Catalog

SAYFA CUMHURİYET 16EYLUL1997SALI 10 HABERLERIN DEVAMI wm% Istanbtıl PB 23 Sinop 24 Edıme PB 25 Samsun 14 Kocaeli Y 24 Trabzon Y 20 Çanakkale PB 25 Giresun Izmır 21 29 Ankara 26 Manisa A 31 Eskışehir A 25 A 28Aydın Denızli A 3 2 Konya A 32 Stvas Zonguldak Y 22 Antalya 26 31 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıirt Hakkârı Van A A A A A A PB PB 36 31 31 35 33 34 23 23 PB 18 Yurdun kuzey kesımlen parçalı bulutlu, Marma- ra'nın doğusu ıle Kara- denız kıyılan sağanak yağışlı. ötekı yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı yurdun kuzey ve bat kesımle- n nde bıraz azalacak. di- ğer yerierde değişme- yecek. Rüzgâr kuzey ve batı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette, yur- dun batı kesımlennde kuvvetlı olarak esecek. Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y Y Y Y PB PB PB PB 19 17 16 22 20 23 24 23 Münih PB 24 Milano Berlin Budapeşte Madnd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB PB PB Y Y PB PB 22 23 29 21 14 17 24 28 PB 25 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Trflis Kahire PB A Y PB PB Y PB A 1/ 25 25 28 26 26 27; 32 Şam 31 0Aç,k P a r î a l ' i &siı Bulutlu k Çok bulutlu > Yağmurlu Sulukar . Gok gunütülû Püotun çabası facıayı önledi VAN (Cumhuriyet) - Van'ın Gevaş ilçesinde gö- rev uçuşu yaparken önceki gûn düşen helikopterden çevreye saçılan bombalar imha edilirken, bir görgü tanığı, pılotun son bir ma- nevrayla helikopteri yerle- şim birimuıin dışına çıkara- rak bir faciayı önlediğini söyledi. Helikopter kaza- sında şehit olan 10 askerin cenazesi, düzenlenen tö- renle memleketlerine gön- derildi. Gevaş Kaymakamı Bekir Sıtkı Dağ, Pınarbaşı Mahallesi'nde önceki gün saat 12.30 sıralannda yûk- sek gerilim hatlanna çarpa- rak düşen Jandarma Genel Komutanlığı'na ait Si- korsky helikopterinden çevreye saçılan bombala- nn, uzman ekipler tarafın- dan vatandaşlann bölge dı- şına çıkanlmasının ve ge- rekli önlemlerin alınması- nın ardından patlatılarak imha edildığını söyledi. Dağ, olay sırasında evi ha- sar gören bir vatandaşın tüm zarannın da Sosyal Yardımlaşma ve Dayanış- ma Vakfi'nca karşılanaca- ğını belirtti. Bu arada ola> ın görgü ta- nığı Naif EroL düşen heli- kopterin pılorunun son bir menavra ile büyük bir facı- ayı önlediğini söyledi. He- likopterin düştüğü sırada kendisinın bahçede çalıştı- ğını, evinde ise 9 kişinin bulunduğunu belirten Erol, şunlan anlattı: i *'V'üksek ge- rilim hattına takılan heli- kopter, daireler çizerek yer- leşim alanımn üzerine dü- şecekti. Ancak bir an düze- len helikopter, mahallenin dışmda,e> imin de bulundu- ğu dağlık alana yöneldi ve düştü. Pilot, bu son manev- rasıyla faciayı önledi. Heli- kopter düştükten sonra 20'ye yakın patlama oldu." Helikopter şehitleri için dün Van Askeri Hastane- si'nde tören düzenlendi. Törene Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Fikret Ozden Boztepe ile Jandar- ma Asayiş Komutanı Kor- general Çetin Doğan, Van Valisi Abdulkadir San. as- keri ve sivil yetkilıler ile şe- hit yakınlan katıldı. Buradaki törenden sonra şehitlerin cenazelen ambu- lanslarla Van Havaalanf na götürülerek Kara Kuvvet- leri Komutanlığı'na ait iki askeri uçağa konuldu. Şehit Jandarma Pılot Kıdemli Osteğmen Ferruh Akyel'in cenazesi Samsun'a. Jandar- ma tstihkam Pilot Üsteğ- men Evren Döner'in cena- zesi Antalya'ya, Jandarma Teknisyen Astsubay Kı- demli Çavuş Cem Akdo- ğan'ın cenazesi Eskişe- hir'e. Jandarma Astsubay Üstçavuş İsmail Işıkbol'un cenazesi Osmaniye'ye, Jandarma Uzman Çavuş A- dem Yassıkaya'nın cenaze- si Kınkkale'ye. Fadıl Öz- dağ'ın cenazesi Hatay'a. Mehmet Er' ın cenazesi To- kat'a, Muhsin Kazar'ın ce- nazesi Hatay'a götürülerek toprağa verildı. Jandarma erler SaJim Ünal ve Emin Çölen için de bugün tstan- bul'da tören düzenlenecek. i erlerde 'savaş sistemV sorunu • Baştarafi 1. Sayfada dikkat çekerek "Pilot, saat- te 250 kilometre htzla tepe- leri. dağlan yalayarak ge- çer. Bu sırada yerde bulu- nan muhtemel birfiizekul- lanıcısı. helikopteri havada yeteri kadar göremeyeeeği için elindeki silahı rahatlık- la kullanamaz" dedıler. Van-Gevaş yakınlannda önceki gün alçak uçuş ya- parken düşen ve 10 şehitle sonuçlanan helikopter ka- zasmın ardından.fiizeteh- didini önleyici koruma sis- temleri (elektronik savaş sistemleri) tekrar gündeme geldi. Askeri kaynaklardan edinilen bılgilere göre son Kuzey Irak operasyonunda Kobra ve Cougar tipi iki helikopterin fiize ile düşü- rülmesinin ardından, böl- gede uçan helikopterlerde füzelere karşı kullanılan yeterli sistemler bulunma- dığı için. pilotlara "alçak uçuş" emri verilmiştı. Bu süre içinde karşı koyma sis- temlerinin alımını gerçek- leştırmeye çalışan askeri yetkililer alım işlemini ta- mamlayamadan pilotlann korkusu gerçekleşti ve bir Sikorsky tipi helikopter. al- çak uçuş nedeniyle yüksek gerilim hattına takılarak düştü. Konuyla ilgili olarak bil- gisine başvurduğumuz bir askeri yetkili şunlan söyle- di: "Savaş sistemleri bir he- likopterin ana teçhizatın- dandır. Anıa ne yazık ki bir kısmı alım safhasında gö- zardı edildi, bir kısmı da alındı ve takılmadı. Bu ne- denle pilotlara füzelerden korunabilmeleri için alçak uçuş emri verildL Bu uçuş şekii en az fiize tehdidi ka- dar risklidir. Pilot, saatte 250 kilometre hızla tepeleri, dağlan yalayarak geçer. Bu sırada yerde bulunan muh- temel bir fiize kullanıcısı, helikopteri havada yeteri kadar göremeyeeeği için, elindeki silahı rahathkla kullanamaz. Ama bu kez de hetikopterler bir piyade tü- feği ile vurulabUmektedir. Pilotlann sistemler takıia- na kadar alacaklan tek ted- bir bu. Aslında tüm karşı koyma sistemlerini taksamz yüzde yüz koruma müm- kün değildir. Ama PKK'nin elinde fiize oldu- ğu duyumlan gelmeye baş- ladıktan sonra, 'Nasıl olsa vuramıyorlar" gerekçeleri de ileri sürüldü." Türkıye'nin Avrupa Bir- liği'ne girişte göstereceği desteği karşılığında Fran- sa'dan satın alman Co- ugar'larda genel koruma sistemi bulunurken, piyade tüfeği mermisine karşı bıle duyarlı olan Rus tipi heli- kopterlerin bölgedeki uçuş- lan kesildi. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı işadamı AHŞen'in şirketi aracıhğı ile Jandar- ma Genel KomutanlığVna alınan ve "yetersizliği" ne- deniyle kullanılamayan he- ltkopterlerin, Orman Ba- kanlığı'na devredileceği öğrenildi. İhale sonuçlanmak üzere Üst düzey bir savunma yetkilisi de konuyla ilgili olarak şu bilgileri verdi: "Aynı fiize tehdidiyle karşı karşıya bulunan Türk Hava Kuvvetleri'nin Elekt- ronik Harp Destek Merke- n bulımmaktadır. Bu birim kara hayacüığı için açılma- mıştır. Önceükle, tehdit de- ğerlendirmesi yapacak ve helikopterleri bir sistem da- hilinde koruyacak bu biri- min açılması gerekmekte- dir. Bizim helikopter kulla- nım konsepri, harekât ala- nımn üstü degiL cephe geri- sinde personel taşımak için- dir. Helikopterlere karşı koyma sistemleri alımı için çalışmalar son hızla sür- mekteve nihai aşamaya gel- miştir. Türkiye'de üretimi planlanan sistemler için 12 firma ile görüşme devam et- mektedir. Üretim muhte- melen Aselsan'm kontro- lünde gerçekleştirilecek. Önümüzdeki >ılın başın- dan itibaren de pilotlann bu sistemlerle uçacağuu unıu- voruz." Bombah saldırıda 1 çocuk öldü 1980 Yurt Haberleri Servisi - Gaziantep Sanayi Fuan'nda, önceki gece lncil satan Müjde Kitapevi'ne düzenlenen bombah saldında yaralanan 4 yaşındaki AK Ozdemir teda\ i gördüğü devlet hastanesinde öldü. 3 yaşındaki LY.'nin sağlık durumu ciddiyetini korurken bombah saldın ile ilgili soruşturma sürdürülüyor. Polis Hizbullah ve İBDA-C örgütlen üzerinde dururken saldında kullanılan bombanm askeri amaçlı, NATO standartlannda ve parça tesirli olduğu belirlendi. Patlamada yaralanan 24 kişiden 17'sı taburcu edildi. Gaziantep Sanayi Fuan'nda, lncil ile lncil kasetlerinin de satıldığı tbrahim Doğan"a ait Müjde Kitabevi'ne önceki akşam saat 20.45'te düzenlenen bombah saldında yaralanan ve Gaziantep De\ let ile SSK hastanelerinde tedavi altma alınan 24 yaralıdan 4-5 yaşlanndaki birisi kız 2 çocuk dışmda 22 kişinin kimlikleri belirlendi. Kimliği belirlenenlerin isimleri şöyle: "Nihat Güvercin, Hilmi Güvercin, I. Y, Bülent Kalkan. Yaşar Tuğral, Enver Balakan, İsmail \'ağsız, İbrahim Doğan. Zafer Kıünç, .\li Akfaş, Şinasi Can. Ilhan Sevim, Nihat Gümüş, Müslûm Akarsu. Hatice Yavuz, Ali Söylemez, Ergûn Atalay, İsmail Yıkbz, Filiz Yaylacık, A\ten Zambak. Murat Canhilal. Şenel Sa>ın. Saldın planlı Bombah saldın ıle ilgili soruşturma kapsamlı olarak sürdüriilürken pohs uzun süredir kentte örgütlenen Hizbullah ve İBDA-C örgütleri üzerinde duruyor. Bombah saldınnın önceden planlanmış bir eylem olduğunu belirten Gaziantep Valisi Muammer Güler, "Bomba. belirli bir hedefe yönelik olarak anlmış. Şu ana kadar olayı üstlenen olmadı" dedi. Kitabevine yönelik tehditler olduğunu ancak kitabevi yetkililerinin bunlan ciddiye almadıklannı ve emniyete bildirmediklerini anlatan Vali Güler, "Polis çahşmalannı sürdürüyor. İpuçlan ve görgü tamklan var. Bunlar değcrtendirilivor. Kısa bir sürede olayı aydınlatacağız. Halen, Gaziantep Dolet Hastanesi'nde 8 hastamız bulunuyor. İnşallah olayı can kaybı obnadan attatacağız'' dedi. Olayın faillerinin bulunması için yoğun bir çalışma başlattıklannı belirten Gaziantep Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkuı da, ellerinde bazı bilgilerin bulunduğunu. kısa süre ıçensinde sonuca ulaşarak, olayın sorumlulannı adalete teslim edeceklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Gaziantep'teki bombah saldından büyük üzüntü duyduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Demirel. konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şunlan kaydetti: "Bu çirkin saldınyı nefrette kmıyorum. Sanavi ve ticaret fuannda nıe>dana gelen bu müessif saldın dolayısı\la >aralanan vatandaşlanma acil şifa ve Gazianteplilere geçnuş olsun dileklerimi Uetrvorum." Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Celal Doğan ile ANAP Gaziantep tl Başkanı Şerif Başkülekçi de olayı kınadılar. Yasakh müteahhit Altındağ'a dava DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü- rosa)-Gazetemizin Diyarbakır büro- sunu silahh adamlanyla basarak tem- silcimiz Ziya Aksoy'u tartaklayan ve ölümle tehdit eden MehmetAB Aran- dağ hakkmda Diyarbakır Cumhuri- yet Savcılığı 'nca 3 yıl hapis istemi ile dava açıldı. Devletten aldığı ihalelerle çak- makçılıktan Güneydoğu'nun en bü- yük işadamlan arasına giren Diyar- bakır Söz gazetesi ile Söz TV'nin sa- hibi Mehmet Ali Altındağ, geçen hafta silahh iki adamıyla birlikte ga- zetemizin Diyarbakır bürosuna bas- kın düzenlemişti. Kendisi ve yakın- lanna ait şirketlenn ihaleleriyle ilgi- li bir haber nedeniyle arkadaşımız Ziya Aksoy'u tartaklayan ve ölümle tehdit eden Altındağ, gazetemiz mer- kezinı de arayarak tehdit ve küfurler savurmuştu. Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı. Mehmet Ali Altındağ ile ilgili soruş- turmayı tamamladı. Arkadaşımız Ziya Aksoy ile iki görgü tanığının da ifadesine başvu- ran savcılık. Altındağ hakkın- da,"mesken ihlali, hakaret \e tehdit" suçlanndan 3 yıl hapis istemi ıle da- va açtı. Davaya önümüzdeki günler- de Diyarbakır Asliye Ceza Mahke- mesi'nde başlanacak. Diyarbakır Söz TV ıle Söz gaze- tesi, gazetemiz ve çahşanlanna yöne- lik hakaret dolu yayımlannı da sür- dürüyor. Gazete dün "KışkırtKi pro- vokatör Cumhuriyet" diye yazarken. Altmdağ'ın silahh baskınına tepki gösteren kitle örgütleri yöneticileri için de "malum kişiler" deyimini kullandı. RP'den bir fire daha • Baştarafi 1. Sayfada nu üyesi de olan Külahlı, istifa dilekçesini, yurtdışın- dan TBMM Başkanlığf na faksladı. Komisyon üyesi olarak Avrupa Birliği ile ilgili bir toplantıya katılmak üzere > r urtdışında bulunan Külah- lı, kısa istifa dilekçesinde ge- rekçe açıklamadı. Külahlı, dilekçesinde. milletvekilliği görevinı bağımsız olarak sürdüreceğini açıklamakla yetindı. Külahh'nın 15 gün sonra Türkiye'ye döneceğı bildirildi. Adaletsiz gelir dağdımı • Baştarafi 1. Sayfada kelerinin de gerisınde kal- dı. Yaptıklan özelleştirme ve yapısal reformlar nedeniyle IMF ve Dünya Bankası'nca diğer ülkelere örnek gösteri- len Latin Amerika ülkeleri ıse gelir dağılımındaki eşıt- sizlik sıralamasmda ilk sıra- lara yerleştıler. Brezilya ge- lir dağılımı en bozuk ülke olurken. Slovakya en adalet- li gelir dağılımına sahip ül- ke oldu. Gelir dağılımının bozuk olduğu ülkeler sıralamasın- dan ömekler şöyle: 1- Brezilya 2- Güney Af- rika 3- Guatemala 4- Zim- babvve 5- Kenya 6- Şıli 8- Pa- nama 9- Meksika 12- Sene- gal 14- Venezüella 18- Ko- lombiya 25- Peru 26- Türki- ye 27- Madagaskar 29- Ni- jerya 31 - Uganda 40- Bang- ladeş 47- ABD 50- Vietnam 56- Japonya 58- Çin 61- Yu- nanistan 63- Mısır 69- Pakis- tan 74- Almanya 80- Rusya 90- Kanada 92- Slovakya. KüreseUesmenin 7günahı • Baştarafi 1. Sayfada sına rağmen dünya ekonomisi çok ya- vaş büvümektedir. Bu büyüme hızı ile tatminkâr bir ücret düzeyine dayalı yeterli istihdanı sağianamamakta ve yoksulhık hafiflememektedir. - Kuzey ile Güney (gelişmiş ve ge- lişmekte olan ülkeler) arasındaki fark daha da açılmaktadır. 1965'te dünya nüfusunun en zengin yüzde 20 sinin ortalama kişi başına geliri, en yoksul yüzde 20'sinin 30 katı üstündeydi. 1990'da ise bu fark 60 katına çıkmış- tır. - Zenginler her yerde kazançfa çık- nuştır. Bu dunım sadece toplumun en yoksul kesimleri aieyhine gerçekleş- memiştir. Ülkelerin pek çoğunda ge- lir dağılımındaki bozulmalann bir di- ğer belirgjn özelliği orta sınıflann gö- reli dunımlanmn bozulmasıdır. - Her yerde finans sanayiinin, ran- tiyeler de yatınmcılann önüne gec- miştir. Gelişmekte olan ülkelerin ba- zılannda kamusal ve özel borçtan ödenen faizler GSYtH'nin yüzde 15'ine ulaşmıştır. Var olan menkul değerlerin el değiştirmesi, yatınm yo- luyla yeni. servet yaratılmasma göre çok daha kazaaçlı bir faaliyet halme gelmiştir. - Gelir paylaşımında sermayenin kârı artarken, emeğin geliri düşmüş- tûr. Kâr paylan üeret geKrlerine oran- la hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan iilkelerdc \ üksebniştir. 1980'K yıl- lann başlan bugünle karşılaşünlırsa, gelişmekte olan ülkelerin yüzde 80'in- de sınai katma değerde ücret payının belirgin biçimdedüşmüş olduğu orta- ya çıkmaktadır. - Iş ve gelir güvencesi hemen her yerde azalmıştır. Artan faiz maliyet- leri şırket kazançlannı aşındırmakta ve buna karşı hem kuzeyde hem de güneyde şirketler yeniden yapılana- rak istihdamı ve ücretleri baskı altın- da tutma yolunu seçmektedir. - Niteükü ve niteliksiz emek arasm- da ücret eşitsizlikleri genel bir sorun halinegelmektedir. Bu eğilim gelişmiş ülkekrde uzunca bir süredir gecerü- dir. Gefişmekte olan ülkekrde ise. ni- teliksiz işçUerin ücret düzeylerindeki mutiak (ve bazı durumlarda yüzde 30'lara yaklaşan boyııtlarda) gerile- meler yaygmlaşmıştır. Kutlu Savaş'ın Susurluk incelemesi sürüyor Emniyete silah satan Tinar, kurumlar vergisini ödemedi ANK\R\ (Cumhuri>'et Bürosu)- Başba- kan MesutYümaz'ın Susurluk soruşturma- sı konusunda tam yetki ile donattığı Başba- kanlık Teftış Kurulu Başkanvekili Kuüu Sa- vaş'ın emniyette yaptiğı ilk incelemede, em- niyete 6 milyon dolarhk silah satışı yaptığı kaydedilen işadamı ErtaçTTnar'm kurum- lar vergisini yatırmadığı saptandı. Teftiş kurulu a>nca, Ertaç Tinar"ın sattı- ğı ve devlet içinde kaybolan silahlann ince- lemelerini yapan Adalet Bakanlığı müfet- tişlerinin de soruşturmayı savsakladığını belirledi. Kanal D Haber Genel Yayın Yönetmeni, gazeteci Uğur Dündar. dün akşam televiz- yon ana haber bülteninde Kutlu Savaş'ın ilk incelemelerden sonra ulaştığı bilgileri ak- tardı. Dündar'a göre, teftiş kurulu özetle şu bilgilere ulaştı: "Tinar, 6 nıiNon dolaıiık silah sanşı yap- masına karşın hcrhangi bir kurumlar ver- I İstanbul Haber Servisi - Türkiye Komünist Partisi'ne (TKP) yönelik ünlü 51 tevkifatında cezaevine giren Dr. Nuran Akşit toprağa veriliyor. Geçirdiği trafik kazası sonucu yaşarrunı yitiren Akşit, bugün Erenköy Galippaşa Camii'nde kıhnacak öğle namazını müteakiben Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Akşit, TKP yöneticilerinden Şevket Akşit'in eşiydi. • İstanbul Haber Servisi - Türk Oftalmoloji Demeği İstanbul Şubesi'nin düzenlediği 31. Ulusal Türk Oftalmoloji Kongresi bugün Lütfü Kırdar Kongre Merkezi'nde başhyor. Ana konusu katarakt ve göz içi mercelderi olan kongrede, uygulamah lasık ve kornea tranplantasyonu kurslan düzenleniyor. Kongreye, yabancı bilim adamlan da davet edildi gisi > aörmadı. Hopstro Şirketi'nin hibe son- rasındaki 8 a> sonunda devlete olan vergi borcu 107 mihon Bra olarak belirlendi. Su- surtuk'takazayapan otomobilde bulunan ve Sedat Bucak'a ait olduğu beürtenen Beret- ta marka sustunıculu tabancanın da T\- nar'ın emnhete satnğı silahlardan olduğu tespit edildi. Susurluk kazasının olduğu dö- nemde Emniyet Genel Müdürlüğü gorevini yûrüten Alaaddın Yuksel.olavlailgili soruş- turma yapdmasını sağladı. İçişleri Bakanlı- ğı müfettişleri taranndan yürütülen sonış- turmada kayda değer bir gelişme sağlana- madığı ve soruşturmanın savsaklandığı be- lirlendi. Savaş, Yılmaz'ın göre\1endinnesi- nin ardından başlatnğı incelemeler çerçeve- sinde emımette jürttüğü çalışmada. poüs teşkilatına hibe edilen Beretta %<e L zi marka silahlann kaybolduğumı saptadı. Tûıar, 1994 'de 1800 kilo. 32 koli silah hibe etü. Si- lahlar arasında Beretta. L zi ve susturucular vanü. İncelemeler sırasın- da Tinar'uı emniyete, Türk Silahh Kuvvetle- ri'nin kullanabileceği çe- şidi silah ve mühimmatı da hibe ettiği ortaya çıkü. Silahlar, Mehmet Ağar'ın emniyetgenel müdürlüğü döneminde polis teşkflan- na hibeedildiği belirlendi. Hibe edilen diğer silah ve mühimnıat malzeme- lerinin bir bölümünün kayip olduğu saptandı" sonrası kriz • Baştarafi 1. Sayfada Türkiye ekonorrusi, gelir dağılımındaki adaletsizlik- te dünyada ön sıralara çıktı. 1980 yılının ardından "Özal ekonomisi" olarak da tanımlanan. Dünya Bankası ve IMF destekli politikalarla, dışa açık. sıcak para ağırlıkh. çalışanlann ücretlerinin kısıldığı. sermayeye kay- nak aktanmı adı altında ranta dayalı büyüyen Türkiye'de küreselleşme politıkalannın sonuçlan, son 5 yılda kendisini "ekonomik bunahmla" gösterdi. Yıllık ortalama enflas- yonun >oizde 85-100 dü- zeylerinin altma düşmedi- ği Türkiye'de dış borç sto- ku 80 milyar dolara dayan- dı. 19 milyar dolan "sıcak para" olarak adlandınlan kısa vadeli yükümlülükler- den oluşan dış borçlara karşılık Türkiye, uluslara- rası piyasalardaki güvenini kaybettiği için yenı kaynak bulamıyor. Iç borç stoku 4.2 katrilyon liraya çıkar- ken, yüksek faizli iç borç- lanmayla gelişen rant ağır- lıkh ekonomide, sermaye- nin yatınm yerine ranta kayması, üretimın de tıkan- masına neden oldu. 500 sa- nayi firmasının 1996 yılı bilançolannda kârlannın yüzde 60" ının. üretim yeri- ne faaliyet dışı gelir diye tanımlanan faizden sağlan- dığıortşyaçıjctı. JŞ56 ri'ijb y ^, ticaret açığı 20 milyar do^ larla, ülkenin toplam döviz dengesini gösteren cari açık da 4 milyar dolarla son yıllann en yüksek düzeyi- ne çıktı. Dünyada gelir da- ğılımındaki adaletsizlik sı- ralamasında 26'ncılıkla ön gruplara çıkan Türkiye'de, Devlet Istatıstık Enstıtüsü verilerinegöre, 1994 itiba- nyla nüfusun en düşük ge- lir grubundakı yüzde 20'si mıllı gelınn yüzde 4.9"unu alıyor. En yüksek yüzde 20'lik gelir grubu ıse milli gelınn yüzde 54.9'unukul- lanıyor. Verilere göre Tür- kıye'de nüfusun yüzde 80'ınin kişi başına milli ge- liri 2 bin 100 dolan bile aş- mıyor. Sosyal bunahm • Baştarafi 1. Sayfada olan ekonomilerin karşılaş- tırmalı üstünlük sağla> abi- lecelderi sektörler aieyhine ajnmlar getirilmiş ve bu durum, bu ülkelerin büyü- me olanaklannı olumsuz etkilemiştir. Bu da küresel- leşme sürecinin simetrik ol- mayan niteliğini göster- mektedir." Boratav. raporu sunuşun- da. çalışmada ulusal ekono- mik model izleyen, güçlü devlet yapısına sahıp Japon- ya gibi Doğu Asya ülkele- rinın küreselleşme açısın- dan daha az etkilendikleri- nin ve geliştiklennin ortaya çıktığım belirtirken, azge- lışmiş, gelişmekte olan ve sıcak para akımında kalan ülkelerde işsizliğin daha da arttığını, yoksulluğvm büyü- düğünü. gelir dağımındaki bozulmanın yüksek oranla- ra çıktığım söyledi. Bu azgelişmiş ve geliş- mekte olan ülkelerin dış ti- carette üstün olduklan gruplan da kaybettiklenne dikkat çeken Boratav, rapor- dan da alıntı yaparak bu ül- kelerin, bir an önce güçlü devlet ve ulusal ekonomi politikalan belirleyerek çö- küş sürecinden çıkmaya ça- hşmalan gerektığini söyle- di. Boratav, küreselleşme akımının sürmesı durumun- da. dünyada gelir dağılı- mındaki bozulma ve yok- sullaşmayla "sosyal anarşi" oluşabileceğinın görüldü- ğünü \urguladi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada - Yargı ne kadar bağımsız? Kurumun üyelerinden siyasilere kadar hemen her kesim eksiklikler olduğu görüşünde birleşiyor, nasıl düzeltilmesi gerektiği konusunda hırlaşıyor. TBMM'nin açılmasıyia birlikte başta yargı olmak üzere pek çok alanda yasal düzenlemelerin yapıl- ması gündeme gelecek. Adalet Bakanı Oltan Sun- gurlu, ara ara olta atıp, kamuoyunun eğilimini ya- kalamaya çalışıyor. Yasal düzenlemeler egrisiyle doğrusuyla ekim başından itibaren tartışılacak. Bunu o günlere bı- rakıp, Ankara'daki Susurluk tartışmalanna döne- lim. . Herkes şu sorunun yanıtını anyor: - Bu çözümsüzlüğe nasıl gelindi? Gerçekçi olanlar şu görüşü paylaşıyor: - Meclis işini eksik yaptı... Bizim siyasilerimiz muhalefette doğru söyler ik- tidarda şaşar... Hükümetteyken, Susurluk komis- yonunun çalışmalarını apar topar tamamlayan RP'liler muhalefete düşünce, "Konu eksik araştı- nldı... Ters girildi. Sonra dinlenmesı gerekenler önce dinlendi..." türünden değerlendirmeler yap- maya başladılar. Iktidar ortakları dün gazetecilerin sorulannı ya- nıtiarken, Susurtuk'la ilgili tüm çalışmaların yeni baştan yapılması, dokunulmazlıklann zaman yitir- meksizin gündeme gelmesi görüşünü dile getirdi- ler... Başbakan Mesut Yılmaz'ın önceki günkü söz- leri kamuoyundaki şaşkınlığı gidermeye yönelikti. Bu sözlerin ne ölçüde samimi olduğu çok değil, 15- 20 gün içinde belli olacak. Bu tür kamu vicdanını rahatlatmaya yönelik "Meclis icraatında", vekillerimizin en başanlı yap- tığı şey, konuyu sulandırmaktır. Bu yanıyla Mecli- simizin icraatı ikiye ayrılır: Ya "su"landırırlar ya "sus /an"dınrlar... "Us"!anıp, bu böyle olmaz diyenleri de her yön- temi kullanıp "us/an"dınrlar... Bunun en somut örneği, Bayan Tansusurluk'un malvarlığında olmuştu. Yüce Meclisimiz hanıme- fendinin malvarlığı için, "Efendim tabii ki araştml- sın. Ortaya bir iddia atılır da araşttrılmaz mı?" de- diler. Ardından bir önerge: "Madem ki bir liderin malvarlığı araştınhyor. Ne- den ötekilere bakılmıyor? Üstelik bu işi daha de- mokratik yapmak gerekir. O zaman, liderlehn ya- kınlannın da malvarlığını araştırmak temiz toplum için şarttır." Konu böylece amacından bir güzel saptınldı... Aaa, yasama yılı bitmiş... ;,; Yaşama geçmemesini dileyip, önümüzdeki dö- nem karşı karşıya kalabileceğimiz olası gelişmele- ri aktaralım... Susuıiuk'un amblemi haline gelen iki milletveki- linin dokunulmazlığı mı kakdınlacak, olur, hay hay... Bu dokunulmazlıklar kaldınlacaksa, öteki dosya- lı milletvekillerinin dokunulmazlıklan neden kaldı- nlmıyor? Eee olabilir ama, onlann içinde trafik suçundan, güneş battıktan sonra konuşma yapma suçuna kadar her şey var... Bize ne, madem dokunulmazlık kalkıyor, demok- ratik kalksın... Olur, öyle yapalım. Ama, bu iki dokunulmazlığı hemen kaldıralım... Yoook, bu işi yapacaksak sorunu kökünden hal- letmeliyiz. Şu dokunulmazlık işinin çapı-çerçeve- si de yeni baştan ele alınmah... Olur alalım ama, o zaman konu anayasa deği- şikliğini gerektirir... Gerektirsin, anayasayı değiştirmekten mi kor- kuyorsunuz? Sivil bir Meclis anayasada gerekli de- ğişikliği yapamayacaksa bunun adı demokrasi mi olur? Haklısınız olmaz, değiştirelim. Çalışma başlata- lım... Tabıi başlatalım. Önce komisyon kuralım. Son- ra att komisyon oluşturalım. Dokunulmazlık ko- misyonuyla anayasa komisyonu zaman zaman bir- likte toplansın. Bu ikisinin anlaşamayacağı konu- lan saptayacak bir uzlaştırma komisyonu kurul- sun. Komisyon çalışmasını rapor haline getirdik- ten sonra, kamuoyuna danışmadan iş yapmak de- mokratik olmaz. Üniversite hocalanndan yargı üye- lerine kadar geniş bir kesim raporu tartışsın. Son şekli komisyona gelinceee... Aaaa yasama yılı bitmiş, en iyisi önümüzdeki yıla bırakalım. Sağlam olsun... Çift başh ka^dumbağa • Baştarafi 1. Sayfada bağanın belirli ölçülere ka- darbüyüyebıleceğini, uygun koşul ve ısıda da kış uykusu- na yatabileceğini kaydeden Prof. Dr. tbrahim Baran, çift başlılığı nedeniyle başı- nı kabuğuna çekme olasılığı bulunmayan kaplumbağa- nın özel bakıma gereksini- mi olduğunu belirtti. Prof. Dr. Baran şunlan söyledi: "Ender görülen bu olay- da, büyük bir olasdıkla çift- leşme ve döllenme sonrasın- da yumurtadaki embriyo- nun gelişme aşamalan iç ve dış etkilere uğramış. Biz bu- na olağandışı bir sonuç do- ğuran 'anomalf diyoruz. Ege Üniversitesi'nde oluş- turduğumuz laboratuvarda 60 bin örnek var. Bunlann içinde çatal kuyruklu ker- tenkele ve çift başh yılan bu- lunmaktadır. Ancak. kolek- siyonunda çift başh kaplum- bağa yok. Bulunan yavnı kaplumbağanın özel olarak bakıma ihtiyacı var. Diğer canhlann saldınsına açıkhe- def olacağmdan doğada ya- şayamaz. Kış uykusuna yat- ması gerekir. Bunun için de loş, sessiz ve4-8 derecelik ısı- sı olan yere ihtiyaç var." Göcek'teki plajın kumsa-- lında bulduklan "Garip"i! evlerinde besleyen Çağdaş ve Gülçin Dikmentepe ile. Ece Sehı adlı küçük öğren- ciler, belde halkının sevgili-, si haline gelen çift başh kap-. lumbağanm bakımı ve ya- şatılması için üniversiteler- den, hayvansever örgütler- den ve diğer kuruluşlardan ilgi bekliyorlar. Kaplumbağayı Göcek'in Inlice Plajı'nda buldukla-' nnda su kaplumbağası sa- narak önce suya bıraktıkla- nnı anlatan üç öğrenci, "Ancak, suda > üzemiyordu. Hemen sudan çıkardık. Çok bitldndi. Eve getirdik, yeşil sebze ve su verdik. Şim- di iyi. Onun bakdmasuu, büyümesini ve yaşamasuu istivoruz" dediler. i