-
ceği öne sürülürken, bakan
Uluğbay. sınavla beraber
öğrenci notlannın dikkate
alınmaması haiinde öğren-
cilerin sadece anhk başan-
lannın ölçülecegini vurgu-
ladı. Uluğbay'ın ısran üze-
rine 4,5,6 ve 7. sınıf notla-
nnın ilköğretim başan pu-
anının hesaplanmasında
kullanılmasına karar veril-
di. Bürokratlar. 8. sınıf not-
lannın toplanmasının. hazi-
randa yapılacak sınava ye-
tiştirilemeyeceği için dik-
kate alınmamasına karar
verdi. Merkezi sistemle ya-
pılacak sınavın aynntılan
şöyle:
# Sınav kılavuzları ve
tercih formlan Bilgisayar
Eğitim ve Hizmetleri Genel
Müdürlüğü tarafından ha-
zırlanacak.
# Öğrenciler hangi sına-
va girmek istiyorlarsa, o sı-
na\ 1 tercih formunda işaret-
leyecek.
9 Haziranda yapılacak
merkezi sınavda. öğrenciler
tercih formlannda yaptık-
ları tercihlere göre kendile-
rine dağıtılan sınav kılavuz-
larını yanıtlayacak. Örne-
ğin. tercih formunda
u
Fen
liselerini" işaretleyen öğ-
renci, sınav günü kendisine
v erilen "Ten liseieri sınav kı-
lavuzunu" yanıtlayacak.
9 Belirli sınavlara gir-
mek için daha önce aranan
"özel koşullar" yine dikka-
te almacak. Örneğin "öğ-
retmen kunıl karanyla
Anadolu öğretmen lisesine
girme onayı". "kekeme ol-
mama". "sakat olmanıa"
gibi özel koşullara uyan öğ-
renciler Anadolu öğretmen
lisesi sınavlanna girebile-
cek.
9 Sınava girecek öğren-
ciler. 1998-1999 öğretım
yılındaeğitime başlayacak.
9 4. 5, 6 ve 7. sınıf not-
lan sınav puanının hesap-
lanmasında kullanılacak.
^Pangalos faşisderin önderT• Baştarafı 1. Sayfada
ren Pangalos'a yanıt, dün Dışişleri Bakanlı-
ğı'ndan geldi. Bakanlık sözcüsü Büyükeiçi Ne-
cati Utkan tarafından yapılan açıklamada, Yu-
nanistan"ın "fareti köyün kavafcısr Pangalos "un
peşinde kendisini maceraya attığı belirtilerek.
"Yunanlı bakan, Türkiye düşmanlığınu şimdi
ırkçı tahriklere ve teröristlerle özdeşliğe tırman-
dırmıştır. Bakan Pangalos, kendi aklınca, sade-
ce Türkiye'deki vatandaşlannuzı değiL Ortado-
ğu'nun birçok ülkesindeki insanlan da ırkçı öl-
çülerle sınıflandınp, onlan bölücü-ayrdıkçı ma-
ceralara kışkırtmaktadır" denildi.
Utkan. açıklamasında. Pangalos'un tavırlan-
nın kendisine yakıştığını, çünkü temsil ettiği
Yunanistan'ın faşizmi ve ırkçılığı kara bir leke
olarak tarihindetaşıdığınıbildirdi. Pangalos'un
"2. Dünya Savaşı sırasında Alman makamlany-
la işbirliği yapmayan tek ülke Yunanistan'dır"
açıklamasının gerçekle ilişkisi olmadığını kay-
deden Utkan, "Bakan Pangalos benzerierinin
önderliğindeki Yunan faşistleri, efendi diye bei-
ledikleri Alman işgalcilerine binlerce Yunan Ya-
huuisini kendi eüeriyle teslinı ederek ölüm
kamplanna göndermistir" dedi. Utkan. şu gö-
rüşleri iletti: "Kendisine (Pangalos) Kudüs'teki
Soykınm Müzesi'ne gitmesini. orada, Yunanis-
tan için yaalı olanlan okumasını ve 53 bin Yu-
nan Yahudisini, Nazilere teslim ederek ölüm
kamplanna sevkedilmek üzere vagonlara yük-
leyen Yunan faşistlerinin fotoğraflannı görme-
sini salıkveririz. İkinci Düma Savaşı'nda, AJman
efendileriyle birlikte Yunanistan'a hâkim olan
faşist diktatöriüğün, Yunan halkını nasıl dara-
ğaçlannda ve toplu infazlarda tükettiğini haür-
lamasını öneririz. Yunanistan'daki faşist cunta-
nın Kıbnslı Rum uzantılarmca, çoluk-çocuk
Türklerin nasıl bir ırkçı vahşetle katledildikleri-
ni, katliamın fotoğraflannı kendisine harjrlaürız.
Bakan Pangalos, ırkçı kışkırtnıalanyla, A\TU-
pa'daki esenliğin ve Türkiye'ye komşu baa Or-
tadoğu ülkelerindeki banşın temellerini dina-
mitlemektedir. \unanistan, Türkiye komplek-
sinden ve Türkiye düşmanlığından kendini kur-
tarmabdır. Yakın tarihte ne olmuşsa. gene ayiu-
sı olur. Türkiye'ye düşmanhk giitmek, geçmişte
Yunanistan'a yarar getirmemiştir. Bundan son-
ra da yarar getirecek değildir."
'Kalemli yapım sözleşmesini gizledi'
I Baştarafı 1. Sayfada
salonu yolsuzluğunu araştıran ko-
misyon. EmJak Konut AŞ ile Mesa-
Nurol arasında imzalanan yapım
sözleşmesi ileteklif alma şartname-
sinin Kalemli ve Genel Sekreter
Necdet Basa tarafından, Meclis
Teknık Daire Başkanlığı'ndan ka-
çınldığını ortaya çıkardı. Olay, ko-
misyonun geçen perşembe günü bil-
gisine başvurduğu Emlak Konut
Genel Müdürü Süleyman Şahin'e.
proje sözleşmesinin 14. maddesi ge-
reğince yapım sözleşmesi ve tekJif
alma şartnamesini "TBMM Baş-
kanhğVna neden sunmadıgmı" sor-
ması ile ortaya çıktı. Emlak Konut
A.Ş'nin içinde "teklif alma şartna-
mesi,yapım sözleşmesi ve eklerinin"
bulunduğu 25 Eylül 1996 tarih ve
363374 sayıh kargo ile TBMM Ge-
nel Sekreterliği'ne gönderdiği koli
önceki gün bulundu.
CHP'li TBMM tdare Amiri ve
K.omisyon üyesi Önder Kırh. proje
sözleşmesinin 14. maddesinde,
"Emlak Konut ile yüklenici şirket
arasında yapılacak süzleşmenin TB-
MM Başkanlığı tarafindan öncelik-
le inctlenmesi gerekn^i'' hükmüne
yer verildiğine dikkat çekerek.
"Emlak Konut projeyi göndermiş.
Ama bizim bulduğumuz kolinin ağ-
n dahi açılmamıştı. Kalemli ve Ge-
nel Sekreter Basa'nın bu açıdan ağır
sorumluluğu ve görev ihnıali \ardır"
dedı.
Komisyon. Emlak Konut ile TB-
MM Teknik Daire Başkanlığı yetki-
lileri arasında ihale öncesi yapılan
öngörüşmelerin tutanak ve bant ka-
yıtlannı da incelemeyealdı. Komis-
yon üyeleri, görüşmeler sırasında
Emlak Konut "tan bir bürokratın.
Teknik Işleri Daire Başkanlığı bü-
rokratlanna,"Kalemli. bize, 'Bu iha-
leyi 10 gün içinde bitirmezseniz. si-
zi çarmıhagererim' dedi'
1
ifadesinin
de tutanaklarda yer aldığını belirtti-
ler. Komisyon üyeleri yaptıklan ın-
celeme sonucunda, TBMM'nin çı-
karlannı koruyamadığı için Emlak
Konut, yolsuzluk ve usulsüzlüklere
göz yumduğu. görevlerini kötüye
kullandığı savıyla da Kalemli ve Ba-
sa hakkında suç duyurusunda bulu-
nulması için Başkan Çetin'e öneri
götürmeyi kararlaştırdj.
Komisyonda. Emlak Konut'un,
ihaleye katılan firmalardan "fiyat
analizi" istemeyerek usulsüzlüğe
neden olduklan ve Mesa-Nurol'un
"şişirdiği" fiyatlara göz yumuldu-
ğu itirafında bulunan Emlak Konut
Genel Müdürü Süleyman Şahin'in,
eski Yüksek Denetleme Kurulu de-
netçisi olarak kurum hakkında rapor
düzenlediği belirlendi. 55. hükümet
kurulduktan sonra, genel kurul sa-
lonu ihalesini gerçekleştiren genel
müdür Cihan Sakarya'dan göre\i
devralan Şahin'in, Emlak Ko-
nut'un Bahçeşehir Projesi ile ilgili
hazırladığı YDK raporunda. kuru-
ma ağır eleştiriler yönelttiği ortaya
çıktı. Şahin'in. YDK denetçisi ola-
rak düzenlediği raporda. "Emlak
Konut'u müteahhitier yönetir hale
gelmiştir. İhaleler, sırasıvla belli şir*
ketlereveriliyor'" ıfadelerinin yeral-
dığına dikkat çekildi. Şahin, Genel
Kurul Salonu yolsuzluğunun ortaya
çıkmasından sonra komisyon üyele-
rine, Meclis'e çıkanlan şişirilmiş fa-
turalann incelenerek. rayiç bedele
çekileceği güvencesi vermişti.
TBMM Başkanı Hikmet Çetin.
Kııtlaı- mezarı başmda anılacak
İstanbul Haber Servisi - Üç yıl
önce The Marmara Oteli'ne konu-
lan bombanın patlaması sonucu
yaşamını yitiren gazetemiz yazan
Onat Kutiar ile arkeolog Yasemin
Cebenoyan'ı öldürmek suçundan
haklannda dava açılan ikisi itiraf-
çı 15 sanığın yargılandığı dava sü-
riiyor. Kutiar bugün saat 12.00'de
Aşiyan'daki mezan başında anıla-
cak.
The Marmara Oteli'ndeki Cafe
Marmara'ya 20 Aralık 1994 tari-
hinde konulan bombanın patlama-
sı sonucu Yasemin Cebenoyan olay
yerinde, ağır yaralanan Onat Kut-
iar ise 13 gün komada kaldıktan
sonra hastanede >aşamını yitirmiş-
ti. Kısa bir süre sonra emniyet. ola-
yın faillerinin PKK'li olduklannı
duyurdu. İstanbul DGM Savcılığı.
14 sanık hakkında The Marma-
ra'ya bomba konulması eylemi da-
hil olmak üzere çok sayıda eyle-
min gerçekleştirilmesinden sorum-
lu tutulan sanıklar hakkında dava
açtı. Sanıklardan Deniz Demir ve
Hicran Kaçmaz hakkında
TCY'nin idam cezasını öngören
146. maddesinden diğer sanıklar
hakkında da "yardım-yataklıkyap-
mak" ve "örgüt üyesi olmak" su-
çundan 4.5 ile 30 yıl arasında de-
ğişen hapis cezalan isteniyor.
Sanıklardan Deniz Demir ve
Hicran Kaçmaz itirafçı oldular ve
Pişmanlık Yasası'ndan yararlan-
mak için îçişleri Bakanlığı 'na baş-
vurdular. Sanıklardan Deniz De-
mir itiraflannda The Marmara'ya
Gülşen Özdemir adlı birmilitanla
birlikte bomba koyduklannı söy-
ledi. AncakÖzdemir'in 1995 yılın-
da Haliç Köprüsü'ne bomba koy-
mak istediği sırada öldüğünü ileri
sürdü. Demir ve Kaçmaz'ınyasa-
dan yararlanma istemleri bakanlık-
ça kabul edilmedi.
Diğer sanıklann avukatlan ola-
yı. IBDA-C örgütünün yaptığını
öne sürerek Demir'ın itiraflannı
doğrulayacak kimsenin olmadığı-
nı, bu kişinin de cezadan kurtul-
mak için itirafçı olduğunu öne sür-
düler.
istanbul 3 No'lu DGM'de süren
davada ikisi itirafçı olmak üzere
yedisi tutuklu 15 sanığin yargılan-
masına önümüzdeki ay devam
edilecek.
araştırma alanının sınırlanması ne-
deniyle raporlannda sadece ihale
yöntemini ele alan Sayıştay denet-
çilerinin baskı gördüğüne ilişkin ha-
berler üzerine harekete geçti. Çe-
tin'in, basına açıklama yapmalan-
nın engellendiği iddia edilen Sayış-
tay denetçileriyle dün görüştüğü öğ-
renildi.
Hikmet Çetin, 14 Ocak'ta teslim
alacaklan Genel Kurul Salonu ile
ilgili Meclis'e çıkanlan fazla fatu-
ralann incelendiğini, hakediş öde-
melerinin durdurulduğunu anımsat-
tı. Çetin. "Yapılan anlaşma gereği,
bu hakedişin ödenmemesi duru-
munda Meclis olarak kur farkı öde-
memiz gerekiyordu. Ancak, göreve
geldikten sonra inşaatla ilgili iddi-
alan gözönüne alarak son ödemeyi
yapmadık ve Emlak Bankasf nda
Moke ettik. Kur farkı ödemesinden
kurtulmak için böyle yapmamız ge-
rekiyordu'" dedi. Konunun "gere-
ğinden fazla" abartıldığını savunan
Çetin. demokrasılerde bu tür hata-
lann yapılabileceğini. ancak asıl ko-
nunun bu hatalann nasıl giderilece-
ği olduğunu söyledi.
Erbakan'ın da
arsası var
ANKARA (Cumhurnet Bürosu)
- Meclis Genel Kurul Salonu yol-
suzluğu nedeniyle büyüteç altına ya-
tınlan Mesa firmasının lüks villalar
yaptırdığı Koru Sitesi'nde, RP lide-
ri Necmettin Erbakan'ın da arsası
olduğu ortaya çıktı.
Erbakan'ın. villalann arasında
tellerle çevrili arsayı. başbakanyar-
dımcılığı görev ini üstlendiği "Mfl-
liyetçi Cephe" hükümeti dönemin-
de aldığı belirtildi.
Erbakan dün düzenlediği basın
toplantısında. Mesa Koru Sitesi'nde
arsası olduğunu doğruladı. Erbakan.
"20 yıl önce kooperatif olarak ahn-
mış bir arsamız var. Mal bildirimin-
de buiunurken bu arsadan da söz et-
miştim" diye konuştu.
IMF ile ilke anlasması
A.NKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Maliye Bakanı
Zekeriya Temizel. şubat ve
mart aylannda yoğun iç ve
dış borç ödemesi yapılaca-
ğını kaydederek. IMF ile
görüşmelerin zeminini ta-
ze para bulmanın oluştur-
duğunu söyledi. Hazine
Müsteşarlığı. IMF ile ilke-
de anlaşmanın sağlandığı-
nı. aynntılar üzerindeki gö-
rüşmelerin sürdüğünü bil-
dirdi. Maliye Bakanı Temi-
zel. hükümetin 1997'deba-
şanlı olduğunu savunarak
"1997'ye sadece enflasyon
rakamlan gözüyle bakma-
mak gerekir'' dedı.
Merkez Bankası'nın pa-
ra programı açıldamasının
sistemin işlemesi açısından
önemli olduğunu vurgula-
yan Temizel. "Merkez
Bankası, özerk bir kurum
nasıl hareket ediyorsa öyie
hareket ediyor" dedi.
1998 hedeflerinin ger-
çekleştirilmesi için bütçe
ödenekJeri çerçevesinde
hareket edeceklerini kayde-
den Temizel. "Hedefimiz
yıl sonunda enflasyonu yüz-
de 50'ye indirmek. Daha
aşağı da çekilebilir,ama bu,
sistemi zorlar. Saatte 99 ki-
lometre hızla giden bir ara-
cı birden durdurmamn sos-
yal bedeli yüksektir" dedi.
Hazine 'nin şubat ve mart
aylannda yoğun ödeme
programı olduğuna dikkat
çeken Temizel. "IMF ile gö-
rüşmelerimizin zeminini ta-
ze para bulmak oluştura-
cak. Görüşmeler başanlı
geçerse rahatiayacağız'' de-
di. Hazine Müsteşarlığı,
Daglarca kazada yaralandı
İstanbul Haber Servisi - Ünlü şair Fazal Hüsnü Daglar-
ca, önceki gün Kadıköy'de trafik kazası geçirdi. Hay-
darpaşa Numune Hastanesi 'ne kaldınlan ve beyin travması
geçirdiği öğrenilen Daglarca, tedavi gördükten sonra
taburcu edildi. Kadıköy Migros önünde önceki gün öğle
saatlerinde yürüyen şair-yazar Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya,
Sadi Ersöz'ün kullandığı otomobil arkadan çarptı. Oto-
mobil sürücüsü Sadi Ersöz tarafından Haydarpaşa Nu-
mune Hastanesi'ne kaldınlan Daglarca, Genel Cerrahi
Acil Servisi'nde gözlem altına alındı.
84 yaşındaki Dağlarca'nın doktoru Ümit Yaşar Şahin,
edebiyatçının beyin travması geçirdiğini belirtti. Daglar-
ca, yaş durumu nedeniyle dün sabaha kadar gözlem altın-
da tutulduktan sonra taburcu edildi. Olaydan sonra polis.
kazaya neden olan otomobil sürücüsü Sadi Ersöz'ü
gözaltına aldı.
1967'de Uluslararası Şiir Forumu (Pittsburg. ABD)
tarafından yaşayan en iyi Türk şairi seçilen Dağlarca'nın,
"Kuş Ayak. Yavaşlayan Ömür, Arkaüstü, Havava" Çizilen
Dünya, Çocuk ve Allah" vb. şiirleriyle, "Üç Şehitler
Destam, Toprak Ana, Sivaslı Kannca, Anıtkabir. İstanbul
Fetih Destanı" gibi kitaplan bulunuyor.
önceki akşam yapılan İç
Borç Danışma Kurulu top-
lantısı sonrasında yazılı bir
açıkJama yaparak. IMF ile
ilkede anlaşma sağlandığı-
nı, 19 Ocak'ta başlayacak
görüşmelerde detaylar üze-
rinde çalışılacağını bildir-
di. Görüşmelere Dünya
Bankasf ndan da bir heye-
tin katılacağı kaydedilen
açıklamada. Dünya Banka-
sı'ndan da "yaptsaluyum"
kredisi alınmasının söz ko-
nusu olduğu belirtildi.
Hazine'nin açıldamasın-
da, 1997 sonu itibanyla iç
borçlann 6 katrilyon 256
trilyon lira. bütçe açığının 2
katrilyon 330 trilyon lira,
nakit açığının da 2 katril-
yon 190 trilyon lira olduğu
belirtildi. Açıklamada, Ha-
zine'nin. Merkez Banka-
sı "ndan kısa vadeli avans
kullanmaya devam edece-
ği, ancak bu tutann 3 aylık
dönem sonunda Merkez
Bankasf na geri ödeneceği
belirtildi.
Mesa kendi inşaatmın
faturasını Meclis'e çıkardı
ANKARA (UBA) - TB-
MM Genel Kurul inşaatın-
da skandallar an arda pat-
larken, inşaatı yapan ve
"fiyatian şişirmekle" suç-
lanan Mesa'nın kendi in-
şaatının elektrik ve su fatu-
ralannı da Meclis'e çıkar-
dığı ortaya çıktı.
Oran'daki Meclis lojma-
nını da yapan Mesa'nın,
buraya çok yakın olan ken-
di inşaatının şantiyesi için
gerekli olan su ve elektriği
bir yıldır Meclis'ten kul-
landığı belirlendi.
TBMM Genel Kurul Sa-
lonu inşaatı ihalesini Em-
lak Konut aracılığı ile alan
firmalardan Mesa. bundan
birkaç ay önce tamamla-
nan Oran'daki çok katlı
milletvekili lojmanlanm
da yaptı.
Mesa'nın bu binanın ya-
kınında bulunan kendi in-
şaatının şantiyesi için ge-
rekli olan su ve elektriği
bir yıl boyunca Meclis loj-
ORGAN BAGIŞI
Kırtsal olan yaşam hakkına saygı duyan,
hayat kurtarmaya katkıda bulunmak üzere,
bir insanlık hizmeti olarak organlannı
bağışlayanlann listesi
' de
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin
günlükyayın organı, birsivil
toplum gazetesi, başlıca
bayilerde. 7e/. 0.272. 57 7 08 75
manından kullandığına
ilişkin bir ihbar, skandal-
lara bir yenisini daha ekle-
di. Ihban alan TBMM fda-
re Amiri Hakan Tartan he-
men harekete geçti.
Tartan. geçen çarşamba
günü Meclis Başkanı Hik-
met Çetin'e "kaçak elekt-
rik ve su kullanımına" iliş-
kin ihban aktardı.
Çetin 'den "Buna izin ve-
remeyiz" yanıtını alan Tar-
tan, aynı gün milletvekili
lojmanlanna giderek, Me-
sa'nın, elektrik ve suyu
Meclis'ten kullandığına
ilişkin tespitte bulundu.
Tartan. Mesa'nın Mec-
lis'in bilgisi dışmda kaçak
elektrik ve su kullanımını
tutanakla belgeledi. Tartan
daha sonra Mesanın şan-
tiyesine giden elektrik ve
suyu kestirdi.
Açıklama:
Gazetenizin 10.1.1998
tarihli sayısında kayınpede-
rime ait Ozaltın AŞ ile ilgi-
li doğru olmayan bir haber-
de şahsımdan da söz edil-
mektedir. 20 yıllık politik
hayatımda kamu vicdanını
sızlatacak hiçbir icraatım
olmadı. müsaade de etme-
dim. Dürüst görev yapan
insanlann varlığına şiddet-
le ihtiyaç duyulan bir dö-
nemde. kamuoyunda yan-
lış anlaşılmalara yol açabi-
lecek bu haberin düzeltil-
mesini rica ederim.
Dr. Ali Talip Özdemir
İstanbul Milletvekili
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
küçük not defterinin dar satıriarına hayallerini yaz-
mış. Biri ötekinden ilginç. Birine takjlıyorum, "Ro-
mantik bir gençlik yetişiyor"... Ötekine bakıyorum,
"We cengâverier geliyor"... Kiminin hayalleri ise
gönlümüzdeki Türkiye'ye selam veriyor...
Işte gençliğin hayallerinden bir demet. Önce
Macide:
"Yıldızlann üzerindeyim. Karanlıkbiryolculuğun
ardından varmışım gökyüzü ülkesine. Sanlıyorum,
sanlıyorumyıldızlarayanmadan. Işıltılı karanlıkta ir-
kiliyorum, mutluluğun kollannda çığlıklar atıyo-
rum..."
Macide defter yaprağının sonunda yeryüzüne
iniyor, şöyle bağlıyor:
"Bir gün yıldızlara giden gemi yapılırsa ve yıldız-
lann eriteceği birkaç gönüllü yolcu aranırsa, ardı-
ma bakmadan yola çıkacağım. Benim ölümüm yıl-
dızlar içinde olmalı."
Halil'in işi çok zor:
"Hukukçuyum, geziyorum şehir, kasaba. Ûlke-
lerde yalınayak ilehiyorum. Bırakın beni; haklının
savunucusu, haksızın başdüşmanı bir hukukçu-
yum. Bulutlann üstünde, denizin dibinde, müba-
lağa etmiyorum, ben hukukçuyum."
Yok be Halil, niç de abartmamtşsın...
Burçin'e dokunmayalım:
"Ben bir yağmur damlasıyım. Bulutun içinde,
henüz oluşmamış bir yağmur damlası. Biraz son-
ra yeryüzüne ineceğim... Ve beklenen an; yeryü-
zündeyim. Çatlakbirtarladayım. Yaşasın, çokgü-
zelbirduygu. Çünkü o taria bana muhtaç. Ben ol-
masam ürün veremez. O tarlanın üzerinden arka-
daşlanmla birieşerek nehre ulaşıyorum. Nehirso-
ğuk, üşüyorum. Büyükbirdenizekanşıyorum. Mi-
nicik elleriyle bir çocuk beni kovasına alıyor. Çok
dar, sıkılıyorum. Beğenmedi ki beni tekrar denize
boşaltıyor, oh rahatlıyorum..."
Mesut'u tutmak zor:
"Askeri okulda teğmenim. Erarkadaşlan selam-
lıyorum. Askeri elbiseyi seviyorum. Mustafa Ke-
mal gibi savaşlara katılıyorum. Hasan Tahsin
adında gazeteci arkadaşım var. Arada onunla ko-
nuşuyorum. Nice başanlara imza atarak mareşal-
liğe kadar yükseliyorum."
Dileriz Hülya'nın hayali hayal olarak kalmaz:
"Evet sonunda büyük çabalar sonucu Türkçe
öğretmeni olabildim. Bana bu mesleği sevdiren
öğretmenlehm oldu. Çocuklara gerçek Türkçeyi
öğretmek en büyük hayalimdi."
Bakalım Zeki, adının hakkını verecek mi:
"Aslında hayalim olmayacak bir şey değil. Dün-
yanın, evrenin tüm sırtannı bulmak istiyorum. Şim-
diye kadar insanlar birçok sım bulmuş, ama daha
çok var. Mesela güneşe en uzak gezegenlere se-
ferler düzenleyip onlan keşfetmek..."
İyi yolculuklar Zeki. Dönüşteara...
Hayalleriniz açık olsun...
Hüsamettin'in hayali yavuz:
"Ben Yavuz Sultan Selim'/m. Benim devletim
dünyaya hatta uzaya hükmeder. Bir mektupla is-
tediğimiyaptınnm. Yapmayan devlet olursa atımın
nallarıyla ezer geçerim. Tarihten silerim. Benim
devletim Osmanlı Imparatorluğu bir gün gelip ye-
niden kurulacaktır."
Çağlayan için üzgünüz:
"Keşke o bana geri dönse. Birlikteyine yağmur-
lu bir günde dolaşsak, dans etsek, tartışsak. Ay-
nlırken herzamanki gibi küs aynlsak..."
Murat aynı anda, ispanya'da yenilmeyen mata-
dor, Brezilya'dadaenünlütakımdafutbolcu... Mu-
rat, iyi at. Golü yani...
Son hayali Özlem'e bırakalım:
"Bir gazete düşlüyorum. Adı, Cumhuriyet, Mil-
liyet, Hürriyet olmayan. Büyük adlann, büyük laf-
ların kullanılmadığı. Yazarlarının insan olduğu.
Dünyanın her ülkesinde o dilde, ama aynı içerikle
yayımlansın. O içerikte dünyanın en küçük halkın-
dan bile bir temsilci olsun. Ama kendi halkını yaz-
masın. Sözgelimi, Yunanlıya Türk'ü, Türk'e Yu-
nanlıyı savunma görevi verilsin. Böylece herkes di-
ğerinin gözüyle görsün..."
Demeti burada bağlayalım. Gençlere, yaşamın
silgi kullanmadan yazı yazma sanatı olduğunu
anımsatıp seslenelim:
Hayalleriniz açık olsun...
ECumhuriyet
kitap kulübü
Sergi Salonlarında
îAK AY! ETKİNLÎKLERÎ
(Yoğun istek üzerine)
DlNLİtf
11 ve25 Ocak Pazar Saat:17.00 (Taksim Sergi Salonu)
FERDA EREREN
ÜC DENİZ TOPLULUGU
Özcel (Otantik) müziğin evrensel bakış açısıyla yeniden
üretilişi. Ferda Ereren'in düzenleme/eriyle...
(Giriş serbesttir)
Adres:
Istıklai Cad. (Aksanat Karşısı) Taksim Tel:252 38 81/82
Umutlarınızı Fidan Dikerek Yeşertin
ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE
EROZYON KONTROLÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ