15 Mayıs 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 NİSAN 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Tim Burton'dan pahah, ünlü yıldızlann doluştuğu matrak ve gözalıcı bir fantastik deneme Düsmaıı uzayMar geri geldi SUNGU ÇAPAN En son çektigi ve sinema tarihinin belki de ec pespaye yönetmenlerinden, ama en coşkulu ve hayalperest kişilik- lerinden Ed VVood'un yaşamını anlattı- ğı siyah beyaz filminden 1 -2 yıl sonra yeniden setlere dönen. günümüz Holly- vvood'unun 'dâhi çocuklannın en tka- risi' kendine özgü yönetmen Tim Bur- ton'un. büyük stüdyo patronlannı kafa- ya alıp îkna ederek 80 milyon Ameri- kan Dolan'na mal ettiği ve bilumum rünlü yıldızlan doluşturduğu, son göza- lıcı fanteası 'Mars Attacks! - Çılgın MarsMar' da, festival sonrasında piya- samıza düştû. Michael Radford'un on yıl önceki 'White Mischierinin senaryosunu im- zalamış Ingıliz Jonatfaan Gems'in yaz- dığı 'MarsAttacksî'ın senaryosu, Dün- ya gezegenini ele geçirmek ısteyen ve önûne çıkan canlılan anında lazer ışını saçan sılahlanyla atomlanna ayıran is- tilacı Marslılann saldınsı gibisınden bir çıkış noktasından hareket eden, Las Ve- gas'tan VVashington'a ve ABD Başka- m'nın çaresizlik içinde olacaklan bek- lercesrne oturduğu Beyaz Saray'a ka- dar ürkûtücü ve şamatact bir Marslı ka- ' labalığı tarafindan kuşatılmış, tehdital- ündaki Amerikalılann bağnş-çagnş is- "terik hallerine kotnik birbakış açisı ge- tiren oldukça düz ve basit bir metin. Konu bakımından çok benzestiği, Ro- land Emmerich'in gişe şampiyonu 'In- dependence Day - Kurtuluş Gûnö'yle enikonu daJgasını geçen 'Çılgın Mars- nlar'ın, son on yilda 'Beetiejuice - Be- ter Böcek','Edward Scissorhands-Ma- kas EUi EmvardYBatman 1-2' ve 'Ed Wood' gibı filmleriyle çağdaş Ameri- kan sinemasmın hayal gücü geniş, önemli yaratıcı yönetmenleri arasında ön safları tutmuş Tim Burton'un zen- gin tmgeleminin ürünü, ilginç ve mat- rak bir fantastik denemesi olduğu rahat- Jack Nicholson, fîlmde ABD başkanı ve Las Vegaslı abuk sabuk emlakçı olarak iki rol üsdenmiş. Çılgın Marslılar Mars Attacks! / Yönetmen: Tim Burton / Senaryo: Jonathan Gems/ Karnera: Peter Suschftzky / Müzik: Danny Bfman / Oyuncular: Jack Nicholson, Glenn Close, Annette Bening, Pierce Brosnan, Danny DeVrto, Sarah Jessica Parker, Martin Short, Michael J. Fox, Rod Steiger, Tom Jones, Jerzy Skolimowski, Barbet Schroeder, Mario Bava / 1997 ABD (WB) lıkla ileri sürülebilir. Çocukluk yıllannda izlediği eski bi- litnkuıgu filmlerinden. çizgi romanlar- dan ve Soğuk Savaş döneminin bütün hararetiyle sûregeldiği 1960'lann ba- şında çıkanlmış, çocuklann biriktirip İcoleksiyon yaptığı, değiş tokuş ettiği Topps marka çiJdetten çıkan 'Mars At- taks!' serisinden, kitsch bir anlayışla resmedilmiş kartlardan esinlenen Tim Burton 'Çılgm Marshtar'la. 'Ed Wo- od'dan sonra yine eski bir çocukJuk ta- kıntısını fîlmleştirmek firsatını bulmuş böylece. 'Kurtuluş Günü'yle yeniden 'döşman uzayh' temasına dönen Holly- wood zihniyetiyle de kafa bulan Tim Burton'un. bilgısayar özel efektleriyle 'korknnç, komik ve SOD derece eğtence- B' kıldığı 'Çılgın Marshlar'ı, sûrekli ka- kara-kİkin havasında keyıfle seyredili- yor baştan sona, sürükleyici ve hare- ketli bir çızgi roman basitliğinde. Filmde, fincan tabağı gibı gökyüzün- den cıkagelen uçan daireleriyle Neva- da Çölü'ne inen. erkeği kadını birbirin- den ayırt edilemeyen kısacık, eciş bü- cüş yeşil kocaman beyinleri açıkta, ku- rukafa suratlı, saldırgan ve itici yaratık- lar olarak karşımıza gelen Marslılarla Dünyahlann savaşı şiddet, dehşet, vah- şet öğesinin had safhaya çıktığı görün- tülerie sürüyor. Banş havasmda gelen Marslılann karşısında, bütün dünyayi temsil eden ABD Başkanı 'mn (Jack Nichobon), her şeyi eline yüzüne bulaştırmasıyla işle- rin sarpa sarması üzerine başkanın ya- kın adâmlan olan UFO uzmanı profe- sör daruşman Pierce Brosnan, uçkuru- na düşkün basın sözcüsü Martin Short, Pentagon'un şahın ve banşçı ge- neralleri Rod Steigerle Paul VVinfield devreye giriyor. Ancak Marsülan gü- zelce ağırlayıp sonra gerisin geri uzaya uğurlama planlan tutmuyor ve Marslı- lar, Irvin ABen tann felaket fîbnlerine rahmet okuturcasına. kumarhaneler kenti. sefahat ve üçkâğıtçılık yuvası kö- tü şöhretli Las Vegas'ı duman ediyor- lar. Ardmdan ABD Kongre Sarayı yan- gın yerine dönüyor, banş görüşmeleri tam felakete dönüşüyor. Güçlü Ameri- kan ordusunun yapamadığını, cm gibi uyaruk, televizyorila yetişmiş. tam za- mane veledi, sevimli zenci çocuklarya- parken nur yûzlü, kendi halindeki Kan- saslı yaşlı bir ninenin (1910 doğumlu, 1930'lardan Hitefacock'un 'Sabotaj'ıy- la anımsadığımız, hâlâ güzel, tonton SOvia Sküıey) dinlediği, Shm VVhtanan tarafindan söylenmiş birtakım eski co- untry ve kovboy şarkılannın tiz melo- dilerinin, tesadüfen 'Ak! Ak! Ak!' çığ- lıklan atarak alabildiğine saldırganla- şan, ürkûtücü ve karşı konulamaz Marslılann o kocaman beyinlerini pat- lattığı ve birçırpıda morumsu igrenç bir sıviya dönüşerek akıp eriyen bütün 'düşman' uzaylılann, bir bir haklann- dan gelindiği gerçeği ortaya çıkıyor derken vs vs... Birinci sınıf bir eğlenceHk Özellikle yeni yetme, genç Ameri- kan kuşağının ilah yönetmenı sayılan Tim Burton'un Jack.Nicbobon'dan (bu üstat da iki rolü üstlenmiş. hem ABD Başkanı 'nı hem de Marslılara ev satma derdindekı Las Vegaslı abuk sabuk em- lakçiyi oynuyor) Dünya verJe biredilir- ken Beyaz Saray'ın dekorasyonuyla uğraşan densiz First Lady - Glenn Oo- se'a, hidayete ermiş Annette Be- ning'den Vegasb üçkâğıtçı Danny De- Vito'ya, TV sunucusu Michaei J. Fox'tan Marslılarca incelenmek üzere uzaya kaçınlan hostes Sarah Jessica Parker'a, ailesırun sağsalim VVashİDg- ton DC'ye gıtmesi için elınden geleni yapan eski şampiyon boksör Jim Brown'dan kendini oynayan 'GalKap- huu'Ibm Jones'a kadar yığınla ûnlûyü topladığı bu Mars-Dünya savaşı fante- zisi, dogrusu birinci sınıf bir eğlence- lik övgûsünü hak ediyor sonuçta. Tam Tim Burton usulû. kitsch, ren- gârenk, sûrekli gırgır şamatanın atbaşı gittigı, matrak, felaketimsı ve son de- rece keyifli, şenlikli, özel efektli ve us- ta işi bir pop kûltür bulamacı niteliğm- deki bu 'Mars Attacks! - Çdgm Mars- hbu*', bilimkurgu meraklısı sınemase- verlere hoş bir doyum sağlayabilir, biz çok çok önemsemesek de... Erdemli, idealist menajer masalı Jerry Maguire (Tom Cnıise) başanlı, variıklı, hızlı yaşayan, gözde bir spor me- najeri. Hırslı, çekici, güzef bir nişanlrsı (kirfh Preston) da var. Müşterisi olan spor- - culan daha iyi pazarlayıp satarak hem ken- dine bem de müşterisine kazandırmayı be- defleyen menajerlik mesleğine ilişkin, pa- ranın yerine birtakım gerçek değerlerin izini süren idealistçe Jaflar edince nişan- . lısından olup çalıştığı şirketten de kapı - önüne konuluveren Jerry Maguire, yeni- den sıfırdan başlayarak kendi işini kura- , cak ve mücadelesini sonuna kadar sürdü- . recektir. Biricik müşterisi, sûrekli "Bana . paradanhaberv«rsen"diyen,ikincisınıf, . zenci bir Amerikan fiıtbolu oyuncusu (Cu- . ba Goodiııg Jr.) ve onunla birlikte işten aynlmayı göze al- mış, şirin bir afaca- nın (Jonatban Ljp- nicki) anncsı olan. akça pakça güzel sekreterinin (Renee ZeUweger)desteğiy- le mutlu sona erişe- • cektir Tom-Jerry - Maguire'ımız... Festival sırasında - vizyona sürülen tek Oscar ödüllü (en iyi ı- yardımcı erkek oyuncu: Cuba Go- ,. oding Jr.), gösterişli . Hollyvvood yapımı "JerrjMaguire-Ye- ni Bir Başlangıc", seyircıyi yer yer yo- ğtin duygulanımlara " gark ederek 'kendini " iyi hissettiren" titre- ' şimler yayan, rutin . bir romantik kome- ; di. Genç yaşta Pent- ; house, Playboy, Rol- ; ling Stones gibi der- ; gilerde yazarlık ve ; senaristlik yaptıktan • sonra klipler çeken • ve "Say Anything" '(1989), "Singles - : Bekârlar"la (1992) i yönetmenliğe başla- ! yan, 'Grunge kültü- ,' rÜDÜn duyaıij sinemaası', 1957 doğumlu ! Cameron Crowe'un yazıp yönettiği üçüncü fîlmi "Jerry Magırire", İcıyıcı bir meslek rekabetinin sindiği, dogruluk dü- , rûstlük, idealistlik benzeri kavramlann işe ; yaramadığı, maddiyatçı 1990'larda geçen, parlak ve tipik bir modern Amerikan ma- salı. Hollywood sinemasmın geleneksel ro- ; mantik komedi türünün bellenmiş kalıp- • lannın bildik klişelerinin dümen suyunda giden 135 dakıkalık film, ıcığı cıcığı çı- kanlmış bu türün günümüze uyarlanmış yeni, modern ve standart bir versiyonu. Rahatça izlenen, kolayca rüketilen, her şe- ' ye rağmen kazanmak isteyen Amerikalı- Yeni Bîr Başlangıç Jerry Maguire / Yönetmen, Senaryo: Cameron Crovve / Kamera: Janusz Kaminski / Müzik: Nancy Wilson / Oyuncular: Tom Cruise, Cuba Gooding Jr., Renee Zeflvveger, Kelly Preston, Bonnie Hunt, Jerry O'Connell, Jay Mohr Bob, Jonathan üpnicki, Regine Kîng/1997 ABD (WB) nın başan ve ahlak öyküsü niteliğindeki film. hoşça vakit geçirmekten başka bek- lentisi olmayan ortalama seyirci ve Tom Cruise hayranlan için bire bir. Ama kimi festival fılmlerini daha sindirememiş, ka- şarlanmış sinemaseverler için duygusallık katsayısı oldukça yüksek. iki saati aşkın, beylik bir romantik komedi "Jerry Magu- ire-Yeni Bir Başiangıç. n Her şeyiyle 'd 'eja vu.' 'Parayı gösterdigı' sporcusunun yete- neklerini, sağlığım ve tabii ki başansını da gözeten, işiyle ilgili düşünülüp de söyle- nemeyenleri dile getiren, insancıl ve ide- alist menajer Jerry rolüne cuk oturmuş 'kasınd' Tom Cruise'la, hamile kansının (Regine King) direktiflerinden çıkmayan, başanya susamış, sevimli, enerjik fut- bolcu müşterisi Rod-Cuba Gooding Jr.'ın, frnalde zenci- nin ücretini dörde katlayan maçın son- rasındaki sevgi dolu kucaklaşması seyir- ciyi epeyce duygu- landmp coşkulan- dınrsa da aslında paranın (basanrun) tatlı kokusundan başka bir şey değil bu sahne. Son çey- rek yüzyılın popü- ler şarkılanndan derlenmiş müzik eşliğinde sürüp gi- den, pembe mesajlı, seyirci tavlayan bu karakter inceleme- sinde farklı bakış açılanndan anlatı- yor öyküsûnü ya- zar- yönetmen Ca- meron Crowe. Ha- fif erkek düşmam gibi davranan abla- sının (BonnieHunt) çekip çevirdiği, bo- şanmış yalnız ka- dınlann grup terapi yaparcasına, düzen- li olarak bir araya gelip erkekJerhakkında muhabbet ettikle- ri özel toplantı sahnelerinin de renk kattı- ğı filmde, kadın görüşünü temsil eden, kü- çûk oğlunu bir başına yetiştirmeye uğra- şan, Jerry'ye de içten içe tutlcun, süzgün, ama sağlam bekâr anneyi oynayan, gele- ceği parlak yeni yetenek, Teksâsh Renee Zeflvrâgerdikkati çekiyor. Menajeriyle za- ferin tadmı çıkaran Amerikan futbolu oyuncusu rolüyle Oscar ödüJünü kapan sempatik zenci aktör Cuba Gooding Jr.'m bu filmden sonra, büyük olasıiıkla bağlı oldugu eski ajansını bırakıp Hollywo- od'un en büyük artist ajansı CAA'ya trans- fer olacagım ileri sürrnek de pek kehanet sayılmaz herhalde. 'VV^ndaAdında Bir Bahk'ı yapan ekibi yeniden bir arava getiren "VahşiYaratıklar" ama kesinlikle devamı ohnayan MonthyPytbon rubununbir öiçfide canlandıntdığı hoş civetek bir güldüriL ekibi yeniden işbaşında! Festival koşuşturmaca- sında es geçtiğimiz "Fierce Crearures - Vahsi Yaraok- lar". 8 yıl kadar öncesinin. çılgın Monty Python miza- hını perdeye taşıyarak hın- zırca kotanlmış ve bizde de umulmadık bir ilgiyle kar- şılanmış, delıdolu komedi- si "A FTsh CaDed VVanda - VVanda Adında Bir Bahk"ı yapan ekibi yeniden birara- ya getiren, tngiliz işi, dü- zeyli, yeni bir güldürü. 1970Hİ yülarda, tngiliz tele- vizyonunda devrim yapan komik skeçleri, uçuk kaçık esprilere, taşkın gaglara da- yanan sivri, absürd mizah- lannı yansıtan ve 1983'te "Yaşarnm Anlamı"ndan sonra dagılan Ingiliz kome- di gmbu Monty Python'u biz grup aynldıktan sonra tannruşök. Grubuolusturan John Cleese, Terry Jones, EricIdle, 1989'da ölen Gra- ham Chapman, Michael Palta ve Amerikalı Terry Giffiam'ın çoktan solo uçuşlara geçerek oyuncu. yönetmen. yazar kulvarla- nnda çalıştığı günümüzde yine beraber takılan John Cleese - Michael Palin ıkili- sınin "Wanda"yla en iyi yardımcı erkek oyuncu Os- car ödülünü kapmış Kevin KKne'la. «\¥anda"yla kor- ku fılmleri kraliçeliğınden komediye başanlı bir geçiş yapmış JamieLeeCurös gi- bi iki ünlü stan yeniden bir araya getirdiği "Vahsi Yara- ntdar'" Wanda çizgisınde, a- ma kesinlikle Wanda'nın devam fılmi olmayan. Monty Python ruhunun bir ölçüde cânlandınldığı, hoş civelek bir güldürü. Modern medya holdinglerinin, yer- yüzündekı doğal hayatı ve her çeşitten canlıyı hıçe sa- yıp salt kâra yönelik, smır, ilke. etik tanımaz büyüme- lerinin getirdiği zararlara ilişkin bir hareket noktasın- dan yola çıkan John Cle- ese'in senaryosu, her halü- kârda daha çok kazanmayı amaçlayan acımasız vahşi kapitalizm zihniyetiyle, do- ğal yaşamdan yana, hüma- nist düşüncenin çabşması üstüne gelişıyor. Her alana el atan. kazan- dıkça doymayan, Anglo- amerikan ülkeleri ahtapot gibi saran, çokuluslu, deva- sa bir medya şirketinin sa- dece para kazanmakla ilgi- lenen, Murdochgibı Avust- ralyalı, çekirdekten yetiş- me. hinoğlu hin, kudretli patronunun yanmda işe gi- ren, becerildi genç Arnen- n banndırmayı, ötekileri el- den çıkarmayı önerirse de hayvan bakıalan buna kar- şı çıkar. Sürekli genç kadı- na asılan patronun dandik oğhıysa, Bruce Sprmgsteen, Stew Martin gibi sponsor- lar bularak, modern pazar- lama yöntemleriyle reklam- dan geçilmeyen. gıcık bir panayır yerine çevirmek is- terZoo'yu. İki arada bir derede ka- lıp sonunda öykünün 'iyile- ri' olan hayvan bakıcılan- mn saflannda yer alan kah- ramanlanmızın, kâr etme- diği takdırde Zoo'yu golf sahasına çevirecek Japonla- ra satmaya hazır 'kötü' pat- ronla mücadelesi şeklinde Vahsi Yaratıklar Fierce Creatures / Yönetmen: Robert Young, Freud Schepisi / Senaryo: John Cleese, Lain Johnstone / Kamera: Adrian Biddle, lan Baker / Müzik: Jerry Goldsmrth / Oyuncular: John Cleese, Jamie Lee Curtis, Kevin Kline, Michael Palin, Ronnie Corbett, Carey Lovvell, Robert Lindsay/1997İng. (UIP) kalı işkadını (Jamie Lee Curtis). patronun masraf kapısı olarak gördüğu, sû- rekli horladığı, uyaruk geci- nen salak oğluyla birlikte şirketin satuı aldığı, Ingilte- re'deki bir hayvanat bahçe- sinin yönetimine getirilir. Patron, Zoo'nun hemen kâ- ra geçirilmesini talep et- mektedir. Şirketin Hong- Kong TV sindeki deneyim- lerinden şiddet öğesinin her zaman iyi 'rating' aldığını bilen, memur kılıklı müdü- rü (John Cleese). Zoo'nun ziyaretçi sayısuu arttırmak için sadece vahşi hayvanla- gelişerek şenlikli, gırgır sahnelerle sürüp giden "\&hşj Yanmklar", «Wuı- da" kadar olmasa da, seyir- cisini ağzı kıılaklannda, memnun neşeli brrakan bir güldürü potansiyeli içeri- yor. Gevşekçe başlayıp git- gide hareketlenen, çeşit çe- şit hayvanlann renİdi, egzo- tik bir figürasyon oluştur- dugu bu Ingiliz güldürüsü- nün oldukça basit konusuna hayat veren performanslar çıkaran usta komedyenleri, sonuçtakayıtsız kahnamaz, sevimli bir komediye dö- nûştüriiyorlar filmi."Wan- da*mn yaratıalan bu kez balık yerine bir Zoo dolusu hayvan toplamışlar büyûk kedilerden, goril, tapir, pi- ton, tarantula, gelincik ve devekuşlarma (ve elektro- nik pandaya) kadar. Çiğ süt enuniş insanoğlunun para- göz ihtirasınm tehdidi altm- daki hayvanlar üstüne. hay- vanlardan yana çıkan ve kö- rü körüne ticaret hırsına do- kundurarak, düzene, otori- teye ufak ufak çimdikier atan, bu şamatalı farsta, son dönemin geceıii modasına uyan Kevin Kline iki rol üstlenmiş; hem haris, sev- gisiz duygusuz, medya pat- ronu babayı, hem de kendi- ni aslında çok benzeştifi babasına kabul ettirme sev- dasındaki. cin geçinen, hay- van sevmez, modern züppe oğlunu oynuyor. Once pat- ronun kraldân çok kralcı, her şeyi denetimindetutma- ya calışan. gaddar adamı, zorlanmca dagılan bir kû- çük patron izlenimi veren oysaryi yürekli, halirn sehm bir telaşe müdürü olan Rol- lo Lee rolündeki dil sürç- meleriyle sözcük oyunlan- na dayanan komedyenliğini yıneliyor senarist John Cle- ese. Tipkı <r Wfcnda"daki gi- bi Klena'la Cleese arasmda gidip gelen, öykünûn kadın kahramanındaki Jamie Lee Curtis de göz dolduruyoT. Cebinde tarantula gezdiren, geveze böcek uzmanı Mie- hael Pafin'den eski James Bond kıa Carey Lowefl'e kadar, kadronun ötekı oyun- culan da 2 yönetmenli 2 ka- meramanlı bu şen sakrak tngiliz güldürûsünü yer yer 'nçnmyortar'. Kuşkusuz cok önemli değilsede neşe- lenmek için uygun bir se- çim, hayvan sevgisiyle ka- nşık, Monty PythonVâribu kahkaha demetı fars. KEDt GOZU VECDİSAYAK Baypamfmz Kutlu Olsun Yıllardır "The Marmara" Oteli'nin kapısındaki gö- revini aksatmadan sürdüren arkadaşımı, o sabah bi- raz üzüntülü gördüm. Dalgın gözlerte caddeyi seyre- diyordu. "Ate/jaber'diyeyaklaşhmyanına. "Gene post-fes- tival hüzûnlere takılıyorsun galiba." Bir yandan ça- muriu patiterini temizlemeye çalışırken bir yandan da bana laf yetiştirdi. "Bu sene pek eğlenceli geçti fes- tival. Eski dostlaha buluşmanın keyfi bir başka olu- yor. En hoş tarafı da bu yıl ilk kez gelenlerin şaşkın- lığını iziemek." "Ne şaşkınlığı" diyecek oldum. Demez olsaydım keşke. Açtı ağzını, yumdu gözünü: "8u ülkenin, kültürünü yabancılara tanıtmak için gösterdiği gayrete hep şaşınyorum. Şu otelin kapı- smdaneler gördüm, anlatsam sayfalara sığmaz. Yal- nızca geçen haftadan ömek vereyim. Festivalin ya- bancı konuklan ülkemiz hakkındaki önyargılannı de- ğiştirsinler diye az mı fedakâriık yapıldı... Istanbul polisi bile seferber oldu vallahi. Konuklann otefde ikinci günleriydi. Saat sabahın yedisi. Sirenlerve hopariörlerden yükselen marşlar- la yatakfanndan fıhadılar. "Eyvah, korktuğumuz ba- şjmıza geldi. Darbe oldu" diye. PencereJerden bak- tıklannda Taksim Meydanı'nın polis otoları ve pan- zerterte dotu olduğunu gördüler. Derken, bir de he- Hkopterler pencerelerine doğru pike yapmaya baş- farriaz mı? Korkudan yataklannın altına saklananlar bifeolmuş. Ben başkalannın yalancısıytm. Tabii, 6e- nim keyüm yerinde. Kapının kenannda sağlam birkö- şeden seyrediyorum olup bitenleri. Bu bizim kaçın- cı "Polis Bayramımız" ne de olsa. Az sonra, polis he- Hkoptennden AKM'nin damına indirme yapılmaz mı? Havada park eden bir helikopterden aşağı iplerie i- nen polisler, renkli dumanlarla tabloyu süslemeyi ih- mal etmediler. Bundan daha anlamlı bir gösteri dü- şünebiliyor musun ? Mahallenin tüm kedilennin göz- leriyaşardı. Ama, gariban tunstler olayı heyecanla iz- tiyor. hele bir tanesinin başına gelenlerpek eğlence- li. Odası meydana bakmadığı için olup bitenleri izle- yemiyor. Yalnızca gürültüleri duyuyor. Hemen sanlı- yor telefona. Otel resepsiyonuna şikâyet ediyor: Çok yalın biryanıt alıyor. "Elimizden bir şey gelmez hanı- mefendi." "öyte ise polis çağınn." "Fakat, hanıme- fendi gürültüyü yapanlar polis..." Tabii, bu gösteriyi düzenleyenlerin gerçek niyetini kavrayamıyor hanımefendi. Amacın, yabancılan ön- ce şaşırtmak, korkutmak ve önyargılannı güçlendir- mek, sonra da "Şaka yaptık. Sizin zannettiğıniz gibi değil" diyerek bu önyargılan tersine çeviımeye çalış- mak olduğunu anlayamryor. Herhalde psikologlara falan danışarak hazırlanmıştı bu program. Sanma ki, hepsi bu kadar. Ertesi sabah kalkıp, sinemalara da- ğılmak üzere otelden çtkan konuklan bir başka sürp- riz bekliyordu. Bu kez, otelin çevresi otomatik silah- laria donanmış polısler tarafindan sanlmıştı. Acaba, bu kordonu aşıp canımızı kurtarabilir miyiz diye dü- şünürlerken birdevlet büyüğümüzün otelde olduğu- nu öğrenip rahatladılar. Ister inan ister inanma, ama geçen haftayı böyle heyecan içinde geçirdik. Dosta duşmana, Türk polisinin sanat dünyasının aynlmaz bir parçası haline geldiğini kanıtladık. Bazı iyi niyetli yabancılar gördükferinden epeyce et- kHenmtş olmalı ki "Polisinizi ülke tanıtımında kullan- manız çok akıllıca" diye fikir beyan ettiler. Hatta, Is- tanbul'da sanat olimpfyatları düzenleneceğini duyan- lar, yeni dallar önermekten geri durmadılar. Hatta, AKM'ye havadan yapılacak bir indirme harekâtından daha etkili bir kapantş töreni olmayacağını söyledi- ler. Düşünmeye değmez mi? Sdon Kraner, Boefcıg sponsorluğu le nünk fBStivaMe B KûJtûr Servisi -Dünyaca ünlü keman virtüözü Gidon Kremer 22 yıl sonra tekrar tstanbul Müzik Festıvali'ne kablmak üzere ülkemize geliyor. Konserin sponsorluğunu da yıllardır Uluslararası tstanbul Müzik FestrvaJi'nin desteİcleyıcilerinden bıri oian Boeing üstleniyor. İlk olarak festivalin üçüncü yıhnda tstanbul'a gelen Kremer. bu kez Uluslararası tstanbul Müzik Festivali'nin gümüş yıhna katılıyor. Gidon Kremer 'Le Grand Tango' adını verdiği konserinde 'Çağdaş Ariantin Müziği' olarak bilinen klasik müzik ve caz eticisıyle zenginleşmiş modern tangonun yaratıcısı Arjantinli ünlü bandoneocu Astor Piazzola'nın eserlerini yorumlayacak. Festival kapsamında 24 haziran gûnü Aya İrini'de gerçekleşecek konser sırasında dört kişiden oluşan Gidon Kremer Grubu'na bir de solist eşUk edecek. İFSAK'ta nisan ayı fotograflapı • Kflltûr Servisi- ÎFSAK Nisan '97 fotoğraf yanşması sonuçlandı. Nevzat Çakır'uı secicilik görevini yürüttügû 'Aym Saydam Yanşması' bölümünde Faruk Zımba birinci, Hicabi Keleş ikinci, Hihni Orise üçüncülük ödüllerine değergörüldü. tkindKködülüAyşeBağdemirin. Aclan Uraz'tn secici oldugu 'Ayın Siyah-Beyaz Yanşması' bölümünde birinciliği Cüneyt Aydınbaş, ikinciliği ise Ayşe Bağdemir'in fotoğraflan aldı. Aclan Uraz'uı secicilik görevini üstlendiği 'Aym Renkli Baskı Yanşması 'nda ise birincilik Ayşe Bağdemir, ikincilik Tufan Kartal, üçüncülük ise Tülay Günay'm çahşmalanna verildi. Asyab Yazariar Konferansı • Kültür Servea - 23-27 Nisan 1997 tarihlen arasında Amerika'nın Washington kentinde "21. Yüzyılda Yeni Bir Dünya Kültürü Arayışı: Asya Yazmı Perspektifi" konulu, 5 gün sürecek birkonferans düzenlendi. PEN Yazarlar Kulübü üyesi, "Ulysses"in çevirmeni Nevzat Erkmen de bu konferansa davet edildi. Erkmen, Nobel Edebiyat Ödülü almış olan Derek Walcott, Bette Bao Lord, Nobel Banş Ödülü sahibi Dalay Lama. Califomia Üniversitesi Gazetecilik Üniversitesi Dekanı Orville Schell'in de katılacağı bu konferansta 21. yüzyılda ortaya çıkacak olan küresel kültüre ilişkin perspektifler işlenecek. "Tarihin Sonu" ve "Son Insan" yazan Dr. Francis Fukuyama da konuşmacılar arasmda bulunmakta. Nevzat Erkmen, sponsor bulabildiği takdirde adı geçen ünlü yazarian Türkiye'ye davet etmeyi ve oniann kitaplanyla konferanstaki bildirilerini bir kitap halinde yayımlamayı planlıyor. ff'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear