25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 MAYIS 1997 ÇARŞAMBA HABERLER Karadayı'ya Rotaryen ödülii • İstanbul Haber Servisi - Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Rotaryenlerin en büyük ödülü sayılan '"Paul Harris Dostu" ile Suadiye Rotary Kulübü'nün "'Ilter Eritan Dostluk ve Barış'" ödüllerine layık görüldü. "Haluk Görgün Ekonomi Ödülü"' Prof. Zeyyat Hatipoğlu'na, '"Muzaffer Danışman Eğitim ve Bilim Ödülü" işadamı tzzet Baysal'a. "Belgin Tanıl Kültür ve Sanat Ödülü'" de piyanıst Mehveç Emeç'e verilecek. Ödül töreni 31 mayısta Hilton Oteli'nde yapılacak. Cem Özdemir'e büyük ilgi IİZMİR (AA) - Alman Birlik 90'Yeşiller Partisi'nin Türk kökenli milletvekili Cem Özdemir'e. Türk çe\Teciler büyük ilgi gösteriyor. tki gündür Izmir'de temaslarda bulunan Cem Özdemir'in, bugün de çevrecilerin davetlisi olarak Bodrum'a gideceği ve çevre sorunlannın ele alınacağı pikniklı toplantıya katılacağı bildinldi. Cem Özdemir'in. yoğun programı nedeniyle, dün gitmeyi planladığı Bergama'ya ıse yarın gideceği belirtildi. Özdemir. Bergama'da siyanürlü yöntemle altın işletmeciliğı konusunda yöre halkıyla görüşmeler yapacak. GİNTBVI işçileri serbest • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bursa'da işten çıkanlan işçilerin geri alınması ve sendikal hak için bir süredir eylem yapan GlNTEM ışçilerinin önceki gün gerçekleştirdikleri yürüyüş girişimi sırasında gözaltına alının 50 kışi. cumhuriyet savcılığınca serbest bırakıldı. işçileri destekledıklenni açıklayan Limar.-lş Sendıkası ve Enerji Yapı Yol-Sen yaptıklan açıklamada, "Sendikal hakJannı aramaya çalışan GtNTEM işçilerine yönelik böyle bir vahşi saldınnm yapılmış olması bıze çok anlamlı \e ibret verici gelmektedir" denildi. DHKP-C davasında karar • ANKARA (AA)- Ankara 1 No'lu DGM, DHKP-C örgütü üyesi olduklan ve bu doğrultuda çeşitli eylemlerde bulunduklan gerekçesiyle yargılar.an 13 sanığı, 3 yıl 9 ay ile 26 yıl arasında değişen çeşitli hapis cezalanna mahkûm etti. Ankara 1 No'lu DGM Başkanı Karadeniz, sanıklardan Murat Polat'ın 26 yıl, Erdal Doğan, Engin Huylu, Mesut Erdoğan ve Çağlar Akkaş'ın 19 yıl 2'şeray. Utku Ejder'in 18 yıl 4 ay 23 gün, Özgür Başkaya'nın 17 yıl 23 gün. Seyhan Aygün ve Mehtap Köse'nın 12 yıl 6'şar ay, Elıf Gülseven'in 8 yıl 4 ay, Nergiz Şahin, Erkan Caymaz ile Mahide Köse'nin ise 3 yıl 9'ar ay hapis cezalanna çarptırdığını açıkladı. Sanık yakınlan karan protesto ettiler. İZVİP'e yabancı İZMİR (Cumhurhet Ege Bürosu) - İzmır Ticaru Borsası bünyesi'nde kurulma çalışmalan tamamlanma aşamas'' i gelen tzmir Vadeli ls1 * 'ler Piyasası'naflZVtP, yabancılann ilgisi giderek artıyor. Dünya Bankası heyetinin IZTB da gerçekleştirdiği İTicelemeden sonra Chicago Board of Trade'in (CBOT). Izmir Ticaret Borsası'na ortaklık teklifinde bulunacağı ögrenildi. CBOT'un aynca, halen tsveç'in OEM firmasıyla görüşmeleri süren program konusunda da bir teklif getirecegi bildinldi. RP'nin kapatılmasını isteyen Başsavcı için Yargıtay'a suç duyurusu yapıldı Refah'tan Savaş'a davaANTt/VRA (Cumhuriyet Bürosu) - RP. Yargıtay Cumhunyet Başsavcısı Viıral Savaş hakkında Yargıtay Başkanlığı'na suç duyurusunda bulundu. Erbakan da parti tüzel kışılığine ve kendısinin kişilik haklanna hakaret ettiğı gerekçesiyle Savaş aleyhine 20 milyar liralık tazmınat davası açtı. Başbakan Necmettin Erbakan, kapatılma ıstemli davayı "garabet" olarak niteledi. Davanın, anayasa hükmünden açıldığını gözardı eden Erbakan. "Kolektif ceza Mussolini. Hıtler. Stalin zamanında vanü. Bu Bderterden sonra o ülkeierde de faşist yasalar değiştirildi" dedı. RP Genel Sekreteri ve Grup Başkanvekili Oğuzhan Asiltürk başkanlığında oluşturulan hukuk komisyonu. Anayasa Mahkemesi'ne sunulacak savunma ile ilgili çalışmalarını sürdürürken. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş hakkında suç duyurusunda bulundu. Başvuruda. Basm Yasası'nın iddianamenin mahkeme öncesinde basında yer almasını yasaklayan 30. maddesi, TCK'nin görevi kötüye kullanmayı düzenleyen 240 ve suça teşviki yasaklayan 312. maddeleri dayanak gösterildi. Başbakan Necmettin Erbakan, • Yargıtay başvurusunda. Basın Yasasf nın iddianamenin mahkeme öncesinde basında yer almasını yasaklayan 30. maddesi, TCK'nin görevi kötüye kullanmayı düzenleyen 240 ve suça teşviki yasaklayan 312. maddeleri dayanak gösterildi. Savaş hakkında 20 milyar liralık da tazminat davası da açıldı. partı tüzel kışiliğine ve kendısinin kişilik haklanna hakaret ettiğı gerekçesiyle Vural Savaş aleyhine 20 milyar liralık tazminat davası açtı. Başbakan Erbakan, RP grup toplantısında kapatma davasmı, TBMM'de yapılan gensoru oylamasınm içeriğini ınkâr edercesine açıldığı gerekçesiyle "garabet" olarak niteledi. Davanın Türkiye'de ve bütün dünyada şok etkisı yarattığmı öne süren Erbakan. "Bu ola\ sadece basit bir iddiadan ibarettir. Bu başvurunun hukuki gerçeklerie uzaktan yakından alakası >oktur. Anayasa Mahkemcsi bu yanhşı düzeltecektir. İlk incelemede dosyanın iade edikceğine inanıyörunT dedı. Anayasanın 38. maddesinde herhangi bir suçun ancak yasa ile tarif edileceği hükmünün yer aldığına dikkat çeken Erbakan. iddıanamede dayanak gösterilen 69. maddenin uygulanmasını sağlayacak yasal düzenleme yapılmadığı için hukuki boşluk olduğunu ileri sürdü. Anayasa Mahkemesi'ne açılan davanın normal hukuki teamüllere uygun olmadığını savunan Erbakan sözlerini şöyle sürdürdü: "Sulan yokuş yukan akıtmanın imkânı yoktur. Işte bizim 53. hükümetin güvenoyu almadığma ilişkin Anayasa Mahkemesi'ne oian müracaanmız. nasıl matematik bakımından kesin bir hükümse. şu anda söylediğim de o kadar kesin bir hükümdür. Vatandaşlar ve kurumlar kendileri ile ilgili kanunlara uy mak mecburiyetindedir. Bugünkü Siyasi Partiler Kanunu'nun 101. 102 ve 103. maddeleri açıknr. Bu maddelere göre, herhangi bir sivasi parti üvesi \ asalara a\ kın haneket ederse ve bu mahkemece sabit görülürse, savcılık bunu bir yaa ile bildirir. Eğer siyasi parti bu görüşe iştirak eder de üyeyi ihraç ederse, ortada mesuüyet kalmaz. Yok eğer üyeyi çıkannazsa o üyenin fıili hükmü şahsiyeti ile tekabül etmiş olur. Başsavcılık makamı ancak o şekilde Anayasa Mahkemesi'ne müracaat edebilir. Eğer şayet parti müracaattan sonra üyeyi çıkarursa o takdirde o dava düşer. Bu vürürlükte olan kanunun açık. sarih hükmüdür." "Sokakta hûkümet kurulmaz" Hükümet ortağı Tansu Çiller'le başbakanlık pazarlığına yanaşmayan Erbakan. "hükümete de>p am" mesajı verdi. Hükümetin, son gensoru önergesiyle güven tazelediğini kaydeden Erbakan. TBMM'nin "bu hükümeti istediğüıT1 bir kez daha ortaya koyduğunu ılen sürdü. Erbakan, "Hükümetlerin değiştirilmesi yetkisi dahi TBMM'nin yetkisindedir. Dolayısıyla başka yerlerde hükümet kurulmaz. Bir kısım medyada. meydanlarda. sokaklarda hükümet kurulmaz. Türkiye medeni bir ülkedir, rejim beUidir" dedı. 'Hükümeti BBPde kurtaramaz' ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. BBP ile ortak- lığın da REFAHYOL hükümetini kurtarama- yacağını belirterek, "Güvenoyu alamazlar. Ülkeye zaman kaybetti- recekformüüerlt uğraş- masınlar. Türkiye'nin ihtiyacı olan geniş ta- banb uzlaşma hüküme- tidir" dedı. Gensoru oy- lamasmın ardından DYP'den istifa eden milletvekıllen Şamil A>Tim ile İlhan Akü- züm bugün grup top- lantısında ANAP'a katı- lacak. Yılmaz, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcj- oğUTnıın RP ve DYP" den aldıklan hükümete üçüncü ortak olarak ka- tılmalan yönündeki öneriye sıcak baktıkla- nna ilişkîn açıklama- ' Sıyia ilgifi olarak "BBP'nin desteği hükü- meti kurtaramaz" dedı. Istek Vakfi'nın 12. kuruluşyüdönümü tstek VakfVnın 12. yılında. vakıf okullanna bağh sanatçı öğretmen, veli ve öğrencilerinin eserlerinin sergilendiği plastik sanatlar sergisinin açdışı Vakıf Başkanı Bedrettin Dalan tarafindan yapıldı. Resim Heykei Müzesi'ndeki sergmio açılış töreni, İstek Vakfi okullannda okuyan öğrsncilerin balk 0)11111811 gösterileriyle başladı. \'akıf Başkanı Bedrettin Dalan törende yaptığı konuşmada, İstek Vakfi'nın sadece okul açmak için degil. cumhuriyetin sKU bekçilerini yetiştirmek amacıyla kurulduğunu belirterek."Bugün ülkemizdeki bu maıızaralarigürdükçe bunun gibi vakıflara ne kadar ihtiyaçokluguau daha iyi anlryorum'" dedi. (Fotoğraf: İPEK YEZDÂNt) Bakanlar Kurulu'nun dünkü toplantısında MGK raporu okunurken tartışma çıktı Kazaıı ve Adak toplanbyı terk ettiANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Bakanlar Kuralu'nun 54 gün sonra yapılan toplantısında Milli Güvenlık Kurulu kararlannın uy- gulanmasıyla ilgili tartışma DYP'li ve RPTi bakanlar arasında kavga- ya yol açtı. RP'li Devlet Bakaru LütfüEsen- gün'ün MGK kararlanyla ilgili ça- lışma raporlannı okuması sırasın- da bir başka RP'li bakanın "Bun- lan gecettm, memleket mesekleri- negelelim" demesi üzerine Turizm Bakanı Bahattin Yücel sert bir şe- kilde müdahale etti. Tartışmalar sonucunda. "Buişböyleyürümez" diyen Adalet Bakanı Şevket Ka- zan ve Devlet Bakın Fehim Adak toplantıyı terketti. Bakanlar Kurulu toplantısında, DYP"lı ve RP'li bakanlar arasında tartışma yasandı. MGK kararalan ile ilgili çalışma raporlannın okun- duğu sırada RP'li bir bakanın "Bı- rakahm bunlan memleket mesele- lerine gelelim" demesi üzerine, DYP'li Turizm Bakanı Bahattin Yücel Adalet Bakanı Kazan'a dö- nerek, "Sizin seçemene selanı ver- mek istemenizden bu hale geldik. Secmene selam vermek için girti- niz Sincan Belediye Başkanı Bekır Yıldız'ı ziyaret ettiniz. Sivas sanık- lannı savundunuz. Basırun üzerine savcüan siz saJdınız" suçlamasın- da bulundu. Yücel'in sert çıkışına sinirlenen Adalet Bakanı Kazan da "Bu iş böyle yürümez" dedi ve top- lantıyı terk etti. Devlet Bakanı Adak da Kazan'ı takip ederek top- lantıdan çıktı. Iki bakanın toplantıyı terketme- sınin ardından 8 yılllık kesintisiz temel eğitim konusunda tartışma çıktı. Tartışmayı sona erdirmek için "Btrakın bu konuda ben konu- şayım" dıyerek araya giren Çil- ler'in sözünü kesen Erbakan'ın, "Madem erken seçimi tarnşıyoruz. 8 yılı TBMM'ye bırakalım" dedi- ği ögrenildi. Kulislerde. Çiller ve Erbakan'ın, "erken secim sürecine girilen süreçte muhafazakâr taban- dan tepki toplamamak için bu ko- nunun askıda bırakılmasrkonu- sunda uzlaşmaya vardıklan iddia edildi. RP'li koalisyon dönemınde ar- tan irtıcai gelişmeler ve partisınde- ki istifalarla sarsılan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in, erken se- çimin 1998 ilkbahanndayapılma- sı için ortağıyla anlaştığı ileri sü- rüldü. Seçim koşullan. 54 gün ara- dan sonra toplanan Bakanlar Ku- rulu'nda da tartışılırken, Çiller'in, genel idare kurulundan (GİK) tam yetki aldıktan sonra başbakanlık pazarlığında ısrarlı olacagı bifdi- rildı. DYP lıderi Çiller, milleUekille- rini ikna görüşmelerini sürdürür- ken dün de DYP'li kabine üyeleri- nı Dışişleri Konutu'nda topladı. Çiller. bakanlanyla, "BBP'nin or- taklığıy la hükümete de\am. Kendi başbakanlığında seçim ve Erba- kan'ın başbakanlığında hemen se- çim" seçeneklenni tartıştı. Kabine üyelerinden bazılannın, hükümet ortaklığımn bedeli olarak "seçim ittifakı" sözü verilmesı nedeniyle BBP'nin koalisyona alınmasına karşı çıktıklan kaydedildı. DYPTı bakanlann, Çiller'e "Seçimegider- ken başbakanlık kesinlikle Erba- kan'da kalamaz. Koalisyon proto- kolündeki dönüşüm şartının yeri- ne getirilmesini sağlamausımz'" de- dikleri ögrenildi Çiller, kabinede tartışmaya hazırlanan bazı bakan- lannı "Bu Erbakan'ın başkanu- ğındaki son toplanb. Seçime gidiyo- ruz"diyerek susturdu. DYP hderi, Bakanlar Kuru- lu'ndan önce Başbakan Erbakan'la yaklaşık 45 dakika görüştü. Bu gö- rüşmede ağırlıkh olarak erken se- çim konusunun ve BBP'nin hükü- mete alınmasının tartışıldığı ögre- nildi. Çiller'in BBP'ye iki devlet bakanlığı sözü verdiği iddia edil- di. Öte yandan Genel başkan yar- dımcılığından çekilen Şanlıurfa Milletvekili Necmettin Cevhe- ri'nin devreye gırmesi üzerine Iz- mır Milletvekili Işüay Saygın ile İstanbul Milletvekili Yıldınm Aktuna. istifa kararlannı grup ve GtK toplantılan sonrasma erte- ledıler. Erbakan'ın sakallı korumalanna yargı kıskacı EVtN GÖKTAŞ ANKAR\-RP'nin kapa- tılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava açan Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcılığı. Başbakan Necmet- tin Erbakan'ın sakallı ko- rumalanyla ilgili soruştur- manın derinleştirilmesinı is- tedi. Erbakan'ın "Sakaryaular Grubu" dıye bilınen gönül- lü-sakallı korumalanndan bırinın. bir süre önce ölen MHP hderı Alparslan Tür- keş'ın cenaze törenmde " Baş k_k öldü. kalanlar ulu- yor" sözlen üzerine kavga çıkmıştı. Başbakanlık resmi korumalanndan birinin ba- cağının kınldığı ka\gada, Sakaryalılar Grubu'nun, resmi görevlilere. "Sizler TC'nin uşaklarısınız... Biz- ler Refah'ın ordusuna men- sııbuz_. Genel başkanımızı sizler koruyamazsınız" de- dikleri ilen sürüldü. Olaya el koyan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, gezilerde Erbakan'ın "aptes grubu"olarak da çalışan gö- nüllü korumalar hakkında "görevliraemuradarpve ha- karet" suçundan soruşturma başlattı. Geçen günlerde başsavcılıkta ifade veren Hayri Demiralay. Mehmet Mejdan. Hasan Şirin. Meh- met \sc uz. AkifOdabaşıoğ- lu. Mehmet Aldf Kenar ve Hasan Hüseyin Ankan. elle- rinde darp edildiklerine da- ir doktor raporu bulunması- na karşın, sakallı koruma- lardan şıkâyetçı olmadıkla- nnı söylediler. Olay sırasın- da bacağı kınlan polıs me- murlanndan Hasan Hüseyin Ankan. 15 günlük doktor ra- poruna karşın. "Beni sürgün ederler" dıyerek. şikâyetin- den vazgeçtiğini \e kımse- den da\acı olmadığını bil- dırdi. Haklannda gelecek günlerde dava açılacak olan sakallı korumalardan Önder Kaman ve MehmetGenç'in. olayın meydana geldığı 5 Nisan 1997 gününden bu yana resmi korumalara "Bizden şikâyetçi otursanız sizi sürgün ettiririz" diye baskı yaptıklan iddia edildi. NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr Komünist hareketin tarihi- nin önde gelen isimlerinden Ispanyol Komünist Partisi'nin efsanevi önderi Santiago Ca- rillo, Istanbul'daydı. Kendisiy- le iki gün boyunca uzun uzun görüşme olanağını buldum. Carillo, Cumhuriyet gazetesi- ni ziyaret etti, Yayın Kurulu Başkanımız İlhan Selçukla sosyalizm. askeri darbeler ve dünyanın geleceği üzerine il- ginçbirsohbetyaptı. Dünya komünist hareketinin 82 yaşındaki bu efsanevi is- minin anlattıklannı ilgiyle izle- dik ve kaydettik. Önümüzdeki günlerde Ca- rillo'nun uzun sosyalizm de- neyine ilişkin değerlendirme- lerini yayımlayacağız. Dene- yimli bir komünistin dilinden Ispanya Iç Savaşı'nı dınlemek, yakından tanıdığı Ho Şi Min, Mao Zedung, Tito, Stalin, Che Guevara, Fidel Castro, Dimitrov ve Brejnev i onun gözüyle yeniden öğrenmek çok etkileyiciydi. Carillo, Che Guevara için "O bir Don Kişot'tu" dedi. Cast- Santiago Carillo ile îki Gün ro ise ona göre gerçekçi bir önderdi. Aslında 20. yüzyılın dirençli komünistlerinin hepsi bir anlamda Don Kişot değil miydi? Örneğin Nâzım Hik- met... Nâzım, güneşin ve ütopyaların peşinde koşan, imkânsızı isteyen bir isyancı değil miydi? Carillo, Nâzım'ı Türkiye'den kaçtığı günlerde Kınm'da tanımış. Tanıdığı tek Türk oydu. Şimdi Türkiye'de yüzlerce dostu oldu. Carillo, bir Don Kişot sayıl- maz mıydı? 1936'da Ispanya iç Savaşı sırasında sosyalist- komünist tugayların basında genç bir partizanken Alman ve ttalyan faşistlerin arkaladığı Franko'ya direniyordu. Yeni- leceğini bile bile dövüşüyor- du. Iç savaşı kaybedip Ispan- ya'yı terk ettiğinde de müca- deleyi bırakmadı. 1939'dan 1975'e kadar tam 36 yıl yeral- tında Franko'nun zulmüne karşı en öndedövüşen komü- nistlerin basında yine o vardı. Ülkesinin Franko faşizminden demokrasiye geçmesinde ta- yin edici bir rol oynamıştı. Carillo'nun Don Kişot'luğu- nun en güzel örneği Sovyetler Birliği'nin Çekoslovakya'yı İŞ- gali sırasında ortaya çıktı. Ca- rillo önderliğindeki Ispanyol Komünist Partisi, 1968 Ağus- tos ayında Sovyet tanklannın Prag'a girişini eleştirmiş ve bu eylemi sosyalizmle bağdaştı- ramadığını açıklamıştı. Sov- yetler Birliği Komünist Parti- si'nin o dönemde basında bu- lunan Leonid Brejnev ve ar- kadaşlan, Carillo ve arkadaş- lanna bu nedenle çok kızmış- lardı. Moskova'daki bir toplantı sırasında Brejnev, yanında o dönemin önde gelen Sovyet yoneticileri Podgorni ve Ko- sigin olduğu halde Carillo'yu bir toplantıya çağırır. Bu top- lantıda Ispanyol Komünist Partisi'nin Çekoslovakya iş- galini kınamaktan vazgeçme- sini ister. Carillo. Brejnev'in bu istegini reddeder, işgali onay- lamadığını tekrar eder. O dö- nemde Sovyetler Birliği'nin ta- lebint reddeden bir komünist, bir anlamda intihar ediyor de- mekti. Brejnev, Carillo'nun diren- mesine çok sinirlenir ve teh- ditlere başlar. Sonunda ikna edemeyeceğini anlayınca şunları söyler: "Sen ne yaptı- ğını bıliyor musun? Sovyetler Birliği Komünist Partisi'ne karşı geliyorsun. Karşına koca Sovyetler Birliği'ni alıyorsun. Seni mahvederiz." Carrillo, Brejnev'in tehditlerıni sakin sakin dinledikten sonra ona şu cevabı verir: "Siz Sovyetler Birliği'yseniz ben de Ispanyo- lum. Don Kişot oğluyum." 1968'dekı bu kavgadan sonra uzun yıllar Sovyetler Bir- liği Komünist Partisi (SBKP) yönetimi, Carillo'yu Ispanyol Komünist Partisi içinde devir- mek için her yola başvurur. Partideki taraftarları yoluyla, Ispanya'daki Sovyet Büyükel- çiliği yoluyla Ispanyol Partisi içinde bölücü faaliyetler yürü- tür. Bu çabalarının sonucu olarak 1982 yılında Carillo, Parti Genel Sekreterliği'nden istifa etmek zorunda kalır. 1985 yılında ise bazı arkadaş- lanyla birlikte partiden ihraç edilir. Yaşamın garip cilvesi, ara- dan çok geçmeden SBKP, Carillo'nun önerdiği çizgiye gelir. Gorbaçov'un başlattığı glasnost ve perestroykanın ilk öncülerinden birisi olan Caril- lo, artık Komünist Partisi'nin üyesi olarak bile kalamamıştı. Zaten çok geçmeden Ispan- yol Komünist Partisi de yok ol- du. Yerine kurulan Birteşik Sol ise Carillo döneminin gücünü bir daha geri getiremedi. Carillo şimdi kendisine "ba- ğımsız komünist" adını veri- yor. Ispanya demokrasi sava- şının son 60 yılının efsanevi is- mi Carillo, çok şeyler anlattı. Size bunları önümüzdeki gün- lerde aktaracağım. G L O B A L POLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLL Hava Değişiyor Demiştik de... Fransa seçımlerı, 1980'lerde bağnazca kabul gören neo-liberal politıkalara karşı. bir süredir tepkilerin yük- selmekte ve halkın havasında birdeğişiklikyaşanmak- ta olduğuna ilişkin gözlemleri doğruladı. Intemational Herald Tribune'ün ifadelerini kullanırsak "Avrupa'da ilkdefa seçmen. Avnıpa Birliği'ne girebilmek için sos- yal harcamalarda kesinti yapan bir hükümete karşı başkaldırdı" (26/5/97): seçimlerin birinci turundaki he- zimetı göz önune alan Başbakan Juppe çekileceğini açıkladı. "Çocuklannıza nasıl bir dünya bırakmak istiyorsu- nuz? Nasıl birAvrupa kurmak ıstiyorsunuz" sorulany- la seçim platformunu açan Fransız Sosyalist Partisi (F- SP), Fransa'nın ve dünyanın karşı karşıya kaldığı du- rumu şöyle tarif ediyordu: "Küreselleşme, kapitalizm- de gerçek bir mutasyon anlamına gelıyor. Eğer kont- rol altına alınmazsa bizı, 21 yüzyıla, 19. yüzyılın top- lumsal koşullannı gen getırerek taşıyacaktır." "Bugün cumhuriyet yine özgüriük, eşitlik ve dayanışma alan- lannda saldın altındadır." FSP'ye göre "sağ", Fran- sa'da katı bir kapitalizm uygulamak istıyor ve bunu ka- bul ettirmek için de "gereklı uyum" masalına başvuru- yor. "Işletmeler işçi çıkardıkça hisse senetlennin yük- selmesine yol açan bir uyumdur... Işte bugün kapita- lizmin mantığı budur." FSP, "Ya 19. yüzyıl koşullanna gen döneceğızya da 21. yüzyıla hazıhanacağız. Işte yaklaşan seçımlenn ko- nusu budur" diyerek hem Fransa'da hem de genel olarak dünyada karşı karşıya olduğumuz tehlikeye dik- kat çekti. FSP'ye göre "sağ", Franstz halkına "daha faz- la işsızlik, daha çok eşıtsızlik, daha çok vergi, daha faz- layoksulluk'vaat ediyordu. Franstz halkı bunu reddet- meli ve tercthini, "temel ınsani değerlerin öne çıkanl- dığı mali sermayenin değil, toplumun çıkarlannın ter- cih edildiği.. insanın ekonominin merkezine konduğu" bir gelecek vaat eden FSP'den yana kullanmalıydı. Eğer bir Avrupa Birliği kurulacaksa bu, ılerlemeye dö- nük, bağımsız uygarlığa sadık, yaşam koşullannı iyileş- tirici, işsizliği azaltıcı birtoplumsal modeli benimseyen Avrupa olmalıydı. Bu, "demokrasinin, ekonomik büyü- menin ve yenı iş olanaklannın sağlandığı" bir Avrupa olmalıydı. FSP'nin bu prensiplerle hazırlanan seçim platformu- nun alt başlıklanysa şöyle: İş olanaklan yaratmak; ça- lışma süresıni azaltmak; Fransızlara, ellerinden alınan satın alma gücünu geri vermek; aklın mücadelesini ka- zanmak; ışletmecilik (küçük işletmeler kastediliyor) ru- hunu desteklemek; vergı adaleti sağlamak; sosyal gü- venlıği korumak ve geliştirmek; sosyal konutlar alanın- da atılım yapmak; can ve mal güvenliğini güvence al- tına almak; eğitime tekrar öncelik vermek; göçü kont- rol etmek ve entegrasyonu sağlamak; çevreyi koru- mak; kültürel gelişmeyı garantı altına almak: tanmı çağ- daşlaştırmak; kamu hızmetlerini yenilemek ve iyileştir- mek; EURO'ya geçmek, ama ancak belli koşullarda; Avrupa'nın genişlemesini yeniden değerlendirmek; si- yasi (demokratik) Avrupa'yı guçlendirmek; demokra- siyi çağdaşlaştırmak; yargının bağımsızlığını garanti al- tına almak; siyasi yaşamı çağdaşlaştırmak; toplumsal demokrasiyi guçlendirmek (Programın tamamı http://www. partı-socıaliste.fr adresinden alınabilir). Hafta sonu yapılan seçılerde bu program büyük ba- şan sağladı: I. turda, hukumettekı, muhafazakâr parti- ler ittifakı, oylann yuzde 29.9'unu aldı; geçen seçim- lerde yüzde 40'ını almışlardı. FSP yüzde 23.7, Komü- nist Parti ise (FKP) yüzde 20 oy aldı. Böylece"so/ blo- kun" oylan geçen seçimlere göre yüzde 26.9'dan yüz- de 33.7'ye yükselıyordu. Ekoloji Partisi'nln de yüzde 6.8 oyunu göz önüne alırsak "sol blok"a verilen des- tek yüzde 40'a ulaşıyor. Faşist eğilimli Ulusal Cephe Partisi ise yuzde 15 oy aldı ve geçen seneye göre, ikin- ci tura kalabildiği bölgelerin sayısını 0'dan 133'e yük- seltti. Yapılan projeksıyonlar, seçmen bu eğilimini ikirr^ ci turda korursa FSP'nin liderliğindeki "solblok"un oy- lann yüzde 36-38'inı ve 577 iskemlenin 247 ila 272'si- ni alabileceğinı gösteriyor. Özetle muhafazakâr parti- ler blokunun Devlet Başkanı Chirac'ın erken seçim kumarı tutmadı. Şimdi bir Sosyalist Parti hükümeti rnümkün görünüyor. En kötü koşullarda, muhafazakâr- lann meclisteki yüzde 80'lık üstünlüğü birkaç iskem- leye inmiş olacak. Ancak, II. turda "muhafazakâr blok" kazansa bile tüm gözlemcilerin üzerinde anlaştığı nokta şu: Fran- sa'da hava değişti ve neo-lıberal politikalara karşı kon- sessüs sağlandı. Görülen o kı, Fransa seçimlen, Av- rupa'da politik, hata ekonomik coğrafyayı radikal bir şekilde değiştirebilecek potansiyele sahip. Örneğin Fransa seçim sonuçlannın Alman Sosyal Demokrat Partısi'nm, Kohl hükümetinin, Para Birliği koşullannı hayata geçirmek için kamu harcamalannı azattma is- teğine direnme gücünü arttiracağı kesin. FSP ve FKP'nın özellikle Asya ülkelerinden gelen rekabete kar- şı, ıç piyasayı ve iş olanaklannı korumaktan yana ol- malan, uluslararası kureselleşmeyi sorgulayanlan güç- lendirecek. Nihayet FSP ve FKP'nin. Fransa'nın NATO sorumluluklannın genışletilmesine karşı olmalan, Fran- sa-ABD ilişkilenni olumsuz etkileyecek ve diğer sos- yal demokrat partilerin de bu yöndeki yaklaşımlannı güçlendırecek, ABD'nın hegemonyacı eğilimlerini zor- laştıracak. Havadakı bu değişiklikten, Türkiye'de de emekten ve bağımsızlıktan yana olan siyasi akımlann da olumlu bir şekilde etkilenme ve faydalanma şans- lan var. ergin@ergin.demon.co.uk Tuğrul Türkeş destek arayışında AMC\R.\ (Cumhuriyet Bürosu) - MHP genel baş- kan adaylanndan Muhar- rem Şemsek, 18 mayısta yapılan kavgah olağanüstü kongrede delegelenn baskı altına alındıklarını ıma ederek ortaya çıkan sonuç- lann adaylann gerçek gü- cünü yansıtmadığını söyle- dı. MHP Genel Başkan Ve- kıli Tuğrul Türkeş, olaylı kongremn ardından genel başkan adaylanyla "diya- log arayışı^na girdi. Tür- keş 'ın ziyaret ettiğı genel başkan adaylanndan Şem- sek, ıkili görüşme öncesı basına yaptığı açıklamada. "18 may Btaki tabloadayla- nn oy gücünü yansıtan bir tablo değildir. O günden bu güne dengelerdeğişmiştir" dedı. 6 temmuza ertelenen kongrede delegelerin ira- delennin daha gerçekçi bi- çımde sandığa yansıyaca- ğını söyleyen Şemsek, adaylıktan Türkeş lehine çekileceğine ilişkin iddi- alan "spekülasyon" olarak değerlendirdı. Türkeş de kendisınin MHP'nin genel başkan ve- kili olması nedeniyle tüm genel başkan adaylanyla ve partinin önde gelen isimleriyle görüşmelerinin sürdügünü söyledi. Türkeş, eski b'lkü Ocaklan Başka- nı Azmi Karamahmutoğ- lu'nun "iüegalite" çağnsını eleştirmekten kaçınarak olaylann "partidışı uzanü- lardan" kaynaklandığmı söyledi. Genel başkan adaylann- dan tbrahim Çiftçi, Tür- keş'e karşı yapılan ittifakın 6 temmuzda da devam ede- ceğini söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear