18 Mayıs 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 KASIM 1997 SALI HABERLER Gökçek'in bürakratı turizm müdüpü • MERSİN (Cumhuriyet Gûney İDeri Biirosu) - RP'li Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek'in Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürü olduğu dönemde SHÇEK tçel II Müdürlüğü'ne getirilen Emrullah Yimsek. şimdi de Turizm tl Müdürlüğü'ne atandı. Yimsek. Gökçek'in aynlmasından sonra sicil kayıtlan bozuk olduğu gerekçesiyle SHÇEK'teki görevinden alınmış, 1994 yerel seçimlerinden sonra Mersın Yenişehır Belediyesi Park Bahçeler ve Mezarlık Müdürü olmuştu. Gülay Aslıtüpk ffisiplin kurulunda • İstânbul Haber Servisi - ANAP lstanbul İl Başkanvekilı Kemal Özcan, ANAP Şışlı İlçe Başkanlığı'nın, Şişli Belediye Başkanı Gülay Aslıtürk'ün parti disiplin kuruluna sevkı isteminin kendilerine ulaştığıni belirterek "Bu konuyla ılgili olarak partinin il divan kurulunu toplayacağız" dedi. Özcan, ANAP Şişli tlçe Başkanlığı'nın Aslıtürk'ün yaptığı bazı işlemlerde usulsüzlük tespıt ettiğını kaydederek bu konunun Şişli ilçe yönetimine getinldığıni ve bir karar alındığını ifade etti. Kuzey Kıbrıs Vakfı'nın başarısı • Haber Mcrkezi - Kuzey Kıbns Vakn'mn. Avrupa Vakıflar Birliği'ne yaptığı üye olma baş\ urusu kabul edildi. Vakıfın başkanvekilı Zekai Baloğlu yaptığı açıklamada, Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı'nın desteğiyle asıl üye olmak için başvurduklannı belirterek 6- 9 Kasım tarihlennde Belçika'da yapılan toplantıda üyeliklerinin tescil edildiğinı bildirdi. Emniyetten PKK uyansı • ADAN^ (AA) - Emniyet Genel Müdürlüğü, Yunanistan'daki kamplarda siyasi ve askeri eğitim aldıklan belirtilen 13 PKK'lınin, turistik ve metropol illerde eylem hazırlığı ıçınde olduklannı belirleyerek güvenlik birimlerini uyardı. Emniyet Genel Müdürlüğü'nden gönderilen 28.10.1997 tarihli teleks emnnde, PKK'nin Kuzey Irak'ta yapılan son operasyonlar sonucu aldığı darbelerin izinı silmek ve kamuoyunun gündemine tekrar gelebilmek amacıyla eylem hazırhğında olduğu belirtıldi. Sınır ötesi operasyon • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Dışışlen Bakanlığı. TSK'nin Kuzey Irak'taki PKK kamplanna yönelık olarak düzenledıği operasyonunun büyük ölçüde hedefine ulaştığını bildirdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Sermet Atacanlı, TSK'nin bölgede daha önceki operasyonlara koşut sınırlı bir operasyon başlattığını ammsatarak, "Bu çerçevede. harekâta katılan kuvvetler harekâtın sonuçlanmasına paralel olarak gen çekileceklerdir" dedi. Eğilmez'den pejim uyansı • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Hazıne Müsteşan Mahfi Eğilmez, IMF'yle yapılacak görüşmeler öncesinde, IMF'ye "stand- by anlaşması" önermeyeceklerini söyledi. Türkiye'nin ekonomık sorunlar nedeniyle kritik bir dönemden geçtiğini vurgulayan Eğilmez, "Bu sorunu çözemezsek Türkiye bir rejim sıkıntısına girebilir" dedi. Çölaşan'a beraat • ANKARA (AA) - Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi, "Dut Yemiş Bülbül" başlıklı köşe yazısında, RP lideri Necmettin Erbakan'ın kişilik haklanna hakaret ettiği gerekçesiyle 4 aydan 16 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Hürnyet gazetesi köşe yazan Emin Çölaşan'ın beraatına karar verdi. Davanın dün yapılan oturumunda Cumhuriyet Savcısı Yücel lldeniz, Çölaşan'ın yazısında hakaret içeren sözler olmadığını belirtti. Bakan Sezgin, Türkiye'nin, silah alımlarmı yeniden gözden geçireceğini söyledi Rusya ve Baü'ya ambargo uyansı• Milli Savunma Bakanı Ismet Sezgin, Cumhuriyet'in iç ve dış güvenlik konulanna ilişkin sorulannı yanıtladı. Kuzey Irak'ın bir Vietnam olamayacağım söyleyen Sezgin, ABD'nin Tûrkiye'ye AB gözü ile bakmamasını istedi, Savunma Sanayii Müsteşarhğı'nm kaldınlmayacağını bildirdi. LALE SAR1İBRAHİMOĞLU ANKARA-Millı Savunma Bakanı ve Baş- bakan Yardımcısı tsmet Sezgin, silah ambar- golan konusunda Rusya ve Türkiye'nin müt- tefıklerini uyardı. Uluslararası düzeydeki hak ve çıkarlann masaya yatınlacagı mesajını ve- ren Sezgin, -Dostianmızm tutum vedavranış- lannı değeriendirip, savunma sanayünde on- larla isbirliğini gözden geçireceğizv> dedi. Sez- gin, Rusya'ya " l (.kuruşlukS-300'ler için Tûr- kiye'nin dostiuğunu gözden çıkarmama" çağ- nsında bulunurken. Türk düşmanlığıru temel politikasına oturtan Yunanistan'ın kısa süre- de çark etmesinin beklenemeyeceğirü vurgu- ladı. TSK'nin sınır ötesı harekâtlan sürerken; Sezgin Kuzey Irak konusunda, "Bu bölgede Türkiye'nin hiçbir zaman Vietnam örneği gi- bi bir durumla karşı karşıya kalma endişesio\- mamıştır'" değerlendırmesıni yaptı. tsmet Sez- gin. Cumhuriyet'in iç ve dış güvenlik konu- lanna ilişkin sorulannı yanıtladı. Sezgin, Türkiye'nin, ABD ordusunun bir başka ülkenin toprağrnda batağa saplanması ile ortaya çıkan Vietnam ömeğine benzer bir sorunla karşılaşma olasıhğına ilişkin soruya, "Yletnam'daki durumla Türkiye'nin zaman zaman yapOğı sınır ötesi harekât arasmda en ufak bir benzerlik bulunmadığı'' karşılığını verdi. Sezgin. sözlerinı şöyle sürdürdü: "TSK operasvonlan, Kuzey Irak'taki otorite boşluğu- nun PKK'nin bölgede hakim güç olnıası için erverişh' bir ortam yaratması, bunu fırsat bilen terör örgütünün özelfikle sınır bölgelerine ya- kın kesinüerde kurtanlmış bölgeler oluştura- rak buralan bir üs haüne getirrne cabalann- dan. özcl bir durumdan kaynaklamyor. Ayn- ca Türkiye sınır ötesi harekâtmı Barzanı güç- leriyle ile yürütüyor. Bu böigenin korunması- nı Peşmergelerle yani bölge insanının kendisiy- le yapmaktadır. Bu bağiamda da KDP lideri Mesud Barzanı güçterine gerekli lojistik deste- ği sağJamaktadır." Savunma Sanayii Müsteşarlığı'na da deği- nen Sezgin. SSM'nin aksaklıklannın düzelti- leceğıni belirterek. "SSM belirti yasalardan muaf tutularak TSK'nin ihtiyaçlanıu, en seri ve en ekonomik şekilde sağlanması için kurul- muştur. SSM'nin kaldınlarak kuruluş amacı dışında bir bünyeye kavuşturuunasını doğru bulmuyorum. SSM olarak kalmalı" dedi. 'Siyaset Belgesi anayasaya uygun' Sezgin, kamuoyunda bugünlerde en çok tar- tışılan ve Millı Güvenlik Kurulu'nun son top- lantısındahükümete sunulması kararlaştınlan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin anayasa- nın 118. maddesi cerçevesinde hazırlandığını anımsattı. DYP Genel Başkanı TansuÇiBer ın, Türkiye'nin 1992 tarihli ulusal strateji belge- sinin yerine geçen yeni belgeyi "secilmişlerin değil atannuşiarm beJgesi" diyc tanımlaması- na sert tepkı gösteren Sezgin. şöyle konuştu: "Daha önce Rus tehlikesi vardı. SSCB'nin çök- mesiileo tehditortadan kalkü. Yeni beliren ten- ditlere göre >eni stratejiler belirlendL Bütün belgeler aynıdır. ÇiDer bu belgeleri bilmediğin- den. daha öncegörmediğinden ö\ le konuşuyor. Bugün Türkiye'de PKK kaynaklı terör tehdi- di var. Diğer taraftan da demokrasiyi bir araç olarak kullanıp şeriat devieti kurmak isteyen- ler var. Bunlar da bölücü değil mi'."" Sezgin, Rusya'nın Rum kesımine S-300 fü- zeleri satmakaran ile Ankara ve Moskova ara- sındaki ilişkilerin gergınleşmesi konusundaki bir soru üzerine, "Türkiye'nin dostianna" uyanmesajıgönderdi. Rusya'nın Türkiye'nin Değişiklikönerisi Mecliste Milletvekiline yalnız kürsüde dokunulmayacak ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - TBMM Da- nışma Kurulu. anayasanın dokunulmazlıklan düzen- leyen 83. maddesi ile ilgi- li değişiklik önerisi için TBMM Genel Kuru- lu'nda ilk tur görüşmele- rin perşembe günü yapıl- masını kararlaştırdı. RP dışındaki siyasi parti gruplannın ortak imzasıy- la hazırlanan tek madde- lik anayasa değişikliği için ıkinci görüşmeler de gele- cek hafta yapılacak. TBMM Danışma Kuru- lu'nun dünkü toplantısın- da. aralannda milletvekili dokunulmazlığının sınır- landırılmasına yönelik anayasanın 83. maddesi- nin değıştırilmesine iliş- kin yasa önerisinin de bu- lunduğu 8 yasa tasan ve önerisinin Meclis Genel Kurulu'nun yann ve per- şembe günkü gündemin- de ele alınması kararlaştı- nldı. Alınan karar uyann- ca Meclis, çarşamba ve perşembe günü gündeme alınan yasa değişikliklen- nın bitimine kadar çalışa- cak. TBMM Genel Kuru- lu'nda yann, Emniyet teş- kilatı. MTA Genel Müdür- lüğü, Milli Eğitim Bakan- lığı teşkılat yasalannda bi- rer maddelik değişiklik önerileri ile 3 uluslararası sözleşme görüşülecek. Değişiklik önerisi. mil- letvekillerine yalnızca "kürsü dokunulmazlığT tanıyor. Öneri mılletvekil- lerinin "ağır cezayı gerek- tiren cürümlerde suçüstü han ile zimmet. ihtilas. ir- tikap, rüşvet, hırsızlık, do- landıncılık, sahtecilik, inancı kötüye kuUanma. dolanh iflas, kaçakçüık, resmi ihale ve ahm saüm- lara fesatkanşarma" suç- lanndan hakkmda soruş- turma açılması ve yargıla- nabilmesı için Meclis ka- ran aranmayacağını hük- me bağlıyor. Ancak, bu hallerde de suç işlediği ile- ri sürülen milletvekili, ağır cezayı gerektiren cürüm- lerde suçüstü hali veya Meclis karan olmadıkça tutuklanamayacak. Deği- şiklik önerisi, milletvekil- leri hakkındakı ceza dava- lannm Yargıtay'da görü- şülmesini öngörüyor. Danışma Kurulu'nda aynca RP'nin, Bayındırhk ve tskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında verdiği gensoru önergesinin ön görüşmeierihin 18 Kâsırrf,' DYP'nin Tanm ve Köyiş- len Bakanı Mustafa Taşar hakkındaki Meclis soruş- tunna önergesinin ön gö- rüşmelerinin de 25 Ka- sım'da yapılmasını karar- laştırdı. TBMM Başkanı Hik- met Çetin, TISK Genel Başkanı Refik Baydur'la yaptığı görüşmede, TB- MM'nin çalışmalannın uzlaşmayı gerektirdiğini belirterek "Dokunuunaz- lıklar konusunda halkın kanısı önemlidir. 'Parla- menterlenn bazı sorunlan örtbas ettiği' yolunda bir kanı var. Bunu giderme- nin yoiu da dokunulmaz- hklann kaldınlmasıdır" dedi. RP'li Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Recep Koral, ilköğretim okullanna. kapağında kendisinin ve Refah Partili tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın resimlerinin buiunduğu defterier dağıtünyor. OknklaRPpmjKigandasıtstanbul Haber Servisi -RP'li belediye başkanlan ilköğretim okullanna siyaset sokmaya ça- lışıyor. CHP Gaziosmanpaşa İl- çe Başkanı Mehmet Potat, RP'li Gaziosmanpaşa Belediye Baş- kanı Recep Koral'ın, ilköğretim okullanna. kapağında kendisi- nin ve RP'li lstanbul Büyükşe- hir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın resimlerinin buiun- duğu defterleT dağıttırdığını be- lirterek "Bu, siyaseti ilkokula sokmaktu"" dedi. Gazıosman- paşa'da "gerid" sokak adlanna karşı, yurttaşlar tarafından im- za kampanyası başlatıldı. CHP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Mehmet Polat, RP'li Gaziosmanpaşa Belediye yöne- timinin hizmetten çok kendi yandaşlanna çıkar sağlamak ve politika yapmakla uğraştığını söyledi. Recep Koral'ın. okullara da- ğıttığı defterlerde kendisinin ve lstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın res- minin bulunmasının, siyasetten başka bir anlamı olmadığını vurgulayan Mehmet Polat, söz- lenni şöyle sürdürdü: "Böyle bir tşi aklı başında hiç- bir RP'linin kabul edeceğini sanmıvorum. tlkokul öğrencile- rine kendi reklamını yapmak- tan başka bir anlamı olabilir mi? Bir başka partili belediye başkanı da kendi resmini koya- rak defter basünp okullara da- ğıtırsa -ld böyle bir şe>1 aklı ba- şındı hiç kimse yapmaz- 7 ya- şmdaki çocuklann kafasına si- yaseti sokmak olmaz mı? Min- nacık çocuklann. 'senın beledi- ye başkanın benim belediye başkanım' diye tarüşmaya baş- lamasının kime yaran olur. Böy- le bir şe> ancak laik cumhuriye- ti jıkmaya hizmet eder." Defterlenn dağıtıldığı okul- lardan okul yöneticilennin ve velilerin olaya tepki gösterdiği- ni anlatan Polat, gelir düzeyi düşük aile çocuklanna bir yar- dım yapılmak isteniyorsa. def- terlere belediye başkanlannın resmi konulmadan yapılması- nın en doğru yaklaşım olacağı- nı söyledi. büyük bir komşusu olduğunu ve her alanda bu ülke ile işbirlıği bulunduğunu anımsatan Sez- gin, şöyle dedi: "Rusya ile üişküerimi/in geliş- mesi için bir gayret içerisindeyiz, ama ben ken- dDerinededim ld,' Biz sizinle dostuz ama, Tür- kiye'yi vurabilecek S-300 füzelenni satmak- tan çekinmiyorsunuz, füzelerden elde edece- ğiniz üç kuruşluk dolar Türkiye'nin dostlu- ğundan daha mı değeriidir? Ekonomik ilişki- leri yeniden gözden geçiririz ve silah alışveri- şine ginneyiz.' Bana hak verdiler. Ben bütün dost ülkelere uluslararası hak ve menfaatieri- mizin korunmasında, dostlanmızın tutum ve davTanışlannın değeriendiriküğini soytedim." Yunanistan'a eleştiri Başbakan Vlesut Yıtanaz ile Yunanistan Baş- bakanı Kostas Simitis arasında Girit'te yapılan görüşmenin genlimin azalması açısmdan olumlu olduğuna ışaret eden Sezgin, "Ancak bütün politikasını Türk düşmanlıgı üzerine oturtan Yunanistan'ın bir günde carketmesini bekleyebilir miyiz?" dedi. Sezgin, "Mevcut yumuşa- manın üzerine ilişkiler bina edilmeü" diye konuştu. P- KK'nın, Doğu ve Güney- doğu Anadolu Bölgesi'nde etkinliğini giderek yitirdi- ğini anımsatan Sezgin, Yu- nanistan'a da terör konu- sunda sert dille eleştirdi. Sezgin "Türldye'yi rahat- SE edebilecek her türlü ha- reketetaraf olduğunuüzün- tüyle izlediğimiz Yunanis- tan'ın, PKK'ycsağladıgı lo- jistik destek de, herkesin malumudur. Aynca Anado- lu topraklannı elde etmek hayalini yaşatan Yunanis- tan'ın. bu hayalin bir par- çası olan Pontus konusunu, son zamanlarda gündeme getirmesi de dikkat çek- mcktcdir." dedi ABD ile ilişkiler Sezgin, Irak ile BM ara- sındaki gerginlik konusun- da da, ABD'den Incırlik Os- sü'nü kullanmak için bir ta- lep gelmediğini belirterek, "Türkiye alacagı kararlar- da kendi mcnfaatleri ve çı- karlannı düşünür. Aynı za- manda bağlı olduğu ittifa- kuı alacağı karariara göre de strateji belirler"' diye ko- nuştu. Sezgin, Türkiye ve ABD'nin arasındaki ilişki- lerin durumunun hak ettiği düzeyin gerisinde kaldığı- na da işaret etti. "Bu dn- rum büyük ölçüde ihşkileri- mizin ortak noktasuun or- tak dış politika hedeflerin- den. iç siyasi mülahazalara yönelmesinden ka> naklanı- yor" diyen Sezgin, Türk- Yunan ilişkileri ve Kıbns konusunda da ABD'yi Av- rupa Birliği gözü ile değil. Washington açısından ba- kıp değerlendirmeye çağvr- dı. Tiirldye'deki basın özgürlüğü Isveç'te tarbşıldı GÜRHANUÇKAN STOCKHOLM- Türkiye Gazeteci- ler Cemiyeti başkanı ve Mılliyet gaze- tesi yazan Nail Güreti, gazetemizin sorunüu müdürü, Türkiye Insan Hak- lan Vakfı avukatı FikretDldzile özgür Gündem gazetesinin eski Yazıişleri Müdürü Işık Yurtçu'nun üç günlük ts- veç gezisi büyük ilgi gördü. Konuklar, önce Olof Palme Merkezi'nde Türki- ye'deki basın özgürlüğü ve bu konuy- la ilgili yasalar üzerine bir toplantrya katıldılar. Daha sonra, fsveç Dışişleri Bakanhğı'nm Türkiye masasıyla ilgi- li yetkilileTİe görüştükten sonra, çeşit- li kuiruluşlan ziyaret ettiler. tsveç Par- lamentosu'ndaki çeşitli çalışma grap- lanndan biri olan Türkiye'deki uısan Haklanyla Dayamşma Komitesi'nin çagnlısı olarak Stockholm'e gelen Yurtçu, Güreli ve llkiz, ziyaretin son günü olan cumartesı günü, burada ya- şayan Türk ve Kürtlerle bir araya gel- di. Toplantıdailk konuşmayı yapan Na- il Güreli, başkanlığını yaptığı cemiye- tin, en son Işık Yurtçu'nun şartlı ola- rak özgürlüğüne kavuşmasını sağlayan yasanın Meclis'e sunulması ve geçiril- mesi için yaptığı çahşmalan anlattı. Güreli, ülkemizdeki bütün partilerin iktidar olana dek basın özgürlüğü ko- nusunda bol vaatte bulunduklannı, a- ma, iktidara gelince kısa zamanda ba- sın düşmanı haline geldiklerini söyle- di. Güreli, günümüzde medya üyeleri- nin de suçu olduğunu belirterek şöyle konuştu: - Basının, demokrasiye sahip çık- mak, asli görevini yapmak konusunda ne denli başanlı olduğu belli değildir. Bugün basında en belirleyici güç ser- mayedir. Ne yazık ki ülkemizdeki an- ti-demokratik güç, basın özgürlüğü ko- nusunda çok önemli bir engel oluştu- ruyor. Bunda, 12 Eylül dönemininçok büyük payı var. O tarihten sonra başa gelen yöneticiler, basmı yönlendinne yolunu tercih ettiler. Çoğu kurumlar gibi basın da çifte standart tuzağına düştü. Birçoklan demokrasiyi yalnız- ca kendileri için gördüler. Işık Yurtçu, 30 yıllık meslek yaşamı- nın 25'ini çeşitli gazetelerde yazı işle- ri müdürü olarak yaptığını. yazarlan- na büyük özgürlük tanıdığını ve ona verilen yazılann içeriğine müdahale et- memiş olduğunu söyledi. Yurtçu, 141. ve 142. maddelerin kaldınldığı anda yerine anti-terör yasasmın getirildiği- ni ve basınla ilgili bazı yasalar degiş- tirilmeden Türkiye'de gerçek anlamda bir basın ve iletişim özgürlüğü olama- yacağım belirtti. Fikret llkiz, izleyen- leri çoketkileyen konuşmasında, ülke- mizdeki hükümetlerin gerçek demok- rasi istediklerini söylemelerine rağ- men, imzaladıklan çeşitli uluslararası anlaşmalara karşın halen, hükümet programmda bu yönde yer alan sözle- rin hiçbirini tutmadıklannı vurguladı. Fikret tlkiz, Batı Çalışma Grubuve bu- nun yerel yönetirnlerle ilgisinin 1996'dakiyönetmeliğegöre düzenlen- digıni ve şimdi, başta Tansu Çiier ol- mak üzere bu yönetmeliğin sonuçlan- na şaşıranlara, "Daha önce aklınız ne- redeydi'' diye sorulması gerektiğini söyledi. SIFmNOKTASI IORAL ÇALIŞLAR [email protected] 10 Kasım törenlerinde Atatürk'e yönelik iki tür saygı ve sevgi gösterisi izledik. Birisi resmi ve zorunlu olan. Ikincisi sivil olan. Resmi ve zorunlu olanda herkes Atatürkçüydü. Zaten oraya gidip saygı duruşunda bulun- masalar, ertesi gün gazetelerin ve ka- muoyunun büyük hücumlanna hedef olurlardı. Orada bulunan herkes mecburiyet- ten Atatürk'e saygılannı sundu. Ne ka- dan içtendi, ne kadarı ikiyüzlüydü bu- nu anlamak zor. Atatürk'e yönelik sivil sevgi ve say- gının samimi olduğu konusunda kim- senin bir şüphesi olamaz. Resmi tö- renlere katılanlann da, sivil yurttaş bi- linciyle Atatürk'e sevgılerini dile geti- renlerin de kendine göre bir Atatürk anlayışmdan söz edebiliriz. Atatürk'e •ikiyüzlü bağlılık bildirenleri çok fazla önemsemiyorum. Onlann Türkiye'nin geçmişinde ve geleceğinde ciddi bir rolleri olacağını da sanmıyorum. Bugünün sorunu, Atatürk'ten ne Atatürk ve Atatürkçülük anladığımız ya da Atatürk'e olan sev- gimizin temelinde yatan mantığımız. Oncelikle söyteyeyim ben Atatürkçü değilim, Kemalist de değilim. Sosya- listim. Atatürk, bir ulus-devtet yaratan ulusçuluk akımının önde gelen isim- lerinden birisiydi. Iktisadi çizgisini de 1923 Izmir Iktisat Kongresinde net şe- kilde dile getirmişti. Bu çizgi; milli pa- zar yaratmayı amaçlayan, yerli kapt- talizmi korumayı hedefleyen, milli eko- nomi çizgisiydi. Mustafa Kemal'in siyasi çizgisi milli devlet, ekonomik çizgisi milli ka- pitalizmdi. Bu nedenle, feodal Os- manlı Imparatoriuğu'na radikal dar- beler indirmenin gereklitiğini görmüş- tü. Ulus-devletin aynı zamanda ulusal bir ekonomisi de yaratılmak zorun- daydı. O dönemde emperyalizme kar- şı direnen Sovyetler Birliği ile girdiği ekonomik dayanışmanın amacı ba- ğımsızlığı koruyabilmekti. Feodal ve çok milliyetli bir impara- torluktan milli devlete geçiş, büyük altüst oluşları da beraberinde getirdi. Avrupa'da burjuva devrimlennın kan- lı tarihi sonrası gündeme gelen Türk burjuva devrimi, daha çok bir dağıl- manın üzerine kurulduğu için farklı bir yol izledi. İç çelişmeler derinlemesine bir hesaplaşmaya neden olmadı. Fe- odal Türk-Kürt beyleriyle Osmanlı bü- rokrasisi ve cılız milli burjuvazi yaban- cıya karşı ittifak yaptılar. Anadolu emekçileri, bu ittifakın temel gücünü oluşturdu. Kurtuluş Savaşı bu kuvvetlere da- yanarak başanya ulaştı. Dayandığı kuvvetlenn çeşitliliğı ve oynaklığı kur- tuluş savaşı sonrası kuruluş aşama- sının temel zaafını oluşturdu. Musta- fa Kemal'in radikalliğiyle, eski düzen- le bağlannı koruyan geri sınıflann tu- tuculuğu gelişmeyi frenledi. demokra- tikleşmenin derinleşmesini engelledi. Devrim zor ve engebeli bir yol izledi. Kurtuluş Savaşı'na katılan emekçi kitlelerinin örgütsüzlüğü, cumhuriyet devriminin en temel zaaflanndan biri- sini oluşturdu. Yukandan aşağı bürok- ratik yapılanma, demokratik bir altya- pının oluşmasını da köstekledi. Genç Türk burjuvazisi biryandan radikal ye- niliklere imza atmaya çalışırken, ikti- darda semiren bürokratlar tıpkı Sov- yet devrimınde olduğu gibi giderek bir kast haline dönüştüler. Bu süreç, devrimin ilk yıllanndakı hızın zamanla kesilmesine neden ol- du. Yeni yönetici kast, "komünizm ge- rekirse onu da bizgetoririz" diyen des- potik bir yapılanma içine girdi. Çağ- daşlık yolu tıkandı, ardından Ikinci Dünya Savaşı'yla birlikte iyice tutucu bir çizgi ülkeye hâkim oldu. Ikinci Dünya Savaşı'nın ardından safların- da yer aldığımız anti-komünist kamp Türkiye'yi artık anti-emperyalist cep- heden tamamen kopardı. Bugünün Atatürkçülüğü ile Kurtuluş Savaşı'na önderlik eden genç Türk burjuvazisinin atılganlığı arasında ne- redeyse bir benzerlik kalmadı. Arrti- komünizm ve emperyalizmle işbirliği, günümüz Atatürkçülüğüne damgası- nı vurdu. Geçmişin anti-emperyalist Atatürk- çülerinin önemli bir kesimi süreç için- de ne yazık ki demokratlaşamadı. La- ikliğin de içi boşaltıldı. Daha önemli- si, devieti koruma içgüdüsü içine gi- ren Atatürkçüler. devletçilik ve milli- yetçilik noktasına takılıp kaldılar. Atatürk, tabulara karşı çıkan, statü- koyu reddeden bir devrimciydi. Yap- tıklannın yöntemi tartışılabilir. Ama çağdaşlığı hedefleyen ıçeriği doğru ve yerindeydi. Bugünün her cinsten Ata- türkçüsünün, Atatürk'ün radikalizmiy- le ne ilgisi olduğuna siz karar verin. TUPRAS Akaryakıta yüzde 5 zam yapıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Akaryakıt ürûn- leri rafıneri çıkış fıyatlan- na, bugünden geçerli ol- mak üzere yüzde 5 oranın- da zam yapıldı. TÜPRAŞ'tan yapılan açıklamaya göre, döviz ku- rundaki artışla birlikte ham petrol ve ûrün piyasalann- daki artışlar dikkate alına- rak petrol ürünlerinin rafı- neri satış fıyatlan yeniden belırlendi. Bunagöre. kur- şunsuz benzinin satış fıya- tı Ankara"da 155 bin 700 liradan 163 bin 800 liraya, lstanbul'da 155 bin 4001i- radan 163 bin 200 liraya, Izmir'de 154 bin 700 lira- dan 162 bin 500 liraya yük- seltildi. Süper benzinin fiyatı Ankara'da 164 bin 500, Is- tanbul'da 163 bin 900. Iz- mir "de ise 163 bin 200 lira oldu. Motorinin fiyatı da Ankara'da 104 bin, Istan- bul'da 103 bin 400, Iz- mir'de 102 bin 600 liraya çıkanldı. Diğer ürünlerin fiyatla- n ise şöyle oluştu: Normal benzin: Anka- ra'da 156 bin 200, tstan- bul'da 152 bin, Izmir'de 151 bin 300 lira. Gazyağı: Ankara'da 113 bin 100. İstanbul'da 111 bin 400, Izmir'de 110 bin 600 lira. Kalorifer yakm: Anka- ra'da 57 biri 400, tstan- bul'da 54 bin 900, Izmir'de 54 bin lira. 6 numaralı fuelofl: An- kara'da 36 bin, İstanbul'da 36 bin 500, tzmir'de ise 35 bin 700 lira.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear