29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 MART 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Uğur Mumcu komisyonunda konuşan Eymür ve Ergun'un sözleri, Hanefi Avcı'nınki ile çakışıyor 'Cinayet Iran-Irak bağkuılılı olabilir'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB- MM Uğur Mumcu Cinayetıni Araştırma Komisyonu, Milli Istihbarat Teşkilatı (MlT) Kontr-Terör Daire Başkanı Meh- met Eymür ile dönemin Emniyet Genel Müdürü Yıhnaz Ergun'un bilgilerine baş- vurdu. Eymür'un, suikastın Iran-Suriye-İ- rak bağlantılı olabileceğini; Ergun'un da kendisıne o dönemde verilen bilginin Iran kuşkusunu içerdiğini açıklamalan dikkat çekti. Komısyona daha önce bilgi veren Emniyet Genel Müdürlüğu tstihbarat Da- ire Başkan Yardımcısı Hanefi Ava da ci- nayetin Iran baf lantılı olarak işlendiğin- den emin olduğunu söylemişti. TBMM Uğur Mumcu Araştırma Ko- misyonu, dünkü toplantısmda Mehmet Eymür'ün bilgisine başvurdu. Komisyon- da yaklaşık 1.5 saat bilgi veren Eymür, ga- zetecilerin sorulan üzerine, "BenMumcu rinayeti oiduğtı zaman emeklrydim" dedi. Eymür. komisyonun bir sonuç elde edip edemeyeceği yönündeki soruya, "Aradan çok sender geçti, bir şey çıkacağmı zannet- miyonıın" karşılığını verdi. MtT'in yaptığı çalışmalarla ilgili genel bilgi veren Eymür"ün, cınayetin Iran-Irak- Suriye kaynaklı olabileceğini vurguladığı öğrenildi. Eymür, 1988'den 1994'ekadar emekli olduğu için MlT'ten ayn kaldığı- nı belirtirken Mumcu'yu kişisel olarak ta- nıdığını da vurguladı. MtT'te Mumcu dos- yasının kapafılmadığinı ıleri süren Eymür, "Orkestranın eJemanlan \ar, iyi çahşryor- lar ama maestro (orkestra şefi) yok" diye konuştu. Komisyon üyelerinin Emniyet ls- tıhbarat Daire Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı'nın, "cinayetin İran bağlanülT ola- bileceği yönündeki açıklamalannın anım- satılması üzerine Eymür'ün, "Baub ülke kaynakb daolabtlir. Hanefi Ava'ya güven- miyonınrdedıği öğrenildi. Eymür, Hane- fi Avcı'nın PKJC itirafçılannı da yönlen- dirdiğini ileri sürdü. Yılmaz Ergun'un da komisyonda ken- disine olayla ilgili bilgi aktanldığını belir- tirken "Bana olayın dış kaynakh, Iran bağ- lanüholabfieceği bilgisi verildr dediği öğ- renildi. fComisyona daha önce bilgi veren Hanefi Avcı, cinayetin İran bağlantılı ola- rak işlendiğı konusunda kuşkusu bulun- madığını açıklamıştı. Avcı, devlet içınde Iran ile bağlantılı kişilerin cinayeti işle- dikleri kuşkusunu komisyona anlartı. Komisyona yeni ulaşan belgeler arasın- da, ölümünden önce, bir ay boyunca Cum- huriyet gazetesinde Mumcu'ya bırakılan telefon notlan da yer aldı. Baki Tuğ'dan Hava Kuvvetleri Komuta- nı Orgeneral AhmetÇörekçi'ye kadarpek çok kişinin adının geçtiği notlann. Said-i Nursi, Adnan Hoca, PKK ve Kontrgerilla gibi çok geniş yelpazeye yayılan konulan içerdiği saptandı. UBA'nın haberine göre, komisyonun ANAP'Iı üyesi Tevfîk Diker tarafından komisyona sunulan bir belge ile Mumcu'yu 1 Ocak - 23 Ocak 1993 ta- rihleri arasında, Cumhuriyet gazetesinden arayanlann listesi çıkanldı. Konuşma not- lan, konulan ve tarihleri şöyle: 1 ocak: NiyaziAkhan(Denizli'den arka- daşı) 4 ocak: Yeni Zemin dergisi - tstanbul. Kenan Çamurcu (Yeni yıldan önce faks göndenlmiş, alınıpahnmadığı soruluyor). 5 ocak: Ernığrul Ünlürürk (Evden ara- yacak, konu: CahitAraJ ile ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunacakmış). Tuncay Çefca (Konu yok). 6 ocak: Şûkran YurdagülfMültecilerle ilgili görüşmek ister). Süreyya Şehhoğlu (Dosyasını istiyor). Mehmet Göç (Nokta dergisi). 7 ocak: Cezmi Doğaner (Hollanda'dan gelmiş, faks göndermiş. Apaydın Ote- li'nde kalıyor). AhmetÇörekçi - Milli Gü- venlik Kurulu Doç. Dr. Doğan SeyaJan, MııratTokdoğan("DüzceAnavatanLoka- H baştan sona PKK'li dolu" ıhbannda bu- lunuyor). 8 ocak: Abdullah Çiftçi - Eğit-Sen Kı- nkkale Şubesi. 9 ocak: Avukat SerapAlpay (Adnan Ho- ca ile ilgili görüşmek ıster) Settm Sercan (Barzani ile ilgili kitabı nereden bulabili- rim?) 10 ocak: İsmet Akyol (Eski Boyabat Kaymakamı Hür Düşünce Kulübü. 'Tür- kiye Nerede' adlı panele çağn). Jesica Lutz (Evden arayacak). Yeni Zemin dergisi. 12 ocak: Ankara Anakent Belediyesi Özei Kalem Müdiresi. 13 ocak: ErcanArsever(lsviçre Televiz- yonu - Kontrgerillanın öldürdüp Doğan Öz hakkında bilgi almak istiyor). Nihat Halıcı (Interstar Tele Objektif programın- dan). Baki Tuğ (Ankara Milletvekili). Is- rail Elçiliği (yemek daveti - yalnız). 14 ocak: KemalCan (Said-i Nursi ile il- gili). Sebahattin Şen (Mülkiyeliler dergi- si) 15 ocak: Fatih Odabaşı (Tezi ile ilgili yardım istiyor). 16 ocak: Dr. Ruhi Koç (Görüşmek isti- yor). 18 ocak: Ataturkçü Düşünce Derneği (konferans daveti). tbrahim Yılmaz, Hik- met Çiçek (2000'e Doğru dergisi). Arif Mertoğhı (Evden arayacak). 20 ocak: Şerafettin Ozcan (Elazığ'dan anyor). Hür Düşünce Kulübü (Türkiye Nerede' adlı panele davet). Banş Kitabe- vi (imza günü için davet). Hasan Dağcı (Bursa Marmara gazetesı). 21 ocak: Ziya Köseoğlu (Azadi Gazete- si Ankara Temsilcisi). Unal Dinç. 22 ocak: Nafl Gürman (Eski CHP An- kara II Başkanı). Çdebi Eligûl (Batıkent Lısesi öğretmenı). ıbrahim Sotmaz("Bu- gfinkü yazmızı kunarun"). 'Tamraz Çiller ailesiyle dost' FUATKOZLUKLU WASHINGTO.N - ABD Başkanı Bill Clinton'ın CIA başkanlığına aday gösterdiği Antbony Lake'in görevi üst- lenmekten vazgeçmesine yol açan ısimlerin en önemlisi olan Roger Tamraz'ın, Bakü- Ceyhan petrol boru hattı için Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in eşi Özer Uçuran Ç3- ler ile işbirliği yaptığı iddia edildi. Clinton' ın partisı Demokrat Parti'ye yapılan seçtm bağış- lanna ılişkin skandallar dos- yasında adı geçen Lübnan asıllı işadamının, Çiller aile-. siyle 'dost olduğunu' anlatan Amerikalı bir kaynak, 'resmi kayrtlarda, Roger Tamraz'ın dolandıncı olduğuna ilişkin ay- nntüı bilgiler bulunduğunu' söyledi. Özer Uçuran Çiller ile Tam- raz'ın 1995 yılında bir araya gelerek görüştüklenni bildiren aynı kaynak özetle şöyle ko- nuştu: "Tamraz, Interpcd tarafın- dan aranan biri ve şu anda da ABD dışında. Türkiye'de ne- ler yapü ve kimlerie bağianüsı var, pek bMinmiyor. Ancak dö- nemin başbakanı Tansu Çilkr ve eşi ileyakınhğı söz konusu." Bu arada. aynca, günlerden beri ABD medyasının dile ge- tirdiğinin aksine. sabıkalı ol- duğu halde Clinton ile Bayaz Saray'da defalarca bir araya gelebilen Tamraz'ın, 1995- 1996 yıllannda Bakü Ceyhan yerine Türkmenistan-Türkiye ve İran petrol boru hattı için çabaladığı, Washington'daki karar mekanizmalannı bu yönde etkilemeye çalıştığı da kaydedildi. Hazar petrolleri konusunda ABD başkentinde Azerbaycan adına bir süredir lobi çalışma- sı yapan şirketlerden bınnin yetkilisi, "Tamraz'm, Bakü- Ceyhan petrol hatnna destek arâdığıvebunııniçinBeyazSa- ra>'a girip Clinton'la görûştû- ğü habeıieri gerçekten uzak. ZatenABDyönetimi haşından beri Bakü-Ceyhan hat&na des- tek veriyordu" dedı. Öte yandan, Amerikan Temsilciler Meclisı Adalet Komisyonu, secim bağışlany- la ilgili soruşturma süresince Clinton'ın görevinden alınma- sı konusumı görüşüyor. ABD Temsilciler Meclisi Adalet Komisyonu Başkanı Henry Hyde, Clinton'ın göre- vinden uzaklaştınlması konu- sunda yasalar ve mevzuaün in- celenmesi yolunda talimat ve- rildiğinı söyledi. Hyde, yaptı- ğı açıklamada, "Gerektiğinde hanr obnak için konuyu ince- liyoruz. ,4ncak harekete geç- meden önce kanıt gerekiyor. Çünkü bu çok ciddi bir konu" dedi. Roger Tamraz'ın Türki- ye 'de Ozer Çiller ile bağlantı- îan olduguna ilişkin haberler Dışişleri Bakanlığı'ncayalan- landı. Dışişleri Bakanlı- ğı'ndan dün yapılan yazılı açıklamada, Tamraz'ın Bakü- Ceyhan petrol boru hattmın yapılması için Türkiye'ye çe- şitlı öneriler sunduğu, ancak araştırmalar sonunda Tamraz veya şirketine bir yetki veril- mesinin uygun görülmediği kaydedildi. DGM'deki duruşmada sanıklar Mehmet Ağar ile Sedat Bucak'ı suçladı Söylemezler davasında 9 taMiye tstanhul Haber Servisi - 'Çete' kurarak Bucak aşire- tinden bazı kışileri öldür- dükleri, ordudan aldıklan silahlarla haraç topladıkla- n öne sürülen 25 sanık ls- tanbul DGM'de yargılan- maya başladı. Mahkeme heyeti aralannda Mehmet Sena Söyfemez'in de bulun- duğu 9 kişinin tahliyesine karar verdi. Duruşmada sa- vunmasmı yapan Mehmet Sena Söylemez eski Içışle- ri Bakanı Mehmet Ağar ile Sedat Bucak'ın 'çete' kura- rak uyuştunıcu ve silah ti- careti yaptıklannı öne sür- diL lstanbul 6 No'lu DGM'de görülen davanın dün yapılan oturumuna tu- tuklu sanıklardan Mehmet tstanbul 6 No'lu DGM'de yargılanan sanıklardan Mehmet Sena Söylemez, 63 savfa- hk savunmasını okudu. (Fotograf: HATİCE TUNCER) Sena Söylemez,Mehmet FaysalSöy- Söylemez 63 sayfalık savunmasmı lemez,Mustafa Söylemez, CanKök- okudu. Kendilerini Ağar ile Bu- sal Mehmet Sıddık Bakır, Nazif Ya- vuz, Fevzi Şahin, Nihat Koç, ÜmH Atay ile tutûksuz olarak yargılanan Zeki Atay, Cevdet Kocak, Muhsin Çayan, Cafer Engin, Mehmet Şük- rü Engin, Metin Savcu Çerkes Ge- beloğln, Abdullah Alacave Süley- man Şahin katıldı. Diğer tutûksuz sanıklar ile hakkında gıyabi tutuk- lama karan bulunan DavutŞahin ise duruşmaya gelmedi. Sanıklann kimlik tespitinin ya- pılmasından sonra Mehmet Sena cak'ın 'çete' ilan ettiğini vurgula- yan Söylemez, "Beni >? afleni yok etmek istiyorlar" dedi. Bucak ve Ağar'm, aralannda em- niyet müdürleri, polisler, ülkücü mafya adamlan, korucu ve itirafçı- larla birlikte uyuşturucu ve silah ti- careti yaptıklannı öne süren Söyle- mez, bu gnıba bazı politikacılann da yardım ettiğini savundu. Söyle- mez "lstanbul potisi Adana'ya gele- rek bizi aldı. Sedat Bucak, dönemin lstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar'dan beni öldürmesini iste- di Asfanda bizi yakalamak isterken öMürmek istiyorlardı. Daha sonra bizi Ankara Emnryetfne getirdiler. Burada Erdal Durmaz ve Alı Ihsan Sankavak bize işkence yaptüar. Bi- zim buradan sağ çıkamayacağımızı söyledüer. Bize yönelik komplolar çoköncesinedayanıy or. Baş.komiser Halim Apaydın, bizim aflemizi izle- mekle göreviendiriuniştL Komiser olan ağabeyim Resul Söylemezile yeğenim Nasır Söylemez Eskişehir Cezaevi'neyakınlanmızı ziyaretiçin gefccekfcrini söylediklerinde onlara araba temin etmiş. Ağabe- yim ve yeğenim bu araba ile cezaevinden Ankara'ya dönerken ötdüruldüler" dedı. Bucak'ın Nasır ve Re- sul Söylemez'in ölümünü milletvekilleri Yahm Erez ve Necmettin Dede ile ıçki masasında kutladığını öne süren Söylemez. HaütPiş- kinbaş ile Hakan Çetinsa- ya'ran ölümünün de kendi- lerinin üzerine yıkıldığuu savundu. Tutukiandiktan sonra kendisinin ve kar- deşlerinin ayn cezaevleri- ne konulduğunu ifade e- den Söylemez, Ağar'ın bu şekilde kendilerini öldur- me planı yaptığını belirtti. Söylemez ülkücü mafya- dan ABYasak ile Sedat Pe- ker'in de kendilerini öldürmesi için Fatih Azizoğhı, Erdal Aksakal ile Metin Çorhı'yu kiraladıklannı sa- vundu. Avukat Ali Rıza Dizdar da. mü- vekkillerinin çete olmadığına dair tanıklık yapabileceklerini bildiren 12 bin 500 kişinin imzasmı ı maîı- kemeye sundu. Mahkem aralannda Mehmet Sena Söylemez'in de bu- lunduğu 9 kişinin tahliyesine karar verdi. Ancak haklannda başka da- valardan tutuklama karan bulundu- ğu için Söylemez kardeşler serbest bırakılmadı. Tuzla davası 2 sanığa idam cezası lstanbul Haber Servisi - Tuzla'dakı tren istasyonu- na 1 Mart 1994 tarihinde bomba koyarak yedeksu- bay okulu öğrencisi 5 kişi- nin ölümü, 36'sının da ya- ralanmasına neden olduk- lan öne sürülen sanıklar- dan 2'si idam, biri ise 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptınldı. lstanbul 4 No'lu DGM'de dün yapılan otu- ruma tutuklu sanıklar ka- tılmadılar. Oturumda Mahkeme Başkanı, sanık- lardan Cıunah' Karasu ile Enver Özer'i idam ceza- sına çarptırdı. Tren istas- yonuna konulan bombayı evmde yaptığı öne sürülen ve aynı suçtan yargılanan Hediye Aybek'i de, 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptı- ran mahkeme heyeti, Mu- sa Aydemir'in beraatına karar verdi. Sanıklardan Şerif Mer- can Bursa Özel Tıp Ceza- e\T'nde, 15 Haziran 1994 günü kendini asarak inti- har etmişri. Mercan hak- kındaki kamu davası bu nedenle düştü. Televizyon kameramanlan, muhabirfcr ile gazete ve ajans çahşanlan DGMönündebasın açıklaması yapo. Kamerayasağına gazeteciprotestosu tstanbul Haber Servisi - lstanbul DGMnin, TV ka- meralannın duruşmalan izlemesini yasaklayan karan gazetecilertarafindan protesto edildi. Gazeteciler, 'uy- gulamanın haber alma özgürlüğüne yönelik bir karar olduğunu' belirterek en kısa sürede kaldınlmasmî iste- dıler. Aralannda televizyon kameramanlan. muhabirlerile gazete ve ajans çalışanlannın bulunduğu bir grup, dün öğie saatlerinde lstanbul DGM'ye geldı. 'Çete' kur- duklan öne sürülen Söylemez kardeşlerin duruşmasını izlemek üzere DGM'ye gelen gazeteci grubundan ka- meramanlar mahkeme binasına alınmadı. Bunun üze- nne gazeteciler toplanarak lstanbul DGM binası önün- de basın açıklaması yaptılar. Televizyon kameramanla- n ve muhabirleri adına konuşan Kanal D çahşanı Ay- dın Baylan. lstanbul DGM'nin karannı kınadı. Gazete- cilerin haber yaptıklan duruşmalann ızlenmesine ya- sak getirilmesinin altında önemli nedenler olduğunu belirten Baylan. 'Susurhıkçetesi'ninönümüzdeki aylar- da lstanbul DGM'de yargılanacağına dikkat çekti. Çağdaş Gazeteciler Dernegi tstanbul Şube Başkanı Murat İnceoglu ise DGM'nin gazetecilere karşı keyfî uygulamalarda bulunduğunu belirtti. Önce san basın kartı ya da Başbakanlık ızleme kartı olan muhabirlerin duruşmalan izlemesıne ızin verildığini anımsatan In- ceoğlu, "Daha sonra DGM, gazetecilere özel bir kart verdi. Şimdi ise TV' kameralannın içeri gb-mesine izin veriunjyor" dedı. Basm açıklaması sonrasında kamera- manlar kameralannı, foto muhabirleri ise fotograf ma- kinelerini DGM kapısının önüne bıraktılar. Güvenlik ve Hukuk Muhabirleri Derneği'nden yapı- lan yazılı açıklamada, yaklaşık bir aydır Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki birçok birime gazetecılerin girişinin yasaklandığı belirtilerek "Bu uygulamanın, herkesin bildiği olaylar nedeniyle yipranmış Emniyet teşküaonı daha da >andayacağı ve şaibe altında bırakacağına i- nanıyoruz" denıldı. îzmir'de bulunan Cumhurbaşkanı, Meclis'in parçalanmışlığında halkın ve demokrasinin suçu olmadığını söyledi Demîrel: Türkiye'de siyasi gündem değişmeli MERİHAK Cumhurbaşkanı Demirel tzmir'debir dtzi açıhşyapü,toplanulara katikh. tZMİR - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, siyasetteki parçalanmışlığın sorumluluğunun halkta, demokraside ve siyasette olmadığını belirterek, "Bu, ortamı yaratanlann suçudur" dedi. Türkiye'de sıyasetin 'birikimsizlerin' eline kaldığını söyleyen Demirel, "Türkiye'nin geçen 50 senedeki konjonktürü parçalanmıştir. 1991'de söyledün. Bu ancak 10 senedc düzdir dedim. Bırakacaksınız. kendi mecrasında halledecek sorunlan. Bunu da halka bırakacaksınız'" dedi. Demirel, sıyasete dönüp dönmeyeceği sorusunu da, "Ulkemin yüksek mcnfaarJeri beni o noktaya getirmezse düşünmüyorum. Ama o nokta nedir? Ben de bünüyorum" diye yanıtladı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dün bir dizi açıhş yapmak ve toplantılara katılmak üzere Izmir'e gitti. Demirel, Bayındır'da Özba Tekstil'in açılışının ardından Kemalpaşa'ya geçti. Ibrahim Polat Holding tarafindan kurulan Ege Vitrifıye Sağlık Gereçleri Sauayi ve Ticaret Fabrikasf nın açılışına Demirel'in yanı sıra Erzurumlu Nail Hoca, Içışleri Bakanlığı'ndan istifa eden Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar da katılanlar arasındaydı. Demirel, öğleden sonra Izmir Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti. Burada gazetecılerin sorulannı yanıtlayan Demirel önemli mesajlar verdi. Türkiye'nin yaklaşık 2-2.5 aydır yoğun bir gündem yaşadığını ve çok şeyin konuşulduğunu dile getiren Demirel. hükümetin MGK kararlannı uygulayacağını açıkladığını ve bundan sonra da konunun tartışılacak yönünün kalmadığını söyledi. Sekiz yıllık kesintisiz temel eğitimin uzun vadede uygulanmasının söz konusu edildığinin anımsatılması üzerine, bu tür tartışmalara 'kafa takılmamasınr isteyen Demirel şöyle konuştu: "MGK bildirisi kısa-orta-uzun gibi vadelerle tartışılacak konular değfldir. Hükümet, 'kararlan uygulayacağım' demiş. Zaten başka türlüsünü de diyemez, hiçbir hükümet demez. O zaman sistemde kopukluk olur. Vani, sistemde MGK hükümetin amiri değfldir, danışmanı da değildir: Hükümet de MGK'nin amiri değfldir, ama bunlar uygar işlerdir. Her şey mudaka amir-memur ilişkisi içinde olmaz." "Demokratik hukuk devletinin anzasız işlemesini istiyonız'" diyen Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye, 1946-19%, 50 sene içerisinde devteti anzasız işJetememiştir. Peki ne yapmak lazım Id devlet anzasız işletüsin? Birçok teklifler oldu. birçok Kredi kartı zaııksı 811Ç1U111 itiraf etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara'da bazı kredi kartlan sahiplerini dolandıran AtiDaDoğan ad- lı zanlı yakalandı. Ankara Emniyet Müdür- lüğü Dolandırıcıhk Büro Amirliği'nden alınan bilgi- ye göre. Ayşe Nevin Ertan adlı yurttaş, polise başvu- rarak VISA kartmı kaybet- tiğini, ancak bankaya bildi- rimde bulunduğu halde, ay- lık hesap eksrrelerine göre kayıp tarihinden bir gün ön- ce kartının kullanıldığını bildirdi. lhbar üzerine so- ruşturmayı derinleştiren emniyet göreviileri Atilla Doğan'ı yakaladılar. Do- ğan'ın emniyette suçunu itiraf ettiği bıldirildi. Alınan bilgiye göre Do- ğan, bazı pompacılarla an- laşarak başkalanna ait kre- di kartlanru, benzinliklerde bulunan 'POS' makinele- rinde kullanırken, bağlı bu- lunduklan on-line sistemi- ni devre dışı bıraktığını, da- ha sonra saptadığı 6 rakam- la provizyon ahnaya gerek kalmadan bankalan devre- dışı bırakarak olayı gerçek- leştirdiğini söyledi. Do- ğan'ın, ASELSAN'da bil- gisayar operatörü olarak ça- lıştığı. benzinliklerde ken- disine 'acelesi olan bir işa- damı' görüntüsü verip bah- şiş dağıtarak alışveriş yap- madan VISA kartmı kulla- narak nakit para aldığı be- lirlendi. Doğan'ın yakala- nanakadar400 milyon lira- lık dolandıncılık yaptığı öne sürüldü. Doğan"a yar- dımcı olduklan savlanan Şahin Yasa%' ve Tekin Aycan da gözaltma alındı. Ormancılık Haftası nedeniyle uzmanlar ve sanatçılar toplantı düzenledi 'Akıllı insan ormanı ve çevreyi yağmalamaz' İstanbul Haber Servisi - lstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bü- lent Berkarda, "Bugünün insanı ta- rihsel gelişim içindeki akılh insan ta- nımlamasım nak edebilmek için, çevreyi ve ormanlan yağmalamak- tan ^'azgeçmetidir'" dedı. Gazetemiz yazarlanndan Evin Dyasoğlu. ınsan- İığın müzik üretmeye başladığı ilk çağlardan bu yana doğadaki ve özel- likle ormanlardaki seslerden sürek- li ilham aldığını vurgularken, yaza- nmız yüksek mimar Oktay Ekinci de, son yıllardaki kentsel tahribat ve işgal karşısında artık orman köylü- süyle birlikte 'orman kentiisinden' de söz etmek gerektiğini belirtti. Kısa adı 'ÇEKÜU olan Çevre ve Kültür Değerlerini Korurna ve Ta- nıtma Vakfi ile lstanbul Üniversite- si Orman Fakültesi tarafından dü- zenlenen 'Orman, Çevre ve Değer Yargdan' konulu toplantıda, '2000'e üç kala' ormanJanmızın ko- runmasıyla ilgili sorunlarele alındı. Prof. Dr. Büient Berkarda Toplanüyı kısa bir konuşmayla açan ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, kötülüklerin yol açtı- ğı bozulmalann üzerinde 'iyiyi ve güzeli yakalamaya çahşmanın kolay olmadığmı' belirterek "Yanhsbnn çokluğu, doğrulan bulabilmemiz için gerilim dohı bir kaynak ohıştu- ruyor" dedi. tstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Büient Berkarda ise Mnsanoğhınun artık aklın ve bi- limin ışığında örgütiü bir toplumu kurması gerektiğine' ışaret etti. Prof. Dr. Metin Sözen Toplantıyı yöneten tÜ Orman Fa- kültesi Dekanı Prof. Dr. Melih Boy- dakda, bu yıl üniversite olarak bir sivil toplum örgütüyle birlikte Or- mancılık Haftası'nı kutlarken sanat- çılann. edebiyatçılann ve mimarla- nn görüşlerine öncelik verdiklerini belirtti. Daha sonra söz alan Evin Ilya- soğlu, değişik çağlara aıt örnelderı de dinleterek 'doğa ve müzik' ilişkı- sini irdeledi. 'Orman ve Edebiyat' başlığı al- tında şiir, roman ve öykü alanlann- daki ömeklere değinen Feridun An- daç ise özellikle 1930'luve 194O'lı yıllardan sonra toplumsal gerçekli- ğe eğilen yazarlann insan ile doğa arasındaki ilişkileri de betımledik- lerini anlattı. Oktay Ekinci ise 1960-1980 dö- neminde üretilen nâzım planlarda Istanbul'un kuzeyindeki ormanla- nn korunmasının 'temel flke' oldu- ğunu anımsatarak 1980"den sonra bunun tersi imar politikalanyla 'kentin orman içinde yaygınlaşma- sına'yol açıldığını anlattı. Prof. Dr. Uçkun Geray , insanın 'sömürücü' bir tutum ve buna bağ- lı ahlak değerleri içerisinde diğer in- sanlann haklannı çiğnerken doğayı da tahnp ettiğini belirtti. Prof. Dr. Sedat Ayanoğlu ise, Türkiye'de ilk kez ormanlann korunması ve or- mancılık örgütünün kurulmasının 'cumhuriyetdönemiyle başladığma' dikkat çekti. tedbirler de alındı. Ben. Türkiye'de cumhurbaşkamnın haik tarafindan seçflmesi ve halk tarafindan seçilen cumburbaşkanınuı seçim yenüeme \etkisinin olması Laamdır diyorum. Türkiye'de cumhurbaşkamnın. secimi yenilemesi antidcmokraiik bir şey değiL Bence cumhurbaşkanıru halk seçerse ve seçime götürme jetkisi olursa demokrasi çok daha iyi işler." "Rejim inançsızhğı, demokrasi inançsızhğı. devlet uıançsızhğı kadar kötü birşey yuktur" diyen Demırel. Türkiye'de gündemin değişmesi gerektiğini de belirtti. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Meclis'tekı parçalanmışlığın halkın, demokrasinin ve siyasetın suçu olmadığını söyledi. "Bu ortamı böyle yapanlann suçu" diyen Demirel şöyle konuştu: "Siyasi partilerden Türldye adeta rahatsız oldu. 60 ihrilali o, 71 sıkmbsı o, 80 müdahalesi de o. Ondan sonra, şunlan yapamadık, bunlan yapamadık. \apamadik. Eğer siz getir de siyasi partileri kapabr, onların ycniden açılmasına müsaade etmez, bütün kadroian siyasi hayaun dışında tutarsanız, sonra bir daha siyaset yanalım derseniz kinıinle yapacaksınız? Birikim bırakmıyorsunuz ki? Türkiye'nin geçen 50 senedeki konjonktürü parçalanmıştir. Siyaset kötümseıüği kaldırmaz, Siyaset çok dinamik bir olaydır. Eğer siyaset kendi mecrasında gidebilirse, mutlaka anzalannı düzeltir. Zaman tanımak lazım. ŞimdL sağ parçalanmış, sol parçalannuş. Sağ ve sol dün\ada anlam değiştirmiş, dünya bunun ötesine yöneimiş, yeni mesajlar anyor. Şimdi ne oiacak? 1991'de söyledim. Bu ancak 10 senede düzelir dedûn. Bırakacaksınız, kendi mecrasında halledecek sorunlan. Bunu da halka bırakacaksınız."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear