02 Mayıs 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 MAY1S 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sıvas davasında karar bugün• ANKARA (ANKA)- Sıvas'ta 2 Temmuz 1993 tarihinde B"7 kişinin katledilmesiyle ilgili olarak yaklaşık dört yıldır yürütülen dava. Yargıtay'in bozma gerekçelerinden sonra Ankara DGM'de bugün verilecek kararla yeni bır aşamaya girecek. Bugün DGM Savcılığı'nın Yargıtay karanna uyulması istemini açıklamasırun ardından Ankara DGM de bu konudaki görüşlerini açıklayacak. Yargıtay karanna göre 42 sanık hakkında "anayasal dü2eni zorla değiştirmeye kalkışmak" suçunu düzenleyen TCK 146/1 maddesi uyannca idam, 39 sanık hakkında ise bu suça katılmaktan 15 yıla kadar ağır hapıs cezası verilmesi ıçin yolun açılması bekleniyor. Başoğlu'na soruşturma yok • ANKARA (ANKA) - Adalet Bakanlığı. Sağlık-Iş Genel Başkanı Mustafa Başoğlu hakkında soruşturma açılmasının söz konusu olmadığını bildirdi. Adalet Bakanlığı'nca yapılan açıklamada, Başoğlu'nun "Darbe yapmak suçtur" başlıklı demecinın suç ihban nıteliginde görülerek ıncelemeye alındıgı belirtildı. Bunedenle, demecin yayımlandığı gazete kupürünün, bakanlık yazısıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilerek haberin içeriğinin sorulduğunun kaydedildiği açıklamada, "Adı geçen şahıs hakkında soruşturma söz konusu değildir" denildi. 19 Mayıs'ta Livaneli konseri • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Sanatçı Zülfü Livaneli, REFAHYOL hükümeti döneminde tırmanan ırticaya karşı "Aydınlık Türkıye" istemiyle sürdürülen «jkmlıklere. 19 Mayıs'ta Ankara tia vereceği konserle yenı bir halka ekleyecek. Çankaya Belediyesi'nin "Güneşle geliyoruz" sloganıyla Hipodrom"da düzenlediği konsere giriş ücretsiz olacak. Atatürk'ü Anma ve Gençlik Bayramı'nı "Aydınlık Türkiye. hoşgörü, banş ve dostluk şöleni"ne dönûştürmek amacıyla 19.00-22.00 saatleri arasında düzenlenen etkinlikte film ve havai fişek gösterileri de yapılacak. DYP'den miting • ANKARA (AA) - DYP Genel Başkanı, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, partisinin bugün Kütahya'da düzenlediği "Demokrasi Mitingi"yle halka seslenecek. Demokrat Parti'nin tek başına iktidara geldiği ve eski başbakanlardan Adnan Menderes'in Kütahya Milletvekili olarak TBMM'ye girdiği gün olan "'14 Mayıs 1950"yi anmak için düzenlenen mitingde konuşacak olan Çiller, daha sonra müze hahne getirilen Celal Bayar Köşkü'nün açılışmı yapmak üzere Ankara'ya dönecek. Adan mitingi değerlendirdi • İstanbul Haber Servisi- DYP tstanbul İl Başkanı Celal Adan. Sultanahmet mitingine, basının iddia ettiği gibi 7-8 bin kişinin değil, 65-70 bin kişinin katıldtğını savunarak mitingi ,"başanh ve tatmin edici" olarak değerlendirdi. Adan, "Erken seçim hazırlıklanna başladıklannı" söyledi. Adan, ANAP lideri Mesut Yılmaz"ı da darbe tellallığı yapmakla suçladı. DYP II Merkezi'nde dün bir basın toplantısı düzenleyen Adan, mitingde sağlanan katılımın kendilerini "mutlu"' ettığini söyledi. Anayasa Mahkemesi Başkanı, Atatürk'ü savunmamanın alçaklık olduğunu söyledi. (Fotoğraf: HATtCE TUNCER) Özden 'e 'Ayın Yıldız IsmV ödülü verildi tstanbul Haber Servisi - Anayasa Mahkemesi Başkanı YektaGüngör Öz- den, Atatürkün ulusal değerlenn bir simgesi olduğunu belirterek. "Ata- türk'ü savunmamak alçaklıkor" dedı. Özden, önceki akşam "DostGazete- cUer"in 10 yıldan bu yana her ay Pera Palas Oteli'nde düzenlediklen yemek- li geceye katılarak "ayın yüdız ismi" ödülünü aldı. Ödülü verilmek üzere sahneye davet edildiği sırada salonda- kilerin ayakta alkışladığı Özden, 1946'da basın kartı aldığını. 24 \ ü avu- katlık yaptığını anımsatarak. Anayasa Mahkemesf nde gazetecileri ve avukat- lan temsil ettığini söyledi. Kadınlann da başavukatı olduğunu belirten Öz- den şöyle de\am etti: "konumum ge- reği her konuda yansız olmam gerekir. Ancak kimse benim Türkhe Cumhu- riyeti'ne saldırı olduğunda yansız olma- nıı beklemesin. Türkiye'de, avdınlan- manın kaynağı olan Atatürk'ten yana olmamak olanaksızdır. Şeriat istedikle- rini a/gınlığa dönûştürmek isteyenkr oldukça. Türkive'vi ve Atütürk'ü sa- vunmamak bana göre alçaklıkûr. Ata- türk'ü sevmeyebilirsiniz, saymavabilir- siniz. Sevmek de saymak da onur işidir. Zaten Onu da her baş, her omuz üze- rinde taşıvanıaz." Konuşmadan sonra Yekta Güngör Özden ayakta alkışlandı. Gecede aynca gazeteci Zeynep Gö- ğüş, Ali Kırca ve Güneri Civaoğluna da "ayın gazetecisi" ödülleri verildi. CHP 'den çağrı 'Erbakan ve Çiller çekilsin' CHP ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekılleri Nihad Matkap ile OyaArasu, REFAHYOL hükümetınin on aylık ıcraatı sonunda doğrudan sınıfta kaldığını. rejimin rayından çıkanldığını belirterek ortaklara "Liderierinizi çekUmeye ikna edin" çağnsında bulundular. Matkap ve Araslı. "RP'lilere önerimb, can simidi arayışlanna girmeden, genel başkanlannı bir an önce başbakanlıktan isrifa etmeye ikna etmeleridir. DYP'lilere önerimiz ise hükümet ortakkğma ku»"tancı gözüyle bakmaktan vazgeçerek genel başkanlannı gereken tavn sergilemeye ikna etmeleridir" dediler. Matkap ve Araslı. dün parlamentoda düzenlediklen basın toplantısında, REFAHYOL hükümetinin 10 aylık icraatıyla ilgili değerlendirmeler yaptılar. Başansızlığm hırsı içindeki hükümetin. iktidannı güçlendirebilmek içın son çare olarak basını ve toplumsal muhalefeti sindirmeye yöneldiğini öne sürdüler. Erez, başbakamn Çiller dışında bir DYP'li olması konusunda Yılmaz ve Ecevit'le anlaştı Alt eıiıatif lıüküıııet hazırANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sana- yi Bakanlığı'ndan ıstıfa ettikten sonra alter- natif hükümet modeli arayışma giren DYP Muğla Milletvekili Yalım Erez, dün ıkincı kez ANAP ve DSP lıderleriyle görüştükten sonra "AKernatif hükümet için hiçbir engel kalmadL Yeni hükümet, seçim değiL çözüm hükümeti olacaktır. Bundan sonra karar, genel başkanım ve DYP'nin vetkili kunılla- nnındır" dedi. REFAHYOL yerine alternatif hükümet kurulması konusunda başlatılan çalışma-,. larda son aşamaya gelinırken. alternatif mo- delde Çillerdışında bir DYP'lınin başbakan olması konusunda uzlaşmay a vanldı. Yalım Erez, dün ANAP lideri Yılmaz'ı çalışma konutunda ziyaret ederek yaklaşık 2 saat görüştü. Erez, görüşmeden aynlırken, al- ternatifhükümet için artık hiçbir engel kal- madığı açıklamasını yaptı. MesutYılmaz da görüşmeyle ilgili gazetecilerin sonılannı yanıtlarken, her şeyın olumlu olduğunu söyledi. Erez ile "tambirmutabakat" için- de olduklarını belirten Yılmaz. "Bu hafta içinde düğmeye basıvoruz" dedı. Erez"ın, aynntılan tam olarak aydınlığa kavuştur- mak için ikinci tur görüşme yaptığını kay- deden Yılmaz, "Kendisiyle gensonıyla ilgi- b konuyu görüştük. Ecevit'le ve yann (bu- gün) Baykal'la görüşecek. Ondan sonra da süreç işkmeve başlayacak" dedi. Yılmaz, Erez ile görüşmesınden sonra da TBMM'de DSP Grup Başkanvekılı Hüsa- mettin Ozkanla gelışmeleri değerlendir- DSP Genel Başkanı Ecevit, iki sol partinin alternatif hükümete birlikte girmesini tercih ettiklerini. ancak CHP \a da DSP'den birisinin hükümete girerek diğerinin dışandan destek vermesi formülüne de açık olduklarını söyledi. mek uzere bır araya geldı. Erez. Yılmaz'la bir araya geldikten son- ra DSP hden Ecevit ile de 45 dakikalık bır görüşme > aptı. Erez bu görüşmelerden son- ra vaptığı açıklamada. "Alternatif hüküme- tin kurulması konusunda hiçbir engel kal- mamtşür. Bu hükümet erken seçim hükü- meti değil, çözüm hükümeti olacaktır. Bun- dan sonra karar sayın genel başkanımın ve DYP'nin yetkili kurullaruundır" dedi. Erez bır soru üzerine, Çıller'e alternatifhükümet önensinı yann sunacağını söyledi. Erez. görüstüğü üç liderden de alternatif hükümet modeh konusunda büyük anlayış gördüğünü belirterek "ÇiDer dışında DYP'li bir ismin başbakanlığında uzlaşma sağlan- dığı" mesajını verdı Ecevit de CHP'nın kurulacak hükümet içinde yer almasını istedıklerini belirterek şunları söyledi: "Bu konu arnkyaşamsal bir önem taşıyor. Biz her türlü katkıya hazınz. İki sol parti de hükümette olabilir. Sayın Bav kal iki sol partinin de hükümette bulun- masını uvgun bulmuvorsa isterlerse kendi- leri, isterlerse biz h ükümete kahlınz. Üç for- müle de açığız, dedim. Erez. bu temaslardan kesin sonuç alınacağına inanıvor. Kendisi gerçekçi bir politikacıdır." Erez'ın Çıllere, "Ya DYTP tüzelkişUiği olarak yeni hükümete ka^fan^ w bizden üçüncü bir kişi başbakan ulur ya da buna destek vermezseniz, DYP içinden yeterli sa- yıda milletvekili muhalefete destek olur ve venioluşumagirer" mesajını götüreceğı bil- dirildi. Yapılan görüşmeler sırasında. Çiller'ın bu önemi reddetmesı durumunda. ANAP'ın hükümet hakkında gensoru öner- gesi vermesi benimsendı. Sağlık Bakanlı- ğı"ndan ıstifa eden DYP'li Vddırun ,\ktu- na, Erez'in turlannı değerlendirirken, genış tabanlı hükümet kurulacağına ılışkın umu- dunun giderek güçlendığıni söyledi. Aktu- na, REFAHYOL hükümetinin düşürülme- sı ıçin gereklı savının oluştuğunu savundu. DYP Grup Başkanvekilı Saffet Ankan Bedükıse Erez'in gırişimlennin kendısıni bağlayacağmı sö>ledı. Bedük, "Sayın Erez'in REE\HYOL'un kurulmasına da büyük katkılan olmuştur. Şimdi de yıkmak için uğraşıvor. Ama bu kendisini bağlar" dıye konuştu. DYP'lfler yine basma çattı ANICARA (Cumhuriyet Bürosu)-DYP Grup Başkanvekıli Saffet Ankan Bedük, Hürriyet gazetesine >önelik saldırıyı. "Basın özgüriüğüne yönelik kaba bir güç eylemi" dıye nitelerken. bazı basın kuruluşlannın Genel Başkan Tansu ÇUler'e yönelik "Tarih ÇUler'i aflFetmeyecek" yönündeki eleştirilenne. "Kendisini RP ile koalisyon kurmaya mecbur edenleri hem tarih, hem millet affetmeyecek" dedi. DYP Grup Başkanvekilleri Ali Rıza Gönül \ e Bedük. dün düzenlediklen basın toplantısında. basına yönelik eleştirilerini sürdürdüler. Bazı gazetelerde "Tarih ÇUler'i affetmeyecek" şeklinde manşetler atıldığına dikkat çeken Bedük. "Basın hürriyeti ve özgürlüğünün arkasına sığınarak. kendini parlamento yerine kovan, kendinde parlamento üstü güç görenleri, milli iradenin her şevin üstünde olduğu tenıel ilkesini görmezlikten gelip kendini o iradenin yerine koyanlan tarih affedecek midir?" dedi. Basını. düzmece haberlerle siyasi komplolara destek vermekle suçlayan Bedük, "Bugünkü ortamda ve koşullarda hükümet olmayı ve hükümette yer almayı düşünmediklerini beyan ederek, Sayın Çiller'in Refah Partisiz koalisyon önerilerine hayır diyenleri tarihin ve milletin affetmejecegi'' görüşünü savundu. POLİTİKA GUNLUGU HİK31ET ÇETİNKAYA Canavar... Uçağımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ercan Havaalanı'na ınişe geçti... Sağ tarafımızda turuncu bir ışık seli ve hemen brti- şiğinde renksiz bir görüntü... Bir yanı Rum. öteki yanı Türk kesimi... Salamis Bay Oteli'ne yerleştim. Saat gece yansını çoktan geçmiş. Balkona çıktım. Deniz durgun. Lacıvert bir gecenin büyüsü insanı tedirgin edi- yor... Sabahın köründe uyandım... Yeniden otelin balkonundaydım... Hürriyet gazetesine silahlı baskını Magosa'da öğ- rendim... Niçin Kuzey Kıbrıs'taydım? Doğu Akdeniz Üniversitesi'nin Bahar Şenliği'ne ka- tılmak için... Bağımsız Gönüllüler Grubu'ndan Sedat Acun- sal'ın çağnsını aldım ve yaklaşık 19 saat Magosa'da kalıp Istanbul'a döndüm... Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde yaklaşık 8 bin öğ- renci okuyor... Burası paralı bir okul ve yılhğı 3 bin dolar... Üniversitenin kütüphanesini gezdim, harikaydı... Eski dostlarla karşılaştım, Sevgili Örsan Oymen'i andık, bizim 23 yıl önceki Marmaris maceralarını ye- niden anımsadık... Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencilerine 'Cumhu- riyet devrimleri, demokrasi, şeriat' üzerine bir konfe- rans verdim. ilerici, demokrat, yurtsever öğrencilerte sohbet ettim... Öğrenciler Türkiye'deki şeriatçı yapılanmayı dik- katle ızliyorlardı. Onun içın de bana şu soruyu yönel- tiyorlardı: "Bu ışın sonu nereye varacak?" llginç bir rastlantı oldu üniversitede. Aynı gün aynı saatte 'şeriat pazarlamacısı' da bir başka salonda konuşma yaptı... Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde laik, demokratik cumhuriyetın düşmanı şeriatç» öğrencilerin sayısı az değildi. BuradaözellikleNurcular, Süleymancılarege- mendi. Dikkatımı çeken bir konu: "Doğu Akdeniz Üniversitesi'nin bahçesinde niçin bir Atatürk öüsfü yok?" • • • Pınl pınl bir İstanbul sabahı... Saat 11.00... Meslektaşlanmız, Cağaloğlu'ndaki Türkiye Gaze- teciler Cemiyeti önünden valiliğe yürüyor... Hürriyet gazetesine giren eli silahlı şeriatçı zorbayı dün sabah televizyon kanallannda izledim... Hüseyin Vuran adlı zorba oldukça sakin konuşu- yordu: "Şurada kardeşimin alnına oyuncak silahımı daya- yıp elindeki silahı aldım..." Bir ülkenin başbakanı ve başbakan yardımcısı ba- sını hedef gosterirse zorbalar kimi zaman televizyon ve gazete basarlar... Şeriatçı basın zaten bu işı yapıyor; yıllar önce Ah- met Emin Yalman'ı silahla vuran kişi, "İBDA-C be- nım gençliğimi anımsatıyor" diyebiliyor... Gümuşhane Barosu Başkanı Avukat Ali Günday'ı kim hedef gösterdi? O malum yobaz gazete... Meslektaşlanmız dün sabah Cağaloğb.yafcuşunf dan valiliğe inerken acaba şöyle düşündüler mi: ^ "Özgür Ülke gazetesiyakılıp yıkılıp kapatılırken, Ev- rensel ve Demokrasi gazetesinin yayını durdurulur- ken neden sustunuz?" Sözüm muhabir arkadaşlara, Cumhuriyet çalışan- lanna değil; o çok satışlı gazetelerin yöneticilerinedir. .. • • • Hürriyet gazetesine saldıran eli silahlı zorba, bilin ki laik demokratik cumhuriyetin ve demokrasinin düş- manıdır. Şimdi eğri oturup doğru konuşmanın zamanıdır... Hüniyet gazetesinde kendisini çağdaş sanan bir yazar, bır karıkatünstin yazdıklannı ve çizdiklerini anımsayacak mıyız, yoksa "Bizim gazetemiz çok ses- lidir" deyip unutacak mıyız? THY hosteslerinin Atatürk rozeti takmalanndan, 'Atatürk Havalimanı' ve 'Atatürk Bulvarı' gibı adlar- dan rahatsızlık duyan, 'Cumhuriyet' ve 'Mustafa Ke- mal' denılince tuylerı diken diken olan o yazar, o ka- rikatürist, bu şeriatçı zorba için şimdi ne diyecek- tir? Bizler bugünlere sözde çağdaş, sözde demokrat dönek Marksistlerin, şeriatçılann, özetle bilumum tak- keli ve takkesiz liboşlann yüzünden geldik... Tansu Çiller'le bugün savaşanlar daha düne dek sosyal demokratlara. sosyalistlere en ağır dille saldır- mıyorlar mıydı? Demokrasiyi bir araç olarak kullanan şeriatçıları onlar gazetelerinin sayfalannda, televiz- yon ekranlannda ağırlamıyorlar mıydı? Tansu Çiller'i allayıp pullayıp göklere çıkaranlar onlar değil miydı? Dün sabah Cumhuriyet çalışanları, meslektaşlarıy- la birlikte yürüdüler... Ama geriye bakıp şöyle bir düşünelim ve soralım: "Canavarı kim büyüttü?" Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetınkaya C" Planet.com. TR IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin <> planet.com.tr Bırakın şimdi başlıktaki Türkçe saçmalamasıyla oya- lanmayı. O saçmalık'\n sorum- lusu ben değilim. Aslında be- ni böyle saçmalamaya... Yok böyle olmayacak. Biraz baştan alalım. Refah Partisi'nde siyasal temsilcisini bulan köktendinci hareket, ülkeyi 6. yüzyılın çöl karanhğına ve ilkelliğine sürük- lemek istiyor. Onlar, çocukla- nmızın dünyayı Islamcı bir açı- dan açıklayan bir ideoloji ile eğitilmesi için çabalıyor. Ka- dınlann toplumdaki yerinin Ku- ran ve Kuran'dan türemiş ku- rallarla belirtenmesinden yana. Benim de aralarında yer aldı- ğım bir kesime karşı hoşgörü- lerinin sınırı "Onlan da kurtara- cak ve Islamın nuru ile aydın- lanmalarını sağlayacağız"'dan ibaret. Demokrasinin "halk egemenliği" ilkesini kendi gö- rüşlerine yaradığı sürece be- nimser görünüyoriar, ama ilke olarak egemenliğin kayıtsız koşulsuz Tann 'ya ait olduğunu savunup. insanların kendileri- ni yurttaş değil kul bilinciyle donatmalarını öngörüyorlar. Bu topraklar üstünde yaşa- yanlan, Islamcı yaşam biçimi- Onlar'ı Anladık, Ben Kimiz? ni benimseyenler ve benimse- meyenler olarak sınıflandırı- yorlar. Politıkayı bu iki kesim arasında bır kavga ekseninde yürütüyorlar. Onlar'a kesinlikle karşıyım. Onlar'ın hedeflerine ulaşmala- rı ben'im ben olmaktan çık- mam anlamına geliyor. Ama onlar'a karşı olan bir ben de- ğilim ki. Bencileyin bir sürü yurttaşın yanı sıra, örneğin MGK'deki generaller de karşı. MGK'de plmasa bile örneğin General Özbek de karşı. Hatta seçmen temelinde hesaplarsak bu ülkenin yüzde 80'i de karşı. Ama bu yüzde 80'in içinde Susurluk'un, dev- leti kuşatan çetelerin izini sü- renlerin sonunda devletin ya- ralanmasına yol açabilecek sorumsuzlar olduğunu düşü- nenler de var. Hem de epey var. • * • Bu ülkede laikliği demokra- sinin bir bileşenı olarak değil başlı başına bir amaç olarak kavrayanlar var. Laikliğin sa- vunulması, 75 yıllık cumhuri- yette laisizmden kaynaklanan kazanımların korunması ıçin gerekirse demokrasiden feda- kârtık edilebileceğini düşünen- ler var. Ülkede "seçılmişler- atanmışlar" ilişkisini eşitler arası bir ilışki düzeyinde kavrı- yorlar. Seçilmişlerden kaynak- lanan olumsuzlukları tank pa- leti ile çözme eğilimleri besle- yebiliyorlar. Tank paletlerinin dönmesi içın suçu ilkellik, es- tetik ve sanatsal açıdan yürek- ler acısı bır düzeysizlik olan, ti- yatro kılıfına bürünmüş bir "müsamere" yeterli gerekçe oluşturabiliyor. İster istemez bu ülkede yaşayanları laıkler - antilaikler olarak sınıflandırı- yorlar. Ülkedeki temel hesap- laşmayı laikliği savunanlar ile laikliğe karşı olanlar eksenine oturtuyorlar. Onlar, ülkeyönetimini eleal- dıklarında bencileyin olanlara ya askeri hapishanelerin yolu görünüyor ya da siyasal göç- menliğin çürütücü koşulları. Niyetleri ne olursa olsun. so- nuçları örneğin Dıyarbakır Ha- pishanesi'nde dil bilmez Kürt- leri "Türküm, doğruyum, çalış- kanım.." korosuna katılmak zorunda bırakıyor. Ülke tek ideolojili bir ülkeye dönüştü- rülmeye çalışılıyor. "Muhtaç olduğun kudret damariannda- ki asil kanda mevcuttur" gibi söylendiği günlerde bile savu- nulması güç biryargıyı benim- semem ısteniyor. Onlar'a kesinlikle karşıyım. Ama onlara karşı olan bir ben değilim. Politik mücadeleyila- ik - antilaik gibi dar ve yalınkat bir düzlemde değil demokrat olan ve olmayanlar zenginli- ğınde kavrayan milyonlar ve milyonlar var. Gel gör ki bu "milyon ve milyonlar"\n içinde Refah a hoşgöruyle bakılması- nı, Refah'ın bır demokrasi gü- cü olduğunu, "sivil toplum"a yakın (hatta kimilerine göre en yakın) duran bır siyasal örgüt- lenme olduğunu savunanlar da var. • • • Bu ülkede mafyayla sarmaş dolaş. Güneydoğu'daki sava- şın kırletıcı etkısını en aşın bo- yutlarda yaşayan, soyut bir devlet kavramının ardına sak- lanarak her türlü alçaklığı gö- zünü kırpmadan işleyen "va- tansever katiller"\n oluşturdu- ğu eli kanlı çetelerden, gizli servislere, aşiret beylerine, uyuşturucu tüccarlarına, rant vurguncularına, en tepelere kadar tırmanmış siyaset esna- fına (ve esnafiyesine) uzanan bir kanlı ağ var. Hani Susur- luk'ta ucu görünen ağ... Onlara kesinlikle karşıyım. Ama onlara karşı olan bir ben değilim... En azından "BirDa- kika Karanlık" eyleminde ev- lerini günler boyu ateşböcek- lerıne dönüştüren milyonlarca kişi karşıtlıklarını eylemli ola- rak ifade ettiler. Ama bu mil- yonlarca kişinin içinde tank paletlerine karşı çıkanları "la- iklik düşmanı"; Refah Partisi'ni demokrasiyi taammüden kat- letmeye yeminli bir çağdışı ör- gütlenme olarak niteleyenleri "darbe yardakçısı" olarak nite- leyenler var. Hem de epey var. • • • Şimdi dönün bakalım baş- lıktaki "Türkçe saçmalığı "na. Sizce sahiden saçmalık mı? Onlar3 ] tanımlamak kolay. A- ma ben kimiz? Olayiar, anılar, işgalier, boykotlar, grevler, politikacılar Huan SancılıYılar caklar Çağ Pazarlama A.Ş. Yerebatan Caddesi Salkımsoğüt Sokak No: 9/B Gağatoğtu Istanbul Tei:514 01 95^6 Posta çeki no.: 666322
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear