19 Mayıs 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 KASIM 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Milli Görüş Alman basınında • ALMAN\ A/BREMEN (Cumhuriyet) - Refah Partisi'ne yakınlığı ile bilinen Milli Görüş Teşkilatı'nın 1.6 milyon marka çıkacak büyük bir "lslam eğitim merkezi" - yapma planmın ortaya çıkanldığı öne sürüldü. Alman Anayasası Koruma Örgûtü Başkanı Rudiger Hesse tarafindan öncekı gün yapılan ve dünkü Alman gazetelerinde flaş haber olarak verilen açıklamada, "Bu aşırı Islamcılann gelecekte Alman ve Batı demokrasileri için tehlike oluşturduklan görüşündeyiz" denildı. Gürefi, Nadir'le gömişecek • İstanbul Haber Servisi - Türkıye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Nail Gürelı'nin, ICKTC'li işadamı Asil Nadir'le gazetecilerin alacaklanyla ilgili olarak önümüzdekı hafta bir görüşme yapacağı bildirildi. Asıl Nadir'den Alacaklı Gazeteciler Komitesi (ASİLALACAK) adına dün yazılı bir açıklama yapan avukat Adnan Ekınci," ASlLALACAK'tan alacaklı gazeteci sayısı ve toplam alacak mıktannı gösteren belgeleri isteyen Güreli, hafta içinde Nadir'le i)ir görüşme yapacak" dedi. Sahte yeşil çetesi • YALOVA (Cumhuriyet) - Yalova Jandarma Komutanlığı'nca gerçekleştirilen operasyanlarda, 28 Ekim 1997 tarihinde İstanbul Kadıköy'deki evinden kaçınlan ve ailesinden bir milyon mark fıdye istenen Esat Şahın, Bursa'nın Yenişehir ilçesindeki bir evde, elleri kelepçeli halde bulundu. Olayla ilgili 14 kişi gözaltına alınırken sanıklann zaman zaman "yeşil" kod adını kullandıklan belirtildi. Abdurratıman Paşaüsesi • İstanbul Haber Servisi - Aralarında Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, ÖSYM Başkanı Dr. Fethi Toker, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan ve lçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu'nun da mezunlan arasında yer aldığı Kastamonu Abdurrahman Paşa Lisesi Eğitim Vakfı. öğrencilerine yurt yaptırmak amacıyla Pera Palas Oteli'nde bir yemek dûzenledı. HADff'in iddiası • Diyarbakır (Cumhuriyet) - Diyarbakır, Malatya ve Adıyaman HADEP il başkanlan tarafindan dün yapılan ortak basın açıklamasında, bölge toplantısı düzenlemek için Siirt'e gittiklerini, ancak güvenlik kuvvetleri tarafından şehre sokulmadıklanru belirttiler. Açıklamada bu uygulamalara neden olan yetkililer hakkında yasal girişimlerde bulunulacağı bildirildi. ÇYDD panei • İstanbul Haber Servisi - ÇYDD Genel Başkanı Prof. ' Dr. Türkan Saylan, gelecekte üniversiteleTde satırlanyla okula giden öğrenci istenmiyorsa, sekiz • yıllık temel eğitimin hakkıyla uygulanmasının gerektiğini söyledi. ÇYDD Fatih Şubesı tarafindan • önceki gün Kocamustafapaşa Çağdaş Çocuk Tiyatrosu'nda sekız . yılhk kesintisiz eğitimle ilgili bir panel düzenlendi. Panelde konuşan Prof. Dr. Türkel Minibaş ise gelecek kuşaklann daha aydınlık ve ufku geniş insanlar olması • için okullarda düşünen öğrenciler yetiştirilmesi gerektiğini ifade etti. İDO'dan plaket • İstanbul Haber Servisi - İstanbul Diş Hekimleri Odası (ÎDO), "Ağız ve Diş Sağhğı Haftası" etkinlikleri çerçevesinde, meslekte 40 ve 50'nci yılını dolduran diş • hekimlerine plaket verdi. IDO Başkanı Ali Uçansu, "Amacımız, diş hekimhğinin sorunlannı ortaya koymak ve toplumun ' ağız ve diş sağlığı konusunda bilinçlendırilmesinm i önemine işaret etmektir" dedi. Karma Komisyon, Ağar ve Bucak'ın fezlekeleri için perşembe günü toplanacak Dokunulmazhk lıaftasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa ve Adalet Komisyonu üyelerin- den oluşan Karma Komisyon, perşembe günü toplanarak aralarında DYP'li Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar ve Şanhurfa Milletvekili Sedat Bucak'ın da bulun- duğu 85 milletvekili hakkındaki doku- nulmazlık dosyalannı ele alacak. TBMM Genel Kurulu'nda ise yann, Tanm Baka- nı Mustafa Taşar hakkındaki Meclis so- ruşturması açılmasına ilişkin önerge gö- rüşülecek. TBMM'nin gündemi bu hafta doku- nulmazlık, gensoru ve soruşturma öner- geleri çerçevesinde odaklandı. Anayasa ve Adalet Komisyonu üyelerinden oluşan Karma Komisyon'un perşembe günü ya- pacağı toplantıda, dokunulmazhk dosya- lan değerlendirilerek, haklannda fezleke düzenlenen milletvekillerinin yargüan- malannm yolu ya açılacak ya da yargılan- manın dönem sonuna bırakılması karar- laştınlacak. Buradakj oylamada, millet- vekillerinin dokunulmazlıklannın kaldı- nlması için, karar yeter sayısından az ol- mamak kaydıyla toplantıya katılan üye- lerin coğunluğunun oyu yeterli olacak. Milletvekilinin dokunulmazlığının kal- dınlmasma karar verilirse. sadece ilgili davadan yargılanabilecek. Karma komisyon. REFAHYOL döne- minde toplanarak, dokunulmazhk dosya- lanyla ilgili görüşmelen, dokunulmaz- lıklann sınırlandınlmasına ilişkin Anaya- sa değişikliği gerçekleştirilinceye kadar dondurma karan almıştı. Bazı komisyon üyelerinin talebi üzerine Karma Komis- yon'da konu yeniden ele alınmış ve bu ka- rar kaldmlarak, DYP Elazığ Miletvekili Mehmet Ağar ile Şanhurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak'ın dokunulmazlık dos- yalannın dönem sonuna bırakılması ka- rarlaştınlmıştı. Ancak, bu gelişmeye DSP'li komisyon üyelerinin itirazı üzerine, TBMM baş- kanlığı, genel kurulun toplandığı saatte başkanhktan izin almadan komisyon top- lantısı yapıldığı gerekçesiyle toplantıyı içtüzüğe aykın bularak, ilgili dosyalann Karma Komisyon'da yeniden görüşülme- sini istemişti. TBMM Genel Kurulu'nda yann "Ta- nm Kredi Kooperatifleri Merkez Bir- liği Yönetim ve Denetim Kurulu üye- lerini yasalara aykın olarak görevden aldığı, yerlerine partizanca atamalar yaparak görevini kötüye kullandığı" gerekçesiyle Tanm ve Köyışleri Bakanı Mustafa Taşar hakkında Meclis soruştur- ması açıhnasma ilişkin önerge görüşüle- cek. Taşar hakkındaki soruşturma öner- gesini, DYP Antalya Milletvekili Hayri doğan ve 58 arkadaşı vermişti. Aynı gün, genel kurulda. doğal afetlerde meydana gelen can ve mal kaybını en aza indirmek için alınması gereken tedbirlerin belir- lenmesi amacıyla kurulan Meclis Araş- tırma Komisyonu raporu da görüşülecek. Çarşamba günü ise 1997 bütçesine 1 kat- rilyon 835 trilyon liralık ek ödenek veril- mesini öngören yasa tasansının görüşül- mesine devam edilecek. Kongreden notlar 'Susurluk ovası bozkurtyuvası' HAZAL ATEŞ ÇAKIR / FARUK ATAAY ANKARA - MHPnin 31 yıllık lideri Alparslan Türkeş'in ölümünden sonra parti içinde başlayan sorunlar ve çekişme, partinin dün yapılan 5. olağan kongresinde su yüzüne çıktı. Başkanlık yanşının gergin bir havada geçtiği kongrede, genel başkan adaylarının sıkıntılı olduğu gözlendi. Salonda "Ül- kücüden mafya olmaz" seslerinin ardmdan, "Çat- lı ölmedi, kalbimizde yaşıyor", "Susurluk ovası bozkurt yuvası" sloganlan atıldı. Parçalanacağı düşünülen MHP'den pay almayı uman siyasi parti- lerin büyük ılgi gösterdiğı kongreye. RP Grup Baş- kanvekili Lütfü Esengün, ANAP genel başkan yar- dımcılan Abdülkadir Baş, Edip Safter Gaydalı, DYP'den de Bekir Aksoy, Cihan Paçacı katıldı. Başbakan Mesut Yılmaz ve BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun kongreye gönderdiği kut- lama mesajlan yuhalanırken RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan ve DYP Genel Başkanı Tan- su Çiller'in mesajlarının alkışlandığı gözlendi. Kongreye konuk olarak katılan ve diğer partilerde yer alan eski ülkücülerin adı okunurken "Bozkurt- İar yuvaya" sloganı atıldı. Konya il başkanını silah- la yaraladığı gerekçesiyle partiden ihraç edilen İb- rahim Çiftçi'nin kongreyı şeref tribününden ızle- mesi dikkat çekti. Tekbir sesleri ve "Ya Allah, Allahuekber" slo- ganlanyla saat 10.00'da başlayan kongrede, karşı- hklı olarak "Başkan Türkeş", "Başbakan Dev- let" sloganlan atıldı. Konuşmalannı dünya ve ül->, ke sorunlanna ayıran adaylann polemiğe girmekten kaçınması kongrenin tartışmalı ve heyecanlı geçme- sini önlerken su yüzüne çıkmayan bir gerginlik dik- kat çekti. Kongreyı kaybeden adayın 3 yıl partide görev yapa- mayacak olması. adaylann tedirgin ol- masına yol açtı. Ge- nel başkan adaylan- nın konuşmasının ar- dından ikinci kez tek- bir sesleri arasında "Çağrımız İslamda direnişe" sloganlan yükseldi. "Eşber içeri, ülkücüler dı- şarı. Eşber. Yaşar el ele, Türkiye'yi böl- meye. Bölücü kö- pekler, vatan sizden ne bekler. Kahrol- sun komünistler, Kahrolsun PKK" sloganlan dikkat çekerken salonun gırişinde Ab- dullah Çatlı'nın yaşamını anlatan kitaplann saöl- dığı standlann oluşturulduğu görüldü. Alparslan Türkeş'in eşi Seval Türkeş kongreye kızı Ayyüce Türkeş ile birlikte geldi. Seval Türkeş, adaylardan Ramiz Ongun'a destek verdiğini söy- leyerek "Bahçeli dönemi silik geçti. Partide yö- netimde de görev veririerse yer alabilirim" diye konuştu. Kulislerde, kongreye emniyet görevlileri- nin yanı sıra 100 JlTEM görevlisinin de geldiği öne sürüldü. Kongrede, Türkeş' in ölümünden sonra par- ti kasasında milyarlarca lira açık bulunduğu savla- n ortaya atıldı. Seval Türkeş, Ramiz Ongun'a destek verdi. Genel başkanlık yanşına katılan Türkeş, en güçlü rakibi Devlet Bahçeli ile birlikte. (TAH1K TINAZAY) Devlet Bahçeli 671 oyla yeniden genel başkanlığa seçildi MHP'de gergin kongre ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Alparslan Türkeş'in ölümün- den sonra "kongre- ler partisi" haline gelen MHP'de, genel başkanlık yan- şını 2. kez kazanan Devlet Bahçeli li- derliğini sağlamlaştırdı. MHP'nin 5. olağan kongresi gergin bir havada ya- pılırken Bahçeli, 2. turda aldığı 671 oyla genel başkan seçildi. Kongrenin 2. turunda TuğruJ Türkeş 483, Ra- miz Ongun da 73 oy alabildi. Salih Gökçe ise ilk turdan sonra adaylıktan çekildi. Olağanüstü güvenlik önlem- leri altında gerçekleştirilen kongrede, seçimlere geçilmeden önce seyirciler salondan çıkanldı. 1308 delegeden 1270'inin katılarak oy kullandığı kongrede, 18 Mayıs kongresinde olay çıkaran Olkü Ocak- lılara görev verilmedi. Divan başkan- lığına, bütün adaylann üzerinde an- laştığı Prof. Dr. Abdülhaluk Çay'ın seçildiği kongrede, genel başkanın ya- nı sıra. merkez karar kurulu, merkez yürütme kurulu ve merkez denetleme kurulu seçimleri yapıldı. Kongrenin açılış konuşmasını yapan Genel Baş- kan Bahçeli, polemiğe girmekten ka- çmırken 18 Mayıs'ta başlayan geçiş sürecinin, bu kongrede tamamlanaca- ğını söyledi. Tuğrul Türkeş ise Bahçe- li'yi silik bir politika izlemekle eleş- tirdi. MHP'nin bugüne kadar, milli bırlik ve beraberlik için büyük görev- ler üstlendiğini vurgulayan Türkeş, bu misyonun süreceğini söyledi. Adaylann konuşmalanndan sonra geçilen ilk tur oylamada, hiçbir aday gerekli oya ulaşamazken Bahçeli 579, Türkeş 472, Ongun 173, Gökçe de 11 oy aldı. Seçilme şansuun olmadığı gö- rülmesine karşın 2. turda adaylıktan çekilmeyen Ongun'un, Bahçeli'nin önünü keserek Türkeş'e dolaylı destek verdiği değerlendirmeleri yapıldı. 2. tur sonucunda liderliğe yeniden seçi- len Bahçeli, aldığı oylann her şeyden önce ilke ve üsluba verildiğini söyle- di. Bahçeli'nin genel başkanlığa yeni- den seçilmesinin ardından MHP'de Ulkü Ocaklan 'na dayalı dönemin ka- panıp, genel merkez ağırlıklı bir döne- min başladığı belirtildi. MHP tüzüğüne göre, seçimlere ka- ülan diğer adaylann gelecek kongre- ye kadar parti yönetiminin hiçbir ka- demesinde görev alamayacak oluşu nedeniyle Türkeş ve ekibinin, özellik- le DYP ve ANAP'tan gelecek önerile- re olumlu yanıt verebileceği ya da ay- n bir partileşme yoluna gidebileceği görüşleri dile getirildi. 18 Mayıs'ta yapılan kongrede, Tür- keş'in seçimi kaybedeceğinin anlaşıl- ması üzerine, eski Ülkü Ocaklan Ge- nel Başkanı Azmi Karamahmutoğ- lu'nun başını çektiği bir grup, kong- reyi dağıtarak seçimlerin sonuçlandı- nlmasını önlemişti. 6 Temmuz'da, se- yircisiz olarak yapılan genel kurulda, diğer adaylann yanştan çekilerek des- tek verdiği Bahçeli genel başkan seçil- mişti. Ancak, merkez karar kurulun- da çoğunluğu elinde tutan Türkeş yan- lılan, başkanlık divanının bütün üye- liklerine seçilerek Bahçeli "yi zor du- rumda bırakmıştı. IRMIKI AYDIN ENGİN 22 Kasım Cumartesi günü Hürriyet'te Ege Cansen, "Marksist Olmak Zor Zanaat" başlıklı bir yazı yayımladı. Aynı anda hem Cumhuriyet hem Hürriyet alan okuyucu sa- yısını bilemem. Herhalde çok değildir. Yani "Hürriyet'te Ege Cansen böyle böyle yazmış, oysa o şöyle şöyledir" diye tır- mıklamak pek anlamlı değil. Ama insanoğlu ile yaşrt ül- külerin, özgüriüğün ve eşitliğin önündeki bütün duvarlann yı- kılması "düşü"nün bugün u- laştığı düzey, derinlik ve zen- ginliğin felsefi toplamını ifade eden Marksizm'e bu kadar hoyrat, bu kadar sığ bir saldı- nya göz yummayı da kişisel ve mesleki ahlakımla bağdaştıra- mıyorum. Ve şimdi şu alıntıctğa izin ve- rin: "...azbir kısmı ise direniyor. Hatadan dönmeye 'döneklik', hatada ısrara 'tutarlılık' diyor. Yanılgıyıyenilgi olarak algılıyor. Intikam fırsatı kolluyor. Ortada kalanlar da, bir Marksistin as- la sahiplenmeye hakkı olma- yan 'değerlerin' savunucusu kesildi. Ozgüriükçü, çevreci ve 'Marksist Olmak Zor Zanaat' deWef baskısı karşıtı oldu..." Breh breh breh!. Benim bildiğim Marksistler oldum bittim, kendilerini Marksist olarak tanımlayacak bilgi ve felsefi düzeye ulaştık- ları andan itibaren özgüriükçü, çevreci, devlet baskısı karşıtı ve (Cansen unutmuş, ben ek- leyeyim) "eş/fWcç/"dirler! Öz- gürlük ve eşitlik hedefleridir. Baskının her türüne (örneğin devlet baskısına) karşı çık- maksa ödevleri. Bu ülkenin en iyi evlatlany- dılar ve yaşamlannı kişisel re- fahın, bireysel kurtuluşun sığ mutluluklarında aramadılar. Hapislerde yattılar, yoksullu- ğun kavurucu baskısını umur- samadılar, işkence tezgâhın- da, başlarının gölgesini önleri- ne düşürmediler. Zoru görün- cedoğru bildiklerini inkâredip onursuz bir yaşamı yeğleme- diler. Ama çok daha önemli bir özellikleri var: Yenilgilerden ders çıkarabilecek, doğruyu kendi yanlışlanndan süzebile- cekbir düşünsel donanımla si- lahhlar! 1917 Ekim Devrimi ile baş- layan ve 1989'da Beriin Duva- n'nın yıkılması ile noktalanan dönem, insanoğlunun özgür- lük ve eşitlik kavgasındaki du- raklarından biri. 1917 Ekim Devrimi yanlışları, yanılgılan, doğrulan ve düşünsel temelle- ri ile dünyayı sarsan bir büyük ve cesur denemeydi. Kapita- lizmin "haksız" dünyasına bir başkaldırıydı. Başansız kaldı. Kapitalizm- den gelen saldınlar kadar ve belki onlardan daha çok Mark- sistlerin kendi yanlışlanndan, sapmalarından, hüner yeter- sizliklerinden dolayı başarıya ulaşamadı ve yenik düştü. Tıp- kı 1917-1989 deneyiminden çok daha kısa süren ve yenil- giyle sonuçlanan Paris Komü- nü deneyimi gibi. Tarih, köleci düzenin yıkılışı- nı Isa'dan sonra 476'ya otur- tur. Kölelerin kayda geçmiş ilk başkaldırısı ise Isa'dan önce 882'de. İnsanoğlu köleliğin yı- kıldığı o ileri adıma, 1300 yıl boyunca art arda eklemlenen başansız başkaldırılarla ulaştı. Başansız Spartaküs bugün de saygın ve onuriu. Sparta- küs'ü yenen Romalı generalin adını bilen var mı? Soysuzlaşmış soylulann egemenliğıni kırmak için Avru- pa'nın yiğit burjuvalan "özgür- lük ve eşitlik" sloganlan ile da- ha 900'lü yıllarda başkaldırdı- lar. Avrupa'nın liman ve ırmak boyu kentlerinin (Gent, Frank- furt, Genova, Marsilya, Cadiz, Köln, Anvers) tarihleri, feodal- lere karşı başansız başkaldın- lann datarihidir. Krallar, prens- ler ve derebeylerine başkaldı- ran, özgürlük ve eşitlik isteyen burjuvalar, feodalizmden da- ha özgüriükçü, daha eşitlikçı bir düzeni, kapitalizmi kurma "denemeleri'ne giriştiler. Ha- pislerde süründüler. İşkence gördüler, kellelerini yitirdiler. Başarısızlığa uğradılar. Başa- nsız denemeler neredeyse bin yıllık bir tarih dilimine yayıldı. 1789'da Fransa'da, 1848'de bütün Avrupa'da burjuvazinin kesin zaferine giden yol, böy- lesine zorlu, çetrefildi ve bin yıl boyunca bıkmadan yinelen- miş (başarısız) denemelerin zengin bilgi, görgü, deney bi- rikimi ile döşenmişti. Marksistler şimdi "Devrim olunca her şey kendiliğinden düzelir" yalınkatlığına düşme- nin bedelini iyi biliyorlar. "Eşit- lik ve özgürtük"e yaşamın her alanında ulaşmanın çevre, ka- dın, demokrasi, hoşgörü, bi- reyleşme, devletin karşısında yurttaşlık bilinciyle donanma ve davranma gibi bir dizi alt başlığın önemini, anlamını da- ha iyi biliyorlar. Peki azmanlaşmış ama içi çürümüş kapitalizm ağacının dallannatüneyip, aşağıdasür- gün vermiş, henüz genç ol- duklan için rüzgârda kınlabi- len, soğukta donabilen, ama her "yenilgi"6en sonra daha da boy atıp geleceğe yükselen fidanlara içgüdüsel bir korku ve bastırılamayan bir öfke ile bakanlann, soğuk savaş yılla- nndan kalma bayat ve yavan antikomünist vaazlardan öte bildikleri ne? POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Güneydoğu... CHP il örgütlerinin hazırladığı 'Güneydoğu Ra- poru'nda demokrasinin özünü oluşturan evrensel ilkelerden söz ediliyor; bir ulusal butünlük içinde yurttaşlann kendi kimlik ve kültürlerini yaşamala- n ve geliştirmeleri isteniyor... Şimdi geriye dönelim ve bakalım: Bir grup gazeteci, Genelkurmay'ın konuğu ola- rak Güneydoğu'ya gidip geldi. Askerlerin Güney- doğu'dahangi koşullar altında görev yaptığınata- nık oldu. Kimi gazeteciler oralarda gördüklerini 'sanki uzaya gidip gelmişler' gibi anlattı... Asker, yıllardırGüneydoğu'daydı. Onlargüçya- şam koşullanna karşı görev yapıyordu. Ailelerin- den uzakta, 'en uç noktalar'da PKK'yle mücade- le ediyorlardı... Yaşamlannda bir kez olsun Güneydoğu'ya git- meyen gazetecilerin şaşkınlıklan bitmemiş olacak ki gözlerini aça aça konuşuyorlar: "Ben popüler biryazar değilim, ama bir üsteğ- men okurumla karşılaşınca çok şaşırdım..." Bu arkadaşlarımızın Güneydoğu'ya gitmeleri çok iyi oldu; çünkü başka türlü gerçekleri görme- leri olanaksızdı... Ben gazeteci arkadaşları dinlerken 20-25 yıl ön- cesini düşündüm. Lice deprem evlerindeki vurgu- nu, Silvan'da tütün piyasasının açılışını, Mahmut Kepoğlu adlı politikacının 'Cenan'lan nasıl sömür- düğünü bir kez daha anımsadım. 1970'li yıllarda Diyarbakır'daki 20 kitabevini, o kültürmozayiğinin insanayaşam veren çizgisi için- de sol bilincin nasıl yükseldiğini unutmamıştım... Diyarbakır'daki çağdaşlığın Bingöl ve Muş yö- resinde nasıl gericiliğe dönüştüğünü, ağa-şeyh- şıh üçgenindeki 'aşiret' ilişkilerinin devletle iç içe yürüdüğünü, siyasal görüş ve tavırlannın kimileri- nin cebini doldurmasına nasıl aracılık ettiğini bili- yordum... Kimileri Güneydoğu'da yaşanan acı gerçeğin 'resmi ideoloji'n'm ürünü olduğunu söylüyor... Eğer 'Resmi ideoloji' Kemalizm ise o 1950'de Demokrat Parti'nin iktidar olmasıyla tarihin çöp- lüğüne atıldı, 1980 askeri darbesiyle de 'Türk-ls- lam Sentezi' olarak uygulamaya konuldu... ••• CHP'nin 'Güneydoğu Raporu'nda şöyle denili- yor: "Güneydoğu sorunu demokratikleşmeyle çözü- lür. Bu sorun uluslararası örgütlerin çözüm öneri- siyle olmaz. Güneydoğu'daki yurttaşlarımızın de- mokratik istemleri dinlenmeli ve çözümlenmelidir. Kürt kimliği ve realitesi gerçek anlamda tanınma- hdır..." Demek ki 'Kürtsoru'nu öyle Brüksel'den kalkıp Diyarbakır'a gidecek 'Banş Treni*y\e çözümlen- mez. Çözüm, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarıyla dev- let erkini elinde tutan hükümetin birlikteliğiyle ger- çekleşebilir... Bunun için ne yapmak gerekir? Demokrasiyi içimize sindirmek! Yani ne 'Türk milliyetçiliği' yapacaksınız ne de 'Kürt milliyetçiliği'ne soyunacaksınız... Demokratik açılımlar eninde sonunda terörü bi- tirir... Elbet bu zor bir sınavdır ve beiirli bir süreç is- ter... Bugün Güneydoğu'da RP, DYP, HADEP, ANAP ve MHP çok rahat örgütlenirken CHP, DSP, İP ve ÖDP niçin örgütlenemiyor? Nedeni açık: PKK engel oluyor, sol partilerin oy- larını HADEP alıyor... Bir de bizlerin her şeyi açık seçik ortaya koyma- mız gerekiyor: "Demokratikleşme satt Güneydoğu'da değil, tüm Türkiye'de olmalıdır..." • • • Güneydoğu'da köylerin boşaltılması ve zorun- KJ göç, başta Diyarbakır olmak üzere pek çok kentimizin nüfusunu çoğattmıştır... Dahası güvenlik güçleri her Kürt yurttaşı potan- siyel suçiu olarak görüyor mu.görmüyor mu? Görüyor!.. Işsizlik sorunu Güneydoğu'da 'çığ' gibi büyür- ken can güvenliği ne yazık ki sağlanamıyor, faili meçhul cinayetler, yargısız infazlar sürüyor... Güneydoğu insanı 'ağa-şeyh-şıh' üçgeninde eziliyor, devlet eli oralara uzanmıyor... Askerler, teröristle mücadele ediyor, güç koşul- larda görevini yapıyor... Devlet, Güneydoğu'da doğru dürüst sanayi ya- tınmı yapamamış, teşvik kredilerini kapanlaryanm bırakılan fabrikalarla bölgeyi terk etmiştir... Bugün Güneydoğu'da hayvancılık ölmüştür... Güneydoğu'da 2 bin okul kapalı... Güneydoğu'da lise mezunu işsiz gençler, so- kaklarda dolaşıyor... Ve Güneydoğu'da en çok kahve var... Siyasal iktidann ülkemizde demokratikleşmeyi gerçekleştirmesi, ardından da ekonomiyi düzelt- mesi gerekir... E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (o raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 İDinozoRH A F T A L I K M İ Z A H D E R G İ N İ Z Kâ» basmcmı düzenler, şekeri düşürür, pekligi giderir. ÇlKTl
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear