25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS 1997 PAZAR HABERLERIN DEVAM TURKIYE Istanbul Edime Çanakkale Kocaelı Izmir Manisa Aydın Denizli PB PB PB PB PB PB PB PB 23 25 20 22 24 23 25 22 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Konya Eskişehir Sıvas HB PB PB PB PB PB PB PB 14 16 13 14 17 17 19 15 Adana Mersin 14 Şanlıurfa Y 2 Mardin Siırt Hakkâri Van Zonguldak PB 15 Antalya PB 22 Kars Yurdun doğu kesım-j leri parçalı, yer yer j çok bulutlu, Doğu Ak- deniz, Güneydoğu L o n d r a AVRUPA Y 20 Atina PB 24 Anadolu ile Doğu Parıs Y Anadolu'nun doğusu Roma sağanak, yer yer gök- PB 22 19 T7 16 12 11 sıcakhğı yurdun batı Madrid PB 25 kesımlerınde artacak, Sofya PB 23 doğuda değışmeye- Brüksel cek. 17 Budapeşte PB 23 Münih Milano Oslo Helsinkı Stockholrt Belgrad Viyana Bonn Y PB PB 1 PB PB PB Y 25 12 9 7 23 22 17 Y 20 ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Trflis Kahire Y Y Y PB Y Y Y PB 8 31 22 27 18 23 19 25 Şam 20 0Aç.k f * \ Parçalı bulutlu i Sıstl k Çok bulutlu Yağmurlu Kartı S u l u & k Gok günjltüiü G U N C E L CÜNEYTARC4YÜREK I Baştarafı 1. Sayfada terfyor. Genel tutumu taraflı: Laik, demokratik cum- huriyet! Geçen perşembe. ötekl TV'lerin özene bezene yer verdiği ünlü mafya şefi Aiaattin Çakıcı'yı konuştur- du. Çakıcı'nın anlattığı soaın, çoook basit: Ticaret Bankası'nı almaya niyetlenenlerden -işi kotarmak için- Özer Uçuran Çiller 20 milyon dolarcık komisyon istemiş, "görüşmelerkesilmiş". Özer'in kansından da tuhaf sözcüklerle söz ediyor- du Çakıcı. O konu, "bahsi diğer". Flash TV, bu haberi yayımladıktan sonra, kimine göre 50-60, kimine göre 15 kişilik bir grup tarafından basıldı. Tabancalar patladı, gazeteciler dövuldü. Tam bir zorbalık ömeği, şehir eşkıyalığı. Saldın kimin emriyle gerçekleştırildi? Olayın perde gerisinde kim ya da kimler vardı? Araştınlıyor. Ama "iş" besbelli profesyonel tezgâhı. Çakıcı'nın Flash TV'de söylediklerinin tam metninı dikkatle okuyunca görülüyor ki; Çakıcı'nın anlattıkla- n baştan sona tek bir isimde toplanıyor: Özer Uçuran Çiller! Bu saptama, Flash TV'ye saldın olayı ile Özer Çil- ler adını, birbirine ister istemez yaklaştınyor. Özer'deki talihsizliğe bakın; yalanlamasına yalanlı- yor ama adı, birçok olayda geçiyor. Bir başka dikkat çekici nokta: DYP Ankara ll Baş- kanı Cahit Kale 2 mayıs günü Flash TV'ye çektiği faksta, Şaibe'ye Çakıcı'nın yakıştırdığı sıfatlan kını- yor ve son cümleyi "programın tekrar edilmemesini dileyerek" kapatıyor. Filmin başlangıcı DYP Istanbul ll Başkanı Celal Adan, eski bir MHP'li. Özer'in sevgisini, himayesini, belki degeçmişiyle say- gısını kazanarak bu göreve geldiği söyleniyor. Flash-TV, aynı akşam programı yineliyor. 19.00'da haberler ve 19.40'da saldın. Bir eşkıya grubu 40 da- kika içinde organize oluyor. Celal Adan'a, "Bu denli hızlı organizasyon nasıl başarılabilir" diye sormalı, bil- gi edinilmeli. Yararı olur. Bir kamyon bir Mercedes'e çarptı, türiü rezalet or- taya döküldü. Bir yayın organına silahlı saldırının "devletin yüksek kademelerindeki kimileri ile yakınlarının" -varsa- ilgı- sini, ilintisini ortaya çıkarması zayıf bir olasılık mı? Siyasete artık orman yasalannın egemen olmaya başladığının kanrtlanması olanaksız görülebilir mi? Görülemez; çünkü ilk işaret, Şaibe Hanım, bir inti- kam dürtüsü ve çabasıyla siyasal gücünü Flash TV'yi kapatarak gösteriyor. Galiba, bu kez çok, ama pek çok sürpriz öyküler işitip yaşayacağız. Polisimiz Akşener'in, adaletimiz Kazan Şevket'ın ellerine teslim. Güvenlikle adalet konusunda bu eller- den bahtına ne çıkar, bilinmez. Geçenlerde ne kadar RP eğilımli hâkim adayı var- sa, açık kadrolara atandığını öne süren bir haber şöy- le geldi geçtı. Kazan yalanladı. Ulkemizde yalancılann yalanlarından geçılmiyor. RP'nin eline geçen her fırsatta devletin hemen her kademesine yandaşlannı yerleştirdiğini gören. bilen ve saptayan Cumhurbaşkanı, yargı alanındaki bu "ta- samıflann" olumsuz sonuçlar vereceğini biliyor. Bundan üç ay kadar önce, Başbakanlık'a gönder- diği bir mektupta "Hâkim atamalannda taraftahannı- zı korumayın" diye bir uyanda bulunuyor. Evet, Cumhurbaşkanı'nın uyansı tam üç ay önce... Üç ay sonra, Adalet Bakanı Kazan uyan muyan din- lemiyor. Istanbul'da TV merkezi basılıyor. Hâkim kadrolan- na el atılıyor. Ve... Türkiye hâlâ çete veya çeteler anyor. Maşallah! Deıııoki'asiııiıı kapatdmasına tepki • Baştarafı 1. Sayfada Günü" nedeniyle "Ismail Beşikçi ve Düşünceye Özgüıiük Kampanyası" başlattı. Alman Yeşiller Partisi Millet- vekılı Heidi Lippmann Kasten. Tür- kiye"de düşünceye yönelik saldınlan Avrupa ve Almanya kamuoyuna ulaş- tıracaklannı söyledi. Kasten. Türkiye'de demokrasi geli- şince Avrupa Birliği'ne ahnacağını bildirdi. tstanbul 1 No'lu DGM'nin, De- mokrasi gazetesinin 9 Ağustos 1996 tarihlı sayısında Mihri Belli imzası ile yer alan "Direnişin Sonrası" başlıklı yazıda "Halkı ırk ve bölge farklıbğı gözeterek kin vedüşmanlığa tahrik et- mek" gerekçesiyle 5680 sayılı Basın ICanunu'nun ek 2/1 maddesi gereğin- ce verdiği bir aylık kapatma cezası önceki akşam uygulamaya konuldu. Gazete avukatlannın usulsüz tebligat yapıldığı gerekçesiyle yaptığı itiraz mahkeme tarafından reddedildi. Istanbul 1 No'lu DGM'nin aynı ya- zı nedeniyle dönemin Sorumlu Yazı- işleri Müdürü AJi Zeren'e verdigi TCK'nin 312. maddesi gereğince 20 ay hapis ve 700 bin lira para cezası ka- ran da kesinleşti. Demokrasi gazetesinin 1 ay sürey- le kapatılması üzerine Genel Yayın Yönetmeni Gülten Kışanak, dün Tür- kiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Lo- kali'nde bir basın toplantısı düzenle- di. Kışanak. Dünya Basın Özgürlüğü Günü"nde demokrasi düşmanlannın M Demokrasi*ye tahammül edemedi- ğini belirterek' "11 Mart 1997 tarihin- de gryaben verilen karar. Avukat Hı- dır Çiçek'in vekâletnamesinde bulu- nan adresin djşında bir başka avukat- hk bürosuna tebliğ edildi. Mahkeme karan, bu şekilde usulüne uygun teb- liğ edibneyerek karann kesinleşmesi sağkuıdı. Usulsüz tebligata yapılan iti- raz ise mahkemece reddedildi" dedi. Demokrasi gazetesı yazarlanndan Arslan Başer Kafaoğlu, Ragıp Zara- kolu, lnsan Haklan Derneğı tstanbul Şubesi yöneticilerinden Avukat Eren Keskin de birer konuşma yaparak De- mokrasi gazetesinin kapatılmasmı muhalif seslerin sustunılması olarak değerlendirdiler. lnsan Haklan Derneği (tHD) "Dünya Basın Özgürlüğü Günü71 ne- deniyle Çemberlitaş'taki Basın Müze- si önünde "İsmail Beşikçi ve Düşün- ceye Ozgürlük Kampanyası'" başlattı. tHD yöneticilerinden Avukat Eren Keskin. Uluslararası Gazeteciler Bir- liği'nin (AEJ) 23 Avrupa ülkesinde yayımlanan deklarasyonu ile gazete- ci Işık Yurtçu'nun basın özgürlüğü sembolü seçildiğini ifade etti. tHD'liler açıkJamanın ardından ka- patılan Demokrasi gazetesi çalışanla- nna destek vermek için ellerinde De- mokrasi gazeteleriyle yürüyerek Tür- kiye Gazeteciler Cemiyeti lokalinde yapılan basın açıklamasma katıldılar. Basın özgürlüğüne bııruk kııtlama I Baştarafı 1. Sayfada Vedat Türkaii, çevreci Umit Öztürk ve gazeteci Ragıp DunuTa hazırlatıldı. Risk al- tındakı gazetecıler ve medya çalışanlan için kampanya başlatan AI, konuyla ilgili "Al Journalists Network Novsletter" adlı bir bülten de hazırladı. Türkiye'ye de ge- niş yer verilen bültenin Tür- kiye bölümünde, geçen yıl görevi başmda öldürülen ga- zeteci Metin Göktepe ile bir yazıdan dolayı cezaevinde bulunan eskı Ozgür Gündem Gazetesı Yazı tşlen Müdürü Işık Yurtçu \ e Mensure Yük- sel Erdoğan da konu edildi. Dünya Basın Özgürlüğü Günü, Nevv York"taki BM merkezinde de kutlandı. Gün nedeniyle BM Genel Kurul Salonu'nda yapılan toplantı- da konuşan BM Genel Sek- reteri Kofı Annan. "Gazete- cilerin. sansasyonel haber yazmak için kan çıkana ka- dar beklememeleri" tavsıye- sınde bulunarak "önleyidga- zetecifikyapmalanm' 1 istedi. Daha sonra konuşan BM Muhabirleri Derneği (LTN- CA) Başkanı Raghida Derg- ham da günümüzde basına empoze edılmek istenen uy- gulamalan eleştirerek "Ba- sın bugün ulusal güvenUkge- rekçesh'le planlı sızdırmalar. önceden hazuianmış paket haberler ve sansür gibi teh- ditierle karşı karşı> a bulunu- 1 Mayıs olaylarına 34 tutuklama İstanbul'daki 1 Mayıs kutlamaları sırasında gözaltına alinan 39 kişiden 34'ü çıkanldıkları Şişh' Adlrvesi nöbetçi mahkemesi tarafından tutuklanarak cezae\ine gönderildL Polis ekipleri saat 10.00 sıralannda 1 Ma>ıs olaylarında gözaltına alinan 39 kişiy i geniş güvenlik önJemleri arasuıda Şişli Adliyesi'ne getirdi. Polis, adliyeye girmek isteyen gazetecileri ve gözaltına alinan kişilerin ailelerini kapı önünde barikat kurarak engelledi. Nöbetçi savcılıkta yaklaşık 10 saat ifadesi alman 39 kişiden 3'ü yaşlan küçük olduğu ve suç unsuru oluşmadığı gerekçesiyle serbet bırakıldı. Nöbetçi hâkim İrfan AcscvliyagU'in karşısına çıkanlan 37 gençten 34'ü, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri YürüjTİşleri Yasasrna muhalefet, polise taş ve sopalarla saldırarak yaralanmalarma neden olmak > e araç yakmak suçianndan tutuklandı. Çevik Kuv^et kordonu arasuıda pous otobüsüne bindirflen tutuklularm başlanyla kollannın sargılı olduğu ve çoğunun ağladığı görüldü. Zafer işareti yapan çocuklaruun tekme ve tokat yağmuru altında otobüse bindirilmesi sırasında aileler. "Çeteler Mecüs'te öğrenciler hapiste" ve "Çocuklanmız onurumuzdur" sloganlaruu atarak alkışladüar. Otobüsün yanına gelen ve gözyaşlan arasmda çocuklanna el sallayan aileler. polis tarafından dağıtıldı. 14 ile 35 yaş arasuıdaki tutuklular. Bakırköv Kadın ve Çocuk Tutukevi, Bayrampaşa Cezaevi ve Metris Cezaevi'ne gönderildL (Fotoğraf: ALPER TURGUT) yor" dedi. Merkezi Nevv York'ta bu- lunan Gazetecileri Koruma Komitesi (CDJ), "basınla dost (rimayan" liderler liste- sinde "bağunsız gazetediere baskı uyguladığT gerekçe- siyle Başbakan Necmettin Erbakan'a da yer verdi. Lis- tede yer alan diğer liderler şunlar: Çin Devlet Başkanı Jiang Zemin, Küba Devlet Başka- nı FıddCastro, Nijeryalı Ge- neral Sani Abacha, Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko. Etiyopya Başba- kanı Meles Zenawi, Endo- nezya Devlet Başkanı Su- harto, Burmalı General Than Shwe, Arnavutluk Devlet Başkanı Sali Berişa ile Cezayir'de şeriatçı saldın eylemleri yapan Silahlı tsla- mi Grup'un lideri AntarZo- uabrL 3 Mayıs Dünya Basın Öz- gürlüğü Günü nedeniyle çe- şitli kişi ve kuruluşlar mesaj yayımladı. Türk Basın Birli- ği Genel Başkanı Engin Bay- dar. mesaj ında "Basının dünya demokrasisi için ivi de oba kötü de olsa bütün ger- çekleri aktarabilmesi gerekti- ğüıi" kaydetti. Baydar, tüm Türk ve dün- ya gazetecilennin huzur ve emniyet içinde sansürsüz. baskısız bir ortamda şevkle, istekle görev yapmalannı ar- zu ettiğini belirtti. Yalnız Türk gazetecilennin, 1996 yılı içinde saldınlar, gözaltı ve tutuklamalar. film ve fo- toğraf makinelerine el konul- ması. kaçınlma gibi 211 ola- yın içinde yer aldığını ifade eden Baydar. buna rağmen yılmadan, şev k içinde görev- lerinı yaptıklannı bildirdi. Dünyanın her tarafinda ger- çekleşen gazetecilere yöne- lik saldınlann genellikle çı- karlan zedelenen bazı güç- ler tarafından yapıldığını kaydeden Baydar, 1986 yı- lından bu yana birçok ülke- de en az 500 gazetecinin gö- revieri başında öldürüldüğü- nü, 120 ülkede baskı yön- temleri ve sansürün devam ettiğini ve 22 dünya ülkesin- de 180 gazetecinin demir parmaklıklar arkasmda ka- derlerine terk edildığini vur- guladı. Türk Basın Birligi Istan- bul Şubesi Yönetım Kurulu da Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü yayımladığı bir mesajla kutladı. tnsan Hak- lan Derneği (tHD) Genel Başkanı Akın Birdal da ya- yımladığı mesajda. "Türki- ye, bu günü cezaevieriyle, sal- dınlarta ve kapatmalarla karşıhyx)r*' dedi. Dışişleri Bakanı ve Baş- bakan Yardımcısı Tansu Çiller de yayımladığı me- sajda, basın özgürlüğünün sınınnı anlattı. Basın öz- gürlüğünden yana oldukla- nnı öne süren Çiller, "Kişi ve kunıluşlan eleştiri smır- lannın ötesinde küçük dü- şüren, gerçek olmayan maksath vavınlann demok- ratik yapunızda ükanıklık- lara ve rahatsızlıklara ne- den olması kaçmılmazdır. Hiç kimse özgüıiüklerini kullanırken başkalannın özgürlüklerine tecavüz et- memeli, zarar vermeme- Udir" dedi. HADEP Genel Başkanı Murat Bozlak da yayımladı- ğı mesajda, Dünya Basın Öz- gürlüğü Günü'nde Flash TV'ye silahlı saldında bulu- nulması v e Demokrasi gaze- tesinin kapatılmasmı kınadı- ğını bildirdi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yıhnaz ıse olaylarla halk arasında bir bağ görevi yapan basının, halkm doğru- lan öğrenmesinde, bilgilen- mesinde vazj>eçilmei yere sahip bulunduğunu bildirdi. Öte yandan Uluslararası Af Örgütü'nün basın ödülü ve- receği bildirildi. Basılı yayın, TV' belgese- li, TV haberi. ulusal basın, fotoğraf gazeteciliği ve rad- yo dallannda verilecek ödül- ler için "Amnesry Intemati- onal, United Kingdom. 99- 119 Roseben Avenue, Lon- donEClR4RE"adresine veya "00 44 171 833 15 10" numaralı faksa ulaşılabilece- ği kaydedildi. Gezen: Dincilerin işigücü yalan söylemek Istanbul Haber Servisi - Sanatçı ve gazetemiz yazan Müjdat Gezen, hakkında şeriatçı Aldt gazetesinde ve bazı yayın organlannda yer alan iddialan, "Dincilerin işi gücü V'alan" diye değerlendirdi. Gezen için, Akit gazetesinde Burak Orhon imzasıyla Prof. Dr.Süha Kmık'a dayanılarak "1970'U villarda vetenekh' sanatçı azlığından dolavı cinsellik içeren fımlerde gösterdigi başanyia ünlü oldu" denilmişti. 'Filmlerimde cinsellik yok' Müjdat Gezen yaptığı açıklamada, bugüne dek 100 kadar film yaptığını ve hiç birisinin cinsellik içermediğini anımsatarak, Prof. Kınık'ı tanımadığını vurguladı. Gezen şöyle devam etti: "Yahu bunlan okuyan adamlar sormazlar mı: 'Biz her hafta Gezen'in fimlerini televizyonlarda izliyoruz. hiç cinsellikle ilgili olanına rastlamadık, nedir bu iş' demezler mi?.. Bu haberi yazan Burak Orhon kim bilmiyorum. Cinsel bir sorunu olduğu kesin. Bunlann cemaatlerinde böyle şeyler olağandır bihŞorsunuz." Her hafta Refah ve yobaz yandaşlan için yazdığı yazılar nedeniyle hakkında bu tür yalan haberlerin yayımlandığını ifade eden sanatçı Gezen, "Geçen yaz bu gazetelerden birinde benim için: 'Nâzım Hikmet'i Türkiye'den kaçıranlardan bin' olarak yazıkn. Bilindiği gibi ben o zaman 7 vaşındaydım" dedi. Budak: Çeteler iktidara tarmannıış tstanbul Haber Servisi - Flash TV'nin kapatılmasına basın meslek ör- gütleri, siyasi partiler. çeşitli demokra- tik kitle örgütlennden tepkı yağarken, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. "Herkes şunu iyi bilsin ki, Türkiye'de hukuka aykuı bir şey ohnaz" dedi. Hak arama yollannm sonuna kadar açık ol- duğunubildiren Demirel, Flash TV'nin kapatılmasıyla ilgili gerekçenin ne ol- du|unu bilmediğini söyledi. ODP Genel Başkanı üfiık L'ras. Flash TV'nin kapatılması olayının çe- telere karşı yürütülen faaliyetlerin hak- lılığını gösterdiğini belirterek, "Bir an önce Çfller ve Bucak'ın dokunulmazh- ğı kaldınhnahdır. Bunlar, Munapark çe- tesi'dir" dedi. DtSK Genel Başkanı Rıdvan Budak ise te- levizyon kapatmayı hukuk skandalı olarak değerlendirdi. Budak "Hükümet şaşkınlan mnuvor. Medvavla basınla kav- ga edivor. Kargaşa çıkarmak için iktidar olmuşlar. Türki- ye'nin kaderiyte oynuyorlar. Türkiye bunu aşmah, normak dönmeli. Çetelersiyasi iktidara ürmanmış" dedi. İP Genel Başkanı Doğu Pe- rinçek, Flash TV"nin kapatıl- masmı "ÇiDer Özel Orgürü iş- başında" diye değerlendirdi. Perinçek, bu hareketlerin 'maf- ya-tarikaf iktidarının Ameri- ka'ya kaçmadan önceki son çırpınışlan olduğunu savundu. CHP tstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci ise ka- patmanın hukuk dışı olduğu- nun altını çizerek, bütün de- mokratik güçleri göreve çağır- dı. HADEP Genel Başkan Yar- dımcısı Kemal Parlakda Flash TV'ye saldıranların Susurluk ve Yüksekova çetelerinin u- zantılan olduğunu bildirdi. ÇYDD Genel Merkezi'nce yapılan açıklamada kapatma olayı 'utanç verici' diye değer- lendirildi. ADD Genel Merke- zi açıklamasında ise kapatma karan veren yetkililerin yargı önüne çı- kanlması istendi. TGC Genel Sekreteri Leyta Tavşa- noğlu, yurttaşlann haber alma, basının kamuoyunu bilgilendirme haklannın gasp edildiğine de dikkat çektı. Tüm Radyo Televizyon Yayıncılan Birligi (TURTEB) Yönetim Kurulu adına yapılan yazılı açıklamada da bu olaylann karşısmda sessiz kalınama- yacağı belirtildi. tnsan Haklan Derne- ği (IHD) Başkanı Akın Birdal ıse Flash TV'nin kapatılmasının Dünya Basın Özgürlüğü Günü'ne, Demokrasi gaze- tesinin kapatılması ve Susurluk kaza- smın tam altıncı ayının dolduğu güne denk gelmesinin anlamlı olduğunu vurguladı. Televizyon Muhabirleri Derneği Başkanı Kemal Aslan da böy- lesi uygulamalann hukuk devletlerin- de görülemeyeceğini kaydetti. Semah Kültür ve Araştırma Vakfı Genel Başkanı Lütfi Kaleli de Türki- ye'nin hukuk devleti olduğunu ıddia edenlerin yanıldığını söyledi. Flash TV'nin kapatılmasına bazı RP'liler de tepki gösterdiler. RP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, RP Nev- şehir Milletvekili Mehmet Elkatmış, RP Bingöl Milletvekili Hüsamettin Korkutata. RP Bursa Milletvekili AI- tan Karapaşaoğiu yaptıklan açıklama- larda eksiklik tespitinin kapatma ne- deni olamayacağını vxırguladılar. OTLAR / AYDIN ENGİN Bir ozgurluk çığlığı - Sizlere, bu nlkenüı insanlarma sesie- niyorum. Bizi kapanyoriar. Sesimizi sus- turuyorlar. Bağımsız ve dogru habercilik yapmaktanöteamacmuz. hedeflmiz yok. Bizi bdgesiz, yargısız kapanyoriar. Bize ses verin. Bizi destekleyhu. Bu sözler dün öğleden sonra Flash TV'nin Bursa merkez stüdyolanndan yükseldi. Beyninin ışıltısı yüzüne vur- muş gencecik bir habercinin, bir gazete- cinin ozgürlük çığlığı Flash TV ekranın- da yankılandı. Flash TV'deki arkadaşlanmız dün mesleğin yüzünü ağarttılar. Basm özgür- lüğünün nasıl ekmek gibi, su gibi vazge- çihnez. nasıl kutsal olduğunu bir kez da- ha kanıtladılar. Üstlerine çullanan zorba güçten yılıp sinrnek yerine kameralan- nı, mikirofonlannı silah yapıp, meslek namuslanm ve sorumluluklannı namlu- ya sürdüler. Dün, 3 Mayıs'tı. Dünya Basm Özgür- lüğü günü. Flash TV'deki arkadaşlan- mız bu özgürlüğü analannın ak sütü ka- dar hak ettiklerini dün bize, ülkeye ve dünyaya kanıtladılar. Ellerinde büyütrükleri, birlikte büyü- dükleri TV kanahnm susturuluşu haber değeri taşıyordu. Bunun Dünya Basm Özgürlüğü Günü'ne denk gelişi haberia değerini katlıyordu. Flash TV"nin haber- cileri haberin hakkını verdiler. Kendile- rinin susturuluşunu canlı yayında haber- leştirdiler. tstanbul'da, Ankara'da, Bursa'da ga- zetelerin, televizyonlannmerkezlerinde gencecik haberciler mesleğin haber olu- şunu öfkeyle izlediler. Masalar hınçla yumruklandı. Gözler çakmak çakmak. Bir kezdaha mesleğin ağır sorurnluluğu- nu gencecik omuzlannda duydular. Sa- bahleyin Demokrasi gazetesinin kapatı- hşını izleyen haberci, öğleden sonra Flash TV'nin kapatılışını ekranda izle- di. Zorbalığın saldınsını iliğinde kemi- ğinde, özbenliğinde duydu. Flash TV önünde toplanan demokrat Bursahlann haykınşlan medya merkez- lerinde yankılandı: - Susma, sustukça sıra sana gelecek— Dün Dünya Basın Özgürlüğü Gü- nü'nü kutladık. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada '••' bitmeden cumaya gelmişiz... Geçen hafta, Malum Güvenlik Kurulu toplantısı 23.00'ü biraz geçe bitti. Gazetede işleri de 02.00 sıralarında tamamladık. Ertesi gün pazar... lnsan haklarına uygun bir sa- attekalktım. "Balbay" dedim, "şöyle uzuunca koş. Kafanı dağıt, topla... Işe ondan sonra git." Koş. koş... Boş... Kafamı birtürlü, işle ilgili duy- gulardan ayıramıyorum. "Arkadaş olmadı... Sana sadece teratalım diye değil, kafayı da boşaltalım diye koşalım dedik. Hay- di biraz güzel şeyler hayal et..." İlk dü^ündüğüm güzel şey şu oldu: ' - Milli Güvenlik Kurulu'nun tüm tutanaklan elim- de... "Bak Balbay... Tamam bu da iyi. Çok iyi ama gü- zel değil. Ulan hani sen, yaşam sevinci, içimizde- kı bahar gibi laflar ederdin?" Ardından yeni bir hayal: - Yeltsin'/e Zemin ayn ayn anyohar. Rusya-Çin buluşmasının içehğini anlatıyorlar... "Balbay, benimle dalga mı geçiyorsun, yoksa ka- fayı mıyedin? Sana başka birpencere aç diyoruz. Sen habire gündemin cenderesindesin..." Derken yarım saat geçti... Ne zaman karşılaş- sam, kollannı yana açmış, sevgilısinı kucaklamaya hazırlanan bir genç kıza benzettiğim ağaca doğru koşarken... Ağaç daha farklı göründü gözüme... Sankı... Sanki bir hayalet... Kollannı yana açmış, başını biraz geri atmış, vücudu karmakanşık bez- lerle bezeli... Biz dedik, hayal et... Güzellikler oldu hayalet... Olmadı... Yok, ben böyle eve dönemem. Amaol- malı. Bahar geciktiyse, günlerimiz kararıp kalacak değil ya... Hem her ağaç aynı anda çiçek açmaz ki. Devam etmeli. Belki ilerdeki ağaçlardan birinde başka bir derınlık yakalanm... Hayallerim tek başına işe yarasalar... Çekip gidecek içimdeki yarasalar... Bu iş salt hayallerle olacak gibi değil. Biraz do- ğadan takviye almalı. Aşılmayacak duvar olmadığına göre, kırılmaya- cak karamsaıiık da olmamalı. Yeryüzünde bir cennet... Yedi bahar önce tanıştığım bir ağaç var. ötekiler- den farklı açar. Baştan başa açık pembeden vişne rengine giden renklerte bezenir. Ne bir yaprak ne dal. Tümüyle çiçek. İlk gördüğümde vurulmuştum. Böylesi hali iki hafta kadar sürer. Sonra adım adım yapraklar ön plana çıkar. Çiçekler rüzgârın kanat- larına binip uçar. Altındaki yeşilliklerın üzeri pul pul çiçek yaprak- larıyla dolar. Sanki yere inci taneleri saçılrnış gibi olur. - : • • Genellikle nisan ortası açmış, mayıs başlarında da yerini yapraklara bırakmış olurdu. Bu yıl kışın do- ğa haklarına aykın tutumu çiçeklerin yaşam trafıği- ni altüst etti. Ağacın yanına giderken bu duygular içindeydim. Açmamıştır. Açmışsa da önceki yıllardaki gibi de- ğildir. Hafıf yokuşu tırmandım. Aman Tanrım... Tıpkı ama tıpkı önceki yıllardaki gibi. Dibine ka- dar yaklaştım. Bütün dallar sallandı. Ama rüzgân hissetmedim. Rüzgâr olmadığı halde sallanmış ola- bilir mi? Sallamış olmayayım ama bana öyle geldi. - ' Dallann arasına hafifçe sokuldum. Her yer pem- be... Ohh be... Kımi ağaç çiçekleri hiç kokmaz. lnsan burnunu dibine kadar yaklaştınp koku alamayınca üzülür. Plastik duygusuna kapılır. Ama benim ağacımın çiçekleri öyle değildir. Bur- num, yüzüm gözüm her tarafım kokulu çiçeklerin arasında... Ellerimi ileri uzattım. Parmaklanmın en ucuna ka- dar kilometrelerce uzanan çiçekli yollar... Bir an dallardaki çiçekler binlerce kişi oldu, gü- lümsedi... On dakika öncesi o kadar on yıllar gerideydi ki... Kafamdaki cendere... Şimdi cennetdere... Çiçekli dallar her şeyi, her yeri cennete çevirmiş- ti. Yeryüzünde bir cennete... D-8'ler ortak otomobil üretecek AİNKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan'ın. Batı'ya karşı tslami blok- laşma arayışlan çerçeve- sinde Türkiye'nin gele- neksel dış politika çizgi- sini zorlayarak oluştur- maya çalıştığı D-8'ler (gelişmekte olan 8 Müs- lüman ülke) Sanayi Çalış- ma Koordinasyon Grubu. uçaktan otomobile, elekt- ronik alandan tekstil ma- kinelerine kadar pek çok alanda işbirliği yapılması karan aldı. Diplomatik kaynaklar, D-8 projelerinin başan şansının az olduğunu be- lirtirlerken, grubun aldı- ğı prensip kararlan içinde "geh'şmiş ülkelerle işbüü- ğine açık olunacağı'' ifa- desinin yer alması dikkat çektı. SoytsalLoto çekildi ANKARA (AA) - Sayısal Loto'nun bu haftaki çeki- lişinde 6'yı 4 kişi bildi. Bu haftaki çekilişte numaralar 5,11,17,36,38 ve 41 olarak belirlendi. Çekilişte 6 rakamı doğru tutruranlar 54 milyar 404 milyon 330'ar bin lira ikramiye kazandı. 5 bilen 744 ki- şi 152 milyon 360'ar bin lira. 4 bilen 34 bin 226 kişi 1 milyon 675'er bin lira, 3 bilen 591 bin 748 kişi ise 190'arbin lira ikramiyekazandı. Sayısal Loto'dabu haf- ta 808 milyar 914 milyon 175 bin liralık toplam hası- latın 404 milyar 457 milyon 87 bin 500 lirası ikramiye olarak dağıtıldı. Yapı Kredi telekartımı. trafik sürûcü belgemi, VTP kartımı, Marmara Üniversitesi okul kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. PEMBE GÜL AĞIRCA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear