Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
£MAYIS1997CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Dernekler
Yasası'nda
değişiklik
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Anayasada
yapılan değişikliklere uygun
Oİarak yasalarda yapılacak
degişiklikleri hazırlamak
ûzere oluşturulan
Partilerarası Komisyon
<arafından TBMM
Başkanlığı'na sunulan ve
Dernekler Yasası'nda
degişiklik öngören yasa
feklifi, TBMM Anayasa
Komisyonu'nda kabul
şdıldi. Öneriye göre Türk
Silahlı Kuvvetleri ile genel
ve özel kolluk kuvvetleri
mensuplan ve özel
yasalarda dernek
kuramayacaklan belirtilen
tnemur statüsündeki kamu
hizmeti görevlileri dışındaki
memurlar dernek
kurabilecekler ve demeklere
üye olabilecekler.
Askeri
havaalanları sivil
trafikte
Îl tstanbul Haber Servisi -
'laştırma Bakanı Ömer
Barutçu, Bodrum
Havaalam'nı 2 yıl öne
alarak açtıklannı
anımsatarak. bu ay
Marmans havaalanı
ihalesini de yapacaklannı ve
aynca büyük ölçüde askeri
havaalanlannın da sivil
trafiğe açılacağını bildirdi.
Bu dunımun. hem Türk
fSilahlı Ku\-\etleri hem de
kendılen ıçin yararlı
olduğunu vurgulayan
Şarutçu; Merzifon, Çorlu ve
Cengiz Topel
jıavaalanlannın da sivil
frafiğe açılacağını söyledi.
TBMM'de kravat
tantışması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM'nin dünkü
birleşıminı yöneten
ANAP'lı Başkanvekili
Hasan Korkmazcan.
kravatsız olan RP Adıyaman
Millervekili Ahmet Doğan'ı
genel kurul salonundan
çıkardı. Doğan kravat
takarak salona döndü.
Saglık-İş'te
söztesmeI ANK\RA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yaklaşık 7 bın
üyesı bulunan Saglık-Iş'le
Kamu-lş arasında dün
toplusözleşme imzalandı.
Türk-tş'in yürüttüğü
pazarhklar sonucunda
gelinen noktaya koşut
olarak sözleşmenin
îmzalandığı belirtilirken,
ğazetecilerin sorulanna
karşın net açıklama
yapılmaması dikkat çekti.
Türk-lş yönetiminden
dışlanan Genel Mali
Sekreter ve Demiryol-îş
Genel Başkanı Enver
Tocoğlu'nun da törene
katılması dikkat çekti.
Meral'den fon
uyamsı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -tçişleri Bakanı
Meral Akşener. hükümet
prtağı RP'nin, Sosyal
Yardımlaşma ve
Oayanışmayı Teşvik
fonu'nun kaynaklannı (Fak-
Fuk-Fon) usulsüz olarak
yandaşlanna dağıttığını
söyledi. "'RP fonu istismar
ediyor" diyen Akşener,
DYP'nin dün toplanan
Meclis Grubu'nun basına
kapalı bölümünde, fon
üzerindeki denetimlerin
sıklaştınlmasını istedi.
frbakan'dan D-8
üyelerine proje
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan
Necmettin Erbakan'ın,
Türkiye'nin geleneksel dış
politiİca çizgisini zorlayarak
kurmaya çalıştığı D-8
(gelişmekte olan 8 Islam
ülkesi) üyelerine. aralannda
otomotiv. savunma sanayii
sektörlennin de bulunduğu
birçok konuda 30 proje
sunacağı bildirildi. D-
8 "ler Sanayı Çalışma
Koordinasyon Grubu'nun
bugün Ankara'da yapacağı
toplantıda, Türkiye'nin 30
proje sunmasının beklendiği
kaydedildi.
Düzeltme
• Gazetemızde dün
yayımlanan
" Genelkurmay'dan Kazan'a
dosya" başlıklı haberde,
Adalet Bakanlığı Ceza tşleri
Genel Müdürü'nün adı
Abdulvahap Erkan olarak
yazılması gerekirken,
yanlışlıkla Ceza ve
Tutukevleri Genel Müdürü
Hüseyin Turgut'un adı
yazılmıştır. Düzeltir. özür
dilenz.
Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam, tasannın tamamlandığmı söyledi
8 \ıla lıazu-blv raporuANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam.
8 yıllık kesintisiz eğitimle ilgili yasa
taslağının hazır olduğunu, ancak
bakanlann imzalannın ne zaman
tamamlanacağını bilmediğini söyledi.
Bakanhğa bağlı llköğretim Genel
Müdürlüğü'nün hazırladığı
"Üköğretimde Mevcut Dunım ve 8
Yühk Mecburi Eğitime Geçiş'" başlıklı
10 sayfalık raporda, 1996-97 öğretim
yılında ilköğretimin 8 yıla çıkanlması
işleminin önemli ölçüde
tamamlandığı, zorunlu eğıtimin
2000'li yıllarda 11 yıla
çıkanlmasının
hedeflendiği
kaydedildi.
Milli Eğitim Bakanı
Mehmet Sağlam,
hükümet ortaklan
arasında bunalıma
neden olan 8 yıllık
kesintisiz eğitimle ilgili
yasa taslağının
tamamlandığmı
söyledi. Sağlam "İmza
tarihi belli mi~
sorusuna.
"Bilmiyorum"
karşılığını verdi.
Sağlam, Bakanlar
Kurulu'nun 3 haftadır
toplanmadığmın
anımsatılmasına
sinirlenerek "Niye
toplanmıyormuş,
toplanır" dedi.
llköğretim Genel
Müdürlüğü'nün
hazırladığı,
"flköğretimde Meveut
Durum ve 8 Yıllık
Mecburi Eğitime
Geçiş" başlıklı 10
sayfalık raporda. 26
bin 277 okulda normal
öğretim, 4 bin 908
okulda ise ikili öğretim
yapıldığı belirtildi.
Raporda çeşitli
nedenlerle 14 bin 692
okulun kapalı
bulunduğuna dikkat
çekilerek 11 bın 509
dersliğin inşaatının
devam ettiği, taşımalı
ilköğretim
uygulamasmın da 2 bin
413 okulda
• İlköğretim Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı "İlköğretimde
Mevcut Durum ve 8 Yıllık Mecburi Eğitime Geçiş" başlıklı
raporda, 1996-97 öğretim yılında ilköğretimin 8 yıla çıkanlması
hazırlığının önemli ölçüde tamamlandığına işaret edildi. Sınıf
mevcutlannda uluslararası standartlann ölçüt alınması durumunda
ise ülke genelinde 70 bin dersliğe ihtiyaç duyulduğu belirtildi.
gerçekleştiği bildirildi.
Yüksek oranlı nüfus artışı ve göçler
yüzünden özellikle kent
merkezlerinde sınıf mevcutlannın
giderek arttığı, bu nedenle 7 bin 431
okulda ikili öğretime geçilmesi
zorunda kalınacağının vurgulandığı
raporda, nüfusu hızla yükselen 10
büyük kentte, sınıf mevcutlannın 40
kişi tutulması koşuluyla 37 bin 946,
ülke genelinde de 70 bin dersliğe
ihtiyaç bulunduğuna işaret edildi.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz,
8 yıllık kesintisiz eğitime geçerken
lise düzeyindeki dini meslek
eğitiminin kaynağının kurutulmaması
gerektiğini sa\imdu. Bunun hazırhk
sınıfı, yaz kurslan benzeri
uygulamalarla sağlanabileceğıni
kaydeden Yılmaz, *Hükümet 8 yıüık
kesintisiz zorunlu eğitimi öngören,
imam-hatip liselerinin de zarar
görmemesini sağlayan tasan ha/jriar,
MecüVe getirirse. şimdiden
söylüyorum, ANAP olarak buna tam
destek veririz" dedi.
D Y P B a ş k a n l ı k D i v a n ı ' n d a e r k e n s e ç i m m e s a j l a r ı
Çiller'in gözû Başbakanlık'ta
Parti içi muhalefeti uyardı
Çiller, parti içi muhalefeti marırken, "DYP"nin içinden de
kimileri truva aü olacak. 'Kaçalım" diyecekler bize. Bun-
lar DYP'lileri hiç tanımıyor. DYP'li bunu demez, derse
DYP'liolamaz" diye konuştu. (HASAN AYDIN)
- HULYA KARABAGLI
ANK\RA-DYPGenel Başkanı. Baş-
bakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı
TansuÇiller. dün topladığı Başkanlık Di-
vanı'nda erken seçim olasılığını güçlen-
dirıci mesajlar verdi. Türkiye'de çeşitli
dönemlerde kurulan hükümetlenn 5 yıl
devam etmediğıne dikkat çeken Çiller.
"Şimdi de takvimin erkene alınacagı
açıkça belli. Seçim armosferine girilirse
oıtağımızla haziranda göriişüp eşit süre-
li protokol hükümlerini hatırlatınz*" de-
di.
Tansu Çiller'in boş bulunan iki bakan-
lık için atama yapmaması. beklenti içi-
ne giren muhalifleri susturdu. Bakan ol-
mak isteyen DYP'lilerin baskılarını se-
çim bölgesındeki heyetlerle yaptıkları
dikkat çekti.
DYP'nin dün öğleden sonra toplanan
Başkanlık Divanı'nda, daha öncekilerin
aksıne üzerinde en çok durulan konu se-
çım oldu. Yenı hükümet modelleri için
yapılan gınşımlere sıcak bakmadığını
kaydeden Çıller'in, toplantıda, "Bu hü-
kümetin alternatifi seçimdir. Hiç kimse
DYP seçimden korkuyor diye hesap yap-
nıasın. Biz sandığa gideriz" dedi.
Türkiye'de çeşitli dönemlerde kurulan
hükümetlenn 5 yıl devam etmediklerini.
içınde bulundukları ortaklığın da erken
bir seçim olasılığını güçlendirdiğinivur-
gulayan Çiller. "Eğer seçim atmosferine
girilirse. koalisyon protokolü hükümleri
ona göre işler. O zaman başbakanlık ya 1
yıl ya da 1.5 yıl olarak >eııiden gözden ge-
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
<SG27/W
ALACA&TZ
OAHA ÇOC HJZ
OAHA
çirilir. Eşit süreli, dönüşümlü başbakan-
lık devreye girer. Olmazsa olmaz" diye
konuştu.
Sönmez, ErbakaıTla görüştü
DYP'nin ışadamı mıllet\ekıli Ali Os-
man Sönmezde. dün Başbakan Necmet-
tin Erbakan'la 1.5 saate yakın bir görüş-
me yaptı. Sönmez, ğazetecilerin erken
seçimle ilgili görüşlerının sürüp sürme-
diğine ilişkin sorusuna, "Kesinliklehâlâ
aynı görüşleri taşıyorum. Ondan dönmüş
değüim. Bu görüşlerimi Başbakan'a da
bildirdim. Ancak bu konuda bana bir ce-
vap vermediler" karşılığını verdi. Hükü-
mete desteğinin sürüp sürmedığine ılış-
kin soruya da Sönmez, "Ben hükümetin
hemen çekilip gitmesi taraftan değilim.
Çünkü yeni bir hükümet alternatifi yap-
mak veya kurmak pek kolay değil. Görü-
yorsunuz, Sayın Ecevit baa turlar yaptı.
Mesut Bey bazı girişimlerde bulundu. A-
ma neticede bu hükümetten başka alter-
natif yok"diye konuştu.
Erken seçımin en erken 8-9 ayda ger-
çekleşebileceğini söyleyen Sönmez,
"Erken seçim olursa, yeni pariamento
oluşursa. medya veya muhalefet herhal-
de milletin karanna diyecek bir şe> bula-
maziar. Millete girnıemiz lazım" görüşü-
nü dile getirdi.
Kabine bekkntisi
DYP'de. milletvekillennin bakanlık
beklentisi nükümeti bozma yanlılarınL
susturdu. DYP'nin dün yapılan Meclis
grup toplantısına kabıneden istifa eden
Yalım Erez \e Yıldınm
Akruna katılmadı.
DYP'lilerin Erezekibin-
den bazı mılletvekillerine
yakınlık göstermedıkleri
dikkat çekti. Son aylarda
ılk kez tamamına yakın sa-
yıyla toplanan DYP gru-
bunda Erez ve Akruna'nın
çıkışlannı eleştiren millet-
vekılleri. "Bu partiden bi-
ri gkJer. O da Aktuna'du-"
görüşünü dıle getırdiler.
DYP Başkanlık Dıva-
nı'nda da Ereze duyulan
tepkının anlatıldığı belir-
tildi. Kabine üyeliği bek-
lentisi içınde olan millet-
vekillennin. bu taleplerini
seçim bölgesindeki heyet-
lerle yapmalan dikkat çek-
ti. Samsun Mılletvekıli Ce-
mal Alişan'ın geri dönüşü
ise "Bakan Alişan" slo-
ganlanyla yapıldı. Sanayi
ve Ticaret Bakanlığı'ndan
istifa eden Yalım Erez. al-
ternatif hükümet gırişim-
leri sürecınde CHP lideri
Deniz Baykal'la görüşece-
ğini açıkladı. Erez, temas-
lannın sonucuna ilişkin bir
soruya. "Filmin sonunu
sormayın bana. Filmin so-
nucunu öğrenip ondan
sonra film seyretmek is-
tiyorsunuz" karşılığını
verdi.
IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr
Avrupa Biriiği Ortaklık Kon-
seyi, Türkiye'nin öteki adaylar-
la eşit kıstaslara tabi tutulma-
sını benimsedi. Tansu Çiller'e
sorarsanız (sorun filan diyen
yok. Yanılıp sorarsanız) bu ta-
rihsel bir gelişme. Burnu bü-
yük Avrupalılar dıze geldi ve
Türkiye'nin tezıni benimsedi-
ler. Yazının ilk cümlesi bir ha-
ber başlığı için uzun. O yüz-
den sayfalan düzenleyen ga-
zeteci arkadaşlar kısa bir baş-
lık üretmişler: Avrupalılığımız
tescil oldu!
Vay be!
Avrupa Birliği (AB) genişle-
me sürecinde Türkiye'yı de
öteki aday ülkelerle aynı kefe-
ye koymaya karar verince Tür-
kiye'nin Avrupalı oluşu tescil
edilmiş oluyor(muş). Bu da
Türkiye için bir dış politıka za-
ferı (imiş).
Gelin şu AB ile bütüoleşme
sorununu, günlük kullanımla
söylersek Türkiye'nin Avrupa-
lı olma sorununu biraz deşele-
yelim.
Tansu Çiller ve benzerlerı
Türkiye Niye Avrupalı Olsun ki?
AB'yı hâlâ "Ortak Pazar" ola-
rak kavnyor. Yani mal ya da pa-
ra ya da hisse senedı kılığında
sermaye'nin sınır banyerleri-
ne, gümrük duvarlanna takıl-
madan dolaşabileceği, keza
işgücünün de aynı serbest do-
laşım olanağından yarariana-
bıleceği bir ortaklık.
Eh 1980'den bu yana sana-
yileşme, kalkınmagıbı cumhu-
riyetle yaşıt hedeflerı terk eden
Türkiyeyezengin Batı Avrupa
pazarını açacak böylesi bir or-
taklık Çillergillerin ağzının su-
yunu akıtır elbet. Hatta varsın
işgücünün serbest dolaşımı
engellensin. Önemli olan mal
ya da para ya da hisse senedi
kılığında sermaye Batı Avrupa
pazannda at koşturma olana-
ğı bulsun...
AB üyeliğini bu sığlıkta kav-
ramanın, örneğin Hollanda
Mıllı Takımını Bursa'da devir-
dıkten sonra spor sayfalannda
okunan "Işte Avrupalı olduk"
başlıklarından pek bir farkı
yok. O kadar çocukça ve o ka-
dar palavra.
Ortak Pazar, onun ardılı Av-
rupa Ekonomik Topluluğu
(AET), onun da ardılı Avrupa
Topluluğu (AT) artık uzun bir
sürecin kilometre taşlanndan
ibaret. Avrupa Birliği (AB) ne
bir gümrük birliği, ne bir eko-
nomik ortaklık, ne çok ülkeli
tek bir pazar. AB yeni bir siya-
sal oluşum: Avrupa Birleşik
Devletleri.
Henüz ortak para birimine
geçilememiş oluşu, henüz
Strasbourg. Bruksel, Lüksem-
burg gibi Avrupa başkentleri-
nin sıyasal ağırlık ve erklerinin
ulusal başkentlerin önüne ge-
çememiş oluşu bu gerçeği de-
ğiştirmiyor. Bebek doğdu.
Şimdi emekliyor. Henüz konu-
şamıyor. Ama yürüyecek, ko-
nusacak, büyüyecek...
Türkiye eğer girecekse böy-
le bir siyasal oluşuma girecek.
Türkiye eğer alınacaksa böyie
bir siyasal oluşuma ahnacak.
Avrupa, genışleme süreçle-
rinde adayları eşit kıstaslarla
teraziye vuracak(mış). Bu an-
laşıldı. Sonra ne olacak? Örne-
ğin o "eşit" kıstaslara vurulun-
ca Türkiye için ne denecek?
Haydi bu sorular Avrupalıla-
rın sorunu diyelim. En azından
bir başka yazının konusu yap-
mak üzere geçelim. Asıl sorun,
Türkiye gerçekten Avrupa Bir-
liği'ne katılmak istiyor mu?
Örneğin Çiller, Avrupa Bırli-
ği'ne katılmış bir Türkiye'de
nasıl birhukukdüzeni olacağı-
nı hiç düşünmüş müdür? Dü-
şündüyse bir karabasandan
uyanmışçasına ter içinde yata-
ğında doğrulmamış mıdır?
Çatlısız, Kırcısız, Ağarsız,
ibrahim Şahinsiz, Özel
Tim'siz. uyuşturucu çetelerinin
devletın güvenlik güçleri tara-
fından ciddiyetle kovuşturul-
duğu bir Türkiye'de zavallı
Tansu Çillercik ne yapar, nasıl
yaşar? Seçilmış milletvekılle-
rini DEP'Iİ oldukları için demir
parmaklıklar ardına tıktınp,
sonra da bunu seçim propa-
gandası yapamayacak olduğu
bir Türkiye'de Tansu Çillergil-
ler'in hali yürekler acısı olmaz
mı?
Bu pariamento gerçekten
Türkiye'nin AB'ye katılmasın-
dan mı yana? Örneğin Ayvaz
Gökdemir AB'ye katılınırsa
"Avrupalı o.ospu/ar"la yan ya-
na bir siyasal yaşam sürdür-
mek zorunda kalacağını hiç
düşünmüş müdür?
Erbakan başta bütün Refah
elebaşıları Helsinki Senedi,
Paris Şartı gibı uluslararası ve
anayasalar üstü hukuk kuralla-
rının egemen olduğu bir Avru-
pa'da şeriat yasalannı nasıl sa-
vunur, eğitimi imam-hatıp me-
zunu molia adayları üretecek
bir çarka nasıl dönüştürebilir?
Bunların AB'ye katılma ni-
yetlerı kesinlikle ciddi olamaz.
Ya bizı oyalıyorlar ya da ceha-
letleri bu kadar derin.
POLflİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Brezilya Bonosu...
1 Mayıs'taalanlardoluptaştı...
Emekçileryolsuzluklann, failı meçhullerin, gözal-
tında kayıpların hesabını sordu...
istanbul'da trafik E-5'te kilitlenmışti. Beşiktaş'tan
Gağaloğlu'na tam 50 dakikada ulaşabildik...
Gazeteye geldim ve odamaçıktım. Masamın üze-
rinde DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak'ın, 'Özgür
emek, demokratik Türkiye' başlıklı konuşma metni
duruyordu...
Budak, şiirsel bir dille 1 Mayıs'ı kutluyordu...
"Merhaba,
Üreten ellere,
Direnen yüreklere,
Merhaba!
Bu alanı dolduranlara,
Buraya gelemeyenlere,
Özgüriük ve demokrasi mücadelesi için can ve-
renlere,
1 Mayıs'larda katledilenlere,
Merhaba!"
Dışanda inceden yağmur yağıyordu. O eski ah-
şappembekonakyüzyıllıkyalnızlığıiçındeydi.lstan-
bul Erkek Lisesi'nin bahçesinde san-sıyah eşofman-
lanyla basketbol oynayan çocuklaryoktu...
Üç beyaz güvercin havalandı ahşap binanın ça-
tısından...
Rıdvan Budak'ın konuşma metnine yenıden göz
attım...
Şöyle dıyordu:
"Emekçilerkardeşçe yaşamak ısterken yurtsever-
likadına bu ülkenin gençleh ölüyor. Susurluk'un çı-
karcı çeteleri kendilerini yurtsever ılan ederken hü-
kümet, soruşturmayı örtbas etmeye çalışıyor. Yol-
suzluklar, çeteler REFAHYOL iktidan tarafından gör-
mezden geliniyor, üstü örtülüyor...
Artık yeter!
Bız bütün bunları hak etmedik. Onlarca yıldır bu
ülkenin esenliği için, halkın mutluluğu ıçin biz uğraş-
tık. Üreten bizim ellerimiz, bizim beyınlenmiz. De-
mokrasi için, özgüriük için, hukuk devleti için, sos-
yal adalet için biz dayak yedik; hapislere girdik, öl-
dürüldük. Kimse bu ülke için bizim kadar fedakârlık
etmedi. Hiç kimse ama hiç kimse bu ülkeyı bizden
çok sevmedi."
• • •
1 Mayıs'ta emekçiler alanlandoldurdu; demokra-
tik istemlerı İstanbuldan Izmir'e, Ankara'dan Zon-
guldak'a dek dalga dalga yayıldı...
DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak'ın konuşma
metni. bir ünlü sanayicinin alkışlanacak sesiyle bü-
tünleşti...
Kimdi bu ünlü sanayicimiz?
Sakıp Sabancı!
İSO meclis toplantısında konuşan Sabancı, bu
milletin parasını çarçur eden düşünceye tepki gös-
teriyordu.
Türkiye'yi batıran çağdışı düşunce, Brezilya bono-
su almakla kime hizmet ediyordu?
Brezilya'yaL
80 milyon dolara yüzde 5 faızle 20 yıl vadeli Bre-
zilya bonosu alanlar kime hesap verecekti?
Sakıp Sabancı, haklı olarak şöyle dıyordu:
"Ülkemizin meselelerinin hepsinı çözmüşsünüz
de, fazla kaynaklanmız varmış gibi bütün dünyayı
önünüze atmışsınız. Brezilya 'ya 80 milyon doları 20
sene için yüzde 5 faıze bağlamışsınız. Ey, AUah'tan
kork. Ya hesap bHmiyorsun ya da senın biı hesabın
var. 80 milyara al, 50 milyara sat. O 30 milyarı da be-
nim Ayşe, Mehmet, Hüseyin ödesin. Yazıklar ol-
sun..."
Sakıp Sabancı ne demek istiyor?
Şunu: "Bu milletin parasını çarçur edenlerden ni-
ye hesap sorulmuyor?"
•••
Yazımı, DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak'ın ko-
nuşmasıyla bitirecektim...
Anadolu Ajansı'nın bir haberi dikkatimı çekti...
Genelkurmay, dünkü Sabah gazetesinde çıkan
Fatih Çekirge imzalı, "Asker Çiller'/ seviyor" baş-
lıklı haben yalanlıyordu. Üstelik yalanlamayı Türkiye
Cumhuriyeti Devleti'nin resmi haber ajansına yapı-
yordu...
Genelkurmay Genel Sekreteri'nin açıklaması ay-
nen şöyleydi:
"1 Mayıs 1977 tarihli Sabah gazetesinde (Asker
Çiller'i Seviyor) başlıklı biryazı yayımlanmıştır.
Bahse konu yazıda; Genelkurmay Başkanı Orge-
neral Ismail Hakkı Karadayı'n/n bazı siyasi parti
başkanları ile yaptığı görüşmede, tavsiye mahiyetin-
de görüşler ve tercihler beyan ettiği ifadeleri yer al-
mıştır.
Bu beyanlann gerçekle hiçbir ilgısi bulunmamak-
tadır. Türk Silahlı Kuvvetleri, başta komutanı olan
Genelkurmay Başkanı olmak üzere, bütün mensup-
lanyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve Yüce Türk
Milleti'ne hizmet etmek üzere görevlerinin başında-
dır.
Türk Silahlı Kuvvetlen'nin hiçbir siyasi partı, şabıs
ve zümre ile işbirliği veya yakınlık içinde olması söz
konusu değildir. Tün\ Silahlı Kuvvetleri'nin siyasi tar-
tışma ve iktidar hırslanna alet edilme gayreti. üzün-
tü ile karşılanmaktadır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur."
Sahi, Türkiye'de bugün REFAHYOL diye bir hü-
kümet var mı?
Var! Ama REFAHYOL artık iktidarda değil! Ipin
ucunu kaçırmış REFAHYOL! Ben, böyle yüzsüz bir
hükümeti 30 yıllık gazetecılik yaşamımda hiç gör-
medim.
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR
HİKMET C E T İ N K A Y A
BMONUNUN
KAZLARI
450.000 TL(KDVdarııl)
Ça§ Pazariama A.Ş. Yerebatan Caddesi Safkımsöğüf Sokak
No: 9/B Cağaioğlu Istanbui Tö:514 01 95/96
Postaçektno.: 666322