22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 MAYIS 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI RffAHYOL yeni konutzedeler yaratacak • Ekonomi Servisi - Tüıkiye Kent Kooperatifleri Merkez Bırliği Başkanı Oğuz Soydan, REFAHYOL •döneminde "kuşa dönen" -konut kredisinde her yıl -periyodik olarak -açıkJanan artışın halen ıaçıklanmadığım belirtti. Kooperatif genel Jcurullarının yapıldığı şu .günlerde bu yüzden büyûk 1sıkıntı yaşandığını •söyieyen Soydan. "Başını jsokacak bir ev sahibi "olmaya çalışan dar gelirli 'vatandaşlar bu yüzden 'kooperatiflerden aynlmak zonmda kalıyor" dedı. tZTB: Tarım gerîliyor • tZYlİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Izmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Özmen. siyasikrin tanmın çok desteklendiği açiklamalanna karşın feektörün gerileme sürecinden kurtanlamadığını belirterek, "Ülkemizde tanm hem yeterince desteklenmemekte hem de yanlış desteklenmektedir" dedi. Özmen, İZTB Meclis Toplantısı'ndaki konuşmasında, ülke ekonomısinin içinde bulunduğu durumun kangrene dönüştüğünü belirterek "Olkenin ve ginşimcilerin önünü açması. yol gösterici olması gereken siyasi karar bırimleri, bizleri önümüzü göremez hale getırmiştir" dedi. Bedelsizde yeni düzenleme • ANKARA (AA>- Maliye Bakanlığı'nın dünkü Resmı Gazete'de yayımlanan "Tasfiye Işletme Müdürlükleri Terminal ve Tesis Hizmetleri Tarifesi"nde değişiklik yapılmasına dair genel teblıği, bedelsiz itbalat kapsamında getirilecek Ç f e H d yenıden diizenledi.' Tebliğe göre, bedelsiz ıthalat çerçevesinde ithal edilen eşya ve vasıtalar için ilgili tarifenin iki maddesi. 1 Haziran 1997'den geçerli olmak üzere 6 ay süreyle uygulanmayacak. Kamu kamplam devremülk oluyop • ANKARA (AA) - Kamu kamplannın. öncelik devlet memurlannda olmak üzere vatandaşlara devre mülk şeklinde satışına önümüzdekı ay başlanıyor. Başbakanlık Başdanışmanı Kamil Eren. yapılan çalışmalarda ılk aşamada 29 kamu kampının devTe mülk veya devre tatıl olarak değerlendınlebileceğınin ortaya çıknğını bıldirdi. Devre mülk satışında Antalya'nın pilot bölge olarak belırlendiğini ve satışa bu ilde TRT'ye ait Lara Kampı ile Yargıtay'ın Manavgat Kampı'ndan başlanacağını kaydeden Eren, bunu diğer sosyal tesislerin satışmın izleyeceğini söyledi. Satışın. Türkiye Kalkınma Bankası ve Vakıfbank kanalıyla gerçekleştirileceği bıldinldı. ÖtB'den yeni satışlar • ANKARA (AA) - Curtalan Çimento ve îozüyük Seramik ile ^leybuz AŞ'de bulunan ;amu hisseleri satışa ;unuldu. Özelleştirme daresi Başkanlığf ndan ı ÖİB) yapılan açıklamaya ; şöre. blok satış yöntemi ile ozelleştirilecek söz konusu kuruluşlar için, yann Verilecek ilanlarla ihaleye çıkılacak. Kurtalan Çimento ile Bozüyük Seramik'te bulunan yüzde İ00 kamu hisseleri rninimum bedel üzerinden ozelleştirilecek. ÖtB, Kurtalan Çimento için teklif edilebilecek en düşük bedeli 28 milyon âolar, Bozüyük Seramik için ıse 10 milyon dolar olarak belırledi. ÖİB, Meybuz'da bulunan yüzde 99.57'lik kamu hissesini ise blok satış yöntemi ile özelleştirecek. lhalelerde son teklif verme tarihı 30 Haziran 1997. Gümrük birliğine geçilen 1996 yılmda dış ticaret açığı şaha kalktı: 19.3 milyar dolar ticarete GB darbesiANKARA (Cumhuriyet Büro- su)- Dış ticaret açığı, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile gümrük bir- liğine geçtiği geçen yıl, bir önceki yıla göre yüzde 37.7 oranında ar- tarak 19 milyar 381 milyon dolara yükseldi. Aynı dönem için ihracat miktan yüzde 6.7, ithalat ise yüz- de 18.9 düzeyinde arttı. 1995 yıhn- da yüzde 60.6 olan ihracatın itha- latı karşılama oranı geçen yıl yüz- de 54.4 düzeyine indi. Devlet Istatistik Enstitüsü Başka- nı Sıddık Ensari. dün düzenledigi basın toplantısında. gümrük birli- ğine girişin ardından sistemin ku- rulamaması nedeniyle hesaplanama- yan ve geciken 1996 dış ticaret ve- rilerini basın toplantısıyla açıkladı. Verilere göre geçen yıl. 1995'e göre ihracat yüzde 6.7 oranında ar- tarak 23 milyar 82 milyon dolar dü- zeyinde gerçekleşti. Aynı dönem- ler itibanyla ithalat miktan yüzde 18.9 düzeyinde artarak 42 milyar 463 milyon dolara çıktı. 1995 yı- lında 14 milyar 71 milyon dolar ile yüksek kabul edilen dış ticaret açı- ğı geçen yıl yüzde 37.7 oranında artış göstererek 19 milyar 381 mil- yon dolara yükseldi. Aynı dönem- ler itibanyla ihracat, bir önceki yı- la göre. tanm ürünlerinde yüzde 16.9, sanayi ürünlerinde yüzde 5.7 oranında arttı. ihracat, maden ürün- lerinde yüzde 5.9 oranında düştü. İthalat, tanm ürünlerinde yüzde 17.8, maden ürünlennde yüzde 22, sanayi ürünlerinde de yüzde 18.7 düzeyinde yükseldi. Aynı dönemler itibanyla ana mal gruplanna göre yatınm maddeleri ihracatı yüzde 13.3, tüketim mad- deleri ihracatı yüzde 3.6, hammad- de ihracatı dayüzde 9.4 arttı. İtha- lat. yatınm maddelerinde yüzde 25.4, tüketim maddelerinde yüzde 49.9, hammaddede de yüzde 9.1 yükseldi. Gümrük birliğine girilen ilk yıl- da. 1996'da AB ülkelerine yapılan ihracat yüzde 3.7 oranında artar- ken ithalattaki yükseliş yüzde 32.5 düzeyinde oldu. Geçen yıl AB ül- kelenne 11 milyar 484 milyon do- larlık ihracat yapılırkenbu ülkeler- den 22 milyar 334 milyon dolarlık mal alındı. İhracat (milyar dolar) İthalat (mityar dolar) Dış ticaret dengesi Ihracatın ithalatı karşılama oranı 1995 21.6 35.7 -14.1 60.6 1996 21.6 35.7 -14.1 60.6 Arfaş (yüzde) 6.7 18.9 37.7 \ Dış ticaret verileri (2yılhk) PETLAS, Deniz Nakliyat ve Ergani Çimento'nun satışı yargıya girti KİGEM satışlarm iptalini istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu Işletmeciliğini Geliştirme Merkezı Vakfı (KİGEM), PETLAS. Deniz Nakliyat T.A.Ş. ve Ergani Çiment6 v riun saüş işlemlerinin iptali ve yürütmeyi durdurma istemiyle yargıya başvurdu. Başvuruda, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun (ÖYK) bu 3 işletmeye ilişkin satış karannın Anayasa Mahkemesi'nin. Özelleştirme Yasası'nda iptal ettiği hükümlere dayanarak alındığına dikkat çekildi. KİGEM önceki gün yaptığı iptal başvurulannda, söz konusu işletmelerin satışında değer tespitinin, Özelleştirme Yasası'nın Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen maddelerine dayanılarak yapıldığı belirtildi. KİGEM'in başvurusunda, Anayasa Mahkemesi'nin kendisi doğrudan harekete geçemediği için iptal edemediği yasa hükümünün anayasaya aykınlığı hakkındaki görüşünün, PTT'nin T'sinin satışına ilişkin yasadaki iptal edilen maddeler için 26 Mart 1996'daaçıkladığı kaydedilerek, anayasaya aykınlığı belirlenmiş bir yasaya dayanılarak ışlem yapılamayacagı belirtildi. KİGEM'in PETLAS hakkında Kayseri İdare Mahkemesi'ne yaptıği iptal başvurusunda, satış işleminin "gerçek değer" esas ahnarak yapılmadığı da kaydedıldi. ÖYK'nin 6.2.1995 tarihli karannda değeri 65 milyon dolar olarak belirlenen PETLAS'ın 35 milyon 750 bin dolara satıkiığıve 7 yıl taksitle ödemeye karar verilmesine karşın faiz öngörülmeyerek kamunun zarara uğratıldığı belirtildi. PETLAS, stratejik ~ Oretilen uçak lastiğinin stratejik öneme sahip olduğu kaydedilen başvuruda, satış karannda PETLAS'ın sahip olduğu özel lisanslann devrini engelleyen hükümlerin bulunmadığı belirtildi. Ergani Çimento'nun hisselerinin 46 milyon 700 bin dolara Rumeli Holding'e satış ışlemi hakkında Diyarbakjr Idare Mahkemesi'ne yapılan başvuruda da. rekabetın korunması ve bölgesel tekel oluşturulmasının engellenmesine ilişkin 4054 sayılı yasaya da aykınlık bulunduğunu belirtti. KİGEM, Deniz Nakliyat T.A.Ş.'nin 129 milyon dolara satış karan hakkında da Ankara idare Mahkemesi'ne dava açtı. KİGEM açtığı davalarda, satış işlemlerinden telafisi mümkün olmayan zararlar doğmasının engellenmesi ve iptal kararlannın uygulanamaz hale düşmesinin önlenmesi için yürütmeyi durdurma karan verilmesi isteminde bulundu. Dış Ticaret Müsteşarı Osman Doğangün, yüzde 15'lik tüketim maddeleri itha- latının Türkiye için ciddi boyutlarda tehlike oluşturmadığını söyledi. Doğangün: Memnunum ANKARA (AA) - Dış Ticaret Müsteşan Os- man Doğangün geçen yıla ilişkin dış ticaret açığında 20 mi lyar dolarlık bir psikoloj ik sınır konulduğunu hatırlattı. Doğangün. 19.4 mil- yar dolarlık açığa atıfta bulunarak "20 milyar dolarlık psikolojik seviyenin altında kaİdı- ğımızdan memnunum. Bu ağırlıklı olarak it- halattaki artışın >avaşlamasından kaynak- landı" dedı. İthalatın yapısı açısından dikkat çeken bir durum olduğunu vurgulayan Doğangün, yatı- nm mallan, ara mallar ve tüketim malları da- ğılımında bir kıpırdanma olduğunu ifade etti. Tüketim mallannın gelişimınin önemli oldu- ğunu söyieyen Doğangün şunlan kaydettı: " 1996'ya kadarki dönemde tüketim mal- lanmızın toplam ithalat içindeki payı yüz- de 12-13 idi. 1996 da yüzde 15'Iere çıktığı- nı görüyoruz. Bu kontrol altında gittiği sü- rece ciddi tehlike yaratabilecek bir gelişme değil. Artış oranlarına bakarsak tüketim mallarında yüzde 50 bir artış olduğunu gö- rüyoruz. Bu da doğaldır. Gümrük birliği ile beraber hiç gümrük vergisine tabi olmadan mamulmalda lürkiye'veithaledilmeyebaş- lanmıştır. Türk toplumu için yüzde 15'lik bir tüketim maddeleri ithalatı ciddi boyut- larda tehlike arz edecek seviyede değildir." Çelik, asgari ücretin vergi dışı bırakılması için maliyet hesabı yapıldığını söyledi. (AA) Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplandı Maliyet hesabı yapılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Asgan ücretin bir kışi yerine 4 kişilik aile esas ahna- rak belirlenmesi istemini dikkate almayan Ça- lışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çe- lik. asgari ücretin vergi dışı bırakılması için ma- liyet hesabı yapıldığını söyledi. Türk-İş Genel Eğıtim Sekreteri Salih Kılıç, "Ağırlaşan ge- çim koşulları asgari ücretle çalışanı perişan etmiştir" dedı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu. 19. kezulu- sal düzeyde asgari ücret belirlemek üzere dün ilk toplantısını sanayi ve hizmet kesimi için ger- çekleştirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Baka- nı Çelik. asgari ücretin yılda bir yenilenmesi- nin gelenek haline geldiğinı söyledi. "Sendika- cıyken farklı. bakan olunca farklı davran- makla" eleştirilen Çelik, asgari ücretin vergi dı- şı bırakılmasına ilişkin bir soru üzerine, "Ben de uzun yıllar vergi dışı bırakılmasını savun- dum. Ama bugün ben zoru oynuyorum" de- di. Çelik. Başbakan Necmettin Erbakanla görüştüğünü. asgan ücretin vergi dışı bırakıl- masının Hazine ve Malıye Bakanlıgf na mali- yetinin ne olacağının hesaplanması için çalış- ma başlatıldığını söyledi. Çelik. daha önce 1 ağustosta yürürlüğe gi- receğini açıkladığı asgari ücretin 1 ocaktan iti- baren geçerli olması konusunda işçi-işveren- devlet üçlüsünün anlaşmaya varması durumun- da bakan olarak itıraz etmeyeceğini belirtti. Tür- kiye İşveren Sendikalan Konfederasyonu(TtSK) Yönetim Kurulu üyesi Nihat Yüksel. asgari üc- retin yürürlük tarihi olarak ekonomik verilerin belirlendıği 1 ocağın esas alınmasını isterken, "1 ağustos-1 ocak arasında işçilerin reel kay- bı olmayacak. 1998'den itibaren toplusözleş- melerde olduğu gibi 2 kez belirlenirse bu tartışmalar olmayacaktır" dedi. Türk-İş Ge- nel Eğitım Sekreteri Salih Kılıç ise. işçinin za- man ve reel ücret kaybı olmaması koşuluyla 1 ocak isteminin kabul edilebıleceğini söyledi. Asgari ücretin 10 aylık süre içinde ciddi bi- çimde aşındığma dikkat çeken Kılıç. her ay 2 milyon 785 bin lira gelir vergisi kesildiğinı, zo- runlu tasarnıf ve SSK prim kesintileriyle bir- likte asgari ücretin yüzde 33 'üne denk gelen 5 milyon 600 bin liranın işçinin eline geçmediği- ni bildırdi. Kılıç. asgan ücretin vergi dışı bıra- kılması konusunda 1992 yılında çıkanlan yasay- la hükümete yetki tanınmasına karşın bugüne kadar bu yönde bir karar alınmadıtını vurgu- ladı. TİSK Yönetim Kurulu üyesi Nihat Yüksel ise, asgari ücretin yönetmelıkteki tanım gereği bir işçi için belirlendiğini ve bunun dışına çıkılma- ması gerektiğini söyledi. BENCE İZZETTİN ÖNDER Toplumsal Örtülü Bilinç ve Sömürü Bir iş görürken ya da trafikte ne zaman sıra oluşsa, daima strese girerim. Bunun nedeni, sıraya girmek değil, fakat sıra düzenini korumak için olağanüstü bir çaba gösterme gereğinin ortaya çıkacağı kesinliğidir. Yeşilköy Havalimanı THY bürosunda bilet ta- rihini değiştirmek için sıra bekliyordum. Önüm- de bir kişi işlem yaptırıyor. Tam o sırada, yan- daki masaya da bir görevli geldi ve ben ona geç- mek üzere hareketlendim. Görevli kişi oturup bil- gisayarını açsın diye beklerken, yandan genç bir iş kovalamacısı derhal pencereye yanaştı ve talebini söylemeye başladı. Kendisine, öbür sı- rada bir süredir beklediğimi, sıranın bende ol- duğunu söylediğimde, verdiği cevap pek anlam- lı idi: "At yanşında da burun farkı ile kazanılır!" Atlar bunu duysa herhalde çok üzülürler! (Bel- ki de gururlanırlar!) Yine benzer bir örnek, geçen gün bir posta- nede sıra beklerken başıma geldi.îşin garibi, ben sıra kavramını ilke olarak savundugum için, yet- kililer dışında, ilgili-ilgisiz herkes, hatta sonra- dan gelen ve tartışmanın nedenini bilmeyen bi- ri de karşı tarafa geçti. Her an yüzlerce traji-ko- medinin yaşandığı böyle bir toplulukta nasıl olur da bir tane Aziz Nesin çıkar, doğrusu hayret! Belki de Nesin haklı idi! Doğal olarak, sadece iki olay tüm toplumsal davranış tipolojisini ya da patolojisini göstermez. Fakat bu tür olaylarla hemen herkes, bankama- tikler önünde. alışverişte vb. gibi her durumda inanılmaz bir vurdumduymazlıkla karşı karşıya kalıyorsa, bunlar, belirli bir toplumsal örtülü bi- lincin birer yansımalan olarak görülebilir, hatta görülmelidir. Bu denli şaibe altındaki siyasilerin arkasın- dan insanlarniçin gidiyor? Bu olay, sadece ba- sit bir çıkar ilişkisi ya da tehdit veya korku mu? Belki neden bunlardır. Keşke öyle olsa idi, çö- züm yolları daha rahat ve kolay bulunurdu. Du- rum, bence, maalesef daha vahim! Ben öyle dü- şünüyorum ki, bu karmasadan, belirli bir boyu- ta gelene dek, herkesin belirli bir çıkarı ya da umudu var. Olası uygun bir düzen ile ne zaman geleceği belli olmayan refahın, karmaşa orta- mında (bireyci-liberal karmaşa) kısa sürede ele geçirilebileceği düşünülmekte, hatta inanılmaz bir biçimde inanılmaktadır! Toplumsal örtülü bi- linç, bu biçimde kodlanmamış olsa, 1980 poli- tikaları ve onun mimarlarına toplumun bakışı farklı olurdu ya da böyle bir bakışa sahip top- lumda zaten bunlar çıkamazdı. Yine aynı man- tıkla, şaibe altındaki siyasilerin el-etekleri öpül- mez, bunlara oy verilmezdi. Belki de o siyasi- leri hayalimizde koruyoruz. Zira onlar, hayalimiz- de yaşattığımız, fakat korkup da dışarı vurama- dığımız duygu ya da özlemlerimizi korkusuzca gerçekleştiriyorlar. Böylece hem bizim hayali- mizi süslüyor hem de korkulanmızı yenmede ve kısıtlarımızı aşmada bize güç kazandırıyor. O zaman izlenecek yol belli. Birincisi siste- mi korumak, ikincisi ise bu sistemde üst düzey- lere çıkmak temel amacımız olmalıdır! Işte bu düşünce mekanizması, sistem yanlısı, fakat avantacı tipini oluşturmaktadır. Ufak bir grup, bir yandan toplumun kaymağını yerken, diğer yandan da altta kalanlara parıltılı umutlaryarat- maktadır. Bu düşünce sistematiği, beni, basit bir sıra kuralından trafiğe, oradan da siyasete dek uza- nan karmaşanın özünde kaynağa yönelik kap- kaççı davranış patolojisinin yattığı görüşüne götürmektedir. Umarım, yanılıyorumdur! Böyle bir patoloji, kaypak bir zemin üzerinde, psiko- lojik olarak dirençsiz, kişilik olarak zayıf birey- ler oluşturma eğilimi taşır. Böyle birtopluluk, he- nüz vatandaş olmamış, kendi kararlarını oluş- turabilecekyetkinliğeulaşmamıştır. Bu bireyler, içlerindeki babalarını öldürüp kişiliklerine ulaş- mamışlardır (Bu ifade değerli bir meslektaşıma aittir). Sonuçlar ortada: "Baba benikurtar!" çığ- lığından, kendi yarattığımız canavarlarla savaş- mayı başkalarına bırakmamıza ya da "anamız", "bacımız" gibi vıcık vıcık yoz ifadelere uzan- maktadır. Böyle bir ham malzeme şimdi de dinsel bas- kı ile daha yoğun bir sömürü değirmeni altına itilmektedir. "Özgürleşen vatandaşların" kendi vicdan ve kafalarının kabul ettiği dini öğrenmek ve onu uy- gulamak hakkı, demokrasi çığırtkanlığı altında, tüm resmi eğitim sisteminin imam-hatipleştiril- mesi oyunu ile kasten kanştırılmakta vetopluma dayatılmaktadır. FINANCIAL TİMES 'Türkiye'ye istikrar gerek' Ekonomi Servisi - Financial Ti- mes gazetesinin, pazartesi günü ya- yımlanan sayısında, Türkiye'nin po- litik ve ekonomik durumunun anla- tıldığı geniş bir dosya yer aldı. Tür- kiye ve Türk halkı üzerinde Ata- türk'ün ve Kemalizmin etkisinin hâ- lâ sürdüğü ifade edilirken son günler- de ordu ve hükümet arasında görülen söz düellosu ile halk arasındaki ku- tuplaşmalardan söz edildi. Türkiye'nin etkili bir hükümetın yokluğu yüzün- den enflasyon ve işsizlik gibi çeşitli kronik-ekonomik problemlerle bo- ğuştuğu dile getirildi. Haberde, Tür- kiye'nin Dünya Bankası'nın iki yılı aşkın bir süre kronik enflasyon bas- kısı altında yaşayan ülkelerde büyü- me hızmın ortalamanın altında yer aldığı konusundaki genel kuralına uymadığı belirtildi. Türkiye'nin on yıldır yüzde 60'ın üzerinde ve hâlâ yüzde 80 dolaymda bir enflasyonla yaşamasına karşın, 1995 'te yüzde 8. geçen yılsa yüzde 7.9 olarak gerçekleşen büyüme hızmın şaşırtıcı olduğu belirtilirken bu yıl için hükümetin yüzde 4'lük büyüme ve yüzde 65'lik enflasyon hedefinin aşılabileceği ifade edildi. Türkiye'nin kalkınmasının, zayıf Hong Kcsğ 15 Tayvaı Malezya 10 Türkiye, 35 rakibi ile mücadelede Ekonomi Servisi - Türkiye. karşılaştırmalı istatistikyöntemlen ile ülkeleri rekabet yeteneklerine göre değerlendiren Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'nun sıralamasında 1996 yılmda. bir yıl önceye göre altı ülkeyi daha geride bırakarak 36. sırada yer aldı. Nevvsvveek dergisinin son sayısında yer alan habere göre Singapur ve Hong-Kong geçen yılki başanlı konumlannı sürdürürken Türkiye Mısır. Meksika. Filipinler gibi ülkelerin arkasında; Rusya, Yunanistan. Arjantin ve İtalya gibi ülkelerin önünde yer aldı. para, yüksek enflasyon ve bütçe anar- şisi ile birlikte yürüdüğü vurgulandı. Araştırmada Türkiye'nin GB son- rasında dış ticaret açığının büyüdüğü, ancak bu yıl GSMH artışına paralel olarak ihracatın da artmasının beklen- diği ifade edilirken IMF yönetici yar- dımcılarından Martin Hardy'nin Türkiye ekonomisini "bütçe ve tica- ret açıkları, sosval güvenliğin çökü- şü, yıpratıcı tarımsal destek prog- ramları. ve kamu kuruluşlarının verimsizliği nedeniyle kırılgan" ola- rak niteleyen sözleri yer aldı. Tüketıme ilginın büyümesi nedeniy- le pek çok yabancı yatınmcının haya- lini kurduğu bir ülke olmasına karşın politık ıstıkrarsızlık nedeniyle yatı- nmcıları ürküttüğü dıle getinlen ha- berde. yabancı yatınmlann artmasının önkoşulunun, özelleştirme ve ekono- mik kararlılık olduğu öne sürüldü. TAŞINDIK Artık kabloda S 10da S36 da HABER ve OLAY ISTEYENLER İÇİN!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear