Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 19 EYLUL 1997 CUMA
10 HABERLERIN DEVAM
Istanbul
Edırne
Kocaelı
Çanakkale
izmır
Vianısa
Aydın
Denızlı
Y
PB
Y
PB
A
A
A
Y
23
21
22
21
27
27
29
26
Zonguldak Y 21 Antalya
Sınop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskışehir
Konya
Sıvas
PB
PB
PB
PB
Y
Y
Y
PB
22
24
25
25
25
26
26
27
29 Kars
Adana
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkârı
Van
A
A
A
A
A
A
PB
PB
3U
27
35
35
34
34
28
25
PB 27
Yurdun kuzeybatı ke-
sımleri parçalı çok
bulutlu, Marmara'nın
doğusu, Iç Ege, gol-
lerbolgesı. IçAnado- Helsinkı
18
14
Karadenız'ın batısı
Stockholm B 16
sağanakyağışlı, öte- L o n a r a
kı yerier az bulutlu ve Amsterdam
açık geçecek. Hava Bruksel
sıcakhğı yurdun gu- = —
ney ve batısında H a n s
Y
Y 21
azalacak, dığer yer- Bonn
lerde bıraz artacak. Münih
Y 21
Y 22 Milano
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
B
PB
Y
B
B
B
B
24
29
24
23
23
14
28
B 26
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahıre
Y
B
B
B
Y
B
Y
B
21
30
26
29
24
29
26
27
Şam B 30
0Aç,k Parçalı bulut'u Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutlu Yağmurtu kartı
•^^tt.va
Sulukar , Gok güaıttülü
Rüşvetçi Tamraz CIA'nın adamı
• Baştarafı 1. Sayfada
nabilir" şeklinde konuşması Roger
Tamraz-CIA ilışkısını ve CIA'nın pet-
rol ışıne nasıl dennlemesine girdiğini
bir kcz daha gündeme getırdi.
Heslin'ın dinlenmesinden sonra bir
açıklama yapan Senatör Rkhard Dur-
bin ı^e "Cl.Vnın. bu denli karanlık geç-
mişi olan bir insanın ticari ilişkilerine
bu kadar derinlemesine bulaşnuş olma-
M inanılacak gibi değiL Tamraz, CIA'nın
içine sızmış görünüyor" şeklinde konuş-
tu.
Bir Lübnan bankasının 300 bın dola-
nnı zımmetıne geçirmekten dolayı ara-
nan \e karanlık bir geçmişe sahip olan
57 yaşındakı Tamraz. Hazar Denızi pet-
rolünün Bakû-Ceyhan petrol boru hat-
ti yoluyla taşınmasırun kabul edilmesi
için yoğun girişimlerde bulunan bir
isim.
Türkiye'de de yakından tanınan Tam-
raz. Bakü-Ceyhan boru hattı konusun-
da lobi faaliyetlerinde bulunmak üzere
önce Alparslan Türkeş'e ardından baş-
bakanlığı döneminde TansuÇUler'e. u-
laşmıştı. Heslin, Tamraz'ın Clinton ile
ılgilı ısrarlı görüşme talepleri ve devre-
ye Beyaz Saray'ın üst düzey yetkilile-
nnin de girerek kendisine randevu ayar-
lanması konusunda baskı yaptıkJanna
ılişkin ilginç açıklamalarda bulundu.
1996 seçimleri öncesinde Tamraz'ın
Clinton'la görüşme isteğini, karanlık
geçmişi ve tnterpol taraftndan aranan
bir kişi olması nedeniyle reddettiğini
belirten Heslin. Tamraz'ın CIA'ye bil-
gı veren bir kışı olarak çalıştığını düşün-
düğünü ve bu nedenle ClA'den rapor is-
tedığini bildırdi.
Heslin, "Bob" kod adlı bir CIA aja-
nının kendisine "Tamraz'ın karanlık
geçmişini temizleyen iki rapor sundu-
ğunu" dabelirtti. Bakû-Ceyhan petrol
boru hattı konusunda Tamraz'ın gıri-
şimleri yalnızca ABD ve Türkiye ile sı-
nırlı kalmadığı. Rusya lideri Boris Yelt-
sin'in de kapısını çaldığı ileri sürüldü.
Washıngton muhabirimiz Fuat Koz-
luklu'nun edindıği bilgiye göre. Tamraz
dün Senato komitesinin önünde kendi-
sine yöneltilen sorulan yanıtladı. Hay-
li rahat ve zaman zaman alaycı üslupla
sorulara karşılık veren Tamraza bir se-
natör. "Beyaz Saray'da Başkan Yardım-
cısı Al Gore ile Demokrat Parti'ye para
yardımında bulunmanıza rağmen görü-
şememişsiniz. Bundan dolayı rahatsız
oldunuz mu?" diye sordu. Tamraz otur-
duğu sandalyede geriye doğru yaslanıp
gulerek "Böyle şeylerden artık rahatsız
olmuyorum. Beni kapıdan kovsalar
canıdan içeri gireceğimi biliyorum" de-
dı.
Tamraz ıfadesinde Demokrat Par-
ti'ye Bakû-Ceyhan petrol boru hattı
projesi için lobi yaparken Clinton'a u-
laşmak amacıyla toplam 300 bın dolar
para bağışladığını kabul etti
Komitenin dün sabahkı oturumunda
ifade veren tanıldann tamamına yakını
ve Senato'nun önemli bir bölümü. da-
ğıtılan milyonlarca dolann ABD'nin dış
polıtikalannın belirlenmesinde redde-
dilemeyecek bir rolü olduğu konusun-
da fikir birliğine vardı. Tanıklar bunu
"Maalesef bir VVashington gerçeğj" di-
ye adlandırdılar.
Tamraz, Clinton'la göriişmek için
Demokrat Parti'ye yaptığı para yardı-
mının benzerini Reagan'ın ABD Baş-
kanlığı döneminde Cumhunvetçilere de
>aptığını tebessüm ederek söyledi.
Tamraz. CIA ile dolaylı ilişkilerinin bu-
lunduğunu da reddetmedi.
Belediyedeki
4
RP kadrolaşması'
• Baştarafı 1. Sayfada
netimler Kanun Taslağı'"nı yenı yasama
v ılı açılır açılmaz gündeme getırecekleri-
ni ve taslağı kamuoyunun önünde tartış-
maya açacaklannı vurguladı.
ANAP Istanbul Milletvekili Bülent
Akarcalı bir süre önce İçişleri Bakanlı-
ğı'nabaşvurarak. tstanbul Büyükşehir Be-
ledıyesı'nde "partizanca kadn>laşma~ya
gıdılerek, "görevininehliolmayan" kişıle-
nn yetkilı makamlara getınldiğini belirt-
mıştı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclısı
üyesı ve ANAPgrup sözcüsü NatıkBuda.
RP'li Istanbul Büyükşehir Belediyesi yö-
netımini değerlendınrken şunlan söyle-
mıştı. "Bunlar herkesi, a'dan z'ye değişti-
riyorlar. İş bilcn insanlan da bir kenara
ayınvoriar. Otoparktaki bekçileri bile de-
ğiştinlilcr. İrfaivede kendi ekibin olur mu,
gözünii seveyim. Sonra adam yandığı za-
man da kabahati sırtından atıvorsun.
'Evınden >arap şişesı çıktı' diyorsun. Ç+-
kar kardeşim şarap şişesi. Burası hür bir
ülkc. insan şarap da içer. Ya da Hıristiyan-
dır. şarap onun için kutsaidır. Sen şimdi.
Bu ınsanı. Hıristiyandır yakalım" mı di-
\eceksin."
RP'lı Gaziosmanpaşa Belediyesi yöne-
tımi hakkında, imarplanlanndadeğişiklik-
ler yaparak, yeşil alanlann imara açılma-
sı. ilköğretim alanına kaçak olarak imam-
hatip lisesı yapılmasına göz yumulması,
okul alanının toplu konut alanına dönüş-
türülmesi gibi iddialarda da bulunan CHP
Gaziosmanpaşa tlçe Başkanı Mehmet Po-
lat, iddialan araştıran mülkiye müfettışıne
Istanbul Valiliği'nde 3 saat bilgi verdiğıni
söyledi.
RP'li belediyenin yeni bir yasadışı uy-
gulamasının daha ortaya çıktığını belirten
MehmetPolat, "1984yılındayapılanplajı-
larda ortaokul alanı olarak aynlan yer
RP'liler tarafindan konut alanına dönüş-
türüldü. Bununla ilgili karar İstanbul Bü-
yükşehir Beledivesi'nden de geçti" dedı.
124 pafta, 1709 ada, 1 parselin 3 bin 584
metrekare olduğunu. tapu kayıtlannda bu-
ranın okul alanı olarak göriildüğünü belir-
ten Polat. tapu kaydına söz konusu arazı-
nin satılamayacağına dair "şerh" düşül-
düğünü belirtti. Polat şunlan söyledi:
"Yasa gereği. okui alanı olarak aynlan
yerlerle ilgili plan degişikliği yapılması ge-
rektiğinde bu konuda Milli Eğitim Müdür-
lüğü'nden bilgi alınmaşı gerekir."
Yetkililer, soruşturmanın savsaklandığı iddiasını reddettiler
Kayıp silahlar araştınlıyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Emnıyet envante-
rine girdiğı halde kaybol-
dugu belırlenen silahlarla
ilgili soruşturma kapsa-
mında, dönemin yönetıci-
lerinin "armağanettikleri'"
silahlann kimlere venldığı
araştınlıyor.
Eski Içışleri Bakanı Me-
ral Akşener ile tçişleri Ba-
kanı Murat Başesgioğlu.
konuya ılışkın yazılı soru
önergelerine verdikJeri ya-
nıtlarda. dönemin başba-
kanlannın "yazıh muvafa-
katlan olmadan silah ar-
mağan edilen kişilerin ismt-
nin açıklanmasımn doğru
ounayacağmı" savundular.
Başbakanlık Teftış Ku-
rulu'nun. emniyette kaydı
tutulmayan suikast silahla-
n konusunda tçişleri Ba-
kanlığı sonaşturmasının
sav sakJandığı iddiasına ya-
nıt. dönemin Içişleri bü-
rokratlanndan geldi.
Üst düzey bir yetkilı.
"Soruşturmanın savsak-
landığmı iddia ediyorlar
madem, hızlandırsınlar o
zaman" dedi.
Hükümet ortağı Demok-
rat Türkiye Partısi (DTP)
Genel Başkanı Hüsamettin
Cindoruk. Necati BUi-
can'ın polıs teşkilatının ba-
şına getirilmesine karşı
çıktıklannı belirterek
"Atamalara dikkat etmek
gerek. çünkü Susurluk'un
ortaya çıkması güvenilir
kadrolarla mümkündür"
dedi. Milliyet gazetesi ya-
zan Yalçın Doğan. Cindo-
ruk'la görüşmesini aktar-
dıgı dünkü yazısında
DTP'nin. Bilıcan'ın Susur-
luk belgelerini yargıya
göndermediğı iddiasını
yazdı.
Dönemin Emnıyet Ge-
nel Müdürü, Balıkesir Va-
lisi Alaaddin YükseL ken-
disine kayıp silahlar konu-
sunda mektup gönderen
Başbakanlık Teftiş Kurulu
Başkanvekili Kutlu Sa-
v^aş'a bir yanıt göndermeye
hazırlanıyor.
Yüksel. kayıp sılahlar
konusunda görev inı yenne
getirdiğini ve dosyanın
kapsamlı ve denn olması
nedeniyle, soruşturma ya-
pılmak üzere Içışleri Ba-
kanlığı'na göndenldiğini
anlatrruştı.
Özel bir devlet birimi kuruluyor
ABDMen Türkiye'ye
soykırmı suçlaması
A\TUNÇALT1NDAL
Amerıka Birleşik Dev let-
lerı, tanhinde ilk kez dünya
Hınstıv anlannın me\ cut du-
rumlarını incelevecekveon-
lan binncı dereceden koru-
maya alacak özel bir yasa ve
bu > asav ı uygula> acak özel
bir devlet birımının kurul-
ması çalışmalannı tamamla-
dı. Amerika'da "Hıristiyan
Koalis\onu" dıye bilinen ve
çoğunluğunu Protestanlığa
bağh(Evangelist) senatör ve
mıllenekıllerıyle, kökten-
dıncı (Fundamentalist) ör-
gütlenn teşkil ettiğı kuruluş-
lar tarafından vapılan gın-
^imler bonunda hazırlanan
tasan. 1-8 E\lültanhlerı ara-
smda ABD Kongresi'nde
görüşüldü ve Cumhuriyetçı
Partı'nin Senato ve Kongre
Komısyonlan'ndan ıvedi ka-
rarla geçırıldi. Tasannın
önümüzdekı ay ABD Dev-
let Başkanı Bill Clinton tara-
fından ımzalanarak yürürlü-
ğe gireceğı açıklandı.
\"enı kanun. •'Freedom
From Religious Persecution
Act", v anı "Dinsel Kıyundan
Ozgürlük Yasasır
olarak ad-
landırıldı. Bu yasayı uvgu-
lama görevi ise yine ABD
tanhinde ilk kez olarak ABD
Anayasası by-pass edılerek
doğrudan doğruya devlet
başkanının resmi merkezi
olan Beyaz Saray'a venldı.
Önümüzdekı av Beyaz Sa-
ray'da. olağanüstü yetkilerle
donatılmış olan bu "ofis".
dın-devlet ışlerıyle görevli
ilgili devlet bakanlığına hiç-
bir sekilde bağlı olmadan ve
kendi başına karar alarak
çalışmalarını yürütmeye
başlayacak. Kısaca yazılı-
şıyla ORPM diye bilinen bu
daırenın tam adı şöyle: "Of-
fıce Of Religious Persecution
Monitoring" (Dinsel Baskı-
lan Soruşturma Dairesi). Bu
dairenin başkanı. dinsel bas-
kılara maruz kaldıklannı
öne süren şahıs, cemaat ve
örgütlerin iddialannı araştı-
racak ve başta Hınstıyanlar
olmak üzere şahıs ve kuru-
luşlann can ve mal güven-
likleriyle tazminatlan konu-
sunda tek elden karar alabi-
lecek. Bu dairenin alacağı
kararlann Senato'ya veya
Kongre'ye intikali olmaya-
cak ve Başkan'ın imzasıyla
bırlikte "baskıcr kabul edi-
len ülkeye doğrudan doğru-
ya ambargo uygulanabile-
cek.
Yeni merkezin hedefe al-
dığı ilk ülke. Çin Halk Cum-
huriyeti oldu. Bunu, Hıristi-
yanlara baskı yaptıklan öne
sürülen Sudan. İran ve Ceza-
yır ızliyor. Türkiye ise daha
kötü bir kategoriye sokuldu
ve "soj'kmm'' uygulamış ül-
keler sıralamasında ilk sıra-
ya konuldu. Gecen gün
ABD'ye gıden Fener Rum
Patnği I. Bartolomeos. bu
gezisinde Beyaz Saray'da bu
yeni kuruluşun başkan ve
yöneticilenyle de tanışacak.
Beyaz Saray'dan sızan ha-
berlere göre patrik. Başkan
Clinton'la aörüşecek ve 22
Ekım 1997ye ABD. Türkı-
ye'den resmen Heybeliada
Ruhban Okulu'nun açıl-
masını isteyecek.
VEFAT
Aziz ve Atlas Güney'in oğlu;
Muazzez Alpay'ın kıymetli eşi; Mete, Mine,
Meral, Müfit ve Mahir'in babası; Hülya.
Nedret, Zehra ve Özcan'ın kayınpederi; Eren,
Zeynep, Kıvanç ve İnanç'ın
sevgili dedeleri
Emekli Yarbay
HAYDAR ALPAY18.9.1997 günü vefat etmiştir.
Cenazesi, 19.9.1997 Cuma günü (bugün)
öğle namazını müteakip Levent Camii'nden
kaldırılacaktır.
Allah rahmet eylesin.
AİLESf
Başesgioğlu'nıın valüikteki açıklaması kalabalık bir gazeteci grubunca izlendi. (UĞUR GÜNYÜZ)
İçişleri Bakanı, Susurluk konusunda Tansu Çiller'i eleştirdi
'Kimseyargtyı etkilemesm
9
İstanbul Haber Servisi - İçişleri
Bakanı Murat Başesgioğlu. DYP
lideri Tansu ÇüTer'in Susurlukda-
vasıyla ilgili sorumsuzbeyanlarda
bulundugunu belirterek davanın
hâlâ sürdüğunü hatıriatü. Başesgi-
oğlu, tahliyeler olmasına karşuı bu
konuda yapılacak açıklamalann
yargımn bağımsızlığını etkileye-
ceğini söyledi. Her sanığın suçlu
olmadığı gibi her tahliye edilenin
de masum olmadığının altını çizen
Başesgioğlu, Susurluk davasının
sanıklanndan eski Özel Harekât
Dairesi Başkanvekili İbrahim Şa-
hin'in ise yasal prosedüre göre gö-
revine ancak davadan beraat etme-
si halinde dönebileceğini kaydetti.
Istanbul Valisi Kutlu Aktaş'ın
göreve gelmesinden sonra ilk kez
tstanbul'a gelen içişleri Bakanı
Başesgioğlu, dün II Jandarma Alay
Komutanlığı. İstanbul Valiliği, İs-
tanbul Emniyet Müdürlüğü ve Çe-
vik Kuvvet Müdürlüğü'nü ziyaret
etti. Başesgioğlu yerel yönetimler-
le ilgili olarak valilikte gerçekleş-
tirdiği toplantı sonrasında, gün-
demdeki çeşitli konular hakkında
açıklamalarda bulundu. Başesgi-
oğlu, Susurluk olayının kapatıla-
mayacağını belirterek REFAH-
YOL döneminde Başbakanhk Tef-
tiş Kurulu tarafından yapılan so-
ruşturmanın örtbas etmeye yöne-
lik yüzeysel bir inceleme olduğu-
nu sövledi.
Başesgioğlu, "NormaMe TefHş
Kurulu bir o!ayı bir kez inceler.Bu-
nun bir kere daha yaptinlması oia-
ğan değildir. Ancak eski soruştur-
ma kimseyi tatmin etmemiştir.
Şimdi ise aradan 1 yıl geçti. Eğer o
gûn elde edilen bulgular değerlen-
dirilseydi bugün yargımn işi daha
kolay olurdu" dedı.
Delillerin ne derece yok edildi-
ğine ait ellerinde henüz bir bilgi ve
belge bulunmadığıru anlatan Ba-
şesgioğlu, Başbakan Mesut Yü-
maz' m tüm Başbakanlık yetkileri-
ni devrettiği şimdiki Başbakanlık
Teftiş Kurulu Başkanı Kutiu Sa-
vaş'ın çok titiz bir çahşma yürüt-
tüğünü belirtti. Çiller'in Susur-
luk'u sahiplendiğine ilişkin açıkla-
malarda bulunmasına hiçbir anlam
veremedigini ifade eden Başesgi-
oğlu şunlan söyledi:
"Kimse kendisini emniyet teşki-
latının hamisi olarak görmesin. Bu
koca camianın hamiye ihtiyacı vok.
Arkalanna emniyeti almaya kal-
kışmasınlar. Emniyete siyaset bu-
laştmünasm."
Başesgioğlu, yargıya intikal e-
den çeşitli davalarda emniyeöen
kişilerin bulunmasmın, tüm teşki-
latın olumsuz bir hava içinde de-
ğerlendirilmesine yol açmaması
gerektiğini kaydetti. Başesgioğlu,
polis teşkilatı hakkındaki spekü-
lasyonlann durdurulmasını da is-
tedi.
Başesgioğlu, eski Emniyet Ge-
nel Müdürü Mehmet Ağar'm dö-
nemine ait 'kayıp silahlar'la ilgili
bir soruyu ise "O konuda soruştur-
malar devam ediyor. Başbakanhk
Teftiş Kurulu Başkanı, soruştur-
ma bitince gerekli açıklamayı ya-
par" şeklinde yanıtladı. MOS-
SAD'ın Özel Tim'i Antalya'da ye-
tiştirdiğine ilişkin haberleri ise çok
normal karşılayan Başesgioğlu,
"Olabttir. Müttefik ve dost ülkeler
gizH servistere eğitim verebilir. An-
cak bu konular çok hassastjr" de-
di.
Abdullah Çatü'yla bir çok kere
telefon görüşmesi yaptığı ortaya
çıkan Tuggeneral Veli Küçük'ün
MtT Müsteşar Yardımcılığı'na ge-
tirilip getirilmeyeceği yolundaki
sorusuna "Haberim yok" yanıtını
veren Başesgioğlu, cuma eylem-
leriyle ilgili bir soruya da şu kar-
şılığı verdi:
•'Eğitim yasası çıkmadan önce
bu eylemler demokratik eylemler
olarak degertendiriJebilirdL Ancak
arük çeşitli terör örgütlerinin ger-
çekleştirdiği şeriatı isteyen eylem-
ler haline dönüşmüştiir. Hükümet
olarak kesinükle bunlara izin ver-
meyeceğiz.'"
Başesgioğlu, çetelerin yargılan-
ması için tekrar başlatılacak olan
"Sürekli Aydmlık İçin 1 Dakika
Karanhk"eylemine kendisinin de
katılacağını söyledi.
Başbakanlık Teftiş Ku-
rulu'nun, kayıp silahlan
bulabilmek için Ateşli Si-
lahlar Yasası uyannca baş-
bakanlar tarafından arma-
ğan edilen silahlan da araş-
tıracağı bildirildi.
Soruşturmayı yürüten
Başbakanlık Teftiş Kurulu
Başkanvekili Kutlu Sa-
vaş'ın. salı günü özel hare-
kât timlerinın Gölbaşı'nda-
ki tesıslerinde ıncelemeler-
de bulunduğu bildirildi.
Alınan bilgiye göre, bazı
özel tim görcvlilerinin ifa-
desini alan Savaş, önceki
gün de Emniyet Genel Mü-
dürlüğü tkmal Bakım
Daire Başkanlığf ndaki
yetkililenn ifadesine baş-
vurdu.
Demırei
'Slovakya'yı
NATO'da
destekleriz'
ANKARA (Cumhuriy et
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, Slo-
vakya'yı NATO ve Avrupa
Birlıği'ningenışlemesüre-
cinde destekleyeceklerini
söyledi.
Slovaky a Cumhurbaşka-
nı Mıchal Kovac, Demi-
rel'in davetlısı olarak 4
günlük bir ziyaret için dün
Ankara'ya geldi. Kovac'ı
karşılama törenine TBMM
Başkanı Mustafa Kalemli,
Başbakan Mesut Y'dmaz,
Anayasa Mahkemesi Baş-
kanı YiektaGüngörÖzden.
Kara Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Hüseyin Kıvn-
koğlu. Başbakan Yardım-
cısı Bülent Ecevit ve Millı
Savunma Bakanı İsmet
Sezgin katıldı. Tören sıra-
sında, RP Genel Başkan
Yardımcısı Abdullah GüL
protokolde yanlış yerde
durduğu için uyanldı. Tö-
renden sonra bir süre baş-
başa görüşen iki cumhur-
başkanı, heyetler arası gö-
rüşmelere geçtı.
Demirel. Kovac'ın ziya-
retinin iki ülke arasındaki
dostane işbirliğine dayalı
ılişkileri pekiştirmek için
yararlı olduğunu vurgula-
yarak bazı anlaşmalann
eksik kaldığını söyledi.
Slovakya ile serbest ticaret,
savunma sanayii ve turizm
alanlanndaki anlaşmalann
yakın zamanda imzalana-
cağını belirten Demirel,
görüşmelerde NATO ve
AB'nin genişlemesi konu-
lannı da ele aldıklannı kay-
detti. Demirel, Türkiye'nin
AB'ye, Slovakya'nın da
AB ve NATO'ya üyeliği-
nın gerçekleşeceğine inan-
cının tam olduğunu vurgu-
ladı.
Kovac, Başbakan Yıl-
maz ve Başbakan Yardım-
cısı Ecevit'i de ayn ayn ka-
bul ederek bir süre görüş-
tü.
Diplomatik kaynaklar,
Türkiye'nin özellikle do-
ğalgaz boru hatlan konu-
sunda önemli deneyimi bu-
lunan Slovakya'nın büyük
enerjı projelerine yatınmcı
ve sermayedar olarak katı-
lımını önerdiğini belirterek
Slovakya'nın teklifi kabul
ettiğıni anlattılar.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
adına...
Siyasete devlet ve demokrasi edebiyatını kattı-
nız mı, malzeme bitmez. Ciltler dolusu konuşabi-
lirsiniz. Hele cilt domuz derisindense hiç yıpran-
mazda...
Ülkemizin temel sorunlan gündeme gelince sık
yaşanan bir durum vardır. Konu tartışılır, konuşu-
lur, çerçeve giderek genişler...
Öyle bir noktaya gelir ki, başlangıç kaybolur,
çözümlenmesi gereken sorun unutulur, bunun ye-
rini siyasi çekişme alır.
Susurluk da yargı platformundan siyasi platfor-
ma çekilmiş durumda. Susurluk nasıl çözümlenir
sorusu yerine, hangi hükümet döneminde nasıl
davranıldı sorusu tartışılıyor.
Efendim, geçmiş hükümetin müfettişi daha az
çalışmış, yeni hükümetin bakanı çok dahafazla il-
gilenmiş...
Şimdi de bütün yargı mekanizması bir yana bı-
rakılıyor. Bir kişi öne çıkanlıyor. Elinde sihirli değ-
nek var. Her şeyi çözecek. Unvanının önüne "sü-
per" tanımı konuyor. Sanki, adil biçimde konunun
boyutlarını araştırmayacak, "kutlu" bir "savaş"
verecek.
DYP'nin konuyu sulandırma girişimleri nasıl
onaylanamaz bir durumsa, hükümetin soruştur-
mayı kurumsallıktan kişiselliğe dökmesi de çözü-
me yönelik degil.
Çiller Sakarya'da Susurluk'un arkasında olduk-
larını söyledi. Ankara'ya gelince, yanlış anlaşıldı-
ğını söyledi. Susurluk'un değil, devletin arkasın-
daymış. Susurluk'taki iddia da devletle çetelerin
iç içe girdiği yönünde degil miydi?
Bayan Tansusurluk'un Adapazan'na geleceği
duyulunca daha önceden planlanan pancar alım
kampanyası töreni iptal edildi. Anadolu'daki itiba-
rı böylesine sarsılan Çiller, Hendek'te büyük ko-
nuştu:
"Kimse beni bu topraklardan koparamaz...'
Hendekliler aman dikkat, bu sözler tekin değil.
Aile oralardan tarla-tokat bakıyor olabılir.
Çiller, Ankara'ya gelince söylediklerine baktı be-
ğenmedi. Basın toplantısı düzenleyip, "Ben öyle
demek istemedim. Benim sorunum kişiler değil.
Çete sözleri devleti küçültüyor" dedi.
Zamanında "devleti küçültme" politikası uygu-
layan da kendisiydi ama, bunlan geçelim. Susur-
luk'un "kamuoyu duyartılığı" bölümüne gelelim.
Hem sanık hem avukat...
Sürekli Aydmlık İçin Bir Dakika Karanlık eylemi-
njn yeniden başlatılrıası gündemde.
~*ö£s"tekliyoruz... - ^sp:r.".JV
Ne var ki, daha önce de "ikincisi" denenen ey-
lem ilki kadar etkili olmamıştı. Bu yüzden, aynısı-
nı yinelemenin yanında bunu başka eylem biçim-
leriyle de örmek gerekiyor.
30 eylülde yeniden başlayacak eylem en azın-
dan konunun gündemde kalmasını sağlayacak,
sorumluları rahatsız edecek...
İlki tuttuğu için eylemi siyasiler de kullanmaya
çalışacak. Bunun izlerini şımdiden görüyoruz.
DYP eylemi desteklemeye hazırlanıyormuş.
Yakışır.
Devleti korumak için çeteleri aklamaya girişen
DYP, demokrasiyi korumak için de çetelerin yar-
gılanmasına omuz veriyor.
Bu, hem hâkim hem savcılıktan öte, hem sanık
hem avukat...
Çiller Bir Dakika Karanlık eylemi için dün derin
degerlendirme yaptı:
"Kim neyi isterse onu kapatır onu açar. Herkes
rahat olsun, herkes ozgürlük içinde tepkisini koy-
sun..."
Zaten demokrasi bu değil mi? Istediğini açar is-
tediğini kapatırsın...
Açma-kapama parası isteyen mi var? '
Siyasi tansiyon t^mle biriikteyükselecek. Mec-
lis'teki sandalye dağılımında ciddi değişiklikler
olabilir.
Bu tartışmalar Susurluk'un yeniden arka plana
itilmesine neden olabilir.
Korkanm ki, Susurluk da zamanla, rakibe karşı
koz olarak kullanmak için "bilerek çözülmeyen"
konulardan biri olacak.
Kaldı ki, bu tür dosyalar zamanla tam ters işle-
ve bürünür, güçlü görünmeyi sağlar:
"Omu? Çokgüçlü biri. Kimse onun kadardos-
ya edinemedi."
Halkalı
MHP üyesi Altıntaş :
dükkânmda öldürüldü
İstanbul Haber Servisi-
MHP Halkalı llçe Teşki-
latı üyesi Hulusi Altın-
taş(42), dün akşam sahibi
olduğu manav dükkarun-
da 5 kişinin silahlı saldın-
sı sonucu öldürüldü. "Fa-
şistlere ölüm" şeklinde
slogan attıktan sonra dük-
kânı yaylım ateşine tutan
saldırganlar. Altıntaş'ı öl-
dürüp iki kişiyi de ağır ya-
raladıktan sonra yaya ola-
rak kaçtılar.
Olay, dün akşam saat
20.30 sıralannda Altıntaş
Bayramtepe Mahallesi Fa-
tih Caddesi 52 numarada
meydana geldi. Kimliği
henüz belirlenemeyen 5
kişi, plakası belirleneme-
yen beyaz renkli bir oto-
mobilden inerek Hulusi
Altmtaş'a ait manav dük-
kânının önüne geldiler.
Gruptan, yaşlan 18-22
arası olan iki kişi, silahla-
nnı çekerek manava girdı-
ler. Faşistlere ölüm"dıye
slogan atarak yaylım ateşi
açan saldırganlar. manav
sahibi Hulusi Altıntaş'ı
ağır yaraladılar. Saldır-
ganlar daha sonra çeşitli
yönlere dağılarak yay»
olarak olay yerinden uzak-
laştılar. Saldın sonucu vü-5
cuduna 20 kurşun isabet
ettıği ögrenilen Altıntaş;
kaldırıldığı International
Hospital'da öldü. Olay sı-
rasında manavın yanmda-
ki dükkânda bulunan Sü-
leyman Taştan ve oğlu
Dursun Taştan da ağır ya-
ralandı. SüleyTnan Taştan.
International Hospital'da,
Dursun Taştan ise Bakır-
köy Devlet Hastanesi'nde
ameliyata alındı.
Istanbul Ülkü Ocaklan
Başkanı Mehmet Bülent
Karataş da. yaralılann du-
rumunu ögrenmek ama-
cıyla hastaneye geldi. O-
lay yerinde 9 milimetre ça-
pmda 16 adet boş kovan
bulundu.