11 Mayıs 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 TEMMUZ 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI SPK'den açıklama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemizin 6 ağustos sayısında yayımlanan "SPK. politık davTanıyor" başlıklı haberde. adının yayımlanmasını istemeyen bir borsacının. aynı nedenle kapatılan iki aracı kurumdan. ANAP Istanbul Milletvekili Şadan Tuzcu'nun oğlu Murat Tuzcu'nun da ortağı olduğu Tezal Menkul Değerler şirketinin açılmasına karşın, eski Başbakan Necmettin Erbakan'ın danışmanı Muharrem Karslı'nın sahibı olduğu Altın Menkul Değerler'in kapalı tutulduğu, bunun da politik tercihlerden kaynaklandığı iddiasına yer verilmişti. SPK Başkan Yardımcısı Mehmet Çekinmez, yaptığı yazılı açıklamayla iddialan. "13.6.I997 tarihinde kapatılan iki aracı kurumdan bıri 24.6.1997'de gerekli blokajı tesis etmeyi taahhüt etmesı nedeniyle 27.6.1997'detekrar açılmış ve 1.7.1997'de gerekli blokajı tesis etmiştir. Diğer aracı kurum ise, şu ana kadar aynı girişimi göstermemiştir" diyerek yanıtladı. İş Bankası'nda CHP ağırlıgı • Ekonomi Servisi - Türkiye Iş Bankası'nın, CHP'li üyelerinin de yer aldığı yeni yönetim kurulu. bankanın sermayesinı yaklaşık 4.5 kat artırarak 10 trilyondan 50 trilyon 664 milyar liraya_yükseltme karan aldı. Onceki gün toplanan bankanın yeni yönetim kurulunda yer alan 9 kışıden 4'ü CHP üyesi. Yönetim Kurulu'ndaki ÇHP'lı üyelerin Erbaşar Özsoy, Mustafa Özyürek, Mustafa Timısi ve Enis Tütüncü olduğu öğrenildi. Yönetim Kurulu'nda Başkan Burhan Karagöz ile Genel Müdür ve Başkan Vekili Ünal Korukçu'nun eski görevlerini sürdürmelerine karar verildi. TÜGİAD'dan Taner'e uyarı • Ekonomi Servisi - Devlet Bakanı Güneş Taner'in yıl sonunda enflasyonun yüzde 100 olacağı açıklamasını son derece sakıncalı bulduklannı kaydeden Türkiye Genç Işadamlan Derneği (TÜGİAD) Başkanı Murat Bekdik "Bu tûr açıklamalar başta İMKB olmak iizere mali piyasalan rahatsız edecektir. Faiz oranlan yükselecektir. Piyasalar fiyat ayarlamalanna gidecek ve yeni zamlar ile enflasyon beklentilerin üzerinde gerçekleşecektir. \ç borç yükü artacak, dolar, yıl sonunda 220 bin liraya gelecektir. Hükümet, şansını zorlayacak adımlardan kaçınmahdır" dedi. Çiftçi endeksi yüzde 80.6 arttı • ANKARA (AA) - Çiftçinin eline geçen fiyatlar endeksi. geçen haziran ayında, bir önceki aya göre yüzde 2.8 arttı. Ürün bazında ise söz konusu artışlar tarla ürünlerinde yüzde 8.9, meyvelerde yüzde 17.7 oldu.Haziran ayında sebzeler endeksi yüzde 12.5, büyük-küçükbaş ve süt hayvancılığı yüzde 0.3, hayvan yetiştiriciliği ve hayvansal ürünler endeksi ise yüzde 1.8 geriledi. Çiftçinin eline geçen fiyatlar genel endeksi haziran ayı itibanyla son bir yılda ise yüzde 80.6 artış gösterdi. Özdemip Sabancı Amt-Parkı açıldı • ADAPAZARI (Cumhuriyet Bürosu) - Suikast sonucu yaşammı yitiren Toyotasa Genel Müdürü Ozdemir Sabancfnın anısına düzenlenen anıt-parkın açılışı, dün Sabancı ailesi ve Sabancı Holding üst düzey yöneticilerinin katıldığı törenle yapıldı. Projesi, 1.800 metrekarelik bir alan üzerinde düzenlenen bir park ve Özdemir Sabancı heykelinden oluşuyor. Dünya Bankası'nın 'Değişen Dünyada Devlet' raporu yolsuzluklan gündeme getirdi ISO'da 'devlet' tartısıldıEkonomi Servisi-lstan- bul Sanayi Odası'nın (İSO) temmuz ayı olağan meclis toplantısında "Devletin Ekonomideki Rolü" konu- su elealınaraktartışıldı. Top- lantıya Devlet Bakanı Güneş Taner ve Dünya Bankası Türkiye Departmanı Direk- törü Ajay Chhibber katıldı. Chhibber, Dünya Banka- sı'nın hazırlamış olduğu "Değişen Dünyada Dev- let" başlıklı rapor hakkın- da yaptığı açıklamada, Türki- ye'dekı hükümet yapısına atıfta bulunarak "Filipinler'de her hükümet değiştiğinde bürok- rasinin tamamı değişiyor" de- di. Chhibber, Dünya Bankası'nın 20'inci raporu olan "Değişen Dünyada Devlet" başlıklı rapor- da 69 ülkenin hükümeti üzerin- de araştırma yaptıklannı ve enf- lasyonu çok yüksek olan ülke- lerde yolsuzluklann da çok yo- ğun ve hükümetlerin çok başan- sız olduğunu tespit ettiklerini be- lirtti. Chhibber, "Hazırladığı- mız raporla sadece hükümet- lerin ne yapması gerektiğini de- ğil, neyi nasıl yapaeaklannın çok önemli olduğu mesajını ver- mek istiyoruz" dedi. Chhibber, hükümetlerin temel hizmetler üzerinde yoğunlaşması gerekti- ğini de belirterek, "Yolsuzluk o ülkenin kültürü değildir, bun- lar değiştirilebiiecek şeylerdir" diye konuştu. Meclis toplantısımn açış ko- nuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Ka- \i ise "Yeter ki hükümetler sa- tıhta uğraşılar ile yetinmesin- ler, temel yapısal değişimi, re- formları hayata geçirecek ka- rarlılığı göstersinler. Biz sey- retmeye değil aktif rol oyna- maya hazırız" dedi. Kavi, mil- letvekillenne yönelik de şöyle konuştu: "Parlamentoda kendi hukuk Devlet Bakanı Taner'le Dünya Bankası Türkiye Direktörü Chhibber (üstte) İSO'da bir araya geldi. ve adalet ihriyacını, güç ve im- kânları ile sağlamaya çalışan milletvekilleri bize örnek ola- maz. Onlar artık bu topluma yalaşmıyor. Kanunsuzluk mar- jinalleşme duygusu ile bağlan- tılıdır. Türkiye yolsuzların üs- tüne gitmek, eşitsizliğin azalül- masına katkıda bulunmak ve tüm devlet uygulamalanm şef- faflaştırmak zorundadır." Devlet Bakanı Güneş Taner, ANASOL-D hükümetini gemiye benzeterek, "1 ağustos itibarıy- la geminin makineleri çalışma- ya başlayacak" dedi. Taner, ye- ni kurulan hükümetin sanayici- lere teşvik musluklannı açaca- ğını ve tüm beklentilerine yanıt vereceğini belirterek, "Önümüz- de açık bir deniz var, mesele bu gemiyi çalıştırıp rotayı belirle- mektir" diye konuştu. Geçmişin analizini yapıp geçmişe kapılıp ağlamamak gerektiğine işaret eden Taner. şöyle devam etti: "Madem bugün buradayız sorunumuz nedir, yarına nasıl gideceğiz, kimle gideceğiz, ne yapacağız sualinin cevaplarını aramaktır. Hükümetler ağla- ma duvarı değildir. Burada hü- kümete gelen insan eğer bu gö- revi o veya bu şekilde kabul et- tiyse mutlaka çözüm getirmek için oturacaktır, Ya bu çözü- mü getirecektir ya da efendice buradan kalkacaktır." Taner, hükümetin ekonomiyi içinde bulunduğu dar boğazdan kurtarması için izleyeceği yolu "kendilerinin icat etmedikle- rini" belirtti. Önümüzdekı ay- lar itibanyla Türkiye'nin bir ta- raftan Japonya ve Avrupa'dan or- ta vadeli bir miktar daha kredi bulacağını ve sanayinin 1998- 99'adönükhenüz tamamlanma- mış projelerin bitirilmesine kay- nak sağlanacağını kaydetti. "Bu krediler projelerin bir an evvel ekonomiye kazandıra- bilmekiçinsiz sanayicilere des- tek sağlayabilmek için alınacak kredilerdir" diyen Taner, me- mura yapmış olduklan ıyileştir- menin karşılığında akaryakıt ve telefona zam yapmak zorunda kaldıklannı ifade etti. Hüküme- tin bundan sonra yapması gere- kenlenn başında özelleştirme ol- duğunu anlatan Taner, "Mutla- ka ve mutlaka 1997-98 senesi içinde özelleştirmeyi bitirmeli- yiz" dedi. İSO Meclis Üyesi Yavuz Do- ğan Güneş Taner" in toplantıyı erken terk etmek istemesine tep- ki olarak "Dinlemeye ihtiyacı olan biz sanayiciler değil, siz- siniz" şeklinde sert bir şekilde uyardı. Bu eleştiriler üzerine kürsüye gelen Taner, verdiği tüm sözlenn arkasında olduğunu so- runlan teker teker ele alarak gö- reve geldiği 30 hazirandan bu yana çalışmalara başladıklannı ifade etti. DUNYA BANKASI RAPORU 'Değişmenin koşulu özelleştirme' ANKARA (Cumhuriy et Bü- rosu) - Az gelişmiş üİkelere özelleştirmelerin hızlandınl- ması ve devletin küçültülme- si konusundaki baskıları ile tanınan Dünya Bankası, "De- ğişen Dünyada Devlet" rapo- runda yine devletin eğitimden sağlığa kadar tüm alanlardan çekilmesi görüşünü savundu. Dünya Bankası'nca hazır- lanan ve dün açıklanan ra- porunda. kaynaklannın yeter- siz olduğu kaydedilen ulusal devletlerin "yapısal reform- lar" olarak adlandırılan neo- liberal politikaları uygulama- ya koyarak kamusaİ görevle- rini bırakmaları gerektiği gö- rüşü savunuldu. Raporda, devletlerin mali kriz nedeniyle küreselleşen dünya ekonomisinin gerekle- rini yerine getiremediği savu- nularak, devletin büyümeyi doğrudan sağlayan bir varlık olarak değil, ekonomik kal- kınmada bir katalizör ve ko- laylaştırıcı olarak anlaşılması gerektiği iddia edildi. Birçok ülkede altyapı. sosyal hizmet- ler ve öteki mal ve hizmetleri sağlayan tekel konumundaki kamu kuruluşlannın iyi hizmet veremeyeceğinin savunuldu- ğu raporda, devletin altyapı ve hizmetlerin finansmanı ile yetinmesi gerektiği belirtile- rek, bu hizmetlerin özel sektör tarafından verilmesi istendi. Raporda, krizin önlenmesin- de özelleştirmenin en etkili yol olduğu ileri sürüldü. İKV Başkanı Meral Eriş bugün Dışişleri ve Ekonomiden Sorumlu iki bakanla görüşecek 6 GB yeniden düzenlenemez' tKV Başkanı Meral Gezgin Eriş. FİLİZ GÜMÜŞ Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki gümrük birliğinin (GB). "yeniden müzakereye açılağı" şeklinde değerlendiri- len Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'in Lefkoşa'da yaptığı açıklamalarla ilgili olarak, tkti- sadi Kalkınma Vakfı (İKV). GB'nin yeniden müzakere edi- lebilecek bir "anlaşma" olma- dığını vurguluyor. Bugün Dışiş- leri Bakanı ve ekonomiden so- rumlu iki bakanla görüşecek olan İKV Başkanı Meral Gezgin Eriş, hükümetin GB konusunda- ki müzakereci ve talepci tavnnı ancak rutin Ortaklık Konseyi'nde tartışabileceği ve çözüme ulaş- tırabileceğini belirtti. İKV Genel Sekreteri Emre Gönen de AB'yle müzakere edilebilecek tek ciddi konunun mali yardım olabileceğini ifade etti. İKV Başkanhk Divanı, bu- gün Dışişleri Bakanı tsmail Cem, ekonomiden sorumlu dev- let bakanlan Güneş Taner ve Işılay Saygın ve AB ile Kıb- ns'tan Sorumlu Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel ile görüşecek. GB konusunda yeni bir düzen- lemenin teknik ve AB hukuku ba- kımından mümkün olup olmadı- ğı konusunu değerlendiren tKV Başkanı Meral Gezgin Eriş, "GB 36. Ortaklık Konseyi Karan. GB, taraflardan birinin şikâ- yeti durumunda bunu bir son- raki Ortaklık Konseyi toplan- tısına dile getirebileceği ve bu- rada müzakere edebileceği bir karar. GB'nin masaya yatınl- ması. müzakere cdilmesi ifade- si olamaz, Ama bu Türkiyt'nin GB'ye ilişkin müzakereci, ta- lepkâr bir tavır içerisinde ol- masını engellemez. Bu bir di- namik süreçtir" dedi. Türkiye'nin müzakere ede- bileceği konunun mali yardjm konusu olduğunu söyleyen Eriş, "Türkiye bu talebinde çok ıs- rarlı olabilir ve hatta bu ısra- nnı köşeli şekilde de ifade ede- bilir" diye konuştu. İKV Genel Sekreten Gönen de basında Dışişleri Bakanlığı'nın GB konusunda bir "değerlendir- me ve gözden geçirme" rapo- ru hazırlaması ve bu raporda "mali yardım, PKK, serbest dolaşım, sınırlar ve Kıbrıs" konusunda müzakere edilmesi yönündeki açıklamalarla ilgili olarak şunlan söyledi: "Mali yardım, müzakere edilecek en haklı konudur. AB, GB'nin kısa vadeli ilk döne- mini aşabilmesi için yaklaşık 3 milvar ECU'vu hibe ve kredi yoluyla vermey i taahhüt etmiş- tir, yerine getirmemiştir. PKK meselesinin müzakeresi tama- men yanlış. Bunun GB madde- leriyle bir ilişkisi yoktur. GB, Türkiye-AB arasında sınai mallanmn serbest dolaşımı an- lamına gelir, o da gerçekleşti. Tarım ürünlerinin serbest do- laşımı, tam üye ve ortak tarım politikasının piyasa mekaniz- malarma dahil olmaksızın mümkün olmaz. Kişilerin ser- best dolaşımı zaten tam üyeli- ğin önündcki en büyük sorun- dur. Bunu raftan kavga etmek için indirebiliriz. Hizmetlerin serbest dolaşımını ise iki ta- rafda istiyor. AB, Kıbrıs Rum Kesimi'ni gümrük indirimin- de 3. ülkeler arasında gösteri- yor, Türkiye ise bu kesimi ta- nımadığı için bir ticari ve si- yasi ilişki kurmuyor." DİSK Başkanı Rıdvan Budak 6 KESK konseyde yer almalı' BANU SALMAN ANKARA - "Toplumsal uz- laşma" iddiasıylayolaçıkan 55. hükümet, Ekonomik ve Sosyal Konsey'i etkin olarak işletmeyi planlıyor. Başlangıçta genelgey- le oluşrurulacak olan Ekonomik ve Sosyal Konsey'le ilgili yasal düzenleme daha sonra yapılma- ya çalışılacak. Konseyde yasal önceligi olan grup temsilcilerinin yer alacağı, alt komisyonlarda temsiliyetin genişletileceği öğ- renildi. Işçi kesimleri konseyde- ki devlet ağırlıklı yapının değiş- tirilmesini istediler. Türkiye'de ilk olarak 17 Mart 1995 tarihinde kurulan Ekonomik ve Sosyal Konsey'in yapısı ge- len hükümetlerin yayımladıkla- n genelgelerle belirlendi. RE- FAHYOL döneminde 18 Mart 1997 tarihinde yeniden yapısı de- ğiştirilen Ekonomik ve Sosyal Konsey'in bu hükümet dönemin- de de genelgeyle oluşturulması bekleniyor. Hükümetin isteği üze- rine Türk-Iş, DİSK, TİSK ve TOBB, Ekonomik ve Sosyal Kon- sey'e ilişkin önerilerini sundu- lar. TİSK Genel Başkanı Refik Baydur, Başbakan Mesut Yıl- maz'ın başkanlığında toplana- cak olan konseyde, Türk-lş, DİSK, TİSK, TESK, TOBB ve Ziraat Odalan Birliği'nin yerala- cağını bildirdi. Devleti temsilen Başbakan'ın dışında iki Başbakan Yardımcı- sı, Sanayi ve Ticaret Bakanı, Ma- liye Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı'nın bu- lunacağını kaydeden Baydur, Hak-Iş'in katılıp katılmayacağı- na ilişkin soru üzerine "Hak- Iş'ten söz edilmedi, ama yer al- ması gerektiğine inanıyorum" dedi. Sendikalar yok Baydur, konseyde kamu çalı- şanlannı temsil eden sendikala- rın bulunmayacağını bildirdi. Konseyin alt komisyonlanna ko- nularma bağlı olarak konsey üye- si olmayan örgütlerin de temsil edileceğini vurgulayan Baydur. TÎSK ve TOBB'un konseyin 4 ay- da bir toplanması yönünde öne- ri verdiklerini, gereksinim du- yulması durumunda Başbakan'ın çağnsı üzerine de konseyin top- lanabileceğini kaydetti. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, konseyde DtSK ve TlSK'in bir kişı, Türk-Iş, TESK ve TOBB'un iki kişi olarak tem- sil edileceğini bildirdi. TÜSlAD'ın Ekonomik ve Sos- yal Konsey'e katılmayacağını kaydeden Budak, derneklerin alt komisyonlan oluşturacağını be- lirtti. DİSK Başkanı Budak. memur sendikalannı temsilen KESK'in konseye alınması gerektiğini vur- gularken, bunun için Türk-lş'in kontenjanının birini verebilece- ğini söyledi. Budak, konseydeki devlet ağırlıklı yapının kaldın- lacağını belirtti. Yalım Erez: Sanayileşme ve ihracat hamlesi gerekli. Sanayi ve Ticaret Bakanı Erez: Sanayiciye ucuz enerji ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sanayi ve Ticaret Ba- kanı Yalım Erez. Türkiye'nin yeni bir sanayileşme ve ihracat hamlesine gereksinimi olduğu- nu kaydederek, kalkmmada ön- celikli yöreler ve organize sa- nayi bölgelerinde bedelsiz arsa ve ucuz enerji sağlanacağını bildirdi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Fuat Miras, 5 konfederasyon tarafın- dan oluşturulan sivil girişimin hazırladığı vergi refoım tasla- ğını gelecek hafta hükümete su- nacaklannı bildirdi. Miras ve yönetim kurulu üye- lerini dün kabul eden Erez. "Kalkınmada öncelikli yöre statüsünün bugünkü şekliyle Türkiye'yi kalkındırabilece- ğine inanmıyorum" dedi. Kal- kınmada öncelikli yörelerin il- çe düzeyinde yeniden belirlene- ceğini açıklayan Erez, organi- arsa ve verilecek ze sanayi bölgelerine tahsis edi- len arsalann da "spekülatörie- rin" elinden alınacağmı söy- ledi. Devlet Bakanı Rıfat Serda- roğlu, TOBB heyetini kabulün- de yaptığı konuşmada, ithalat- ihracat rakamlannın önümüzde- ki aydan itibaren aylık olarak açıklanacağını bildirdi. Serda- roğlu, gümrüklerde otomasyon ve modernizasyona gidıleceği- ni de belirterek "Gümrükler- de 65 milyon dolariık ön ya- tınm düşünülüyor. Bunun üç- te ikisi Dünya Bankası'ndan alınmış, üçte biri de milli büt- çeden karşılanacak" dedi. Denizcilikten sorumlu Dev- let Bakanı Burhan Kara da, TOBB heyetinin ziyareti sırasın- da Denizcilik Bakanlığı Yasa- sı'nın komisyonlarda görüşül- düğunü belirterek, yasarun ekim ayında çıkanlmasını amaçla- dıklannı söyledi. Asgari ücret 72 dolara düştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Prim kesintisinde esas alınacak taban ücret, son yapılan yüzde 35'lik artışlara koşut olarak 11 milyon316bin 175 lira artarak, asgari ücreti ikiye katladı. Asgari ücretli bir işçi, emekli olduğunda, çalışırken aldığı brüt 17 milyon 10 bin liralık ücretin yerine 30 milyon 548 bin lira alacak duruma geldi. Yürürlüğe girdiği 1 Ağustos 1996 tarihinde 131 dolar olan asgari ücret. ocak ayındaki özel indirimdeki artışa karşın, önceki günkü kur üzerinden 72 dolara kadar düştü. Asgari ücret enflasyon karşısında erimeyi sürdürürken, Devlet Istatistik Enstitüsü'nün (DİE) gıda harcamasına bağlı asgari ücret hesabı brüt 31 milyon 286 bin 456 lira olarak belirlendi. DİE, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nabir işçinin günlük gıda harcamasını 379 bin 609 lira olarak sundu. Buna göre. asgari ücretin yüzde 36.4Uük bölümünü kapsayan gıda harcaması tutan 11 milyon 388 bin 270 lira oluyor. Türk- tş'in, DtE'nin belirlediği bu rakamın asgari ücretin neti olarak ele alınmasını istiyor. Asgari Ocret Tespit Komisyonu, bugün yeniden toplanacak. Toplantıda, 1 ağustosta yürürlüğe girecek asgan ücret için, bundan sonra 1 ocağın esas alınması ve buna ilişkin öneriler görüşülecek. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞUKRAN SONER Biz Bu Filmi Çok Gördük Başbakan Mesut Yılmaz, 600 kadar gazeteci- nin imzalarını içeren dilekçeyı veren ve beklentile- rini dile getiren bir grup gazeteci arkadaşın yanın- da, içişleri Bakanı'na, bugün yapılacak duruşma- da, Metin Göktepe davasının sanıkları polislerin bulundunjlması için gereğinin yapılması talimatını veriyor. Gazetecilerin diğer yaşamsal sorunlanna ilişkin de ciddi olumlu bir yaklaşım sergiliyor. Hukuk dev- leti, demokrasi, basın özgürlüğü adına umut veri- ci, sıcak bir ortam oluşuyor. Bugün 24 temmuz ve biz gazeteciler nice yıllar- dır, 24 temmuzu basın özgürlüğü bayramı olarak kutlayamıyor, daha çok sorunlanmızı gündeme ge- tirebileceğimiz bir gün olarak anımsıyoruz. Sade- ce bir rastlantı, bugün Göktepe davası var ve Af- yon'da 24 temmuzla çakışrnası nedeni ile de da- ha büyük bir gazeteci kalabalığı oluşturacağız. Baş- bakanın talimatının gereği yapılacak. adları, görev yerlen belli polis sanıklar duruşmaya getınlecekler mi? Hukuk devletinin işletilmesine doğru bir küçük adım atılmış olacak mı? Aksi kanıtlanmadıkça atılan her adımı iyimseryo- rumlama eğiliminde olanlardanım. Ama geçmışte seyrettiğim yüzlerle birbirinden kötü filmin kötü kopyalarının yinelenmesi olaylannı da unutmama- lıyım.. Metin Göktepe davasının polis sanıklannın du- ruşmaya getirilmeleri sadece birinci adım. Hukuk devletinin işletilmeye başlandığının "iyiniyetievet" ancak "kanrtı "olamaz. Gazeteci olarak yakından izlediğim, yine polisin yargısız infazı "cinayeti" nitelığindeki birolayı anım- sıyorum: Zeytinbumu'nda 12 Mart sürecinde bir eve yapılan baskında öldürülen gençler vardı. Özkan aileşinin bir oğlu ölmüş, diğeri ağıryaralanmıştı. Ba- ba Özkan gazeteye gelerek yardım istemişti. Bir- likte noterle olay yerine gidip saptama yapmıştık. Bodrum katındaki evin cam ve kapılarında dışarı- dan içeri doğru atılan silahlann mermi izlerı vardı. Polisin öne sürdüğü çatışma gerçek dışıydı. Çün- kü içeriden dışan hiç ateş açılmamıştı. Içeride bu- lunan bütün mermiler de polis silahından çıkmıştı. Metin Göktepe olayında olduğu üzere suçlu po- lisler, suçüstü yakalanmışlardı. Sürekli yayınımızın ardından, Bülent Ecevit ünlü "kontrgerilla" çıkış- lan içinde olaya sahip çıkmıştı. Başbakan olduk- tan sonra da sözünde durdu. Olayı izletti ve infazı gerçekleştiren polislerin sanık olarak mahkemeye çıkanlmalannı, yargılanmalannı sağladı. Ama son- ra ne oldu biliyor musunuz? Yıllar süren yargılama süreci içinde, emniyet "okus-pokus" yaptı. infazda görevli polislere kayıt- lı tabancalar ile mermı yivlerinin birbırine uymadı- ğı savı ılecinayetin suçlulannın kanıtı ortadan kalk- tı. Kimse de "mademki polis tabancası ve mermi- ler sabıt. İnfazda görevli polisler de. Ozamanyaon- lann tabancaları başka polıslerinkiyle değiştirildi ya da infazda görevli onlardan başka polisler de var- dı" demeyi akıl edemedi. Devlet adına emniyet; yargısız infaz, cınayet öz- gürtüğünü sürdürmek, Türkiye'de hukuk devletıni işletmemek üzere bildiğini yaptı. Yargı yargı olmak- tan çıktı. Aradan bir 25 yılcık gibi zaman dilimi da- ha geçti. Türkiye'de devlet adına hukuk çiğnenme- si, cinayetlerin işlenmesi, çetelerin beslenip güç- lendirilmesi olgusu güçlendikçe güçlendi. Ülkemi- zı, hepimizı utandıran bir çirkin tablo, insanlık suç- ları üredikçe üredi. Basın özgürlüğü, düşüncenin suç olmaktan çı- kanlması, demokrasi, hukuk devleti.. konulannda Yılmaz başkanlığındaki koalisyon hükümetine he- nüz "umutla" bakacağımız, balayı günlerindeyiz. An- cak Güneş Taner'in öncülüğünde ekonomi ala- nındaki ilk çıkışlar, yüzlerce kez seyredilmiş çok kö- tü filmlerın çok kötu kopyalarının yeniden yeniden sahneye konacağı ve acımasız reçetelerin peşpe- şe geleceğini gösterecek netlikte. Taner, bizim cehaletimizi ve kendisinin üstün ekonomi bilgisi ve dehasını ortaya koyacak bir söz- cük daha ortaya attı: Deregulasyon. Galiba düzen- lemenin olumsuzu anlamına geliyormuş. Taner. ge- lişmiş ekonomilerin şimdi serbest pazar ekonomi- sinin ayağına pranga gibi takılan kuralları yumuşat- ma dönemini açtıklanndan söz ediyor. Türkiye'nin; dünyanın acımasız rekabeti içinde yabancı serma- yeyi çekebilmesi için koşullarını hızla yaratması ge- rektiğini savunuyor. Türkçesi "Özalizmi" hortlatma projesinde, özel- likle 12 Eylül sonrası tırpanlana tırpanlana kırıntı- ları kalmış, sosyal düzenlemeden yana olumlu ne- ler varsa hızla kaldınlmasını programa aldıklannı us- tabirdille, bilmediğimizsözcüklerlebizeanlatıyor. Bildik acıdan daha acı, sonunda her biri fiyasko ile noktalanan reçeteleri yuttumna kararlılığını sergili- yor. Özal'ın televizyon ekranlarından gözümüze ka- lemini soka soka söylediklerıni, sonra da sonuçla- nnı ne kadar da çabuk unuttuk. Askerlerin 12 Ey- lül'de solu silindirgibi ezmesi, toplumsal muhale- feti yok etmesi sayesinde uygulanan 24 Ocak Ka- rarlan ile toplumun çok ağır yoksullaşmasına kar- şın, sağlanan büyük birikim hovardaca tüketildik- ten sonra Türkiye'nin düzeçıkmadığını, Özalizm sa- yesinde çok daha kötü noktalara geldiğini ne ça- buk unuttuk. Sahi bize bu kötü filmin daha kötü bir kopyası- nı yeniden yutturabilecekler mi? Bizde bu uysallık, seyretme eğilimi, mazoşistlik var oldukça neden ol- masın?.. Tofaş işçileri geri alıyor BLRSA (AA)- Koç Holding, Fiat Auto. TO- FAŞ ve TOFAŞ Oto tara- fından dün Bursa'da dü- zenlenen "SektörlerTop- lanbsı"ndakonuşan Türk Metal Sendikası_Genel Başkanı Mustafa Özbek, TOFAŞ'ın yeni yatınm- lan ve yeni açıhmlan ge- rekçe göstererek son 3 yılda işten çıkardığı işçi- lerden 700'üne yeniden işbaşı yaptınlacağını açık- ladı. Mustafa Özbek, sendi- ka olarak işverenle daima uzlaşma halinde olmak is- tediklerini, sorunlarama- sa başında çözüm bulma- yı amaçladıklannı belirt- ti. Özbek "TOFAŞ, yeni ufuk. yatırım ve açılım- larıyla, vardiyasını 2'ye çıkarmayı planlıyor. Gö- rüşmeler sonucunda, son 3 yılda çıkarılan iş- çilerimizin 700 kadarı- nın, sendika kanahyla işe dönmesini sağlıyo- ruz. Bugüne dek 73 ki- şi işe başladı. Ağustos ayı itibanyla kalanlar da işe başlayacak. İşten çıkarılan işçilerimizi tek tek arayıp bulacağız. İş- te bu, çalışma barışı ve masa başında uzlaşma- nın sonucudur" dedi. Sektörler toplantısında konuşan TOFAŞ Genel Müdürü Jan Nahum, TO- FAŞ'ın 1 rruryon metreka- re açık saha, 350 bin met- rekare kapalı alanıyla dün- yanın en büyük modern tesislennden biri olduğu- nu belirterek, fabrikada- ki ünitelerin 260 milyon dolariık yatınmla daha da mükemmelleştirildiğini söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear