Catalog

11 HAZİRAN 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Marmara Unîversitesi Faşist saldırıya polis desteği Haber Merkezi - Marmara Üniversıte- si (ML) Göztepe Kampusu'nda sınava girmek için bekleyen sol görüşlü ögren- cilere taş ve sopalarla saldıran faşistler. 8 öğrencıyi yaraladı. Reiaör yardımcısı Va- tan Tuğ^Tın faşist saldınyla ilgili yaptığı açıklamada, "Çatışma, ÖDP ve EMEP arasındaçıktı* sözleri öğrencilerin protes- tosuna yol açtı. Türkiye'deki öğrenci ça- tışmalanKKTC'yedesıçradı. Ülkücü öğ- rencilerle Kürt kökenli öğrenciler arasın- da uzun süredir devam sürtüşmeler önce- ki gün Gazimagosa'da çatışmaya dönüş- tü. Biri ağır olmak üzere çok sayıda öğ- renci yaralanırken 101 kişi tutukJandı. Göztepe Kampusu'ndaki merkez kan- tine 08.30 sıralarında üç hilalli bayraklar- la gelen ülkücüler. sol görüşlü öğrencile- n içen almadı. Clkücülerin taşlarla ve so- palarla saldırması üzerine Atatürk Eğitim Faküliesi'ne sığman sol görüşlü öğrenci- ler, 4. kata çıkarak barikat kurdu. Faşist- lerin \e bazı sivil polislerin kapıyı kırarak içeri girmesi üzerine, amfi ve koridorlar- da yakalanan öğrenciler dövülmeye baş- landı. Pencerelere çıkan sol görüşlü öğ- rencilerin, "Getaneyin yoksa atlanz" uya- nlanna rağmen saldın sürünce. öğrenci- ler aşağı atladı. Faşistler, aşağı atlamayan öğrencılen döverken Kutbettin Güneş isimli öğrencinın polis tarafından aşağı atıldığı öne sürüldü. Ülkücü öğrencilere kanşmayan güvenlık güçleri, onlarca sol görüşlü öğrenciy ı coplayarak gözaltına al- dıktan sonra Erenköv Polis Karakoluna götürdü. KKTC'dedeçatışma KKTC'nin Gazimagosa kentinde, ül- kücülerle Kürt öğrenciler arasmda uzun süredir devam eden sürtüşmeler sonucu önceki gün büyük bir çatışma patlak ver- di. Kıbns muhabirimiz Hasan Akar'ın verdiği habere göre. önceki gün Gazima- gosa'da ülkücüler \e Kürt öğrenciler ön- ce karşılıklı olarak birbirlerinin evlerini taşladılar. Taşlama olaylannın ardından aralannda PKK yanlısı kişılenn de bulun- duğu 150 kışilik bir grup yürüyüşe geçti. Olayların duyulması üzerine ülkücü öğ- renciler toplanarak, diğer grubun üzerine saldırdı. tki grup arasında çıkan taşlı, so- palı demir çubuklu çatışmada biri ağır. çok sayıda öğrenci yaralandı. KKTC po- lisi, olaylara kanştığı belirlenen 98'i öğ- renci 101 kişiyi gözaltına aldı. Nöbetçı rnahkfimç'^zaltına^ltnsn tüm sanıklar için 3"ef gün tutuklûfuk karan verdi. SSM'den acıklama 'Şeriatçı basın tarafsız davranmıyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sa- vunma Sanayıi Müsteşarlığı (SSM), hükü- mete yakınlıklanyla bılinen bazı gazete- ler ile şeriatçı basının, Cougar helikopte- nnin güdümlü füzeyle düşürülmesı nede- niyle Türk Sılahlı Kuvvetleri'ne saldıran yaymlanna karşı acıklama yaptı. Şenatçı basın. yayımladığı haberlerde en gelişrhiş hava savunma sistemlen için bile tehdit oluşturan silahlann Müslüman komşu devletler tarafından PKK'ye akıtıldığını ve cephe helikopteri Cobra'nın da aynı fü- zeyle düşürüldüğünü göz ardı etti. SSM'den dün yapılan yazılı açıklama- da, Günaydın gazetesinin önceki günkü sayısında "Uçan Tabut Sancüan" başlık- lı haberde, PKK tarafından düşürülen Co- ugar helikopterinin "hantal ve pahalT ol- duğu yolunda iddialara yer verildiği anım- satıldı. Açıklamada. haberin tarafsızlıktan uzak olduğu vurgulanarak "Medyanın kendi içerisindeki anlaşmazlıklarda cephe kazanmak için istifade edilmesi düşünüie- cek en son değer, herhalde henüz kanı bi- le kurumamış şehitierimiz olsa gerektir" denildi. Avukat Torun cinayeti 'Öldürmeyip dövecektik' GAZİANTEP (Cumhuriyet}-A\ukat Burhan Veli Torun'un öldürülmesinde az- mertirici olduğu gerekçesıyle işadamı ve Yaprak TV' nin sahıbi MehmetAli Yaprak, Hasan Nehirve NevzatAskın hakkında 15 yıldan az olmamak üzera ağır hapis. fırar- daki katil zanlısı MuratÇekiçkıran için de idam cazası istendi. Avukat Burhan Veli Torun'un 14 mayıs günü Gazintep Kavaklık Mahallesi'ndeki evinin önünde öldüriilmesi olayı ile ilgili Gaziantep Cumhuriyet Savcısı Akın İnalın hazırladığı iddıanamede. Mehmet Ali Yaprak ile Burhan Veli torun arasmda- ki ilişkilere değinildi. tddianame cinayeti azmettirmekle suçlananlardan Nevzat Aş- kın'm şu ifadelerine de yer verildi: "Hasan Nehir bana iş kurduğu için ona minnet borcum >ar. Bir gün Burhan Veli Torun'un Mehmet Ali Yaprak"ı rahatsız ettiğini. iyi bir dayakla aklının başına gele- ceğini söy ledi. Benden a\ukatı birisine döv- dürmemi istedi. Ben de MuratÇekickıran'ı buldum. Kendisine 300 mark verdim. Son- ra da Hasan Nehir'le görüşerek avukann dövülmesi için 15-20 bin mark gerektiğini ikttim. Nehir de bana 'Merak etme. bunu Yaprak'tan alınz' dedi. Biz öldürülmesi- ni istememiştik. sadece dövülecekti." Dr. Alpay Pasinli, 'uygarlıklan tanıdığı için' görevinden alındı Bakan, arkeolojiye düşman Dr. Alpay Pasinli OKTAY EKİNCİ Dünyanın en büyük 5 müzesinden bi- ri olan İstanbul Arkeoloji Mûzeleri'nin müdürü artık "arkeolog'" değil. 100 yılı aşkın müzecilik tarihimizde ilk k.-z "ar- keoiog ohnayan" ve sergilenen değerle- ri bile "tanımayan" bir kişi Arkeoloji Müzesi'nin başına getiriliyor... Yine dünyanın en büyük kentsel-arke- olojik SİT'ıni oluşturan Tarihsel Yan- mada'nın Koruma Kurulu'nda artık "ar- keolog'' yok. "Suriçi" de denilen tstan- bul'un bu 2700 yıllık yerleşme bölgesi- nin evrensel tarih değerini, 467 yıllık Os- manlı döneminin yanı sıra "2200 yülık" bir süreci içeren Esld Yunan. Ronıa ve Bizans uygarlıklan da oluşturuyor. Ne var ki şimdi bu "arkeotojik zengjnljgin" ulusal v e evrensel yasalar ışığında "ko- runmasıyla" ilgili kararlar alan kurulda da yine bu zenginliği bılen bir arkeolog üye artık yer almıyor... REFAHYOL'un ülkenin kültürünü teslim ettiği İsmail Kahraman tarafından İstanbul'daki "tüm görev lerine" son ve- rilen arkeolog Dr. Alpay Pasiııli'nin yine hem Arkeoloji Müzeleri Müdürlü- ğü'nden hem de Koruma Kurulu üyeli- ğinden alınmasıyla başlayan "yeni du- rum", bunlarla da sınırlı değil. Pasınh'nin yerine bu görevlere getiri- len Nevşehir Müze Müdürü Seracettin Şahin. sadece arkeoloji değil "yabancı dil" de bilmiyor. Oy sa istanbul Arkeolo- ji Müzesi'ni her gün ziyaret eden sayı- sız turist arasındaki onlarca yabancı uz- man ve araştırmacı, hem müze hem de lstanbul'un arkeolojik zenginliği hak- kında müze müdüründen de bilgiler alır- dı ve bu "bilimsel diyalog" elbette ki Türkçe gerçekleşmezdi. Kültür Bakanı Kahraman'ın bu operasyonunun teme- linde de ağırlıklı olarak "Taksim'ecami'" özleminin yattığını daha önce Cumhu- riyet okurlanna duyurmuştuk. (Kurul'da câmi kadrolaşmasİ -O.E.-30.5.1997). Daha önce Prof. Dr. Semavi Eyke'yi kurul üyeliğınden uzaklaştıran Kahra- man. Yük. Mimar Hüsrev Tayla'nın da istifasıyla ortaya çıkan ikı yeni üyeliğe sırasıyla RP üyesi KadirTopbaş'ı ve Van 100. YılÜniversitesi'ndenOsmanAyte- Idn'i getirmişti. Aytekin"in "rengrdebirkaçhafta ön- ce katıldığı daha "ilktoplantıda" hemen ortaya çıktı. 5 kişilik kurulda Müze Mü- dürü Alpay Pasinli'yi de "tembihli" ka- bul eden Osman Aytekin. kendisiyle bir- likte varsaydığı "3 OJTI" garanti bilerek RP'li Kadir Topbaş'ın "Koruma Kuru- lu Başkaıu" olmasmı istiyordu. Ne var kı bu ısteğın aslında Kültür Bakanı tsma- il Kahraman'ın bir "bu>Tuğu" olduğu- Koruma Kurulu atamalarına karşı dayanışma çağrısı İstanbul Haber Senisi - Aralannda eski Anıtlar Yüksek Kurulu üyelerinin de bulun- duğu çok sayıda üniversite ögretim üyesi or- tak imzalı bir acıklama yaparak Kültür Ba- kanhğı'nın Koruma Kuruîlan'ndaki siyasi kadrolaşmasmı pıotesto ettiler. Özellikle son zamanlarda lstanbul"daki kurullara "İstanbul dışındanve uzmanlık dü- zt> leri tartışılır nitelikteki kişilerin atandığı- na" dikkat çeken öğretım üyeleri, üniversi- telerdeki bilimsel bırikimi gözardı eden bu tutumun tarihsel ve doğal değerlere karşı du- yarsız bir sürece dönüştüğünü belirttiler. Öğ- retim üyeleri açıklamalannda aynca; "Tari- hi Yarunada, Galata-Beyoğlu. Eyüp, Yeşil- köy gibi SİT'terin korunnıasından sorumlu olan bir kurulda, tarihsel korumaveya resto- rasyon alanında birikime sahip olmayanlann yetkili konumlara getirilmesL ünrversite çev- releri \e meslek odalannca esefle karşıian- maktadır" görüşüne yer verildi. Prof. Dr. Semavi Eyke, Doç. Dr. Zekai Görgülü. Yüksek Mimar Oktay Ekinci gıbı uzmanlann İstanbul'daki Koruma Kurulla- n'ndan alınması ya da uzaklaştırdması yö- nünde atamalar yapan RP'li Bakan Kahra- man'ın son olarak Dr. Alpay Pasinli'yi de hem Koruma Kurulu'ndan hem de Arkeolo- ji Müzesin'deki müdürlük görevinden alma- sı, üniversite çevrelerinde bardağı taşıran damla oldu. Aralannda Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Prof. Dr. Nur Akın, Prof. Dr. Vedia Dökme- d, Prof. Dr. Semra Özel. Prof. Dr. Mete Ta- pan. Prof. Dr. Yıldız Sey gibi hocalann yanı sıra, çok sayıda mimar, arkeolog. sanat tarih- çisi ve uzmandan oluşan 1 OO'ü aşkın imzay- la başına açıklanan duyuruda şu çağnya yer verildi: "Kültür mirasımızıcıkar çevrelerininbas- kılanna karşı sa\ unmasız bırakılacak olan bu atamaların neden olabileceği tahribatın boyutlan karşısında şimdiden bü\ ük bir en- dişe duyarak. kamuoyunu bu konuda duyar- iı da>Tanmaya. day anışmay a çağıny oruz. İs- tanbul'a ve onun esTensel önem taşnan kül- tür mirasmazararverebikcek hukukdışı uy- gulamalaruı karşsmda hep birlikte olalım." nu iyi bılen ve bu yönde oy kullanması yönünde kendisine de daha önce "me- saj" iletilmiş olan Alpay Pasinli. öneri- ye sıcak bakmayınca. "göroden ahn- ma" süreci de başlamış oldu... Nitekim, yine tsmail Kahraman'ın geçen Eylül (1996) ayında bazı kurul üyeleriyle yap- tığı "Taksim camisi kulisi" toplantısına da Prof. Erenman'ın ve Doç. Yenen'in "davet edilmedikleri" ortaya çıktı. Tarihi Yıldız Sarayı bahçesini işgal e- den ve aslında bu niteliğiyle bir Kültür Bakanı'nın "sevmemesi" gereken Beşik- taş'taki Conrad Oteli'nde gerçekleşen "akşam yemeğT toplantısına. o günler- de henüz kurul üyeliği devam eden Prof. Semavi Eyice ve Hüsrev Tayla ile birlik- te Alpay Pasinli de çagnlmıştı. Bakanın yanı sıra Koruma Genel Mü- dürü Altan Akat ve müsteşann da hazır bulunmasıyla. otelin özel ve kapalı bir odasında yeniden 6 kişilik bu kulis ye- meğinin sonucunda ise her 3 kurul üye- sinin de "hemen yenmesi" karan veril- di. Cünkü Prof. Eyice. Tayla ve Pasinli. RP'li bakanın "Taksim'deki su sarnıcını parka taşıyıp yerine cami yapaum" şek- İındekı önensıne "hayır" demişlerdi... Şımdi, Alpay Pasinh'nin de bu kez "Genel Müdürlük teklifı" bile olmadan, doğrudan Bakan Kahraman'ın "kendi ynnp, kendi onayladığT bir bakanlık ka- ran yla hem müzeden hem de kurul üye- liğinden alınması sonucunda "A\asof- va'ya" ve "Taksim'e bakan" 1 numara- lı Koruma Kurulu'nda RP'li Kahraman "çoğunluğu" ele geçirmiş durumda. İşte bu "olanak" bile, RP'nin yine hem Ayasofya hem de Taksim'deki öz- lemleri bakımından, iktidarda kalma sü- resini olabildiğince uzatma çabasını açıklamaya yeriyor. /^< ^ • ı k o n f t * » r Geçen hafta ünlü futbolculann tutuklu ve hükümlüleıie maç yaptığı Bay- VJCİA<\*O V l l l t l t î I v O I l S t î r pampaşa Cezaoi'nde. önceki gece de bir konser düzenlendi. Cezaevindeki eğitim ve sosyal çalışmalar kapsamında gerçekleştirilen etkinlikte, ses sanatçısı Sibel Can ve İbrahim Erkal ile \i- yazi adlı bir tutuklu sahne aldı. Cezae\inin sinema salonunda yapılan konserin sonlanna doğru salona gelen tür- kücü İbrahim Tatlıses. tutuklu ve hükümlülerden büyük ilgi gördü. Yoğun programı nedeniyle sahneye çıkanta- >an Tatiıses. önümüzdeki hafta içinde cezaevinde konser vereceğini belirtti. Savcı Özdemir, "ateşböceği'" Ercan'ın sunuculuğunu üstlcndiği konsere katılan sanatçılara birer plaket verdi. (Fotoğraf: BERTAN AGANOGLU) kaplominı AMBALAJ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN ORTAKLARIMIZA BEDELSİZ HİSSE SENEDİ DAĞITIMI DUYURUSU Sermaye Piyasası Kurulu'nun Seri IV No:10 tebliği gereğince 1996 yılı karından dağıtılacak olan 38.837.303.289.-TL.'lık kar payının sermayeye ılave edilmesi, 111.162.696.711 .-TL.'lık kısmının iç kaynaklardan karşılanması suretiyle çıkarılmış sermayemızin 150.000.000.000.-TL.'dan 300.000.000.000.-TL.'na çıkartılması ile ilgili ortaklarımıza duyurudur. Bu sermaye artırımı nedeniyle çıkartılacak hisse senetleri Sermaye Piyasası Kurulu'nca 03.06.1997 tarih ve 83/747 sayı ile kayda alınmıştır. Ancak kayda alınma, ortaklığımızın ve hisse senetlerinin kurul ve kamuca tekeffülü anlamına gelmez. Ortaklarımızın 1996 yılı karından alacakları 38.837.303.289.-TL. temet- tünün tamamına mahsuben ellerinde bulunan mevcut payların %25.9 oranında bedelsiz hisse senedi alma hakları vardır. Ortaklarımızın aynca ıç kaynaklardan artırılan 111.162.696.711 .-TL.'lık sermaye karşılığı ellerinde bulunan mevcut payların 5 No.lu yeni pay alma kuponu karşılığında %74.1 oranında bedelsiz hisse senedi alma hakları vardır. BAŞVURU ŞEKÜ: Ortaklarımızın, ellerindeki hisse senetlerinin 1996 yılt kar payı kuponu ve 5 No.lu yeni pay alma kuponu ile birlikte aşağıda belirtılen yerlere müracaat etmelen gerekmektedir. BEDELSİZ HİSSE SENEDİ DAĞtTlM İŞLEMLERİ: Kar payı ve ıç kaynak karşılığı bedelsiz hisse senedi dağıtımı işlemleri aşağıda belirtılen yerlerde 18.06.1997 - 20.06.1997 tarihleri arasında 3 gün süre ile yapılacak, bu tarıhten sonra hisse dağıtım işlemlenne şirket merkezinde devam edilecektir. Bu işlemler herhangi bir sûreyle sınırlı değildir. BAŞVURU YERİ : KAPLAMİN MERKEZ : İzmir-Ankara Karayolu 25. Km. No.158 , Kemalpaşa - İZMİR • Tel: 0.232. 877 08 55 (7 Hat) İSTANBUL BÜRO : Büyükdere Cad. Çukurova Bınası No.14 K.2 Şışh - İSTANBUL Tel: 0.212. 231 59 91 - 231 11 45 - 231 58 85 ANKARA BÜRO : Tunalı Hilmı Cad. No.17/1 Küçükesat - ANKARA Tel: 0.312. 417 25 95 BURSA BÜRO : Gazcılar Cad. Petek Bozkaya işhanı B Blok K.3 No.305 BURSA • Tel: 0.224. 252 08 79 HİSSE SENETLERİNİN TCSLİM ŞEKLİ : 5 nolu yeni pay alma kuponları ile 1996 yılı kar payı kuponlarını İzmir-Ankara Karayolu 25.Km. No.158 Kemalpaşa - İZMİR adresine tevdi ederek bedelsiz hisse senetlerini teslim alacaklardır. SIMR ÖTESİ OPERASYON SURÜYOR PKK, Hacümran'da KDP'lflere saldırdı • 2 bin kadar PKK'linin Hacümran'da KDP'lilere saldırdığı ve çatışmaların şiddetle sürdüğü belirtildi. OHAL Valiliğı'nden yapılan açıklamada, Güneydoğu'da 1 ocak-1 haziran arasındaki operasyonlarda 1079 PKK'li ile 92 güvenlik görevlisinin öldüğü belirtildi. Hizbullah örgütüne yönelik operasyonlarda ise 20 kişinin satır ve silahlarla birlikte yakalandığı belirtildi. Yurt Haberleri Servisi - Türk Silahh Kuvvetleri'nin (TSK) Ku- zey Irak'taki PKK kamplanna yönelik operasyonlan devam ederken. Türkiye'nin, Kuzey I- rak'ta bir "güvenlikkuşağı'' oluş- tunnayı tasarladığı öne sürüldü. Saddam muhaliflerinin oluşrur- duğu Irak L'lusal Kongresi, 2 bin kadar PKK'linin Irak-lran sının yakınlanndaki Hacümran'da ba- zı Kürt örgütleriyle birlikte KDP'lilere saldırdığını. Hacüm- ran çevresinde şiddetli çatışmalar meydana geldiğini bildirdi. Avru- pa Parlamentosu'ndaki Sosyalist Grup'un Kuzey Irak'taki operas- yonu bugün genel kurul günde- mine getirmesi bekleniyor. Türkiye'nin. Kuzey Irak'ta bir "güvenlik kuşağı" oluşturmayı tasarladığını öne süren bir aske- ri kaynak. AFP ajansına yaptığı açıklamada. "Türk ordusu, ope- rasyonun ardından teröristlerin bölgeye geri dönmesini önlemek için bir güvenlik kuşağı oluştur- madan Kuzey Irak'tan çekiune- yecek" dedi. Tampon bölgenin. KDP ve TSK ışbirliği ile kurula- cağını belirten kaynak, "Ordu şu anda bölgedeki incelemelerini sürdürmektedir ve bölgenin coğ- rafi koşullarından ötürü bu uzun zanıan alacaktır" dedi. Genelkurmay Başkanlığı Ge- nel Sekreterliği'nden yapılan açıklamaya göre Kuze> Irak'ta ölen PKK'lilerin sayısı 2 bin 418'e. yaralı ve sağ yakalanala- nn sayısı da 430'a ulaştı. Açıkla- mada. operasyonlarda Gara Da- ğı üzerinde bulunan Sedera ve Karfiyo kamplanna da girilerek 35 PKK'linin öldürüldüğü bildi- rildi. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği de Şırnak'ın kuzeydoğusundaki Bestler. Dereler, Hakkâri-Çukur- ca arasındaki Şorti Köprüsü, Cu- di Dağı, Kuzey Irak sınır hattı, Bitlis'in kuzeybatısındaki Duap Yaylası ve Tunceli'nın kırsal ala- nında hava destekli operasyon başlatıldığını bildirdi. Açıklama- da, Güneydoğu'da 1 ocak-1 hazi- ran tarihleri arasında düzenlenen operasyonlarda çıkan çatışmalar- da 1079 PKK'li ile 92 güvenlik görevlisinin öldüğü belirtildi. Hizbullah örgütüne yönelik ope- rasyonlarda ise 20 kişinin satır ve silahlarla birlikte yakalandığı kaydedildi. Operasyonlar AP gündeminde Avrupa Parlamentosu'nda (AP) en fazla sandalyeye sahip olan Sosyalist Grup'un. Kuzey I- rak'ta TSK'nin gerçekleştirdiği operasyonu genel kurulun gün- demine getireceği bildirildi. Sos- yalist Grup'un. AP'nin Amster- dam zirvesi ile ilgili hazırladığı tavsiye karanna vereceği değişik- lik önergesinde şöyle deniliyor: "AB Konseji Kuzev Irak'ta yapı- lan sınır ötesi operasvon \e Tür- kiye'deki insan hakları karşısında daha karariı bir tutum içinde ol- sun." HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Bunun Adı "Topyekûn Savaş!" Mustafa Kemal Paşa ne demişti: "- Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır ve o satıh bütün vatandır!" İşte şimdi Türk ordusu, "ebedi" başkomutanının buyruğunu uyguluyor. Çizgi savunması yapmıyor ar- tık, alan savunması yapıyor. Şeriatçılara karşı sava- şı, kanş kanş her toprak parçasında veriyor. Bunun adı "topyekûn savaş "tır! Aslında laik demokratik rejimi yıkmak isteyenler bu savaşı çoktan veriyorlardı. Aymazlık içindeki sağ ve parçalanmışsol, meydanı boş bırakınca; "topyekûn savaş "ın gereklerini ordu yerine getirmek zorunda kaldı. • • • Ordu, savcılan, "irticaya karşı" bilgilendirme top- lantısına çağırdı. Ve RP'nin ünlü Adalet Bakanı teh- dit etti: - Gideni sürerim! Böyle bir şeyi düşünüzde görseniz inanır mıych- nız? Savaş tırmandı ve bu noktaya geldi. Çünkü bu bir "ölüm kalım" savaşıdır... Biryandan laik demokratik cumhuriyeti korumak isteyenler için; öte yandan da cumhuriyetin temel niteliklerini yıllar boyu sinsice kemirenler için... Artık oyunu sinsice sürdürmenin olanağı kalma- mıştır. Iki taraf da kartlannı açık oynamak durumun- dadır... Sinsice sürdürulen oyunun, Humeyni özen- tilerine yaradığı anlaşılmıştır. . • • • Erbakan ve etrafındaki şunlar bunlar, aysbergin su üzerinde görülen küçük bir parçasıydı. Imamokullan... Kurankursları...Dincivakıfveder- nek yurtları ve okulları... Milli eğitim, içişleri ve ada- let bakanlıkları başta olmak üzere, devlet içindeki çok güçlü kadrolaşma... Belediyeler aracıhğı ile din- ci kuruluşlara aktanlan büyük kaynaklar... Ülker'den Kombassan'a uzanan bir ekonomik güç... Arap ül- keleri ve Iran'dan gelen "maddi vernanevi" destek... Eğer Çillerler'in yolsuzluk dosyalannı örtbas et- me uğruna, ülkeyı yüzde 20'lik RP'ye teslim eden "ahlâksız beraberlik" kurulmasaydı... Bu gerçeği çok kişi göremeyecekti. Ve bir süre sonra "iş işten geç- m/ş"olacaktı. Siyaset adamları "inanılmaz" bir aymazlık için- deydi. Cumhuriyet gazetesi ve onun dışındaki birkaç kö- şe yazan, çaresizlik içindeydi. Numaracı cumhuriyet- çi kalemler, ihanet boyutunun sınırlarındaydı. Silahsız güçlerin suskunluğu, silahh güçleri, hare- kete geçmek zorunda bıraktı. Yann "çok geç" olma- dan!.. • • • 18 maddelik MGK kararlan, cumhuriyeti koruma- nın "olmazsa olmaz" koşulu olarak gündeme gel- miştir. Kesintisiz sekiz yıllık temel eğitime karşı or- taya çıkan direnme ise "topyekûn savaşı "n açığa vu- rulmasıdır. Bu savaş, bir "ölüm kalım" savaşıdır. Kesintisiz sekiz yıllık temel eğitim demek, militan kaynaklarının kurutulması demektir. Cumhuriyet düşmanlannın, geleceğinin yok edilmesi demektir. Tarikatların harekete geçmesi bundandır. Bazı RP'lilerin çıldırmışçasına, ağızlanndan köpükler saç- maya başlaması bundandır. Bilmem ne Kazan ve benzerlerinin, "korkunun ecele faydasıyok" düşün- cesi içinde çırpınmaya başlaması bundandır. Kendini kurtarmaktan başka hiçbir şey düşünme- yen ve bunun için yılana sarılmış olan bir kadın ile kocasının.. trilyonlar saçmaya başlaması bundan- dır... Bir de madalyonun öteki yüzü var. Ordunun -alışveriş yapılmamasını istediği- dinci ekonomik kuruluşlann listesinin gazetelere verilme- si... "Irtica"ilePKK'ninel eleolduğununaçıklanma- sı... Erbakan ve şürekâsının geçmiş konuşma me- tinleri ve görüntülerinin birer birer TV'lere sızdırılma- sı... Ordu ile hükümet arasındaki -eskiden olsa ka- muoyundan saklanacak- olumsuzlukların, en yetki- li askeri ağızlarca duyurulması... Ve RP'nin kapatılması için, çok ağır ve açık suç- lamalar içeren bir dava açılması... • • • Köprüler atıldı... Kartlar açıldı. Bu bir "topyekûn ölüm kalım savaşı"ü\r. Dönüşü olmayan, "ortayoru bulunmayan bir savaş! Ya bir tarafı seçeceksiniz. ya da öteki tarafı... Kanımca bu gerçeği Mesut Yılmaz sonunda gör- dü. Ama Ecevit ile Baykal hâlâ görebilmış değil... Biri kendi kendisinin tutsağı olmuş. Ötekisi ise oy- larını birkaç puan arttırmanın, bu "büyükoyun" için- de hiçbir anlam taşımadığını anlayamıyor. Ve bir de DYP milletvekilleri var. "Gaflet, dalalet, hıyanet" üçlemesinden başka se- çenekleri kalmadan, tarihe geçmekte olduklannı göremeyenler... IÜ Rektörü Prof. Dr. Berkarda 4 Sorunlannçaresi adil seçim yasası' İstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniversitesi Cer- rahpaşa Tıp Fakülte- si'nden bu yıl mezun olan 402 öğrenciye, diploma- lan törenle verildi. İstan- bul Üniversitesi Rektörü Bülent Berkarda, doktor- lann sorumluluk isteyen bir görev yapmalarına karşın emeklerinin karşı- hğını alamadığını belirte- rek, "Bunun düzelmesi. adil bir seçim ve siyasi par- tiler yasası çıkanlarak yol- suzluklar. hırsızlıklar, çe- teler ve irticanın alabildi- ğine yürüdüğü bugünkü ortamın değiştirilmesine bağhdır" dedi İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakülte- si'nden mezun olan 402 öğrenci dün Atatürk Kül- tür Merkezi'nde düzenle- nen törenle kep giyerek diplomalannı aldı. Tören- de konuşan tstanbul ' 'ni- \er^itesi Rektörü Bulent Berkarda. hekimliğin şe- refli. sorumluluk ve fera- gat isteyen bir görev oldu- ğunu belirterek, buna kar- şın hekimlere emekleri- nin karşılığı olan ücretin ödenmediğini söyledi. Bunun nedenleri arasın- da, halkın iradesini tam anlamıyla temsil eden bir parlamento \ e hükümetin oluşamamasının da bu- lunduğunu kaydeden Ber- karda, şunlan söyledi: "Bu işlerin düzelmesi için iyi bir hukuki düzen- leme yapılmalıdır. Önce- likle Siyasi Partiler Yasası ile Seçim Yasası değiştiri- lerek millervckillerinin si- yasi parti liderlerinin ku- İu olmaktan çıkanlması ve halkın iradesini tam anla- mıyla temsil eden iyi bir parlamento aritmetiğinin sağlanması gerekir." Daha sonra dönem bi- rincisi Elif Güler, dönem ikincısi Emine Kalkan ve dönem iiçi'mcü'iü Seher Tabanlıyadiploma vear- mağanlannı Rektör Prof. Berkarda verdi.