Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 MAYIS 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Adalet
Bakanlığı'ndan
açıklama
• istanbul Haber Servisi -
Adalet Bakanlığı Basın ve
Halkla İlişkiler
Mûşavirliği, gazetemizde 9
mayısta yayımlanan
"Cezaevlerinde baskı daha
da arto" başlıklı haberle
ilgili olarak dün yazılı bir
açıklama yaptı.
Açıklamada, haberde Sıvas
E Tipi Cezaevi"nde arama
yapmak isteyen personelin
kadın hükümlüleri
dö\dügüne ilişkin
iddialarla ilgili olarak,
"Kontroller cezaevi
müdürû nezaretinde her
zamanki gibı yapılmakta
iken terör suçlusu kadın
hükümlüler direnmiş, infaz
koruma memurlanna
saldırmış, sayım ve arama
yaptırmamak için
yönetime karşı
gelmişlerdir. Zabıta desteği
alınmadan kadın ve erkek
cezaevi memurJannın
katılımı ile koğuşlara
girilerek sayım ve zemin
araması
gerçekleştirilmiştir"
denildi.
Demirel Avrupa
turunda
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, Fransa
ve Hollanda'yı kapsayacak
bir Avrupa turuna çıkmaya
hazırlanıyor. Dışişleri
Bakanlığı 'ndan dûn
yapılan yazılı açıklamada.
Demirel'in 27 mayısta
NATO ile Rusya arasında
imzalanacak anlaşmayı
onaylamak için 26 mayısta
Paris'e gideceği bildirildi.
Demırel'in, Fransa'dan
Hollanda'nın Lahey
kentine geçerek Marshall
yardımının 50. yıldönümü
nedeniyle Avrupa Güvenlik
ve İşbırlıği Teşkilatı'nın
(AGİT) devlet ve hükümet
başkanlan toplantısına
katılacağı da kaydedildi.
Cevdet Sunay'm
öliim yıldönümü
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Türkiye'nin 5.
Cumhurbaşkanı Cevdet
Sunay^ ölümünün 15. ^ (
yıldönürhünde törenîe"
j v e
"
aKildr. Cevdet SuriâVın
Devlet Mezarlığı'ndaki
kabri başında düzenlenen
törende, Cumhurbaşkanlığı
ve Türk Silahlı Kuvvetleri
çelenklerinin
konulmasından sonra saygı
duruşunda bulunuldu ve
Sunay'ın ailesine taziyeler
iletildi.
Aşkm partisi
evtilik yolunda
• ANKARA (ANKA)-
"Aşk ve devrim"
sloganıyla yola çıkan
Özgürlük ve Dayanışma
Partisi (ÖDP), seçim
evliliği için ilk adımı attı.
Koalisyon ortaklannın
seçim sinyali vermeleri
ûzerine ÖDP, CHP ve
HADEP ile seçim ittifakını
görüşmek üzere haziran
ayında parti meclisini (PM)
toplantıya çağırdı.
Madımak
önergesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP İstanbul"
Milletvekili Ercan Karakaş,
37 kişinın öldüğü Madımak
Oteli yangını sanıklanndan
birinin polis yapıldığına
ilişkin iddiayı TBMM
gündemine getirdi.
Karakaş, Içişleri Bakaru
Meral Akşener'in
yanıtlaması istemiyle
TBMM Başkanlığı'na
sunduğu soru önergesinde,
28 nisan ve 4 mayıs
günlerinde yapılan polis
alımı sınavlannın ne zaman
planlandıği, kaç kişinin
sınava katıldığı,
kazananlann sayısı ve smav
yöntemi
»konulannda bilgi istedi.
Karakaş, "Sıvas Madımak
Oteli yangını
.sanıklarından birinin de
-pohs yapıldığı doğru
mudur" diye sordu. Ercan
;Karakaş, Akşener'den
•Emniyet Genel Müdürii
Alaaddin Yüksel'in
,yetkilerinin kısıtlanma
ınedenlerinin de
.açıklanmasmı istedi.
Toçoğlu krizi
• ANKARA (AA)-Yüz
•kızartıcı suçtan mahkûm
•olduğu gerekçesiyle, Türk-
-îş Yönetim Kurulu
-tarafmdan görevinden
-ahmasına rağmen odasını
-boşaltmayan Genel Mali
. Sekreter Enver
Toçoğlu'nun makam
itelefonlan görüşmeye
•kapatılırken, sekreteri ve
-şoförü, yönetim tarafmdan
izne çıkanldı.
RP, Başbakan Erbakan'm emriyle devlet kurumlarmdan intikam alıyor
Savaş'a Wç' aranıyorANKARA/KAYSERİ (Cumhuriyet) -
"Yasadışı eylemkrin odağı olmaya başla-
ması ve laik rejimi hedef alan gjrişimleri"
gerekçesiyle açılan kapatma davasma ya-
sal dayanağı güçlü bir yanıt veremeyen RP.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Sa-
vaş'a karşı kampanya başlattı. Başbakan
Necmettin Erbakan, kurmaylanna Savaş
hakkında dosya hazırlanması talimatını
verdi. Dev let Bakanı Abdullah GüL "Savaş,
partimizi kamuoyunda küçük düşürmüş-
tür. İmam -hatip okulu açan nerkesi suçla-
mıştir. Savaş'ı RP tüzeUdşüiği ya da kişisel
olarak mahkemeye vereceginr dedi. RP
Grup Başkanvekili Salih Kapusuz da baş-
savcı hakkında hukuki giıişimlerde buluna-
caklannı belirtirken. öne sürülen iddialann
politik olduğunu savundu. Kapusuz, iddi-
anamede yer verilen tarikat liderlerine ıftar
yemeği suçlaması hakkında "Birbaşbakan
gazetecüerle, işadamlanyla bir araya gele-
cek suç olmayacak, bu ülkede yaşayan bir-
takun âUmlerleyemekyemesinedensuç oia-
cak"diye konuştu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca
Anayasa Mahkemesi'ne açılan kapatma da-
vası, RP'de paniğe neden oldu. RP grubu-
nu önceki akşam basına kapalı olarak ola-
ğaniistü toplantıya çağıran Başbakan Nec-
mettin Erbakan, "Ortadafiilibir suç oima-
dığuu ve partinin kapatdamayacağuu" sa-
vundu. Üç beş kişinin söyledikleri nedeniy-
le parti kapatılmasının mümkün olmayaca-
ğını öne süren Erbakan, gensoru önergesi-
nın reddedilmesinin ertesi günü dava açıl-
masını anlamlı bulduğunu söyledi. Başsav-
cı Savaş'tan "Bu adam" diye söz eden Er-
bakan, "Birikrine yaranmak istiyor, suç iş-
lemiştir. Hakkuıda bir dosya hazıriayın ve
bana getirin" dedi
Toplantıda başta Adalet Bakanı Şevket
Kazan olmak üzere diğer konuşmacılar da
"Davanın hukuki değü siyasi"* olduğunu.
bu nedenle sonuç alınamayacağını öne sür-
düler. Ancak RP Manisa Milletvekili Bü-
özden
'înceleme
süreci
başlatıldı'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) -Anayasa
Mahkemesi Başkanı
Yekta Güngör Özden,
RP'nin kapatılma iste-
miyle ilgili açılan davada
tensip karan verilerek in-
celeme sürecinin başlatıl-
dığını ve dosyanın önü-
müzdeki günlerde RP'ye
verilmek üzere Yargıtay
Başsavcılığı'na gönderi-
leceğini bildirdi.
Özden şunlan söyledi:
"Siyasi partüerin kapatd-
ma davalaruıda mahke-
me kurulu toplanırve uy-
gulamadaki düzeni belir-
ler, ona tensip karan de-
nir. Yasamızın 33. madde-
sine göre Ceza Yargüama
UsulüYasası'na göre dos-
ya üzerinden inceleme ya-
pıhr. Ondan sonra süreç
işler. Savunmalannın
ahnması, başsavcuun mü-
talaası gibi. Sonra taraf-
lar dinlenir. Bantlann çö-
zümü yapılır ve üyelere
dağrahr."
Ote yandan Özden,
dün Açıköğretimliler
Vakfı Mütevelli Heyeti
Başkanı ve ANAP Eski-
şehir Milletvekili tbra-
him Yaşar Dedelek baş-
kanlığındaki heyetle bir
süre görüştü.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
Bir Refah milletvekili, meclis kürsüsünde konuşan Mesut Vılmaz'a cep tetefonunun pilini attu
lent Annç, buna karşı çıkarak MNP, HEP,
DEP ve MSP örneklerini verdi. Annç. '"Ka-
patamazlar denfliyor, ama geçmişte bunu
yapülar. Dava siyasi demekten vazgeçip hu-
kukidayanaklar aramahytz" diye konuştu.
Erbakan'ın yüz ifadesinden Annç'ın bu
sözlerine sinirlendiğı anlaşıldı. Erbakan'ın
istemi üzerine davayla ilgili gelişmeleri iz-
lemek ve savunma yapmak üzere Oğuzhan
Asiltürk başkanlığında 5 kişilik bir komis-
yon oluşturuldu.
Kapusuz, TBMM'nin 19. dönem ger-
çekleştirdiği anayasa değişikliğine koşut
olarak Siyasi Partiler Yasası'nda değişiklik
yapılmadığını ve bu nedenle dava açılma-
sının söz konusu olamaya-
cağını savundu. Savaş'ın da
daha önce TBMM Baş-
kanlığı'na biryaa göndere-
rek anayasa ve Siyasi Parti-
ler Yasası arasındaki çeliş-
kiyi giderecek düzenleme-
lerin yapılmasını istediğini
kaydeden Kapusuz. "Bas-
savcı kendi kendisiyle çeliş-
mektedir. Daha önce sözü-
nü ettiği hukuki boşluğu
şimdi dayanak olarak gös-
termektedir" dedi. Kapu-
suz, partılen ancak "haÛan
kapatabikceğuıi" belirtti.
Bir soru üzerine Vural
Savaş ile ilgili hukuki giri-
şimlerde bulunacaklannı,
ancak işlem yapılabilmesi-
nin çok kolay olmadığını
belirten Kapusuz, prosedü-
rii başlatacaklannı. öncelik-
le Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu'na başvu-
racaklannı söyledi.
Gül de davaya ilişkin so-
rular üzerine "Başsava
Türk demokrasisine gölge
düşürmüştür. Türkrve'nin
itibannı içeride ve dısanda
sarsnuşür. Kendikri tama-
men politize olmuştur" de-
di. RP kurmaylan. kapatıl-
ma olasılığına karşı yeni
bir parti çalışması başlatıl-
dığı iddialannı yalanladılar.
18 maddelik iddianame-
de laiklik ve rejim aleyhta-
n konuşma yapmakla suç-
lanan Kayseri Büyükşehir
Belediye Başkanı Şükrü
Karatepe ise kapatma da-
vasını, RP'yi meşru zemin-
den uzaklaştırma çabasj
olarak değeritndirdı. Kara-
tepe. iddianameyi 'komik'
diye nitelendirdi.
Özel finans kuruluşlan ve İslami sermayeyle çalışan holdinglerin transferlerine gözaltı
îslamisermayeincdemeyealmdı
ESRAYENER
ANKARA - Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcılığı, RP'nin kapatılması için Anaya-
sa Mahkemesi'ne başvururken; RP'yle
bağlantılı olduğu bilınen ve tslami serma-
yeyle çalışan holdingler ile özel finans ku-
ruluşlannın işlemleri, nakit transferleri ve
para kaynaklannın da incelemeye alındığı
öğrenildi.
Hazine Müsteşarlığı,
Sermaye Piyasası Kurulu
(SPK) ve Merkez Banka-
sı'nın hesap ve bilançola-
n aynntıh olarak araştıra-
cağı bildirildi.
REFAHYOLhükümeti-
nin kurulmasının ardın-
dan. arka arkaya kendini
göstermeye başlayan İsla-
mi kurallarla faizsiz çalı-
şan özel finans kuruluşla-
n ve holdingler, özellikle
son 1 yılda yüksek serma-
ye arttınmlanyla dikkat
çektiler. Müstakil Sanayı-
ci ve Işadamlan Derneği (MÜSİAD) çati-
sı altında toplanan ve "çok ortakh şjrket"
tanımı altında, halka açık veya Sermaye
Piyasası Kurulu kayıtlanna girmeden "kâr
payı da^tma" esasına dayalı para topla-
yan bu şirketlerin incelemeye alındığı öğ-
renildi.
MÜSlAD'ın en önemli üyelerinden bi-
ri olan ve RP'ye yakınlığıyla tanınan Kom-
bassan Holding'in 1000'in üzerinde üye-
sinin bulunduğunu öğrenen SPK'nin yap-
tığı incelemede. holdıngin 1995 sonunda
kuruluşunda 20 milyar lira olan sermaye-
sinin 1 yılda 30 trilyon liraya çıktığı bel-
gelendi.
SPK raporunda holdingın çoğunluğu
yurtdışında yaşayan Türk yurttaşlanndan
oluşan yaklaşık 25 bin kişiden, geçen yıl
Çiller, kabulcüleri ihracı göze alamadı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
REFAHYOL hükümetinin, ancak
BBP'nin desteğiyle gensorudan
kurtuknası, DYP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Tansu
Çilfer'in gözünü korkuttu.
Aralannda, partinin eski Genel
Başkanı Hüsatnettin Cindoruk'un
da bulundugu çok sayıda
milletvekilini, kurduğu azıniık
hükümetine güvenoyu vermediği
için tasfıye eden Çiller'in, son
gensoru oylamasında muhalefetle
birlikte hareket eden 7 milletvekilini
ihraç etmeyi göze alamayacağı
bildirildi. Kilis Milletvekili
Dofan Güreş'e gensoruda "kabul
oyu" kullanabihnesi için özel izin
verdiği belirtilen Çiller'in,
koalisyonun Meclis'teki sandarye
sayısmın güvenoyu rakamı olan
276'nın altına düşeceğini dikkate
alarak "uyanyla" yetineceği
öğrenildi. Gensoru oylaması
öncesinde muhalefetle görüşerek
alternatif hükümet arayışlan
başlatan Muğla Milletvekili Yalım
Erez'i, ihraç istemiyle disiplin
kuruluna sevk etrirerek parti içi
muhalefete gözdağı veren Çiller,
gensoruda hükümetin
düşürülememesi üzerine, kabul oyu
kullanan milletvekilleri hakkında
grup karanna aykın davTanmasma
karştn "ihraç" mekanizmasmı
çalıştırmayacağı belirtildi.
"kâr payı dagınnu" adı altında, kayıt dışı
ve hukuki bir dayanağı olmayan pay senet-
leri karşılığında 7.7 trilyon lira para topla-
dığı ortaya çıktı.
Kombassan'ın joırtdışından para trans-
feri, geçen ay Esenboğa Havaalanı'nda bir
kişi üzerrinde bulunan 1.8 milyon mark v e
çok sayıda altın bileziğin, yurtdışında ça-
lışan bir işçi tarafmdan holdinge gönderil-
diğinin belirlenmesıyle de
kanıtlandı.
Maliye Bakanlığı'nın, bu
miktardaki bir nakitin ban-
ka yerine elden gönderilme-
si üzerine, holdinge giren
paranın mali kayıtlardan ka-
çınlıp kaçınlmadığı konu-
sunda araştırma yaptırdığı
kaydedildi.
Kombassan Holding, son
olarak özel finans kuruluşu
ve kâr payı dağıtımı adı al-
tında topladığı paralan hu-
kuk düzenine oturtmak
amacıyla aracı kurum kur-
mak için başvurmuştu.
IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planetcom.tr
Yargıtay Başsavcısı'nın iddi-
anamesini satır satır okudum.
Içim üşüdü. Herhalde çok de-
mokrat'm da içi üşüdü. •
Işte gene bıçak sırtındayız.
Demokrat olmakla demokrat
olamamak arasındaki o kıldan
ince, kılıçtan keskin çizgideyiz.
Sırtımızda demokrat olmanın
otaşınması pekzoryükü. llke-
sizliğin kol gezdiği bir ülkede,
demokrasinin ilkelerini gerekir-
se kendine rağmen savunma-
nın sorumluluğu, yükümlülü-
ğü...
Demokratız. Refah'ın ide-
olojisine en küçük ayrıntısına
kadar karşıyız. O sapkın, o il-
kel ideolojinin ülkemizde ege-
men olmasına karşı kararlı, çok
kararlı savaşan demokratlanz.
Yıne de bu yol aynmında, bu
bıçak sırtında, bu kıldan ince,
kılıçtan keskin çizgide Refah'ı
savunmak bize düşüyor. La-
ikiz. Kimimiz daha da öte, ate-
ist. Ama önce demokratız. O
yüzden Yargıtay Başsavcısı'na
karşı Refah'ı savunmak zorun-
dayız. Refah elebaşılannın ve
Islamı siyasallaştıran ana kad-
rolannın bırakın demokratik
hak ve özgüriüklerimize saygı
Demokratım, Refah'ı Savunuyorum
göstermeyi, günü gelince, fır-
satını bulunca yaşama hakkı-
mızı bile elimizden hunharca
alacaklarını biliyoruz. Ceza-
yir'de gırtlak kesenlerle Refah
tabanının militan unsurlan ara-
sında uçurumlar yok. Siyasal
Islamın istese de, istemese de
demokrat olamayacağını iyi,
çok iyi biliyoruz. Demokrasiy-
le siyasal Islam arasındaki uz-
laşmaz çelişkiyi hiç göz ardı et-
miyoruz. Ama buna rağmen
Yargıtay Başsavcısı'nın gerek-
çelerine dayanılarak Refah'ın
kapatılmasına karşı çıkıyoruz.
On birinci gensoru sınavın-
dan yaralı bereli de olsa sıynl-
mış Refah, Anayasa Mahke-
mesi tarafmdan kapatılırsa ilk
seçimde mutlak çoğunluğu
yakalar da gelir. Bu doğru. Bu-
nu biliyoruz. Ama Refah'ın ka-
patılmasına karşı çıkışımızın
gerekçesi bu değil. Demokrat
olmak siyasal manevralann, in-
ce oy hesaplarının üstüne yük-
selebilmek yetisi ister. Hayır.
Gerekçemiz bu değil.
Yargıtay Başsavcısı'nın çe-
teleri kuran, kurulmuşlan bağ-
nna basan, mafya tetikçileri,
uyuşturucu tacirieri ile sarmaş
dolaş, arsa rantlannı, ihale
avantalannı bölüşmeyi nere-
deyse kendi varlık nedenine
dönüştürmüş bir başka partiyi
görmezlikten gelmesine bile
değinmiyoruz.ltirazımız "Onu
görüyorsunuz da ötekini gör-
müyorsunuz ama.." yalınkatlı-
ğında değil. Biz, Yargıtay Baş-
savcısı'nın iddianamesinin
omurgasını oluşturan neden-
lerle bir siyasal partinin kapa-
tdmasına kesinlikle karşı oldu-
ğumuz için bugün Refah'ı sa-
vunuyoruz.
Anılanmızda Türkiye İşçi
Partisi'nin (TİP) kapatıldığı 12
Mart karanlığı, gözlerimizin
önünde Demokrasi Partisi'nin
(DEP) kapatılmasına giden o
siyasal cinayet var. Hele tem-
sili demokrasinin karargâhına,
Türkiye Büyük Millet Meclısi'ne
polislerın saldırısını hiç unuta-
mıyoruz. Ufacık tefecik, yüreği
boyuyla, bilinci bedeniyle ters
orantılı arkadaşımız, gözlerinin
içi hilesiz gülen Orhan Do-
ğan'ı ensesinden yakalayıp
arabayatıkan polisin o hoyrat,
kıllı elini gözlerimizin önünden
bir türlü uzaklaştıramıyoruz.
DEP'li milletvekillerinin doku-
nulmazlıklannın kaldınlmasını,
ortada hiçbir hukuksal gerek-
çe yokken utanmadan onay-
layan Refahlı milletvekillerinin
o yılışık sıntmalarını, hayırlı bir
iş yapmışçasına göz döndü-
rüp, gerdan kırmalarını hiç
unutmuyoruz. O gün Türki-
ye'de demokrasiye ölümcül
hançer darbeleri vuran eller
arasında yer alan Refahlılan
belleğimize kazıdık. O gün
DEP'lilerin siyasal yaşamdan
koparılmalarına karşı susan
Refahçılara "Susma sustukça
sıra sana gelecek" deme gere-
ğini duymamıştık. Demokrasi
düşmanlarından demokratik
çıkış beklemeyecek kadar de-
neyimliyiz.
Biz demokratlar o günlerde
susmamıştık. Refahlılarsa de-
mokrat olmadıklan, olamadık-
lan ve olamayacaklan için sus-
muşlardı.
Biz demokratlar bugün de
susmuyoruz.
Siyasal hasımlanmızla de-
mokrasinin er meydanında,
seçim sandığının başında, mi-
ting alanında. ideolojik çatış-
malann en zoriusunda, felsefe
tartışmalann en çapraşığında,
siyasal çalışmanın o bıktıncı,
iğne ile kuyu kazmaktan fark-
sız koşullannda yarışmaktan
yanayız ve yarışı sadece böy-
le sürdürmeye kararlıyız.
Kendimize güvenimiz tam.
Geçici yenilgiler bizi ürkütmü-
yor. Haklı olduğumuzun bilin-
cinde, eninde sonunda kaza-
nacağımız güvenciyle mertçe
bir demokrasi yarışından ya-
nayız.
Bükemediğimiz bileği öp-
mek bize yabancı. Bükemedi-
ğimiz bileği bükecekgüceeriş-
mek için çabalamaktan yana-
yız. Ta ki bükene kadar... Hele
bileği bükemeyince polise, as-
kere, savcıya koşup, "Ben bu
zeminde Refah'ı altedeme-
dim. Kapat onu, döv onu, tu-
tukla onu" demek bir demok-
rat olarak kendimizi inkâr et-
mekle eşanlamlı.
POLJTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
İhanet...
DYP ihanet içindedir...
Tansu Çiller'in hırsı, enişte beyin oyunlan gelenek
ve gorenekleri olan DYP'yi, kendi tabanında yok et-
miştir. Çıkar ilişkilerinin öne çıktığı siyaset sahnesin-
de DYP giderek erimektedir.
Böyle bir siyasal ıktidar olmaz...
Şeriatçı kuşatmanın giderek ivme kazandığı günü-
müzde, olup bitenleri görmemek, safdilliktir...
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş,
cumhuriyet tarihinde ilk kez iktidarda bulunan bir si-
yasal parti için şunlan söylüyor.
"RP, Türkiye'yi iç savaşa sürüklûyor..."
Vural Savaş doğru söylüyor...
Türkiye'de bir iç savaşın sinyalleri duyulmaya baş-
landı.
Büyük kentlerin varoşlannda örgütlenen şeriatçı-
lar; belediye başkanlan, il ve ilçe örgütleriyle dimdik
ayakta...
Kimse kimseyi kandırmasın ve demokrasi adına
hiçbir kişi ve kuruluş "demokrasilerde siyasiparti ka-
patılamaz" demesin. Demokrasijefde ırkçı ve dinci
faşist partiler bal gibi kapatılır. Üstelik o parti kapa-
tıldıktan sonra aynı ideolojiyi taşıyan siyasal örgütün
çalışma yapmasına olanak verilmez.
Bugün Refah Partisi ne yapmak istiyor?
Apaçık ortada: "Demokrasiyi bir araç olarak kul-
lanıp, şerri hükümlere dayalı Islam devleti kuımak..."
Eğer bu gerçeği kimi aydınlanmız, kendilerini de-
mokrat sanan kimi yazartanmız, hatta kimi sanayici-
lerimiz görmüyorsa yazıklar olsun...
RP, elbet Siyasal Partiler Yasası'na göre kurulmuş,
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın koruması altın-
da bir siyasal partidir...
Ancak RP, "demokrasiyi" kalkan olarak kullan-
makta, DYP'nin ihanetiyle de "devletiçinde" hızlı bir
örgütlenmeyi sürdürmektedir. RP'nin asıl amacı ise
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin "komuta kademesi"nde
örgütlenmektir...
RP Rize Milletvekili Şevki Yılmaz'ın şu sözlerini
sakın unutmayın:
"Görevimiz konuşmak değil, asker olarak ordu
içinde savaştaki planı uygulamaktır..."
Nedir bu sözlerin anlamı? Söyler misiniz hangi de-
mokratik ülkede bir siyasal iktidann milletvekili böy-
le konuşur, konuşursa ne olur?
Ya Başbakan Necmettin Erbakan'ın konuşma-
lan?
Işte bir örnek:
"Bu parti, İslami cihat ordusudur..."
•••
Başbakan Erbakan, RP'nin gizli TBMM grup top-
lantısında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı için "Bu
adam" sözlerini kullanıyor, Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör Ozden'i ise "aşağılayıcı" bir
üsluplasuçluyor...
Başkent Ankara'da bunalım her geçen gün artar-
ken Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, DYP Genel
Başkanlık koltuğunu kaptırmamak için her yolu ge-
çerli sayıyor...
Açıkça söylemek gerekirse Tansu Hanım'da utan-
mak, sıkılmakyok!..
Neden yok?
Tansu Hanım, "KuvayiMilliye" ruhundan sözede-
biliyor, sıkıştığında "Ben laik, demokratik cumhuri-
yetin güvencesiyim" diyor. Bununla dayetinmeyip,
ikide bir ortaya çıkıp haykınyor:
"Ben bu ülkeyi din bezirgânlanna teslim etmem!..
%
Oysa din bezirgânlanyla sarmaş dolaş olmuş ha-
nım!..
RP'Iİ Hasan Hüseyin Ceylan, Tansu Hanım ko-
nuştukça sakallannı okşayıp yanıt veriyor:
"Rejim ve Kemalizm başkalannındır. Türkiye yıkı-
lacak.."
•••
REFAHYOL bindiği dalı kesti...
11 aydır iktidarda olan REFAHYOL ekonomiyi fel-
ce uğrattı, emekçi kesimleri ezdi...
Adil düzen masalıyla yoksul yığınlan kandıran, di-
ni siyasette araç olarak kullanan RP, demokrasi
düşmanıdır.
DEP ve EMEK Partisi kapatılırken seslerini çıkar-
mayanlann şimdi "demokrasi" demeye haklan var
mı?
Tansu Hanım ise şimdi yeni bir düş peşinde...
Onun düşü şu: "Başbakanlık koltuğuna otur-
mak..."
Erbakan buna razı olur mu? Htç belli olmaz...
Ama görülen o ki Türkiye bir bunahmın içine girdi.
Şeriatçılar direniyor, RP demokrasi kahramanı
olarak ortalıkta dolaşmaya başlıyor...
Dünkü Cumhuriyet'in başyazısında ne deniliyor-
du:
"Demokrasi faşist partiye olanak tanımaz; şeriat
hukuku da demokrasiye en küçük olanak tanımayan
faşist düzenin ortaçağa dönük suretidir..."
Evet öyiedir...
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Internet: http: // www.planetcom.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Planetcom. TR
Baykal, Kalemli'yi göreve çağırdı
6
Susıırluk fezlekeleri
raftan indirilsin9
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHPGenel Baş-
kanı Deniz Ba>kaL millet-
vekillerinin dokunulmaz-
lıklannın kaldınlmasına
ilişkin fezlekelerin ele
alınmasının anayasa deği-
şikliği sonrasına bırakıl-
ması girişüni üzenne TB-
MM Başkanı Mustafa Ka-
lemli'yi göreve çağırdı.
Kalemli'nin konuya el
koyınasını isteyen Baykal,
"Anayasa hakkında deği-
şiklik rtvayeti çıktı diye bir
maddenin uygulanmasın-
dan vazgeçÛemeyeceğini,
Adalet Bakanı Şevket Ka-
zan 'ın, Başbakan Necmet-
tin Erbakan'ın girdiği ter-
tiplere TBMM'nin alet ol-
maması gerektiğûıi" söy-
ledi. DSP Genel Başkanı
Büknt Ecevit'in gensoru-
ya gönülsüz destek verdik-
lerine ilişkin suçlamalannı
"boş, anlamsız" diye nıte-
lendiren Baykal, "Bunlan
hüzünle seyrediyoruz" de-
di.
CHP iıden Baykal. dün
TBMM'de düzenlediği ba-
sın toplantısında, şu değer-
lendirmeleri yaptı:
"TBMM'yetaJepterge-
liyor. Bunlar rejimle ilgili,
anayasayla Ugili fevkalade
önemli değerlendirmeler-
dir. TBMM Başkanı konu-
ya el knymabdır. Komisyon
karan3e83. maddeyok sa-
yılamaz. o maddeyi işlet-
mekten vazgecmezsiniz.
Bunun akla, manbğa, hu-
kuka uygun yanı var mı?
Susurlıik'la ilgili fezlekefer
ne olacak? Ele al, uygun
görüyorsan reddet Yok,
ben sonımluluktan kaç-
mak isthorum, bunu yok
sayalım,sorumlulukalma-
ma gerek kalmadan örtbas
edelim. Böyle sey olmaz.
Anayasa hakkında değisik-
lik rivayeti çıktı diye bir
madde uygulanmaktan
vazgeçoebttir mi? Susurhık
önce Adalet Bakanı, sonra
Başbakan tarafindan ört-
bas edikli. Umudumuz
Meclis'teydi, şimdi Mechs
de örtbas etnıek için mina-
reye kıhfhazırbyor. Olayın
taraflanndan biri, tarihi
konuşma, yapanm diyor,
sonra bunlar oluyor. Bu,
hukuk devletine, TB-
MM'ye yaktşnuyor."