Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15AĞUSTOS 1997 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAM 17
Istanbul PB 27 Sınop
Edıme
PB 25
PB • 28 Samsun Y 25
Kocaeli PB 25 Trabzon Y 25
Çanakkale PB 29 Giresun Y 25
Izmir  32 Ankara PB 25
Manisa
Aydın
33 Eskışehır PB 25
34 Konya PB 27
Denizlı 30 Sıvas PB 23
Zonguldak PB 25 Antalya 33 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkârı
Van
A
A
A
A
A
A
PB
PB
34
31
36
36
31
34
30
30
PB 26
Yurdun kuzey kesim-
leri parçalı bulutlu.
Orta ve Doğu Kara-
deniz sağanak yağış-
lı, ötekı yerter az bu-
lutlu ve açık geçecek.
Hava sıcaklığı yurdun
batı kesimlerinden ıtı-
baren artacak. Rüz-
gâr, kuzey ve batı
yonlerden hafrf arası-
ra orta kuvvette, ya-
ğış alan yerlerde kuv-
vetli olarak esecek.
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
28
24
27
31
33
33
34
33
Münıh Y 26 Milano
Berlın
Budapeşte
Madnd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
PB
PB
A
PB
A
A
A
PB
29
27
34
26
30
25
33
30
PB 30
ASYÂ
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
A
A
A
Y
A
Y
A
3ü
39
35
37
31
35
29
34
Şam 36
Parçalı btılutlu Sısll Bulutlu k
ÇokbuMlu ı Yağmurlu Karlı Sulukar »Gök günıltülu
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
şan beş on kişılik muhalefet grubun bayraktariığı-
nı yapıyor.
DYP'nin çeşitli kademelerinde; Ayvaz Gökde-
mir'le simgeleşen parti içi muhalefetin giderek bü-
yüyeceği kaygısı yaşanıyor. Hareketin parti dışı
çevrelerdeki yankısı daha başka. Ülkeyi REFAH-
YOL'dan kurtaracağına ilişkin bir beklentı havası
esıyor,
Gökdemir, çevresinde toplanan gazetecilere,
Bayan Şaibe ile "çeşitli sorunlan" görüştüklerini
söylemekle yetiniyor.
Bu görüşmenin üzerinden bir süre geçiyor; ül-
ke yararlarını her şeyin üstünde tutan Ayvaz Gök-
demir'de herkesi hayrerte bırakan "müthiş birde-
ğişim" gözleniyor.
" Bayan Şaibe ve yönetimindekilerin kısır görüş-
lenni acımasızca eleştiren, "Orta Asya'dan kopup
gelenlerin son halkası" Ayvaz Gökdemir artık Ba-
yan Şaibe hayranı. Belki de akıl hocası, ne ki si-
yasal açıdan mutlak anlamda Bayan Şaibe'nin
avukatı.
Bu saptamanın kanıtı TBMM tutanaklarında. 55.
-hükümetin programı müzakere edilirken, Gökde-
mir'in DYP adına yaptığı konuşma "siyasal dönü-
şün hazin öyküsü" olarak tarihe geçiyor.
Peki ama, "ömrünü aşırı miliiyetçi görüşlere
adamış bir insan" olan Ayvaz Gökdemir'deki yüz
seksen dereceye yakın bu "dönüş"ü "değişim"di-
ye niteleyebilir miyiz?
Acayip olasılıklar
Bırdenbire bu "Udönüşü"r\ün gerekçesi nedir?
Akla takılan ılk soru: Yoksa, Dışişleri Konutu'nda-
ki baş başa görüşmede Bayan Şaibe, Ayvaz Gök-
demır'in önüne üzerinde "gizli" damgalı "bırdos-
ya" mı uzattı?
Doğu Perinçek'in ve Aydınlık dergisinin aylar-
dır söylediği, yazdığı "birdosya" mı bu? Hanı şu;
Devlet Başkanı Aliyev'e karşı düzenlenen "Azer-
baycan darbesinde" Türk hükümetinin parmağı-
nı açıklayan "dosya" mı Gökdemir'e gösterildi?
Evet, hani şu: Bayan Şaibe'nin Azerbaycan
oyunlan, Devlet Bakanı olarak Gökdemir'in "fıilika-
tılımı" ile tezgâhlanan darbe!
Zira, o günlerde Azerbaycan darbesinde Gök-
demir adı geçiyordu. Ayvaz Gökdemir ise Ko-
nut'taki "o konuşmadan sonra fikir ve zikiraçısın-
dan" taraf değiştirdi. Koyu bir Bayan Şaibe yanlı-
sı oluverdi.
Yakın geçmişi, çeşitli sorular içeren insan man-
zaralannı günümüze taşımanın nedeni merak ko-
nusu olabilir.
Nedenler çok basit: Kesintisiz 8 yılın görüşüldü-
ğü son DYP grubundaki konuşmalar, davranıştar.
Intikam ve kin duygularıyla kabına sığamayan
Bayan Şaibe'nin 8 yıla dünden bugüne döne dö-
ne nasıl baktığı biliniyor. Grubu da peşınden sü-
rüklemek istiyor. "Tasanya hayır diyeceğiz. Bupo-
litikamıza karşı çıkan var mı?" diyor ve DYP'yi
bağlamaya çalışıyor.
Karşı çıkan var. Cevheri mi? Bırakınız bir yana.
Fakat, Ayvaz'a bakınız. Şaibe'den çok Şaibe'ci:
"Tasanya tümüyle karşı çıkalım" diye bağırıyor.
Yakın geçmişinı irdelemeden son davranışına
şaşıranları bir "Gökdemir story" ile rahatlatmak
gerekiyordu. Bu görev yerine getiriliyor.
Cevheri'ler, Gökdemir'ler, hâlâ kimin peşinde-
ler? Inanılırlığını, güveni yitirmiş hangi "siyasal
mevfa'nın?
Peşinde olduklan Bayan Şaibe'nin, "Içinde bu-
lunduğumuz konjonktürde bugün DYP, demokra-
sinin kurtanlmış bölgesidir" sözleri ise...
Ya da "Lütfedilmiş saksıda 'çiçek' olmaya talip
olmayız" diyor ya. bağlandıklan çiçek, Bayan Şa-
ibe ise...
Vah zavallı parti, vah zavallı çiçek safiyeti.
"Bakar bakar ağlanm."
Yurtçu tahlîye oluyor
• Baştarafi 1. Sayfada
lanarak yürürlüğe girdı.
Ankara Üniversitesı Hukuk
Fakültesi öğretim üyesi
Doç. Dr. Hasan Bryıklı.
kapsamlı bir özgürlük ge-
tirmeyen yerı değişikliğin
basın üzeriıde "Demok-
ks'in kılıcC pbi duracağını
vurguladı.
Saray Cezaevi 'nde tutuk-
lu bulıman ve yeni çıkan ya-
sayla özgûrllğüne kavuşa-
cak olan IşıkYurtçu. hükü-
metin çabalznnın iyi niyet
.göstergesi olJuğunu, ancak
; yeterli olmaağını söyledi.
, Demirel taraîndan onayla-
; nan yasaya jöre. 12 Tem-
mu_z 1997 tarhıne kadar so-
rumlu müdürsıfatıyla mah-
kûm edilmişsdşilerin ceza-
lan 3 yıl ertelenecek. Bu sü-
re içmde ayn suçu işleme-
yea sonıraluyazıişleri mü-
dürkrinin ceralan affedile-
'cek. Bu suçtm dolayı kamu
davası açılanayacak.
' Ancak buiüre içinde iş-
lenen kasıtlıbır cürümden
dolayı soruniu müdür sıfa-
tıyla mahkûn edıldiklerin-
de enelenen;ezalan aynen
çeltecekler. şlenen suçtan
dolayı soaınlu müdür hak-
kn*ca heniiz akibata geçil-
menıiş veyaıazırlık soruş-
turnıasına gr.şılmış olmak-
la hKraberheıüz hüküm ku-
rul Tnamışsa ya da hüküm
kesınleşmenişse davanın
açı OTiası ve>ı kesırı hükme
.baganması rtelenecek.
TBMM 3enel Kuru-
Iu' xda sorunlu yazıişleri
miâcürlennereza erteleme-
si öngören yasa tasansımn
görüşmeleri sırasında
CHP'lilerin, tasannın kap-
samının genişletilmesi yö-
nündeki değişiklik önerge-
leri kabul edilmedi. CHP'li-
lerin önergelerine RP tam
destek verirken bazı DSP.
DYP ve ANAP milletvekil-
lerinden de destek geldi.
DSP'li Devlet Bakanı
Hikmet Sami Türk ile Is-
tanbul Milletvekili Tahir
Köse ve Izmir Milletvekili
VeK Aksoy'un da aralannda
bulunduğu bazı DSP mil-
letvekilleriCHP'lilerlebir-
likte oy kullandı.
Aralannda Devlet Baka-
nı Hasan Gemici'nin de bu-
lunduğu bazı DSP'liler ise
önce önerge lehinde oy kul-
landılar. ancak ön sırada
oturan Devlet Bakanı Hfi-
samettin Ozkan'ın parma-
ğının kalkmadığını göriince
parmaklannı indirdiler ve
daha sonra da önergenin
aleyhinde oy kullandılar. D-
SP'nin destek vermesi du-
rumunda önergelerin kabul
edilebilecegine dikkat çe-
ken CHP'liler, izlenen tav-
ra tepki gösterdiler.Ceza-
evınden bugün çıkması
beklenen Işık Yurtçu'nun
tahliyesi sırasında çok sayı-
da gazeteci ve aydın da bu-
lunacak. Basın Konseyi
Başkanı Oktay Ekşi de dün
yaptığı yazılı açıklamada,
yazıişleri müdürlerinin ce-
zalannın üç yıl süreyle er-
telenmesi konusunda çaba
gösteren tüm siyasi parti ve
milletvekillerine teşekkür
etti.
Meclis 8 yıl sınavında
H Baştarafi 1. Sayfada
8 yıllık kesintisiz temel eğitim
yasa tasansı, TBMM Plan ve Büt-
çe Komisyonu'nda 9 günlük mara-
tondan sonra dün görüşülmeye
başlandı. Genel kurulda tasannın,
temel eğitimin "kesintisiz 8 yıl"
olacağını öngören 1, imam-hatip-
ler ile çıraklık eğitim merkezleri-
nin orta bölümüne 1997-98 öğre-
tim yılında öğrenci alınmayacağı-
nı içeren 2 ve ilkögretimin son 8.
sınıfindan itibaren mesleki yönlen-
dirmeye yönelik programlann uy-
gulanmasını içeren 3. maddesi ka-
bul edildi.
Görüşmeler sırasında RP'liler,
tasanyı engelleyebilmek için her
madde üzerinde açık oylama öner-
gesi verme ve bütün önergeler üze-
rinde söz alma taktiğinin yanı sıra
sık sık tartışma çıkardılar. Görüş-
melerin gündüz bölümünde sakin
görüntü çizen RP'liler, gece sık sık
kavga çıkardılar. Tasannın 3. mad-
desi üzerinde verdiği önerge üze-
rinde söz alan RP'li Memduh Bü-
yükkıbç'ın "Zam yaptmız, imam-
hatipleri kapattmız, utanmıyor mu-
sunuz?" sözlerine ANAPlı Tevfik
Diker karşı çıkınca, RP'liler üzeri-
ne yürüdü. Lütfü Yalman, Sıtkı
CengB ve Veysel Candan'ın başını
çektiği çok sayıda RP'b, ANAP sı-
ralanna doğru hücum etti. Kavga,
idare amirlerinin araya girmesiyle
yatıştınlırken RP'lilerin, "Hapçı,
Mesudin haplan ne oldu? Erkek-
sen çıkdışan" diye bağırdıklan du-
yuldu. Bu sırada kürsüde bulunan
Büyükkılıç da kürsüye vurarak
"İmam-hatiplere RP'nin arka bah-
çesi dhx>rlar. Bunu ispat etmeyen
müfteridJr" dedi. Görüşmelerin
geceki bölümünde Başbakan Me-
sut Yılmaz ve Başbakan Yardımcı-
sı Bülent Ecevh ile zaman zaman
da RP Genel Başkanı Necmettin
Erbakan salonda hazır bulundular.
DYP'de8yılfıresi
Tasannın maddelerine geçilme-
si için RP'nin önergesi doğrultu-
sunda yapılan açık oylamada DYP,
en çok fıre veren parti oldu.
Oylamada, DYP'li Turhan Ta-
yan ile Kamer Genç, ıktidarla bir-
likte kabul oyu kullanırken
ANAP'ın "ret oyu" kullanan tek
milletvekili Cemil Çiçek oldu.
DYP'den 19 milletvekili oylamaya
katılmayarak tasanya dolaylı des-
tek verdi. DYP'den oylamaya katıl-
mayanlar arasında, 8 yıllık kesin-
tisiz eğitimi savunan Hasan Kara-
kaya, Osman Berberoğlu, Nahit
Menteşe ve Esat Kıratboğlu yer al-
dı. ANAP'tan BBP kökenli Esat
Bütün ile Adem Yıkhz ile oy kui-
lanmayan TBMM Başkanı Musta-
faKalemll DSP'den Ankara dışın-
da görevli bulunan Mümtaz Soysal
ile görüşmelere yetişemeyen Dı-
şişleri Bakanı tsmail Cem ve Dev-
let Bakanı Mustafa Yılmaz da oy-
lamada hazır bulunmadı. DTP'den
de 7 milletvekili bu oylamaya ka-
tılmadı.
Dinsömürüşü
Tasannın tümü üzennde ANAP
grubu adına söz alan Bolu Millet-
vekili Avni AkyoL 8 yıl kesintisiz
eğitim konusunun 25 yıldan beri
tartışıldığına dikkat çekerek "Hö-
kümctin amacu milletin dinini da-
ha i> i ve kaliteli öğrenmesine ilişkin
hürriyet ortamını yararmakür. Id-
dia edfldiği gibi imam-hatip lisde-
ri kapatümayacaktır. kapanlamaz.
Diyanet'e bağn Kuran kurslan ka-
patdmıyor, hafızlık eğitimi devam
edıyor" diye konuştu. Akyol'un
konuşması sırasında bazı RP mil-
letvekillerinin "Yalan söylüyor-
sun" diye bağırmalan tartışmalara
neden oldu.
DSP Antalya Milletvekili Metin
Şahin, "Bu tasan 59. ölüm yılında
Atatürk'ün zaferidir" deyince. ba-
zı RP milletvekilleri "Atatürk'le
ne alakası var" diye tepki göster-
diler. Daha sonra kürsüye çıkan
DYP sözcüsü A\>az Gökdemir ve
RP sözcüsü Ömer Vehbi Hatipoğ-
hı, tasanyı din ve Kuran'ı kullana-
rak eleştirdiler. Ayvaz Gökdemir,
tasannın "Ver Kuran'ı al hüküme-
ti tasansı" olduğunu öne sürerek
"laikliğin milletin mukaddesatına
yönelik bir küfiir mızrağı haline ge-
tirildiğini'' savundu. Ayvaz Gök-
demir. "Bu mızrak laniır ve bir bu-
merang halinde size döner" diye
konuştu.
RP'li Ömer Vehbi Hatipoğlu da
"Hiç kimse bu ülkede Kuran'a dil
uzatamaz. Kuran'a uzanan eDer lo-
nlır. Eğer bir başbakan dindar in-
sana mürteci gibi davranır. halka
hakaretler > ağdınrsa en basit tabt-
riyle rüzgâra karşı tükürmüş de-
mektir" dedi.
Öymen, RP ve DYP sözcülerinin
yanı sıra ANAP'a da eleştiri yö-
neltti. RP'li Ömer Vehbi Haripoğ-
lu'nun "Allah'la ve halkla savaşıla-
mayacagı" yolundaki sözlerine ka-
tıldığını belirten Öymen, "Çok
doğru, ancak Allah adına konuş-
mak ise kimsenin haddi değildir.
Yüzde 98-99'u Müslüman olan bir
ülkede Kuran'a uzanan eller yok"
görüşünü savundu.
Tasannın tümü üzerindeki eleş-
tirileri yanıtlayan Milli Eğitim Ba-
kanı Hikmet Üluğbay, 8 yıllık ke-
sintisiz eğitime geçişte DYP'nm
imzası olduğunu anımsatarak " S i ^
ce 15. Milli Eğitim Şûrası mı kur-
şun asker tercihini >aptu o karaıia-
nn alûna imza atan DYP'li sayın
bakan mı kurşun asker tercihini
yapti?" diye konuştu.
8 yıla destek arüyor Ders kitabmda mezhep
H Baştarafi 1. Sayfada
lunabilmeleri içindedövizhesabı açıl-
dı. Anayasa Mahkemesi 8 yıllık kesin-
tisiz eğitim için açılan bağış kampan-
yasına destek vermek amacıyla çalış-
ma başlattı. Türkiye Barolar Birliği,
meslektaşlannı maddı destek vermeye
çağınrken TÜSİAD da üyelerinden 8
yıllık temel eğitimle ilgili çalışmalara
katkıda bulunmalannı istedi.
Bankalar Birliği'nin organizasyo-
nunda MEV bünyesindeki kampanya-
ya yapılan bağış tutannın 1 trilyon 132
milyar liraya ulaştığı, vatandaşlann ba-
ğışlanylabu mıktann 1 trilyon 173 mil-
yar lirayı bulduğu bildirildi. Kampan-
yaya kişisel olarak destek verenlerin
yaptıklan bağış miktan, 100 bin lira ile
1 milyar lira arasında değişiyor.
Milli Eğitim Vakfı yetkilileri. her-
kesi, yaklaşık iki hafta önce başlayan
bağış kampanyasma katkıda bulunma-
ya çağırdı. lsteyenler, Vakıflar Banka-
sı Meşrutıyet Şubesi 2003145 ve Zira-
at Bankası Kızılay Şubesi 3577-6 nu-
maralı hesaba bağışta bulunabilecek-
ler.
Izmir Eczacılar Odası, Eczacılar II-
köğretim Okulu yaptınlması amacıyla
1 milyar lira bağışta bulundu. Izmitlı
192 köy ve mahalle muhtan maaşlann-
dan birer milyon lirayı tl Milli Eğitim
Müdürlüğü'ne bağışlarken Kocaeli
Yüksek Oğrenim Derneği (KYÖD) de
100 milyon lira ile kampanyaya katıl-
dı.Mülj Eğitim Bakanlığı. yurtdışında-
ki Türklenn yoğun talebi üzerine dolar
ve mark hesabı açtı. Bağış kampanya-
sına katılmak isteyen yurtdışındaki va-
tandaşların, Vakıflar Bankası Merkez
Şubesi MEB bürosu 4002368 numara-
lı hesaba dolar, yine aynı şubenin
4002369 numaralı hesabına da mark
yatırabilecekleri bildirildi.
T E S K (Türkiye Esnaf ve Sanatkâr-
lan Konfederasyonu) Doğu ve Güney-
doğu Anadolu illerinde 10 ilköğretim
okulu yaptıracağını açıkladı. Mersin
Üniversitesi Rektörlüğü, Adana Müte-
ahhitler Birliği ve Didim Gazeteciler
Cemıyeti de kampanya başlattı. Mersin
Üniversitesi Basın Bürosu'ndan yapı-
lan açıklamada akademik ve yönetsel
personelin gönüllülük ilkesi doğrulru-
sunda ağustos ayı maaşlannın yüzde
1 'i oranında katkıdabulunacağı kayde-
dildi. Adana Müteahhitler Birliği Baş-
kanı Halil Avcı "Bu yapıda bizûn de
harcımız buhınsun düşüncesnie hesap
açnk. Hesapta toplanacak yardımlar
fona aktanlacak" dedi.
Baştarafi 1. Sayfada
lığı'nm 1 Mayıs 1997tarihındeya-
yımladığı Teblığler Dergisi'nde
açıkladığı 1997-1998 Öğretim Yı-
lında Okutulacak tlkögrerim ve Or-
taöğretim Kurumlan Ders Kıtapla-
n'nın 2000'li Yıllann Egıtim Re-
formu'nda belirlenen amaçlaria çe-
liştiği, çağdaş eğitim sisteminin ge-
reklerini yerine getirmeklen uzak
olduğu saptandı. Milli Eğitim Ba-
kanlığı'nın belirlediği yeni öğretim
döneminde okutulacak kıtap listele-
ri arasında yer alan Nazmi Şen-
türk'ün ilkokullar için Türkçe kita-
bında DYP Genel Başkanı Tansa
Çfller'in eşi Özer Uçuran ÇiDer'in
makalesi de yer alıyor.
Bakanlıkça önerilen diğer kitap-
larda da mezhep aynmcılığı tüm
eleştirilere karşın sürerken, tarih ki-
taplanndaki yanlış bilgiler ve ge-
reksiz aynnhlar da temizlenmedi.
tlkokul ve ortaokul çocuklan için
önerilen tarih kitaplannda Osman-
lıca'yı anımsatan ağır bir dil kulla-
nılırken, Türk-lslam sentezinin ege-
men olduğu ırkçı yaklaşımlar, banş-
çıl ve demokratik yönlendirmeler-
den uzak bulunuyor. Kitaplardaki
çarpıklıklara ilişkin olarak derlenen
bazı örnekler şöyle:"1535 vıhnda
Fransızlarla bir ticaret anlaşması
imzalandı. Kapitülasyon adı verflen
bu anlaşmaya göre Franstdara tica-
ret, gümrük ve hukuk gibi konular-
da diğer de\ ieuere tanuımayan ba-
zı imtiyazlar verildi. Kapitülasyon-
larogün için Fransanın yaranna gi-
bi görünmekle birlikte, Osmanlılar
açısından tam bir siyasi başan ol-
mustur. Osmanlılar, Avrupa Hıristi-
yan birliğini bozdular \e gerektiğin-
deFransanın limanlanndan istedik-
leri gibi yararlandılar. (7. sınıf Mil-
li Tarih sayfa: 50)
"Sünni akidelerin koruyuculuğu-
nu yapmış Türk hükümdarlan ve
devlet adamlan azınhklara karşı ot-
dukça müsamahab da\ranmışlar-
duf (Lise Tarih I, sayfa: 127 MEB
Yayını) "Türk sufıliği, doğru ahlak
ve ruh temizliğini ga>e edinmişti.
Bunu eski Türk düşüncesi ile bağ-
daşurarak. vatan ve ülkü fikirlcriy-
le kaynaşürmıştır. Dola>ısı> la. bu \a-
sülan ile başanlı olmuştur. Nitckim
Türk sufikri yurt müdafaasında,sı-
nır boylannda w fütuhatta bü>'ük
hizmeüer görmüşlerdir. Böylece
Türk Alpleri Horasan'm ruhani at-
mosferinde baba. abdal gibi Alp-
erenleroldular."(Lıse Tanh 1 sayfa:
127 MEB Yayını)
BU
ES CEÇHEtC
KENAN
DOĞULLJ
KERİAA
TEKİN
HIH ÇAZŞAMBA, &
Din
KARACAN
I Baştarafi 1. Sayfada
mahkemesine götürecekle-
rini bildirdiler.
TBMM'ye 14 Nısan
1997 tarihinde Diyanet Iş-
leri Başkanlığı"nın kaldml-
ması iste"miyle dilekçe ve-
ren 12 Alevi dernek ve va-
kıf yöneticileri bugün mah-
kemeye başvuracaklannı
bildirdiler. Pir Sultan Abdal
Kültür Derneği Başkanı
Murtaza Demir, din hizmet-
lerinin kamusal ve yönetsel
alandan çıkanlarak inançla-
nn. devletin ve siyasetin
müdahalesinden çıkanlma-
sı gerektiğini söyledi.
Alevn dernek ve vakıfla-
nnca TBMM'ye verilen di-
lekçede, Diyanet'in din hiz-
metini yürütmesinin, çağdaş
hukuk kurallan, demokrasi
ve laikJikJe bağdaşmadığı
kaydedildi.
Dilekçede, din hizmetle-
rine bütçeden para aktanl-
ması ve kamu görevlilerin-
ce yürütülmesinin önlenme-
si istenerek, "Din ve mez-
heplerin birbirlerryie ve top-
lumlaolan Uişkilerinidüzen-
leyen düzenleyici bir yasa çı-
kanlmasuu istiyoruz" den-
ildi. Mahkemeye başvxıra-
cak dernek ve vakıflar şun-
lar: Pir Sultan Abdal Kültür
Dernekleri, Hacı Bektaş Ve-
li Kültür ve Tanıtma Der-
nekleri, Hacı Bektaş Veli
Anadolu Kültür Vakfi. Se-
mah Kültür ve Araştırma
Vakfı. Semah Kültür ve
Araştırma Vakfı, Hacıbek-
taş Derneği, Tuncelililer
Derneği, tmranlı Kültür
Eğitim ve Sağlık Vakfı. Im-
ranlı Kültür ve Dayaruşma
Demeğı. Anadolu Kültürü-
nü Koruma-Araştırma Vak-
fı, Âşık Veysel Kültür Der-
neği ve Kızılırmak Köyleri
Sosyal Dayanışma Kültür
Derneği.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
dığı halde, yazının başlığındaki sözler geldi...
Sekiz yıllık kesintisiz zorunlu eğitim yasa tasarı-
sı Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan kaş-göz yara
yara, kesintili görüşmelerle geçti. Dün TBMM Ge-
nel Kurulu'na geldi. Görüşmeler beklendiği gibi
başladı.
İnsan bu Meclis'e bakınca ister istemez, "Önce
vekilleri mi zorunlu eğitimden geçirmeli?" diyor.
Görüşmeler son derece önemli bir oylama ile
başladı. Önergeleri okuyacak olan Ali Günaydın
Konya'dan DYP milletvekili olarak seçilmişti. Gü-
naydın DYP'den ANAP'a geçti. Oturumu yöneten
Uluç Gürkan, Günaydın'ın bu önergeleri oturarak
mı ayakta mı okuyacağını oyladı. DYP'liler, "Ayak-
ta dursun" diye çıkıştılar. Oylama, "oturarak" çık-
tı.
Genel kuruldaki görüşmelerde RP'liler durup du-
rup şu sözü yinelediler: "Milletlesavaşılmaz... Mil-
lete karşı gelemezsiniz..."
Millet bunların tekelinde. Bunlar ne istiyorsa mil-
let onu istemiş oluyor. Aslında bunu yadırgamamak
gerekiyor. Koyun gibi, "kul" bir toplum özleyince,
doğal olarak, onları rahatlıkla kullanabileceklerini
düşünüyoriar.
RP'lilerin yasaya yönelik eleştirileri, içlerindeki
duyguların da yansımasıydı. Işte RP Diyarbakır
Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun sözlerin-
den iki tümce:
"Imam-hatipleri irticanın kaynağı olarak görûr-
seniz, bu ülkede banşın, kardeşliğin ve hoşgörü-
nün katili olursunuz. Kuran'a uzanan eller kınlırbu
ülkede..."
Hatipoğlu Kuran'a başka amaçlaria uzanan el-
lerin kınlacağından söz ediyor olmasın...
RP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Tekdal ise
çift dalıp imam-hatiplere farklı yaklaşım getirdi:
"RP imam-hatip okullannın öz anasıdır."
Doğru söze ne denir.
Yarasalar... Biraz işe yarasalar...
DYP'liler ise geçmişin ipine sarılıyorlar. Biliyor-
sunuz arkadaşlar tipsiz dolaşır ama ipsiz dolaş-
maz. Mesut Yılmaz önce ne demişti, eğitimin ke-
sintisiz değil de kesintili olması için Meclis kürsü-
sünden nasıl haykırmıştı?
Bunları sıralıyortar.
DYP bu haliyle ağzıyla sekiz yapsa RP safında
görünmekten kurtulamaz. Onlar da sekiz yılı çok
istiyormuş ama, yönlendirme yapılmazsa kurşun
askerler yetişirmiş.
Çiller böyle diyor son demecinde.
Çiller, eğitim deyince iyi timi anlıyorolmalı ki kur-
şundan, askerden dem vuruyor.
Gerek sekiz yıl gerekse son günlerdeki öteki tar-
tışmalar tam anlamıyla "merkez sağın" acıklı gö-
rüntüsünü ortaya koyuyor. ANAP ve DYP, konula-
ra yaklaşımlannı iktidarda-muhalefette olma duru-
muna göre belirliyoriar.
Doğru sözlerden birisini ANAP Istanbul Milletve-
kili Refik Aras söyledi:
"Muhalefet sıralanndaki arkadaşlar... 11 ay de-
ğil de daha uzun süre dayanabilmiş olsaydınız,
belki de bu yasayı Meclis 'e sizler getirecektiniz."
Merkez sağ, yıllardır yaptığı yanlışı yineliyor,
RP'ye gidebilecek oyları kaçırmama kaygısıyla
"Biz de RP kadar dine saygılıyız"a oynuyor.
Oysa oyunun kurallan farklı. Merkez sağla RP'nin
din konusunda yarışa girmesi; satranç oyuncusu
mu iyi koşar, yüzücü mü sorusuna yanrt aramaya
benzer.
RP, "Din iktidara ulaşma aracım" diyor. Merkez
sağ, "Dini RP'nin elinden biz kurtannz" diyor.
DYP'liler yasanın utangaç itirazcısı rolünü üst-
lenmeye çalışırken RP'lilerin yasa lehinde konuşan
milletvekillerine yönelik saldırıları, akla gerçekten
de ışık sızıntısı görmüş yarasayı getiriyordu.
Ah bu karanlıkzade yarasalar...
Bari susup biraz işe yarasalar...
IfÜranın sonu
H Baştarafi 1. Sayfada
dan."Cesur yürek" diye
adlandınlsa da şeriatçı ba-
sın her gün bir suçlama ya-
mamak için olmadık yolla-
ra başvuruyor.
Zühal'e önce "sarhoş",
sonra "militan" dediler.
Şimdiki suçlama ise iğ-
renç... Ç>nu içki içip erkek-
lerle birlikte olmakla suçlu-
yorlar.
Kütahya'da 8 yılhk eğiti-
me karşı eylemi "Yaşasın
laiklik" diye protesto eden
Zühal Sönmez'in başına
gelecekler, aslında polisin
olay yerindeki tavnndan
anlaşılıyordu. Kendi deyi-
miyle "kudurmuş gibi"
üzerine saldıranlar hoş gö-
rülüyordu, ama "Yaşasın
laiklik" demek suçmuş gi-
bi, polisler tarafindan kolu
bükülmüş, ağzı kapatılmış
ve çevTeden gelen tekme ve
yumrukJara karşı savunma-
sız bırakılmıştı. Zühal,
"linçten kurtanlmak için"
saçlanndan sürüklenerek
polis otosuna götürülürken,
Atatürkçülerin katledildiği
bir ülkede bir süre sonra şe-
riatçı basının yargısız in-
fazlanna hedef olacağını
da biliyordu.
Sönmez"i bir haftadır sü-
rekli hedef gösteren ve ol-
madık suçlamalar yönelten
Akit gazetesi dün de. "Sar-
hoş yürek militan çıktı"
başlığı altında Zühal Sön-
mez'in TDKP-GKB üyesi
olduğunu yazdı. Laik ve
Atatürkçülen sürekli hedef
yapmasıyla tanınan gazete,
daha ileriye giderek Sön-
mez'in evli bir öğretmenle
bir restoranda içki içtikten
sonra geceyi birlikte geçir-
diğini de öne sürdü.
"Sarhoş" ve "militan"
suçlamalanna gülüyor Zü-
hal, ama iş, namusuna. özel
yaşarruna saldınlara dönü
L
şünce öfkesini tutamıyor.
Şeriatçı basının "ahlaksız-
ca ve iğrenç saldınlarda bu-
lunduğunu" belirten Zühal
Sönmez, "çirkePe varan
yayınlar nedeniyle yasal
yollara başvuracağını belır-
terek şunlan söylüyor:
"Ben Kütahya'da de-
mokratik bir tepki koy-
dum. Bunlar tabii ki saldı-
rrya geçecekler. Bundan do-
ğal bir şey yok. Adamlann
huyu bu. Herkesi hedef et-
mek.Birdebayansaıuz_ ça-
mur atmak çok daha kolay.
Beni önce DHKP-C milita-
m yapûlar sonra da TDKP.
Ben okulda öğrenciyken
olaylar oluyordu. Herkesi
olduğu gibi beni de gözalü-
naaldüar.
Ancak ifadem alındı ser-
best bırakıldım. Demokra-
tik kitle örgütlerinin eylem-
lerinde yer almak, onlara
destek vermek ne anlama
geliyor yani?_ Terörist mi
olmak gerekiyor, örgüt mi-
litanı mı olmak gerekiyor?
Memlekette birazcık baş-
kaldırdığında bu heriflerin
gözünde ya yasadışı örgüt
militanı olursun, ya terö-
rist_"