Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS 1997 PAZAR
HABERLER
Yüksekova çetesi ana iddianamesi hazırlanıyor. Özel Timcilerin ifadeleri çarpıcı açıklamalarla dolu
4
Korucu-PKK işbirliği içinde'Yurt Haberleri Servisi- Diyarbakır
Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM)
Savcılığı. Yüksekova çetesi ile ilgili
ana iddianameyı hazırlarken. tutuklu
Özel Tım polisleri çetenin
faaliyetleriyle ilgili ilginç
açıklamalarda bulundular. Polisler.
öldürülen PKK'lılerin üzennde çıkan
paralann bazı askerlerce
yağmalandığını. bölgedekı bazı
korucu aşiretlerinin de PICK ile
işbirliği içınde. uyuşturacu
kaçakçılığı yaptığını öne sürdüler.
Hakkân"nin Yüksekova ilçesinde
adlan Necip Baskın'ın kaçınlması
olayı, uyuşturucu ve silah
kaçakçılığına kanşan Yüksekova
çetesinin tutuklu 18 üyesi
önümüzdeki günlerde hâkim karşısına
çıkacak. Aralannda beledive
başkanlan, asker ve polislerle kamu
çalışanlannın da bulunduğu çete
üyeleri "Ciirüm işlemek için teşekkül
oluşturmak, teşekkül halinde para
almak için adanı kaldırmak, teşekkül
halinde birden fazla kişiyi öldürmeye
eksik teşebbüs etmek" suçlanndan
• Yüksekova çetesi davasından tutuklu Özel Timciler ifadelerinde öldürülen PKK'lilerin
üzerinden çıkan paralann bazı askerlerce yağmalandığını. bazı korucu aşiretlerinin PKK ile
işbirliği ve uyuşturucu kaçakçılığı yaptığını ileri sürdüler. Çetenin 18 tutuklu üyesi önümüzdeki
günlerde hâkim karşısına çıkanlacak.
toplam 535 yıl hapis cezası istemiyle
yargılanacaklar. Halen DGM savcıhğı
tarafından haklannda ana iddianame
hazırlanan sanıklann ifadelerinde
ilginç suçlamalar göze çarpıyor.
Tutuklu sanıklardan Özel Harekât
Timi komiseri Fatih Özhan. DGM
savcılığına verdiği ifadede. 1995
yılında Yüksekova ilçesinın Karlı
Köyü vakınlannda. silahlı çatışma
sonucu öldürülen PKK'lilerin
üzerinden çıkan paralann tutuklu
sanıklardan Binbaşı Mehmet Emin
Yurdakul tarafından alındığını
söyledi. Özhan, ifadesinde Karlı
Köyü'nde vaşanan olayı şöyle anlattı:
"Karlı Köyü yakınlanndaki bir
sığınakta 4 terörist ölii olarak ele geçti.
Teröristlerin üzerinden örgiite ait çok
miktarda dolar. mark ve dinar ile
Türk Lirası çıktı. Paralar hariç. ele
geçirilen tiim mal/emeler için tutanak
vapıldı. Paralar, Binbaşı Mehmet
Emin Yurdakul'un beyanı üzerine
çatışmaya giren askerlere mükafat
olarak dağıtılacağı gerekçesiyle
tutanaklara geçmedi. Paralan binbaşı
yanına alarak gitti. Paranın askerlere
dağıtılıp dağınlmadığını bilmiyorum."'
Yağma iddiası
Olaydan hemen sonra Hakkâri Dağ
Komando Tugay Komutanı Albay
Hamdi Poyraz ile Hakkâri Özel
Harekât Şube Müdürü"nün çatışma
bölgesine geldiğini ifadesinde belirten
Özel Tim komiseri Özhan. şöyle
de\am etti: "Özel Harekât Şube
Müdürii'ne şifahi olarak çatışma
sonucunda ölii ele geçirdigimiz
teröristlerin ü/erinden çıkan paranın
Binbaşı Vurdakul tarafından askerlere
dağıtılacağı gerekçesiyle alındığını
sövledim. Müdürünı de bana, "Keşke
paralan sız alsaydınız, daha sonra
isim aracılığıyla askerlere
dağıtırdınız' dedi. Ben de amirime
bunun binbaşının talebi olduğunu
anlattım." Ozel Tım mensuplanndan
Viısuf Azmi Aydın da Özhan'ın
ıfadesini doğrulayarak şu bilgileri
verdı: "Teröristlerin üzerinden çıkan
paranın Yurdakul tarafından
alındığını ben bizzat gördüm.
Arkadaşlar; Binbaşı Yurdakul'un
isteği üzerine paralann askerlere
dağıtılacağını sövlediler. Ancak
paranın askerlere dağıtılıp
dağıtılmadığmı bilmivorunı. Bir hilgi
sahibi de değilim. Hatta anlatıldığına
göre Hakkâri Özel Harekât'ta görevli
arkadaşımız Ayhan Kırcalan'ui da
binbaşının vakasına yapışarak,
" Paralan ne yaptın" dediği bile
anlatıklı.'* Özel Tim komisen Fatih
Özhan. DGM Başsavcılığı'na
bölgedeki korucularla ilgili de ilginç
bilgiler \erdi. PKK"li itirafçı
Kahraman Bilgiç'in "Albay Hamdi
Poyraz'ın adamlan olarak albay adına
Kuzev Irak'a gidip geunekle"
suçladıgı Kaşuran aşireti reisleri
İsmet Ounez ve Kemal Ölmez'e
suçlamalarda bulunan Özhan.
" Bunlar PKK'yle ilişki içerisindeler''
dedi. Özhan şöyle devam etti:
"Hakkâri kent merkezinde
müteahhitlik vaptıklan söylenen İsmet
ve Kemal Ölmez adlı korucubaşlannı
iyitanıran.
Bu kişiler Hakkâri'de üst
makamlardald bürokratlarla iyi ilişki
içerisûıdedirler. Bu insanlann aynı
zamanda uyuşturucu ve silah
kaçakçılığı vaptıklan konusunda
duyunıa da\alı bilgüerim vardır.
.Ancak bunlan sotnut olarak
belgelendirebilmem mümkün degil.
Hatta bu kişilerin gözaltına ahnan \e
tutuklanan kişilerin ilgili makamlarla
irtibata geçerek belirii paralar
karşıhğında serbest bırakılmalannı
sağladıklannı duymuştum."
Asker
diplomasi
kulisinde
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Ordu ile
sürtüşme ıçine giren
REFAHYOL koalısyon
hükümetinin dış dünya
nezdinde de güvenilirliğı
sorgulanırken. diplomatik
alanda Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel ve üst
düzev generallerin artan
biçimde ön plana çıktıklan
gözleniyor. Bu duruma.
son aylarda Demirel ve
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral İsmail Hakkı
Karadayı'nın yabancı
ülkelerin mıllı günlen
nedenıyle verdikleri resep-
siyonlara katılmalan somut
örnek olarak gösteriliyor.
Asli görevi olan Dışişleri
Bakanlığı binasına
uğramak yenne hastane ve
karakollan ziyaret etmeyı
tercih eden Çiller. protokol
gereği Cumhurbaşkanı 'na
yurtdışı ziyaretlerinde de
eşlik etmesi gerekırken,
yerine Müsteşan
Büyükelçi OnurÖymen'ı
gönderiyor. Çiller, Dışişlen
Bakanı olarak hiçbır mıllı
gün resepsiyonuna
katılmıyor.
KaradayTya ilgi
Cumhurbaşkanı Demırel
ve Karadayı'nın. özellikle
Türkiye ile ilışkileri önem
kazanan ülkelerin mıllı gün
resepsiyonlanna
katıldıklanna dikkat
çekiliyor.
Demirel'in yakında ziyaret
edeceği ve NATO'ya üye
olacak öncelikli ülkeler
arasında yer alan
Polonya'nın önceki akşam
düzenlenen millı gününe
de sırasıyla önce
Genelkurmay Başkanı
Karadayı, daha sonra da
Demirel geldı.
Karadayı. her zamanki
gibi yabancı büyükelçilenn
ilgi odağı oldu. Polonya
resepsiyonunda diğer
yabancı ülke resepsiyon-
lannda oldugu gibi çok
sayıda general düzeyinde
katılım oldu. Bu da
Türkiye'nin o ülkeye
verdiği önemin göstergesi
oluyor.
MHP
Çiftçi'ye
ihraç yolu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - MHP genel baş-
kan aday lanndan İbrahim
Çiftçi, "tedbirsiz" olarak
Merkez Disiplin Kurulu'na
(MDK) sevk edildi.
Çiftçfnin. -MHP.eroin
parasıyla ve örtülü ödenek-
ten finanse edffiyor" şeklin-
deki açıkJaması nedeniyle
bu karann verildiği bildi-
nldi. Karann usulsüz ol-
duğunu ileri süren İbrahim
Çiftçi, "adaybğa devam"
dedi.
MHP'liler. Alparslan
Türkeş'in Turancılık da-
vasından tutuklandığı 3
Mayıs 1944 gûnünün 53.
yıldönümünü "Türkçüler
bayramı" olarak kutladı-
lar
CumartesiAnnelen dün 103. kez toplandı
Kayıp yakınlanmn eylemine bu hafta İngiltere'deki insan haklan örgütlerinin temsilcileri de destek verdi. > -
Eylemde uluslararası dayanışmaİstanbul Haber Servisi - Cumartesi
Annelen. 103. kez Galatasaray Lisesi
önünde toplanarak çocuklannın
bulunmasını istediler. Kayıp yakınlanmn
evlemine bu hafta lngıltere'dekı ınsan
haklan örgütlerinin temsılcılen de destek
verdı. Yeni Günaydın gazetesinde 29
nisan tanhinde "•Cumartesi
SahtekârlarT başlığıvla yayımlanan
haberi ve anlavışı protesto eden
Cumartesi Annelen, "Kim sahtekâr?
Haftalarca oğullan Hasan Ocak'ı arayan
sonra da işkence edilmiş cesedini bulan
babasıvla annesi Emine Ocak mı
sahtekâr? 16 yıldır kendisinden haber
ahnamayan Hüsevın Morsümbül'ün
annesi mi. gözaltma alındıktan sonra
kaybolan Düzgün Tekın'in annesi Elıf
Tekın misahtekâr?"dediler. Emnıyet
Genel Müdürlüğü Kayıp Bürosu
minıbüsune de sırtlannı dönerek oturan
annelerın. babaların, çocuklann ellennde
kayıplann fotoğraflan, gözlerinde yaş
vardı. Kavıp yakınlarının eylemine bu
hafta Ingıltere'deki insan haklan
örgütlerinin temsilcileri de destek verdi.
Temsılcıler. oturma evlemı süresınce lıse
duvarına "Long live international
solidarity - Yaşasın uluslararası
dayanışma" yazılı pankartı astılar.
Merzifon'daki soğuk karşılama Necmettin Erbakan'ı sinirlendirdi
6
Ordu saygıda kusur işlemez'ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Merzıfon'da 5. Ana Jet
Üssü'nde Cumhurbaşkanı Sü-
leyman DemireTi ayakta alkış-
larla karşılayan askerlerin ken-
disıne soğuk davranması Baş-
bakan Necmettin Erbakan'ı
kızdırdı. "Soğukkarşılama di-
yenlerhaltetmiş" dıyen Başba-
kan Erbakan. "Ordunun dev-
let büyüklerine savgıda kusur
işlemeyeceğini'' söyledi.
Erbakan, RP il başkanları
toplantısmda Merzifon'daki tö-
rene değindi. Törende soğuk
karşılandığı yolundaki haber-
lerin gerçekleri yansıtmadığı-
nı savunan Erbakan, "Ordu so-
ğuk karşılamış. Kim bunu söv-
lüyorsa halt etmiş. Tam tersi. îş-
te Merzifon, işte ordu. Başta
Genelkurmay Başkanı olmak
Uzere en büyük. en sıcak karşı-
lamayı yapan ordumuzun bü-
tün komutanlarına teşekkür
ediyorum. Ordumuz hiçbirşart
alünda bir devlet büyüğüne say-
gıda kusur işlemez. Bunlar pa-
lavradır. boş uğraşmalardır"
dıye konuştu. Muammer Kad-
dafinin kendisinin başkanlı-
ğmdaki Islami Halk Komutan-
lığı'na üye olduğu yolundakı
açıklamalanna ve bu nedenle
çıkan tartışmalara rağmen uzun
süre sessız kalan Erbakan, dün
bu konuda ılk kez konuştu. Id-
dialan yalanlarken Kaddafi'den
söz etmeyen Erbakan. "Birül-
kede bilmem ne komutanlığı
varnuşda. filanca falanca bu ko-
nıutanlığın başkanıymış. Bir
çocuk dahi böy le bir şeye inan-
maz. Türidye'nin kendisi yeni
dünyanın öncüsüdür. Eğer bir
ordu olacaksa komutanı da Tür-
kiye olur. Çocukça. uydurma
şeyier" dedi
Erbakan. ırtıcavı bir numa-
ralı tehdıt olarak gösteren Ge-
nelkurmay brıfingıne ılişkin
bir soru üzenne de "Bu brifin-
gin asıl amacı. PKK ve Türk-
Yunan ilişkileridir. Brifinge gi-
dip sorularsoracaksınız. bu so-
rulardan yola çıkıp gündem
oluşturmaya çalışacaksınız. Bu
da suni gündemdir. Brifingi asıl
amacın dışına saptırmaktır"
dedi.
Erken secim
Çifler
nabız
yokluyor
• Bakanhktan istifa eden Erez'in
ANAP Genel Başkanı Yılmaz ve
CHP Genel Başkanı Baykal'a.
"Çiller başbakanlığında RP'siz
hükümet" formülü önermeye
hazırlanması da DYP'dekı parti içi
muhalefeti hareketlendiremedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DYP'de ıki bakanın ıstifasıyla
hareketlenen muhalefet. Genel Başkan
Tansu ÇiHer'in. "bakanhk kozu ve
erken seçim tehdidi" nedeniyle hız
kestı. DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit'ın lıderjer turu ile gündeme
oturan alternatif hükümet aravışlan^'
yerini erken seçim tartışmasına
bırakmaya başladı. ANAP ve CHP
liderlerine, "ÇUler'in başbakanlığında
RP'siz hükümet" önerisini ileten
Muğla Milletvekıli Yalım Erez'in bu
girişimi de parti içı muhalefeti
hareketlendiremezken DYP'lı Devlet
Bakanı Namık Kemal Ze> bek. "Çiller
haziranda başbakan otnıalı, 28 arahkta
da erken seçime gkühneli'" dıyerek
sandık için ilk kez tarih gündeme
getıren isim oldu. Ecevıt'in başlattığı
altematif hükümet arayışlanndan
olumlu bır hava çıkmaması. Çiller'ın
erken seçim mesajı ve boş bulunan iki
bakanlığa henüz atama yapılamaması.
DYP'deki parti içi muhalefetin hız
kesmesine neden oldu. Kayseri
Milletvekilı AyvazGökdemir'in.
doğrudan destek vermekten kaçındığı
Erez'le Sağlık Bakanlığfndan istifa
eden Yıldınm Aktuna'nın yol
aynmına geldıği ögrenildi. Aktuna,
boşalan 2 bakanlığa atama yapılana
kadar "sessiz kalmayı" tercih edeceğıni
bildirirken mayıs ayı sonuna kadar da
hükümetin bıteceğinı söyledi. Erez'in,
ANAP ve CHP liderlenne alternatif
hükümet modeli götürmesi konusunda
yorum yapmaktan kaçınan Aktuna,
"Parti içi muhalefetin hareketini
görmek için biraz daha beklemek
yararlı olacak. Ben kâhin değilim, ama
bu hükümet mayıs ayı sonuna kadar
bitecek" görüşünü dile getirdı.
DYP'deki parti içi muhalefetin biraz
daha zamana gereksinimi olduğunu
savunan Aktuna, u
Biz istifa ettiğûniz
günkü sözlerimize sahibiz. Ben o
günkü görüşlerimden bir tek admı geri
atmış değilim'' diye konuştu.
SJFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected]
GAZİANTEP - Sevgıii Onat
Kutlar ın kenti Gaziantep'te-
yiz. Bu yıl Gaziantep Büyükşe-
hir Belediyesı ile metropol itçe
Şahinbey Belediyesi ortakla-
şa "Onat Kutlar Günleri" dü-
zenliyorlar. iki belediye başka-
nı Celal Doğan ve Yaşar Ağ-
yüz, önceki gün "Onat Kutlar
Sahnesi"n\ Gazianteplilerin hiz-
metine açtılar.
Gaziantep'in benim yaşa-
mımda da önemli bir rolü var.
Bu şehre 26 yıl sonra yeniden
geliyorum. Bundan 26 yıl ön-
ce, 12 Mart askeri diktatörlü-
ğü günleriydi. ibrahim Kay-
pakkaya ile birlikte bu şehir-
deydik. Sıkıyönetim beni anyor-
du. Emirgan Çay Bahçesi'nde
oturmuş bir arkadaşımızı bek-
liyorduk.
Arkadaşın gelmesi gecikin-
ce, çay bahçesinin bitişiğinde-
ki binada bir kalabalık toplan-
dığını gördüm. Vakit geçirmek
amacıylatopluluğun bulundu-
Gaziantep'te Onat Kutlar Günleri
ğu binaya yürüdürn. Bu bir par-
ti toplantısıydı. 0 yıllarda Sü-
leyman Dernirel'in Adalet Par-
tisi'nden bir grup kopmuş ve
Demokratik Parti (DP) isimli bir
parti kurmuştu.
Toplantı DP'nindi. Kürsüde
ise eski içişleri bakanlanndan
Faruk Sükan konuşuyordu.
İçeriye girdiğime pişman ol-
muştum ama artık yapacak bir
şey yoktu. Biraz sonra salon-
dan çıktım, arkama döndü-
ğümde içeriden çıkan bir gru-
bun peşıme düştüğünü gör-
düm. Beni tanımışlardı. Çay
bahçesinde oturan Ibrahim'in
yanına geldim, peşimdeki ka-
labalık çoğalmıştı.
Ibrahim'lefarklı yönlerdegit-
meye karar verdik. Kalabalık
benim peşime düştü. Bir süre
kovalamacadan sonra yaka-
landım. Tarih 11 Temmuz
1971 'di. Birkaç gün Gazıan-
tep'te tutulduktan sonra Ma-
mak Askeri Cezaevi'ne gön-
derildim. Gaziantep'ten en son
böyle ayrılmıştım.
Bu yazıyı Onat Kutlar'ın anı-
sına düzenlenen bir konserde
kalemealıyorum. "Linosöuar-
tef'in solisti Gülderen Ayva-
zoğlu'nun güzel sesi bütün sa-
londa yankılanıyor. Yeniden es-
ki günleredönüyorum. 1971 "in
Antepi'ne. O zaman teğmen
olan arkadaşım Erekol'un evın-
de kalıyordum. Eşi hamileydi,
benim onlarda kaldığım birge-
ce doğum yaptı. 0 gün doğan
erkek çocuğa hep birlikte "Dev-
rim" adını koyduk. Sevgilı ar-
kadaşım Erekol'u birkaç yıl ön-
ce bir kalp vurgununda yitir-
dim. Ölmeden önce yanında
genç birdelikanlı ile İstanbul'a
gelmişti, uzun uzun geçmiş
günlerden konuşmuştuk. "İş-
te bu o Devrim" diye yanında-
ki oğlunu göstermişti. Devrim
o zaman 18 yaşlanndaydı, şim-
di 26'sında. Nerede5
ne yapıyor,
bılmiyorum. Bizim kuşak, ço-
cuklarına ne çok "Devrim "adı-
nı koymuştu. Devrime ne çok
inanmıştık.
Gaziantep şimdi çok büyük
bir şehır olmuş. Modern bina-
lan. genışyollan.. benim bırak-
tığım Antep'ten neredeyse hıç-
bir şey kalmamış. İstanbul -
Gaziantep uçağına bindiğimiz
saatlerde Flash TV'nin istan-
bul'daki bürosu basılmış. An-
tep'tekı arkadaşlar ıner ınmez
bu olayı anlattılar.
Flash TVyi kim basar? Birge-
ce önce bu kanalda Alaattin
Çakıcı konuşmuştu. Çakıcı,
Ozer Çiller'le, Türk Ticaret
Bankası üzerine pazarlık yap-
tıklannı anlattı. Bu pazarlıkta
sorunçıkıncadaAdilÖngen'i
kendisinin vurdurduğunu söy-
ledi. Ancak Özer Çiller'le ilgili
söyledikleri inanılmaz şeyler-
di. Açıklamaları Susurluk'un
yeni bır boyuta sıçradığını ha-
ber verir gıbiydi.
Ben Alaattin Çakıcı'yı tanınm.
Kendisiyle bir dönem ceza-
evinde birlikte kaldık. Uzun
uzun konuşma yapmak olana-
ğını bulduk. Çakıcı, sırtını güç-
lü bir yere dayamadan hareket
etmeyi sevmez. Çok ihtiyatlı-
dır. Tansu ve Özer Çiller'e sa-
vaş açtığına göre işin çapının
büyüdüğünü kabul etmek ge-
rekir.
Çakıcı ve Çiller ailesi arasın-
daki savaş Susurluk'un bittiği-
ni sananlara yeni bir mesaj gi-
biydi. Şimdi Susurluk'ta ikinci
aşamaya geçtık. Bakalım da-
ha neler olacak?
Onat yaşayıp bugünleri gör-
se ne söylerdi acaba?
MÎKRO
DINÇ TAYANÇ
Efelik de Ayağa Düştü
Türk'ün namı Avrupa'nın gâvur illerinde önce-
leyin Barbaros Kardeşler ile duyulup yayılıyor ki,
yüzyıllar boyu çıkmamacasına. Ceneviz kâfirin-
den Venedik'in Andrea Dorya'sına, Frenk kralla-
nndan Magnp'e Barbaroslar'ın gemilerini gören gâ-
vurlar basıyorlar çığlığı, "Anacığım, Türkler"\
Önceleri "korsan" ya Barbaros Kardeşler, ba-
kıyorlar ki gün henüz, devlet adına adam öldüre-
nin "kahraman" sayılacağı gün değil, tutup Muh-
teşem Süleyman'ın Devlet-i Aliyye-i Osmani'ye
"biat eyleyip" hem devletin denizine deniz, top-
rağına toprak hem de kendilerinin namlarına nam,
şanlarına şan katmaya koyuluyorlar.
Can, mal ve ille de "ırz" koruma "güdüsü" nice
Osmanlı Robin Hood'u yaratıyor yüzyıllar boyu...
Kimi "çetesini" kurup ömür boyu kendine çalışı-
yor, kiminin çetesi devlete "hizmet" veriyor, kimi-
ninki de "devlet benim" deme gafletıne düştüğün-
den kelleden oluyor!
Celaliler'den Köroğlu'na, Çakırcalı Memet Efe'den
Gâvur Ali'ye, Kız Efe'den Karayılan'a tümü des-
tansı efsanelerin kahramanları olup tarihe geçiyor-
lar...
iyi ya da kötü, kıyıcı ya da Kuvvacı, yıkıcı ya da
yapıcı nice çeteler gelip geçiyor Osmanlı'nın tari-
hinden ama hiçbiri dirliğinde efsane olma onuru-
na enşemiyor. Hatta efsane olacağını aklının ucu-
na bile getirmeden ya "ıcadıyla mertlik bozan"
delikli demırin kurşununa ya kıyıcı paşaların "ku-
yuları"na ya da yaglı kemende bırakıyor cancağı-
zını...
Eeee, ne de olsa "iletişim çağı"n\ görememiş-
lerin çeteleri. Ne ünleri yurtdışlarına yayılabiliyor
ne de "ya devlet başa ya kuzgun /eşe'nin ötesi-
ne geçebiliyorlar.
Ne var ki "çetecilik" de Osmanlı'dan günümü-
ze, kanımıza işlemekten gerı kalmıyor!
Doğaldır kı bazı "farklılaşmalar" ile...
Geçmişin çeteleri tek "lider"\n çevresinde top-
lanmakla birlikte. kendilerinin ve liderlerinin çıkar-
larından çok; içınde ve birlikte yaşadıkları toplu-
luk, toplum ve giderek de ülkeninkinı koruyup kol-
lamayı amaçlıyor. Günümüz çetelerinde ise böy-
lesi bir "toplumcu" anlayış kalmıyor! İlle de "lidertn
ve de "yakın çevres/"nin çıkarlan!
Geçmişin çetelerinin liderlen pusularda olsun,
çeteler arası çatışmalarda olsun, devlet güçleriy-
le girişilen savaşlarda olsun hep en başta yürü-
yüp gtrişiyor düşmana. Günümüz çetelerinde ise
"taktik" öne çıktığından, çetebaşları ya ülke dtşın-
dan ya da köşklerden, konutlardan. meclislerden,
yalılardan "korunmalıkomuta"y\ yegliyorlar! Kime?
Efelere kızan olamayacak kahraman itlereü!
Ne demişler. "Yüksel ki yerin bu yer değildir"\
Geçmişin çeteleri yükselip yükselip de düşecek
olduklannda, kurtuluşu, devlete sığınıp "nedamet
getirmekte" buluyorlar. Oysa günümüz çeteleri
ve ille de çetebaşlan, başlanna geleceğe uyanın-
ca umarı daha da yükselmenin, hiç yoksa "yaptş-
tıklan" konumu korumanın yollarını aramakta bu-
luyorlar. Hem de sürünmeyi bile yüreklerine sığ-
dırmacasına.
Geçmişin çeteleri ve ille de çetebaşları arasın-
da ülkeden sıvışanına hiç rastlanmıyor. Nâsıl rast-
lansın; adamların ne dolardan haberi var ne yurt-
dışında mal mülk edinmekten. Ne Osmanlılıktan
kaçmayı onurlanna yedirebiliyorlar ne de gâvur el-
lerinde pasaportlu ve de gönüllü sürgünü... Gü-
nümüz çeteleri mi? Efendım onlar ve ille de çe-
tebaşları, globalleşmiş ve de küreselleşmiş bir
dünyanın çocuklan; kendilerini tek ülkeye "hap-
settirecek" halleri yok ya!
Haaa, bir de geçmişin çeteleri ve ille de çe-
tebaşları "dürüst" Ademoğulları ve de Havvakız-
ları olduklanndan mı ne, birbirleriyle girişecekle-
rinde öyle uzaktan gazel okuyup bırbirlerini kalay-
lamak gibi "küçültücü" eylemlere "fenezzü/" et-
miyorlar. Hele hele, kendilerini kurtarabilmek için
eski düşmanlarına sığınmak, ellerini ayaklannı öp-
mek gibi alçaklıkları hiç yok! Günümüz çeteleri ve
ille de çetebaşlarına gelince: geçiyoruz çetecilik-
lerini, tümü "devlet" sankı!
Ana fikir: Namusluluk erdem değıl, "insanlık"\\r\
Ana fikrin ana fikri: İnsanlığını kendi ayaklarıy-
la çiğneyecek denli batmışlara namussuzluk bile
erdemdir!
Çiller suçluyu buldu
'îşler iyij basın kötü'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Dışişleri
Bakanı Tansu Çiller.
koalısyon ortağı
Başbakan Necmettin
Erbakan'ın taktiğini
izleyerek "işler iyi, basın
kötür
temasını işledi.
Çiller. "TürkKe'nin dış
polirikası dışanda
tarbşıldığı bir sırada.
basın dahil birtakım
çevreler Türk dev letini
çete ilan etti" diyerek
basına yüklendi. Çiller.
Avrupa Birliği'ne (AB)
aday 11 ülke ile
karşılaştınldığında
Türkiye'nin öncelikli bır
yere sahip olması
gerektiğini belirtti.
Çiller, bu açıklamasıyla
Türkiyenin, AB'ye
üyelikte "öneeBkli ülke''
olarak değerlendirilmesı
yolunda bir pohtıka
izleyeceğinin işaretini
verdi.
Tansu Çiller. dün sabah
10.30 olarak açıklanan
Dışişleri
Bakanlığı'ndaki basın
toplantısını yıne
gecikmeli olarak
gerçekleştirdi. .\B'nin
geçen salı günü
Lüksemburg'da yaptığı
toplantıda, Türkiye'nin
eski Doğu Bloku üyesi
11 ülke ile birlikte
birliğe üyelik için
objektif ve eşit ölçütlerle
değerlendirileceğini
açıklamasını kendi
zafen gibi sunma
arayışlanna giren Çiller,
"Türkiye açısından uzun
zamandır böyle olumlu
bir gelişme gündeme
gehnedi" dedi. Çilleır
AB'nin Türkiye'yi •>
birliğe aday diğer
ülkelerle birlikte eşit ve
objektif kıstaslarla
değerlendirme karanna
ilişkin olarak da
"Avrupalı dostlanmızuı
nihayet bunu idrak
etnıesinden memnunluk
duyuyoruz. Yunanistan
ve Almanya dahi bu tezi
kabul etti''dedi.