22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatöru: Hikmet Çetinkaya • Yazıişleri Mudürlerr Ibrahim Yıldız, Dinç Tayanç (Sorumlu) • Haber Merkezı Miidürü: Hakan Kara # Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 9 tstihbarat: CengizYddınm • Kültür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler Sami Karaörcn 0 Düzeltme Abdullah Ya/jcı • Fotograf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen MehmetFaraç Yaym Kurdu. tüıan Selçok lBa$kan), Orhan Erinç, Okta> Kurtböke. HikmetÇetinkava.^ükran Soner. Ergnn Balcı, Dinç Tayanç, Ibrahim Yıldız, Orhan Borsalı. Mustafa Balba\. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısr Mustafa Balbay0 Haber Mûdürii: Doğan AkiD Atatürk Bulvan No 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks 4195027 0 Izmır Temsılcısi Serdar Kmk, H. Ziya Blv 1352 S 23 Tel. 4411220. Faks: 44191110 Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlo, bönü Cd. 119 S Nol Kat.l.Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Koordınatör. Ahmet Kürulsan % Muhasebe Bûlent Yener 0 Idare' Hüseyin Gürer 0 tşletme: Önder Çelüi •Bılgi-İşlem. Naü lnal • Bılgısayar Sıstem: Mûrüvet Çüer MEDYA C: • Yönetim Kunılu Başkanı - Genel Müdür Gülbin Erduran • Koordıoatör Reha lşıtman • Genel Mudıir Yarctaıeısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61,Faks 5138463 )ayımU>an ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basm ve Yavuıcılık A Ş Türkocağı Cad 39 41 Cagaloglıı 34334 lst PK 246 lstanbul f el (0,212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0.212)513 85 95 24MART1997 Imsak: 4.28 Güneş. 5.54 Öğle: 12.18 lkindi: 15.43 Akşam: 18.27 Yatsı: 19.48 GÖPÜntülü telefon • CH1CAGO (AA)- tletişim çağının en son yeniliği ABD'de uygulamaya girdi. C-Phone adlı iletişim teknolojisi firmasmm geliştirdiği teknıkle, renkli televizyonlar ufak bir uyarlamayla görûntülü telefon olarak kullanılabilecekleT. Yeni teknikle renkli televizyonlar, takılan küçük bir aygıt vasıtasıyla, büyük ekran renkJi telefona çevrilebiliyor. Dönüşüm işlemi 350 dolara (yaklaşık 40 milyon lira) mal olurken televizyon-telefonu kullanmak için ayda 20 dolar da (2.5 milyon lira) servis ücreti ödeniyor. Dünya Verem Günü • tZ\ÜR(AA)-Dünya SağlıkÖrgütü'ncel995 yılından bu yana "Dünya Verem Günü" olarak kutlanan 24 martta, güçlü biçimde yeniden halk sağlığinı tehdit etmeye başlayan veremle ilgili kampanyalar düzenleneceği bildirildi. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO), verem programı nedeniyle bağlantı kurduğu Türk gönüllü örgütü Arkadaş Çevre Grubu yetkililennden alınan bilgiye göre WH0 Genel Yöneticisi Dr. Hiroshi Nakajima, bu hastalık konusunda NGO'lardan yardım istedi. AIDS Hattı'na 56 bin başvuru • ANKARA (AA) - Sağlık Bakanlığf nca kurulan AIDS Bılgi Hattı'na, 56 bin 63 kışi başvurdu. Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, AIDS konusunda bilgilendirmek amacıyla 29 Aralık 1996'da kurulan 0800'lü ücretsiz, "AIDS Bilgi HattT'na, 27 Şubat 1997'ye kadar 56 bin 63 başvuru olduğu bildirildi. Açıklamada, AIDS Bilgi Hattı'nın amacının, AIDS konusunda bilgisi olmayan ve bilgi edinmekten çekinen vatandaşlann kolayca bilgi edinmelerini sağlamak olduğu belirtildi. fast fooftla kanser tehlikesi • ANKARA (ANKA)- Hast food (ayak üstü beslenme) türü yiyeceklerin Vusa ve uzun dönemde kanser riskini arttırdığı bildirildi. Hacettepe Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ayşe Baysal, fast food türü yiyeceklere uygulanan pişirme yöntemlerinin bazı vitamin ve minerallerin kaybını arttırdığını, kısa ve uzun dönemde ise sağlığı olumsuz etkilediğini belırterek fast food türü yiyeceklerde C ve A vitamininin düşük düzeyde bulnduğunu söyledi. Frengi tehdit ediyor • ADANA (AA)-Penisilin keşfınden sonra büyük ölçüde önlenen ve cinsel temasla geçen frengi hastalığının, son yıllarda insanlığı yeniden tehdit eder hale geldiğini bildirdi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıklan ve Doğum Anabilım Dalı öğretim üyesi Prof. Oktay Kadayıfçı, yaptığı açıklamada, ülkemizde, özellikle 5 yılda, cinsel temasla geçen hastalıklarda belırgin bır artış gözlendiğini söyledi. Meteoroloji Günü • ANKARA (AA)- Başbakan Necmettin Erbakan, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün geldiği noktayı takdirle karşıladığını bildirdi. Başbakan Erbakan, Dünya Meteoroloji Teşkilatı tarafindan 23 martm "Dünya Meteoroloji Günü" olarak ilan edilişinin 37. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Başbakan Erbakan, mesajında, Devlet Meteoroloji tşleri Genel Müdürlüğü'nün geldiği noktayı takdirle karşıladığını belirtti. Şeriat ve bölücülük propagandası yapan radyo ve televizyon yayınlannı yakm takibe alıyor RTÜICten 'gezici istasyonla denetmıHÜLYA KARABAĞU ANKARA - Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK), bölücülük ve şeriat propagandası yapan radyo ve televizyon yayınlanna karşı önlem almakla yükümlü kıldığı Radyo ve Televizyon Ost Kunılu (RTÜK), bölgesel ölçekteki kuruluşlan "gezici istasyonia" yakın takibe alıyor. RTUK'ün. ilk asamada satın alınmasını karara bağladığı 3 adet minibüsü, teknik donanımın tamamlanmasının ardından Anadolu'da görevlendireceği bildirildi. MGK'nin, RTUK yöneticileriyle gelecek hafta içinde bir araya gelerek yayınlara ilişkin değerlendirmelerini aktaracaği öğrenildi. Yasanın kendisine yerel televizyon ve radyo yayınlanna denetleme sorumluluğu yüklemesine karşm yurt genelinde örgüt ağını kuramayan RTÜK için askerler devreye girdi. Devletin. sınır bölgelerinde Türkiye aleyhine yapılan yayınlara karşı "gezici istasyonla" sağlanan başanyı dikkate alan MGK, RTÜK'ün de • Ekran karartma cezalan nedeniyle tepki odağı olmaktan sıynlmak isteyen RTÜK'ün, iki uyan arasında para cezasını öngören, aynca üniversitelere yayın yolunu açan düzenlemelerle ilgili paketi hükümete sunacağı belirtildi. yerel yayınlar için aynı yöntemi kullanabileceği yönünde tavsiyede bulundu. RTÜK yönetimi, gelecek günlerde sayısı 10'u bulacak olan minibüslerden ilk aşamada 3 adedinin alınmasını karara bağladı. Minibüslerin içinin kayıt, dinleme, yayın noktasını belirleyen teknik donanımla kaplanacağı belırtilirken araçlann özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da görevlendirileceği bildirildi. RTÜK Başkanı Prof. DT. Orhan Oğuz. özellikle yanm ve 1 kilovatlık vericilerle yapılan yayınlardan çok sayıda şikâyet iletildiğine dikkat çekerek "Bu sistem sayesinde yeri, aiaru ve frekans noktası bitinmeyen, yayınlan dinlenip, denetleıuneyen tek bir kanal kalmayacak" dedi. RTÜK'ün bölücü yayınlara gösterdiği duyarhlığın laiklik karşıtı yayınlar için de geçerli olduğunu savunan Oğuz, "Aynm yapmayrz. Üst kurulda her fiye siyasi şapkalannı dışanda bırakır" dıye konuştu. Kararlann tümünün oy birliğiyle alındığını belirten Oğuz, ulusal, bölgesel ve yerel ölçekteki kanallara yayın lisansı verme aşamasında olduklannı kaydetti. Üst üste verdiği ekran karartma cezalan nedeniyle tepki odağı olmaktan sıynlmak isteyen RTUK'ün. iki uyan arasında para cezasını öngören, aynca üniversitelere yayın yolunu açan düzenlemelerle ilgili paketi hükümete sunacağı kaydedildi. Prof. Dr. Orhan Oğuz, RTÜK'ün tek bir program nedeniyle tüm kanalı cezalandırmasının doğru olmadığı inancı taşıdığına dikkat çekti. "Ceza sadece program için geçerli otanah" diyen Oğuz, değişiklik öngören tasanlar için TBMM'de sorun çıkmayacağını dile getirdi. Oğuz, "Seyircinin de cezalandınldığı anlayışuıdan uzaklaşılacak" dedi. Orhaneli Termik Santralı 3.5 milyarhk tazminat davası Yargıtay'da İZMİR (Cumhuriyet EgeBürosu)-Orhaneli Ter- mik Santralı"nın, kapatıl- ması yönündeki mahkeme karanna karşın çalıştınl- ması nedeniyle ilgili ba- kanlar, Bursa Valisi, TE- AŞ Genel Müdürü ve Or- haneli Termik Santralı Mü- dürü aleyhine açılan 3.5 milyar liralık tazminat da- vası, Yargıtay' a gönderildi. Siyasilenn ve kamu görev- lilerinin şahsi sorumluluk- lan yönünden açılan ilk da- va özelliğini taşıyan Orha- neli Termik Santralı ıle il- gili tazminat davası konu- sunda yerel mahkeme ret karan verdi. Orhaneli Termik Sant- ralı'nın durdurulması konu- sunda kesinleşmış idare mahkemesi karan olması- na karşın, bu karar uygulan- mayarak santralın çalıştınl- ması sürdürülüyordu. Bur- sa Barosu Çevre Hukuk Komisyonu Başkan Yar- dımcısı Avukat Neriman Gûl'ün verdiği bilgiye gö- re, idare mahkemesi kara- nnın uygulanmaması ne- deniyle Çevre, Sağlık, Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlan, BursaValisi, TE- AŞ Genel Müdürü ve Or- haneli Termik Santralı Mü- dürü aleyhine, "şahsi so- rumhıluklanndan dolayT 3.5 milyarlık tazminat iste- mi içeren dava 12 Aralık 1996 tarihinde açılmıştı. Avukat Gül, siyasilerin ve kamu görevülerinin şah- si sorumluluklan yönün- den açılan ilk dava olmak özelliğine sahip olan ve Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen tazminat davasında yerel mahkemenin topu Yargı- tay'a attığmı belirtti. Avukat Gül, şu bilgileri verdı: "Türkiye Cumhuriye- ti'nin bir hukuk devleti ol- duğuinancuutaşıyan dava- cdar, >'argı kararbnmn bağ- layıciuğuu hukuk platfor- munda sorgulamaya de- vam edecektir. Olay bir çev- re olayı olmak boyutlannı çoktan aşıp hukuk devleti ükekrine sahip cıkmakola- rak algdanmakta ve yargı yollantüketilnıektedir. Bu yolda ilk durakyerel mah- keme, ikinci durak Yargı- tay ve son durak Avrupa İnsan Haklan Mahkeme- a'dn-." 17 yıllık aşk masalı bittiÇeviri Servisi -17 yıl boyunca Hollywood'un ideal çifti olarak görülen Farrah Fawcett ve Ryan O'Neal aynldı. Basın. O'Neal'in çok fazla kilo almasının dışında bu aynlığa bır gerekçe bulamadı (Altta küçük fotoğraf). Büyük bir aşktı. Büyük kavgalan. son derece romantik dönemler izliyor. sonra yine kıyamet kopuyor, ardından banşılıyordu. Favvcert, birçok söyleşide, "Onu tenim. etim istiyor" demiş, bu aşkın içindeki cinsel tutkuyu açığa vurmuştu. Evli birçok arkadaşlan, Fawcett-O'Neal çiftinin kendilerinden çok daha fazla 'evli' olduklannı iddia etmişler ve onlann birlikteliğini ömür boyu oîarak nitelemışlerdi. Ve "HoUywood'un aşklan da kendi gibi sahtedir" diyenler, bu aşkı gördükten sonra düşüncelenni değiştirmişlerdi. Birkaç hafta önce ise birdenbire her şeyin bittigi açıklandı. Kamuoyuna duyurulan tek şey, iki tarafin da birbirlerine saygı ve bağlılık içinde kalacaklan ve ortak çocuklan olan 12 yaşındaki Redmond'u beraber büyütecekleri oldu. Amerika, hatta Farrah'ın annesı bile şaşkındı. tkisi de evliyken tanışmış, birbirleri için eşlerinden boşanmış, beraber oturmaya başlamış, bir çocuklan olmuş ve bu bırlikteliği dışanya hiç ciddi bir sorun yansıtmaksızın 17 yıl sürdürmüşlerdi. Basın "Ryan çok fazla kilo aMı" dışında bır gerekçe bulamadı. Dostlan sürekli tartıştıklan, _ çocugun egitimi konusunda * uidA ICICK dyıuuuditı uuşıuıJeri, hatta Ryan'ın Farah'ı aldattığı gibi spekülasyonlara fazla değer vermedi ve "Anlayamadık"" deyip sustular. Çift yaklaşık bir aydır görüşmüyor. Yine de Hollyvvood çevreleri çiftin tekrar bir araya geleceğine inanıyor. Çünkü içinde yaşattığı belki de bu tek gcıvek aşkın sürmesini istiyor. 'Terekemeler ve Hazarlann Tarihsel Kökenleri' sempozyumu 'Bir arada yaşatnak zorundayız9 İstanbul Haber Servisi - Farklı dinlere sahip ınsanlann ayn, aynı dine sahip olanlann da birlikte yaşayacaklan gibi bir mantığın geçerli olmadığı belirtildi. "TerekemelerveHazarlarnı Tarihsel Kökenleri''sempozyumunda konuşan Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan, insanlann etnik ve dinsel aynlıklan aşarak banş içinde bir arada yaşamak zorunda olduklannı söyledi. Etnomüzikoloji uzmanı ve yazar Dr. Zihni Papakçı ise Terekemelerin, yaşadıklan yerlerde farklıhklara hoşgörü gösterdiklerini anlattı. Çıldır Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Demeğı'nce düzenlenen "Terekemeler (Karapapaklar) ve Hazarlann Tarihsel KökenT konulu sempozyum, dün lstanbul Kadıköy'deki Eysan Oteli'nde yapıldı. Sempozyumda ilk sözü alan Gürbüz Çapan, insanlann içlerindeki ilkel aynmlan yenmek, farklı kökenden olan insanlann birlikte yaşamak zorunda olduklannı vurguladı. Çapan, etnisiteyi ve dinsel kimliği öne çıkarmanın birlikte yaşamayı güçleştirdiğini kaydetti ve Türk halkının henüz uluslaşmayı tamamlayamadığını belirtti. Her konuda Avrupa'dan en az 100 yıl geride olduğumuzu söyleyen Çapan, şöyle devam etti: "Türkiye'ııijı Kafkasya, Makedom^ ve Ortadoğu'da sorunlan var. Teknoloji ve bilimin her şeye damgasuu vurduğu bir çağda neden etnisiteyi tartışryoruz? Zenciler hariç her çeşi^ din, dil ve ırktan insanın vaşadığı Kars, insanlann birbirine hoşgörüyle baknğı, banş içinde birlikte yaşayabüdikleri güzel bir örnektir. Her ulusun tarihinde başanlan da vardır, başansı/Jıklar da. İnsanlar. dinleri farkb di>e a>n, a>nı dindenler diye de birBkte > aşa> acaklar gibi bir manük geçerli değfldir." Zihnı Papakçı ise zamanla kültürel evrimin kaçuıılmaz olduğunu anımsatarak. hiçbir halkın tek başına yaşayamayacağını belirtti. Papakçı, bazı tarihsel olaylann Terekemelerin aleyhine çarpıtıldığını savunarak "•Terekemeler, tarihleri boyunca farkh etnik gruplarla insani ilişkikr kurmuşlar ve onlara h«jgörü göstermişlerdir*'diye konuştu. Papakçı'nın ardından söz alan Marmara Cniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ekrem Uykucu ve 500. Yıl Vakfı Genel Koordinatörü Nedim Yahya da Hazarlar ile ilgili birer bildiri sundular Yaklaşık üç yüz kişinin izlediği sempozyuma Kars milletvekilleri Çetin Bilgirve Sdahattin Beyribev. Adana Milletvekili Yavuz Biktik, lstanbul Milletvekili Metin Işık. Azerbaycan lstanbul Başkonsolos^ı Abbas Hacaloğlu. eski SHP Kars Milletvekili Zeki Naci Tarhan, Çıldır Belediye Başkanı Ercan Şirinve Sultançiftliği Belediye Başkanı Sırn Çelikkatıldılar. Agora-Asklepion arasında düzenlenecek Siyanürle altma karşı yürüyüş 13 nisanda e-posta : tan @ vol. com. tr IZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Izmir Bergama El Ele Hareketi, 13 nisanda ger- çekleştirilecek Agora'dan Asklepion'a siyanürle altına karşı 'BüyükYürüyüş'ün ha- zırlıklannı sürdürüyor. Bi- siklet. otobüs, otomobil, at arabası. traktör ve yaya ola- rak eylemcilerin diledikleri biçimde katılacaklan yürü- yüş. tzmir Bergama arasın- da 110 kilometrelik mesafe- yi kapsıyor. Asklepion'da Bergamalı- lar tarafindan karşılanacak tzmirliler Bergama Belediye- si'nce düzenlenen şenliğe ka- tılacaklar. Etkinliğin tertip komitesinde lzmir'de çeşitli kuruluşlann temsilcileri yer alıyor. Yürüyüşle ilgili son hazırlıklann gözden geçirile- ceği toplantı 29 martta Ko- nak Belediyesi sosyal etkin- likler ve çe\Te merkezinde saat 16.00'dayapılacak. Top- lantıya, demokrasi platfor- mu, kadın kuruluşlan, mes- lek odalan platformu, sen- dika, gönüllükuruluşlar tem- silcileri ve Izmir milletvekil- leri katılacak. Tertip Komitesi Başkanı- Sinan Alasya, siyanürle al- tın tehlikesinin Bergama'ya özgü olmadığını belirterek şunlan dedi: "Tehlike, Ber- gama sınırlarım aşmış va- ziyette. Altıncıların hedef- leri tüm Türkiye. 500'ü aş- kın noktada ülkenin verim- li topraklarını geriye dö- nüşü olmayacak şekilde sa- dece çıkarları için siyanür batağına atmayı düşünü- yorlar. Şimdi de gündemde- ki hedefleri İzmir'in Efem Çukuru'ndaki ormanlık alan. Daha şimdiden 10 ki- lometreye varan yolda or- manı katletmiş vaziyette- ler. İznyrlikr buna izin ver- meyecektir." SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN 'Boynuna Sarıldığımız Yılanlar!..' Osoğuk günlerden biri, sulu bir kar camlara sıvan- mış, kirli ve yapışkanlı 970'li yıllann, dağdağa- sı: Ankara. Yayınevi'ndeki odamda, Niyazi Ber- kes'in yayımlanacak bir krtabı üzerinde çalışıyorum ('Bat Sorunu'), kapıda birden o: gözlüklerinde, in- ce ışık kınlmalan; dudaklannda, bilge tebessümü! Inanayım mı? Yurtdışında olması gerekiyor, mek- tubunu birkaç gün önce aldım! Ayağa kalkıp, "-...vay ağabey, ne zaman geldiniz?" diyecek oldum; kar- şımdaki, dudaklannda aynı tebessüm, kibarca; "-Ben Doktor Enver, dedi, Niyazi'n/n kardeşiyim; tele- fonla görüştük, sizden öğrenmek istedikleri var!" Niyazi Berkes'in, ikiz bir kardeşi olduğunu bilmi- yordum; Ankara'da hekimlik ettiğini, hiç duyma- mıştım; hele ikisinin, iki damla su kadar birbirine benzediğini, asla! Yine de, ağzımdan çıkan cümle- yi, bugünmüş gibi hatırtryorum; "-...Enver ve Niya- zi! 7.908 doğumlu ikizlere, bundan daha uygun bi- rer ad bulunabilir miydi? 'Hürriyet Kahramanlan' Enver Bey'/e, Resne'// Niyazi Bey'in isimleri! Pe- der 'Jöntürkler'den yanaymış!" Peki, siz Niyazi Berkes'in, Kıbns/Lefkoşe do- ğumlu olduğunu bilir miydiniz? Onu, yeterince ha- tırlamadığımızı, düşünüyorum da!.. Acatia neden hoıtladı?.. ( I I angi Bat'nın girişine aldtğım sözleri, benceBa- l l tı'nın ('Sistem'in), hiçbir zaman samimiyetle yaktaşmadığı, Türkiye'ye karşı gerçek tavnnı, ina- nılmaz bir netlikle özetleyen sözlerdir: "...bizde Batıcılık'la anlaşılan şey, Türk evrimi- ni çağdaş uygariığa uygun yönde geliştirmektîr. Halbuki Avrupa'da ve Amerika'da 'Batılılaşma' ve 'Batcılık', Batı diplomasisine boyun eğme anlamına gelir. Bu yüzden onlara göre Kemalist devir, Batı aleyhtarlığı; Menderes devri ise, 'Ba- tactlık' devrkfir! Bat diptomastsinden bağansız olan Batcılık, Bat dilinde, Bat düşmanı kötü bir ulus- çuluk demektir." Bir keresinde, bunun üzerinde söyleşmiştik; -da- ha sonra kitabına da yazmış olduğunu fark ettiğim- şeyler söylemişti, demişti ki meselâ: "-...Bat'nın Türk toplumunun Batlılaşmasryla ilgili olduğu za- manlar olmuşsa, bu, yalnız ilgilenen Bat devlet- lerinin, çıkarlan ile ilişkili işlere, Türkleri sokmak şeklinde kendini gösterir." Avrupa BirtiğiVıde Al- manlar'ın kapıyı suratımıza çarpmalan, bu ifadeyi doğ- rulamıyor mu? Türkiye, Aİmanya'yı değil de daha çok ABD'ni 'dinliyorsa'; üstelik, NATO'nun geniş- lemesi konusunda, Almanlardan farklı düşünüyor- sa, '65 milyonluk Asya ülkesini' niye 'aralanna' al- sınlar ki? Ustelik içinde 'Şeriatçılık' da almış yürü- müş! Sanki, Almanya'da Türkler arasında 'Şeriat- çılığın' dalbudak sarmasına, fırsat ve imkân tanı- yan, aynı Almanya değil! Şeriatçılık dedim de!.. Niyazi Berkes, Osmanlı'da -genei olarak Türkler'de- bildiğimiz manasıyla 'Şe- riatçılığın' yaygın ve geçerli olmadığını düşünürdü; yine o yıllarda bir yaz günü, sırtında beyaz bir göm- lek, üst cebinde gözlük muhafazası, çayını içerken demişti ki: "-...her ıslahat hareketi, Batılı bir devle- tin uydusu olmamız şekline dönüşüyor, aleyhimize sonuçlanıyordu; Şeriat'ın halk arasında taraftarbu- labilmesi, bu yüzden mümkün olabilmiştir." Kitabında, ilginç bir ömek vermiş: Osmanlı. Ba- fyailkaçılışını Fransa'yayapar; oyıllardapC/lll. yy) Fransa'nın Yakındoğu'daki rolü'nü, Amerika'nın şimdiki rolüne benzetiyor; nitekim, şimdi olduğu gi- bi, bu 'dışa açılma ve Batlılaşma teşebbüsü', so- nuçta, Osmanh'nın Fransa'nın 'uydusu' halinegel- mesine yol açar. Diyor ki; "...reformlan yapma işi bir yana bırakılarak, Fransa'nın diplomatik is- teklerine göre, onun askeri yardımlanndan fay- dalanma umuduyla, Moskof'u yenme amacı ha- line çevrildi." Tabii bu Devlet-i Âliyye'nin hırpalan- masına sebep oluyor. "...Bat'ya, Batlılaşma'ya karşı ilk tepki, Şeriatçılık tepkisi olarak o zaman başladı. Bu Şeriatçılık tepkisi, taa ulusçuluk tep- kisinin çıkışına kadar devam etmiştir" (Batı So- runu, s. 178. Bilgi Yayınevi. 1975). Yeniden ortaya çıktığına göre, neye 'tepki olarak' hortladı dersiniz? Ah o kafa!.. Devlet-i Âliyye'nin 'eski' Batlılaşma politikası ile ilgili 'tesbitleri' ibret vericidir; hazin olan, onun 'u/usçu/u/c'dediği 'Müdafaa-i Hukuk Doktrini'nden üç çeyrek yüzyıl sonra, Türkiye'nin, hemen hemen aynı yanılgılara düşerek, aynı çıkmazlara giımiş ol- ması!.. Amma da, attım mı? tyi öyleyse, Niyazi Ber- kes'in, o zamanlar için vardığı şu sonuca bir bakın, bir de bugünkü halimizi düşünün: "Osmanlı Imparatorluğu'nun idareciteri, onun temel unsuru olan Türk toplumunda, modem dünyanın gereklerine uygun hiçbir reform yapa- madıklan için bu siyasete (Batlılaşma) sanlmış- lar; bu siyasete sanldıklan için, hiçbir reform ya- pamamışlar, yapmaya kalkıştklannı da gerçek- leştirememişlerdir. Bu yüzden bu fasit daire için- de, denize düşenin yılana sarılması siyasetini güde güde, nihayet yılanlann içinde kaybolup gittiler" (aynı eser, s. 185). Sonucun daha sonra da aynı olacağını kestirebil- diği için, az ilerde biryerde, diyalektiğin şaşmaz ku- ralını beyaz üstünde siyah belirtmemiş mi? "...Türktopiumu, Batı'dan bağımsız durumda kalmadikça, Bat onun karşısına mutlaka birem- peryalizm şeklinde çıkacaktır. Bu ekonomik bir zorunluluktur" (s. 188). Bat karşımıza bir emperyalizm olarak çıktıkça, Tür- kiye bir 'uydu' olmaktehlikesindedir, bu tehlike ger- çekleştiği andan itibaren de Şeriatçılık alır yürür. O 'pratik' ve 'pragmatik' politika kafası yok mu, ah o kafa! http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.ada.com.tr./-bilgiyay/yazar/ailhan.html
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear