02 Mayıs 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
£MAYIS1997CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dernekler Yasası'nda değişiklik • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasada yapılan değişikliklere uygun Oİarak yasalarda yapılacak degişiklikleri hazırlamak ûzere oluşturulan Partilerarası Komisyon <arafından TBMM Başkanlığı'na sunulan ve Dernekler Yasası'nda degişiklik öngören yasa feklifi, TBMM Anayasa Komisyonu'nda kabul şdıldi. Öneriye göre Türk Silahlı Kuvvetleri ile genel ve özel kolluk kuvvetleri mensuplan ve özel yasalarda dernek kuramayacaklan belirtilen tnemur statüsündeki kamu hizmeti görevlileri dışındaki memurlar dernek kurabilecekler ve demeklere üye olabilecekler. Askeri havaalanları sivil trafikte Îl tstanbul Haber Servisi - 'laştırma Bakanı Ömer Barutçu, Bodrum Havaalam'nı 2 yıl öne alarak açtıklannı anımsatarak. bu ay Marmans havaalanı ihalesini de yapacaklannı ve aynca büyük ölçüde askeri havaalanlannın da sivil trafiğe açılacağını bildirdi. Bu dunımun. hem Türk fSilahlı Ku\-\etleri hem de kendılen ıçin yararlı olduğunu vurgulayan Şarutçu; Merzifon, Çorlu ve Cengiz Topel jıavaalanlannın da sivil frafiğe açılacağını söyledi. TBMM'de kravat tantışması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM'nin dünkü birleşıminı yöneten ANAP'lı Başkanvekili Hasan Korkmazcan. kravatsız olan RP Adıyaman Millervekili Ahmet Doğan'ı genel kurul salonundan çıkardı. Doğan kravat takarak salona döndü. Saglık-İş'te söztesmeI ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Yaklaşık 7 bın üyesı bulunan Saglık-Iş'le Kamu-lş arasında dün toplusözleşme imzalandı. Türk-tş'in yürüttüğü pazarhklar sonucunda gelinen noktaya koşut olarak sözleşmenin îmzalandığı belirtilirken, ğazetecilerin sorulanna karşın net açıklama yapılmaması dikkat çekti. Türk-lş yönetiminden dışlanan Genel Mali Sekreter ve Demiryol-îş Genel Başkanı Enver Tocoğlu'nun da törene katılması dikkat çekti. Meral'den fon uyamsı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -tçişleri Bakanı Meral Akşener. hükümet prtağı RP'nin, Sosyal Yardımlaşma ve Oayanışmayı Teşvik fonu'nun kaynaklannı (Fak- Fuk-Fon) usulsüz olarak yandaşlanna dağıttığını söyledi. "'RP fonu istismar ediyor" diyen Akşener, DYP'nin dün toplanan Meclis Grubu'nun basına kapalı bölümünde, fon üzerindeki denetimlerin sıklaştınlmasını istedi. frbakan'dan D-8 üyelerine proje • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan'ın, Türkiye'nin geleneksel dış politiİca çizgisini zorlayarak kurmaya çalıştığı D-8 (gelişmekte olan 8 Islam ülkesi) üyelerine. aralannda otomotiv. savunma sanayii sektörlennin de bulunduğu birçok konuda 30 proje sunacağı bildirildi. D- 8 "ler Sanayı Çalışma Koordinasyon Grubu'nun bugün Ankara'da yapacağı toplantıda, Türkiye'nin 30 proje sunmasının beklendiği kaydedildi. Düzeltme • Gazetemızde dün yayımlanan " Genelkurmay'dan Kazan'a dosya" başlıklı haberde, Adalet Bakanlığı Ceza tşleri Genel Müdürü'nün adı Abdulvahap Erkan olarak yazılması gerekirken, yanlışlıkla Ceza ve Tutukevleri Genel Müdürü Hüseyin Turgut'un adı yazılmıştır. Düzeltir. özür dilenz. Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam, tasannın tamamlandığmı söyledi 8 \ıla lıazu-blv raporuANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam. 8 yıllık kesintisiz eğitimle ilgili yasa taslağının hazır olduğunu, ancak bakanlann imzalannın ne zaman tamamlanacağını bilmediğini söyledi. Bakanhğa bağlı llköğretim Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı "Üköğretimde Mevcut Dunım ve 8 Yühk Mecburi Eğitime Geçiş'" başlıklı 10 sayfalık raporda, 1996-97 öğretim yılında ilköğretimin 8 yıla çıkanlması işleminin önemli ölçüde tamamlandığı, zorunlu eğıtimin 2000'li yıllarda 11 yıla çıkanlmasının hedeflendiği kaydedildi. Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam, hükümet ortaklan arasında bunalıma neden olan 8 yıllık kesintisiz eğitimle ilgili yasa taslağının tamamlandığmı söyledi. Sağlam "İmza tarihi belli mi~ sorusuna. "Bilmiyorum" karşılığını verdi. Sağlam, Bakanlar Kurulu'nun 3 haftadır toplanmadığmın anımsatılmasına sinirlenerek "Niye toplanmıyormuş, toplanır" dedi. llköğretim Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı, "flköğretimde Meveut Durum ve 8 Yıllık Mecburi Eğitime Geçiş" başlıklı 10 sayfalık raporda. 26 bin 277 okulda normal öğretim, 4 bin 908 okulda ise ikili öğretim yapıldığı belirtildi. Raporda çeşitli nedenlerle 14 bin 692 okulun kapalı bulunduğuna dikkat çekilerek 11 bın 509 dersliğin inşaatının devam ettiği, taşımalı ilköğretim uygulamasmın da 2 bin 413 okulda • İlköğretim Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı "İlköğretimde Mevcut Durum ve 8 Yıllık Mecburi Eğitime Geçiş" başlıklı raporda, 1996-97 öğretim yılında ilköğretimin 8 yıla çıkanlması hazırlığının önemli ölçüde tamamlandığına işaret edildi. Sınıf mevcutlannda uluslararası standartlann ölçüt alınması durumunda ise ülke genelinde 70 bin dersliğe ihtiyaç duyulduğu belirtildi. gerçekleştiği bildirildi. Yüksek oranlı nüfus artışı ve göçler yüzünden özellikle kent merkezlerinde sınıf mevcutlannın giderek arttığı, bu nedenle 7 bin 431 okulda ikili öğretime geçilmesi zorunda kalınacağının vurgulandığı raporda, nüfusu hızla yükselen 10 büyük kentte, sınıf mevcutlannın 40 kişi tutulması koşuluyla 37 bin 946, ülke genelinde de 70 bin dersliğe ihtiyaç bulunduğuna işaret edildi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçerken lise düzeyindeki dini meslek eğitiminin kaynağının kurutulmaması gerektiğini sa\imdu. Bunun hazırhk sınıfı, yaz kurslan benzeri uygulamalarla sağlanabileceğıni kaydeden Yılmaz, *Hükümet 8 yıüık kesintisiz zorunlu eğitimi öngören, imam-hatip liselerinin de zarar görmemesini sağlayan tasan ha/jriar, MecüVe getirirse. şimdiden söylüyorum, ANAP olarak buna tam destek veririz" dedi. D Y P B a ş k a n l ı k D i v a n ı ' n d a e r k e n s e ç i m m e s a j l a r ı Çiller'in gözû Başbakanlık'ta Parti içi muhalefeti uyardı Çiller, parti içi muhalefeti marırken, "DYP"nin içinden de kimileri truva aü olacak. 'Kaçalım" diyecekler bize. Bun- lar DYP'lileri hiç tanımıyor. DYP'li bunu demez, derse DYP'liolamaz" diye konuştu. (HASAN AYDIN) - HULYA KARABAGLI ANK\RA-DYPGenel Başkanı. Baş- bakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı TansuÇiller. dün topladığı Başkanlık Di- vanı'nda erken seçim olasılığını güçlen- dirıci mesajlar verdi. Türkiye'de çeşitli dönemlerde kurulan hükümetlenn 5 yıl devam etmediğıne dikkat çeken Çiller. "Şimdi de takvimin erkene alınacagı açıkça belli. Seçim armosferine girilirse oıtağımızla haziranda göriişüp eşit süre- li protokol hükümlerini hatırlatınz*" de- di. Tansu Çiller'in boş bulunan iki bakan- lık için atama yapmaması. beklenti içi- ne giren muhalifleri susturdu. Bakan ol- mak isteyen DYP'lilerin baskılarını se- çim bölgesındeki heyetlerle yaptıkları dikkat çekti. DYP'nin dün öğleden sonra toplanan Başkanlık Divanı'nda, daha öncekilerin aksıne üzerinde en çok durulan konu se- çım oldu. Yenı hükümet modelleri için yapılan gınşımlere sıcak bakmadığını kaydeden Çıller'in, toplantıda, "Bu hü- kümetin alternatifi seçimdir. Hiç kimse DYP seçimden korkuyor diye hesap yap- nıasın. Biz sandığa gideriz" dedi. Türkiye'de çeşitli dönemlerde kurulan hükümetlenn 5 yıl devam etmediklerini. içınde bulundukları ortaklığın da erken bir seçim olasılığını güçlendirdiğinivur- gulayan Çiller. "Eğer seçim atmosferine girilirse. koalisyon protokolü hükümleri ona göre işler. O zaman başbakanlık ya 1 yıl ya da 1.5 yıl olarak >eııiden gözden ge- ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART <SG27/W ALACA&TZ OAHA ÇOC HJZ OAHA çirilir. Eşit süreli, dönüşümlü başbakan- lık devreye girer. Olmazsa olmaz" diye konuştu. Sönmez, ErbakaıTla görüştü DYP'nin ışadamı mıllet\ekıli Ali Os- man Sönmezde. dün Başbakan Necmet- tin Erbakan'la 1.5 saate yakın bir görüş- me yaptı. Sönmez, ğazetecilerin erken seçimle ilgili görüşlerının sürüp sürme- diğine ilişkin sorusuna, "Kesinliklehâlâ aynı görüşleri taşıyorum. Ondan dönmüş değüim. Bu görüşlerimi Başbakan'a da bildirdim. Ancak bu konuda bana bir ce- vap vermediler" karşılığını verdi. Hükü- mete desteğinin sürüp sürmedığine ılış- kin soruya da Sönmez, "Ben hükümetin hemen çekilip gitmesi taraftan değilim. Çünkü yeni bir hükümet alternatifi yap- mak veya kurmak pek kolay değil. Görü- yorsunuz, Sayın Ecevit baa turlar yaptı. Mesut Bey bazı girişimlerde bulundu. A- ma neticede bu hükümetten başka alter- natif yok"diye konuştu. Erken seçımin en erken 8-9 ayda ger- çekleşebileceğini söyleyen Sönmez, "Erken seçim olursa, yeni pariamento oluşursa. medya veya muhalefet herhal- de milletin karanna diyecek bir şe> bula- maziar. Millete girnıemiz lazım" görüşü- nü dile getirdi. Kabine bekkntisi DYP'de. milletvekillennin bakanlık beklentisi nükümeti bozma yanlılarınL susturdu. DYP'nin dün yapılan Meclis grup toplantısına kabıneden istifa eden Yalım Erez \e Yıldınm Akruna katılmadı. DYP'lilerin Erezekibin- den bazı mılletvekillerine yakınlık göstermedıkleri dikkat çekti. Son aylarda ılk kez tamamına yakın sa- yıyla toplanan DYP gru- bunda Erez ve Akruna'nın çıkışlannı eleştiren millet- vekılleri. "Bu partiden bi- ri gkJer. O da Aktuna'du-" görüşünü dıle getırdiler. DYP Başkanlık Dıva- nı'nda da Ereze duyulan tepkının anlatıldığı belir- tildi. Kabine üyeliği bek- lentisi içınde olan millet- vekillennin. bu taleplerini seçim bölgesindeki heyet- lerle yapmalan dikkat çek- ti. Samsun Mılletvekıli Ce- mal Alişan'ın geri dönüşü ise "Bakan Alişan" slo- ganlanyla yapıldı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan istifa eden Yalım Erez. al- ternatif hükümet gırişim- leri sürecınde CHP lideri Deniz Baykal'la görüşece- ğini açıkladı. Erez, temas- lannın sonucuna ilişkin bir soruya. "Filmin sonunu sormayın bana. Filmin so- nucunu öğrenip ondan sonra film seyretmek is- tiyorsunuz" karşılığını verdi. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr Avrupa Biriiği Ortaklık Kon- seyi, Türkiye'nin öteki adaylar- la eşit kıstaslara tabi tutulma- sını benimsedi. Tansu Çiller'e sorarsanız (sorun filan diyen yok. Yanılıp sorarsanız) bu ta- rihsel bir gelişme. Burnu bü- yük Avrupalılar dıze geldi ve Türkiye'nin tezıni benimsedi- ler. Yazının ilk cümlesi bir ha- ber başlığı için uzun. O yüz- den sayfalan düzenleyen ga- zeteci arkadaşlar kısa bir baş- lık üretmişler: Avrupalılığımız tescil oldu! Vay be! Avrupa Birliği (AB) genişle- me sürecinde Türkiye'yı de öteki aday ülkelerle aynı kefe- ye koymaya karar verince Tür- kiye'nin Avrupalı oluşu tescil edilmiş oluyor(muş). Bu da Türkiye için bir dış politıka za- ferı (imiş). Gelin şu AB ile bütüoleşme sorununu, günlük kullanımla söylersek Türkiye'nin Avrupa- lı olma sorununu biraz deşele- yelim. Tansu Çiller ve benzerlerı Türkiye Niye Avrupalı Olsun ki? AB'yı hâlâ "Ortak Pazar" ola- rak kavnyor. Yani mal ya da pa- ra ya da hisse senedı kılığında sermaye'nin sınır banyerleri- ne, gümrük duvarlanna takıl- madan dolaşabileceği, keza işgücünün de aynı serbest do- laşım olanağından yarariana- bıleceği bir ortaklık. Eh 1980'den bu yana sana- yileşme, kalkınmagıbı cumhu- riyetle yaşıt hedeflerı terk eden Türkiyeyezengin Batı Avrupa pazarını açacak böylesi bir or- taklık Çillergillerin ağzının su- yunu akıtır elbet. Hatta varsın işgücünün serbest dolaşımı engellensin. Önemli olan mal ya da para ya da hisse senedi kılığında sermaye Batı Avrupa pazannda at koşturma olana- ğı bulsun... AB üyeliğini bu sığlıkta kav- ramanın, örneğin Hollanda Mıllı Takımını Bursa'da devir- dıkten sonra spor sayfalannda okunan "Işte Avrupalı olduk" başlıklarından pek bir farkı yok. O kadar çocukça ve o ka- dar palavra. Ortak Pazar, onun ardılı Av- rupa Ekonomik Topluluğu (AET), onun da ardılı Avrupa Topluluğu (AT) artık uzun bir sürecin kilometre taşlanndan ibaret. Avrupa Birliği (AB) ne bir gümrük birliği, ne bir eko- nomik ortaklık, ne çok ülkeli tek bir pazar. AB yeni bir siya- sal oluşum: Avrupa Birleşik Devletleri. Henüz ortak para birimine geçilememiş oluşu, henüz Strasbourg. Bruksel, Lüksem- burg gibi Avrupa başkentleri- nin sıyasal ağırlık ve erklerinin ulusal başkentlerin önüne ge- çememiş oluşu bu gerçeği de- ğiştirmiyor. Bebek doğdu. Şimdi emekliyor. Henüz konu- şamıyor. Ama yürüyecek, ko- nusacak, büyüyecek... Türkiye eğer girecekse böy- le bir siyasal oluşuma girecek. Türkiye eğer alınacaksa böyie bir siyasal oluşuma ahnacak. Avrupa, genışleme süreçle- rinde adayları eşit kıstaslarla teraziye vuracak(mış). Bu an- laşıldı. Sonra ne olacak? Örne- ğin o "eşit" kıstaslara vurulun- ca Türkiye için ne denecek? Haydi bu sorular Avrupalıla- rın sorunu diyelim. En azından bir başka yazının konusu yap- mak üzere geçelim. Asıl sorun, Türkiye gerçekten Avrupa Bir- liği'ne katılmak istiyor mu? Örneğin Çiller, Avrupa Bırli- ği'ne katılmış bir Türkiye'de nasıl birhukukdüzeni olacağı- nı hiç düşünmüş müdür? Dü- şündüyse bir karabasandan uyanmışçasına ter içinde yata- ğında doğrulmamış mıdır? Çatlısız, Kırcısız, Ağarsız, ibrahim Şahinsiz, Özel Tim'siz. uyuşturucu çetelerinin devletın güvenlik güçleri tara- fından ciddiyetle kovuşturul- duğu bir Türkiye'de zavallı Tansu Çillercik ne yapar, nasıl yaşar? Seçilmış milletvekılle- rini DEP'Iİ oldukları için demir parmaklıklar ardına tıktınp, sonra da bunu seçim propa- gandası yapamayacak olduğu bir Türkiye'de Tansu Çillergil- ler'in hali yürekler acısı olmaz mı? Bu pariamento gerçekten Türkiye'nin AB'ye katılmasın- dan mı yana? Örneğin Ayvaz Gökdemir AB'ye katılınırsa "Avrupalı o.ospu/ar"la yan ya- na bir siyasal yaşam sürdür- mek zorunda kalacağını hiç düşünmüş müdür? Erbakan başta bütün Refah elebaşıları Helsinki Senedi, Paris Şartı gibı uluslararası ve anayasalar üstü hukuk kuralla- rının egemen olduğu bir Avru- pa'da şeriat yasalannı nasıl sa- vunur, eğitimi imam-hatıp me- zunu molia adayları üretecek bir çarka nasıl dönüştürebilir? Bunların AB'ye katılma ni- yetlerı kesinlikle ciddi olamaz. Ya bizı oyalıyorlar ya da ceha- letleri bu kadar derin. POLflİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Brezilya Bonosu... 1 Mayıs'taalanlardoluptaştı... Emekçileryolsuzluklann, failı meçhullerin, gözal- tında kayıpların hesabını sordu... istanbul'da trafik E-5'te kilitlenmışti. Beşiktaş'tan Gağaloğlu'na tam 50 dakikada ulaşabildik... Gazeteye geldim ve odamaçıktım. Masamın üze- rinde DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak'ın, 'Özgür emek, demokratik Türkiye' başlıklı konuşma metni duruyordu... Budak, şiirsel bir dille 1 Mayıs'ı kutluyordu... "Merhaba, Üreten ellere, Direnen yüreklere, Merhaba! Bu alanı dolduranlara, Buraya gelemeyenlere, Özgüriük ve demokrasi mücadelesi için can ve- renlere, 1 Mayıs'larda katledilenlere, Merhaba!" Dışanda inceden yağmur yağıyordu. O eski ah- şappembekonakyüzyıllıkyalnızlığıiçındeydi.lstan- bul Erkek Lisesi'nin bahçesinde san-sıyah eşofman- lanyla basketbol oynayan çocuklaryoktu... Üç beyaz güvercin havalandı ahşap binanın ça- tısından... Rıdvan Budak'ın konuşma metnine yenıden göz attım... Şöyle dıyordu: "Emekçilerkardeşçe yaşamak ısterken yurtsever- likadına bu ülkenin gençleh ölüyor. Susurluk'un çı- karcı çeteleri kendilerini yurtsever ılan ederken hü- kümet, soruşturmayı örtbas etmeye çalışıyor. Yol- suzluklar, çeteler REFAHYOL iktidan tarafından gör- mezden geliniyor, üstü örtülüyor... Artık yeter! Bız bütün bunları hak etmedik. Onlarca yıldır bu ülkenin esenliği için, halkın mutluluğu ıçin biz uğraş- tık. Üreten bizim ellerimiz, bizim beyınlenmiz. De- mokrasi için, özgüriük için, hukuk devleti için, sos- yal adalet için biz dayak yedik; hapislere girdik, öl- dürüldük. Kimse bu ülke için bizim kadar fedakârlık etmedi. Hiç kimse ama hiç kimse bu ülkeyı bizden çok sevmedi." • • • 1 Mayıs'ta emekçiler alanlandoldurdu; demokra- tik istemlerı İstanbuldan Izmir'e, Ankara'dan Zon- guldak'a dek dalga dalga yayıldı... DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak'ın konuşma metni. bir ünlü sanayicinin alkışlanacak sesiyle bü- tünleşti... Kimdi bu ünlü sanayicimiz? Sakıp Sabancı! İSO meclis toplantısında konuşan Sabancı, bu milletin parasını çarçur eden düşünceye tepki gös- teriyordu. Türkiye'yi batıran çağdışı düşunce, Brezilya bono- su almakla kime hizmet ediyordu? Brezilya'yaL 80 milyon dolara yüzde 5 faızle 20 yıl vadeli Bre- zilya bonosu alanlar kime hesap verecekti? Sakıp Sabancı, haklı olarak şöyle dıyordu: "Ülkemizin meselelerinin hepsinı çözmüşsünüz de, fazla kaynaklanmız varmış gibi bütün dünyayı önünüze atmışsınız. Brezilya 'ya 80 milyon doları 20 sene için yüzde 5 faıze bağlamışsınız. Ey, AUah'tan kork. Ya hesap bHmiyorsun ya da senın biı hesabın var. 80 milyara al, 50 milyara sat. O 30 milyarı da be- nim Ayşe, Mehmet, Hüseyin ödesin. Yazıklar ol- sun..." Sakıp Sabancı ne demek istiyor? Şunu: "Bu milletin parasını çarçur edenlerden ni- ye hesap sorulmuyor?" ••• Yazımı, DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak'ın ko- nuşmasıyla bitirecektim... Anadolu Ajansı'nın bir haberi dikkatimı çekti... Genelkurmay, dünkü Sabah gazetesinde çıkan Fatih Çekirge imzalı, "Asker Çiller'/ seviyor" baş- lıklı haben yalanlıyordu. Üstelik yalanlamayı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin resmi haber ajansına yapı- yordu... Genelkurmay Genel Sekreteri'nin açıklaması ay- nen şöyleydi: "1 Mayıs 1977 tarihli Sabah gazetesinde (Asker Çiller'i Seviyor) başlıklı biryazı yayımlanmıştır. Bahse konu yazıda; Genelkurmay Başkanı Orge- neral Ismail Hakkı Karadayı'n/n bazı siyasi parti başkanları ile yaptığı görüşmede, tavsiye mahiyetin- de görüşler ve tercihler beyan ettiği ifadeleri yer al- mıştır. Bu beyanlann gerçekle hiçbir ilgısi bulunmamak- tadır. Türk Silahlı Kuvvetleri, başta komutanı olan Genelkurmay Başkanı olmak üzere, bütün mensup- lanyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve Yüce Türk Milleti'ne hizmet etmek üzere görevlerinin başında- dır. Türk Silahlı Kuvvetlen'nin hiçbir siyasi partı, şabıs ve zümre ile işbirliği veya yakınlık içinde olması söz konusu değildir. Tün\ Silahlı Kuvvetleri'nin siyasi tar- tışma ve iktidar hırslanna alet edilme gayreti. üzün- tü ile karşılanmaktadır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur." Sahi, Türkiye'de bugün REFAHYOL diye bir hü- kümet var mı? Var! Ama REFAHYOL artık iktidarda değil! Ipin ucunu kaçırmış REFAHYOL! Ben, böyle yüzsüz bir hükümeti 30 yıllık gazetecılik yaşamımda hiç gör- medim. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR HİKMET C E T İ N K A Y A BMONUNUN KAZLARI 450.000 TL(KDVdarııl) Ça§ Pazariama A.Ş. Yerebatan Caddesi Safkımsöğüf Sokak No: 9/B Cağaioğlu Istanbui Tö:514 01 95/96 Postaçektno.: 666322
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear