25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
NİSAN 1997 ÇARŞAMBA * • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 ıtanbul _Y 15 Sinop B 15 Adana B 22 dirne Y 13 Samsun B 22 Mersin B 21 :anakkale Y 18 Trabzon ;ocaelı Y 18 Giresun «nır Y 17 Ankara _B 20 Diyarbakır B 19 _B 19 Şanlıuıia B 20 Y 17 Mardin B 19 danısa Y 1 8 Konya Y 18 Siirt B 19 kydın Y 18 Eskişehir Y 16 Hakkârı Denızli Y 17 Sıvas B 17 Van tonguldak Y 18 Antalya Y 18 Kars Yurdun batı kesımle- rı çok bulutlu, Mar- mara, Ege, Batı Ak- deniz, lç Anadolu'nun batısı ıle Batı Karade- nız'ın batısı sağanak yağışlı, btekı yerler az bulutiu geçecek. Ha- va sıcaklığı yurdun doğu kesimlennde bıraz artacak, dığer yerierde değışmeye- cek. Londra Paris Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Brüksel B B B B B B Y B 1/ 17 19 13 14 24 10 15 Budapeşte B 14 Münih Atina Milano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Viyana Bonn Y B B Y B Y B B 18 22 10 8 11 15 14 14 B 15 û« Taşkent Tahran ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bışkek Tiflis Kahire B B B Y B B B Y b 20 15 12 17 15 17 20 Şam B 23 Stslı Btlırt Ü ; Çok bulutlu . Vağmurtu Kartı \d.vHM- Sulukar ı Gok gürultülü G U N C E L CLINEVr ARC4YÜREK • Baştarafı 1. Sayfada ni kabul etmiyor, edemiyor. DYP idare-i maslahatçı siyaset izliyor. Ne Şaibe, ne de Şaibe'ye karşı muhalefete geçen Yalım Erez gü- ven veriyor. Son MGK gündeminde kesıntisiz 8 yıl tartışmasına önayak olacak herhangi bir madde yoktu. Ne var ki kurul üyelerinden biri, kimi çevrelerin bek- lediği gibi örneğin Takkeli Başbakan. gündeme kar- şın "konuyu" açabilirdi. Cumhurbaşkanı Demirel'in kurul çalışmaları baş- larken yaptığı konuşma böylesi "hemangi bir niyeti" engelleyecek nitelikteydi. Demirel, kurul üyelerineöncelikle MGKYasasTnda- ki maddeleri anımsatıyor: "Yasadaki kayda göre MGK Genel Sekreteri, kurul- da a/ınan kararlann uygulamadaki durvmunu takiple yükümlü." Anımsatmanın ardından Demirel, "Bundan sonraki toplantılardan birinde Sayın MGK Genel Sekreteri, bundan evvelki (28 şubat) toplantıda alınan kararian tahkik ederek ne ölçüde uygulandığını ya da uygulan- madığını buraya getırir, bilgi verir" diyor. Biri (Takkeli) "mülayim," ama öteki (Şaibe) ateşli ve hazır. Söz açılsa hemen çıkacak ortaya. Bir üyenin göz- lemi Şaibe'yi anlatıyor. "Askerlerin gözüne girmek için şunu da bunu da yaptım diye konuşacak, konuşa- cak..." Kalkınma dediğin Bir uzmanın kurula takdim ettiği "önerilerie" hükü- metin, daha doğrusu Takkeli'nin hazırlattığı 600 adet "önlem" ile Güneydoğu'nun kalkınması sağlanıyor! Esasen Takkeli'nin söylemleri Cumhuriyetin 74 yıl- dır Güneydoğu'ya hiç, ama hiçbir şey yapmadığını id- dia ediyor. "On/ar" yeniden büyük Türkiye'yi "inşaya girişmişler" ve şimdiiii, Güneydoğu da Türkiye'deki kalkınmadan "nasibini" alıyor, alacak(mış). Önlemler sunulduktan, Takkeli "hayai hanesindeki pariak gihşimleri" özetledikten sortra Cumhurbaşka- nı Demirel, küçük bir "müdahalede" bulunuyor. Kalkınma önerilerini sunanlar anladı mı anlamadı mı elbette bilinmez, ama Demirel "Bu kadar çok şeyiyap- maya kalkarsanız, hiçbir şey yapamazsınız" dıye baş- lıyor: "Bu öneriler içinden seçme yap/nız. Şunlan da- ha önce, bunlan daha sonra yapacağız gıbi." Kısacası yol gösteriyor: Hükümetin Güneydoğu'da öncelik ve ivedılikle ya- pacağı işler ortada, ayrımı da basıt. Örneğin, kayma- kam olmayan yere kaymakam, öğretmen olmayan köye kasabaya öğretmen, polis olmayan yere polis, savcı olmayan yere savcı... Önce "boşluklar" doldu- rulmalı. "Cumhuriyet başahliolamamışoralarda" saptırma- sı bir yana; öncelikle bölgede TVIer izlenemiyor. Hâ- lâ çare aranmıyor. Olağanüstü Hal Valisi, dert yanıyor; polis evlerine başlanmış, yüzde 80'i tamam. 1995/96'da "birkunış verilrnediği" için oturulamıyor. Takkeli'nin yeniden büyük Türkiye palavrasına ek olarak Şaibe de Güneydoğu'da kalkınmanın çoktaan başladığını söytemiyor mu? Ya, 8yıllık eğitim konusu... "Içeride" konuşulmuyor, ne ki Şaibe "dışanda" susmuyor. "Teknik meseleymiş, siyasideğH"n\\ş. REFAHYOL'la sorun geldi rejimin ka- pısına dayandı, Şaibe hâlâ yutturmacatar peşinde. Bilmeyen kalmadı. Askere başka, sivile başka ko- nuşuyor. TOBB bile isyanları oynuyor. "Ekonomi çok başlı." Birinin yaptığını öteki bozuyor. TOBB Başkanı soru- yor: "Böyle gider rni?" Şaibe'ye göre gider! Öyle sağlam ki hükümet, "tank- (a top/a yıkı/maz"mış. Vay, vay, vay... Sanki hükümet değil, Fransızlar'ın 2. Dünya Savaşı'ndan önce Alman- lar'a karşı ınşa ettikleri, savaşta bir hafta on günde çö- ken çelikten, betondan Majino hattı mübarek! Beri yandan Milli Gazete, 7-8 aylık olayları bunalımı tırmandıran RP'yi unutmuş, "ordu ile dinin karşı kar- şıya getirildiğini" yazıyor. Yüzsüzlük bulaşıcı galiba. AvrupaMa ırkçı saldırı durınuyor Kundaklamalar şiddetle kınandı îki astsubay işkenceden tutuklandı SABtTHORASAN KON\'A - Konya'mn Ka- dınhanı ilçesi Atlantı belde- sinde AJVL (16) adh çobana işkence yaptıklan öne sürülen iki jandarma üstçavnş tutuk- landı. Atlantı beldesinde oturan ve 13martgünü200kadarko- yunu otlatmak için çevTedeki otlağa giden çoban A.M., he- nüz bilinmeyen bir nedenle tartıştığı bir kişi taraftndan ta- banca ile vurularak bacağın- dan yaralandı. A.M. yakınla- n tarafından Ilgın Devlet Has- tanesi'ne kaldınlarak tedavi altına almdı. Burada kmlan bacağı alçıya alman ve 10 gün tedavi altında tutulan çocuğa "20 gün işgöremez, 2 avda iyi- leşir" şeklinde bir rap>or veril- di. Taburcu edilen ve evine gönderilen A.M. olaydan bir gün sonra Kadınhanı Jandar- ma Bölûm Komutanlığı'nca. "kendi kendini vurduğu ve sakladığı tabanca>ı çıkarması için" gözaltmaalındı. A.M.'ye burada 24 saatboyunca işken- ce yapıldığını, makatına cop sokulduğunu, çınlçıplak so- >Tilarak dövüldüğünü öne sü- ren yakvnlan, Jandarma Üst- çavuş Adnan Yücel ile Kadın- hanı Jandarma Bölük Komu- tanhğı'nda görevli üstçavuş H. Hüseyin Şimşek hakkında Kadınhanı Cumhuriyet Savcı- lığı'na suç duyurusunda bu- lundular. Bu iddia uzenne Kadınha- nı Devlet Hastanesi'ne sevk edılen A.M.'ye sağlam raporu verildi. Ancak raporu gören Kadınhanı Cumhuriyet Savcı- sı Cemi) Tuğcu, çocugu yeni- den doktora gönderdi. Ikinci başvuruda Dr. Celakddin Ay- dın ve Dr. A. Vahap Baba, A.M.'ye, **son24saat içerisin- de işkence yapddığı şeklinde bulgular buhınduğuna" ilış- kin rapor verdıler. Dr. Cela- leddin Aydın, savcılığın çeliş- kılı raporlarla ilgılı Lnceleme yapması üzerine bir ya2alı açıklama yaparak. A.M/ye, jandarma ennin "hiçbir darp v^cebiryok'" şeklindeki ifade- sıne güvenerek sağlam rapo- ru verdiğini söyledi. Savcılığın Konya Devlet Hastanesi'ne sevk ettiği A.M.'ye işkence izleri ile ılgı- li "7günyatakvel5günişgü- eünemani" şeklinde rapor\e- rildı. Bunun üzerine Konya Asken Mahkemesi'ne sevk edilen Jandarma Üstçavuş Adnan Yücel ve H. Hüseyin Şimşek tutuklanarak asken cezaevıne konuldu. A.M.'nin ailesi çocuklanna yapılan işkenceye Kadınhanı Jandarma Bölük Komutanı Başçavuş Ahmet Mete'nin de katıldığını ve ışkencenin bu kişınin gözetimınde yapıldı- ğını öne bürdüler. Asken sav- cılığın bu ıddialarla ılgili de sonışturmayı sürdürdüğü bil- dirildi. Baştarafı 1. Sayfada Hollanda'nın Lahey kentinde Kösedağai- lesinden 6 kişinin ölümüyle sonuçlanan kundaklamayı kınamak için geçen cuma gü- nü yapılan yünîyüşü düzenleyenlerden bir Hc41andalmın evi de önceki gece yakılmak ıstendi. 26 mart gecesi Hollanda'da Kösedağ ai- lesinin evinin kundaklanması sonucu 6 Türk yaşamını yitirtnişti. Bu olaydan kısa bır sü- re sonra Almanya'da yaşayan Demir ailesı- nin de evi kundaklandı. Önceki gece Al- manya'nın Krefeld kentinde meydana gelen olayda Fadime(41). Serpil (19) ve Ümit De- mir'in (17) öldükleri; ağır yaralanan Ciülay ve Tülay Demir'in ise komada olduklan açıklandı. Demir ailesi önceki akşam saatlerinde, komada bulunan 15 yaşındaki ikizlerden Gülay'ın öldûğünü bildirmışti. Ancak Krefeld polisı, dün yaptığı açıkla- mada Gülay'ın ölmedığini, yas,am mücade- lesi verdiğini belirtti. Bu arada, Krefeld Sav - cılığı, kundaklamanın aydınlatılmasını ve sorumlulann bulunmasını sağlayacakbilgi- yi getirecek olanlara 50 bin DM ödül veri- leceğini açıkladı. Alman Içişleri Bakanlığı yetkilileri, geçen yıl Krefeld kentinde 551 yabancı düşmanı suç işlendiğini, bu oranın bır önceki yıla göre yüzde 16 daha az oldu- ğunu belirtiyorlar. Geçen yıl bu eyalette ırkçı saldın olarak 4 kundaklama olduğunu söyleyen bakanhk yetkilileri, aynı zaman içinde bu eyalette P- KK ve DHKP-C gibi örğütlerin 44 kundak- lama olayı gerçekleştirdiklerini vurguluyor- lar. PKK'nin evlemlerinde 103 kişinin ya- ralandığını söyleyen yetkililer. dolayısıyla kundaklama olaymın ırkçı bir saldın olma- yabileceğini belirtiyorlar. Olaydan sonra polis tarafından gözaltına alınan baba Aziz Demir serbest bırakıldı. Aziz Demır'in, yakınlannın yanında kaldı- ğı ve olayın şokunu henüz atlatamadığı kay- dedildi. 56 PKK'ü "öldürüidü • Baştarafı 1. Sayfada buktepe Köyü ile Hozat ve Çemişkezek arasındaki Ali- boğazı bölgesmde gerçek- leştirilen operasyonlarda toplam 43 PKK'linin öldü- rüldüğünü açıkladılar. Yerel kaynaklar, Tunce- li'de sürdürülen operasyon- lara savaş uçakJan ile Cob- ra helikopterlerinin katıldı- ğını ve bölgenin sürekli ola- rak bombalandığını bildir- di. Aynı kaynaklardan edini- len bilgiye göre, karadan operasyonu yürüten asker sayısının 40 bine ulaştığı ve bunun bölgede gerçekleşti- rilen en büyük operasyon- lardan biri olduğu öğrenildi. Genelkurmay Başkanlı- ğı'ndan yapılan yazılı açık- lamaya göre, eylem hazırlı- ğı içinde olduklan duyumu alman ve Şırnak'ın Küpeli- dağı ve Tunceli'nin Alibo- ğazı bölgesine toplanan PKK'li gruplara yönelik olarak 20 marttan itibaren operasyonlar başlatüdı. Açıklamada, Tunceli'de 43 teröristin öldürüldüğü, 1 kişinin de yaralı olarak ya- kalandığı bıldirildi. Şır- nak'ın Küpelidağ bölgesin- de düzenlenen operasyon- larda ise 13 PKK'linin öl- dürüldüğü, 1 PKK'linin de yaralı olarak yakalandığı belirtildi. Yerel kaynaklar ise Tun- celi'deki operasyonlardaki ölü PKK'li sayısının 23 ol- duğunu öne sürdüler. Cenazelerin cuma günü uçakla Sıvas'a getirilmesi ve aynı gün Kangal ilçesi Çetin- kaya beldesinde toprağa verilmesi bekleni- yor. Yeıü kundaklama mı? Bu olayın şoku sürerken Hessen eyaletin- dekı Haiger-Seelbach kasabasında bir Türk ailesinin evi yakıldı. Giessen polisi konuya ilişkin açıklamasında. yangının, 29 yaşında- ki aile reisi Kemal Ulusoy'un ''Ha^ge^see^ bacher Strasse 38" adresindeki evde yalnız bulunduğu sırada çıktığını bildirdi. Olay ge- cesi eşi ve 3 yaşındaki oğlunun şans eseri ak- rabalannın yanında kaldığı bildirilen Kırşe- hir Kamanlı Ulusoy'un, hayatını kurtarmak için birinci katta bulunan yatak odasının penceresinden atladığı belirtildi. Ulusoy'un bacaklan ve kollannın kınldığı öğrenildi. Çıkan yangının söndürüldüğü ve ahşap evde 100binmark(yaklaşık7.6milyarTL) tutannda maddi hasann meydana geldiği be- lirtildi. Yangın söndürme çahşmalanndan sonra, evin arka duvannda sprey boya ile 50 santi- metrekare büyüklüğünde "gamalı haç" işa- retinin çizildiğini belirleyen polis, saldınnın yabancı düşmanı kaynaklı olabileceğini be- lirtti. Türklere karşı yapılan ırkçı saldınlara tep- ki gösteren yabancılar da aynı saldınlarla karşı karşıya kaldılar. Polisin verdiği bilgiye göre, 56 yaşındaki Hollandalının evinden sabaha doğru alevler çıktığı görüldü. Bölgede bulunan polis ve it- faiye, anında müdahale ederek yangını ge- nişlemeden söndürdü. Bu arada polis, aynı gösteriyi düzenleyen- lerden 3 kişinin evine imzasız tehdit mek- tuplan gönderildığini de açıkladı. Alman- ya'nın Neuss kentinde dün öğle saatlerinde bir mülteci yurdunda yangın çıktı. Neuss polisi, değişik ülkelerden 40 kişinin bann- dınldığı yurtta çıkan yangının sadece mad- di hasara yol açtığını söyledi. Haber Merkezi - Türklere yönelik ırkçı saldınlara tep- kiler sürüyor. Strasbourg'da Avrupa Konseyi'nde yaban- cı düşmanlığı ile ilgilı dü- zenlenen bir toplantıda Hol- landa'daki kundaklamada hayatını kaybeden Kösedağ ailesinin üyelen amsnıa bır dakika saygı duruşunda bu- lunuldu. Konferansın açılı- şmda konuşan Fransız İnsan Haklan Danışma Komısyo- nu Başkanı Jean Kahn. Av - rupa'da giderek artan ırkçı saldınlan şiddetle kınadı. Krefeld kentinde meyda- na gelen olaydan duydukla- n üzüntü^ dıle getirmek is- teyen Almanlardan oluşan yaklaşık bin kişihk bir top- luluk, dün gece Demir aile- sinin yanan evinin önünde mumlarla hazin bir tören yaptı. Türkiye'nin Bonn Büyü- kelçisi VblkanN'uraida Düs- seldorf Başkonsolosu Ömer Altuğ ile birlikte Krefeld kentıne gelerek kundakla- nan evde incelemelerde bu- lundu. Vural ve Altuğ. Em- niyet Müdürlüğü'ne de gi- derek olayla ilgili bilgi aldı. Vural, Krefeld Emniyet Mü- dürlüğü'nde düzenlenen, kundaklama olayında üç ai- le üyesini yitiren Aziz Demir ve üst düzey Alman güven- lik yetkilerinin bulunduğu toplantıya katıldı. Büyükelçi Vural, toplantı- dan sonra yaptığı açıklama- da, durum değerlendirmesi yaptıklannı ifade ederek, o- lay v e tahkikat hakkında bil- îşçilerden Türk-Iş'e protesto Sümer Holding ve Türk-İş'e bağh k İşçi memur el ele gpnel greve' HaN'a-İş Sendikasrne üye işçiler, sloganian atülar. Daha sonra yapılan açıklamada, toplusözleşmede yapılanBakırköy Cumhuriyet Meydanı'nda Türk-İş'i protesto etti Günboyu süren sağanakyağışa rağmen yaklaşık bin işçi, TH\' işvereni ile sendika arasında yaklaşık 100 gündür süren toplu iş sözleşmesüün, Tûrk-tş ve REFAHYOL hükümetine rağmen olumlu sonuçlanacağına üıandıklannı belirttiler. İşçiler sık sık, 'Susma, sustukça sıra sana gelecekj, 'Yaşasın işçilerin birliği', 'Türk-tş uyuma, işçileri unutma', teküflerin insanca yaşamak için yetersiz olduğu vurgulanarak, u tşçi suufinuı sorunlaruu bir kenara bırakıp özelleştirme adı altında kamu mallannın yağmalanmasını sessizce se\ reden Türk-tş ve her hafta suni giindcm yaratarak dikkatlerin başka >öne çevrOmesini sağlayan hükümeti uyanyoruz" deniİdL (Fotoğraf:ÖZKAN GÜ\ r EN) gi aldığını söyledi. Olayın üzerine ciddiyetle gidildiği- ni belirten Vural, toplantıda "FaiUerin bir an önce yaka- lanması gereği vurgulandı. Toplumumuzdaki hassasiyet nedeni ile ola>ın bir an önce aydınhğa kavuşturulmasuu istedim" dedi. Başbakan Necmettin Er- bakan da TBMM grup top- lantısında yaptığı konuşma- da, Hollanda ve Almanya'da Türklerin yakılarak öldüriil- mesinin büyük bir vahşet ve insanlık ayıbı olduğunu be- lirtti. Başbakan Yardımcısı TansuÇiBer, dün gazetecile- re yaptığı açıklamada, Hol- landa ve Almanya'da son günlerde yaşanan "yabancı düşmanhğıv 'nın çok rahatsız edici olduğunu belirterek. "Buradan Avrupa'daki va- tandaşlanmıza sesleniyo- rum: Yalnız değilsiniz. Ar- kanızda bir büyük devlet vardır. Haklannızı sonuna kadar koruyacağız" dedi. Diplomatik kaynaklar, Çiller'in "Nerede bu Bder- ler?" diyerek herhangi bir kişiyi hedef almadığını, li- der kelimesinin genel an- lamda söylendiğini bildirdi- ler. Çiller'in, özellilde Al- manya Başkanı Helmut Kohl'ü kastettiği yorumlan yapıldı. ANAP tstanbul Milletve- kili Bülent Akarcabile CHP Istanbul Milletvekili Ercan Karakaş. Türklere yönelik kundaklama olaylan üzeri- ne Avrupalı parlamenterle- re birer mekrup göndererek yabancı düşmanlığını önle- yecek politikalann gelıştiril- mesı için göreve çağıracak- lar. Almanya Atarürkçü Dü- şünce Derneği ve Frank- furt'taki Türkiye Sosyal De- mokratlan Derneği yaptık- lan açıklamalarda saldınla- n nefretle kınadı. Merkezi Almanya'mn Es- sen kentinde bulunan Türki- ye Araştırmalar Merkezi (TAM), Avrupa Parlamento- su (AP), Avrupa Konseyi ve Avrupa Komisyonu'na birer mekrup göndererek yükse- len ırkçı hareketlere karşı et- km önlemler ahnmasını ta- lep etti. Alman Birlik 90/Yeşiller Partisı'nin Türk asıllı Mil- letvekili Cem Özdemir de şu an herkesin sağduyulu ol- ması gerektiğini söyledi. Almanya Türk Toplumu Derneği Başkanı Prof. Dr. Hakkı Keskin, yaptığı açık- lamada, Krefeld'de 3 Tür- kün, barbarlıgın kurbanı ol- duğunu belirtti. Demir aile- sinin Türkiye "deki yakınlan da bir yandan olayın acısını yüreklerinde yaşıyor, diğer yandan ""böyle bir cinavttiiş- krvenferin insanuğınr sorgu- luyorlar. Sıvas'ın Kangal ilçesi Çe- tinkaya beldesine bağlı Da- banözü Köyü'nde oturan ai- lenin diğer üyeleri, Alman- ya'daki yakınlannın tatil için Türkiye'ye gelmesini bek- lerken ölüm haberini aldık- lannı belirtiyorlar. Amca Kazım Demir, kardeşinin yaklaşık 20 yıldır Alman- ya'da bulunduğunu. hiç kim- seyle problemleri olmadığı- nı söyledi Emnfyet'te iMnciSıısurluk operasyonu • Baştarafı 1. Sayfada bu yöntemi izlememesi. atamanın, RP kanadı- nın muhalefetine karşm y'apıldığı değerlendir- melerine neden oldu. Akşener'in, önceki ak- şam Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le yap- tığı görüşme sırasında YükseFi görevden alma isteğini ilettiği bildirildi. Demirel'in olumsuz görüş bildirmesi üzerine Akşener'in Yüksel'i vekâleten Çankın Valiliği'ne ata^arak, yerine de vekâleten atama yaptığı öne sürüldü. Akşener'in. hakkında başlatılan bir soruştur- ma nedeniyle Yüksel'i görevden aldığı. dün ak- şam bazı televizyon kanallannm haber bülten- lerinde dile getirildi. Alınan bilgiye göre, ANAYOL döncminde Emniyet Genel Müdürlüğü görevine getirilen Yüksel'in görevden ahnmasında, 'Söylemezler çetesf ile başlayan ve daha sonra Susurluk ka- zası ile gûndemi belirleyen poUs-mafya ilişki- leri etkili oldu. Yüksel, Söylemez kardeşler çe- tesi ortaya çıktıktan sonrapolıs-mat\a bağlan- tısına ilişkin iddialannın önüne geçmek için ağır bir 'rüşvet genelgesi' yayımladı. 'Kumarhaneler krah'olarak bilinen Ömer Lütfü Topal'ın öldürülmesi ve arkasından pat- lak veren Susurluk olayından sonra emniyete ait bilgilerin Başbakan ve îçişleri Bakanhğı'ndan önce ANAP Genel Başkanı MesutYdmaz' a git- mesi. REFAHYOL hükümetinde sorun yarattı. Erbakan'm talimatıyla Genel Müdür Yüksel ve dönemin lstanbul Emniyet Müdürü Kemal Ya- zıcıoglu hakkında soruşturma başlatıldı. Yıl- maz'ın. 'Topal'm, DYP Şantaurfa MiUet\<eküi SedatBucak'm korumalan tarafindan öldürül- düğü' iddiasını ortaya attıktan sonra. Emniyet Genel Müdürü Yüksel, Içişleri Bakanı Meral ,\kşener"e bilgi vermek zorunda kaldı. Ak^ener, Yazıcıoğlu da dahil olmak üzere birçok vali ve emniyet müdürünün yerlerirü de- ğiştirdi. Ardmdan ikinci bir genelgeyle emni- yet genel müdürü yardımcılan görevden alın- dı. Yüksel, Susurluk silahlannın akıbetini araş- tırmak için müfettişlere talimat vennesinden sonra RFr-\HYOL"un yogun tcpkisini topladı. Yüksel'in yaptırdığı araştırma sonunda, Susur- luk kazasında ortaya çıkan ve DYP'li Sedat Bu- cak"a ait olduklan belirlenen ruhsatsız ve sus- turuculu 22 kalibrelik Baretta ile 2 adet MP-5 makineli tabancanın, MefametAğjır'ın Emniyet Genel Müdürlüğüdöneminde Türkiye'ye kaçak olarak sokulduğu Interpol tarafından saptandı. Yüksel, en son Susurluk Araştırma Komisyo- nu"ndaverdiği ifadede, polis-siyaset-mafya iliş- kiler ağını anlatarakteşkilatınkısa zamandabu durumdan anndınlacağıru söyledi. Başbakan Yarduncısı Tansn Çüter'in eşi Öz- er üçuran ÇBIer'in çetenin başı olduğunu ileri süren ve Susurluk Araştırma Komisyonu'na baş\ıırarak te AnlatacakIanmvar,benidinlevinr ' diyen Kejan aşireti rejisi Ahmet Kıran. Emni- yet Genel Müdürlüğü'ne getinlen eski Hakkâ- n Valisi Kemal Çelikhakkında öncmli iddialar- da bulundu. Kıran, Susurluk olayından sonra, kaza sırasında arka arabada olduğu ileri sürü- len ülkucü Haluk Kıreı ile kaçak ülkücü mafya lideri Alaattin ÇakKi'nm Hakkâri Özel Hare- kât Şube Müdürü ile birlikte bir kırvelik olayı ıçm Vali Kemal Çelik'i ziyaret ettiklerini öne sürdü. v >« G U N D E M »1USTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Bu hükümet gitmeli, yorumundan sonra ilk soru şu oluyor: - Peki yerine ne koyacağız? Hele bir gitsin mutlaka seçenek bulunur demek de sonuç verici olmuyor. DRYP hükümetinin de dayandığı güçlerin başın- da bu geliyor. Iktidar, dağınık muhalefetin parçala- nnı birleştirip birleştirip kendisine elbiseler yapıyor. Yazıda peşrev uzadı, konuya girelim. Son dönemde hareketlenen partilerin başında CHP geliyor. Parti kadrolanndaki umutsuzluk, kan kaybediyoruz, bizden adam olmaz somurtuşları ye- rini bahara bırakmış. Parti, küskün tabanıyla buluşmaya başladı. Hat- ta kimi kesimler, CHP'ye parti işlevinden Öte anlam- lar yükleyerek "rejimin temel koruyucusu" yaklaşı- mıyla parti rozetini yakalarına takıyorlar. Hafta sonu Aydın gezısindeki canlılıktan, partinin grup toplantılan öncesindeki katılımlara kadar ge- nel bir hareketlenme dikkati çekiyor. Baykal ve hi.. ee cazip arkadaşlan bu canlanma- yı kucaklayabilecek mi? Bu yönde iyimser olmayı sağlayacak adımlar dik- kati çekiyor. CHP'nin önceki gün toplanan Parti Meclisi (PM) toplantısı 11 saat sürdü. CHP standartlanna göre çok uzun sayılmaz. Ecevrtanlatmıştı, 1970'liyıllar- daki bir PM on beş gün sürmüş... Toplantıda altı çizilen konular şunlar: - Kitle örgütleriyle daha sıkı bağlar kurmalıyız. - Laiklik konusunda ödün vermeztutumu sürdür- meliyiz. - Sekizyıllıktemel egitim CHP'nin öteden beri sa- vunduğu bir konudur. ödün vermeden savunma- ya devam etmeliyiz. - Bergama'daki siyanürlü altın olayı çok önemli bir çevre sorunudur. Burada çevreciler kaybeder- se, Anadolu'nun onlarca yerinde benzer çalışma- lar yapılması planlanmaktadır. Hemen altını çizelim, yukarıdaki konuların ucu pek çok yere açılıyor. Örneğin, laiklik derken din- darlar incitilir mi; sekiz yıllık egitim sloganı, "MGK etkisinde" yorumuna neden olur mu? Baykal'ın bu iki durumla ilgili değerlendirmesi şu: "Savunduğumuz değeıieryanlış mı anlaşılır, fark- lıyöne mi çekilirgibi önyargılan bırakalım. Biz, geç- mişimize ters düşünce üretrniyoruz." Kitle örgütleri - CHP... Toplantının başka bir önemli maddesi, DSP ile birleşme konusuydu. Bir üye şu değerlendirmeyi yaptı: - Artık birleşmeyi gündeme getirmeyelim. Ece- vit'in tavn bilinmektedir. Baykal'ın buna yanıtı biraz değişik. "Sayın Ece- vit'in tavn tamam, ama" deyip sıralıyor. - Bir Mümtaz Soysal'a, bir Ismail Cem'e, Uluç Gürkan 'a, Istemihan Talay 'a hayır diyebili> miyiz? "Can çıkmadan huy çıkmaz" sözüne bir ekleme yapalım: "Can yanmadan, ağızdan 'uyy' çıkmaz..." Gelinen noktada Baykal, CHP'yi büyütmek için şemsiyeyi büyütmek gerektiğini düşünüyor diyebi- lir miyiz? "Baykal korosu" gelişip genişleyip "CHP kadro- suna" dönüşür mü? Yazının başındaki söz&gönderme yapmak gere- kirse, CHP sadece tepki partisi olmayı bırakıp sağ- lam politikalarla, karşı önerilerie yürürse, "sonjnla- ra çözüm buiacak parti" adresi olabilir, yeniden u- mut olabilir. Kitle örgütleri iyi bir sınav veriyor. Sokaklardaki, alanlardaki tepkilerin sonuç alabilmesi için bunu si- yasi bir partinin paylaşması gerekiycr. Bu durum, kitle örgütlerinin "CHP'nin güdümüne" girmesi gi- bi yorumlanamaı. Tam tersine, CHP'nin doğal ta- banıyla buluşması olarak değeriendirilebilir. Deniz Baykal'ın önünde hem tarihsel bir görev hem tarihsel bir fırsat var. Bir genel başkanın "lider" unvanı alabilmesi bu tür ortamlardaki başansına bağlı. Sözü, bir özdeyişle noktalayalım: "Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşıt- maz..." Ordu: Oyalıyorlar • Baştarafı 1. Sayfada ler'in bu görüşmeyi dışanya yansıtış biçiminden rahatsız olduğu öğrenildi. Çiller, gö- rüşme sonrası u u>ıun için- de" olduklannı vurgulamış- tı. Genelkurmay'daki değer- lendirmelerde altı çizilen noktalar şunlar: - Refah Partisi"nde 28 şu- battan bu yana herhangi bir adım dikkati çekmiyor. Bu partinin kararlan uygulaya- cağı >önünde bir gidiş yok. Bu parti orduyu dün düşma- nı gibi gösterip konunun da- ha da çıkmazagirmesine ne- den oluyor. - Doğru Yol Partisi'nin iz- lediği politika samimi değil. Oyalama taktiği dikkati çe- kiyor. - Her iki partinin hıtumu. "oyalama" konusunda aynı. Buna, askeri terminolojide "aldatma taktiğf' denir. DYPiçindekoalisyon aleyhv- ne konuşan milktvekili ve bakanlarla, Çiller'in tutu- munun zıt olması, bu düşün- ce\i pekiştiriyor. - MGK kararlannm uygu- lanmasından ödün verile- mez. Nisan ayındaki MGK toplantısında bu konu tüm yönleriyle masaya yatınlır. - MGK kararlannm ta- kipçisi MGK Genel Sekrete- ri'dir. Bu biçimde oturtulan çalışma yöntemi devam et- melidir. 'Güneydoğu'ya her organ gitmeli' Genelkurmay'da yapılan değerlendirmelerde hükü- metin Guneydoğu'ya ilişkin "öneriler paketi" de masaya yatınldı. Paketin, sorunun temeline inmekten uzak ol- duğu görüşünde birleşildi. Teröre karşı "dini yaklaşı- mın" çok farklı sonuçlardo- ğurabileceği yorumu yapıl- dı. Genelkurmay'ın bu konu- daki değerlendirmesi şöyle: u Hükümetin,Güneydoğu'y- la ilgili olarak hazıriadığı öneriler paketi gerçekçi de- ğildir. Oraya asker gidiyor, a- ma öğretmen gitmiyor, dok- tor gitmiyor, savcı gitmiyor. Devletin tüm organlanyla bölgeye girmesi gerekli. As- keri doktor, güvenlik gü<;le- riyle ilgilenirken halkia da il- gilenmek durumunda kalı- yor. Ama jetersiz kauyor."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear