Catalog

15 HAZİRAN 1997 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 • • * Istanbul A 27 Sınop PB 22 Adana Y 28 Edirne A 30 Samsun Y 22 Mersın Çanakkale A 28 Trabzon Y 20 Dıyarbakır Y Kocaelı A 28 Gıresun Izmir A 29 Ankara 19 Şanlıurfa Y 31 _ PB 24 Mardın Y 28 Manısa A 32 Konya PB 23 Sıırt Y 30 Aydın •A 34 Eskışehir PB 27 Hakkâri Y 25 Denizlı A 31 Sıvas PB 22 Van Zonguldak PB 23 Antalya A 28 Kars Y 20 22 Yurdun doğu kesım- lerı çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadenız, Iç Anadotu'nun do§u- su. Doğu Akdenız ıle Doğu ve Guneydoğu Anadolu sağanak yer yer gokgurultulu sa- ğanak yağışlı. dığer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı batıda 3-6 derece artarken do- ğuda değışmeyecek. AVJIÜJPA Londra Parıs Roma Berlın Amsterdam Madrıd Sofya Brüksel Y Y PB Y Y PB PB Y 2Ü 21 28 28 18 28 28 20 Atına Mılano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Vıyana Bonn HB PB Y Y Y PB Y Y 2b 26 24 20 23 29 27 20 Budapeşte Y 27 Munih Y 24 ÂffM Moskova Y 26 Aşkabat Almatı Taşkent Baku Bışkek Tıflıs Kahıre A PB PB PB PB Y A 37 27 31 27 34 25 32 Şam 30 P a r ? a i ı b u l u t l u , Bu u!. ^ Çok bu utlu ^ M Yağmurtu G U N C E L CÜINEYTARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada DYP grubundaki milletvekilleri hanım genel baş- kanın ne demek istediğini sonmuyor, masalı dinli- yorlar. Arada sırada -şimdilik kıymet-i harbiyesi nedir kestiremediğimiz- mırıldanmalar duyuluyor. RP'yi kurtarmanın DYP'nin görevi olmadığını, daha ilgın- ci Şaibe'nin başbakanlığa gelmesi ile "akla gelen olasılıklan ortadan kaldırmayacağı"n\ söyleyenlere rastlanıyor. Demek oluyoF ki DYP grubunda Şaibe'nin cınsel cazibesini yitirdikten sonra eline geçirdiği liste ko- zundan çekinmeyen üç-beş kişi kalmış kı, uluorta böyle gerçekçi irdelemeler yapıyorlar. "Devremülksistemi"r\\ işleterek başbakanlığı ele geçirmeye hazırlanan Şaibe ile sahibinın sesi Ekin- ci Hasan Bey'ler, "koltuğu ceplerine koydular"ya, şimdi güvenoyu peşindeler. Bir zamanlar hatunun "katil" diye nitelediği, kol- tuk sevdasına özür dilediği Yazıcıoğlu'nun hükü- mete girmemesinden fazla kaygı duymasalar ge- rek. BBP hükümete gimnesin, ama özör karşılığı gü- venoyu versin Şaibe'ye, yeter de artar bile. Birkaç koltuğu partisinden birkaç kişiyi daha "memnun etmek" için "tasarruf" etmiş, hem de güvenoyunu sağlama bağlamış oluyor. Yazıcıoğlu'nun güvenoyu verip vermeyeceği medyayı belki bir iki gün uğraştıracak. RP ile DYP'nin başbakanlığın devrinde anlaştıklarının ilan edildiği mübarek perşembe gecesi Yazıcıoğlu, hü- kümete neden girmeyeceklerini aslanlar gibi savu- nuyordu. Ancaaak: güvenoyu verip vermeyeceği soruldu- ğunda kemküm ediyordu. Işte o soruda yumuşuyordu Yazıcıoğlu. Çankaya'dangörevalır, başkatürdeengellerçık- mazsa karşısına ya da karşımıza, Şaibe Hanım hü- kümetine güvenoyfl verecek BBP. Güvenoyunda kemküm etmesındeki neden, ola ki "hafif bir pazarfık" ya da önemıni ağır satmaya çalışan BBP biçimi yüksek politika! Kim bilir hangisi? Osman Nihat'ın şarkısının adı gibi; "Bir ihtimal daha var". Peki, nedir? "O da öl- mek mi?" Değil, güvensizlik oyu ile Şaibe'ye fena bir darbe vurmak. Yapabilir mı? Kıymaz; kıyamaz ya, her neyse, bir olasılık işte. Ister inanın, ister inanmayın; Şaibe Hanım'ın şu sıralar tek çabası, 17 haziranda RP ile birlikte ya- . yımlayacaklan deklarasyonda BBP damgasının bu- lunmasını sağlamak. Ne diller dökülüyor, ne vaatler, ne özürler sırala- nıyordur kim bilir? Oysa. onlar koltuk sevdasında ıken kafalar baş- kayerde. 12 Eylül'den önce 27 Aralık 1979'da Çankaya'ya verilen "ordu uyarı mektubu"r\u hiçbir parti, hiçbir anayasal kurum üzerine almamış. "boşlukta kalmış- tı". TSK, bir süredir kısa, özlü resmi açıklamaları ve hele birbiri ardına gelen brifinglerle "bırilerini uya- nyor". Maşallahı var yüzsüzlüğün: TSK'nın açıklamala- nnı üzerine alınan yok. Üste^ik üzerine alınması ge- reken partı veyöneticileri renk bile vermiyor. RP Ge- nel Başkan Yardımcısı Ahmet Tekdal, partisi adı- na brifingleri "bazı kuruluşların 'yanlış' yönlendir- melerine" bağlıyor. Cânım efendim; adamlar ortaya dökülüp haklı olarak "Bizşeriatçıyız, Türkiye'yı Islam cumhuriye- tine dönüştüreceğiz" mi desinler? Elbette böyle söylemezler. Ancak, takkelilerin TSK'nin delilli belgeli suçlamalarını üzerlerine alma- malan katı gerçeğın üstünü örtmüyor ki... Gerçek. çatlasalar da patlasalar da gerçek! Gazetecilikte yazıya kolay gelen isimlerden biri, hatta başlıcası Ekinci Hasan Bey'e göre, güveno- yu sorun mu yani? Alacak tabii! • Zira "Türkiye'nin birinci partisi RP ile -rica ede- rim gülmeyiniz- Türkiye'nin ikinci partisi DYP yan yana geldıkten ve..BBPde bir iki gün içinde olum- lu gözle baktıktan sonra"... Güvensızliğın sözü mü olur? Çoğu kişinin merak ettiği şey, "darbe" ile rejim bir kenara savrulursa Şaibe Hanım ne yapacak so- rusunda toplanıyor? Bir kez canpazarı söz konusu olmadığına göre, pırrr ABD'ye. Bol para, temız ha- va, güneş. Nereden aklıma geldi bu olasılık? Ha, evet: Gazetesinde okudum: Ünlü Fethullah Gülen tam bu sıralar, sağlık kontrolü için ABD'ye gitmiş de... KESK'teıı genel I Baştarafi 1. Sayfada Koprüsü üzennde toplanan memurlar. ellerinde taşıdık- lan pankartlarla Tandoğan Meydını'na yürüdüler. Gü- venlikgüçlerininyaptığı de- netim sırasında. Ankara DevrİTici Sosyalist Basın Platfomu pankartının arka- stnda i-er alan grubun nüfus kayıt ?ilgılenmn alındığı ve fotoğnflannın çekildiğı öğ- renild. JCESK Merkez Yonetim Kurub üy esi Tayfun İşçi. şe- nat-dırbe tamşmalanna dik- kat ç«\erek. ınıcanın devle- tin en iist kurumlan tarafın- dan bnslenip büyütüldüğünü söyleii. KESK'in Antal- ya'daTahıl Pazan Meyda- nı'nd; gerçekleştirdiği mi- tingevaklaşık 2500 kişi ka- tıldu Uitingde bir konuşma yapaı KESK Genel Başka- ni Syami Erdem. kamu eme^ılennin ekonomik ve derr»('\ratik taiepleri için alanlıra çıktıklarını belirte- rek şmları soyledı. "28 şu- bat MGK kararlanndan sonr-.Tiirkiye'degündemla- ik-ş«iat çaüsmasına kilitkn- di. Partiler, demokratik khJe örgütfcri, sendikalar bu ça- üşma ekseninde saf tuttular. Yaalı ve görsel medya. bu çe- lişkinin yüzeysel boyutuyla gündem oluşturdu. Ovsa ya- şanan siyasal-toplumsal sü- reç, sıradan hükümet buna- lımının çok ötesinde sorunlar baruıdınyor. Sistem ciddi bir kriz yaşıyor. Sorunlann kay- nağı ve çıkış yolu sadece RE- FAHYOL'un varlığıya da gi- dişinden ibaret değildir. Ge- leneksel siyasi-ekonomik. toplumsal örgüuenmesüreç- lerini değiştirmemiz gerekir." Erdem. sıstemin \e ser- mayenin kendisinı yeniden yapılandırması ihtıyacının bir ürünü olan "sivil inisiya- tif" gibi platformlarda. emek örgütlerinin temsilcilerinin asla olmaması gerektiğini vurguladı. KESK'in "Özgür Emek, Demokratik Türldye" mi- tingleri Zonguldak, Mersin ve Kocaelf nde de genış ka- tılımla gerçekleştı u Ozgür Emek, Demokratik Tiirki- ye'" mıtingı bugün tstanbul ve Bursa'da vapılacak. Başbakanfak garantisi yok I Baştarafi 1. Sayfada Erkan, Hasan Denizkurdu'nun da bnlundüğu 10a vakın mılletvekjlinın. yannbiraraya gele- rek Çiller'in başbakanlığında da olsa RP ıle ku- rulacak bir hükümete güvenoyu verilmemesı yö- nünde karar alabilecekleri bildirildi. Muhalifler- den DYP Uşak Milletvekıli Hasan Karakaya. "Arük RP'li bir hükümeteonay veremeyiz. Cum- hurbaşkanımızdan, bu konudaki zor görevi bize yaptırmamasını istiyoruz*1 diyerek tavnnı açık- İadı. Partısindekı REFAHYOL'a tqjki istifalarıyla sarsılan Çiller'in başbakanlığındaki birhüküme- tın öncelikle Köşk engelinetakılabilecegi; kurul- ması planlanan hükümetin BBP desteği almsa bi- le güvenoyunda zorlanacağına dikkat çekildı. Erbakan'ın, 18 hazirandan önce istifaya ikna olması ile rahatlayan genel merkez yönethni. "Kendi genel başkanına gü\cnoyu vermeyen ha- indir" savıyla mıllervekillerini etkilemeye çalı- şırken, bazı DYP milletvekilleri, "Rejim tehlike- de, Erbakan, Çiller fark etmez, RP ile hükümet ortakhğı olmaz" görüşünü dile getırdiler. DYP yönetimi ve milletvekilleri. 55. hükümetin güve- noylaması öncesinde RPnin kapatılmasına kar- §ı güvenceler ıçeren Sıyasi Partiler Yasası değı- ^ikliğinin Meclıs'tcn çıkanlmasının çok zor ol- duğuna da dikkat çektıler. DYP Uşak Milletve- kili Hasan Karakaya. 25 yıllık siyasi yaşamında en zor karan v ereceğini belirterek "Bu hükümet zor devam eder. RP'li bir hükümete artık onay veremeyiz'* diyerek. Çiller'ın başbakanlığında da olsa RP'li koalisyona güvenoyu veremeye- ceklenni söyledi. Nihai karan hafta başındabiraraya gelerek ar- kadaşlarıyla vereceğini vurgulayan Karakaya. "Ülkenin. rejimin selameti için RP ile hükümete destek \eremeyiz. Cumhurbaşkanımtzın. bu ko- nudakizor görevi bizevcrmemesinive kendisinin gereğiııi yapmasuıı diliy'oruz" dedı Çiller'in başbakanlığında da olsa RP'li koalis- yona, izmir millervekillen Hasan Denızkurdu, Işılay Saygın.Turan Annç, Uşak Milletv ekıli Ha- san Karakaya. tstanbul Milletvekıli Bahattin Yii- ceL Mardın Milletvekili Mahmut Duyan. FCilis Milletvekili DoğanGüreş'ın güvenoyu vermeme eğilımindeolduğubildirildi. Ankara Milletveki- li Ünal Erkan, Şanlıurfa Milletvekili Necmettin Cevheri, Hakkâri Milletvekili Mustafa Zey- dan'ırı Sıyasi Partiler Yasası değışikliğine onay vermemeleri beklenirken. güvenoyoı konusunda kararsız olduklan ifade edildi. DYP Genel Baş- kan Yardımcısı Cihan Pacacı ise Çiller'in başba- kanlığına onay vermeyecek olan DY'P milletve- kilinin kendini ınkâr etmış olacağını öne sürdü. "Şu anda güvenoyu dışuıda bir sorun yok" diy e- rek güvenoyu kaygısını dile getiren Paçacı, BBP'nın hükümete destek olacağı ızlenimı edin- diğini vurguladı. Milliyetçi muhafazakâr kanadın önde gelen isimlerinden Kaysen Milletvekili AyvazGökde- mir. Çiller'in başbakanlığının ülkeyı rahatlata- cağını savundu. Bahattin Y'ücel'ın Turizm Bakanlığı'ndan is- tifasını "göstermelik" dıye nıtelendıren Gökde- mir. "Tansu Hanım'ın başbakanlığı ülkeyirahat- latır. Laikliğe karşı güvence aranıyorsa, işte Çil- ler, bu istekleri karşılayacak bir isimdir" savını dile getırdı. 'Orduyu yıpratmaym'' tstanbul Haber Servisi - Dışişlen Bakanı ve Başba- kan Yardımcısı Tansu Çil- ler, ordunun arkasına sığı- narak siyaset yapılmasının, son derece tehlikelı oldu- ğunu belirterek "Ülkenin bütünlüğü çok önemli. Kimse ordümuzu hırpala- masm" dedı D-8 Bakanlar Konse- yi "ne katı ldıktan sonra Çı- rağan Otelı'nde bir basın toplantısı düzenleyen Çil- ler. hükümetin geleceği ile ilgili görüşlennı dilegetır- di. 1980 öncesi dönemi hatırlatan Çiller. "1980ön- cesindeki istikrarsızlığa yol açan modellere başvu- rulmayacak. Çünkü bun- lar ara rejim modelleridir ve hiçbir işe yaramadı. Bundan sonra kurulacak hükümet; rejime. çağdaş- lığa. demokrasiye. laikliğe. din ve vicdan özgürlüğüne sahip çıkacaktır. Halkın sağduyusu her şeyden önemÛdir~ dıye konuşru Ordunun arkasına sakla- narak siyaset yapılmama- sı gerektiğini söyleyen Çiller. "Ülkenin bütünlü- ğü çok önemli. kimse or- dumuzu hırpalamasın" dedı. Başbakan Necmettin Erbakan'ın istıfasınm ar- dından Cumhurbaşka- nı'nın anayasanın gereğı- ni yerine getireceğinı ifa- de eden Çiller. halktan kendilerine güvenmesini ıstedi. Çıller. partisinden istifalarla ilgili bir soru üzenne de hiçbir DYP mıl- letvekilınin genel başkan- lannın başbakan olmasına itirazı olmayacağını söy- ledi. 6 Tiirk siyasetinde ordunun rolü var' I Baştarafi 1. Sayfada göstergeler bugün de var. Türkiye'de askeri müdahale olasılığı gündeme gelince gözler Amerika'ya çevrildiğinden. yukanda belır- tılen son iki konuşma-önemü. Ancak Anka- ra da Genelkurmay'ın. sorunun Meclıs'te çözülmesini istediği de şimdiye dek çeşitli kez yetkılilerce dile getirildi. Amerika'da açıklamalar yapılırken aynı zaman dilimınde Türkıye'deki komutanlar da konuştular. Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir'in Nevv York Times gazetesinde yayımlanan demecine göre Ordunun hükü- mete karşı tutumu 'politika' değil, anayasal sorumluluğun gereğidir. Anayasada laik dev - let ılkesi yazılıdır: Meclis. silahlı kuvvetle- re Türkiye Cumhuriyeti'ni 'konıma ve kol- lama görevi' vermiştir: ABD ve Ingiltere or- dusunun böyle bir görevi yoktur. Orgeneral Çevik Bir'in kesin çizgiler ta- şıyan açıklamasına, Genelkurmay Başkanı Karadayı'nın Akdenız'de gerçekleştırilen Denizkurdu-97 tatbikatında söyledıklen de eklenebılır: "Türk Silahlı Kuvvetleri, de- mokratik, laik ve sosyal bir hukuk devieti olan ülkemizin güvenüğini tehdit edecek bir oluşuma kesinlikle müsaade etmeyecektir." Genelkurmay. en büyuk 'tehdit'in v irtica" ol- duğunu saptadığına göre bu açıklamanın içe- riği bellidır. Türk silahlı Kuvvetleri bir yandan Kuzey Irak harekâtını yürürürken. bir yandan Ak- deniz'de 'Denizkurdu-97'tatbıkatını gerçek- leştinyor: bu sırada 'irtiea'ya karşı kesin tav- nnın altını çizıyor. Gözlemciler. bölgenin en büyük gücü olan Türk ordusunun gerçekçı- lığıni Amerikadan yapılan açıklamalar kap- samında değerlendiriyorlar. <*<*• SUIJ kar > Gok gurultulü G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada ter ıstemez mizah tarzını seçiyoruz. Günlük yazıya katılacak mizahın dozu konusun- da kendimle pazarhğa tutuştuğum günlerde, bir okurdan gelen mektup her şeyi netleştirmışti: "Yazılarınıza güleryüzlü cıddiyet adını taktık..." Günlük gelışmeler karşısında insanın süreklı ay- nı şeyi hissetmesi olanaksız. Bazen iyimser bazen kötümser olabiliyoruz... Her ikisinin arasına, biraz da gülümserlik katmak hoş olmaz mı? # Gülümserlik, iyimserlik-kötümserlik duygularının dışında bırolay. Yani, olaylara gülümseyerek bakan kışının. salt iyimser ya da kötümser olduğunu söy- leyemeyiz. Geçen cuma günü, Türk Mühendisler Bırliğı Der- neği ile Karikatürcüler Derneği'nin ortaklaşa dü- zenledığı, "Türkiye Gündeminin Mizahı Boyutu" konulu söyleşide AN Fuat Süer'le birlikte konuş- macıydık. Söyleşiye gitmeden önce, hafta içinde yaşadık- larımızı şöyle bir gözden geçirdim. Baktım ki, öte- lere gitmeye gerek yok, sadece son birkaç gün ıçın- de olup bitenleri aktarmak bile, gündemin mizah boyutunu fâzlasıyla veriyor. Bu yüzden de konuşmaya ıster istemez, "Beni bu yola Ankara düşürdü" diye başladım... Cuma günü sabah toplantısindayız. Bir gün ön- ce RP'nın Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır partisinden istifa etmiş. Arkadaşlara sordum: - Yalçınbayır ne yapar? Parlamento Şefımiz Türey Köse, "Kulıslerde". dedi, "CHP'ye geçebileceği söyleniyor. 1980 ön- cesinin CHP Bursa il Başkarlı'ymış..." ANAP muhabirımiz Dürdane Kocaoğlu, "Ama" deyıp devam etti: "ANAP'a da geçebilir. Bursa milletvekilleri taki- bealmış..." Bir milletvekili RP'den ayrılıyor, CHP'ye ya da ANAP'a geçme olasılığı var. Devam edelim... Türkiye'de en "demokratik" ya- pılan tartışmaların başında, "darbe" geliyor. Herkesın bir öngörüsü var: "Bu aytamam..." - Yok, yok, biraz daha bekleyecekler... "Sanmam... Hem bu sefer öncekiler gibi değil. Daha farklı bir plan var gibi..." Tüm partiler bunu konuşuyor. Bu duruma şu ad yakışır: "Demokratik darbe tartışmalan..." Bu demokrasi Türkiye tipi... DYP'nin grup toplantısında Mehmet Ağar da konuşmak istıyor. Önce ızın verılmiyor. Ağar, Çiller'i tehdit ediyor: "Beni burada konuşturmazsanız, gider basına konuşurum..." "Aman" diyorlar, "a/., mikrofon senin..." Son söz Çiller'e geliyor. Tedirgin görünen millet-* vekillerine sesleniyor: "Sizi Genelkurmay korkutmuş..." Yine hafta başına dönelım... Adaleti Dağıtma Ba- kanı, "Benim ıznim olmadan, hiçbir yargıç ve sav- cı Genelkurmay brıfingıne gidemez. Ben bostan korkuluğu değilim" diyor... Genelkurmay salonu yargıç-savcıları almıyor. Çiğleşen Bakan, şimdi de pışkin... Dün öğle saatlerınde Polis Akademisi öğretim görevlisi Önder Aytaç geldi. Birkitap yazmış. Adı şu: "Medyanın Gözüyle Çeteler ve Susurluk..." Bu konuda pek çok kişi kitap yazdı ama, Polis Akademisi mensubu ilk kez oluyor. Aytaç, her kısım medyada yazılıp çizilenleri top- layıp kitaplaştırmış. Çetelere adı bulaşanların devletle iç içe oluşları- na bakıp Türkiye'ye yeni bir ad vermiştik: "Demokratik Mafya Cumhuhyeti..." Mizah baba kusura bakma, seni bu kadar yor- mak ıstemezdık... Her şeyimizle farklıyız.. bu demokrasi Türkiye ti- pi... Benzerierini basar geçer. ne yağmur dinler ne tipi... Iibya'dan misilleme • Baştarafi 1. Sayfada Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Genelkurmay Başkanlığı'nın. Lıbya'ya sempatiyle yaklaşan RE- FAHYOL hükümetını dev- re dışı bırakarak Türki- ye'nin Trablus Büyükelçi- si'ni çekmesinın ardından Libya'nın da Ankara'ya katşı önlem alacagı kayde- dıldi. Balkan'ın çekılmesi ka- rannın ardından. karşılıklı- lık ilkesi kapsamında Tür- kiye'ye büy ükelçi atamaya- cak olan Lıby a ile ilişkilerin uzun bir süre maslahatgü- zar düzeyinde sürebıleceği bildirildi. Genelkurmay Başkanlı- ğı'nın. Türkiye'deki irtica faalıvetlerine maddı ve ma- nevi destek verdiğini belir- lediği Libya'ya tepkı olarak Cumhurbaşkanı Demırel'ın sert açıklamalarına Lıby a liden Kaddafi'nin sinırlen- dıği ve Türkiye'ye karşı ey- lem planı üzennde çahştığı öğrenıldi. Söz konusu plan üzennde henüz aynntılı bir bılgı alınamadı. Türk dip- lomatik kaynaklan ise Lib- ya'nın alacağı onlemlerin önemli olmadığını, Lıb- ya'nın her türlü hareketıne anında yanıt verileceğini vurguladılar. Türkiye'nin Libya Büyü- kelçısi Balkan'ın halen Trablus'ta olduğu ve dönuş için eşyalannı topladığı 05- renildi. Balkan'ın büyük olasılıkla hafta başında Tür- kıye'de olacağı bildirildi Sayısal Loto çekildi Altıyı 4 kişi bildi ANKARA (AA) - Sayısal Loto'nun bu haftaki çekilişınde. 6'yı bilen 4 kişi 25 milyar 354 milyon 55'er bin lira ikramiye kazandı. Bu haftaki çekilişte kazanan numaralar 11,18,36,38,44 ve 48 olarak belirlendı. 5 bilen 465 kişi 203 milyon 730'arbin lira. 4 bilen 25 bin 734 kişi 1 milyon 845'er bin lira. 3 bilen 449 bin 609 kişi ise 210'arbin lira ikramiye alacak. Milli Piyango Idaresi'nden yapılan açıklamaya göre Sayısal Loto'da bu hafta. 676 milyar 95 milyon 600 bin liralık toplam hasılatın 338 milyar 47 milyon 800 bin lirası ikramiye olarak dağuüd\.