Catalog

5 KASIM 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Masumiyet'le Antalya Altm Portakal ve Adana Altm Koza'dan ödüllerle dönen Zeki Demirkubuz 4 Odülleri kafamda önemsîzleştirdîın'CÜMHUR CANBAZOGLÜ Antalya ve Adana festıvallerinden bol ödülle dönen Masumiyet. on gündür salon- larda sinemase\ erlenn karşısına çıkıp alt- kûltürden insanlann öyküsünü. abartısız. gerçekçi bir dille anlatıyor. Fılm dolu sa- lonlara oynarken medya Masumıyet'ı ve yönetmeni Zeki Demirkubuz'u yerli sine- maya yeni umut olarak değerlendiriyor. Ilk fîlmi C-Blok'la üç yıl önce İstanbul AJtm Lale'de ödülüreddedenve basımn bü- yük bölümünce yaramaz çocuk dıye ta- nımlanan Demirkubuz. bugün sinemanın. medyanm baş tacı. Bu ilginç ıkilemı. son gelişmeleri ve Masumiyet'le ilgili bırtakım teknik konulan konuştuk Demırkubuzla: - FarkJı rakamlar yer aidı basında. Ka- ça tnal oldu Masumiyet? Son v izyon harcamalanyla 90 bin do- lara ulaştı maliyet. Venedik Film Festıva- li için yaptığım dört bin dolarlık promos- yondabunadahil. Aanlığa fılm yapıyonım - Mucizelere meraklı basın. kısıtlı biitçe- ye dikkat çekerek başannın önemli bölü- mün ü böyteyansrtn. Büyük paraobaydı ne- ler değişirdi Masumiyef te? Yoksul sınema dıye bır şeye ınanıyo- rum ben; dolayısıy la bol paranın olması faz- la katkıda bulunmazdı. Çünkü baştan be- ri sinemaya para sorununun dışında yak- laşıyorum. Elime bol para geçseydı. gen kalanı bir sonraki projeye saklardım ya da kısa fılmlere aktanrdım. - Bir de geniş Idtkden 'Güzel ama uzun' diye genel birtepkigeldi. Salonculann 'kes" diye bir talebi oldu mu? Öykünün çok vurucu bölümünden son- ra gelen konuşmasrz son bölümünü kısalt- mam için yoğun talep oldu; hatta filmi patlatacağını ıddia edıp kesme şartıyla or- takhk teklif edenler de çıktı Sınemacılar- la da 110 dakikalık uzunluk nedenıyle se- ans problemi doğdu: yanı yüz kisıden 80'ı o bölümü uzun buldu, ama normal sine- ma anlayışının dışında kalan. kendıme ya- kın hissettiğim 20 kışı çok önemli. Anla- yış olarak azınlık için fılm yapıyorum. O sahnelerle problemim yok. - Masumiyefte sizcene vurdu seyirciyi? Klasık anlamda iyı, kötü olmayışmın, sa- mimıyetin etkısı geçtı seyirciye. İnsanla- nn birbırlerinın katılı olduğu kadarbaşka- lan için hep veren. vazgeçen. feda eden ta- raflan çarptı. Kapıtalizmın almaya kodla- dığı bır dönemde simgesel açıdan çok önemli bu anlattıkJanmız. - Ban sahneler insanlan hayli etkiledi ve konuşulmaya başlandı. Orneğin Güven Kı- raç'ın hapisten çıkmak istemediğl özgür- lük-nağımlılık ikileminin yansıtıldığı sah- neyle vola kmulmakfilmi daha baştan fark- lı bir kulvara sokuyordu. Nasü doğdu bu sahne? Hapisten çıkmaya can atılır. böyle kod- lanmıştır. ama bunun tersini düşündüğü- nüzde başka bır şey in başlamakta olduğu- nu görüvorsunuz. Bu ıpucundan sonra ger- çeğin böyle olabileceğini tartıyorsunuz. Ben bu sahnede deneyimimden yola çık- tım. Yıodemızmi bütün biçimleriyle özüm- semış insan obam bile klasik anlamda bir Doğulu kadar bağlı msanım. Ilk sahnenin yazılışında hapiste geçirdiğim günlerin et- kısi vardı. Polis şu- besınde her ısim okunuşunda ilk ref- leksimiz Selımi- ye'ye sevktı. Selimı- ye gözümüzde cen- netti. Amagüngelıp ismim okunduğunda tuhaf bır acı duy- muştum. - Oyunculara ge- letim; seçimde neler öne çıko: örneğin tiyatro kökenli ülmala- nnın özel bir nedeni var mıydı? GerçekJık duygusu uyandırsın diye üç anti-kahraman ıstiyordum. Güven Kıraç'ı seçmemin nedeni şışmanlığı; hapisten çık- mış adam ılle çökmüş olmamalıydı. Ha- luk'u daha rasyonel düşünerek tercih et- tim. Salon adarnı formatında değerlendi- nlmesine karşı çok iyi iş çıkaracağını his- sedıyordum. Derya da yıllardır yeterince değerlendirilmemişti; bunun sıkınusını ya- şadığını biliyordum. Genelde, sinemayla kurduğum ıddia önemliydi, olmayacak in- sanlarla bir şey yapmak heyecanlandınyor- du. Ancak tıyatrocu seçeyim diye bir sap- lantım olmadı. Birkaç oyuncuyu dışanda bırakarak tiyatro oyunculannı handıkaplı buluyorum. Eğitimli-eğitimsiz aynmı yap- malan. oyunculu|un kompetanı gıbi, bi- len adam gibi davranmalan itiyor beni. • Filmin egemenlik alanımdan çüap piyasa denen egemenlik alanma geçmesini unutup yalnız seyirciye ulaşmayı hedeflerken ne kadar çaresizlik yaşadığımı, teoriyle pratiğm tarihsel örtüşmeyişini gördüm. Madem iradem dışında kurulmuş bu hayatı yıkıp yeniden yapacak gücüm yoktu o zaman bu bağı önemsememeye başladım. Zeki Demirkubuz, Yeşilçam'ın 'Salon Adamı' Haluk Bilginer'den Masumiyet'te biranti kahraman yaratmış. Haluk Bilginer Fılmdeki Bekir rolüyle Antaha'da en iyi yardımcı erkek oyuncu, Adana'da da en iyi erkek oyuncu ödülleri kazandı. - Dışanya yansıdığı kadanyla film ekip ruhuylaçekiliııiş. herkes fedakârhk yapmış. Peki. gerçekten böyle güllük gülistanhk miNdıortam? Ekonomik olarak bır atımlık barutu çok iyi değerlendirmem gerekiyordu. Aynm- cı yönüm yüzünden her şeye teker teker mü- dahale etmekzorunda kalıyordum. Anlaş- ma konusunda çok zorlandım; bunlan his- settirmeden yaşamaya çalıştım ama, der- ler ya, 'Bir AUah bir de ben bilirim" Film yapmanın tanımı olanaklarla ilgili; bunla- nn dışında hareket edince otomatikman sorun doğuyor insanlarla... Önce oyuncu- larla gerilim yaşadık, ama Haluk ve Der- ya'yla hemen aştık bunu; ama bazı oyun- cularla o bağı kuramadık. Söylenenle ya- pılanın farklı olduğunu gördüm. Normal- di aslında: herkesten aynı duyarlıhğı bek- leyemezdım. - Üç yılda Yeşil- çam'da nedeğişti de Zeki Demirkubuz festivailere kanldıve ödülkabulctti? Üç yıl önce ödü- lüreddederken haya- tım boyunca ödül reddedeceğım dıye bır inancım yoktu. O günün koşullany- la övle bir karar al- rruştım. Herkesın festiv aller, Türk sinema- sı üzenne konuştuğu, ama açıklamaya ce- saret edemedıği şeyleri söyledim. En önem- lisi. almak kadar Üoğal olan almama hak- kımı kullanmıştım. Sonra C-Blok'un yö- netmenınden çok ödül reddeden adam di- ye damgalanmak rahatsız etti. Üç yıl son- ra Masumiyet'le festrvallerebaşvurrnak. sa- mimi söylüyorum, bir önemsizleştirmey- di. Hareketim yanlış anlaşılabilirdi. Filmin egemenlik alanımdan çıkıp pi- yasa denen egemenlik alanına geçmesi- ni unutup yalnız seyirciye ulaşmayı hedef- lerken ne kadar çaresizlik yaşadığımı, te- oriyle pratiğin tarihsel örtüşmeyişini gör- düm. Madem iradem dışında kurulmuş bu hayatı yıkıp yeniden yapacak gücüm yok- tu o zaman bu bağı önemsememeye baş- ladım. Karar vermek kolay olmadı; sözüm- den dönmemn yöntemlerini mi kılıflan- dırmaya çalışıyorum ya da aklanmaya mı çalışıyorum diye son derece karmaşık brr süreç yaşadım. ama doğru yaşadım diye düşünüyorum tüm bunlan. - YeşÖçam o hareketten sonra intikam almavakalk&mı? Yeşılçam'ın ıntıkam alacak gücü yok za- ten, ama şaşırtıcı bır şey söyleyeceğim; her şeye rağmen bazı yapımcı ve yönet- menJerin iyi olana ne kadar saygılı oldu- ğunu gördüm. Hayatımdaki en şaşırtıcı davranış budur. Serüvenimin bu insanlar tarafından daha iyi anlaşıldığını anladım. - Siz gelişmeleri, iradeniz dışında hare- ketler olarak nitelerken medyada sizi bir mitJestirme operasyonu sürüyor: yaşamı- nızla ilgili tam sa>fa söyleşiler v-ayınilanı- yor; film vere göğe kovıılmuyor. Nasıl de- ğerlendiriyorsunuz bunlan? Filmin değerlendırmesi. diğer yenı fılm- lerleyerli sinemaya yaptığı katkı üzerine abartılıyorum, sadecebırmillitakımesp- risinde Türkıye'ye ne getireceği, adımı- zı ne kadar duyurduğuyla ilgili. Ülkenin inandıncı olmayan genel olgulannı bildi- ğim için açıkçası ilgilenmiyorum bunlar- la. Küçük bütçeyle eli ayağı düzgün film yaptık. kendime haksızlık yapmak iste- mem, ama Pasolini'nın kendi ülkesiyle il- gili deyimi gibi bu Türkiye'nin çöl olma- sıyla da bağlantılı; yani ülke o kadar yok- larla dolu, o kadar kıpırtısız ki en küçük kıpırtı mucize etkisi yapıyor. Işte, keke- me sinemanın olduğu Türkiye'de mitleş- tirme eğilimı bu yokluğun içinden bir pı- nltı çıkınca başlıyor. YENİ KİTAPLAR llyeniyapıt İLETİŞİM YAYINLARI Fotoğrafsanatçısı DemirelKöln y âeUsergisini göremedi BAHAR TANR1SEVER ANKARA-Gazi Üniversitesi lletişim Fakültesi öğretim üyesi. fotoğrafsanatçısı İbrahim Demi- rd'in, Anadolu'yu her çehresiy- le yansıtan fotoğraflan, Alman- ya-Köln'de Uluslararası Fotoğraf Pladormunda sergılenıyor. Yaşa- mını fotoğraf ve sanat üzenne ku- ran, birçok uluslararası başarıya imza atan Demirel. ünıv ersiteden izin alamaması nedeniyle sergi- de büîunamîyor.' • ' ' ' ' K tbrahim Demirel. yetiştiği top- luma karşı duyduğu görevı, on- lann acılannı, sancılannı. yok- sulluklannı fotoğraf karelerinde ışleyip dığer insanlarla paylaşa- rak yenne getiriyor. Van'ın Gül- sümlerveOtlucaköylerinde 1964- 1965 yıllan arasında ılkokul öğ- retmenlıği yapan Demirel. bu dö- nemde Anadolu'da fotoğraf çek- meye başladı. Doğu ve Güneydo- ğu insanına yabancı düşmediği- He dikkat çekfen Demirel. "Onlar da bana yabancı değfldiler. Objek- rifımden kaçmadılar. Saatsaat ça- bşOm. fotoğraf çektim. Doğu'da kadınlar fotoğraf çektirmez' der- ler. Halbuki ben kadınlann en ya- kın portrelerini çektim, burunla- nndaki hızmalara kadar" diye konuşuyor. Anadolu'yu objektıfinde ku- sursuz bir nakış gibi işleyen De- mirel. 1970'li yıllarda fotoğrafla- nnı kart olarak bastırdı. Çalışma- lanni, 12 &4Q dönera«h$ında, kesıntisiz olarak sürdüren Demı- rel, Gazi Üniversitesi İletişim Fa- kültesi Radyo-TV Bölümü Fo- toğraf ,\na Bilim Dalı'nda öğre- tim üyeliği görevine devam edi- yor. İbrahim Demirel'in gönderdi- ğı 51 adet siyah-beyaz Doğu ve Güneydoğu Anadolu fotoğrafın- dan kırk yedi tanesı, Almanya'nın Köln kentinde düzenlenen 11. Uluslararası Fotoğraf Platfor- mu'nda 13 Kasıaı'a kadar sergi- lenecek. Demirel'in, izin alama- ması nedeniyle sergiye gideme- mesi, sanatseverlenn. sanatçıdan yoksun bir etkinliği izlemesini zorunlukılarken. Gazi Üniversi- tesi'nin aldığı tavır da şaşkınlık yaratıyor. Yaşamının hiçbir aşamasmda sanatçı gözlüğünü çıkarmayan Demirel. teknolojiye karşın fo- toğraf sanatında "değişnıeyeıu"" vurguluyor: •'Fotoğraf ne kadar tophımsal bir bclge. insan nıan/a- rası olursa olsun. orada ışık, göl- ge, leke kompo/isyonu imal edil- memiştir. Sanatta önemli olan bir j-orum getirmek, düşünce getir- mek ve bir estctik vermektir. Her fotoğraf çekene 'Sen fotoğraf sa- natçısısın' demiyoriar." Sanatçı. çağdaş bir ülke için tüm devlet adamlannın sanattan anlaması gerektiğini vurgularken "Kötû biryodaşma var" sözleriy- le yaygın kaygıyı dile getiriyor. Kültür Servisi - lletişim Yay ınlan TÜYAP Kitap Fu- an'nda eski yayınlannın ya- nı sıra on bıryeni yapıt ulaş- tırıvor bu yıl okurlarına. Michel Pastoureau'nun 'Şey- tan Kumaşı' ba^hklı araştır- ma-mceleme kitabını İbra- him Yılmazaktarmış Türk- çeye. Pastoureau araştırma- sında çızgilenn ve çizgili kumaşın uzun serüvenını, toplumsal ve tarihsel kodlar üzerınde değerlendirıyor. Juan Goytisolonun 'Mant'lann Öyküsü' baş- lıklı kitabı ise MubMnKar- kın'm çevirisiyle ulaşıyor okurlara. Goytısolo'nun "Karl Mar\ Öhnemişoka>- dı. Marx ailesinin tarihi bu- gün yaşanıyor ve yaalıvor olsaydı" varsay ımında yola çıkıyor kıtabında. lletişim Yayınlan, İstan- bul Dizisi kapsamında Ser- met Muhtar Ulusun 1932 yılında Akşam gazetesınde yayımlanmış yazılannın der- lemesi nıteliğindeki 'Masal Olanlar" başlıklı yapıtına yerveriyor. MünifFehim ıle SaBh Erimez'in karikatürle- n ve döneme ait fotoğrafla zengınleştirilen yapıt döne- mın nostaljisini yansıtıyor. Stanisla». 'Aden' başlıklı romanıyla ulaşıyor okura. Olgun Baydemir'in çevir- diği yapıt. teknolojiye ve ıletişime dair felsefi sorun- larla dolu fantastik bir ro- man. Ferfaad İbrahim v e Heidi Wedel'in derlediğı ve Erol Özbek'in dilimize aktardı- ğı araştırma-inceleme yazı- sı 'Oıiadoğu'da SivU Tophı- mun Sorunlan' Mısır, Irak, İran, Filistin v e Türkiye'den sıvil toplum ve devlet ma- zaralan aktanyor. AtiDaAta- lay 'Yalnızhk Aletkrim' baş- lıklı yapıtında sev ımli ama hüzünlü öykülerinı toplu- yor. Cornelius Castora- idh'in 'Toplum İmgelemin- de Kendini Nasıl Kurar - Marksizm ve Devrimci Ku- ram' başlıklı yapıtı, yayı- nevının Politika Dizisı'nden çıkan yapıtlar arasında yer alıyor. Ptrihan Mağden'ın ilk kitabı 'Haberci Çocuk Cinayeueri'başlıklı romanı- nın yeni baskısı da lletişim Yayınlan aracılığıyla ulaşı- yor okura. lletışım Yayınla- n'nın okurla buluşturduğu ötekı^ yapıtlar arasında Fû- sun Üstel'm 'TürkOcakla- n (1912-1931): İmparator- luktan Ulus-Devlete Türk MilByetciliği' başlıklı yapı- tı ve Albert Hourani'nın 'Arap Halklan Tarihi' baş- lik.li araştırma-inceleme yapıtı yer alıyor. tzihc Ara? uaat UoKuzjıtırb( EBRU FÜSUNARIKAN'ın Bahariye'deki atiHycsinde geleneksel "Ebru" dersleri. 0-216-338 28 34 0-216-141 17 55 Galeri İAtölyeyrr, {• ilanlarınız / | \J ş İçin: ' »J ; 293 89 78 SI j (3 hat) i,\• İ.\ K.\ İ.\ İ-\ İ.\ «L* *-\ İ-\ *-\ İ-\ İ-\ •- a t I Terence Mc Nally MAR1A CALLAS ISUNBUL BUYUKŞEHIR BELED1YESI HARBIYEMUHSINERTUGRULSAHNESI: 0 2 1 2 240 77 2 0 Çafşomba - Perşembe C«mo 21.00 Cumortesi 15.00-21.00 Pazor 15.00 7 KASIMDAN İTİBAREN BİLETLER GİŞE VEVAKKORAMA'UROA HALAY AH KARAGOZ VAH KARAGOZ ( çoı FATIH RESAT NURI SAHNESI : 0 2 1 2 526 53 8 0 LÜKÜS HAYAT Yon.: Yıldız Kenler. t^ehmet Birkıye Cev. Mehmet Baydur. Yıldız Kenter Dekor: Osman Sengezer Kostum:Co!panllhan 2-9-16 Kasım Saat 15.00 KRAUOYUN(ÇO) EFESPUsen Agl^ ULtKA S a ı m 6AUU1CWE>U n kültttr TC sanau katkdan aıtarak s\ırece 243 Jl 5c 419 44 3! 493 9 1 » 231 2< 12 241 16 50 2221313 21513 36 230 68 30 •1 30 . 3u 15 30-1 • 30-15:3-r 30 :Lmj C M 234S •Î15--4JO-17 00-1915-21 30 1215--43O-1! 45-1900-21 ' 5 1145-14 00-16 30-1645-21 D0 1230-14 30-16 4S-1900-2115 1< 15-16 30-19 00-21'5 12 00-14 15-16 30-19 00-2115 14 » 1 8 30-2-00 11 «-1415-16 45-18 45-21 0C • 1 İ • TİYATRO BAKIS OZGUN MU2K...CİM ma,'T0NET{N.JUIUN UHNU DEKM...nen soTS«ı/ıöırH.jiHwı «UVITJU(,KOSIUM...H*U EHN HUIK KulTOC.iiOMIİSOÖUUlHlKİ -ICKSİIMıN H'JIMSM NUZHE101UH MUMTU S£VISCMIİ*«İT U U O f I»K *IT<L«İISWU HUKI S M 5 * H W f l UNOUZ USKUDAR MUSAHIPZADECELAL SAHNESI 0216 333 03 97 Sjnnıd BEOCETT GODOTYU BEKLERKEN NE HEPSI NE HİÇBİRİ ( ç.o.) rır^cU.ÛN/T.GCMBSELTınBiOrtMAUUT» v cnrn; l^k ÖZUM Iraıaı haiif 21.00-24.00 «sı Türk Sanat Miizigi Fasıl'ı Gazeteci Erol Demek Sok No 1 W Beyoğlu İSTANBUL Ret: (0212) 252 47 67 lAHasSınemasıÇıkışı) ESKİYEŞİI* (OKEDİ • MİİZİK • KÛllÜR KLÜSÜ SAL POPJA22 HHBBE Cİh Lsven* 4l*ndag Cençn Czflemr Eytenı Petıt Gûrtan Onaran Cer. Eman VotenOfctsm ÇARŞAMBA TÜRHÜLERİMİZiOtifl ISMAILH DPHIPCIOfi-U KOPUZ-SES DIVAN SES SAAT PEBSEMJE RÇIH RRDYO GECESİ Saa£22 O C * CUMA-CUHARTîSl PHSflPORTE LflTİKO NC 61 TAUMrlANE TMStM 2543509-2377250 Gitar, bağlama, teorik ve uygulamalı halk müziği repertuarı sınıflan için kayıtlar sürüyor 4»har 15* Sak* 34 Oiverm A(3t Ka 2 "e 1 [212'2^5 38 96 2 4 5 ^ 3 2 BUSKUYI ADAM ;ÇOOMOYUNU) TtTttOI DİĞERLERİNİNADIAU KÜCUKNASRETTİN<ç.O) Kültür Sanat TTT İ ilanlarınız 11 \ % İçin: ' * 293 89 78 (3 hat) OYUNGUNLERI: '.ALI: 20.30 / ÇARŞAMBA: IS.00-20.J0 PERS C MBE: 20.30 I CUMA: 20.30 C.TESI: II.0C • b.OO-20.30 / PAZAR: 11 00 15 00-18.30 BIICTS.UIS rERLCRI SEHIR TIYATROURI GISELERI «E KAOIKOY HALOUN TAMER IMERKEZ GISESI) GALERİ ZİNDAN EMİN NACİ AKKUYU ResimSergisi 0 3 - 2 3 KASIM 1997 Rogıpgumüşpala cod Zndanfmn 34460 Eminonü-lstanbul-'njRKİYE Nutuk'un Okunuşunun 70. Yılı Nedeniyle Mustafa Kemal Atatürk NUTUK2. B ö l ü m Derleyen ve Ozlestîren Prol Dr. Ozer Ozankaya Dekor Tasarımı ve Koslum: Metın Denız Yorumlayan Musfik KENTER 10-13-21-27-29 Kasım Saat 21 CO 23 Kasım Saat 15.00 Rezeıvasyonlarınızı MASTER ve VISA Katüarı ıle yaptırabılırsınız Ezginin Gunlugu KONSERİ 7 KASIM CUMA, Saat:20.30 EMEK SİNEMASI BEYOĞLU Beyoğlu Emek Sineması (249 50 92) RİI FT <ÎAT1<5 1 B W 0 9 {u Metropol Kitabevi (249 36 73) MOKTAI ı m >Beyoğlu Mephisto Kitabevi (293 19 09) J Beşiktaş Kabalcı Kitabevi (261 31 24) Kadıköy lletişim Kitabevi (418 39 82) A D A M Ü Z İ K irtibat TelO 212.244 28 39 Sinema m\\ ll««B<%l»««MI»*l^ İ A I M ^ İlanlarınız İçin (0212)293 89 78(3hat) Adam Sanarın Kasım sayısı çıktı H Kiiltür Servisi - Aylık sanat dergısı 'Adam Sanat"ınl44"üncü sayısı çıktı.Derginın bu sayısında Memet Fuat'ın 'Toplumsal Dü2en", Orhan Barlas'ın "Bir Aktöre Denemesi", Mehmet Başararfın 'Gül Parmaklı Şafak Daglara'. Uğur K.ökden'in "Akdenız Yakından', M. Sadık Aslankara'nın 'Şiikran Kurdakul'un Şiinnde Diyalektik", Mehmet Ergüven'in 'Neşe Erdok', Hürriyet Yaşar'ın 'Kaçkınlann Bozgununda', Vakur Kayador'un "İlginç BirTartışma', Atay Eriş'in Sinema Diye Dıye' başlıklı yazılannın yanı sıra şair Antiphilos, Saİah Bırsel, Nihat Ziyalan. Refik Durbaş, Ersin Salman, Yeşim Salman, lnci Asena. Ergin Yıldızoğlu, Müslım Çelık, Tank Günersel, Elif ve Bedırhan Toprak'ın şiirleri yer alıyor. Eskidji Müzayede Evi • Kültür Servisi - İstanbul, tarihi dokusu ıçerisinde yeni bir müzayede evine kavuşuyor. Büjoik bir bınada kunılan Esfckı^i Müzayede Evi, 6 Kasım perşembe günü saat 18.30'da Beyoğlu'nda ilgılenenlere kapılannı açacak. Satışta. sunuşta, evTakta ve değerlendirmede dürüstlük ilkelerini benimseyen Eskidji Müzayede Evi'nde satış ve teşhir reyonlan haftanın 7 günü 11.00-18.30 arası açıkolacak. (253 62 05) KİTAP FUARTNDA BUGÜN A SALONU • 12.00-14.00'te Belge Yayınlan tarafından düzenlenen, Ragıp Zarakolu'nun yöneteceğı. Naci Kutlay. tsmaıl Göldaş. Yelda ve Arîmet Yorulmaz'ın katıldığı. 'Kimlik. Tarih ve Kültür' başlıklı panel izlenebılır. • 14.00-16.00'da Türkıye Yazarlar Sendikasf nın düzenlediğı. Feyza Hepçilingirler'ın yöneteceğı, Mehmet Çetin, Turan Fevzioğlu. Özcan Karabulut, Öner Yağcı ve Ze>nep Alıye'nin katılacağı 'Sanatsal Yaratmada ütosansür" başlıklı panel yer ahyor. • 16.0ft-18.00"de TÜYAPın düzenledıği, Prof. Dr. Orhan Kural'ın yöneteceği, Prof. Dr. Nadir Paksoy. Prof. Dr. Tank Mınkari, Gülten Dayıoğlu ve Buket Lzuner'in katılacağı 'Gezi Edebiyatının Dünü ve Bugünü" başlıklı panel izlenebılır. • 18.00-20.00'de Fransız Kültür Merkezı tarafından jdüzenlenen, Michel Butor"un katılacağı 'Yazarhk İşi' başlıklı söyleşı yer alıyor. B SALONU • 15.00-17.00de Altın Kitaplar'm düzenlediğı, lpek Ongun, Gülten Dayıoğlu ve Meral Babaca'nın katıldığı 'Çocuk ve Geırçiik Edebiyaü' başlıklı panel izlenebilir. • 17.00-18.00de Can Yayınlan"nın düzenlediğı Hilmi Ya\-uz ile söyleşi yer alıyor. • 18.00-20.00 cie EvTensel Basım Yayın tarafından düzenlenen, Fatih Polat'ın yöneteceği, Musa Ağacık, Sunay Akın. İhsan Çaralan ve Berat Günçıkan'm katıldığı 'Metin Göktepe ve Basın Ozgüriüğü" başlıklı panel izlenebilir. BUGÜN • AKS.'W.\T ! ta saat 12.30 ve 18.30'da, yönetmenliğini Rossellini'nin yaptığı 'Rome, Open City' adlı film videodan izlenebilir. • tDOB AKM Büyük Salon'da saat 20.00'de 'Kuğu Gölü'nü sahneliyor.