Catalog

27 MART 1997 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Istanbjl Edirne Çânak-cale Kocaei Izmir Manısa Aydın Denizlı Y B B Y B B B B 6 9 6 9 14 13 15 12 Zongudak K 3 Antalya Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Konya Eskışebır Sıvas K K Y Y K B K K 3 9 8 7 3 5 5 1 B 16 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siırt Hakkâri Van Y Y Y Y Y Y K K 1b 16 6 7 5 8 3 4 Marmara nın doğusu, Do- ğu Akdenız. Iç Anado- u nun kozey ve doğusu, Karadenız ıle Doğu ve Gfl- reydoSd Anadolu bölgele- n yağışlı, otekı yerier par- ça ı bülotlu geçecek Ya- jışlar Doğü AKdenız Gü- neydoğu Anadolu ve Doğu Karadens kıyılannda yağ- nur drğer yerterde karta kanşık yağmur ve kar şek- lınde olacak Hava sıcaklı- ğı bıraz artacak Rüzgâr kuzey ve doğu yönferder orta kuvvetle, yurdun bat- kesmlenncJe kuvvetlı ote- rak esecek Londra Parıs Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Brüksel Y Y B Y Y B B Y 16 19 18 14 13 18 9 13 Budapeşte Y 10 Münih Atına Milano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Vıyana Bonn B B B K Y B Y Y 13 22 4 1 8 11 11 12 12 Taşkert •Tahfan Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tlflis Kahıre K Y B Y Y B Y Y -1 9 14 20 10 12 10 18 Şam 20 0Açık Pa'çalı bututiu : Sısl: k Çok bulutiu Kafiı > Gök gunjitûlu G U N C E L CÜTVEYTARCAYÜREK • Baştamfi 1. Sayfada tığına Dugün bin pişman. DYR kesintisiz 8 yıla olumlu bakıyor havalannda. Oysa, RP'ye destek verebilmek için pusuda. Mesut Yılmaz ise bir yandan 8 yıla "Geç bile ka- lındı" aiyerek yanlı görüntü veriyor. Oteki yüzünde öy- le ifadeler kullanıyor ki din eğitiminı neredeyse daha da genişletmeye heveslı. Milli Eğitim Bakanı Sağlam Mehmet bey mi? Tam birtahterevallı: Tahterevallinin bır ucunda; MGK karaıian ve o ka- rariann içindebulunan "8yıllıkzorunlu eğitimin önü- müzdeki yıldan ıtibaren uygulanacağını" kesin dille ifade ediyor. Tahterevallinin öteki ucunda; bu yargının hemen al- tında. aynı demeçte "Çalışmalanmızsürüyor. Zorun- lu eğitimin kesintili mi kesintisiz mi olacağı bu çalış- malann sonunda ortaya çıkacak" diyor. (İfadeler dün- kü Millıyet'ten alındı). Bakan.tipikbir "Sağlam yöntemi" uygu\uyor Ola- sı yeni durumlara göre "ya öyle, ya böyle" davran- maya olanak sağlayacak yollan açık tutuyor. Yuttur- maca, aldatmaca, uyutma... Tam bir Çillerizm. 8 yıl sorununun TBMM'den geçip geçmeyeceği- ne ilişkın tartışmalar sürerken orta sağ partileri RP he- sabınabaşlattıkları çabalan olgunlaştırıyorlar. RP ise . gelişmelere göre "özveride bulunan parti" rolüne ha- - zırtanıyor. Patronlan sabahları geç kalktığı ıçin geceyansı ola- ğanüstü toplanan son ANAP grubunda; "imam- ha- tiplerin orta bölümlerinin kapatılması (lütfen hemen • heyecanlanmayınız) ve bunun yerine 8 yıllık kesinti- siz temel eğitimin son 3 yılında Kuran ve Arapça 'nın seçmeli ders olarak okutulması görüşü ağırlık kaza- nıyor." Eğitim konularında geniş bılgi ve bırikim sahibi ya- zar Abbas Güçlü, ANAP'ın önerdıği biçimdeki yön- temle "RP'yı nasıl hizaya getirdik" diye sevinenlere kimi müjdeler veriyor! Öyle müjdeler ki son 3 yılda Kuran ve Arapça ders- leri ile "sayılan birkaç yüz olan imam-hatipierin 'te- mel eğitim' adı altında on binlere ulaşacağını" bildi- riyor. "Dini eğitim kıskacındaki ortaokul öğrenci sa- yısı 300 binden 3 milyona ulaşacak" dıyor. Irdelemeyi özetlersek, "RP, 8yada11 yıllık kesin- • tisiz zorunlu eğitim karşılığında bütün ilköğretim • okullanna seçmeli Arapça ve Kuran dersi taviziniko- paracak." Kısacası din dersleri daha fazla yaygınla- " şacak. Abbas Güçlj, "bunun altyapısının hazıriandığtnı, bakanlıktaki dinci bürokratlar ve imam-hatip köken- li milli eğitim müdürlerinin çoğunun bu konuda di- rektif beklediklerini" haber veriyor. DYP'nin ne yapacağı bilinmiyor. ANAP, Takkeli'nin . dediği gibi RP ağırlıklı örgütünden ve grubundaki Özal, Coşkun, Çiçek'lerden korkarak grubuna be- nimsettıği kıvrak önenlerle RP'ye hizmet veriyor. Kuşkusuz olayın siyasal yönü de ilginç. fakkeli, birden celallendi. Ad vermeden, MGK'den TSK'ye dek her tarafa "yükleniyor." Peki ama bu cesareti nereden buluyor? Geçen hafla, aralannda Sabancı, Demirören ve Ceyian gruplannın da bulunduğu toplulukla yemek yiyen Erbakan, masadan büyük moralle kalktı. Çün- kü üretimleri ve etki alanlanyla yaklaşık 2 katrilyon- luk bir ciroyu temsil eden iş dünyasının bu etkin ke- simiHoca'ya özetle 'arkandayız' mesajını verdi." (Ye- ni Şafak-26.3.1997). Cesaretin kaynağı? Darbelerin ertesi Ankara'ya koşup askerlere "arkandayız" diyen işadamları... Böylesi cesareti tepe tepe kullarrTakkeli! Susurluk kazası Şofor Gökçe'ye yardım engellendi BALDCESİR(AA)-Bah- kesir'in Susurluk ılçesi ya- kınlannda meydana gelen ve üç kişinin ölümü, DYP ŞanJıurfa Milletvekilı Sedat Bucak'ın yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasına kanşan kamyon şoförü Ha- san Gökçe için açılmak ıste- nen yardım kampanyasına Içişleri Bakanlığı'nca izin verilmedi. îçişleri Bakanlığı tarafından önce Balıkesir Valiliği'ne, oradan da kam- panyaya öncülük yapan CHP Balıkesir ll Başkanı Orhan Sür'e göndenlen ya- zıda, Hasan Gökçe"nin Bağ- Kur'lu olması nedenivle yardım toplama faaliyetine izin verilmediği bildirildi. Yazıda şöyle denildi: "Adı geçen şahsın Bağ-Kur'a ka- yıtü olması. iş ve gücüne en- gel bir halinin bulunmama- sı ve ailesinin de 2860 sayıh Yardım Toplama Kanu- nu'na göre yardım toplama- sını gerektirecek niteükte muhtaç olmamasından do- iayı söz konusu yardım top- lama faaliyetine izin verilme- miştir." CHP'li Sür ise yaptığı açıklamada, yardım kam- panyasına izin verilmemesi- ni 'siyasi karar' olarak nite- lendirdı. 6 Türk yanarak öldü • Baştarafı 1. Sayfada dü. Aynı bölgede kısa süre önce bir Azeri ve bir Türk merkezinin kundaklandığı bildirildi. Polis, cıkan yan- gında 12 kişilik Türk aile- sinden, 4 ve 1.5 yaşındaki i- ki erkek çocukla. 11 ve 12 yaş.lanndaki iki kız ve 41 ya- şındaki annelennin yaşam- lannı yitirdikJerini belirtir- ken. yöre sakinleri ailenin Ağn'nın Eleşkırt ilçesinden gelen Karaköse ailesı oldu- ğunu söylediler. Ailenin di- ğer bireylerinden biri olan 10 yaşındaki çocuğun ağır yaralandıği kaydedildi.Ya- ralanan 14 yaşındaki bir kız çocuğunun durumunun ise daha iyi olduğu belirtildi. Baba ile diğer 3 çocuğun ise yangından sağ kurtulmayı başardığı bildirildi. Vücutlannda çeşitli dere- cede yanıklar bulunan yara- lı çocuklann hastane ve ya- nık merkezlerinde tedavi al- tma alındıklan belirtildi. Bi- nanın birinci katında yerel saatle 00.30"da (TSİ 01.30) başlayan yangını söndür- mek için itfaıyenin 14 araç ve 32 itfaiye eriyle yakJaşık 4 saat uğraş verdiği faciada, binanın ikinci katında otu- ran genç bir çıftin de itfaiye tarafından kurtanldığı bildi- rildi. Polisin. yangımn nede- ninı belirlemek amacıyla geniş bır soruşturma başlat- tığı ve konu ıle bilgı verebi- leceklerin vanı sıra babanın da soruşturma çerçevesinde dinlendiğı belirtildi. Polis yetkililen. yangımn, önceki gece aynı bölgedeki bir Azerba>can kültür mer- kezine ve bir Türk spor mer- kezine düzenlenen molotof- kokteylı saldinlanyla bağ- lantılı olabileceği olasılığı üzennde durduklannı açik- ladılar. Öğretmene türban dayağıI Baştarafı 1. Sayfada tesi Kırşehir Eğitim Fakültesi'nin üç öğrencisı, önceki gün ana sınıfın- daki derse türban ve siyah mantolar- la girmek istedi. Ancak ana sınıfı öğretmeni Emel Biçici, valılik ve milli eğitim müdürlüğünün talimat- lannı gerekçe göstererek öğrenci- lerden türbanlannı çıkarmalannı is- tedi. İddiaya göre, bu isteğe karşı çıkan stajyeröğrencilerle öğretmen arasındaki tartışma okul yönetimi- ne yansıdı. Olaya müdahale eden okul mü- dürü Mustafa Güven, genç öğret- meni. koridorda öğrencilerinin önünde ağır hakaretler ederek tar- takJadı tt Ben senin tnakyajuıa kan- şıyor mıryum?" diye Biçici'ye ba- ğırdığı bildirilen Güven. arayagiren öğretmenler tarafından durduruldu. Olay üzenne adlan açıklanmayan türbanlı öğrencilerle genç öğretmen okuldan aynldı. Öğrenciler önünde tartaklanması- nı ve hakarete uğramasını gururuna yediremeyen Biçici evine gittikten sonra 46 adet hap içerek intihar et- mek istedi. Bir süre sonra fenalaşan \e sinir kirizleri geçiren Biçici, ön- ceki akşam 20.00 sıralannda ev ar- kadaşı tarafından Kırşehir Devlet Hastanesi'ne kaldınldı. Mıdesi yıkanan Biçici, hayati teh- Iikeyi atlatamaymca Kayseri Erci- yes Üniversitesı Tıp Fakültesi Has- tanesi'ne kaldınlarak yoğun bakı- ma alındı. Doktorlar. Biçici'nin ha- yati tehlikeyi atlattığmı ancak kont- rol altında tutulacağını söylediler. Soruşturma açıldı Kırşehir Valisi Seiahattin Başar. olaydan bilgisi olmadığını belirte- rek, "Bana böyle bir olay intikal et- medi IVIiIli eğitim müdürii ile konu- şun, bilgi versin" dedi. Kırşehir Milli Eğitim Müdürii Yılmaz Tufan ise öğrermenini sinir krizi geçirerek ıntihara teşebbüsünü doğruladı. Emel Biçici'nin dö\oil- düğüne ilişkin ıddialann kendisine de ulaştığını belirten Tufan. olayı soruş.turmalan için 2 şube müdürü- nü görevlendirdiğini söyledi. Tufan, şöyle devam ettı: "Stajyer öğrenciler okudara girer- ken türbanlannı çıkarmak zorun- da. Valiliğin talimatı \ar. Bunun de- netiminden; eğer okul müdürleri duyarsız davTanırsa öğretmenler so- nınılu. Emel Biçici kızımız da sınıfa türbanla giren üç stajyer öğrenciye türbanlannı çıkartmalarmı söyle- miş. Oğrencüer türbanlan çıkardık- tan sonra dışarıdan görülmemek için sınıfin perdelerini çekmişler. Öğ- retmenimu perdeleri açmalannı ve pardösülerini de çıkartarak yöaet- meliklere uymalannı istemiş. Bunun üzerine öğrenciler okul müdürüne şikâyet etmişler. Mfidür de, öğret- meni çağırarak. 'Pardösüye kanş- ma, ben senin mak^ajına kanşıyor muyunı'.'' demiş. Ifadeteri alınan okuldaki öğrefmenler döv me >a da tartaklama olmadtğmıöne sürdiüer. Olayı soruşturuyonız." ^artaklandı' Milli eğitim yetkılilerine "tartak- lama olayı olmadığını söylemek zo- runda kakhklannı" belirten bazı öğretmenler. Cumhuriyet'e tartak- lama olayını doğruladılar. Isimlen- nin açıklanmasını istemeyen öğret- menler, okul müdüriinün çok sayı- da öğretmenle sürriiştüğüne de dik- kat çekriler. Hakkında soruşturma açılan Okul Müdürü Mustafa Güven, intihar olayının tartışma ile ilgisi olmadığı- nı, Biçici'nin nışanlısıyla olan so- runlan yüzünden intihara kalkıştığı- nı iddia etti. Kırşehir türban tartışmalannın yoğun olarak yaşandığı bir bölge. 1996 ekim ayında da Vali Mithat Saylam İlköğretim Okulu'nda der- se türbanla girmek isteyen öğrenci- leri engellediği gerekçesıyle, B.T. adlı öğretmen okul çıkışında, RP'li- lerin saldınsına uğradı. Şeriatçı A- kıt gazetesinin birinci sayfasında hedef gösterildiği bildirilen B.T., RP Kırşehir 11 Başkanı Hasan Eraas- lan'ın da aralannda bulunduğu ba- zı RP'liler hakkında dava açtı. Da- va Kırşehir Ağır Ceza Mahkeme- si'nde sürüyor. Aynı dönemde bir grup RP ve BBP'li. türbanlı öğretmenlere engel olunduğu gerekçesiyle Kız Meslek Lisesi binasını basarak bayan yöne- ticileri tehdit etti. II Milli Eğitim Müdürü Yılmaz Tufan da aynı ke- simlerce telefonla tehdit edildi. Kentteki 'okullarda etkin olmak isteyen türbanlılarfa ilgili soruştur- ma açmaya çalıştığı bildirilen Vali Selahattın Başar'ın da RP milletve- kıli Cafer Cüneş tarafından engel- lendiği ve olaylann örtbas edildiği öne sürüldü. ^Verüeıı sözler tutulmab 9 Ankara B Baştarafı 1. Sayfada ğu'daki Olkelere yani Filistine, Israfl'e, l rdün'e, Lübnan'a. Suriyc'ye bepsine hafjrlarbk" dedi. Arafat'ın Ortado- ğu'dakı durumdan rahatsız olduğunu \iırgulayan Demirel. "Anlaşmalara gö- re, Doğu Kudüs'te hiç bir yeni yerleşim yapılmaması gerekirdi. Ama Doğu Ku- düs'te yeni yerleşim yerleri yapılmaya devam ediliyor. Sa>m Arafat'ın bana sö\ledigine göre ABD. Doğu Kudüs'te yeni yerleşim yerleri açılmaması temi- natuu daha öncevermiş kendisine. Bun- lara uyulmahdır" diye konuştu. Arafat'ın Fılistın'de dolaşım serbes- Iısinin kaldınlmasındân yakındığını ve yılda 2.5 milyardolara yakın zarara uğ- radıklannı da söylediğini belirten De- mırel, "Bu da fevkalade yanhşor. Çün- kü kalkınmaya muhtaç bir bölge. Biz Ortadoğu'da banş sürecinin sürmesini istivoruz. Bu konudaki en önemli şart her kim neyi taahhütediyorsa,ona uyul- malıdır" dedı. Gazetecılenn sorulannı yanıtlayan Arafat ise Israil'in Doğu Ku- düs'ü iskân etmeye devam etmesinin sı- kıntılardoğurduğunu belirterek "Kaldı ki konu, Birleşnüş Milletkr karan ile ta- ahhüt altına ahnnuştır ve tsrail ile de böyle bir anlaşmamız vardır" dedi. Gö- rüşmenin ardından Bangladeş'ın ba- ğımsızlıkyıldönümüolan "MiBÎGün''e Turhan Dilligil öldü Haber Merkezi - Gaze- teci-yazar ve eski parlamen- ter Turhan Dilligil 'yaşamı- nın en son ve en büyük sava- şımı'nın sonucunu göreme- den vefat etti. Dilligil. Nec- mettin Erbakan ve Refah Partisi'ne hakaret ettiği iddi- asıyla iki ayn davadan yar- gılanıyordu. Gazeteci-yazar Turhan Dilligil, Ankara 'daki evinde dün sabaha karşı yaşamını yitirdi. 76 yaşındaki Dilligil, mide kanseri tedavisi görü- yordu. Dilligil'in cenazesi yann İstanbul'da Karacaah- met Mezarlığfnda toprağa verilecek. Özden AÎHM'ye başvurdu İSTANBUL (UBA) -Mar- din'de bir çatışma sırasında yaşamını yitiren İl Jandar- ma Alay Komutanı Albay Rıdyan Özden'in eşi Tom- ris Ozden. hukuksal yönden Türkiye'de aradığını bula- mayınca Avrupa Insan Hak- lan Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu. Mahkemeyi ka- zanacağına inandığını belir- ten Özden, her şeyin ortaya çıkacağını ve bu nedenle devletın mahkûm olacağını söyledi. Tomns Özden. eşi- nin ölümüyle ilgili olarak açtığı tazminat davasının. Askeri Yüksek Idare Mah- kemesı tarafından reddedil- dığini hatırlattı. Özden, bu- nun üzerine Avrupa lnsan Haklan Mahkemesi'nebaş- \Tirduğunu bıldirdi. katılan Demirel, Arafat ve Güney Afri- ka Cumhunyeti Devlet Başkanı Nebon Mandela ile birükte Savar Şehitler Anı- tı'na çelenk koyarak fidan dikti. Demi- rel'in temsilı açıhş yaptığı törende, Dev- let Bakanı Nanuk KemalZeybek ve An- kara Valisi ErdoğanŞahinoğludayeral- dı. Lıderler, anıttan aynldıktan sonra tö- renlerin yapıldığı Suhrawadri Uddyan alanına geldıler. Bangladeş Devlet Baş- kanı Skeîkh Hasina Wajedin "Ebedi Alev" adı verilen meşaleyi yakmasının ardından, Bangladeş Cumhurbaşkanı Şahabuddin Ahmed, milli marş eşliğin- de göakre bayrak çekti. Törendejap- tığı konuşmada ülkesının yaptığı ba- ^ğımsızlık mücadelesini anlatan Ahmed, Demirerden. "Kemai Atatürk'ünmem- leketirnodernTürkrye'nin Cumhurbaş- kanı'' diye söz ettı. Ahmed'ın ardından konuşan Devlet Başkanı Wajed, Bengal halkı. Güney Afrika, Filistin ve Türk halkının bağımsızlığa ulaşmak için uzun mücadeleler verdiğini belirterek, "Bangladeş halkı, bizûn ulusal Ikkrimiz Muciburrahman'ıa, Türk halkı da bü- yük lider Kemal Atatürk'ün önderliğin- deyürüdü" dedi. Bangladeş'ın 26 yılda kalkınma yo- lunda büyük adımlar attığını ve geçmiş- teki başansuun geleceginin garantisi ol- duğunu söyleyen Demirel de, Türki- ye'de 80 yıl önce Atatürk'ün önderli- ğinde verilen Kurtuluş Savaşı'nın, Hin- distan'ın alt kıtası ve Afrika halklannın özgürlüğü için bir ümit ışığı olduğunu ve bağımsızlıklannı kazanmalan için onlan harekete geçirdiğıni söyledi. Arafat, Ortadoğu banş sürecinde ye- ni görüşmeler olasılığı belirdiği için zi- yaretini yanda kesmek zorunda kalan Arafat, törenlerden sonra ülkesine gen döndü. Arafat'ın, ABD Başkanı Bill Clinton tarafından banş sürecini can- landırmakla görevlendirilen koordina- tör Dennis Ross ile görüşmesi bekleni- yor. Demirel, törenlerin ardınd^jLana ın.uhalefetteki merkez sağ -^güîmli Bangladeş Ulusal Partisi Gene! Başka- nı Hau'de Ziya'yı kabul etti. Demirel. kabulden sonra Mandela ile birlikte Ah- med ve eşinin. Cumhurbaşkanlığı Sara- yı'nda verdiği resepsiyona katıldı. Re- sepsiyonda Cumhuri> r et'in Türkiye ile ilgili sorusunu yanıtlayan Devlet Başka- nı Wajed, "Türldye'nindesteğineüitiya- cunız var. Türk halkına büyük sevgüniz var. Mustafa Kemal Atatürk bi/im için de bir semboMür. Türkiye'ye se\güeri- mi gönderiyorum" dedi. 9 nisan 1992 tarihinde kendisine verilen Atatürk Ba- nş Ödülü'nü reddeden Mandela da, o günden bu yana ilk kez bir Türk lideriy- le bir araya geldi. Oğrenci binbaşıyı derste vurdu • Baştarafı 1. Sayfada A.Ö., Kömürcü'den dışanya çıkarak konuşmalannı istedi. Kömürcü'nün dışan çıkma- ma^ı.üzerine tekrar sınıfage' len A.Ö., öğretmenin ikinci reddi ıle karşılaşınca yeniden sınıfa girerek arka sıralarda oturan Kömürcü'ye ateş etti. Ancak, A.Ö.'nün tabancasm- dan çıkan iki kurşun Kömûr- cü yerine iki kız öğrenciyi ya- raladı. Olayın'iUc şokunu at- latan Kömürcü, A.Ö.'nün üs- tüne yürüdüğü sırada taban- cadan çıkan iki kurşunla kar- nından ve omzundan yaralan- dı. Yaralanan Binbaşı Kö- mürcü. Gazi Hastanesi'ne kaldınlıp ameliyata alınırken A.Ö. de gözaltına alındı. mnm G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada nun en çarpıcı örneği... Sendika ve meslek örgütü temsilcileri hükümete ilişkin değerlendirmelerini bir süredir yüksek sesle dile getiriyoriardı. Ama Bankalar Birliği Yönetim Ku- rulu Başkanı Ünal Korukçu, Türkiye Ihracatçılar Meclisi Başkanı Okan Oğuz gibi genel sıyasetin dı- şındaki kişiler de "yeter" dediler. Ekonomide izle- nen politakanın gerçekçi olmadığını dıle getirdiler. Konumuz Erbakan... Devam edelim... RP lideri- nin partisinin grup toplantısında yaptığı konuşma, sadece ulusal değil, uluslararası alanda "yankı" buldu. Anadolu deyimini değıştirırsek... Başbaka- na kalk konuş demişler, 32 çam devirmiş... Tabiı bu çam devirmeler, Türkiye'nin uluslarara- sı saygınlığının devam etmesinden yana olanların kaygısı. Yoksa Erbakan için dış politikamız zora gir- miş, dara girmiş önemli değil... Erbakan. Almanya Dışışleri Bakanı Klaus Kin- kel'in Ankara ziyaretinı kastederek şöyle dedi: "Bizı şarta bağlayıp dediklerimızi yap diyemeye- cek. Türk işçilerinin serbest dolaşım hakkını verme- diler. Gümrük Birliği'nde verdikleri sözü tutmadı- lar. Bu olaylardan dolayı önlerine bakmak zorun- dalar. Yann, kendısi de bunu hıssedecektır..." Önyargısız bakıldığında. Erbakan'ın eleştirileri haklı. Ama, Erbakan'ın kişiliği herzaman olduğu gi- bi sarf ettiği sözlerden çok, bu sözlerden sonra ser- gilediği tavırda ortaya çıkıyor... Alman DPA ajansı bu haberi geçince, Kinkel Tür- kiye ziyaretini iptale hazırfanıyor. Hastane, karakol ziyaretlerinden fırsat buldukça dışişleriyle ilgilenen bakan ve beraberindekıler hemen harekete geçiyor. Başbakanlık kanşıyor. istenen şu: "Ajans haberi yalanlasın..." Erbakan, ne sözlerinın arkasında duruyor ne de "öyle demedim" diyor. Başbakanlık koltuğunda böyle bır kişinin oturduğu Türkiye'yi kim ciddiye alır? Hedef dindariar değil, kindarlar... Uluslararası çamlardan ulusal çamlara gelelim... Erbakan 28 şubattakı son MGK toplantısında alı- nan kararlarla çok yakından ilgileniyor. Her karan enine boyuna ölçüp, kılıfını hazırlıyor. Ancak yazı- nın başında vurguladığımız gibi durum pek kılıfa gi- recek gibi değil. Yine bir Anadolu deyimine gönder- me yaparsak, "MGK kararlan kılıfa sığmaz" diye- biliriz... RP sekiz yıllık temel eğitim, imam-hatip liseleri- nin gerçek kimliğine kavuşması ve Kuran kursları- nın denetim altına alınması konularını, "dindarlara saldın" olarak yorumluyor. Oysakerjdışi dejtiliyor kiIo(a^>Wf}ri5c(9^"İlflili değil, "kindarfarta"ilgili... Dini kuilanıptoplumun bır kesiminin öteki kesimine kin duymasına neden olan eğitim anlayışıyla ilgili. Toplum için eğitimi, partisi için "iyi tim" olarak anlayanlarla ilgili... Erbakan'ın bilinçaltı, '7/nçierle dolu... Bunun bır örneğini de yine grup toplantısında sergiledi. Ön- ce sözlerini aktaralım: "...Kendilerine Erzurum ve Sıvas kongrelerinin, ilkMeclis'in açtlış günlerinin fotoğraflannı dikkatle incelemelerini tavsiye ediyorum..." Erbakan, bu kongre açılışlannın duayla yapıldı- ğına dikkat çekip cumhuriyeti de dindariarın kurdu- ğunu söylüyor... Birincisi... Erbakan bu kongrelerin ve Meclis'in açılışında kalmış. içıne girememiş. Madem, Ata- türk'ün yaptıklarına bu kadarmerakh, birde açılış- lardan sonrasına baksın... ikincisi... Bugün tartışma konusu olan din değil- dir. Dini, vicdandan alıp cüzdana koyanlardır... Erbakan fırsat kolluyor. Ulusal Bağımsızlık Sava- şı'nı, Türkiye Cumhuriyetı'nin kuruluşunu tümüyle kendi partisinin geçmişteki misyonuna yükleye- cek... Oysa Erbakan, Atatürk'ün yanında dua edenle- ri, Rifat Börekçi lerı temsil etmiyor. Kurtuluş Sava- şı'nın en sıcak günlerınde, Adapazan'nda, Düz- ce'de Atatürk'e karşı ısyan çıkaranlan temsil edi- yor... Artık, "Izindeyiz"diyenlerin baştaki "/"yı kaldırma- sı gerekiyor... Onümüzde, 23 Nisan Meclis'in açılışı var... 19 Mayıs Kurtuluş Savaşı'nın kilometre taşı var... Yüksekova soruşturması Yurt Haberieri Servisi- Diyarbakır Devlet Güvenlık Mahkemesi (DGM) Baş- savcılıği. Yüksekova çete- sıyle bağlantısı bulunduğu iddiasıyla tutukladığı Hak- kâri eski Dağ Komando Tu- gay Komutanı Kurmay Al- bay Hamdi Poyraz ve Yük- sekova llçe Jandarma Tabur Komutanı M. Emin Yurda- kul'u ikinci kez sorguya al- dı. DGM. PKK iti'rafçı- sı"Havar" kod adlı Kahra- man Bilgiç'in yeni ifadelcn üzenne aynca kimlikleri açıklanmayan üst düzey 6 subaya da ıfade vermeİeri için çağn yaptı. PKK itirafçısı Kahraman Bilgiç'in açıklamalan ile boyutlanan Y'üksekova çe- tesi ile ilgili ana ıddianame- nin hazırlığı sürerken. DGM. Bilgiç'in önceki gün yaptığı yeni itiraflar üzenne soruşturmayı yeniden denn- leştirmeye başladı. Mahkemenin talimatı üzenne 7. Kolordu Komu- tanlığı Asken Cezaevi'nde yatan Kurmay Albay Ham- di Poyraz \e Bınbaşı M. Emın Yurdakul. öncekı ak- şam sıkı güvenlık önlemle- ri altında Diyarbakır DGM'ye getırildiler. Çete ile bağlantılan olduğu öne sürülen iki subay, DGM sav- cılan Cnal Haney \e Yavuz Şentürk tarafından ikinci kez sorgulandılar. Bu arada Kurmay Albay Poyraz'a Diyarbakır'da ka- nştığı ya da ilgisi bulundu- ğu iddia edilen bir olay için kent merkezinde keşıf de yaptınldı. Yetkıliler Poyraz' m daka- nştığı olayın içereği konu- sunda açıklama yapmadılar. Diyarbakır DGM Başsav- cılığı. MidyatCezaevi'nden kendi isteğıyle pazar günü yeniden DGM'ye getirilen Kahraman Bilgıç'in yeni açıklamalan üzerine, 2 al- bay, 2 yarbay, bir binbaşı ve bir üsteğmenın de ifadeleri- nin alınması için çağn yap- tı. DGM. subaylann kimlik- leri, görev yerleri ve hangı konuda ıfadelenne başvuru- lacağına ilişkin bir açıkla- ma yapmadı. Necip Baskm'ın kaçınla- rak fidve ıstenmesiyle orta- ya çıkan Yüksekova çetesi ile ilgili Bilgiç'in dışında aralannda Yüksekova Bele- diye Başkanı Ali İhsanZey- dan, 9 korucu, 3 özel tım mensubunun da bulunduğu 18 kişi tutuklu bulunuyor. Sanıklar hakkında Diyarba- kır DGM'de toplam 535 yıl hapis ıstemıyle dava açıldı