23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 NİSAN 1997 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Şair Nail V MELİH CEVDET ANDAY N ail V; Çakırhan'ın şıır kitabını görmek benı duygulandırdı, heye- canlandırdı Eski dos- tum, arkadaşım, yolda- şımdır. Nâzıın Hik- met'le bırlıkte yayımladığı "1+1=1" ad- lı şıır kitabı basıldığında (1930) ben on beş yaşuıdaydım. (O yrmi yaşında). "1+1=1" adlı şiir kitabı çıktığında, biz şiirheveslısi gençler, Nail admın sonun- daki "V7yı merak eder dururduk; meğer "Vahdet" admın ılk harfi imış. Naıl'ın soyadı "Çalarhan"dır, ama yenı basılan "daha çok onlar yaşamaby- dı" adlı kitabının kapağında, tanhe uyu- larak gene "Nail V diye y azılı Değişti- rilemez. Nail V 1932'de Nâzım Hikmet'le bır- likte tutuklandı. 1933'teçıkanlanafya- sası ıle serbest bırakıldıktan bir süre son- ra Sovyetler Birliği'ne gıttu orada iki yıl kaldı, Doğu Üniversitesi'nde öğrenim gördü. Nail V, 1946'da Türkıye Sosyalist Emekçi Köylü Partısı'nın öteki yöneti- cıleriyle birlikte yargılandı; Ceza Yasa- sı'nın 141. maddesine aykın eylemde bulunduğu savı ile dört yıla hükûm giy- di. Şimdi Ceza Yasası'nın o maddesi kal- dınlmıştır. Ne günlermış! Dostum Nail Y Çakırhan. kitabmı ba- na şöyle imzalamış: "Gaibten bir ses - Sevgili Melih'e.'' Üzüldüm; Nail hiç kaybolmamıştı ki! Gerçi şiiri bıraktı. ama güzel sanatla- nn bir başka kolunda, mimarlıkta yapıt- lar üretmeğe başladı, Muğla'nın Akya- ka köyûnü şiir gibi güzel evlerle donat- tı. Yıllarca komşu olduk orada. 1938'de yazdığı bir şiirde Nail V. şöy- le diyor. NÖBETTE -Bir kurtuluş ka\ gasıru haürlayarak- Gece saat on Nöbetteyim. Toprağm üstünde geceyi, kara bir kabuk gibi hissetmedeyim. Ve kuşlar kadar hafifvücudum, içerim rahat. Yorgun bir asker gibi serıldi uykuya hayat. Gece saat on. Nöbetteyim. Ne olur uzatsalar nöbetimi aylarca! Böyle sulha kadar, îhtiyar anacığımı düşünmeden, memleketimin şarkılarım söylesem içimden! Şimdi de kitaba adını veren şıiri bir- likte okuyalım. DAHA ÇOK ONLAR YAŞAMALIYDI Onlan hep bırer Tanıyorum. Onlarla yan yana, Boyanamadığım diye kana Kendi kendimden utamyorum. Daha çok onlar yaşamalıydı, Daha çok onlar haketmişlerdi bunu Daha çok onlar bılirlerdi Yaşamamn ne olduğunu. Ben onlardan öğrendim Sevmeyi sevilmeyi, Bana onlar öğrettiler Dostu dost düşmanı düşman bilmeyi Kafamı onlaryoğurdular Orada yepyeni Taptaze Gıcır gıcır bir âlemi tlk önce onlar kurdular. O topraklarda ayrı gayrı bilinmez. O topraklarda hep el ele tutulmuştur, O topraklarda dert unutulmuştur; Burcu burcu ekmek kokan baharda, Ağız dolusu gülünür o topraklarda. Daha çok onlar yaşamalıydı, Daha çok onlar haketmişlerdi bunu; Daha çok onlar bılirlerdi Yaşamamn ne olduğunu. Kavgam onlann adıyla amlır. Onlar öyle aç Öyle çıplak sanılır Ama; tlk önce onlar altettiler yokluğu, Onlar tattılar, tlk önce asıl tokluğu Daha çok onlar yaşamalıydı Daha çok onlar haketmişlerdi bunu, Daha çok onlar bilirlerdi Yaşamamn ne olduğunu. Yeni Edebıyat, 15.11.1941, Sayı 26 Nursel Duruet şöyle dıyor: 1983'te, aklının ucundan bile geçme- yen bir sürprizle karşılaşır. Dünyanın en saygın mımarlık ödüllerinden Ağa Han Uluslararası Mimarlık Ödülü verilir Ça- kırhan'a. Mimarlık eğitimı almamış, kendi kendini yetiştirmiş binnin böyle- sine önemli bir ödüle layik görülmesi akademık çevreleri ayağa kaldınr. Mi- marlıkta alaylı-mekteplı. geleneksel- çağdaş tartışmalan yıllarca sürer. Ödül'den gelen parayla Mugla'daki es- ki birhanı Kültür Evi olarak restore eder. Ardından otel inşaatlan. Letonia. Mon- tana gibi büyük tatil köyleri gelir. Göko- va, Dalyan, Bodrum, Muğla, Datça, Fet- hiye'dekı bırbinnden güzel yapılanyla geçmişin değerlerini günümüze ve gele- ceğe bağlayan bir ad olarak efsaneleşir. Sade, alçakgönüllü bir insan Nail Ça- kırhan. Gülüşünde çocuk ışıltılan doia- şan Ula'lı bir halk adamı... Evrensel bir aydın.. Güzelliğe açık herkese pa\ da- ğıtan bırşair-mımar... Hayalleri, yaratma gücü. üretme arzusu hıç tükenmeyen 86 yaşında bir delıkanlı... Kurban Derileri Trajedisi KEMAL OCAK Emekli MEB Müfettişi T rajedi, konu- sunu söylen- celerden (ef- saneleTden) ya da tanhı olaylardan alan acıklı sonuçlarla bağla- nan bir tür tıyatro esen, tra- gedya, ağlatı demektır. Söz- cüğün kökü Yunancadır. Bı- zım bu kurban denlen ola- yı da son on beş yıldır kay- nağmı tarihten. söylenceler- den almasa da trajedi gibi hep gündemde tutuluyor. Bırileri buradaki gelıre (ran- ta) göz dikıyor ve üzerine gözükara gidiyor, ınatlaşı- yor, bu konuda post kavga- sı yapıyor. Bu olaylar karşı- smda THK kendisinı savun- mak zorunda bırakılmama- lı. Öyle ıse, önce THK'nin kuruluşuna, amacına, kay- naklanna ve toplanan kur- ban derilennin ülke ve ulus yaranna nasıl kullanıldığı- na birbakalım... THK, cumhuriyetin ila- nından sonra 16 Şubat 1925'te Gazi Mustafa Ke- mal Atatürk'ün buyruğuy- la ve "İstikbal göklerdedir" düşüncesıyle "TürkTayya- re Cemiyeti" adıyla kurulu- yor. Daha sonra 1925'tealı- nan kongre karanyla cemi- yetın adı "Türk Hava Kuru- mu" olarak değiştirilıyor. THK, 2908 sayıh Dernek- ler Yasası'na bağlı özel hu- kuk tüzelkişiliği olarak ça- lışıyor. Mal vegıderleri dev- let malı sayılıyor. Böylece THK tüzüğünün 3. ve 4. maddeleri uyannca da ama- cı Türkiye'de havacılığın, askeri, ekonomık, sosyal ve sıyasal önemını anlatmak, Türk ulusunda havacılık sevgismı uyandırmak, Türk gençliğini havacılığın her dalında yetiştirmek, askeri ve sivil havacılığın gelişme- si içın yapılacak olan bütün çalışmalan desteklemek olarak saptanmıştır. Aynca kuruluşundan bu- güne değin halkın bağışla- nyla ve topladığı paralarla 351 uçak alıyor. Hava Kuv- . . ; >:•' Başka İstikbal Yok! Kanepe, Oturma Grubu, Koltuk Takımı, Bebek Odası Urûnleri, Yatak ve Ev Tekstili toplam üretiminde Türkiye'nin lideri İSTİKBAL, kamuoyuna duyurur. Değerli halkımızın güvenini kazanmış bir kuruluş olma sorumluluğundan hareketle, 'İstikbal' markası ve İstikbari bugünlere getiren İstikbal Şirketler Topluluğu'na ilişkin kısa bir açıklama yapmayı gerekli görmekteyiz. Kurulduğu 1957 yılından beri sadece mobilya ve yan ürünleri sektöründe faaliyet gösteren İstikbal, bugün 300'ü aşkın ürünü, Türkiye'nin her târafına yayılmış 1250'nin ûzerinde Yetkili Satıası, 24 İstikbal Dreamland, 250 İstikbal Shovvroom ve 33 İstikbal Centroom'u ile tüketiciye yûksek nitelikte hizmet veren dev bir kuruluştur. Bu hizmetlerin yürütûlmesi sırasında, logo, isim, imaj ve ürûn/hizmetlerimizle herhangi bir başka marka, firma veya kuruluş arasında görülebilecek birtakım benzerlikler, İstikbal için bağlayıcı olamaz. Kamuoyu ve iş çevrelerinde, bu yönde bazı yanlış kanaatlerin oluştuğunu üzülerek görmekteyiz. Gerçekte İstikbal, faaliyetlerini sadece, grup bünyesinde yer alan ve aşağıda isimleri stralanan şirketler araahğıyla yürûtmektedir. istiKbal İstikbal Mobilya San. ve Tic. A.Ş. MERKEZ ÇELİK K.%. Al A N A 0 0 L U DORTLER AS DAYMHOJ TÜKETM lUUAfg PAZAflUlM «.Ş. tb^rwt ıyı BOYTRANS I U I Y I I K S LLUSLARARASI NAKLİ> VT \E TlCAHET A Ş TEKSTIL SANAYI ¥6 TICARET A.Ş. Grubumuzun, hangi alanda faaliyet gösterirse göstersin- başka marka, firma ya da topluluklarla doğrudan veya dolaylı olarak hiçbir kurumsal ilişkisi bulunrnamaktadır. Değerli halkımızın bilgilerine sunarız. Saygılanmızla, vetleri'ne bağışlıyor ve ülke savunmasına katkıda bulu- nuyor. Bunlann ötesınde, THK "Türkkuşu"nu kuruyor, gençlere paraşüt. pilot ve makinist eğıtimi veriyor. lş- te bu hızmetlenn yanında Sılahlı Kuvvetler'e paraşüt başlangıç eğitimı, geliştir- me (tekamül) eğitimı. pla- nör eğitimı gibi hizmetlerde de bulunuyor. THK bütün bu etkinlikle- ri yaparken parasal kaynağı- nı yalnız halkın bağışlann- dan ve kurban derilerinden karşıhyor. Hem toplanan bu kurban derilennın tamamı THK'ye gitmiyor, sosyal kuruluşlar arasında şu oran- larda paylaşıhyor: Bu yardım ve gelirlenn yüzde 25'ı Sosyal Yardım ve Dayanışma vakıflanna, yüzde 15'i Kızılay Derne- ği'ne, yüzde 15'i Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirge- me Kurumu'na, yüzde 5'i Dıyanet Vakfı'na, yüzde 4O'ı da THK'ye veriliyor. Doğrusu THK dernekler statüsünde olduğu için her zaman kendi organlan dı- şında da Cumhunyet Savcı- lan'nın denetimine açıktır. Kaldı ki bugün bu kurumun başında çekirdekten yetış- me, kurumu büyütmeyi amaçlayan, kurumun onu- runu ve çıkarlannı her za- man ayakta tutmak isteyen yeteneklı bir genel başkan bulunmaktadır. Hem dünyada ilk kez 13- 21 eylül tarihlen arasında Bırinci Dünya Hava Oyun- lan THK'nin öncülüğünde yapılacaktır. Bu da Türki- ye'nin tanıtımı bakımından büyük önem taşımaktadır. Gerçek şu ki. bu kurban derilerini toplama yetkismi yüce Yargıtay kamu yaran bakımından THK'ye ver- miştır ve bugün bu tartışma noktalanmıştır. Ne var ki, her Kurban Bayramı önce- sinde kurban derileri gün- deme getinlmektedir. Peki bunun nedeni nedir? Bu ko- nudaki inatlaşma, ısrar ve girişımler nedendir? Bu bü- yük gelin. gericiliğın en ıl- kel propagandasında kul- lanmak! Bu konulara siya- sal amaçlı, hırslı, heyecanlı ve inatlı yaklaşmakta, ülke- nin yaranna olmadığı inan- cını taşımaktayız. Sonuç olarak yetmiş yıl- dır uygulanan kurban deri- lerini toplama yetkısi THK'nin elinden asla alın- mamalı. Üstlendığımiz Bi- rinci Dünya Hava Oyunlan başansız sonuçlanmamalı ve THK uçaklannın kanat- lan kınlmamalı. Atatürk'ün kurduğu THK çökertilme- meli. PENCERE Bayramlık!• •• Zrya Paşa, hacılık taslayan gösterişçilere kar- şı, kuşkusunu 19'uncu yüzyılda dile getırmış: "Çok hacılann çıktı haçı zir-i begalde..." (Zir-ı begal = koltuk altı) Ne biçim hacılık bu?.. Refahçılarda, Başbakan Erbakan'dan başla- yarak, dinci gösteriş daha uçakta sergileniyor; 'ihram'a bürünmek TV ekranlarında 'striptiz"e dönüştürülür mü!.. Böylesine vıcık vıcık Müslü- manlık gerçek mümine yakışır mı!.. Müslüman- lık, gösterişten uzak, alçakgönüllülüğü insanın benlığine ışleyen dinsel inançtır. Nasıl oluyor da "hac farizası" televizyonda seçim reytingine ya- tınm diye kullanılıyor?.. • Yağmur bulutu geçerken, denize bir damla düşmüş. Damla denizi tanıyınca utanmış; ıçedö- nük bir hesaplaşmaya girişip kendi kendine de- miş ki: - Deniz bulunan yerde ben kimim, neyim?.. Eğer o varsa ben yok sayılınm. Istiridye damlayı duymuş.. Acımış.. Sevip kucaklamış, bağrına basmış, sedefıyle besleyip öylesine yüceltmiş ki.. damla yeryüzü sultanının tacına layık bir inciye dönüşmüş... • Bir delıkanlı yola çıkıp bir kente varmış; akıllı, erdemli, alçakgönüllü görünüşüyle çevresinde olumlu izlenim bırakmış; alıp bir tekkeye götür- müşler... Genç o gece konuk olmuş. Ertesi günü tekkenin görevlisi gencin eline bir süpürge tutuşturup mescidin kapısına götürmüş: - Ortalık tozlanmıştır, ötesinde berisinde çer- çöp toplanmıştır.. sil, süpür, temizle!.. Genç tek başına kalınca düşünmüş taşınmış, sonra ortalıktan yok olmuş... Demişler ki: - Göründüğü gibi değilmiş, hizmetten kaçtı. Aradan zaman geçmiş, birisı o gence rastlamış, olayı anımsatıp sitem etmiş: - Arkadaş, iyi yapmadın!.. Ey kendini beğen- miş genç, ınsan hizmet ederek yükselir. Genç ağlamış: - Ah, diye içini çekmiş, emiraldığım gibi mes- cidi temizlemek için girip baktım; her şey öyle- sine temizdi ki o yerde bir kırli varsa bendım ve artık oraya uğrayamadım; çûnkû mescidi temiz tutmak gerekti... • Islamın felsefesinde erdem, gösterişten uzak- lıktır, alçakgönüllülüktür; "Ibadet de gizli, kaba- hatde" özdeyışi geçerlidir. Ama, iktidartakımının Müslümanlığı politikaya alet etmeterindekı gös- terişin vıcık vıcık kirliliği, bunlann ibadetini kaba- hate çeviriyor. I i 5 ofacamn anneleri, Avtıstralya'ya tatilegitmeye karar verdiğin- de. hayaüanntn yazım geçireceklerini düşunürler. Ancak, yaşlı ve despot bir bakıamn onlara bakrnak için btrakıldığtm öğren- dikkrinde tüm hayalleri suya düşer. Bir de geldiğinin ilk gecesi bakta ölüvermez m? Ya annelerine baktamn öldüğunü haber veripgeri çağıracaklardı, ya da haber vermeyip hayatiartm yaşa- yacaklardı. tkincisine karar verdiier ve baktamn cesedim sakla- düar. Ama yaz boyunca geçinmelerini sağlayacak para baktaaa idi. Boyîece abla Sue Ellen onlan geçindirmeye çalışacaktı... BUGUN Saat: 21.00 TRT ve Milli Piyango îdaresi Sunar
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear