29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 AĞUSTOS 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kadın milletvekiline taciz • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Gene! Kurulu'nda 8 yıllık kesintisiz eğitımle ilgi görüşmeler sırasında DYP Genel Sekreteri Nurhan Tekınel'le DTP Manisa Mılletvekili Ayseli Göksoy arasında pantolon bunalımı yaşandı. Tekinel, ayağı kınk olduğu için etek giyemeyen Göksoy'a, "Salondan çıkmıyorsan pantolonunu çıkar" dıye bağırdı. Devlet Bakaru Rıfat Serdaroğlu'nun kolunda kulıse çıkan Göksoy, rastladığı TekinePe, "Utanmıyor musun önerge vermeye? Ayagım kınk görmüyor musun? Bana pantolonunu çıkar diyemezsın. O zaman sen de etek giy de gel" dedi. Gizlîliği Erkaya açıklamadı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay, Milliyet gazetesinin dünkû sayısında Millı Güvenlik Kürulu (MGK) ve Yüksek Askeri Şra (YAŞ) toplantılanna ilişkın gizli bilgilerin 30 ağustosta emekliye aynlacak Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya tarafından açıklanmadığını savundu. Genelkurmay Başkanlığf ndan dün akşam saatlerinde yapılan yazılı açıklamada. Milliyet gazetesinde 4 gün boyunca Oramiral Erkaya'yla söyleşi yapıldığı kaydedilerek "'Bu sohbet sırasında YAŞ ve MGK'de görüşülen ve gizlilık taşıyan ve yasal olarak açıklanamayacak bilgiler ile siyasi içerikli olabılecek hıçbir husustan bahsedilmediği anlaşılmıştır" denildi. Taksici cinayeti davası • İstanbul Haber Servisi - Kaybolduktan 12 gün sonra Gazıosmanpaşa Arnavutköy'deki ormanlık alanda cesedi bulunan taksi çeförü Doğan Ayhan'ı işkence yaparak pldürdükleri ve 4 milyon lirasını gaspettikleri öne sürülen bıri kadın 5 sanığın idam cezası istemiyle yargılanmasına devam edildı. Duruşmada, sanıklardan binnin, yaşı küçük olan sanıga suçu üstlenmesi için tehdit mektubu yazdığı iddia edildı. Atığ, suçlamaları yanıtladı • İstanbul Haber Servisi- Yaklaşık 5 gün süren sağanak yağışın, altyapı yetersizlıği nedeniyle felakete dönüştüğü İstanbul'un bırçok semtinden bin olan Ayazağa'daki fabrikalann su baskınına uğramasından sorumlu tutulan Şişlı Belediye Başkanı Gülay Atığ, suçlamalan reddetti. CHP Şişli Örgütü Başkanı Dursun Çaltı'nın. Atığ'ın bağış karşılığında tanm arazısinde fabrika yapılmasına izin verdiğini öne sürmesi üzerine yaptığı âçıklamada, iddiayı 'saçmasapan' diye değerlendirdi. 6 bin yıllık seramik atölyesi • KİLİS (Cumhuriyet) - Kilis yakınlanndaki Oylumhöyük'te yürütülen arkeolojik kazı çalışmalan sırasında geçmişi 6 bin yıl önceye dayanan büyük bir seramik atölyesi bulundu. Kazılara başkanlık eden Ankara Ünıversitesı Dil- Tarih ve Coğrafya Fakültesi Arkeolojı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Engin Özgen. atölyeden, dünyanm çeşitli kentlerine seramik ıhraç edildiğinin anlaşıldığını belirtti. YDH'ye ihtar • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesı. yapılan duyurulara rağrnen 1995 yılı kesin hesabına ilişkin bilgi ve belgelerdeki eksikliklen gidermeyen Yeni Demokrasi Hareketi'ne (YDH) ıhtarda bulunulmasını kararlaştırdı. Dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan konuya ilişkin karara göre ihtar, YDH'ye karann tebliğ gününden başlayarak 6 ay içınde, eksik bılgi ve belgeleri tamamlaması için yapılacak. Mehmet Ağar ve Sedat Bucak'm fezlekeleri dönem sonuna bırakıldı Sıısıırlıık kapısı açüamıyorANKARA (Cumhumet Büro- su)-TBMM Anayasa- Adalet Kar- ma Komisyonu'nda, ANAP ve DSP'li üyelerin toplantıya eksik katılmalan sonucu, Susurluk skan- dalı nedeniyle haklannda fezleke düzenlenen DYP Elazığ Mılletve- kili Mehmet Ağar ile Şanlıurfa Milletvekıli.Sedat Edip Bucak'ın dokunulmazlık dosyalan dönem sonuna bırakıldı. Toplantıda, ko- misyonda bekleyen dığer 126 dos- yanın, anayasanın dokunulmazlık- lan düzenleyen 83. madde deği- şikliği sonrasına bırakılması kara- nndan dönülürken, DYP'lı Başkan Ahmet İyimaya, bu dosyalann ekim ayından önce Meclis'e gele- meyeceğini söyledi. TBMM Anayasa-Adalet Karma Komisyonu dün, ANAP, DSP. CHP'li üyelenn Susurluk skanda- lıyla ilgili haklannda fezleke dü- zenlenen Ağar ile Bucak'ın dosya- lar.nın da aralannda bulunduğu 128 dosyanın genel kurula sevk edılmesı istemmi ele aldı. Toplan- tıda, CHP. Ağar \e Bucak"ın fez- lekelerinin öncelikle genel kurula ındinlmesim ıstedı. Hükümetin küçük ortağı DTP, komisyona üye bıldirmemesine karşın, bu partınin grup kurması nedeniyle 2"şer üveliğı düşen DYP ve RP'ye karşı avantajlı durumda olan iktidar ortaklan fire vennce, 18'e karşı 21 oyla 2 dosyanın dö- nem sonuna bırakılması karan çık- tı. Toplantıda. daha önce hazırlık komisyonunda görüşmeleri ta- mamlanan ya da süren dosyalann, anayasa değişikliğı sonrasına bı- rakılmasına ilişkin karann kaldml- masıoylandı. Buovlamada, hazır- lık komisyonunda görüşülmesi ta- mamlanan dosyalann üst komis- yonda görüşülmesi ve gerektiğin- de genel kurula indirilmesi karan alındı. Komisyon toplantısına ANAP'tan .Ankara Milletvekilı Ü- han Aküzüm, Malarya Milletve- kili Metin Emiroğlu. İstanbul Mil- letvekili Ali TalipÖzdemir. D- SP'den Kütahya Milletv ekili Emin Karaa, Hatay Milletvekilı AB Gü- nay ile Samsun Milletv ekili Ay- han Gürel katılmazken, ANAP'lı Pakdemüü de muhalefetle birlik- te hareket etti. 'Sıfat sona erinceJ Toplantı sonrası açıklama yapan tyimaya. Ağar ve Bucak hakkında kurulan hazırlık komisyonu rapor- lannın da ele alındıgını belirterek "Komisyonumuz, bu iki arkadaş ile ilgili dokunulmazlık sorununu, kovuştu rmanm miUetvekiliiği srfa- nnın sona ermesine kadar erteten- mesi biçiminde çözmüştür'" dedi. Komisyon toplantısına üyeleri- nin katıhmını sağlayamayan ikti- dar ortaklan ANAP ve DSP ile öneri sahiplerinden CHP, Bucak ve Ağar'ın fezlekelerinin dönem sonuna bırakılması karanna ıtiraz ettiler. Gazetecilerin sorulannı va- nıtlayan Ahmet lyimaya, itiraz dogrultusunda dokunulmazlık ka- rarlannın 10 günlük sure içerisin- de genel kurulda müzakere edile- bildiğini belirtti. lyimaya, "Nerdigimiz karar ke- sin değiL kovuşturmayı kesinlikle erteleyen bir karar değiL Bir mil- letvekili arkadaşımız. kararlarunı- n genel kunıkia tarüşma ve yeni bir ııylama konusu kuabilir. O da anayasanın 83. maddesi çerçeve- sinde çözüme bağlanır. O da 276 oyu gerektirirr diye konuştu. CHP Grup Başkanvekili ÖnderSav. ko- misyon üyeleriyle birlıkte düzen- lediğı basın toplantısında. "PoBs- maf\ a-siyasetçi bağlannlaruun or- tayaçıkanlmasına ilişkin söylemler «ölgek'ndL Komisyonun üzerinesi- yasal gölge duştü" dedi. Raporun yazılmasından sonra konuyu TB- MM Genel Kurulu'na taşıyacakla- nnı bildiren Sav, "Hem yargı işle- miyordenhor. hem deTBMM ola- rak yargının önünü ütavoruz" di- ye konuştu. Kulislerde, komisyonun 3 D- SP'li üyesinin toplantıya katılma- sını, Ağar'a yakınlığıyla bilinen DSP'li Devlet Bakanı Hüsamettin Ozkan'ın engellediğı söylentisi yayıldı. DSP Grup Başkanvekili Ali Ilıksoy, komisyon üyeleriyle birlikte düzenlediğı basın toplan- tısında, Genel Kunıl'un toplantı saatinde komisyonlann toplantı yapamayacağını belirterek toplan- tı ve görüşmenin yok sayılarak ay- nı gündemle toplanılması için TB- MM Başkanlığı'na başvurdukla- nru açıkladı. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Erkaya, REFAHYOL'un bitiş sürecini anlattı 'Demirel komutanlan frenleyemedi'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - De- niz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Gü- ven Erkaya, Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) irticaya karşı önlem paketi açık- ladıgı 28 şubat toplantısmdan önceki 7 aylık dönemde, Cumhurbaşkanı Süle>- man Demireri uyardıklannı açıkladı. Demirel'in, MGK'yi devreye sokma- dan hükümeti uyararak irticayı önleme yaklaşımına karşı, Erkaya'nın. "Bugün olanlan hafıfe alanlar çıkabilir. Ancak ge- lecek çok pahalı olur. Türkivc'yi bu nok- taya getirenler için ise çok pahaü\-d mal olur" uyansında bulunduğu ortava çıktı. Milliyet gazetesi yazan Yavuz Do- nat'ın, 4 gün süren söyleşisinin son bölü- münde Erkaya, REFAHYOL döneminde- kı irticai faaliyetlere ilişkin rahatsızlıkla- nn Yüksek Askeri Şûra'nın (YAŞ) ardın- dan MGK'nın Ağustos 1996 toplantısın- da gündeme geldiğinı söyledi. Erkaya, aşın dinci akımlann tınnanma- sına ilişkin bılgi verdikten sonra, irticanın tehdit olup olmadığı konusunun MGK'de göriişülmesini. gerekirse hükümete tavsi- ye karan alınmasını istedi. Demirel'den "Önerinizi dikkate alaca- ğım'" yanıtını alan Erkaya, herhangı bir gelişme kaydedilememesi üzerine konu- yu Aralık 1996"da yapılan MGK toplan- tısında yeniden gündeme getirdi. Demirel, Erka>a'va yine, "Bu konunun üzerinde duracağım,gcrekeniyapacagım'" yanıtını \ erdi. Erkaya'nın ilk konuşmasmın ardın- dan Erbakan'ı uyaran Demirel, konunun yeniden gündeme gelmesinden sonra Ge- nelkurmay Karargâhf na giderek komu- tanlardanbnfingaldı. Demirel. bubrifin- gin ardından hükümeti, yazdığı mektup- larla uyardı. Erkaya, irticai faalıyetler konusunu 27 ocakta yapılan MGK toplantısında yeni- den gündeme getirdi. Erkaya ile Demirel arasında özetle şu diyalog geçti- Demirel: Gündemi biliyorsunuz. Erkaya: Bir hususu arzedebilir miyim? Demirel: Buyrun. Erkaya: Görüyorum ki benim önerdi- ğim konu yine gündemde yok. Demirel: İrtica konusu üzerinde gere- ken uyanlarda bulunuyorum ve buna de- Devlet Bakanı Işday Saygın, Devlet Bakanı Imren Avkut, DTPtzmir MUletvekili Gencay Gürün, DSPtzmir Milletvekfli Zerrin Yeniceli, DSPAyduı Mflletvekili Sema Pişkinsüt ve ANAP Muğla Milkrv ekili Lale Aytaman ile birlikte paıiamentoda basın toplanüsı düzenledi. (Fotoğraf: AA) Aile içi şiddeti önleme yasasını Refah Partisi'nin engellemesine sert tepki Kadnüardan RP'ye protestoANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Aile içindeki şiddetin önlenmesi amacıyla hazırlanan yasa tasansının TBMM Genel Kurulu'nda RP engellemesine takılması, kadın parlamenterlenn protestolanna yol açtı. Devlet Bakanı Işılay Saygın, parlamentoda kadın milletv ekilleriyle birlikte düzenledıği basın toplantısında, "Kandırdıklan kadınlar çağdışL, gayri insani davTanışlannın bedelini RP'ye ödetecek, onlan sandığa gömecektir" dedi. Devlet Bakanı Imren Avkut, •'Onlan karüannı dövmo zevkinden mahrum edeceğiz'' diye konuştu. TBMM Genel Kurulu'nda önceki gün. aile içinde eşlerden biri veya çocukJara şiddet uygulanması durumunda. kendileri başvTirmasalar da döven kişiye üç aydan altı aya kadar hapis cezası getiren yasa tasansı RP engellemesiyle karşılaştı. İktidar partilerinin bu engellemeyi aşmak için bir değişiklik önergesiyle 3. maddeyi bir fıkra olarak 2. maddeye ekJetmesi. RP'lilerin sert tepkisine yol açtı. Tasannın yürürlük maddesi olan 3. maddeye gelindiğinde, Adalet Komisyonu Başkanı RP'li Ahmet Tekdal, Içtüzük'teki hakkını kullanarak tasanyı komisyona geri çekti. Bu durumda, tasannın yeniden komisyonda görüşülmesi gerektiğinden, tatilden önce yasalaşması engellenmiş oldu. DTP'nin ortaklanyla komisyon başkanlığı pazarhğı nedeniyle komisyonlara üye vermemesi, Adalet Komisyonu'ndaki yapının değişmemesi, iktidann "gol" yemesine yol açtı. Tasannın görüşülmesı sırasında söz alan RP İstanbul Mılletvekilı Bahri Zengin. "Şiddetin Önlenmesi açısından bu yasaya müspet oy >-ereceğiz ama, yetersiz buluyoruz. De\ letçi ve totaHter bir anlayışa göre düzenlenmiş" dedi. vam edeceğim. Laik, demokratık. sosyal hukuk devleti olan Türkiye'ye kimse baş- ka bir rejimi getiremez. Erkaya: Efendim tavnnızı ve gayretle- rinizı biliyoruz. Ancak ciddi endiseleri- miz var. Demirel: Nedir? Erkaya: Laik demokratik, sosyal hu- kuk devleti sadece söylemle olmaz. Söy- lemin yanında eylem de gerekir. Sizin söylem ve eyleminiz aynı. Ama farklı olanlar var. Demirel: Yani... Erkaya: Hükümet mevkiindekileri kas- tediyorum. Söylemde laik düzen. Ama ya eylem... Eylem, anayasaya saygıyla olur. Yasalann uygulanmasıyla olur. Yasalar askıya almırsa kaos doğar. Bugün hukuk dışı eylem- lervardır... Sayın Başbakan ve yardımcısının bazı dav- ranışlannın hukuk düzeni ile bağdaşmadığını düşü- nüyonım... Sayın Başba- kan Yardımcısı (TansuÇil- ler) "Siyaset dinin hizme- tindedir'' diye bir beyanda bulundular. Bunu tekzip et- mçdiler. .Cîstelik defafarca tekrarladılar. Sayın Curn- hurbaşkanım, eğer anaya- sınm 14 ve 24. maddeleri yürürlükten kalkmadıysa siyaset dinin hizmetine gi- remez. Bu beyan anayasay- la uyuşmuyor. Demirel: Sayın Erkaya... Erkaya: Dahası var Sa- yın Cumhurbaşkanım. Sa- yın Başbakan, ramazan münasebetiyle iftar yeme- ği düzeniiyor. Nerede? Başbakanlık Konutu'nda? Kimlcre? Şeyhlere... Tari- kat liderlerine... Ben bura- da bir davetiye çıkarmak istiyorum. Demirel: Ne daveti? Erkaya: Herkesi yemini- ne sahip çıkmaya davet ediyorum. Erkaya: Çok kişi bugün için bir tehlike görmeyebi- lir. Bugün olanlan hafife alanlar çıkabilir. Ancak ge- lecek çok pahalı olur. Tür- kiye için pahalıya mal olur. Türkiye'yi bu noktaya ge- tirenler için ise çok pahalı- ya mal olur. Herkes anaya- sa ve yasalara uygun dav- ranmak zorunda. Efendim, irtica vardır. Ir- tica rejimi tehdit etmekte- dir. Bunu konuşalım ve de- ğerlendirelim. Gecikmeye- lim. Aksi halde gelişmeler arzu edilmeyen noktalara ulaşabilir. IRMIKI AYDIN ENGİN Amerikan filmlerinde tanık- ların ant içişlerini mutlaka anımsarsınız. Bir elini kaldınp görevlinin okuduğu andı yine- lerler: "...gerçeği, yalnız ger- çeği söyleyeceğime..." Abuk sabuk yerlere savrul- madıysa, çıkar çarkının dişlile- ri arasına sıkışmadıysa, mes- leğini "meslek ahlakı "n\n kural ve ilkelerine bağlı sürdürmeye karariıysa gazetecinin yaptığı da farklı değil: Gerçeği, yalnız gerçeği!.. Gerçeği arayandan, hele gazeteciyse, gün ışığına çıkar- dıklarını eşiyle dostuyla değil, geniş bir okuyucu yelpazesiy- le bölüşebileceği için hoşlan- mayanlar çok olur. Kimi, "bir kısım medya" diye bir nitele- me bulur; kimi, onu "ajan-pro- vokatöriük"\e suçlamaya yel- tenir; kimi, avanta teklrf eder; kimi, "bacaklanna kurşun sık- tırmakla" caydırmayı dener; kimi, "Mahkemeye başvura- cağım " der (çoğu kez başvur- Gerçeği, Yalnız Gerçeği... maz); elinde güç bulundlıran, etkisi ve yetkisi yüksek kimile- ri de kaşlarını çatar ve belki bir yerlere küçük bir not düşer. Bu meslekte "gerçeği, yal- nız gerçeği" aramak, bütün bunları göze almakla müm- kün. Sırtınız ürperir, avuçlannız terler, bilgisayar ekranında sözcük avına çıkar. sakıncalı vurguları ayıklar, posta kutu- sunu her zaman, "Acaba sav- cıdan bir davetiye var mı?" endişesiyle boşaltırsınız ya da... ...ya da şimdi yaptığınız gi- bi asıl konuya girmeden üst üste paragraflar sıralayıp aklı- nızca kendinize koruyucu bir zırh örmeye çabalarsınız. Ço- ğu kez nafiledir, ama gene de yaparsınız. Bir tür savunma güdüsü yani... Konu da, soru da okuyucu- nun yabancısı değil. Ayının on hikâyesi varmış, onu da armırt üstüneymiş örneği: Susurluk! Bu ülkede bir avuç, üstelik sayılan gitgide azalan bir avuç gazeteci Susurluk'u meslek gündemlerinin de, ülke gün- deminin de ilk sırasına yerleş- tiriyoriar. Ülkenin çözüm bek- leyen hemen tüm sorunlan so- nunda gelip 'Susurluk kördü- ğümü'ne bağlanıyor. • • • Susurluk kördüğümünün korucu, itirafçı, özel timci, mafyacı, vatansever katilci yönleri büyük ölçüde gün ışı- ğı gördü. Ama düğüm hâlâ kör. Kör, çünkü sorunun as- keri kanadına ilişkin söylenti- ler, bilgiler, iddialar açığa çık- madı. Tıkandı. Suskunlok du- variarı delınemiyor. Anladınız. Söz kendiliğinden gelip Ji- tem'e dayanıyor. Gerek gaze- teci tayfasının, gerek TBMM Susurluk Komisyonu'nun ge- lip tıkandığı nokta: Jitem. MİT Müsteşarlığı'ndan Jan- darma Genel Komutanlığı'na geçen ve 30 ağustosta fıilen emekliye aynlacak olan Orge- neral Teoman Koman bu to- nuda önceleri, "Jitem diye bir kuruluş yoktur" dedi. Gazete- ciler bu yanıtı not etti ve ısrar etti. General Koman bu kez de, "Bazı yetkisiz kişilerce Ji- tem adının kullanıldığı tespit edilmiş ve böyle birkelimenin kullanılması önlenmiştir" dedi. "Gerçeği, yalnız gerçeği" arıyorsanız, kimden gelirse gelsin her açıklamaya inan- mamayı da bir meslek reflek- sine dönüştüriirsünüz. Refleksleri bir avuç gazete- ciyi yanıltmıyor. Bir belge var. 1990 yılında Kıdemli Binbaşı Cem Ersever e yazılmış bir takdirname. Yazı, "Jandarma Istihbarat Grup Komutanı ola- rak Olağanûstü Hal Bölgesi içinde ve dışında size verilen görev ve hizmetleh yapmak için her türlü faaliyeti cesaret ve feragatle sürdürdüğünü- zü..." diye başlıyor. Yazının so- nunda o dönemin Jandarma Asayiş Komutanlığı'nı üstlen- miş korgeneralı, düne kadar Kara Kuvvetleri Komutanı ve henüz devir teslim yapılmadı- ğından bugün de Kara Kuv- vetleri Komutanlığı'nı yürüten Orgeneral Hikmet Köksal'ın imzası var. Ve... Ve yazının en başında ay- nen şöyle yazıyor: "A. Cem Ersever. J. Kd. Bnb. Jitem Grup Komutanı, Diyarbakır". Bir korgeneral "Jitem" teri- mini kullanan bir yetkisiz kişi değildir. Altında imzası bulu- nan bu yazı Jitem'in variığının kanıtıdır. Gazetecilerin işi gücü de gerçeği, yalnız gerçeği aramaktan ibarettir... POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA llımlı îslam mı?.. Eğıt-Der Genel Başkanı ve CHP Parti Meclisi üye- si Mustafa Gazalcı ile konuşuyorum... Gazalcı diyor ki: "8 yıllık kesintisiz eğitim yasasının bütünlüğünü 4. madde bozmaktadır. llköğretım içinde velinın ve öğrencinin ısteğıyle de olsa dın derslerinin dışında din eğitimine gereksinım yoktur. Din ve eğitim iki ayrı konudur Dinde değişmezlik eğıtımde ise değişme. gelişme vardır Özgur ınsan ancak bılimsel eğrtimle yetişır. Türkiye zorunlu eğıtimde ikili (bilımsel-dinselj anla- yışı, cumhuriyetın başında aşmıştır. Tekrargehye dö- nülemez. 8 yıllık kesintisiz eğitimde emekli öğretmenler, se- ve seve görev almaya hazırdır. Devlet yasa çıkar çıkmaz 14 yaşını geçmemiş 5 yıl- lık ilkokulu bıtırse bıle tüm çocukları 8 yıllık ilköğreti- mi tamamlamaya çağırmalıdır. 8 yıllık yasadan sonra eğitimde ilk amaç: 200 yılın- da 11 yıllık eğıtımdir. Okul öncesinı de zorunlu eğıti- me almaktadır. Bilimsel eğitimin ışıklıyolunda yetişen kuşaklar ça- ğı yakalayacaklar, ülkemizin her türlü gelişmesıni sağ- layacaklardır." Mustafa Gazalcı'yla konuştuktan sonra gazetelere şöyle bir göz atıyorum; sonra pencereden o ahşap bı- naya, yeşilin içinde kaybolan grilığin ortasındakı İstan- bul Erkek Usesı'nin bahçesine bakıyorum... 10 Şubat 1992'de 'Bir Belge' başlıklı yazımı bulup çıkanyorum. Yazım şöyle başlıyor. "Siyasetı bir araç olarak' kullanan tarikat odaklan, Mıllı Eğitim yuvalannda giderek etkinlik kazanıyorlar. Aylardır tarikatlann Milli Eğitim kurumlannda sinsıce örgütlenmelenni belgelere dayanarak yazıp çiziyor, yetkilileh uyanyoruz. Bugune dek hıçbiryetkıli bu sin- sice örgütlenmeye bir tepki göstermiyor tam tersi- ne.. onlan koruyup kolluyor." • • • İstanbul Özel Fatih Erkek üsesı ödül töreri iptal edilmiş... Dünya ve ÖYS şampiyonlarına Başbakan Mesut Yılmaz ödül verecekmış: istanbu! Deniz Ticaret Oda- sı'ndaki tören Başbakan'ın katılamaması nedeniyle 'ıptal' edilmiş. Umanz Başbakan bundan böyle tarikat okullannın ödül törenlerine hiç katılmaz... istanbul Fatih Erkek Lisesi kımlenn? Fethullahçıla- nn!.. Şimdı sıkı durun, istanbul Valilıği'nın Özel Fatih Er- kek üsesi'ne gönderdiği 9.12.1993 tarih ve 050/ 2031078 sayılı yazısına bir bakın: "1994 yılı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalan için 60 öğrencı, 2 beden eğitimi öğretmenmın provalara katılması nca olunur..." Özel Fatih Lısesı Okul Aile Bırliği Başkanı Hüseyin Ceylan'ın Valıliğe yanıtı şu: "Daha evvelkı yıllardan edındiğimız tecrubelerle bu etkinliklere katılma işinın öğrencı ve ıdarecılenmizin çokzamanını aldığı belirlenmiştir... Bız vatandaş ola- rak çocuklanmızın her saati ıçın okul idaresine ücret ödemekteyiz. Bızim muvafakatımız olmadan çocuk- lanmızın derslerden alınarak provalarda zaman kay- bettirilmesı hukuka aykın bir tasarruftur." M l U i Işte 'Fethullahçılann' gerçek yüzü... Başbakanı. Cumhurbaşkanı'nı 'ödül törenlerine'ça- ğıran Cumhuriyet duşmanlan, Atatürk'ü anma ve ulu- sal bayramlara katılmayı "hukuka aykın"diye kabul et- miyorlar. Üstelik şu ılginç gerekçenin arkasına sakla- nıyoriar: "Çocuklanmız her yıl ortalama 30 proje ile TÜBI- TAK proje yanşmalarına katılmakta ve bu sureç içe- hsindeproje araştırmalanna devam etmektedirier. Ay- nca Uluslararası Bilım Olimpiyatlan'na da çeşitli dal- larda hazırlıklar yapılmaktadır. Lise son sınıfa giden çocuklanmız ise Türkiye'de ÖSYM'de dereceye gir- mek için yoğun ders programı takıp ettiklerı ve hafta sonlan dershane programı olduğu dikkate alındığın- da eğitim ve öğretimin aksayacağı kanaatindeyız. Biz, velilerin temsilcısı olarak öğrencilenmizın bu şekilde meşgul edılmesini istemıyoruz. Bu nedenle ilgili ya- zılarda belirtilen etkinliklerden okulumuz öğrencileri- nin muaf tutulması için gereğini arz edenm..." istanbul Valı Yardımcısı Fehmi Kahya. Özel Fatih Erkek Lısesı Müdüriüğü'ne sert bir yanıt verdi. Onla- ra bayramın bir etkinlik olmadığını, ulusal bütünlüğü sımgeledığinı anımsattı... • • • Fethullahçılann gerçek kimlıklennı bir belgeyle ka- nrtlıyoruz ve 'llımlı îslam' masahna inanan kımı saf dil- leri de uyanyoruz!.. Mustafa Gazalcı'nın deyişıyle 21. yüzyıla yaklaşır- ken, halkımız karanlıktan medet umanlarla. aydınhk savaşçılannı ibretle izlemektedir... Türkiye 'karayobaz çetelen'ne Necmettin Erba- kan sayesinde teslim olmadı. Şerıat devlet eliyle bes- lendi. Çocuklanmız ışkencelerden geçip zındanlara atılırken; yargısız infazlarda yok edılirken: ınsanlarımız Sıvas'ta yakılırken; askerimiz Guneydoğu'da şehit dü- şerken; şeriatçılar Başbakanlığı, Milli Eğitım'i, içışleri Bakanlığı'nı kuşattı... Şimdı de CIA desteğindekı 'llımlı Islam', demokrat geçinen gazetelerimızın sayfalannda insanlanmızın kafalarına yerieştirilmek ıstenıyor... Yazıklarolsun!.. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Demir vurgununa soruşturma İSKENDERUN/ADA- NA (Cumhuriyet) - Isken- derun Demir-Çelik İşlet- meleri'nde (Isdemir), es- ki Yönetim Kurulu üyesı RP'li Recep Sivri'nin de adının kanştığı "demir vurgunu" ile ilgili olarak Eneıji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer soruşturma başlattı. İsde- mir'e dün gelen bir mü- fettişfc kurumdaki bilgisa- yar dokümanlanna el ko- yarak şifreleri değiştirdi. İskenderun RP ilçe yö- netiminde bulunan ve RE- FAHYOL döneminde Enerji Bakanı Recai Ku- tan tarafından tsdemir Yönetim Kurulu'na alı- nan Recep Sivri'nin ortak olduğu Ak-Met haddeci- lık şırketine, İsdemir ürünlerine yapılacak zam öncesi yüzlerce ton satış yapıldığı yolundaki savlar üzerine Enerji Bakanhğı harekete geçtı. tlan dışı gerçekleştiri- len ve gün gün, saat saat. hangi miktarda yapıldığı belirlenen satışlann da bulunduğu lısteyı incele- yen Eneni Bakanı Cum- hur Ersümer. olayla ilgili soruşturma başlattı. Dün sabah Teftiş Kuru- lu Başkanı'nı yanına çağı- rarak gerekiı çalışmalan başlatmasını isteyen Ba- kan Ersümer, söz konusu iddıalann dikkatle araştı- nlacağını ve sorümlulann tespit edıleceğıni bildirdi. RP'li Recep Sivri'nin adınm kanştığı demir vurgunu ile sarsılan Isde- mir'deki Refah Partili oluşumun da yavaş yavaş temizlenmeye başlandı- ğı öğrenildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear