Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
'4MAYIS1997PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Pjnera
TÜPkiye'ye
geliyop
I Haber Merkezi -
Dünyadaki dört sosyal
güvenhk kuruluşunun
özelleştirilmesinde önemli
katkılan olan Şilili
ekononist Dr. Jose Pinera,
Global Menkul Değerler
AŞ'nin davetlisi olarak
Türkiye'ye geiiyor. Yann
Ankara'ya gelerek bakan
ve üst düzey polıtikacılarla
görüşecek olan Pinera, 6
mayısta da tMKB'de
'Sosyal Güvenlik
Sisteminin Özelleştirilmesi
ve Dünyadaki Örnekleri'
konulu bir seminer
verecek.
Cezaevlerinde
durum
• İstanbul Haber Servisi-
Tutuklu aileleri, onlarca
tutuklu ve hükümlünün
cezae\ lennde ölüme terk
edttdiğini bıldirdi. Aileler
yaptıklan yazılı
açıktamada, Bedran Önen,
Ümit Doğan Gönül, Polat
lyit. Yunus Yaman, Celal
TünYer, Salih
Çelikpençe'nin cezaevinde
öldüğünü belirterek.
"Akciğer kanseri olan ve
cezaevinde bulunan Musa
Turan'ın tedavi şansı var"
dediler.
Pantilerden
açıklama
• İstanbul Haber Servisi-
Halkın Demokrası Partisi.
Demokrasi ve Banş Partisi,
Emeğin Partisi, Haklar ve
Özgürlükler Platformu ıle
Sosyalist lktıdar Partisi
yaptıklan yazılı
kırtlamalannda resrrri
güçlerin gerginlik ve
tedirginlik yaratan
propaganda ve
çahşmalannın önüne
geçeceğiz" dediler.
Açıklamada. bütün
çeteierden ve 1977 ile 1996
yılinda katliam
yapanlardan hesap
sorulacağı bildirildi.
Ağar'm çete
yorumu
• KAY SERİ
(Cumhuriyet>-DYP Elazığ
mılletvekili Mehmet Ağar
çete suçlamalanna ilgınç
bir savunma yaptı. Ağar,
partisinin Kaysen ll Dıvan
Toplantısı"nda yaptığı
konuşmada, "Kuvayi
Milliye hareketine de çete
yakjştırması getinlmişti.
Millet onlara gereken tokatı
vurmuştu. Bugün de benzer
yakıştırmalar yapılıyor.
Millet onlara da hakettiği
cevabı \erecektir" dedi.
Toplantıda konuşan Ayvaz
Gökdemir ise, Sıncan
gecesi ve Taksim'e
RP"lilerin ramazan ayında
çadır kurmasını eleştirdi.
Gökdemir. RP'nin
Türkiye'yi sıkıntıya
soktuğunu belirterek.
"T§şkiye Cumhuriyeti legal
yoflardan bu sıkıntıyı
aşacaktır" dedi.
Trafik Garanti
Fonu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Karayollan
Trafik Garanti Fonu
(KTGF) oluşturuldu.
Reani Gazete'nin dünkü
sayısında yayımlanan
yönetmelik uyannca fon 27
nisandan itibaren geçerli
olacak. Türkiye Sigorta ve
Reasürans Şirketleri
Birlıği'nin yöneteceği fon,
zorunlu mali sorumluluk
sıgortasına tabi motorlu
araçlann neden olacakJan
zararlan karşılayacak.
Makedonlara
eğititn
• ANKARA (Cumhurivet
Bürosu) - Türk Hava
Kuvvetleri'nin, Makedonya
askeri personeline vereceği
uçııç eğıtimine ilişkin
uygulama protokolü
Bakanlar Kurulu tarafından
onaylanarak. Resmi
Gazete'nin dünkü sayısında
yayımlandı.
Genelkurmay Başkanı Karadayı, Kaddafi'nin yardımcılığı konusunda Erbakan'ı uyardı
4
Asd Başkomutan Atatürk'ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Türk
Silahh Kuvvetleri (TSK). tarihinde ılk kez
bir hükümeti peş peşe açıklamalar ve ya-
lanlamalarla uyanrken Genelkurmay Baş-
kanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı.
Libya Devlet Başkanı Muammer Kadda-
fi'nin başkanlığını yaptıgı Uluslararası ts-
lami Halk Komutanlığf nın üyesi olduğu
açıklanan Başbakan Necmettin Erbakan'ı.
"Asıl Başkomutan Atatürk'tür. Maalesef
bunu kavrayamıyorlar" sözleriyle eleştir-
di.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de
katıldığı Polonya'nın ulusal günü nedeniy-
le önceki akşam düzenlenen resepsiyona
giden Karadayı'nın. konuklarla sohbet
ederken Başbakan Erbakan'ın Kaddafi'nin
başkanlığını yaptığı Uluslararası Islami
Halk KomutanlıgVnın üyesi olduğu haber-
lerini degerlendirdiği duyuldu Karadayı.
"Atatürk, tabii ki başkomutandır. O'nsuz
hiçbir şey olmaz. Maalesef bunu kavraya-
mıyorlar" dedi.
'Uçuşlar iyiydi'
Karadayı'nın, gazetecilerin. "Erba-
kan'ın Merzifon 5. Ana Jet Üssü'ne gelişin-
de askerler tarafından alkışlanmamasını
nasıl karşılıjorsunuz" sorusunu, "Merzi-
fon'daki uçuşlarçok iyiydi" diye yanıtlama-
sı dikkat çekti.
Karadayı. DYP Genel Başkanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Tansu Çiller'in sağı bir-
leştirmesi içın kendisine destek verdiği yo-
lundaki ıddialanna da tepki gösterdi. Çil-
ler'e tepkı olarak yorumlanan açıklama-
sında Karadayı. "Ben içimde olan şe\ leri dı-
şan yansıtmam. Bunlann bana atfen yazıl-
masL, beni üzüyor" dedi.
TSK'nın uyanlann ardından protesto et-
meye başladığı Başbakan Erbakan. önceki
gün 5. Ana Jet Üssü'nde u
soguk duş" ya-
şadı. "TSK, millctin gözbebeğidir'" diyen
Cumhurbaşkanı Süleyman Demireri üsse
gelışınde ayakta ve dakıkalarca alkışlarla
karşılayan askerler ve ailelen, Erbakan'ın
üsse gelışini oturarak sessiz izlediler. Erba-
kan damodernızeedilen 152. Filo'nunkur-
dele kesme törenıne katılmayarak 5. Ana
Jet Üs Komutanlıgrnın mescidinde cuma
namazı kıldı.
Erbakan'ın Merzifon'da protesto edil-
mesine kadar varan olaylar dizisi. Genel-
kurmay Başkanlığf nın, kendisini. tarihin-
Meral Akşener
'Yasadışı
kurslar
kapatıldı'
İstanbul Haber Servisi -
Içişleri Bakanı Meral Ak-
şener. yurt genelinde ya-
sadışı yollardan açılmış
olan Kuran kurslannın ka-
patıldığını söyledi. "Yurt
sathında kapablanlann
oraıu, mevcut kurslann
yüzde 2'sinin altındadir"
diyen Akşener, ''hiçkinise-
nin illegal yoldan açıüp fa-
aliyet gösteren yerlerin ka-
paölmasını istismar etme-
mesini" istedı.
Akşener. MGK kararla-
nnın ele alındığı Bölge Va-
liler Toplantısı'na katıldı.
Baltalımanı Polis Moral
Eğıtim Merkezi "nde dü-
zenlenen toplantının açılı-
şında konuşan Akşener,
kararlann ardından lçişle-
ri Bakanlığı'nın birgenel-
ge hazırladığını ve daha
sonra Valiler Toplantısı
düzenlediğini belirtti. Top-
lantıda bölge valileri, jan-
darma komutanlan ve em-
niyet müdürleriyle yapılan
çalışmalann görüşüleceğı-
nı kaydeden Akşener, ya-
sadışı tavırlar içerisine gı-
ren bazı gruplann faaliyet-
lerinın takip edıteeeğın ı ve
gerektiğinde anayasa ve
yasalarda verilen yetkile-
rin kararlı bir şekilde uy-
gulanacağını bildirdi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
de ilk kez hükümeti peş peşe yalanlayan ve
uyaran açıklamalar yapmak zorunda his-
setmesi sonucunu da doğurdu.
Genelkurmay Karargâhı'ndaki brifing-
lerde. cumhuriyeti hedef alan öncelikli teh-
dıdin "bölücü ve irtteai" olduğu vurgulan-
dı. RP'nin karşı çıkmasına karşın Iran ve
Suriye'nin Türkiye'yı hedef alan bölücü
ve şenatçı hareketlere mali ve askeri des-
tek verdiğinin altı çizıldi.
Uyum gerçeği
Genelkurmay Başkanlığı, 28 şubattaki
MGK toplantısının ardından. "Askerlerle
uyum içindeyiz" diyen Erbakan'a. "TSK,
Atatürk'ün kurduğu laik, çağdaş cumhu-
rneü'n ilkelerini havata geçirenlerle uyum
içindedir. Bunun dışında kimseyle uyum
içinde değüdir" açıklamasıy-
la yanıt vermiştı.
Başbakan Necmettin Er-
bakan. Uluslararası tslami
Halk Komutanlığı'nda Lib-
ya Devlet Başkanı Muam-
mer Kaddafi'nin yardımcısı
olduğu yolundaki haberleri
26 nisandaki MGK toplantı-
sında kendisine anımsatan ve
bilgi isteyen Deniz Kuvvet-
leri Komutanı Oramıral Gü-
ven Erkava'dan da tepkı gör-
dü.
Milliyetyazan GüneriCı-
vaoğlu. soru üzerine MGK'-
de açıklama yapmayan Erba-
kan'ın toplantı sonrasında.
"Sizi ziyaret edip anlataca-
ğım" dedıği Erkaya'dan şu
yanıtı aldığını yazdı: "Azön-
ce MGK'de anlatmalrydınız.
Muhatabmız ben değiiim,
MGK'dir. Ama illa özel an-
latmak isthorsanız, komuta-
nımız olan Sayın Genelkur-
may Başkanı'na anlanıuz."
Karadayı: Sözleriniz
olmuyor
Erbakan'ın salı günü top-
lanan RP TBMM Gru-
bu'ndaki sözleri de Genel-
kurmay Başkanı Karada-
yı'nın tepkisine neden oldu
Erbakan, TSK'nin RP'den
rahatsız olduğu haberlerinı
ışleyen medya mensuplannı
eleştirerek. "Şimdiden söy-
lüyorum. Atom bombası et-
kisi yaratacak. Bugün saat
16.00'da Savın Karada>i Ue
gbrüşeceğim. Sa>ın Karada-
>ı'yı kueaklayacağım. Onun
şahsında bütün ordumuzu
bağnnuza basacağım" dedi.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerden, hükümetten yakınan Alevilere türkülü yanıt
'Bu da gelir, bu da geçer ağlama'MtYASE tLKNUR
AMCARA - Cumhurbaşkanı
Sülevman Demirel. 8 yıllık kesin-
tisiz zorunlu eğitim için kendisi-
ni ziyaret eden Alevi örgütlerinin
temsilcileri REFAHYOL koalis-
yonundan yakınınca, hükümetle-
rin geçıcı olduğunu, bir türkünün
dizeleriyle dile getirdı. Heyette
bulunan müzisyen Arif Sağ'a dö-
nen Demirel, "Gecen gün senin
bir klibini bJedik. 'Bu da gelir. bu
da geçer ağlama' diye bir türkü
okuyordun. Eh benim de size drye-
ceğim bu da gelir, bu da geçer. Mo-
ralinizi bozmayın" dive konuşru.
Hükümetin 8 yıllık kesintisiz eği-
timegeçilmesini savsaklaması ha-
linde. yeni bir hükümetle bu hede-
fin gerçekleştirileceğıni vurgula-
yan Demirel. "Hükümetier şap-
ka gibidir. Eskidikçe atarsın.
Önemli olan başOr. Başın eskime-
mesi lazım. Çüııkü baş dolettir.
Yoksa şapka sorun değil. Eskisi gi-
der yenisi gelir" benzetmesini
yaptı.
Yurtıçindeki ve yurtışındakı
Alevi federasyonu, vakıf \e der-
neklerinin temsilcileri önceki ak-
şam Cumhurbaşkanı'nı ziyaret
ederek yanm saat görüştüler. Ale-
vi örgütleri adına konuşan Avru-
pa Alevi Birlıklen Federasyonu
Genel Başkanı Ali Kılıç. 8 yıllık
kesintisiz zorunlu eğitıme geçil-
mesi konusunda Alevılerin Cum-
hurbaşkanı ıle hemfikır oldukla-
nnı belirtti. Kılıç, imam-hatip or-
taokullannı zorunlu eğıtim içinde
korumayı amaçlayan "5 arö 3*
formülü \ e müfredatta Arapça ve
Kuran derslenne yer\erilmesi gi-
bi önerilerle hükümetin konuyu
sulandırdığını söyledi. Görüşme-
Hükümet hukuka direniyor
ANKARA (CumhurivetBüro-
su) - Susurluk skandalının patla-
masının üzennden 6 ay geçmesi-
ne karşın devlet içi çete örgütlen-
mesi iddialannın odağına yerle-
şan DYP'li Mehmet Ağar ı'le Se-
dat Bucak hakkında İstanbul
Devlet Güvenlik Mahkemesi
(DGM) Başsavcılığı'nca hazır-
lanan fezleke Başbakan Neanet-
tin Erbakan tarafından hâlâ TB-
MM Başkanlığı'na gönderilme-
di. İçişleri Bakanı Meral Akşe-
ner'in de yargı karanna karşın
hâlâ Alaaddin Yüksdi Emniyet
Genel Müdürlüğü görevtne iade
etmediğine dikkat çekıldi.
Erbakan, 3 Kasım 1996'da Su-
surluk'ta meydana gelen trafik
kazasının ardından ortaya çıkan
"suç örgütü"nün kurucusu ve
yöneticileri olduklan suçlama-
sıyla dokunulmazlıkJannın kal-
dmhnası istenen Mehmet Ağar
ve Sedat Bucak'a ilişkin fezle-
keyi TBMM Başkanlığı'na gön-
dermemekte direniyor. Başba-
kanlık Müsteşan Kadri Kcskin.
felç geçirerek geri döndüğu hac-
ca gitmeden önce gazetecilere
fezlekeyi incelediğim söylemiş-
ti. Oğuzhan Asiltiirk ile Adalet
Bakanı Şevket Kazan da hükü-
metin dağılacağı tartışmalanııın
>"Oğunlaştığı dönemde, yaklaşık
10 gün önce yaptıklan açıklama-
larda fezlekenin "bir iki gün"
içmde TBMM Başkanlığı'na
gönderileceğini açıklamışlardı.
de bazı Alevi örgütlerinin temsil-
cilen. hükümetin devlet içinde
kadrolaştığını ve kadrolara laik
cumhunyet düşmanlannın yerleş-
tirildiğini söyleyince Demirel,
"Merak etmeyin, bu kadrolaşma
devletin kontrolü altında" dedi
Hıç kimsenın ınancma kanşılaya-
macağını belirten Demirel, müca-
delenin dini siyasete alet edenle-
re karşı verilmesi gerektiğini söy-
ledi. "30 vıllık siyasi hayaüm bo-
yunca bunlara karşı mücadele et-
tim. Daha o zaman' Bunlar cenne-
te bilet keserler. Bunlar din tüccar-
larıdır" diye halkı uyardım" diyen
Demirel, hükümetten yakınmala-
nn artması üzerine müzisyen Arif
Sağ'a dönerek, şunlan söyledi:
"Gecen gün senin bir klibini iz-
ledim. İki bavan sanatçıyla' Bu da
gelir, bu da geçer' diye bir türkü
okuyordunuz. Evet, benim size
dheceğim; buda gelir, buda geçer.
Moralinizi bozmavmT
TıIRMIKI AYDIN EIVGİN e - mail: engin (â planet.com.tr
Tepki geleceğini biliyordum,
ama bu kadar çabuk değil.
Handiyse sabahın köründe te-
lefon çaldı. Şimdi yollarımız
epey ayrı düşmüş bir eski "yol
arkadaşı". Selamsız, günaydın-
sız söze girdi:
- Hükümet toz duman diye
yazmışsın. Doğrv. Ankara toz
duman diye yazmışsın. 0 da
doğru. Meclis toz duman de-
mişsin. 0 zaten doğru. Ama
devlet de toz duman demişsin.
Işte o yanlış. Devleti anlama-
mışsın. "Derin devlet" sapa-
sağlam ayakta. "Derin devlet"
şimdi dizginleri tümüyle eline
alıyor. Senin şaşkınlığın bunu
fark edememenden...
Aldı mı beni birdüşünce. Be-
nimki sabahın köründe kalk-
mış. Cumhuriyet'i önüne almış,
Tırmık'\ okumuş. Cehaletimin
attını çizrniş. Sonra datelefona
sanlmış...
Bu "derin devlet" terimini
ben daha önce de duydum,
okuduydum. Şimdi de eski yol
arkadaşından bir "derin tahlil"
geldi. Derin tahlilden gene o
derin devlet çıktı.
Sorup sorgulamaktan başka
'Derin Devlet' de Toz Duman
çare yok. Bu derin devlet de-
nen ne ola ki?
Anlaşılan ortalıkta "Devlet
adamıyız, devleti biz yönetiyo-
ruz" diye dolananlardan ayn ve
onlardan büyük ölçüde bağım-
sız bir güç, bir erk ödağı var. Ki-
mi zaman seçilmışlerin devleti
yönetmesine, yönetiyorgörün-
mesine izin veriyor. Ama seçil-
mişler kendilerine çizilen çer-
çevenin dışına çıktıklannda
ağıriığını koyuyor. Dizginleras-
lında onun elinde. Arada bir
dizginleri başkalarının da tut-
masına izin veriyor. Ama izin
verdiği gibi, verdiği izni gerek-
tiğinde hemen geri de alıveri-
yor. Bu güç ne olabilir?
80 öncesinde bu soru "Tabii
kihâkim sınıflar, özellikle tekel-
ci sermaye" diye yanrtlanır ve
rahatlanırdı. Kimileri işi Penta-
gon'a dayar. "emperyalizm"
der çıkardı işin içinden.
12 Eylül karanlığından yavaş
yavaş çıkılırken bu "saptama-
lar" daha az kullanılır oldu. O-
nun yerine "TC Devleti" terimi
yeğlenmeye başladı. Şimdiler-
de de "derin devlet" terimi öne
çıktı.
Derin devlet deyınce besbel-
li ki seçilmiş politikacılar, siyasi
parti liderleri kastedilmiyor.
Gelgeç olmayan, kendi iç sü-
rekliliği olan bir "er/c"ten söz
ediliyor. Bu durumda da geriye
tek erk odağı, tek örgütlü güç
kalıyor: Askerleri.. Yani ordu-
nun tepeleri, sonra Özel Harp
Dairesi yöneticileri, MlT'in as-
keri kanadıfilan...
Devletin "yasa güvencesin-
de zor kullanma tekeli'r» elin-
de tutan bir baskı aygrtı niteliği
daha konunun ABC'si öğreni-
lirken bilinir. Ama devlet aygrtı-
nın oluşumu, işleyişi, ABC dü-
zeyinde bilgilerle açıklanamasa
gerek. "Birderin devlet var. Se-
çilmişler, atanmışlar değişse
de o sürekliliğini korur. Hükü-
meti kuran partiden, pariamen-
tonun kompozisyonundan ba-
ğımsız olarakyürür ve işler" de-
mek, sorunu mekanik (organik
olmayan) bir yalınkatlıga indir-
gemek. Derin devletin daha
"derin" bir açıklaması olsa ge-
rek. Ama tartıştığımız bu değil.
Bir an için devletin dizginle-
rinin böyle süreklilıği olan, si-
yasal dalgalanmalardan, dev-
letin bileşenlerindeki değişim-
lerden bağımsız bir "erk"\n, bir
güç odağının elinde olduğunu
kabullenelim. Gene de "7997
Türkiyesi'nde devlet de toz du-
man" yargısı değişmiyor.
1997 Türkiyesi'nin fotoğrafı-
na bakıp olsa olsa "Anlaşılan
derin devlet de çuvallamış, diz-
ginleri elden kaçırmış" denebi-
lir. Öyle ya, Meclis ülke sorun-
lanna çözüm üretemiyor, ama
önerilen çözümlerin uygulan-
masına da engel oluyor; siste-
mi kilitliyor. Hükümet ne ordu-
ya söz geçirebiliyor. ne bürok-
raside gönlünce at oynatabili-
yor. Var olan anayasaya uyma-
maya çabalıyor. Ama yerine
kendi isterlerine uygun bir ana-
yasa da geçiremiyor. Yargı
adalet dağıtma işlevınin çok
uzağına düşmüş. Manisa'daki
öğrencilerin onlarca yıla mah-
kûm edildiği bir ülkede, mafya
babalannın, kumamane kralla-
nnın, itirafçı katillerin ellerini kol-
lannı sallayarak dolaşmalannın
başka bir açıklaması olamaz.
MGK kararlar alıyor, alınan ka-
rarlann uygulamaya konmayı-
şından öfkeleniyor. Ama öfke-
lenmek, alınan kararlann haya-
ta geçmesinı sağlamıyor. Milli
Istihbarat Teşkilatı. polis örgü-
tü içinde kendisine paralel ve
kendisine rakip bir ikinci "gizli
istihbarat servisi" kurulduğun-
dan yakınıyor. Büyük serma-
ye (örneğin: TÜSİAD) hüküme-
te, MGK'ye karşı raporlarhazır-
lıyor; önerilen benimsenmek bir
yana fırça yiyor, ürküp siniyor.
Ortada derin ya da yüzeysel,
sivil ya da üniformalı her şeye
egemen bir erk yok. Onun ye-
rine her biri bir başka yana çe-
ken erk odaklarının amansız
çekişmesi var.
Bu kaostur, kargaşadır.
Kargaşa dönemlerinde hu-
kuk değil, "zor"un,zorkullana-
cak donanımda ve örgütlülük-
te güçlerin egemenliği geçerli-
dir. Bu da yanna kalsın.
POIİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Mayıs Sabahı...
Ellerinin erişemediği yerlerde belki aydınlanmak is-
tiyoryüreğim...
Ayın tırmanışını seyretmeliyim, zamanda kımıttısız
bir şiir dinlemeliyim. Denizin üstünde bir ışık görme-
liyim, yosun tutmuş pencere pervazına dokunmalı-
yım...
Eski bir fotoğrafta o iri siyah gözlerini bir mayıs sa-
bahında yakalasam kızar mısın bana?
Deniz kıyısında kahvaltını yaparken ansızın yanı-
na yaklaşıp kirpiklerini saymaya kalksam "Sen de-
lirdin mi?" der misin bana?
Archibald Macleish'in tatlı mevsim ağaçlannda
seni yaşamak oldukça zor...
Bir tuhaf iç çekiş, beni senden ayıran o kaçış, tül
perdeleri kapalı ahşap evin pencerelerinden dökü-
len solgun ışıklar umudumun açık rüzgârlarını taşı-
yorbilmelisın...
Giuseppe Ungaretti'nin dizelerinde dünyanın
ölümsüzlüğünü öğrenen bir çocuk masalımsı düş-
lerle büyüyor, gerçeğin alfabesıni taşlann çamuriu
yivlerindeanyor...
Zamanın sapağında savaş tannlan acımasızlığın
kan gölünde hesaplar yaparken o çocuk kış bahçe-
lerinden topladığı yabanıl çıçeklerie avunuyor...
Yitik bir seferi izleyen ben, o masalımsı düşlerı ne-
dense yakalayamıyor, zavallı yüreğim bir bilmeyenin
dehşeti içinde hızlı hızlı çarpıyor...
Işkencelerden geçmiş, sorgulanmış, demir par-
maklıklar arkasına atılmış çocuklarımız bağlaşık bir
çığlık gibi düşlerin pıhtısında karşıma dikiliyor...
Ay kaçıyor, yıldızlar korkuyor...
Oysa benim yüreğim aydınlanmak, özgürlüğün
okyanusunda sonsuzluğa doğru koşmak istiyor...
Bir mayıs sabahında tek istediğim bu benim...
Gecenin geç saatleri artık sona ersin!..
Düşen elmalann kokusu, yolların tozu yakınlarda
bir yerterde beni özgüriüğe götürsün...
•*•
Geniş bir avluda koşturan çocuklara bakıyorum...
Ağaçlar ilkyazı haber veriyorlar bir mayıs öğlesin-
de...
Birden seni düşünüyorum mavi alev gibi yanan
gözlerini anımsayarak...
Kendi kendime bir şeyler mınldanıp dışanya çıkı-
yorum...
Yerkürenin gizemi, bir bulut oluyor ansızın. Konu-
şan sensin gökyüzüne bakarak. Avuçlarındaki sı-
caklık benim özlemim...
Bir kuş konuyor ağacın dalına. Bir şarkı çoğalıyor
sevdamın üzerine. Bir kaçış ki zamanın konuşmayan
dili...
Kimsin, nereden çıktın hiç bilmiyorum. Rüzgânn
alıp götürüyor beni bir başka evrene...
O anda Ungaretti'yi okumaya başlıyorum:
"Tükenmek
üzereyken gece
az önce ilkbahardan
biri geçer
seyrek
Koyu bir ağıt
rengi
birikir Paris üzerine
Köprüde
birşarkıda
seyrederim . _«"'"»•!"•:'"»-
sınırsız sessizliğini "" -" ••-
bir genç kızın
ince
Saynlıklanmız
erir
birbirinde
Ve kalınz
götürülmüşçesine "
•••
Ellerimin erişemediği yerierde belki aydınlanmak
istiyor yüreğim...
Bir kaçışın geride bıraktığı tek başına sevda, ka-
ranlığın içinden yükselen sesle birieşiyor...
Bense ırmaklarımı çoğaltmak istiyorum...
Artık şiirierie avunuyorum; bilin ki eskisi gibi deği-
lim...
Cezaevlerinden çocuklanmızın yazdığı mektupla-
n yanıtlıyor, onların masalımsı düşlerini yazıyorum...
Zaman zaman tek başıma, zaman zaman kalaba-
lıklar arasında haykınyorum:
"Budur özlemim benim
saydam çıkar gelir
her birinden
şimdi gece
ve öyle geiiyor ki
hayatım
karanlık
taç yapraklan"
Gece ve gündüz demeden durmadan dolaşıyo-
rum...
Bilinmeyen bir sevgilinin ellerinden tutup ansızın
çoğalıyor, gözlerinde kimi zaman beyaz bir yelkenli
oluyorum...
Bir umudun yok oluşu yüreğimi dağlıyor. Kaybo-
lan çocuklann türküleri içimi yakıyor.
Huzursuzluğun adını birtüüü koyamıyorum...
Sadece fotoğraflara bakıyor, o fotoğraflarda bir
şeyler arıyorum...
Ayın tırmanışını seyretmeliyim ama ay kayıp...
Denizin üzerinde ise ışık yok!
Kahroluyorum!..
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya @ PlaneLcom. TR
ANAP lideri Mesut Yılmaz
^Erbakan'm aldı
5 karış havada9
DÜRDANE KOCAOĞLU
POLATLI - ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Yılmaz,
Polath'da düzenlenen ve
hükümetin istifası istenen
çiftçi mitinginde Demirel
gibi konuştu ve "Arök yet-
ti gari, sabnn sonuna gel-
dik" dedi. Başbakan Nec-
mettin Erbakan'ı eleştiren
Yılmaz, "Akh beş kanş ha-
\ada" dedi.
Mesut Yılmaz. bu hükü-
metle seçime gitmenin Tür-
kiye için felaket olacağını
savundu.
Mesut Yılmaz, Polatlı
mitingi öncesi uzun bir
traktör konvovıı tarafından
karşılandı. Konvoy eşliğin-
de miting alanına gelen Yıl-
maz. burada coşkulu bir ka-
labalığa hıtap etti. Çiftçinin
sesıni duyuramamaktan
duyduğu sıkıntıyı dile geti-
ren Yılmaz, "Buraya kendi
görüşlerimizi aktarmaya
değiL sizin dcrtkrinizi dile
getirmeye getdik" dedi. Bu
hükümetin köylünün, çift-
çinin farkında olmadığını
anlatan Yılmaz, "O>sa bu
ülkede vatanına,diline, dini-
ne. değerierine en fazla bağ-
lı olan kesim çiftçi kitlesi,
köylüdür. Onlara sahip çık-
mak gerekir" dedi.