Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 27 TEMMUZ 1997 PAZAR
HABERLER
Zamlara
protesto
• İstanbul Haber Servisi -
ÖDP Şişli Ilçe Örgütü.
hükümetin yaptığı son
zamlan protesto ederek
geri alınmasını ve savaşa
yatınlan paranın eğitimle
sağlığa aynlmasını istedi.
ÖDP Şişli Ilçe Başkanı
Aydın Kaşkal. yeni
hükümetin ilk icraatının
yüksek oranlı zamlar \e
acımasız özelleştırme
politikalan olduğunu
belirterek '"Büvük
iddialarla, 'Toplumsal
Uzlaşma Hükümeti' olarak
lanse edilen >enı
hükümetin de kısa sürede
takkesi düşmüş ve keli
görünmüştür" dedi.
Uğur Mumcu'ya
hakarete dava
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Uğradığı bombalı suıkast
sonucu yaşamını yitiren
gazetemiz yazan Uğur
Mumcu'yu. "demokrasi
düşmanı, devlete karşı suç
işleyen ve sakıncalı bıri"
diye tanımlayarak. Uğur
Mumcu Kavşağı'nın
adının değıştinlmesinı
isteyen 3 belediye meclısi
üyesi hakkında dava açıldı.
Mumcu'nun eşı Güldal
Mumcu \e çocuklan adına
Balıkesir Asliye Hukuk
Mahkemesi"ne verilen
dava dılekçesınde.
Balıkesir Belediye Meclısi
üyeleri Haluk Turgut
Bilgihan, Mürşit Gürçay
ve Haydar Altıntaş'ın
imzalannı taşıyan
önergede Mumcu'ya
yapılan hakaretin '"son
derece çirkın ve utanç
verici" olduğu belirtildi.
Aykut, Göcek'te
• GÖCEK (Cumhuriyet)
-BAÇEP'in 1997 yıh
içindeki 3. toplanrısına
katılan yeni Çevre Bakanı
tmren Aykut, Türkiye'deki
her aileden bir kişinin
Çevre Bakanlığı'nın
gönüllü görevlisi olması
durumunda çevre
sorunlannın
çözümlenebileceğını
söyledi. Bakan Aykut bir
soru üzerine,
cumhurbaşkanının da
çevTe konusunda karar
verecek yargı organlannı
etkilememesi gerektığıni
belirterek
"Cumhurbas,kanı da
hukuka uymak
zorundadır" dedı. Muğla
Valisı Cemil Serhatlı ise
Muğla'nın yüzde 24"ünün
özel çevre koruma bölgesi
olmasına rağmen
buralarda kaçak ınşaatlar
yapıldığını anlatarak.
bölgede ciddi bir mastır
plan çalışması yapılması
gerektığıni söyledi.
Göç komisyonu
Uce'de
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet) - Doğu ve
Güneydoğu Anadolu'da
boşaltılan yerleşim
birimleriyle ılgilı olarak
TBMM'ce oluşturulan
Araştırma Komısyonu'nun
üyelen. Diyarbakjr'ın
Kulp ve Lice ilçelerinde
incelemelerde bulundu.
göç eden vatandaşlarla
görüştü. Komisyon
Başkanı. RP Diyarbakır
Milletvekıli Haşım
Haşimi. "'göç konusunun
en az Susurluk kadar
önemli olduğunu"
belirterek konunun Avrupa
gündeminde bile yer
aldığını söyledi.
Che kampanyasına
üçgözattı
• İstanbul Haber Servisi -
Devrimci Emek Dergisi,
yaptığı yazılı açıklamada.
başlattıİdan "CHE
Devrimler Sürüyor"
kampanyası sırasında 3
arkadaşlannın gözaltına
alındığını belırttı.
Açıklamada, Ülkü Şeyda
Alakoç, Aylin Gündoğan
ve Kemal Amaç
Gürsoy'un serbest
bırakılması istendi.
• •
Bayrampaşa Cezaevi Savcısı Necati Ozdemir'den cezaevleri için çözüm önerisi paketi
Savcı reform istiyorHULYATOPCU
Bayrampaşa Cezaevi Savcısı
Necati Özdemir, cezaevlerinin
nasıl yönetileceği ve yönericiler
arasındaki ilişkileri düzenleyen
bir yasanın bulunmadığını vur-
guladı. Özdemir, Istanbul'daki
tüm cezaevlerinin bir başsavcıya
bağlanması, tutuklular için bir
hastane bünyesinde tutuklu ser-
visleri açılması, cezaevinde gö-
revlendirilecek askeri persone-
lin mutlaka özel eğitimden geçi-
rilmesi gerektiğini belirtti.
Ölüm oruçlan sonrasında gö-
reve başlayan ve adından sık sık
söz ettiren Bayrampaşa Cezaevi
Savcısı Necati Özdemir, isyan-
lar, açlık grevleri ve sorunlarla
sık sık gündeme gelen cezaevle-
ri ile ilgili bir çalışma hazırladı.
Özdemir, Adalet Bakanlığı'na
da gönderdiği çahşmada, ceza-
• Özdemir, İstanbul'daki tüm cezaevlerinin bir başsavcıya bağlanması,
tutuklular için bir hastane bünyesinde tutuklu servisleri açılması,
cezaevinde görevlendirilecek askeri personelin mutlaka özel eğitimden
geçirilmesi gerektiğini belirtti.
evlerindeki sorunlara dıkkat çe-
kiyor ve bunlann son bulması
için ahnması gerekli önlemleri
sırahyor. Özdemir, çahşmasında
her cezaevinde ayn bir yönerme-
liğin uygulandığına dikkat çeki-
yor. Cezaevlerinin yönetiminin
adeta genelgelere bırakıldığmı
ıfade eden Özdemir, genelgele-
rin birçoğunun birbirine tezat
hükümler taşıdığını ve yönetim
değiştiğinde de genelgelerin de-
ğiştiğini kaydetti. Özdemir, ce-
zaevleriyle ilgili en basit konu-
larda bile ınisiyatif kullanılama-
dığını ve çözümün Adalet Ba-
kanlığı'ndan gelmesınin bekle-
nildığıni vurguladı.
Tutuklulann karşılannda hu-
kuk yerine idarecilerin kişilikle-
nni bulduklannı ifade eden Öz-
demir, ıdarecilenn gerekenı yap-
mak yerine tüm olumsuzluklara
bahane bulduğunu kaydetti. Per-
sonelin de eğıtım kalitesinin ve
bilgisinin istenilen düzeyde ol-
madığına dikkat çeken Özdemir.
cezaevinde görev yapan jandar-
manın aynı eğitim düzeyinde
olan gardiyandan iki kat fazla
maaş aldığını belirtti. Türkiye
genelinde tutuklulann sekizde
birinin Istanbul'daki cezaevle-
rinde bulunduğunu anımsatan
Özdemir. daha sorunsuz cezaev-
lenne kavuşulması için yapılma-
sı gereken önerileri şöyle sırala-
dı:
"- İstanbul'daki tüm cezaev le-
ri oluşturulacak bir statü çerçe-
vesinde bir başsavcıya bağlan-
maiıdır. Bu başsavcı titizlikle se-
çilmeli ve İstanbul cezaev terinin
tüm sorunlaruıın çözümünde,
koordinasyonunda yetkili olma-
udır.
- Bu başsavcılık bünyesinde
yeteri kadar bilgisayardonanımı
cezaevlerine ve bakanlığa bağlı
olarak kurulmalı ve teknik per-
sonelle donanmalıdır.
- Cezaevlerinde mümessil sav-
cıhklar kakünunalıdır.
- Tüm ödenekler bu başsavcı-
lık emnne gönderilmeli ve har-
camalar bu merkezden yapılma-
lıdır.
- Bu başsavcılık bünyesindece-
zaevleri için bir müstakil işyurt-
lan nıüdürü ve yeteri kadar 2.
müdürve teknik personel bulun-
malı ve her türlü alış-sabş hizme-
ti tek elden yürürülmelidir.
- İstanbul içerisınde işyurtla-
nna ve iş esasına bağlı bir hü-
kümlü açık cezaevi kurulmalı ve
İstanbul cezaevlerinin tüm işko-
lu faaliyetleri bu cezaevinden
yürütülmelidir.
-Cezaevinde görev lendirilecek
askeri personel mutlaka özel eği-
timden geçirilmelidir.
- Süratle personel ihtiyacı gi-
denlmeli ve yeni alınanlarmüm-
kün ıse üniversite mezunlann-
dan seçilip infaz korumada hiz-
metiçı eğitimi yapılarak göreve
ba^latılmalıdır."
UŞAK CEZAEVİ
Gerginliğe
neden
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Uşak E Tipı Ceza-
evi 'nde siyasi tutuklulara "iö-
rafçdık" dayatmasının gergin-
liğe neden olduğu öne sürüldü.
Cezaevinde müvekkilleriyle
görüşen lzmir Barosu avukat-
lanndan Kemal Bügiç ile Son-
gül Ak, cezaevi yönetiminin.
kadın siyasi tutuklulardan son-
ra avukatlara da baskı uygula-
maya başladığını belirttiler.
Uşak E Tipi Cezaevi'nde iti-
rafçılığın kuram olarak yerleş-
tirilmek istendiğini ileri süren
avukat Bilgiç ve Ak, siyasi da-
valardan yargılanan kadın tu-
tuklulann cezaevine gırişte di-
ğer tutuklulardan ayn tutula-
rak tecrit edildiklerini belirtti-
ler
Zoria itirafçılık
Bılgiç ve Ak, Uşak E Tipi
Cezaevi'ndeki uygulamalarla
ilgili olarak şunlan söylediler:
"Müvekkillerimiz, kendile-
riyle yaptığımız görüşmede,
vönetimin siyasi tutuklu ve hü-
kümlüleri itirafçılığa zorladı-
ğını öne sürdüler. 10 gün önce
tutuklanan Zeynep Ülger
adındaki kadının koğuşa ko-
nulmadığını. gece-gündüz avu-
kat görüş mahallinde tutuldu-
ğunu söylediler. Bu uvgulama-
yı biz de görüş için gittiğimiz-
de saptadık. Yönetim, müvek-
killerlc görüşmemizi nöbetçi
müdür odasında yapmamızı
istedi. Ancak tepki gösterme-
miz sonucu Ülger, vatağı ve eş-
yaları toplanarak başka bir
odaya konuldu. Gördüğümüz
kadanyta UşakCezaevi itiraf-
çüann cezaevi yapılmak isten-
mektedir."
Uşak E Tipi Cezaevi'nde 2
kişının tabancayla öldürülme-
si olayını, hükümlülerden Ke-
nan Baş üstlendi. Uşak Cum-
huriyet Savcısı Hüseyin Avni
Ozcan'dan alınan bilgiye göre
öncekı gün meydana gelen
olayla ilgili olarak 16 mahkûm
ifade verdi.
Cınayeti üstlenen Kenan
Baş adlı mahkûm, olayın "ku-
mar oynatma anlaşmazuğı"
nedeniyle meydana geldiğini
söyledi.
Uşak E Tipi Cezaevi'nden
bir süre önce kaçan ve ülkücü
baba olarak bilinen Kürşat
Yümaz" ın Uşak'a getirildiğini
vurgulayan avukatlar. mafya-
nın burada örgütlendiğini öne
sürdüler.
Cumartesi Annelerı calatasaray Lisesi önünde 115. kez bir araya geldi
Amıeler baskılan protesto etti
Cumartesi Anneleri "gözaltuıda kayiplann son bulması ve
sorumlulann yargüanması
1
" için 115. kez Galatasaray "de bir
araya geldi. Her eylem sonrasında İHD yöneticileri ile
sanatçdar hakkında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na
muhalefet suçundan dava açıldıgının vurgulandığı oturma
eyleminde. gözaltında kayıplar son buluncay a kadar mücadele
edikceği vurgulandı. 12 Eylûl öncesinde tedavi için Avnıpa'ya
giden ve daha sonra Türk vatandaşlığından çıkanlan sanatçı
Şah Durna da evlemde yaptığı konuşmada, baskılann son
bulması için eylem yapan kayıp annelerine destek vertnek için
buraya geldiğini ifade etti. Galatasarav 'daki ilk oturma
eyieminin Hasan Ocak'ın cesedinin Kimsesizler
Mezarlığı'nda bulunmasından sonra yapıldıgını anımsatan
kayıp yakınlan, Ocak ile Gazi olaylarinda yaşamını yitiren
Zeynep Povraz'ın Gazi Mahallesi'nde bulunan
mezaıiannın tahrip edilmesini protesto ettiler.
"Analann öfkesi katilleri boğacak" diye slogan atan kayıp
yakınlan sessizce dağıldılar. (Fotoğraf: KUBlLAY TÜNTÜL)
Sağlıksız yaşam koşullan salgın hastalık tehdidini tehlike sınınna taşıyor
Tutuklular veremin pençesinde
NECATİ AYGEV
İZMİR- Buca, Aydın, Nazilli ve Uşak E Ti-
pi cezaevlennde verem salgını olduğu öne sü-
rüldü. tHD lzmir Şube Başkanı Avukat Ercan
Demir, salgınm gıderek yaygılaştığını, gerekli
önlemlenn alınmaması halinde ölümle sonuç-
lanacak olaylardan korktuğunu söyledi.
Ercan Demir, Buca Kapalı, Aydın, Nazilli ve
Uşak E Tipı cezaevlenndeki verem salgınına
karşı önlem alınması için ilgilileri uyardıklan-
nı, ancak olumlu yanıt alamadıklannı bildirdi.
Salgının siyasi ve adli tutuklular arasında gide-
rek yayıldığını ileri süren Demir, kaygılannı
şöyle dile getirdi:
"MüvekkUleriyle görüşen avukat arkadaşla-
nmız. hasta tutuklu ve hükümlülerin kavda de-
ğer, hiçbir sağlık hizmetinden yeterinceyararla-
namadıklannı aktardılar. Bunun son örneğiBu-
ca, Nazilli, Aydın Cezaevi'nde verem salgını ol-
ması, tutuklu ve hükümlülerin verem teşhisi ile
hastanelere yatmlmasıy la ortaya çıkn. Koşulla-
nn sağlıksız olması nedeniyle. hasta olan tutuk-
lulann tedav ilerinin yapılmaması ve koğuşlarda
rurulmalan. hastalığı göz göre göre v aygınlaştır-
nuş ve bu konuda hiçbir önlem alınmamıştır. Bu
bile bik insanlan öldürmekten başka birşey de-
ğüdir, büyük bir sorumsu/Juktur. Sağlıkve Ada-
let Bakanlığı'nın bir an önce sonınu çözmesini
bekliyoruz. Aksi halde, yakın bir zamanda yüz-
lerce tutuklu ağır hastalığa yakalanacak. tedavi
edilmemeleri nedeniyle belki de olümeül sonuç-
lar doğacaktır."
Tehlikeli boyutlarda
TAYD-DER Cezaevi Komisyonu üyesı Avu-
kat Kemal Bilgiç ve Tutuklu Aılelen Insan Hak-
lan Dayanışma Derneği (TtYAD) Cezaev i Ko-
misyonu üyesi Çetin Bingölbalı da Buca, Uşak
Aydın ve Nazilli cezaevlerinde yaptıklan ince-
lemede, salgının giderek tehlikeli boyutlara u-
laşmaya başladığını saptadıklannı belirttiler.
Avukatlar yaptıklan ortak açıklamada, "Mü-
vekkillerimiz cezaevi doktoriannın yapoklan
muayenede verem salgını olay lannı saptadıkla-
nnı belirttiler. lzmir İl Sağlık Müdürlüğü'ne. İz-
mir Valiliği'ne ve Türk Tabipleri Birtigi'ne du-
nımu açıklayıcı fakslar çekildL Bu başvurulan-
mız üzerine lzmir Tabip Odası girişimlerde bu-
lundu" dediler.
Avukat Bilgiç ve Bingölbalı. 44 kadın tutuk-
lunun bulunduğu Uşak E Tipı Cezaevi'nde bu-
lunan Sevgi Erdoğan.Necla Cumak. Gülümser
Seyitcemaloğlu, Nurşen Koşar.Türkan Çetin ile
yaptıklan görüşme sırasında cezaevi girişinde
MHP ve ülkücüleri sembolize eden birtakım
amblem, resimlerin asılı olduğunu gördüklen-
ni de belirttiler. Avukatlar. cezaev i yönetiminin
sol görüşlü tutuklu ve hükümlülere baskı vap-
tıklannı vurgulayarak şunlan söylediler:
"Hasta tutuklu ve hükümlülerin hastaneye
sevk sırasında itirafçılık dayatması ile karşılaş-
uldaruıı öğrendik. Hastaneye giden kadın tutuk-
lu ve hükümlülerin, muayene odasuıdan askerin
çıkmak istememesi üzerine muayene olmadan
geri döndüklerini beliriedik."
SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Gazetelerde "Bergama'da
hayal kınklığı" başlıklı bir haber
gördüm. Habere göre; Yılmaz
hükümetinin mahkeme karan-
na uyduğu yönündeki bilgiler
doğru değilmiş. Yöreye gezi
yapacak olan Çevre Bakanı
imren Aykut ve diğer bakan-
lar da gezilerini ertelemişler.
Bergama'da yıllardır bütün
Türkiye'nin gözü önünde bir
kavga veriliyor. Bergama'nın
köylüleri, kentlileri, alışık olma-
dığımız birdirençle, uluslarara-
sı maden şirketine karşı koyu-
yoriar. Bergamalılar, siyanürte
altın çıkarmaya ilk tepkileri gös-
terdiklerinde, bunun yerel bir
direniş olduğunu sanıyoriardı.
Mücadele giderek yerel olmak-
tan çıktı, önce ülke çapında gi-
derek uluslararası ölçekte bir
boyut kazandı.
Bergama'daki mücadelenin
ve bunu yürüten dirençli insan-
Bergama'nın Verdiği Ders
ların yarattığı hava, verdikleri
mesaj, hesaplananın çok öte-
sinde bir anlam kazandı. Nedir
bu mesaj? Öncelikle çevreyi
koruma noktasında halkın ve
kamuoyunun önemli olduğu
ortaya çıktı. Eğer insanlanmız
sorunu doğru kavrartarsa umu-
lanın çok ötesinde bir direnç
gösterebiliyorlar.
Siviltoplum, sivil direniş üze-
rine günümüzde çok şeyler
söyleniyor. Işte sivil toplum
Bergama'da, küçümsenen
Anadolu köyiüsü, dünyaya ör-
nek olacak bir kavgaya öncü-
lük ediyor. Aynca bu kavga; öy-
le iki günde yanıp sönen sa-
man alevi biçiminde yürütül-
müyor. Uzun soluklu ve bilinç-
li bir direnişle yüz yüzeyiz.
Çünkü bu kez halk, yaşam
alanının tehdit attında olduğu-
nu kavradı.
Türkiye'de son yıllann en bü-
yük sivil toplum gösterisini ve
sivil toplumun gücünün ne ol-
duğunu Ege köylüleri ortaya
koyuyorlar. Bergamalılar, hepi-
mizi cesaretlendiren, çevre için
direnmenin ne kadar önemli ol-
duğunu kanıtlayan bir ders ve-
riyorlar.
REFAHYOL'un Refahlı Çev-
re Bakanı Ziyattin Tokar, ulus-
lararası şirketin dümen suyun-
da gitti. Siyanürcülere cesaret
verdi. Ancak Bergamalılann ör-
nek duyarlığı bir çevre tahriba-
tının önüne geçti. Mahkeme,
Bergamalılara destek olan bir
karar vermesine karşın, yine de
şirket hükümetin desteğiylefa-
aliyetini sürdürmeye kalktı.
Bu kavga, sertleştiği birsıra-
da hükümet değişti. Halk, yeni
hükümetin mahkeme kararlan-
na uyacağı umudu içinde bek-
leyişe geçti. İlk meseajlar da
olumlu yönde gelince, gerilim
yerini sevince bıraktı. Son ha-
ber hiç iç açıcı değil. Sanınm si-
yanürcü şirket yeni hükümete
de el attı.
Umanm son haberler doğru
değil. Çünkü eğer mahkeme
karartanna uyulmaz da zorla-
ma sürerse kavga daha da bü-
yür. Hükümet de önemli bir ko-
nuda, kanunsuzluğa arka çıkan
olumsuz bir konuma düşer.
Ciddi bir prestij kaybına uğrar.
Dileğimiz, bu büyük sivil top-
lum direnişine kulak verilmesi.
"Bu halk adam olmaz" diye
düşünenler, Bergama'ya bak-
sınlar. Bergama'nın gariban
köylüleri, kadın, erkek, çocuk
haklannı anyortar. Uluslararası
şirketin, para, şantaj ve tehdi-
dine boyun eğmiyoriar. Herke-
si etkileyecek bir ömek ortaya
koyuyorlar.
•••
Hükümet; kanunlan uygula-
mak, halk iradesine saygılı ol-
mak, bir hukuk devleti yarat-
mak konusunda Bergama'da
sınavdan geçiyor. Ortada iki
seçenek var: Birisi; cebinde
dolarlarla bilim adamını, gaze-
teciyi, politikacıyı, köylüyü sa-
tın alabileceğini sanan ulusla-
rarası şirket. Diğeri; vartığını ko-
rumak isteyen, gözü açılmış
başı dik Bergamalılar. Hükü-
metin tercihi bu ikisi oranında
olacak. Bir üçüncü yol yok.
MİKRO
DINÇ TAYANÇ
Cart Curt Turgut Kafası
Efendiiım, huzurlannızda "küçük" Böyyyük Tur-
gutlaıi Kendi gıttı, sülalesiyle prensleri kaldı yadigâr!
Sülaleyi geçiyorum; prenslerin kimi "timing"\ iyi öl-
çümleyemediklerinden, şimdi ikinci vatanlanndafa^
lan yaşıyor, kimi de yeniden bakanlık koltuklannda
ustalannın ızini sürüyor!
Iz belh, ızinden gidilen yolun nereye çıkacağı bes-
belli.
Ard arda zamlar yapılıyor, dövizin ipleri koyuveri-
liyor, faiz kendi ipinı kendi kopartıyor...
Üretmeksızin, sırt üstü yatıp ranttan kazanç sağ-
lamaktan özürtü sanayicinin(!) keyfi tıkınna girerken,
üretmek gibi bir "çağ dışı"(!) alışkanlığını ten< etme-
yen sanayiciye "elindeki malı mülkü sat" öğütleri ve-
riliyor...
"Yeniden" ihracat patlaması(!) yaşanması için ge-
rekli önlemlerin alınacağı açıklanıp toplantı üstüne
toplantı düzenleniyor. Hani yakındır, vergi iadesiyle
birlikte hayali ihracat da hortlarsa seyreyleyeceğiz
gümbürtüyü!
Böyyyük Turgut zengini severidi... Sevdiği için de
hem kendini, hem sülalesini, hem de yakın çevre-
sini zenginleşttirmek için yaptığı yapacağı her işi bir
"fiyata" bağlamış idi...
Küçük Böyyyük Turgutlar ondan aşağı kalacak
değıllerya! Biri çıkıp basına konuşmanın, birkurum-
da konuşmayapıp değerli(!) fikirlerini ortaya dökme-
nin fiyatını açıklıyor; 800 milyon TL'cik!
Kendi gitti, yadigârlarından önce sülalesi efradı-
nın fiyatlannın "faturası" ortaya döküldü. Ardından
prens ve prenseslenn faturalannın da topluma çık-
tığına uyanıldı. Daha sonra, kurumsal fiyatlandır-
maların ülkeye ve devlete olan faturasını ulusça
ödemeye koyulduk!
Hani demem o kı, şimdikilerin fiyatlannın fatura-
lannın da üç zamanda mı desek, beş zamanda mı
bilinmez ama, bir gün mutlaka bizlere çıkacağı gün
gibi ortada...
Rezalet Yolu karabasanı boyunca; siyaset-maf-
ya-polis ilişkilerinden karayobaz yapılanmanın bo-
yutlanna, laik eğitim sısteminin yok edilmesine ra-
mak kaldığından asıl hedefın Türkiye Cumhuriyeti
olduğuna dek bir çok konuda uyanan ve tümünden
önemlisi "dilindeki" Kemalistliğin aslında "benliğin-
de" var olduğuna ayan bir toplumuz.
Dahası, bir kez aydıktan sonra işin peşini bırak-
mamak gerektiğine bile uyanmış bulunuyoruz.
Bu nedenle; "kendi fiyatını kendin biç" felsefesi-
nin(!) ardından "soyunun sopununu ve dahiyağdan-
lığının fiyatını da sen biç" mantığının sökün edece-
^)ine dezaman yitirmeden uyanmamız zorunlu olu-
yoıi
Uyanabilmek için öncelikle kılık, dil ve "imaj" de-
ğiştirmiş bile olsa, Böyyyük Turgut kafasının aynı ka-
faolduğundan kuşku duymuyoruz. Tıpkı "dörteği-
limi birieştiren" BTP'nin (Böyyyük Turgut Partisi)
içindeki faşist ve de karayobaz makulesinin aynı
makule olduğundan kuşku duymadığımız gibi.
Bu yüzdendir ki, sekiz yıllık zorunlu temel eğitim
konusunda BTP içinde baş gösteren kıpırtılara "ge-
çici" ya da "uzlaşılabilinir" gözüyle bakmayı aklımı-
zın ucundan bile geçirmiyoruz.
Dahası BTP lideri ve de hükümetinin "Atatürk'ün
yolundan gideceği" sözünü venniş başbakanının
"sekiz yıllık eğitim bu şekliyle bir çıksın. Daha son-
ra, tekbaşımıza iktidar olduğumuzda, yeniden göz-
den geçirip düzeltiriz" incilemesinden nem kapıve-
riyoruz!
Hani; karayobaz sürüsünün, akyobaz şaibe ya-
lancı hatunun ve de Sevr Cumhuriyeti düşü gezgin-
lerinin, birellerinin Böyyyük'Turgut'un mirasında, di-
ğer ellerinin de BTP içindeki "eğilimlerde" olduğu-
nu bilmesek yıyeceğiz de...
Haaa; karayobaz sürüsünün, akyobaz şaibe ya-
lancı hatunun ve de Sevr Cumhuriyeti düş gezgin-
lerinin atıp tutaraktan yırtınmalan mı?
Onlara boş verin; ürüyen çok olsa da kervan yü-
rür... işki, kervancı yola çıkarttığı kervana ihanet et-
mesin!
Ana fikir Korkulu düş görmektense, uykusuz
kalmak iyıdir.
Ana fikrin ana fikri: Bir takımın en kolay gol ye-
diği an, attığı golün santrasını izleyen andır!
Bayrampaşa Cezaevi
18 kişi dövülerek
gözaltına atındı
İstanbul HaberServisi-
Cezaevlerindekı tutuklu
ve hükümlülerin kötü ko-
şullannı protesto etmek
isteyen Halkevlen İstan-
bul Şubesi üyesi toplam
18 kişı polis tarafindan
dövülerek gözaltına alın-
dı.
Halkevleri İstanbul Şu-
besi üyeleri, geçen yıl aç-
lık grevlerinde yaşamını
yıtirenleri anmak için dün
Bayrampaşa Cezaev i
önünde bir açıklama yap-
tı. Halkevlen Yönetim
Kurulu adına açıklama
yapan Samut Karabulut
hükümetlerin yıllardır ın-
san haldannın tersi uygu-
lamalar vaptığını belirte-
rek "Ekonomik ve siyasal
kriziçözemeyen iktidarlar,
gelişebilecek muhalefete
gözdağı vermek, karariılı-
ğuu göstermek ve günde-
mi meşguletmekiçin ceza-
ev lerini kendilerine hedef
seçnüşlerdir" dedi. Ceza-
evlerinde bulunanlann ki-
şiliksizleştirihneye çalışıl-
dığını öne süren Karabu-
lut, geçen yıl 12 tutuklu ve
hükümlünün yaşamını yi-
tırmesinin nedeninın de
bu politika olduğunu söy-
ledi. Siyasi ıktidan tutu-
muna dikkat etmesı konu-
sunda uyaran Karabulut
şöyle devam etti:
"Hapis cezasıyia ceza-
landırdığını/ rutsaklann
da haklan vardır. Ek bir
ceza çektirmeve hakkınız
yok. Devrimci tutsaklara
dönük düşmanca. öç al-
maya. boyun eğdirmeye
yönelik girişimlerden vaz-
geçin. İnsan haklan ve si-
viltoplum örgütlerinm,tu-
tuklu ve hükümlülerin, ai-
lelerinin onavlamavacagı
. düzenlemeler ciddi yara-
lara yol açacaktuv"
Açıklamanın ardından
dağılmak isteyen yaklaşık-
50 kişilik grup, polis tara-
findan engellendi. Basının'
kenara çekilmesini iste-
yen polis, açıklama ya-
panlann önünde set oluş-
turdu. Bu arada bir grup,
polisi aşarak mahalle içle-
rine doğru kaçmaya başla-
dı. Gruba cop, dipçik ve
sopalarla müdahale eden
polis. cezaevi önünde 11,
etrafa dağılan göstericiler-
den de Sağmalcılar Metro
Durağı önünden 7 olmak
üzere toplam 18 kişiyi gö-
zaltına aldı. -