25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 EYLÜL 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI ŞtRKETLER • Turkısh Franchıse Magazıne, ıkı ayda bır Türkçe-lngılızce olarak okuyuculara ulaş.ıyor. Kendı alanında bır ılkı başlatan dergı, perakende pazar geli^imini kollamayı, ginşimcileri yeni yaıınm olanaklanna taşımayı amaçlıyor. • Aksıgorta, Ilköğretim Haftası'nda düzenlediği toplantıda ilkokul öğrencilenne yanguı ve deprem sırasında yapılması gerekenleri anlattı. Aksigorta Yangın ve Deprem Eğitım Merkezi'nde bugûne dek 5 bin kişiye eğitım verildi. • Renault Başkan Yardımcısı Georges Douin ve Oyak Yönetim Kurulu Başkanı E. Korg. Yusuf Selçuk Saka'nın katılımıyla, bugün, Bursa'daOyak- Renault'nun "Megane Tanıtım Toplantısı" gerçekJeştırılıyor. • m \I Camel Trophy Adventure Wear. Türkiye'ye Tümeks Tekstil ile ginyor. Outdoor \e günlükgiyım ıçın tasarlanmış modeller, ekimden itibaren Istanbul'da Arctica mağazasında ve tüm yurtta doğa tutkunlarına ulaşacak. • MAX1ME-GA - -•' hıpermarkd, geçen *'' gunlerde Silıvri E5 Karayolu üzennde hızmete girdi. Hamoğlu Holding'ın marketler zıncinnın ıkınci halkası olan hıpermarket, haftanın yedı günü saat 22'ye kadar açık. • Garantı Bankası şubelen. mükelleflenn gecikmış borçlannı. öğle tatilı ve cumartesı günleri dahil olmak üzere nakit veya çek olarak tahsıl ediyor. • Omomatik, 28 Eylül tarihmde herkesin katılımına açık olan bisiklet gezisı düzenliyor. r Migros'lardan katılım formu dolduranlara, gezi günü tişört armağan edilecek. • Netaş. Sa\Tinma Sanayii Müsteşarlığı ve TAI ile Cougar hehkopterlerinde kullanılacak 1FF (Identıfication Friend or Foe - Dost Düşman Tanıtma) Sıstemleri'nin temınme ilişkin 1.8 rnilyon ABD dolan değerinde bir sözleşme imzaladı. I Istanbul Menkul Kıymetler Borsası. tllüstrasyon Sanatçısı Firuz Aşkın'ın eserlennı, Sanat Galerisınde sanatseverlerin beğenisine sunmor. • VoKo World Cup'ın bir ayağı olan uluslararası binicılik müsabakası İstanbul Horse Show '97, CTNF.5. Yapı Kredi, Demırdöküm, Eresin Hotel İstanbul \e THY fırmaları sponsorluğunda, Kemer GolfCountryClub"tal2- 14 Eylül tarıhlerinde gerçekleştınldi. Ekonomide hazırlanan yeni acı paketle, ücretler enflasyonun altında tutulacak Kemer sıkma dönemiESRAYENER ANKARA - Bürokrasinin enflasyonu dü- şürmek ıçin hazırladığı istıkrar önlemlen, yeni bır "acı paketi" öngörüyor. Önlemler; ücret ve maaşların enflasyonun altında arttı- nlması. destekleme alımlan ve yatınmlann durdurulması. KİT ürün fıyatlannın düzen- li arttınlması temeline dayandınldı. Bütçe açığını düşürme amacı taşıyan programda özelleştirme ve vergı gelirlerinin yükseltıl- mesi için bir dizi önlem yer alacak. Merkez Bankasf nın. para arzını ve emısyonu düşük tutarak katılacağı program, Hazıne'nin iç borçlanmasının uzun \adeye yayılması için hazırlanacak yasal düzenlemelerle destekle- necek. Hazine Müsteşan Mahfl Eğilmez'ın enf- lasyonu düşürmek ıçin hazırladığı, bin enf- lasyonun gelecek yıl sonunda yüzde 60'a, ikincisi sonrakı yıl yüzde 45"e ve 3 yıl so- • Bütçe harcamalannı kısmak için maaş ve ücret artışının enflasyonun altında tutulması, yatınmlann sınırlandınlması, destekleme alımlannın durdunalması, sosyal güvenlik kuruluşlanna yapılan aktanmlann azaltılması öngörülüyor. Bütçe gelirlerinin yükseltilmesi için özelleştirme, KİT zamlannın arttınlması ve vergi artışı temel alınacak. nunda yüzde 29a ındirilmesını öngören programlar yeni "acı paket" sinyallerini de verdi. Programlar, bütçe açığının gayri safı ulusal gelire (GSMH) oranının 3 yıllık dö- nemde her yıl 1 -2 puan düşürülmesini amaç- lıyor. Bu çerçevede. kamu harcamalannm kısılması. para arzmın artışının sınırlı tutul- masını öngören paketler. yine ücret ve maaş artışlannın enflasyonun altında verilmesı ıl- kesini içerdi. Paketlerde. maaş ve ücretlerin enflasyonun 10 puan kadar altında zamla re- el olarak indırilmesi, tanm destekleme alım- lannın durdurulması. tanm kredi kooperatıf- lerine verilen kayTiakJann sınırlandınlması da öngörüldü. Bu çerçevede. kamu borçlan- ma gereğinin düşürülmesi ve piyasadaki li- kiditenın azaltılması programİanırken, büt- çeden yatınmlara aktanlacak paylann indi- nlmesi de paketin maddeleri arasında yer al- dı. Programda, KİT ürün fıyatlannın düzen- li arttınlması. vergi gelirlerinin yükseltilme- si programlanırken. özelleştirmeyle kamuya akacak kaynaklann >r ükseltilmesı öngörüldü. Merkez Bankası ile kamu bankalannın. verecekleri kredilen stnırlandırarak, emıs- yon artışını tutarak ve para arzı denetimiyle parasal programa destek veımesı öngörüldü. Hazine'nin iç borçlanmasmın uzun vadeye yayılması için. bankalann mevduatlanna karşılık ayırdıklan munzam değerlenn 2 yıl vadeli devlet kâğıdı olarak tutulmasını öngö- ren yasal düzenlemelerle iç borçlanmanın vadesınin uzatılmasım öngören program çer- çevesinde. repoya da sımrlama getinleceğı kaydedıldı. Programlann tüm bu aşamalannın yanı sı- ra, sosyal güvenlik kuruluşlanna yapılan yar- dımlann düşürülmesi de temel hedef olarak alındı. Sosyal güvenlik kuruluşlannın mal- lannın satışı ve sisteminde özelleştirmeye gidilmesi programlanan pakette, yapılacak düzenlemelerle ekonominın daraltılması ya da büyüme düzeyinin yüzde 2-3 oranında tu- tulması planlanıyor. 1998 bütçe rakamlannın belirlenmesinde de temel alınacak paketler- den kabul edilecek olanı. ekim ayında Tür- kiye'ye gelecek Uluslararası Para Fonu he- yetine sunulacak. IMF'den, bu paketler çer- çevesinde kredi anlaşması istenecek. İşçi ücretlerinin ahm gücü, yılbaşından bu yana 22 puan geriledi. Ucret zamları eridiBANU SALMAN ANKARA - Bu yılın ilk 8 ayında yüzde 52.8 oranında enflasyon ger- çekJeşmesine karşm, işçi ücretlerine yapılan artış yüzde 16'dakaldı. Kamu kesiminde çalışan işçiler için imzala- nan toplusözJeşmglerde, ilk 6 ay igig , venlen yüzde 78.4'lük zammın ardın- dan bu dönemde gerçekleşen yüzde 31.6 oranındaki enflasyonun yok sa- yılması nedeniyle 1 Ocak 1997 tari- hinde 100 kabul edilen ücretlerin ahm gücü, 22 puan gerileyerek 78'e düş- tü. REFAHYOL dönemmde ımzala- nan toplusözleşmelerle ilk 6 ay için yapılan yüzde 78.4 oranındaki artış- la kamu kesimındeki ortalama brüt ücret düzeyı 64 milyon 220 bin lira- ya yükseldı. Türk-lş'ten alınan bilgiye göre, en düşük ücret 39 milyon 945 bin liraya, ta\ an ücret de 87 milyon 680 bin lira- ya çıktı. Ancak. aylık enflasyon ora- nında artış bıçiminde uygulanan eşel- mobil sisteminin ikinci 6 aylık dönem başında yürürlüğe konulması nede- niyle ilk 5 ayda gerçekleşen yüzde Vergi yükü çalışanda ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosn)- Maliye Bakanı Zekeriya Î Temizei gelir vergisi oranlan- * î&f düş&rMeceğîlıi b3!irtiricen, geçen yıl gelirlerden doğrudan alrnan 865 trilyon 321 milyar li- r^ık*kunımvegetirler vergisi'' toplammın 574 trilyon 405 mil- yar liralık bölümü çalışanlann ücret ve maaşlanndan yapılan kesintilerden oluştu. Yüzbinler- ce holding ve şirket ise, yalnız- ca 189 trilyon 426 milyar lira- lık kurumlar vergisi ödedi. • Bunun yapı sıra, çaJUşanlar' tüm mal ve hizmetlerin satışın- dan alınan KDY akaryakıt tüke- tim vergisi gjbi gelir düzeyi dü- şünülmeden herkese eşit oran- larda yansıtılan dolaylı vergi gelirlerini ödemeyi de paylaşb- lar. 31.6 oranındaki enflasyon ücretlere yansıtılmadı. Bu nedenle ücretlere başlangıçta verilen artışla sağlanan alım gücü düştü. Toplusözleşmelen 1 Ocak 1997 tanhinden itibaren yürür- lüğe giren işçiler için bu tarihte ücret- lerinin 100 olarak kabul edilen alım gücü, 31 Hazıran 1997 tarihi itibany- la 22 puan geriledi. Harb-tş"in hazırladığı grafığe gö- re, Ağustos 1994'te 100 kabul edilen ücretlerin alım gücü Şubat 1995 *te 76.2'ye; Ağustos 1995'te 70.9'a. Şu- bat 1996'da58.1'e, Ağustos 1996'da 54"e düşerken; imzalanan sözleşme- lerle Şubat 1997'de ancak 62.3 düze- yine çıktı. Harb-lş'in grafıği, ücretle- nn alım gücünün, bu yılm şubat-ağus- tos aylan arasında da 48.5'e kadar düştüğünü ortaya koydu. 6 Zorunhı'ya îptaldavası ANKARA (AA) - Kamu- oyunda zorunlu tasarruf uy- gulamasının kaldınlması tar- tışılırken, Danıştay bu konu- dabiradım attı. Danıştay 10. Dairesi, söz konusu uygula- maya olanak tanıyan yasa- nın iptali istemiyle Anayasa Mahkemesı'ne başvurdu. Erzurum Şenkaya'da hâ- kimlik yapan Nilgün Acar'ın görevinden ıstıfa etmesinden sonra zorunlu tasarruf hesa- bmda biriken pararun, ne- masıyla birlikte ödenmesi is- temiyle yaptığı başvuru. Başbakanlık KamuOrtaklı- ğı tdaresı'nce reddedildı. Bunun üzerine Acar, söz ko- nusu işlemın iptali \e yüriit- menin durdurulması iste- miyle Ankara 3. Jdare Mah- kemesi'ne dava açtı. Ankara 3. Idare Mahkemesi de, iste- mi yerinde bulmadı. Tem- yiz ıncelemesini yapan Da- nıştay 10. Daıresi'nce, da\a- nın esas itıbanyla ödeme ya- pılmaması işleminedayanak oluşturan yasal düzenleme- lerin anayasaya aykın oldu- ğu yolundakı savlarla açıldı- ğmı. ancak yerel mahkeme- nın bu istemı dıkkate alma- dan karar verdiğıne işaret edildi. Hukuk devletınde her şey- den önce bütün faaliyetlenn hukukun genel ilkeleri ve anayasa hükümlerine uygun olma zorunluluğu bulundu- ğu belirtilen kararda. anaya- sanın 2. ve 5. maddelerine atıfta bulunuldu. Kararda, şöyle denildi: "Kişiler gelirierini diledikle- ri alanda ve diledikleri kıs- mıyla değeriendirebilirier. Tasarruf hürri>eti, çalışma, sözleşme ve tesebbüs hürri- yetierinin aynlmaz gereği ol- duğundaıu de\let çahşanla- nnın ve müteşebbüslerinin ekteettikieri vergüendirilmiş gefirteri beffi alanlarda tasar- ruf etmeleri yasayla zorunlu hale gerjrilemez. ancak teş- vik edebiKr." Avrupa Kalite Büyük Ödülü Beksa'nın Ekonomi Servisi - Bu yıl ilk defa verilen küçük ve or- ta büyüklükteki işletmeler için Avrupa Kalite Büyük Odülü'nü Sabancı Holding şirketi Beksa kazandı. Bü- yük Ödül, Stocholm'de dün gece düzenlenen Nobel stilı gala yemeğınde Isveç Krali- çesi tarafından Beksa Genel Müdürü Bülent Sa\aş'a ve- rildi. Büyük Şirketler kategon- sınde Fransa'dan SGS- Thomson Mıcroelecrronics birinci olurken, Büyük Şir- ketler Başan Ödüllen'ni In- giltere'den Bnrish Telecom, Türkiye'den Netaş, lngilte- re'den TNT Express paylaş- tılar. Avrupa 1997 KOBI'ler- de Başan Odülü'nü ise ls- panya'dan Gasnalsa şirketi aldı. 1991 'den bu yana Toplam Kalite Yönetimi uygulayan Beksa'nın 217 çalışanı bu- lunuyor. ÇIFTÇIDOSTU/ SADULLAH USUMI İZMİR - Zirai kredi fa- izlerinin arttınlması mil- yonlarca çiftçiyi ve onla- rın kuruluşlarını adeta ayağa kaldırdı. Bu konu- da hükümete karşı olan tepkiler giderek yoğunla- şıyor ve sertleşiyor. Hele faiz oranlarının arttınlma- sında etkili olduğu ileri sürülen ekonomiden so- rumlu Devlet Bakanı Gü- neş Taner'e karşı Türki- ye'nin çeşitli bölgelerin- de çıftçiler isyan halin- de... Birçok ziraat odası başkanı Güneş Taner'i "çiftçi düşmanı" ilan et- ti... Bu arada Güneş Ta- ner'in bakanlıktan derhal istifa etmesini isteyenler de var... Eğer istifa et- mezse görevden alınma- sı ve ANAP'tan ihracı için Başbakan Mesut Yıl- maz'a baskı yapılacak!... Türkiye Ziraat Odalan Biriiği Genel Merkezi ve çeşitli ziraat odalarının yetkilileri, kredi faizlerinin arttırılmasıyla ilgili uygu- lamanın durdurulması için Danıştay'adavaaçıl- masını istiyor. Bazı kuru- luşlar bu konuda hareke- te geçtiler bile... Birçok bölgede hukuk komis- yonları kuruldu ve çalış- malar hızlandı... Ayrıca hükümet bu kararından vazgeçmezse ve Güneş Taner görevinden alın- mazsaTürkiye'deşimdi- ye kadar görülmemiş "çiftçi eylemleri" başla- tılacak... Türkiye Ziraat Odaları Biriiği Genel Yönetim Ku- rulu önümüzdeki pazar- tesi günü Ankara'da ola- ğaniistü bır toplantı ya- Çiftçi Güneş Taner'i İstemiyor... pacak ve bu konudaki gelişmeleri ve önerileri bir karara bağlayacak... Bu arada Genel Başkan Fa- ruk Yücel ile merkez yö- netim kurulu üyeleri top- lu halde Başbakan Me- sut Yılmaz'ı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ece- vif i ziyaret ederek kredi faizlerinin eski haline çe- kilmesini ve bu arada sü- rekli tarım kesimi aleyhin- de kararlar alan Güneş Taner'in görevden aynl- ması için gerekenlerin yapılmasını isteyecekler. Türkiye Ziraat Odalan Biriiği yöneticileri, ayrıca son aylarda tanm kesimi- ne her yerde yaptığı ko- nuşmalarla büyük des- tek veren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile de görüşerek zirai kredi faizlerinin eski durumu- na getirilmesi için kendi- lerine yardımcı olmasını isteyeceklerdir. Artan kredi faizleri çiftçiye yük getirdi Ziraat Bankası 8 eylül- den geçerli olmak üzere zirai kredi faizlerini trak- tör alımlannda yüzde 55'ten, yüzde 70'e.. bit- kisel üretimde yüzde 50'den yüzde 70'e.. hay- vancılıkta ise yüzde 43'ten yüzde 59'a çıkar- mıştı. Çiftçiler de oranla- rın yükseltilmesinin ar- dından adeta "şok" ge- çirmişlerdı. Zira, zirai kre- di faizlerinin oranlarının artması çiftçi için tam bir idam fermanı idi. Nitekim düşük oranlı faizlerin uy- gulandığı dönemde bile çiftçiler ezilmekten kur- tulamamış ve büyük bir ekonomik çıkmaza sü- rüklenmişlerdi... Hatta bu nedenle zirai kredi faizle- rinin düşürülmesi için ça- lışmalar başlatılmıştı. Çünkü çiftçi aldığı zirai krediyi yılda bir kez kul- lanma şansına sahipti. Üstelik yetiştirdiği ürün- lerden para kazanamı- yordu. Bazı yıllar verim nok- sanlığından, bazı yıllar ise fiyat düşüklüğünden za- rar ediyordu. Her yıl var- lığını biraz daha yiyip bi- tiriyordu... Örneğin hay- vancılıktaki gerileme Türk çiftçisinin ekonomik gücünü tamamen yok et- mişti. Böylece hem hay- vancılık çöküyor, hem de çiftçi altından kalkama- yacağı kadar borç bata- ğına saplanıyordu... Şu andaAnadolu'nun çeşit- li bölgelerinde, yine yüz- binlerce çiftçi banka borçlarını ödeyemediği için icra ve mahkeme ka- pılannda koşturuyori... Türk çiftçisinin içinde bulunduğu ağır ekono- mik koşullara rağmen, zi- rai kredi faizlerinin arttınl- masına izah etmek ve yarar sağlayacağına inanmak mümkün değil- dir... Eğer faizler eski haline çekilmezse tarım kesi- minde iflaslar birbirini ta- kip edecek, çiftçımizin anasından, babasından kalan arazileri, hayvanla- rı, traktörleri ve hatta ev- leri haraç-mezat yok ba- hasına satılacaktır. Üç, beş y11 içi nde de tarım ta- mamen bitecek ve kasa- balanmızda, köylenmiz- de yaşayan insanlanmı- zın büyük çoğunluğu kentlere göç edecektir. Hem de öylesine göç edecektir ki, köy ve ka- sabalarımızda tarımla uğraşacak insan kalma- yacaktır. Türk ekonomisi de allak bullak olacak Buğdayımızı, pamuğu- muzu, ayçiçeğimizi, zey- tinyağımızı, mısırımızı, etimizi, sütümüzü ithal etmek zorunda kalaca- Bunların karşılığında yabancı ülkelere ve on- lann çiftçilerine her yıl bir katrilyon liraya yakın pa- ra ödememiz gereke- cek... Tarım yok olursa Türk ekonomisi allak bul- lak olacak. O zaman de- ğil bir katrilyon lirayı bul- mak, 100 trilyon lirayı bulmaktazorlanacağız... Böylece de Türk halkı önce birçok gıda mad- desine hasret kalarak, ar- dından da çok zenginle- rimizin dışında kalan 50 milyondan fazla insanı- mız açlığa mahkûm ola- caktır... Şu anda hükümet yet- kiliîeri ve bazı çevrelerfa- iz oranlarının yaratacağı ortamın farkında değil... Ama, farkettikleri zaman da çoktan iş işten geç- miş olacak... zira, Türk tarımını bugünkü haline getirebilmek için bile ka- tirilyonlarca lira yetmeye- cektir... Aslında faiz oranlannın uygulanmasında büyük bir haksızlık yaşanacak... Uygulama tarihi 8 eylül olarak açıklandı... Bu ne- denle herkes zamlı uygu- lamanın 8 eylülden son- ra başlatılacağını sanı- yor... Bu, tarih aldatma- casından başka bir şey değildir. Zira, uygulama 8 eylülden önce kredi alanlara yapılacaktır... 8 eylülden 10 gün önce yüzde 50 faizle traktör alan bir çiftçi, bundan sonraki borçlarını yüzde 70 faizle ödeyecektir. He- sabını yüzde 5 faize gö- re yapanlar, 10 gün son- ra birden bire yüzde 70 faiz ödemeye başlaya- caklardır... Bu haksızlıktır... Manisa Ziraat Odası Başkanı Nuri Sorman şöyle yakınıyor: "ANASOL-Dhüküme- ti, icraatı ile para çiftçinin cebine girmeden kat, kat geri almıştır. Hükümet pamuk ve üzümde bizim istediğimiz prim sistemi- ni uygulamaktan kaçın- mıştır. Prim sistemi vergi kaçakçılığını önleyecekti. Hükümet bu tavn ile çift- çinin değil, sanayicinin yanında olduğunu gös- termiştir. Çiftçi düşmanı Güneş Taner hem ba- kanlıktan ayrılmalıdır, hem de ANAP'tan ihraç edilmelidir. Bu keyfi uy- gulamalann sorumlusu Güneş Taner'dir... Zirai kredi faizlerinin arttınl- ması ise, tanm kesimini yok edecektir. Hükümet mutlaka bu kararından vazgeçmelidir..." YORUM ÖZTİN AKGÜÇ Yadırgamamak Gazetenin ekoncmi sayfasında zaman zaman toplumsal eleştiriler, değerlendirmeler yapılması, köşenin bu amaçla kullanılması garipsenebilir, ya- dırganabilir. Ekonomide kişisel, toplumsal davra- nışlann, değeryargılannın, bakışaçılannın önemli ol- duğuna, bunlann ekonomik sonuçlar doğuracağı- na ya da sonuçlan etkileyeceğine inanıyorsak, kö- şe yazısında zaman zaman toplumsal davranışlara yer venmeyi yadırgamamak gerekir. Bir ülkenin en önemli kaynağı insandır. İnsan kay- nağına beceri kazandırmadan, yetenekleri geliştir- meden, değeryargılannı ve davranış biçimlerini sağ- lıklı duruma getirmeden, ekonomik gelişmeye, kal- kınmaya olanak yoktur. Ekonomik kalkınma; yalnız yol, baraj, okul, beş yıldızlı otel, sınai yatırım yap- mak değildir. Bu tür yatınmlar, sürecin belki de önemli olmayan bir halkası ya da bölümünü oluş- turur. Kalkınma, insan kaynağının geltştiriImesiyle gerçekleştırilebiiir. İnsan öğesini geliştirmeden üike- de ne dürüst bir yönetim kurabilirsiniz, ne demok- rasiyi tüm kurum ve kurallanyla işletebilirsiniz, ne de geleceğe umutla bakabilirsiniz. Türkiye'de yaşanan çoğu olay kişiyi şaşırjmaz. Kamu duyuncunu (vicdanını)tatmin etmeyen karar- lar, salıvermeler, haksız tutuklamalar, halkı aldat- mak, taraflı yönetim, boş vaatler, esen yele göre yel- ken açmak, yiyicilik, din, milliyet, liberalizm, hatta çevrecilik yaftalan ardında çıkar kollamak, bunlar ne yazık ki ülkemizde olağan olaylardır, bu tür davra- nışlar, genelde yadırganmaz. Asıl şaşılacak, yadır- ganacak olan, yürekli, dürüst, özverili, kişilikli dav- ranışlardır. Bu tür davranmadığımız için, fazla bö- bürlenmemıze karşın ülkemizin konumuna, büyük- lüğüne, nüfus sayısına karşın, belirli hedeflere ula- şamadık, etkin bir ülke haline gelemedik, dünya bi- rinciliğinde oynayamıyoruz. Çağdaş düzeye, otuz- kırk yıl öncesine göre daha uzağız. Bir bankanın yönetici adaylan yetiştirmek için dü- zenlediği bir eğitim programında geçen gunlerde görev almıştım. Gençlerden birkaçı bazı eğitmen- lerin kendilerini "Özalgençliği" olarak nitelendirdik- lerinden yakındılar. "Ozal gençliği" olarak nıtelen- dirilmek onlara küçültücü hatta aşağılayıcı olarak gelmiştir. "Özal gençliği" ne demek? Böyle bir deyime, kavrama içerik kazandırmak gerekir. Etik kurallara önem vermeyen, yüksekten atan, olduğundan faz- la görünmeye çalışıp bilmediğinın de bilincınde ol- mayan, çabadan çok ayak oyunlan ile başanya u- laşmaya çalışan, fırsatçı bir davranış bıçimi yansı- tıyor, bu kavram ya da deyim. 1980 sonrası, etik ku- rallara uymayan ya da daha az uyan, çıkarcı, fırsat- çı, köşedönücü kişiler haline geldikse, değeryargı- lanmız yozlaştıysa bunu tümüyle Özal'a bağlamak yanlış. daha doğrusu abartmalı olur. Bizdekı olum- suz eğilimler, elverişli bir ortam bulunca ya da boy- le bir ortam yaratılınca gelişti. Kişisel eksikiiklerimiz, yetersizliklerimiz olabilir. Bu eksikliklerimizi, yetersizliklerimizi, fobilerimizi, korkulanmızı, kişisel tutkulanmızı ğözardı ederek, görmezlikten gelerek bazı görevleri sürdürmeye ça- lışmamız, bazı üst düzey görevlere talıp olmamız, başansıziığa karşı ısrariı olmamız, düzeltilmesi ge- reken en önemli kusurumuz. Bu kişisel kusurun, yetersizliğin, önemli toplumsal zararlan oluyor; ka- mu yönetimi aksıyor, adalet dağıtılamıyor, eğitim verilemiyor, sağlık sorunlan ağırlaşıyor, ülkede te- mel görev ve işlevler gereği gibi yerine getirilemi- yor. Burada erdemli tutum, yerine getırmediğimiz görevleri daha yetenekli olanlara devretmek, her nasılsa kaptığımız bazı makamlan (orunlan) boşalt- maktır. Ne yazık ki bunun bilincınde olan liderimiz, politikacımız. üst düzey bürokratımız. hatta özel sektörde yöneticimiz çok az. Bu tür davranışları da böyle bir ortamda yadırgamamak gerekir. 1. ODTÜ İktisat Kongresi 'Türkiye esneye esneye koptu' ANKARA (Cumhuri- yet Bûrosu)-l. ODTÜ tk- tısat Kongresi'nin ilk gü- nünde gerçekleştınlen "tş- gücü Piyasalannda Yeni Eğilimler ve Emek-Serma- yeİlişküeri" panelinde, es- neklikle çalışma yaşamı- nın emek aleyhine düzen- sizleştırilmeye çalışıldığı ortaya konuldu. Panelde, sendıkal hareketin kan kaybettığine dikkat çekil- di. EsnekJik. sendikal hare- ket ile Ekonomik \e Sos- yal Konsey'ın ele alındığı oturuma ba^kanlık eden Türk-lş Araştırma Müdü- rü Prof. Dr. Oğuz O\an. emeğin, küreselleşmenin öznesi değil nesnesi duru- munda olduğuna dikkat çekerken. "Küreselleş- meyle, dümanuıtek bir pa- zar haline gelmesiyle eme- ğin de tek bir fiyaö olması gerekü\di. Tam tersi, eme- ğin fiyaündaki farklılıklar giderek açıh>'or'" dedı. Yol-tş Sendikası'nın Antalya Damşmanı Se> han Erdoğ- du. çalışmada esneklik kavramının, çalışanlann bireysel tercihleri yenne düzensizleştirme olarak dayatıldığını anlattı. Er- doğdu, "Türkhe'deesnek- liköyle bir düze> de ki esne- ye esneye koptuk. Türki- ye'de ekoDominin çok önemli bir bötümü, hatta yarrya yakını kayıtdışında. Tanmı birtarafa bırakrvo- rum. Zaten kayıt dışı oldu- ğu için hiçbir düzenleme yok" dedi. Erdoğdu. sendi- kalann sınıfsal ilkelerine geri dönmesi gerektiğini vıırguladı. Selüloz-İş Sendıka- sı'nda uzman olarak çalı- şan Avukat Murat Özveri ise. yeni bır ış hukukunun yaratılmasını ıstedı. Harb- Iş Araştırma Müdürü Ha- kan Arslan da. sendıkala- rın politikalannı bilımsel bulgulara dayandırmalan gerektiğine dikkat çekerek üst yönetımleri yüreksiz- likle suçladı. Ozelleştirilen suya tepki BÜLENT ECE\TT ANTALYA - Kentın su şebekestnın yapılabilme- si amacıyla Büyükşehir Belediyesi tarafından özelleştıren Antalya'nın içme suyu konusunda so- runlar bitmiyor. Faturalann yüklü gel- mesi, abone bedelinin fazla olması yurttaşlann tepkısinı çekerken. bunun için kurulan Antsu adlı şirketin yabancı ortağının Fransız oiması, "Kapitü- lasyonlar geri geldi" yo- nımlanna neden oluyor. Adil Hoda ısımli Mali Müşavir, bu konuda bele- diye ile hukuk savaşına gireceğini anlatıyor. Son gelen faturasını gösteren Adil Hoda. 11 milyon 565 bin 817 lira borcuna itıraz ederek, sayaç 2 ay- dan daha geç bir sürede okunduğu için fatura miktannı 7 milyon 363 bin 61 liraya indinldığını anlattı Hoda. "Atatürk kapitülasyonlaria miica- dele ettL savaşü. Siz şimdi savaşmadan bunu geri \e- riyorsunuz. Müyariarca Bra haksızkazanc. sovgun parası yabancüara gidi- vor" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear