04 Mayıs 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23 MAYIS 1997 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Devlet Adamı Olmak... Prof. Dr. CAHİT TALAS D ev let adamlığı ınsan ve toplum yaşamında son derece onemlı ve guç ka- zanılan bıroluşum ve nı- telığın adıdır Onaulaşıl- ması zordur ve zaman alır Çunku bırçok ozel becennın bır ara- ya gelmesını bır arada bulunmasmı ge- rektınr Ozunde toplumun ışlennı ıyı yo- netmek \ e doğru kararlar alıp onlan sağ- lıklı doğrultularda uygulayabılmek bece- nlen ıle de donatılmış olmayı ıster Bılın- dığı gıbı, ınsan yaşamında doğru ya da yanlış kararlarhep alınagelır Sadebırın- sanın aldığı herhangı bır olağan karar ve onuıı sonuçlan \alnız kendısını ve bır de belkı yakınlannı ılgılendınr Oysa devlet adamı dıve nıtelenen kışılenn toplum ya- şamı devletıvonetmekleılgılıvebağlan- tılıkararlan butun yurt ınsanlanru ılgılen- dınr Orneğın Başbakan Yardımcısı Sayın Tansu ÇiBer'ın Atatürkkarşıtışenatyan- lısı ekonomık \e toplumsal polıtıkalan netleşmemış Refah Partısı'ylekendısının öncekı yargılannı ve değerlendırmelen- nı de unutarak ve gozardı ederek bırlıkte hukumet kurması olayı, yalnız kendısını ılgılendırmeyen yanlış bır olay ve karar- dır Bu kararla Tûrkıye'mn ufku ve ken- dı geleceğı kararmıştır Asken kanadm belırledığı gıbı ırtıca - gencılık hareketı- nı bırıncı derecede tehlıke olarak ulkenın onune getırmıştır Tansu Çıller, tanh onunde kendı kışısel kaygılan uğruna devletadamlığımteiiğini kotuye kullanrruş olma vargısından, kuşkusuz kendisıni kurtaramavacaktır Pariamentoda. bu yanlış karan desteklemış olan mılktvekil- lenmn tanh unundekı konumlan da kuş- kusuz başka nrteliklı olmayacaktır. • Devletyonetmek, çok cıddı bır uğraş alanıdır Buna talıp olanlarda kımı temel nıtelıklı özellıklenn ve becenlenn varlı- ğını gerektınr Burüar. l) Sağlam bır ta- nh bılgısı ıle genel kultür, 2) Yeterlı ve de- neyımlerle kazanılmış bır yönetım bılgı- sı ıle 3) Durustluk ve temız bır ozgeçmış- tır Dunyanın her alanda yenı oluşumlar ve gelışmeler ıçınde hızla değışmekte ol- duğu bır dönemde srvasal geçmışı başa- nsızhklarla dolu ve genekie giiven verme- yen. duicı bır kışının başbakannğa ulaşa- bilmesını sağlamak bağışlanamaz bır av- mazhktır. Turkıye şunu unutmamalıdır Başbakan kendme çok ozgu bır msandır Onunla geçınmek ve bır arada çalışmak son derece guçtur Bu konuda Ecevıt'ın onunla koalısyon ortağı bulunduğu (1974) yıllardan kalma kuşkusuz ılgınç anılan bulunmaktadır Erbakan. unıver- sıte kanyennden başlayarak Mıllı Nızam ve Mıllı Selamet partılen seruvenlen ve bu partılenn Yargıtay 'ca kapatılmalan bu olgunun bır yanıdır Gumuş Sulama Mo- torlan Fabnkası'nın doğuşu ve ıflas edıp kapanması ıse ayn bır hazın serûvendır Şımdılerde Sayın Çıller ıle bırlıkte hu- kumet olmalan, kışısel koşullann ve çı- karlann sağladığı hazın bır olgudur Bu- rada DYP'nın tanhsel bır sorumluluğu ol- duğu da açıktır • Bılındığı gıbı demokrasılerde diıze- nın sağhkb v urumesı \ e ışlevebilmesı ıçın pariamentolann büeşım duzevmınbuyuk onemivardır. Parlamentolarvn genelde ve her bakımdan ulkenın en seçkın yetışkın- lennden oluşması gerekır Kışısel çıkar- cılığı aşabılen bu kışıler ulkeye buyuk ya- rar sağlar Çunku vetkılenn kaynağı par- lamentodur v e hûkumetlerin uyelen ge- nellikJe parlamento uyelen arasında seçi- Br ve hukumetter anavasalarca belirlen- miş olan kurallara uvarak ve vetkılere da- yanarakulkelen>onetırler.tştehukumet- len oluşturan bu ınsanlann tartışılabılır olmamalan gerekır Başka bır deyımle bu ınsanlann onur, ahlak. bılgı v e sozune ına- nırlık açısından sağlam dayanaklara sahıp olmalan çok önemlıdır Devlet adamı ola- bılmek çok gemş olçulerde bu temel ko- şullara dayanmalıdır Yukanda da değın- dığımız gıbı dev letı yonetmek çok sorum- luluk gerektıren bır ıştır ve yetkısız. sıra- dan, duyarsız ınsanlann ellenne bırakıl- mamalıdır Ne var kı, eğer bır ulke halkı- nın eğıtım düzeyı yetersız ve ıyı ıle ıyı ol- mayanı avırabılecek bır olgunluğa ulaşa- mamışsa dev letın yonetımı aksayabılır ve demokrasıler yozlaşma eğılımı ıçıne gı- rebıhrler Halkın eğıtım duzeyı demokra- tık duzenın bozulmasına ızın vermeye- cek bır aşamava ulaşmış olmalıdır Bu. demokrasımn sağlıklı butun kurum v e ku- rallan ıle ışleyebılmesı ıçın yaşamsal bır koşuldur Bununyanında eğer ulke halkı- nın onemlı bırbolümu yoksulluğun sınır- lannda yaşamakta ıse parlamentolara, en yakışırolanlanngırmelen kahlmalansü- recı yıne aksayabılır Ulkemızın bugunku sıkıntılannın temelınde bu tur olgulann yatmakta olduğunu soylemek herhalde yanlış değıldır Bu durumlarda Turkıye laık demokratık dûzenını sağlıklı doğrul- tuda yoluna koyabılmek ıçın once halkı- nın eğıtım duzeyını ıyıleştırmek zorunda- dır Bu, ıvı nıyetlı. ıyı hazırlanmış prog- ramlara bağlanmış çalışmalan gerektınr (Buna ulaşıncaya kadar kuşkusuz başka nıtelıklı ve kısabır sure ıçınde yarar sağ- layabılecek onlemler de alınabılır Orne- ğın bır senato oluşturulabılır Yenı bır se- çun vasası ıle hem senatoya hem de Mıl- let Meclısı'ne seçılebılme, kımı ozel ko- şullara bağlanabılır) Bu, halkmın eğıtım duzevı yeterlı olmayan ulkelerde demok- ratık duzenın yozlaşmaması ıçın doğal ve gereklı sayılmahdır Demokratık duzen- lenn sağladığı haklardan ve ozgurlükler- den yararlanarak duzenın ana kurallannı ve niteüklerini değtştirme yolunda çahş- malar>apanlaragözvummakve ızin ver- mek buyuk bır aymazlıktır. Gunumuz Turkıyesı 'nde şu dûşuncerun bılınmesın- de ve her zaman anımsanmasında önem- lı yarar göruyorum Çağlar boyunca ve gunümuze doğru gelındıkçe bılım ıle ın- sanın, dının çatışmasında kesm olarak bı- lımın onde olduğu ve ınançların hep ge- nlerde kaldığı ve ınsanlann mutlu olma- lanna çok az katkılarda bulunabıldığı hep görülmüş ve saptanmıştır Toplumlara, eğıtımsız dın adamlan dını kullanarak sı- yasal yaşamda soz sahıbı oldukça, ege- men olmaya başladıkça toplumsal banş ve ekonomık gelışmeler genellıkle tehlı- keye duşmuştur Cehaletın ve toplumsal aymazlığm egemen olduğu ınançlar ya- nı bılıme v e akla, mantığa yabancılaşma- lar her zaman genye çekıcı bır rol oyna- mıştır Aynı zamanda bırçok ülkede ve top- lumda ıç savaşlann da kaynağı olmuştur Ne yazık kı Turkıye, cehaletm yonlendır- dığı ve Ataturk devnmlenne vabancılaş- maya dönûk bır kıskacın ıçme düşmeye hızlayaklaşıyor Bu durumun son gunler- dekı en yakın kanıtı sırtında Arapça harf- lerle Alİah yazan bır ınsanın oldurulmesı olayıdır Aymazlık, cehalet ve şıddet, top- lumsal banşın onde gelen düşmanıdır Aydınlanmanm Yolunu Engelliyorlar! MUSTAFA GAZALCI CHP PM uyesı, Eğıt-Der Genel Bşk B ırtakım guçler, 8 yıllık kesıntısız zo- runlu eğıtımın butun yurtta uygulan- masını engellemek ıçın 24 yıldır yap- tıklan gıbı bugun de gürûltu kopan- yorlar •Imam-harip liselerini (İHL) kaparrjrmayız." "İHL'M kapatanlardan sandıkta besap soranz." "Halkımız. IHL've sahıp çıkıvor. kimsenin gucu bu okullan kapatmava vetmez," •'Dını eğıtım vuvada başlamalı: Kuran, Arapça seçmelı ders olarak butun ılkoğretımde okutulmau." Hıçbır araştırma yapmadan daha da ılen gıdenler var "İHL öteki okullara gore ahlaklı çocuk yetiştiri- yor." "A\ rupa'da kesintisiz eğıtim yok." "Kuçuk çocuklar ile buyfik çocuklann bir arada okuması sakıncau." Butun bu sav lann gerçekle bır ılgısı yok Onlar da bunu bılıvorlar 8 yıllık kesıntısız eğıtımle İHL ka- patılmıvor Lıse olarak oğrenımını surdurecek Ye- nı vapılanmadaortaokul olmayacak Bugun Anado- lu lıselennın kolejlenn de ortaokullan var, onlar da avnı durumda Butun lıseler gıbı İHL de 8 yıllık eğıtımden son- ra öğrencı alacak Dolayısıyla "İHL kapatiuyor" yaygarası doğru değıl Halkın ılle de bu okullan ıstedığı sav ına gelınce Halk, çocuğunu ıyı bır okulda. barınma beslenme sorunu çozulmuş bır okulda okutmak ıstıyor Dun yatılı olarak Koy Enstıtulen vardı, koylu çocuğunu oray a gondenyordu, bugun onlaruı yenne İHL açıl- dığı ıçın oraya gondermek zorunda kalıyor Anayasarun 24 maddesı değışmedığı surece ıl- koğretımde "din külturü ve ahlak dersi" zorunlu olarak okutulacaktır Aynca eğıtımı dınselleştırmek, Kuran Arapça gı- bı meslek derslennı ılkoğretıme taşımak butun okul- lan ımam-hatıpleştırmek olur Oysa eğıtım, ılkoğ- retımde (temel eğıtım) laık, bılımsel, kısacası çağ- daş olmalıdır Ozgur ınsanı yetıştırmenın başka yo- lu yoktur Soyledıklennın tersıne çağdaş, gelışmış ulkele- nn tumunde suresı 8 ıle 11 yıl bılımsel, program bu- tûnluğu ıçınde bır eğıtım vardır Bızdekı gıbı hem dınsel hem bılımsel eğıtım yoktur Yapılan araştırmalar kuçûkbır kesım dışında, hal- kın 8 yıllık kesıntısız eğıtımı ıstedığını gostenyor (*) 13-17 Mayıs 1996'da toplanan 15 Mıllı Eğıtım Şûrası (MEŞ), tartışıp 8 yıllık kesıntısız eğıtıme ka- rar verdı 7 Beş YıllıkKalkınma Planı'nda, MGK karann- da 8 yıllık kesıntısız eğıtım var 28Mart 1997'de 154 sıvıl toplum orgutu (ıçınde DİSK, Turk-Iş gıbı kuruluşlann da olduğu) kesıntı- sız 8 yıllık eğıtmden yana olduklannı açıkladılar Cumhurbaşkanı, RP dışındakı partı yönetıcılen oğ- retmen, oğrencı örgütlen, ışçı, ışveren kuruluşlan kesıntısız 8 yıllık eğıtımı ıstıvor Pekı bu gurultu, bu tehdıt nıye 9 15 MEŞ'te de aynı firtınayı kopardılar, ama şûra dınlemedı, bılıme. akla uygun karar aldı Nıçın bu karara saygı duyulmuyor'' 15 mılyon oğrencımn vanında, tHL ortaokullann- da okuyan 31 7 bın öğrencı ıçın mı butun bu karşı çı- kışlar 9 Ulke çocuklannm bır bütunluk ıçınde bılım- sel bır temel eğıtım almasına bu kadar karşı çıkmak nıye 9 Yoksa bu çocuklann eğıtım yoluyla bılınçle- nıp kendılennı ılende desteklemeyeceğınden mı korkuluyor 9 Geçmışte Köv Enstıtulen, yuksekogretmen okul- lan, ılkoğretmen okullan, eğıtım enstıtulen haksız vere kapatılırken ses soluk çıkmadı Şımdı ıkı bın vılına uç kala eğıtımde doğru bır adım atılacak, haksız olarak bır avuç çağdışı kafa ve dın yobazla- n tarafından kıyamet kopanlıyor va da oyle göste- nlıyor Eğıtım açısından değıl, bır duşûncenın, bır sıyası partının gelışmesı olarak bakılıyor, "Ağaçyaş- ken eğüir" denıyor Soz konusu olan ağaç değıl, bızım çocuklanmız Bırakalım onlar aklın, bılımm ışığında, özgurce ye- tışsınler sonra kendı kararlannı kendılen versmler mesleklennı kendılen seçsınler 8 yıllık kesıntısız eğıtım ulkemızın çağdaş ınsamnı yetıştırme sorunu- dur llkokuldan sonra çeşıtlı nedenlerle ortaokula gı- demeyen 1 mılyon 700 bın çocuğun okula kavuşma, parasız okuma sorunudur 5 smıftan sonra ıkı ka- naldan (dınsel-bılımsel) yapılan eğıtımın bırlığınm sağlanması sorunudur Cumhunyetın başında ılkoğretım seferberlığını yapanlann soyledığı gıbı "adam olma" sorunudur 8 yıllık zorunlu eğıtım konusu 24 vıldır tartışılıyor Yasalara gırdı Anayasada ılkoğretımın kesıntısızlı- ğı var Yukanda da belırüldığı gıbı eğıtımcıler ve kamu- ovunun büyuk bır kesımı bunu ıstıyor lstemeyenler tanh boyunca çıkarlan ıçın dını somürmuş, aydın- lanmaya karşı çıkanlardır Partılenn yönetıcılen, tek tek mılletvekıllen bır sınavdan geçıyor Bu konuda engeleme ve gecıktır- me yetennce yaşandı Umanz daha fazla "kuru gü- rultuye pabuç bıratalmaz"; aklın, bılımın dedığı olur TARTIŞMA Z aman karşısında nedır kalıcı olan 9 Zamanustu evrensel 9 lnanmak nedır 9 Neyı nıçın, hangı amaçla yaptığını bılmek, neyın tanımı olabılır 9 Karanlıklan delen onumuzu aydınlatan 9 Karanlık aydınlık Ezılen ezen Aydınlık kuvvet Karanlık kuvvet Yaşam bır çarpışma alanı mı 9 Kımler arasında kım va da ne ıçın 9 Savaş bır "kozmik kader r> mı 9 "V uce yolunda seferber"olmak ne dem'ek' Dıyalektık ne 9 Ya bır dın kıtabının "dıj'afcktik îşkenceci Polis ya da Bir Tazminat Davası sırn_." Ateş, hava, su, toprak Doğa ve evren Süreklı bır oluş ve yok oluş Başlangıç ve hedef "OL." Tûm evTen, dunya ve "elleriyle'' yaratılan "seçilmiş" ınsan olan Hukuk devletınde Yuzeyı toprak cennette, topraktan yaratılan Ve bır ulkede bır polısın ışkencesı sonucu olen Adı mı ne fark eder, kayıtlarda o artık "maktuL" Ötekıler gıbı onlardan yalmzca bın Olay tanhı 08 08 1980 Ceza davası yargılama ve hukum gıyer polıs memuru Yıl 1994 Şukadâryıl hapıs Ve ölenın yakınlan, tçışlen Bakanlığı ve katıl polıs hakkmda tazminat davası açarlar Şu kadar TL maddı, şu kadar da manevı olay tanhınden ıtıbaren, vasal faızı ıle bırlıkte Yerel adlı mahkeme gorevsızlık karan venr "idare mahkemesı yetkilidir." Karar temyız edılmez, kesmleşır Davacılar bu kez ıdan vargı yennde dava açarlar Mahkeme, davalı polıs memurunu hasım olmaktan çıkanr ve bakanlık aleyhındekı davayı da "süre" yonünden reddeder Karar davacılar tarafından temyız edılır Danıştay temyız edılen karan "hasım olmaktan çıkanlan davalı polisın nerede yargüanması gerektiğı belirülmemiş" olduğu gerekçesıyle bozar \erel ıdare mahkemesı de adlı mahkemece bu konuda evvelce gorevsızlık karan venlmış olması nedenıyle dosyayı uyuşmazlık maddesıne gondenr Mahkeme de polısın kışısel kusuru nedenıyle Içışlen Bakanlığı'ndan tazminat ıstenılemeveceğıne, polıs hakkındakı davamn ıse adlı vargı vennde gorulmesı gerektığıne karar venr Bu durumda dava yalnızca ışkencecı polıs hakkında ve ılk açıldığı adlı yargı yennde gorûlecek, sonuçlanacak, kesınleşecek, tazmmat mıktan tahsıl edılecek ve hak yenru bulacaktır(') Yurttaşlann bılgısıne "tşkence sonucu olumünu sebebıvet vermek şeklindekı e\ iemı nedeniyle-'' katıl polıs memurunun kışısel kusurundan, devlet sorumlu değıldır (Meraklısına not Uvuşmazlık Mahkemesı mn 24 03 1997 tanh E 1997'15 K 1997'14 sayılı karan, RG 15 04 1997, sayı 22965, s 34} HULLSİMETİN Istanbul Barosu Avukatlanndan PENCERE Fetih Bayramı' Başlarken... Fetıh nedır? "Bır kentı ya da ölkeyı sılah zonıyla efe geçırmek- tır" Osmanlı'nın dış dunyaya bakışında ıkı sozcuk önemlıdır, bın 'cıhat', otekı 'fetıh' Ikısı de çağdaş devletler hukukunda yasaktır; uy- garlığın sozluğunden sılınmıştır, Bırteşmış Mıtletler Anayasası'na aykındır • Istanbul Anakent Beledıyesı, bu yıl 'fetıh bayra- mı'rn gorkemlı bıçımde kutlamaya hazırianıyor Fatih Sultan Mehmet Istanbul'u 29 Mayıs 1453'te fethetmıştı O donemde 'fetıh' (ya da ışgal) konusunda bugunku gıbı ortak bır hukuk oluşma- mıştı, 'uluslararası toplum 'yoktu, devletler, zorgu- cuyle, topraklarına toprak katıyorlardı, Istanbul'un Turkler tarafından ele geçınlmesı bu ortamda ger- çekleştınldı, bır çağ açtı Evet Istanbul Anakent Beledıyesı 1997'de 'fetıh bayramı'n\ coşkuyla kutlayacak, ama, anlamı ne bunun? • Fransız Pans'ı, Rus Moskova'yı, Ingılız Londra'yı, Isveçlı Stockholm'u "fethettım"dıyebayramyapar Bızım yanılgımız, Osmanlı dunya goruşunun Ata- türk'un olumunden sonra hortlamasından doğu- yor Osmanlı donemınde 'yurt' yoktu, 'mülk' vardı, 'vatan' kavramı, aydınımızın bılıncıne Namık Ke- mal'le bırlıkte ışlenmıştır 'Mulk' fethedılen topraklann tumüdur, sınırlan belırsızdır, durmadan değışır Oysa bızım ulkemı- zın sınırlan Lozan 'la saptandı Ataturkçu duşunce- de 'fethetmek' dıye bır kavram yok1 "Yurtta sulh, cıhanda sulh" ılkesı devletın dunya goruşudur Aklı başında olan "Ben ulkemın en buyuk kentı- nı fethettım" dıye her yıl bayram yapar mı? Istanbul bızım yurdumuzun bır parçası1 • Refahçılar bu yıl Istanbul'un 'fetıh bayramı'ru ge- çen yıllardan daha cafcaflı torenlerle kutlayacaklar; bu yolda genış bır program hazıriandı Pekı, bu toren ve toplantılarda Mustafa Kemal Ataturk'un adı geçecek mı' Bırıncı Dunya Savaşı'ndan sonra, emperyalıst duşman, yenık Osmanlı Devletı'nın başkentı Istan- bul'u 16 Mart 1920 de ışgal ettı 'Işgal' Kurtuluş Savaşı'nın sonuna dek surdu 'Zafer' kazanılıp duşman yenılgıye uğratıldıktan sonra, Turk ordusu 6 Ekım 1923'te Istanbul'a gır- dı O gun herkes sevınçten ağlıyordu Guzel Istanbul, uç yılı aşkın bır sure, yabancı ış- gal ordularının boyunduruğu altında yaşamıştı Istanbul elden gıtmıştı Kım kurtardı Istanbul'u' Ataturki • Gazı Mustafa Kemal Istanbul'u duşmandan kur- tarmasaydı, şımdı 'fetıh bayramı' yapılabılırmıydı? 'Fetıh bayramı'nüa bu gerçeğın açıklanıp aydın- lanması gerekmıyor m u ' Ataturk olmasaydı, Istanbul'a yenı camı yaptır- mak şoyle dursun, camılenn çogu kılıseye çevrıle- cek, kubbelennde kılıse çanlannın sesı yankılana- caktı Bugun "Taksım'e camı" uzenne sıyaset yapan- lar, bu gerçeğı bılmezler mı' • 'Fetıh bayramı'nda butun bu gerçekler çocukla- rımıza anlatılmalıdır, bu konuda her şeyden once TV'lere ış duşuyor Bu amblemi aklınızdan çıkarmayın.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear