15 Mayıs 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 NİSAN »997 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Emisyon 686 trityonu aşü • ANKAKA (ANKA) - Piyasada alan Türk Lirası talebinin etkisiyle geçen bayram ömesi olduğu gibi Kurban Ba/ramı öncesinde de emisyon hızla artıycr. Emisyon hacmi diin Dir önceki güne göre 51.5 rilyon lira artarak 68f. 1 tnlyon liraya ula^tı. Emisyondaki yükselişin naşladığı 9 nisandan bı yana geçen bir haftadagerçekleşen artış yüzde 50.6 oranında 230.4 trilyon lira oldu. Emisyon. /ılbaşmdaki 383.2 trilyon lirahk dûzeyine eâre de yüzde 79.5 oranîtda 303.9 trilyon liraak artiş gösterdi. Rezervlerde azahna • ANKARA (ANKA) - Merkez Bankası'nın döviz rezervi. geçen hafta 55 milyon dolarlık bir azalma gösterdi. Merkez Bankası'nın verilerine göre, döviz rezervi 55 milyon dolarlık azalmadan sonra 11 msan itibariyle 15 milyar 630 milyon dolara kadar geriledi. Altın mevcutlannın 1 milyar 383 milyon dolarlık düzeyinde ise bir değişiklik yaşanmadı. Döviz rezervi, bu yılbaşındaki seviyesinin ise 861 milyon dolar altında seyrediyor. Hazine'den doldur boşalt operasyonu • ANKARA (ANKA) - Hazine, 200 trilyon lirahk iç borç geri ödemesine karşılık piyasalardan tahville sadece 133 trilyon lirahk borçlanmaya gittiği geçen hafta Merkez Bankası'ndan 107.8 trilyon lirahk net kısa vadeli avans kullandı. Merkez Bankası verilerine göre, bu kullanımdan sonra kısa vadeli avansın 4 nisanda 383.3 trilyon liraya kadar gerileyen bakiyesi, 11 nisan itibanyle yenıden 491.1 trilyon liraya tırmandı. Hazine, 28 mart - 4 nisan arasındaki haftada, kısa vadeli avans borcuna mahsuben Merkez Bankası'na net 91.4 trilyon lirahk bir geri ödeme gerçekleştirmişti. 2.6 milyar dolar dış borç ödendi • ANKARA (ANKA) - Kamunun. bu yılki dış borç anapara ve faız ödemeleri, 16 nisan itibariyla 2 milyar 607.8 milyon dolara ulaştı. Merkez Bankası verilerine göre. yılbaşı ile 16 nisan arasındaki dönemde yapılan ödemelerin 2 milyar 124.9 milyon dolarlık bölümünü Hazine gerçekleştirdi.Dış borç ödemelerinın 449 milyon dolan ocak ayında. 668.4 milyon dolan şubatta, 1 milyar 267 milyon dolan mart ayında, 223.4 milyon dolan da 1-16 nisan arasında gerçekleştirildi. Makarnacılar ihracat çıKmazını aşıyor • ANKARA (ANKA) - Gümrük birliği anlaşmasının yürürlüğe girmesıylebirlikte makarnaya uygulanan yüksek vergi oranı yüzünden 1996 yılı başından bu yana AB üyesı ülkelere ihracat yapmayan Türk makama üreticilerinin temaslan sonuç vermeye başladı. Avrupa Birliği Konseyi'nin ay sonunda yapacağı toplantıda Türk makarna üreticilerine belirli bir kota dahilinde ihracat şansı tanınacağı bildiriliyor. Sebze-meyvede bayram zammı • ANTALYA (AA) - Türkiye'de turfanda sebze üretiminın yûzde 60'tan fazlasının yapıldığı Antalya yöresınde, sebze ve meyve fiyatlan, lCurban Bayramı öncesinde yüzde 20-30 oranında artış gösterdi. Antalya ve sahil ilçelerindeki toptancı sebze hallerinde iki gün öncesine kadar 65-100 bın lira arasmda satılan sera domatesinin fiyatı 130 bin liraya kadar yükseldi. Sera biben, 350 bin liraya çıkarken, 300-350 bin liradan satılan sera fasulyesi de 400 bin lira oldu. TÜSİAD, Brüksel temaslarında AB'ye 'İlişkileri siyasi konjonktürle sınırlamayın' mesajı verdi 'AB yapıcı rol oynamalı'• AB yetkilüeri çarşamba günü bir dizi görüşme yapmak için Brüksere gelen TÜSÎAD'ın demokratikleşme raporanu memnuniyetle • karşıladıklannı ifade ettiler. ÖZGÜR ULUSOY BRÜKSEL - Avrupa Birliği yetkilüeri ile Brüksel'de görüşen Türk Sanayici ve Işadamlan Der- neği (TÜSİAD), AB'ye "Türki- ye ile ilişkilerinizi siyasi kon- jonktürle sınırlamayın" mesajı- nı veıdi. AB kurumlan ve Avru- pa iş dünyası ile birdızi temaslar- da bulunmak üzere çarşamba gü- nü Brüksel'e gelen TÜSlAD he- yeti, AB'den Türkiye ile üişkıler- de yapıcı davranılmasını talep ederken AB yetkilıleri de TÜSl- AD'ın demokratikleşme raporu- nu memnuniyetle karşıladıklannı ifade ettiler. Yönetim Kurulu Başkanı Mu- harrem Kayhan,başkan yardım- cılan Sinan Tara, Tuncay Özil- han, Aldo Kaslovsski, yönetim kurulu üyeleri Hasan Subaşı, Ant Bozkaya, Muhteşem Ekenler, genel sekreter Haluk Tükel ve Brüksel temsilcisi Bahadır Ka- leağası'ndan oluşan TÜSİAD he- yeti, dun AB K.omisyonu'nda Tür- kiye ile ilişkilerden de sorumlu Komıser Hans van den Broek. AB Konseyi Dış llışkiler Genel Müdürü Cornelis Stekelenburg ve Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Magdelana Hoff ile görüştü. Temaslan Cumhuriyet'e değer- lendiren TÜSÎAD Brüksel Tem- silcisi Bahadır Kaleağası. AB yet- kililerine "Türkiye kısıtlı bir si- yasi durumdan ibaret değil, iliş- kileri siyasi konjonktürle sınır- lamayın" mesajmı ilettiklerini belirterek "Türkiye'deki çoğul- cu toplumu dikkate alan yapıcı bir rol oynamalarını istedik" şeklinde konuştu. TÜSİAD'ın demokratikleşme raporunun ve AB-Türkiye ilişki- len ile ilgili geçen hafta yayımla- nan bildırisinin AB yetkililerince olumlu karşılandığını kaydeden Kaleağası, şunlan söyledi: "Ra- por hakkında değişik seslerin olması çok doğaldır. Bu, Tüki- ye'de ekonomik ve siyasi reform- larla ilgili köklü bir tartışmanın varlığını göstermektedir. Biz de AB yetkilüeri ile temaslarımız- da, AB'nin yüzeysel bir tavır ta- kınmak yerine, bu havayı destek- leyici bir tavır benimsemesi ge- rekliliğini vurguladık." TÜSİAD'ın, Türkiye'nin An- kara Antlaşması'ndan kaynakla- nan haklannın tartışmaya açılma- sının olumsuz sonuçlar doğura- cağına dikkat çektiğini de ifade eden Kaleağası. "Ekonomik araç- ların siyasi amaçlar çerçevesin- de ele alınmasının; mali proto- kolün işletilmesinin siyasi tavır- lara bağlanmasının yanlış oldu- ğunu vurguladık" şeklinde ko- nuştu. Kaleağası, TÜSlAD'm, güm- rük birliğinın teknik açıdan sağ- lıklı işleyebilmesi için Ortakhk Konseyi'nin düzenli olaraktoplan- ması gerektiğine işaret ettiğini de sözlerine ekledi. Geçen yıl bedelsiz ithalatla girilen krizi işçi çıkararak atlatmaya çalışmışlardı Otomotivcfler işçi peşine düştü FİLİZ GÜMÜŞ Geçen yıl içine girdiği krizden sonra zaman zaman işçi çıkanmla- nyla gündeme gelen otomotiv sa- nayiinde, yeniden işçi alımımn ger- çekleşmesi bekleniyor. Geçen yıl yüzde 11 oranında bir küçülme ya- şayan sektör, bu yıl ıç piyasada ye- niden canhlık yaşıyor. Bu yıhn ilk üç ayında otomobil satışlannda yüz- de 29 oranında artış kaydedilen sek- tör işçileri fazla mesailere başlatıl- dı. Geçen yıl bine yakın işçi çıka- nmıyla gündemde kalan TOFAŞ'ta, piyasadaki canlılığın sürmesi duru- munda yeniden işçi ahmına gıdile- bileceği belirtiliyor. Otomotiv Sanayicileri Derne- ği'nin verilerine göre. ocak-mart aylannda toplam 38 bin yerli oto- mobil satışı gerçekleşen sektörde, ithal otomobil satışı ise 15 bin 500 dolayında gerçekleşti. Sektör yet- kilüeri, piyasadaki canlıhkta mev- simsel artış ile bayrarrun etkısınin yanı sıra. tüketicide ithal araçlara karşı bir bilinçlenmenin etkisinin ol- duğunu belirtiyorlar. Mart ayında 7 bin 141 otomobil satışıyla sektörde birinci olan TO- FAŞ Otomativ Sanayiı yetkilüeri, piyasada artan taleplerini bugün için işçilerin fazla mesailerle kar- şıladıklannı, ancak piyasanın can- lılığını sürdürmesi durumunda, iş- çi ahmına gidebileceklerini söylü- yorlar. Yetkililer, piyasaya sürecek- TOFAŞ, iç piyasanın canlanması sonucu yeni işçi alımına başlayacak. leri yeni otomobülerle canlılığın devamını sağlayacaklannı ifade edi- yorlar. Koç Holding, bu doğrultu- da Marea ve Bravo marka otomo- bülerin üretimi için TOFÂŞ'a 262 milyon dolarlık yatmm karan aldı. TOFAŞ'tan sonra mart ayında 6 bin 114 otomobil satışıyla ikinci sırada olan Oyak Renault Otoma- bil Fabrikası AŞ yetkililen de nisan ayı içerisinde üç gün fazla mesai ön- gördüklerini, hareketlüiğin devam etmesi durumunda" mesailere de- vam edeceklerini bfelirtiyorlar. Öte yandan, tican araç sektö- ründe bu yıhn ilk üç ayının, en kö- tü dönem olduğu ifade ediliyor. Anadolu Otomobil Sanayi ve Ti- caret AŞ yetkilüeri, ticari araçta ocak-mart döneminin binek araçla- nnın tersine en kötü dönem oldu- ğunu belirtiyorlar. Buna karşın, ge- çen yüa göre bu üç aylık dönemde iki misli dolayında bir artış kaydet- tiklerini söyleyen yetkililer, şu an- da da bütün araçlannın satıldığmı ve stoksuz üretim yaptıklannı be- lirtiyorlar. Üretimlerini kademeli olarak arttiTdıklannı söyleyen yet- kililer, bunu da işçi alarak sağladık- lannı ifade ediyorlar. Geçen yıl, otomobil sektörünün tersine yüzde 95 oranında gelişen otobüs üretimi önde gelenlerinden Mercedes Benz Türk AŞ ise ken- dileri için yeni bir canlanma olma- dığını, ancak geçen yıl sonundan be- ri artan ihracat nedeniyle üç vardi- yalı olarak çalıştıklannı ifade edi- yorlar. Yetkililer bu nedenle 200 dolayında işçi aldıklannı belirtiyor- lar. SSK prim kesintileri arttırıldı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - SSK'li ça- lışanlann maaşlanndan ya- pılan prim kesintisi arttı. Bakanlar Kurulu'nun, SSK gösterge tablolannda yaptığı değişiklik sonucu, sigorta primleri hesabında esas tutulacak kazanç sı- nırı da yükseldi. Prime esas aylık kazanç tavanı 39 milyon 992 bin 160 li- radan 44 milyon 371 bin 290 liraya çıkanldı. Ta- vandan prim ödeyen bir SSK'li çalışanın brüt ma- aşından yapılan aylık prim kesintisi 5 milyon 999 bin liradan 6 milyon 212 bin liraya çıktı. Tutar, prime esas kazancın yüzde 14'ü üzennden hesaplanıyor. Prime esas kazancın alt sının da 25 milyon 625 bin lira olarak belirlendi. Böylece. en düşük sigor- ta primi 3 milyon 588 bin lira oldu. Ancak, yürürlükteki brüt 17 milyon lirahk as- gari ücret, prime esas ay- lık kazanç için belirlenen alt sınınn altında kaldı. Yeni limitlerözel sektör- de 1 marttan, kamuda 15 marttan itibaren geçerli olacak. Bu ne biçim serbest piyasa? 1996 ürünü ekici tütün piyasası, 15 Şubat 1997'de Ege'de, izleyen tarihlerde de diğer üretim bölgelerinde Tekel'in bağlı bulunduğu Devlet Bakanı tarafından açıldı. Bu açılış, yazılı ve görsel basın aracılığı ile ulusa duyurvidu. Bu münasebetle, yetkililer tarafından hükümet adına yapılan açıklamalarda, Türk tütüncülüğünün "altın çağını" yaşamakta olduğu, alınap önlemlerie tütüncülüğümüzün önünün açıldığı ve Tekel'in yurtdışına ödediği dövizde tasarruf sağlamak amacıyla yurdumuzda Amerikan tütünü üretmek için çokuluslu bir firma ile ortakhk kurma aşamasında olduğu ifade edildi. Piyasa açılışının değişik atmosferi içerisinde yapılan bu iyimser değerlendirmeler ne yazık ki gerçeği yansıtmaktan uzaktır. n A Ç* f A D 1TT7 \ J Ba2J konulara ise hiç değinilmedi. Yönetimlerin t i r \ t j # J r \ M\ M\ MJ l \ yapılmayanlardan söz etmemek gibi bir şansı olsa da -* yaptıklan kadar, yapmalan gerektiğı halde yapmadıklanndan, hatta geç yapmaktan da sorumlu olmaktan kurtulma şansian yoktur. Bu nedenlerle günümüzde Türk tütüncülüğü kavramı kimleri ve neleri kapsamaktadır, altın çağı yaşayanlar kimlerdir, son yıllarda yapıtanlan, yapılmayanlan, yapılması düşünülenleh ve bunlann olası sonuçlannı, objektif olarak değerlendirerek "Türk tütüncülüğünde gerçekler nedir" sorusuna yanıt aramayı görev saydık. Bu diziyi tüketici dostu Sadullah Usumi'ye ithaf ediyorum. I ktidardaki hükümet. serbest piyasa eko- nomısınden yanadır. Bu nedenle ekici tütün piyasalannda tam rekabet şartla- nnın oluşmasını ve üretici tütünlerinin bu şartlar içinde gerçek değeri ile satılma- sını sağlamakla yükümlüdür. Gelin görün ki, hükümetin 1996 ürünü Ege ekici tütün piyasalanndakı uygulama- sı böyle bir anlayıştan çok uzak olmuştur. Pi- yasanın Tekel'den sorumlu Devlet Bakanı ta- rafından açıldığı 15 Şubat 1997 tarihinden önceki ve sonraki gelişmeleri kısaca ırdele- mek, bu konuda nasıl bir aldatmaca zinciri ya da yanlışlıklar komedyası karşısında bu- lunduğumuzu anlamaya yeter. Tütün sektöründe görevli Tekel sorumlu- lannın ve özelhkle tütün ekspeTİerinin, po- litikalan zorlayan iyi niyetli gayretleri inkâr edilemez. Fakat bu gayretlet. Türk tütünü- nün ve bütün üretici- revli kuruluşun da yer alacağı piyasada olu- şacak fiyat düzeyıne göre tercihıni belirle- mek ve kararvermek yerine. Tekel"in henüz katılmadığı. yalnız birlikte hareket eden tüc- carlann katıldığı monopson bir piyasada tüccann kendi tütünlerine önerdiği fiy atı ka- bul etmek çaresizliği içinde bırakılmışlardır. Bubelirsizlik ortamında birçok alım nokta- smda üreticiler tütün koçanlannı daha piya- sa açılmadan tüccara teslim ermışlerdir. Bu- nu yaparken ismi konulmamış tüccar başfı- yatına kote edilmiş belirsiz bir fiyat için mu- tabakatlannı bildirmek zorunda kalmışlar- dır. Halbuki tüccar başfiyatı; üzerinde bir- leşilmiş, herhangi bir metinde tanımlanmış bir kavram değildir. Tüccar başfiyatının 1996 ürünühangi alım noktası tütünleri için. hangi firma ya da ku- nıluş tarafuıdan kaç TL olarak belirlendiği. tüccann üreticiler- ütün üreticisi ülkelerin hemen hepsinde üretici tütünlerinin, satış merkezlerinde arttırma ile satıldığı bilinmektedir. Ülkemizde Tlerinin uğradığı za- rarlan ve sakıncala- n tümüyle ortadan kaldırmaya yetme- mektedir. Çünkü . . . . . . Türk tütüncülüğünün de yasa değışıklığı yapıuncaya kadar karşısmda bulundu- geçici satış merkezleri belirlenerek arttırmalı satış yönetiminin uygulanmasına başlanabilir. ğu çıkmaz, uygula- malann değil siste- min ürünüdür. Son ekici tütün piyasası, "^™ 1 ^"™~~™~•^"~ sistem değiştirilmedikçe tatmin edici ve ka- lıcı bir iyileşme beklenemeyeceğini bir ke- re daha kanıtlamıştır. Ege'de piyasanın açıldığı tarihten 20 gün önce, başfiyatm 475.000 TL olduğu ve tü- tününü satan her üreticiye kg başına 25.000 TL destekleme primi ödeneceği Başbakan tarafından açıklanmıştır. Aynı tanhte Tekel tarafından üreticüere, tütünlerinin randıma- nını (A Gradoranını) belirten, kurşun kalem- le yazılmış imzasız ve mühürsüz resmi ya da ciddi bir belge olduğunu kabul etmek olanaksız kâğıtlar dağıtılmıştır. Üreticiler ne Tekel tarafından kendi tütün- leri için tespıt edilmiş olan randımanı bildi- ren pusulalan aldıklan tarihte ne de piyasa- nın açıldığı tarihte, kaç randımanh tütüne des- tekleme ile görevli kuruluşun kaç lira fiyat verdiğini, yani tütünlerinin taban fiyatını bilmiyorlardı. Bu durumda üreticiler, destekleme ile gö- denkoçanlantopla- dığı tarihte bilinmi- yordu. Hatta tüccann Ege Bölgesi tütün alımlannı tamamla- dığı tarihte de bılin- miyordu. Bu konuda dikka- te değer, hatta daha "^~™"™""^~"^^~ fazlasına değer, çok önemli bir nokta da şudur; hükümet adına piyasanın açıldığı gün ve ondan önceki 2-3 gün içerisinde tüccar 85 milyon kg tütünü satın almış bulunuyordu. Yani ekici tütün piyasasından kendi ihtiyacı için en büyük mik- tan satın almanın yanında hükümet tarafın- dan çıkanlan kararname ile destekleme ah- mı yapmakla görevlendirilmiş olan Tekel piyasaya girmeden. tüccara ahmlannı ta- mamlaması fırsatı verilmiştir. Tüccann satın almayı programladığı tü- tünün tamamma yakın kısmını, piyasa açıl- madan ve üreticiler destekleme ile görevlen- dirilen kuruluşun vereceği taban fiyatmı öğ- renmeden, satm alabildiği bir piyasada tam rekabet şartlannın işledığinden söz edile- mez. Herhalde serbest piyasa ekonomisi, bir tarafı tutup diğer tarafı serbest bırakmak de- ğildir. Üreticiler için sorun burada da bit- miyor. Tekel'in satın aldığı tütünlerin bede- linin Kurban Bayramı'na kadar (18 Nisan Üretici başfiyat çıkmazında. 1997) tamamen ödenmiş olacağı yetkililer tarafından açıklanmıştır. Tüccar ödemeleri- nın ise bu tarihe kadar tamamlanıp tamam- lanamayacağı bilinmemektedir. Geçmiş yıllardaki uygulamalarhatırlanır- sa bunun gerçekleşmesinin zor olduğunu, tüc- car ödemelerinin mayıs sonuna kadar süre- ceğini kabul etmek yanlış ohnaz. Bu du- rumda tütününü 475.000 + 25.000 = 500.000 TL fiyatla satmak için şubat başında tüccar- la kontrat imzalayan bir üretici, tütününün bedelinı 3 ay sonra alırsa net olarak eline ge- çen 500.000 TL değil,yaklaşık olarak 400.000 TL olacak demektir.Görevli ve yetkili oldu- ğu kadar sorumlu da olan Tekel, yasa hük- müne rağmen ekici tütün bedellerinin geç ödenmesine göz yummakta, üreticiler de buna çaresiz boyun eğmektedirler. Bugünkü yetersiz pazarlama yöntemine son venlmedikçe yasalara kesinlikle aykın olan ve üreticileri zor durumda bırakan bu sakat uygulamanın sona ermesİTnümkün ohnaya- caktır. Tütün üreticisi ülkelerin hemen hepsinde üretici tütünlerinin, satış merkezlerinde art- tırma ile satıldığı bilinmektedir. Ülkemizde de yasa değişıkliğı yapılıncaya kadar geçi- ci satış merkezleri belirlenerek arttırmalı sa- tış yönetiminin uygulanmasına başlanabilir. Çünkü yürürlükteki Tütün ve Tütün Tskeli Yasası, 28'inci maddesi ile üretici tütünle- rinin satış merkezlerinde arttırma ile satışı- na imkân vermış ve tütün satış merkezlen kunılan yerlerde bu merkezler dışında ya- pılan satışlan geçersız sayarak bu uygulama- nın nizamını da tesis etmış bulunmaktadır. Bu konuda. sonradan yapılan düzenlemeler, bir ibret vesilesidir. 28 Mayıs 1986'da par- lamento tarihinde çok ender rastlanan bir biçimde birbiri ile hiç ilgisi olmayan 8 ka- nunda değişiklik yapıp Tütün ve tütün Te- keli Yasası'nın 38. maddesini yürürlükten kal- dırarak Türkiye'de tütün tekeline son veri- lirken Tekel konusu ile hiç ilgisi olmayan ba- zı hükümler de yürürlükten kaldınlmıştır. Örneğin, ilk bakışta çok masum gibi gö- rünen bir değişıklikle Tütün ve Tütün Teke- li Yasası'nm 20. maddesınde yer alan •'Eki- ci tütün satış piyasalarının açüış tarihle- ri, tütün bölgelerinin özelliklerine göre her yıl BakanlıkJar Arası Tütün Kurulu tarafından tespit ve ilan edilen piyasa açı- lış tarihlerinden önce o yıl ürünü ekici tütünlerinin alım-satımı yasakbr" hük- mü yürürlükten kaldınlmıştır. Bundan bir süre sonra da "Tütününü denk haline getiren üreticiler, bu tütün- lerini tütün borsalannda satabilecekleri gibi, yazüı sözleşme >apmak suretiyle bor- sa dışında da satabilirler" hükmü getiril- miştır. Üretici tütünlerinin satış merkezlerin- de arttırma ile satıldığı hiçbir ülkede. hatta ABD'de bile bu merkezlerin dışında ahm- satıma izin venlmez. Bizde ise, üretici tü- tünlerinin satış merkezlennde arttırma ile pazarlanması hakkmdaki yönetmelik yıllar- dır yürürlüğe konulmamış, fakat bir gün bu uygulama başlarsa sistemi işlemez hale ge- tirecek hükümler öncelikle yürürlüğe ko- nulmuştur. Bu düzenkmenin amacını anla- mak zor değildir, ama tanımlamak ve isim- lendirmek bize zor geliyor. SURECEK YORUM ÖZTİN AKGÜÇ Din Anlayışı Ülkemizin halkınm yüzde 99'u Müslüman diyoruz. Acaba din anlayışımız, Müslümanlık anlayışımız ay- nı mı? Hatta birbirine yakın mı? Din konusunda biz- den farklı davrananları, düşünenleri gerçek Müslü- man olarak görüyor muyuz? Acaba ülkemizde ger- çek Müslüman kaç kişt? Bazılarımız Müslümanhgı özünden çok şekil şart- lanna bağlı; namaz, oruç, hac, zekât, kelime-i şa- hadet, Müslümanlık için yeterli görülüyor. Günü- müzde defalarca hacca gidiliyor da zekât veriliyor mu? Bu da ayn bir soru. Bazılarımız eski püskü giy- silerle acayip başlıklarla (serpuşla) dolaşarak anla- mını çok iyi bilmedikleri dualan mınldanarak kendi- lerini Müslüman, aynı şekilde davranmayanları kâ- fir olarak görüyorlar. Bazılanmız için gösterisinde; hacca giderken de, kurban keserken de, iftar sofralarında oruç bp- zarken de, namaz kılarken de işin gösterisinde. Öz değil, gösterı onlar için önemli. Bazılarımız Atatürk'e söverek, laiklik dinsizlik di- ye bağırarak, şeriat isteriz diye haykırarak Müslü- manlığını kanıtlıyor. Bazılanmız için din bir çıkar ara- cı. Bunlara dinci, din tacirleri veya din simsariarı di- yoruz. Dindar gözükerek oy topluyoriar, belli orun- lara (mevkilere) geliyorlar, dindarlığı paraya dönüş- türerek varsıllar grubuna giriyorlar. Dini bir aldat- ma, bir sömürü aracı olarak kullanıyoriar. Bazılanmıza göre de Müslümanlığın göstergesi, "show" değil, dinin şekil şartlarını yerine getirmek değil davranışlardır, yaklaşımlardır. Söz değil dav- ranışlar ölçüdür. Dürüstlük, temizlik, paylaşımcı ol- mak, hoşgörülü davranmak, çıkarcı olmamak gibi niteliklere veya erdemlere sahip olmak önemlidir. Tanrı'yayaklaşımlanmızda çok farklı. Bazılarımız Tann'nın cezalandırmasından korkuyoruz. Cennet, cehennem hesapları yapıyoruz. Bazılarımız Tanrı sevgisiyle yaklaşıyoruz. Laikliğin Müslümanlıkla bağdaşmayacağını dü- şünenlerin sayısı az değil. Laiklik, Müslümanlığın kar- şıtı gibi gösteriliyor. Buna karşı iyi bir Müslümanın laik olacağını düşünen ve buna inananlann sayısı da giderek artıyor. "LaikMüslüman olamaz" savına kar- şı, "Dinci, gerçek Müslüman olamaz; olsa olsa düz- mece sahte Müslüman" olur görüşü, yaşanan son olaylardan sonra belleklerde daha etkili yertutuma- ya başlıyor. Mezhep-tarikat farklarını bir yana bıra- kalım, bizden farklı düşünen, yaklaşanlann Müslü- manlığına inanmıyoruz. Çağdışı gıysiler, acayip serpuşlar, gösteriler, din- dar gözükme çabaları, dinin çıkar aracı olarak kul- lanılması, baskılar, din sömürüsü, Müslümanlığıyü- celtmez. Tersine tepkilerdogurur. Erdemli davranış- lar, dürüstlük, temizlik, doğruluk Müslümanlığı yü- celtir. Müslümanlığı yüceltmenin en etkili aracı veya göstergesi, en az bir islam ülkesinin günmüzde dün- yada siyasal, ekonomik etkinlik kazanmasıdır. Bu sağ- lanmadan en azından bazı kafalardaki "Müslüman- lık aydınlanmaya, kalkınmaya, gelişmişliğe engel mi?" kuşkusunu veya kaygısını kaldıramayız. Türkiye, laiklikle Müslümanlığın, Müslümanlıkla demokrasinin, bağdaşabileceğini, Müslümanlığın aydınlanmaya ve gelişmeye engel olmadığını kanıt- layacak bir ülke olabılîr. Bunu başarmaya da en ya- kın İslam ülkesidir. Yeter ki din simsartannın, cahil bağnazlann ayartılanna (iğvalanna) kapılmayalım. Müslümanlığa yapılacak en büyük hizmet, Tür- kiye'nin laik demokrat bir ülke olarak kalkınmasına katkıda bulunmaktır. Erdemli, kişilikli birtoplum olma dileğiyle. ATM'ler çıldırtıyor Bankamatikler on-line kurbanı • Uzun Kurban Bayramı tatilinde otomatik para çekme makinelerinde sorun yaşanmaması için her türlü önlemi aldıklannı açıklayan bankalar, online hatlannın anzalanması durumunda çaresiz BERRJN ERSOY SAĞLAM Otomatik para çekme makinalannda özellikle ta- til günlerinde yaşanan so- runların Kurban Bayra- mı'nda tekrarlanmaması için her türlü önlemi aldık- lannı açıklayan bankalar, hatlardan kaynaklanan so- runlarda çaresiz kalıyor. Belli bölgelerde ve belli zamanlarda yaşanan aşın >üklenme sonucu hatlann devre dışı kaldığını belir- ten yetkililer. "ATM'lerde gerek para akışı, gerekse teknik açıdan bayramda sorun yaşanmaması için her türlü önlemi aldık. Ancak, online hatlann- da anza olması durumda elimizden bir şey gelmi- yor" diyor. Garanti Bankası Birey- sel Bankacılık Üriin Yö- netimi ve İş Geliştinne Mü- dürü Arif Isfendi yaroğlu, Garanti 24'ler için her böl- gede nöbetçi elemanbulu- nacağını ve şubede görev- li elemanın gerektiğinde ATM'lere para takviyesi yapacağını söyledi. Mer- kezde sürekli nöbetci bu- lunduğunu belirten Emlak- bank ATM Müdür Yardım- cısı Ahmet Özdemir, u Biz merkezimizden tüm Tür- kiye'deki şubelcrimizin durumunu görebiliyoruz. Tüm şubelerimizde ATM'lerden sorumlu ve yardımcısı var. Bunlara istediğimiz an ulaşabiliyo- ruz. Sorun olduğunda on- ları arayıp uyanyoruz. Online hatlannın kesil- mesi durumunda bizim yapabileceğimiz bir şey kalmıyor. Bayramda na- kit ihtiyacının artacağı- nı düşünerek şubelerimi- ze para akışı için hazırlık- larımızı yaptık" dedı. Akbank'tan yapılan açıklamada Garanti Ban- kası, Vakıfbank ve Halk- bank ile ortak ATM payla- şımlan olduğu belirtüerek şöyledenildi: "Bavram nedeniyle ka- salara mümkün olduğun- ca fazla para yükleyece- ğiz. Ayrıca bayram için- de iki gün şubeler ATM'lere para yükleme- si yapacak. Hatla ilgili so- runda bir şey yapamıyo- ruz. Bazı zamanlarda, özellikle bayramın birin- ci günü sabah ve akşam saatlerinde, hatlara aşın yüklenme oluyor. Buna bankalann bireysel ola- rak yapabileceİderi bir şey yok." Yapı Kredi Genel Sek- reteri Salih Başağa, tek tük aksakhklar yaşanabi- leceğini belirtttı. "Elektrik kesintisi veya hatlaıia il- gili bir sorun dışında şu- belerimizde kesinti ola- cağını düşünmüyoruz" diyen Başağa, "Şubelerin elektrik kesintileri için kendi takviye sistemleri var. Ama bazen onda da sorun oluyor. Geçen yıl tatil daba uzundu, sorun yaşamadık. Bu tür tatil- lerde seyahat olavı günde- me geldiği için, bazı yöre- lerdeki ATM'lere aşın yüklenme oluyor. ATM bir süre çahşmaz, gerek- li müdahale yapıldıktan sonra çalışma\a başlar. 5 milyonluk hanknotun çık- ması işimizi kolaylaşbrdı" şeklinde konuştu. İş Bankası'ndan yapı- lan açıklamada ise 5 mil- yonluk banknotlann çık- masının ardından, banka- matiklerin kapasitesinin arttığı beUrtildi. Açıklama- da, bir makinenin kapasi- tesinin 13.5 milyar lira ol- duğu vurgulandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear