04 Mayıs 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 MAYIS 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Adalet Bakanlığı'ndan açıklama • istanbul Haber Servisi - Adalet Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Mûşavirliği, gazetemizde 9 mayısta yayımlanan "Cezaevlerinde baskı daha da arto" başlıklı haberle ilgili olarak dün yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, haberde Sıvas E Tipi Cezaevi"nde arama yapmak isteyen personelin kadın hükümlüleri dö\dügüne ilişkin iddialarla ilgili olarak, "Kontroller cezaevi müdürû nezaretinde her zamanki gibı yapılmakta iken terör suçlusu kadın hükümlüler direnmiş, infaz koruma memurlanna saldırmış, sayım ve arama yaptırmamak için yönetime karşı gelmişlerdir. Zabıta desteği alınmadan kadın ve erkek cezaevi memurJannın katılımı ile koğuşlara girilerek sayım ve zemin araması gerçekleştirilmiştir" denildi. Demirel Avrupa turunda • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Fransa ve Hollanda'yı kapsayacak bir Avrupa turuna çıkmaya hazırlanıyor. Dışişleri Bakanlığı 'ndan dûn yapılan yazılı açıklamada. Demirel'in 27 mayısta NATO ile Rusya arasında imzalanacak anlaşmayı onaylamak için 26 mayısta Paris'e gideceği bildirildi. Demırel'in, Fransa'dan Hollanda'nın Lahey kentine geçerek Marshall yardımının 50. yıldönümü nedeniyle Avrupa Güvenlik ve İşbırlıği Teşkilatı'nın (AGİT) devlet ve hükümet başkanlan toplantısına katılacağı da kaydedildi. Cevdet Sunay'm öliim yıldönümü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türkiye'nin 5. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay^ ölümünün 15. ^ ( yıldönürhünde törenîe" j v e " aKildr. Cevdet SuriâVın Devlet Mezarlığı'ndaki kabri başında düzenlenen törende, Cumhurbaşkanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri çelenklerinin konulmasından sonra saygı duruşunda bulunuldu ve Sunay'ın ailesine taziyeler iletildi. Aşkm partisi evtilik yolunda • ANKARA (ANKA)- "Aşk ve devrim" sloganıyla yola çıkan Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), seçim evliliği için ilk adımı attı. Koalisyon ortaklannın seçim sinyali vermeleri ûzerine ÖDP, CHP ve HADEP ile seçim ittifakını görüşmek üzere haziran ayında parti meclisini (PM) toplantıya çağırdı. Madımak önergesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP İstanbul" Milletvekili Ercan Karakaş, 37 kişinın öldüğü Madımak Oteli yangını sanıklanndan birinin polis yapıldığına ilişkin iddiayı TBMM gündemine getirdi. Karakaş, Içişleri Bakaru Meral Akşener'in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, 28 nisan ve 4 mayıs günlerinde yapılan polis alımı sınavlannın ne zaman planlandıği, kaç kişinin sınava katıldığı, kazananlann sayısı ve smav yöntemi »konulannda bilgi istedi. Karakaş, "Sıvas Madımak Oteli yangını .sanıklarından birinin de -pohs yapıldığı doğru mudur" diye sordu. Ercan ;Karakaş, Akşener'den •Emniyet Genel Müdürii Alaaddin Yüksel'in ,yetkilerinin kısıtlanma ınedenlerinin de .açıklanmasmı istedi. Toçoğlu krizi • ANKARA (AA)-Yüz •kızartıcı suçtan mahkûm •olduğu gerekçesiyle, Türk- -îş Yönetim Kurulu -tarafmdan görevinden -ahmasına rağmen odasını -boşaltmayan Genel Mali . Sekreter Enver Toçoğlu'nun makam itelefonlan görüşmeye •kapatılırken, sekreteri ve -şoförü, yönetim tarafmdan izne çıkanldı. RP, Başbakan Erbakan'm emriyle devlet kurumlarmdan intikam alıyor Savaş'a Wç' aranıyorANKARA/KAYSERİ (Cumhuriyet) - "Yasadışı eylemkrin odağı olmaya başla- ması ve laik rejimi hedef alan gjrişimleri" gerekçesiyle açılan kapatma davasma ya- sal dayanağı güçlü bir yanıt veremeyen RP. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Sa- vaş'a karşı kampanya başlattı. Başbakan Necmettin Erbakan, kurmaylanna Savaş hakkında dosya hazırlanması talimatını verdi. Dev let Bakanı Abdullah GüL "Savaş, partimizi kamuoyunda küçük düşürmüş- tür. İmam -hatip okulu açan nerkesi suçla- mıştir. Savaş'ı RP tüzeUdşüiği ya da kişisel olarak mahkemeye vereceginr dedi. RP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz da baş- savcı hakkında hukuki giıişimlerde buluna- caklannı belirtirken. öne sürülen iddialann politik olduğunu savundu. Kapusuz, iddi- anamede yer verilen tarikat liderlerine ıftar yemeği suçlaması hakkında "Birbaşbakan gazetecüerle, işadamlanyla bir araya gele- cek suç olmayacak, bu ülkede yaşayan bir- takun âUmlerleyemekyemesinedensuç oia- cak"diye konuştu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Anayasa Mahkemesi'ne açılan kapatma da- vası, RP'de paniğe neden oldu. RP grubu- nu önceki akşam basına kapalı olarak ola- ğaniistü toplantıya çağıran Başbakan Nec- mettin Erbakan, "Ortadafiilibir suç oima- dığuu ve partinin kapatdamayacağuu" sa- vundu. Üç beş kişinin söyledikleri nedeniy- le parti kapatılmasının mümkün olmayaca- ğını öne süren Erbakan, gensoru önergesi- nın reddedilmesinin ertesi günü dava açıl- masını anlamlı bulduğunu söyledi. Başsav- cı Savaş'tan "Bu adam" diye söz eden Er- bakan, "Birikrine yaranmak istiyor, suç iş- lemiştir. Hakkuıda bir dosya hazıriayın ve bana getirin" dedi Toplantıda başta Adalet Bakanı Şevket Kazan olmak üzere diğer konuşmacılar da "Davanın hukuki değü siyasi"* olduğunu. bu nedenle sonuç alınamayacağını öne sür- düler. Ancak RP Manisa Milletvekili Bü- özden 'înceleme süreci başlatıldı' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) -Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, RP'nin kapatılma iste- miyle ilgili açılan davada tensip karan verilerek in- celeme sürecinin başlatıl- dığını ve dosyanın önü- müzdeki günlerde RP'ye verilmek üzere Yargıtay Başsavcılığı'na gönderi- leceğini bildirdi. Özden şunlan söyledi: "Siyasi partüerin kapatd- ma davalaruıda mahke- me kurulu toplanırve uy- gulamadaki düzeni belir- ler, ona tensip karan de- nir. Yasamızın 33. madde- sine göre Ceza Yargüama UsulüYasası'na göre dos- ya üzerinden inceleme ya- pıhr. Ondan sonra süreç işler. Savunmalannın ahnması, başsavcuun mü- talaası gibi. Sonra taraf- lar dinlenir. Bantlann çö- zümü yapılır ve üyelere dağrahr." Ote yandan Özden, dün Açıköğretimliler Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve ANAP Eski- şehir Milletvekili tbra- him Yaşar Dedelek baş- kanlığındaki heyetle bir süre görüştü. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Bir Refah milletvekili, meclis kürsüsünde konuşan Mesut Vılmaz'a cep tetefonunun pilini attu lent Annç, buna karşı çıkarak MNP, HEP, DEP ve MSP örneklerini verdi. Annç. '"Ka- patamazlar denfliyor, ama geçmişte bunu yapülar. Dava siyasi demekten vazgeçip hu- kukidayanaklar aramahytz" diye konuştu. Erbakan'ın yüz ifadesinden Annç'ın bu sözlerine sinirlendiğı anlaşıldı. Erbakan'ın istemi üzerine davayla ilgili gelişmeleri iz- lemek ve savunma yapmak üzere Oğuzhan Asiltürk başkanlığında 5 kişilik bir komis- yon oluşturuldu. Kapusuz, TBMM'nin 19. dönem ger- çekleştirdiği anayasa değişikliğine koşut olarak Siyasi Partiler Yasası'nda değişiklik yapılmadığını ve bu nedenle dava açılma- sının söz konusu olamaya- cağını savundu. Savaş'ın da daha önce TBMM Baş- kanlığı'na biryaa göndere- rek anayasa ve Siyasi Parti- ler Yasası arasındaki çeliş- kiyi giderecek düzenleme- lerin yapılmasını istediğini kaydeden Kapusuz. "Bas- savcı kendi kendisiyle çeliş- mektedir. Daha önce sözü- nü ettiği hukuki boşluğu şimdi dayanak olarak gös- termektedir" dedi. Kapu- suz, partılen ancak "haÛan kapatabikceğuıi" belirtti. Bir soru üzerine Vural Savaş ile ilgili hukuki giri- şimlerde bulunacaklannı, ancak işlem yapılabilmesi- nin çok kolay olmadığını belirten Kapusuz, prosedü- rii başlatacaklannı. öncelik- le Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na başvu- racaklannı söyledi. Gül de davaya ilişkin so- rular üzerine "Başsava Türk demokrasisine gölge düşürmüştür. Türkrve'nin itibannı içeride ve dısanda sarsnuşür. Kendikri tama- men politize olmuştur" de- di. RP kurmaylan. kapatıl- ma olasılığına karşı yeni bir parti çalışması başlatıl- dığı iddialannı yalanladılar. 18 maddelik iddianame- de laiklik ve rejim aleyhta- n konuşma yapmakla suç- lanan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Şükrü Karatepe ise kapatma da- vasını, RP'yi meşru zemin- den uzaklaştırma çabasj olarak değeritndirdı. Kara- tepe. iddianameyi 'komik' diye nitelendirdi. Özel finans kuruluşlan ve İslami sermayeyle çalışan holdinglerin transferlerine gözaltı îslamisermayeincdemeyealmdı ESRAYENER ANKARA - Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcılığı, RP'nin kapatılması için Anaya- sa Mahkemesi'ne başvururken; RP'yle bağlantılı olduğu bilınen ve tslami serma- yeyle çalışan holdingler ile özel finans ku- ruluşlannın işlemleri, nakit transferleri ve para kaynaklannın da incelemeye alındığı öğrenildi. Hazine Müsteşarlığı, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Merkez Banka- sı'nın hesap ve bilançola- n aynntıh olarak araştıra- cağı bildirildi. REFAHYOLhükümeti- nin kurulmasının ardın- dan. arka arkaya kendini göstermeye başlayan İsla- mi kurallarla faizsiz çalı- şan özel finans kuruluşla- n ve holdingler, özellikle son 1 yılda yüksek serma- ye arttınmlanyla dikkat çektiler. Müstakil Sanayı- ci ve Işadamlan Derneği (MÜSİAD) çati- sı altında toplanan ve "çok ortakh şjrket" tanımı altında, halka açık veya Sermaye Piyasası Kurulu kayıtlanna girmeden "kâr payı da^tma" esasına dayalı para topla- yan bu şirketlerin incelemeye alındığı öğ- renildi. MÜSlAD'ın en önemli üyelerinden bi- ri olan ve RP'ye yakınlığıyla tanınan Kom- bassan Holding'in 1000'in üzerinde üye- sinin bulunduğunu öğrenen SPK'nin yap- tığı incelemede. holdıngin 1995 sonunda kuruluşunda 20 milyar lira olan sermaye- sinin 1 yılda 30 trilyon liraya çıktığı bel- gelendi. SPK raporunda holdingın çoğunluğu yurtdışında yaşayan Türk yurttaşlanndan oluşan yaklaşık 25 bin kişiden, geçen yıl Çiller, kabulcüleri ihracı göze alamadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - REFAHYOL hükümetinin, ancak BBP'nin desteğiyle gensorudan kurtuknası, DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çilfer'in gözünü korkuttu. Aralannda, partinin eski Genel Başkanı Hüsatnettin Cindoruk'un da bulundugu çok sayıda milletvekilini, kurduğu azıniık hükümetine güvenoyu vermediği için tasfıye eden Çiller'in, son gensoru oylamasında muhalefetle birlikte hareket eden 7 milletvekilini ihraç etmeyi göze alamayacağı bildirildi. Kilis Milletvekili Dofan Güreş'e gensoruda "kabul oyu" kullanabihnesi için özel izin verdiği belirtilen Çiller'in, koalisyonun Meclis'teki sandarye sayısmın güvenoyu rakamı olan 276'nın altına düşeceğini dikkate alarak "uyanyla" yetineceği öğrenildi. Gensoru oylaması öncesinde muhalefetle görüşerek alternatif hükümet arayışlan başlatan Muğla Milletvekili Yalım Erez'i, ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk etrirerek parti içi muhalefete gözdağı veren Çiller, gensoruda hükümetin düşürülememesi üzerine, kabul oyu kullanan milletvekilleri hakkında grup karanna aykın davTanmasma karştn "ihraç" mekanizmasmı çalıştırmayacağı belirtildi. "kâr payı dagınnu" adı altında, kayıt dışı ve hukuki bir dayanağı olmayan pay senet- leri karşılığında 7.7 trilyon lira para topla- dığı ortaya çıktı. Kombassan'ın joırtdışından para trans- feri, geçen ay Esenboğa Havaalanı'nda bir kişi üzerrinde bulunan 1.8 milyon mark v e çok sayıda altın bileziğin, yurtdışında ça- lışan bir işçi tarafmdan holdinge gönderil- diğinin belirlenmesıyle de kanıtlandı. Maliye Bakanlığı'nın, bu miktardaki bir nakitin ban- ka yerine elden gönderilme- si üzerine, holdinge giren paranın mali kayıtlardan ka- çınlıp kaçınlmadığı konu- sunda araştırma yaptırdığı kaydedildi. Kombassan Holding, son olarak özel finans kuruluşu ve kâr payı dağıtımı adı al- tında topladığı paralan hu- kuk düzenine oturtmak amacıyla aracı kurum kur- mak için başvurmuştu. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planetcom.tr Yargıtay Başsavcısı'nın iddi- anamesini satır satır okudum. Içim üşüdü. Herhalde çok de- mokrat'm da içi üşüdü. • Işte gene bıçak sırtındayız. Demokrat olmakla demokrat olamamak arasındaki o kıldan ince, kılıçtan keskin çizgideyiz. Sırtımızda demokrat olmanın otaşınması pekzoryükü. llke- sizliğin kol gezdiği bir ülkede, demokrasinin ilkelerini gerekir- se kendine rağmen savunma- nın sorumluluğu, yükümlülü- ğü... Demokratız. Refah'ın ide- olojisine en küçük ayrıntısına kadar karşıyız. O sapkın, o il- kel ideolojinin ülkemizde ege- men olmasına karşı kararlı, çok kararlı savaşan demokratlanz. Yıne de bu yol aynmında, bu bıçak sırtında, bu kıldan ince, kılıçtan keskin çizgide Refah'ı savunmak bize düşüyor. La- ikiz. Kimimiz daha da öte, ate- ist. Ama önce demokratız. O yüzden Yargıtay Başsavcısı'na karşı Refah'ı savunmak zorun- dayız. Refah elebaşılannın ve Islamı siyasallaştıran ana kad- rolannın bırakın demokratik hak ve özgüriüklerimize saygı Demokratım, Refah'ı Savunuyorum göstermeyi, günü gelince, fır- satını bulunca yaşama hakkı- mızı bile elimizden hunharca alacaklarını biliyoruz. Ceza- yir'de gırtlak kesenlerle Refah tabanının militan unsurlan ara- sında uçurumlar yok. Siyasal Islamın istese de, istemese de demokrat olamayacağını iyi, çok iyi biliyoruz. Demokrasiy- le siyasal Islam arasındaki uz- laşmaz çelişkiyi hiç göz ardı et- miyoruz. Ama buna rağmen Yargıtay Başsavcısı'nın gerek- çelerine dayanılarak Refah'ın kapatılmasına karşı çıkıyoruz. On birinci gensoru sınavın- dan yaralı bereli de olsa sıynl- mış Refah, Anayasa Mahke- mesi tarafmdan kapatılırsa ilk seçimde mutlak çoğunluğu yakalar da gelir. Bu doğru. Bu- nu biliyoruz. Ama Refah'ın ka- patılmasına karşı çıkışımızın gerekçesi bu değil. Demokrat olmak siyasal manevralann, in- ce oy hesaplarının üstüne yük- selebilmek yetisi ister. Hayır. Gerekçemiz bu değil. Yargıtay Başsavcısı'nın çe- teleri kuran, kurulmuşlan bağ- nna basan, mafya tetikçileri, uyuşturucu tacirieri ile sarmaş dolaş, arsa rantlannı, ihale avantalannı bölüşmeyi nere- deyse kendi varlık nedenine dönüştürmüş bir başka partiyi görmezlikten gelmesine bile değinmiyoruz.ltirazımız "Onu görüyorsunuz da ötekini gör- müyorsunuz ama.." yalınkatlı- ğında değil. Biz, Yargıtay Baş- savcısı'nın iddianamesinin omurgasını oluşturan neden- lerle bir siyasal partinin kapa- tdmasına kesinlikle karşı oldu- ğumuz için bugün Refah'ı sa- vunuyoruz. Anılanmızda Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) kapatıldığı 12 Mart karanlığı, gözlerimizin önünde Demokrasi Partisi'nin (DEP) kapatılmasına giden o siyasal cinayet var. Hele tem- sili demokrasinin karargâhına, Türkiye Büyük Millet Meclısi'ne polislerın saldırısını hiç unuta- mıyoruz. Ufacık tefecik, yüreği boyuyla, bilinci bedeniyle ters orantılı arkadaşımız, gözlerinin içi hilesiz gülen Orhan Do- ğan'ı ensesinden yakalayıp arabayatıkan polisin o hoyrat, kıllı elini gözlerimizin önünden bir türlü uzaklaştıramıyoruz. DEP'li milletvekillerinin doku- nulmazlıklannın kaldınlmasını, ortada hiçbir hukuksal gerek- çe yokken utanmadan onay- layan Refahlı milletvekillerinin o yılışık sıntmalarını, hayırlı bir iş yapmışçasına göz döndü- rüp, gerdan kırmalarını hiç unutmuyoruz. O gün Türki- ye'de demokrasiye ölümcül hançer darbeleri vuran eller arasında yer alan Refahlılan belleğimize kazıdık. O gün DEP'lilerin siyasal yaşamdan koparılmalarına karşı susan Refahçılara "Susma sustukça sıra sana gelecek" deme gere- ğini duymamıştık. Demokrasi düşmanlarından demokratik çıkış beklemeyecek kadar de- neyimliyiz. Biz demokratlar o günlerde susmamıştık. Refahlılarsa de- mokrat olmadıklan, olamadık- lan ve olamayacaklan için sus- muşlardı. Biz demokratlar bugün de susmuyoruz. Siyasal hasımlanmızla de- mokrasinin er meydanında, seçim sandığının başında, mi- ting alanında. ideolojik çatış- malann en zoriusunda, felsefe tartışmalann en çapraşığında, siyasal çalışmanın o bıktıncı, iğne ile kuyu kazmaktan fark- sız koşullannda yarışmaktan yanayız ve yarışı sadece böy- le sürdürmeye kararlıyız. Kendimize güvenimiz tam. Geçici yenilgiler bizi ürkütmü- yor. Haklı olduğumuzun bilin- cinde, eninde sonunda kaza- nacağımız güvenciyle mertçe bir demokrasi yarışından ya- nayız. Bükemediğimiz bileği öp- mek bize yabancı. Bükemedi- ğimiz bileği bükecekgüceeriş- mek için çabalamaktan yana- yız. Ta ki bükene kadar... Hele bileği bükemeyince polise, as- kere, savcıya koşup, "Ben bu zeminde Refah'ı altedeme- dim. Kapat onu, döv onu, tu- tukla onu" demek bir demok- rat olarak kendimizi inkâr et- mekle eşanlamlı. POLJTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İhanet... DYP ihanet içindedir... Tansu Çiller'in hırsı, enişte beyin oyunlan gelenek ve gorenekleri olan DYP'yi, kendi tabanında yok et- miştir. Çıkar ilişkilerinin öne çıktığı siyaset sahnesin- de DYP giderek erimektedir. Böyle bir siyasal ıktidar olmaz... Şeriatçı kuşatmanın giderek ivme kazandığı günü- müzde, olup bitenleri görmemek, safdilliktir... Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, cumhuriyet tarihinde ilk kez iktidarda bulunan bir si- yasal parti için şunlan söylüyor. "RP, Türkiye'yi iç savaşa sürüklûyor..." Vural Savaş doğru söylüyor... Türkiye'de bir iç savaşın sinyalleri duyulmaya baş- landı. Büyük kentlerin varoşlannda örgütlenen şeriatçı- lar; belediye başkanlan, il ve ilçe örgütleriyle dimdik ayakta... Kimse kimseyi kandırmasın ve demokrasi adına hiçbir kişi ve kuruluş "demokrasilerde siyasiparti ka- patılamaz" demesin. Demokrasijefde ırkçı ve dinci faşist partiler bal gibi kapatılır. Üstelik o parti kapa- tıldıktan sonra aynı ideolojiyi taşıyan siyasal örgütün çalışma yapmasına olanak verilmez. Bugün Refah Partisi ne yapmak istiyor? Apaçık ortada: "Demokrasiyi bir araç olarak kul- lanıp, şerri hükümlere dayalı Islam devleti kuımak..." Eğer bu gerçeği kimi aydınlanmız, kendilerini de- mokrat sanan kimi yazartanmız, hatta kimi sanayici- lerimiz görmüyorsa yazıklar olsun... RP, elbet Siyasal Partiler Yasası'na göre kurulmuş, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın koruması altın- da bir siyasal partidir... Ancak RP, "demokrasiyi" kalkan olarak kullan- makta, DYP'nin ihanetiyle de "devletiçinde" hızlı bir örgütlenmeyi sürdürmektedir. RP'nin asıl amacı ise Türk Silahlı Kuvvetleri'nin "komuta kademesi"nde örgütlenmektir... RP Rize Milletvekili Şevki Yılmaz'ın şu sözlerini sakın unutmayın: "Görevimiz konuşmak değil, asker olarak ordu içinde savaştaki planı uygulamaktır..." Nedir bu sözlerin anlamı? Söyler misiniz hangi de- mokratik ülkede bir siyasal iktidann milletvekili böy- le konuşur, konuşursa ne olur? Ya Başbakan Necmettin Erbakan'ın konuşma- lan? Işte bir örnek: "Bu parti, İslami cihat ordusudur..." ••• Başbakan Erbakan, RP'nin gizli TBMM grup top- lantısında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı için "Bu adam" sözlerini kullanıyor, Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Ozden'i ise "aşağılayıcı" bir üsluplasuçluyor... Başkent Ankara'da bunalım her geçen gün artar- ken Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, DYP Genel Başkanlık koltuğunu kaptırmamak için her yolu ge- çerli sayıyor... Açıkça söylemek gerekirse Tansu Hanım'da utan- mak, sıkılmakyok!.. Neden yok? Tansu Hanım, "KuvayiMilliye" ruhundan sözede- biliyor, sıkıştığında "Ben laik, demokratik cumhuri- yetin güvencesiyim" diyor. Bununla dayetinmeyip, ikide bir ortaya çıkıp haykınyor: "Ben bu ülkeyi din bezirgânlanna teslim etmem!.. % Oysa din bezirgânlanyla sarmaş dolaş olmuş ha- nım!.. RP'Iİ Hasan Hüseyin Ceylan, Tansu Hanım ko- nuştukça sakallannı okşayıp yanıt veriyor: "Rejim ve Kemalizm başkalannındır. Türkiye yıkı- lacak.." ••• REFAHYOL bindiği dalı kesti... 11 aydır iktidarda olan REFAHYOL ekonomiyi fel- ce uğrattı, emekçi kesimleri ezdi... Adil düzen masalıyla yoksul yığınlan kandıran, di- ni siyasette araç olarak kullanan RP, demokrasi düşmanıdır. DEP ve EMEK Partisi kapatılırken seslerini çıkar- mayanlann şimdi "demokrasi" demeye haklan var mı? Tansu Hanım ise şimdi yeni bir düş peşinde... Onun düşü şu: "Başbakanlık koltuğuna otur- mak..." Erbakan buna razı olur mu? Htç belli olmaz... Ama görülen o ki Türkiye bir bunahmın içine girdi. Şeriatçılar direniyor, RP demokrasi kahramanı olarak ortalıkta dolaşmaya başlıyor... Dünkü Cumhuriyet'in başyazısında ne deniliyor- du: "Demokrasi faşist partiye olanak tanımaz; şeriat hukuku da demokrasiye en küçük olanak tanımayan faşist düzenin ortaçağa dönük suretidir..." Evet öyiedir... Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planetcom.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Planetcom. TR Baykal, Kalemli'yi göreve çağırdı 6 Susıırluk fezlekeleri raftan indirilsin9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHPGenel Baş- kanı Deniz Ba>kaL millet- vekillerinin dokunulmaz- lıklannın kaldınlmasına ilişkin fezlekelerin ele alınmasının anayasa deği- şikliği sonrasına bırakıl- ması girişüni üzenne TB- MM Başkanı Mustafa Ka- lemli'yi göreve çağırdı. Kalemli'nin konuya el koyınasını isteyen Baykal, "Anayasa hakkında deği- şiklik rtvayeti çıktı diye bir maddenin uygulanmasın- dan vazgeçÛemeyeceğini, Adalet Bakanı Şevket Ka- zan 'ın, Başbakan Necmet- tin Erbakan'ın girdiği ter- tiplere TBMM'nin alet ol- maması gerektiğûıi" söy- ledi. DSP Genel Başkanı Büknt Ecevit'in gensoru- ya gönülsüz destek verdik- lerine ilişkin suçlamalannı "boş, anlamsız" diye nıte- lendiren Baykal, "Bunlan hüzünle seyrediyoruz" de- di. CHP iıden Baykal. dün TBMM'de düzenlediği ba- sın toplantısında, şu değer- lendirmeleri yaptı: "TBMM'yetaJepterge- liyor. Bunlar rejimle ilgili, anayasayla Ugili fevkalade önemli değerlendirmeler- dir. TBMM Başkanı konu- ya el knymabdır. Komisyon karan3e83. maddeyok sa- yılamaz. o maddeyi işlet- mekten vazgecmezsiniz. Bunun akla, manbğa, hu- kuka uygun yanı var mı? Susurlıik'la ilgili fezlekefer ne olacak? Ele al, uygun görüyorsan reddet Yok, ben sonımluluktan kaç- mak isthorum, bunu yok sayalım,sorumlulukalma- ma gerek kalmadan örtbas edelim. Böyle sey olmaz. Anayasa hakkında değisik- lik rivayeti çıktı diye bir madde uygulanmaktan vazgeçoebttir mi? Susurhık önce Adalet Bakanı, sonra Başbakan tarafindan ört- bas edikli. Umudumuz Meclis'teydi, şimdi Mechs de örtbas etnıek için mina- reye kıhfhazırbyor. Olayın taraflanndan biri, tarihi konuşma, yapanm diyor, sonra bunlar oluyor. Bu, hukuk devletine, TB- MM'ye yaktşnuyor."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear