23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 EYLÜL 1995 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Siyasetiıj Pençesinde Can Çekişen Eğitim KAMİL GÜVEN Ankara Unı l fc? Bıl Fak Araş Gur A tarürk. "'Turk uius.yjun^j^e Sıstemı olduğu anla>ılmıştır Bu ta- kurtulıışunu bu ulûsuh*' nhten ıtıbaren de Sınıt Geçme Sıstemı kazandığı Kurtuluş Sa\a- yerıne DGKS nın getırılmesı gerektığı şı nda goren dunya lıder- tanışılmaya başlanmıştır leııne ulusun asıl kunu- 1970 vılında toplanan VIII Mıllı Eğı- luşunun eöıtıın aracılığı tım Şurası nda ıse DGKS'nın ortaoğre- tarürk. >£ Turk uAuî>ıy}un kurtulıışunu bu ulûsuh kazandığı Kurtuluş Sa\a- şı nda goren dunya lıder- leııne ulusun asıl kurtu- Juşunun eğıtım aracılığı ıle olacağını sovleınistır Ulu ondenn 192^ \ılmda sovledığı. "Fğitimdir ki bîr ulusu hur. bağımsız, şanlı veyuksek bir toplunı halinde vaşa- tır: veya bir ulusu kolelik ve voksulluğa terk eder". "\enı hir Turkiye'nin kurul- ması eğitime day anır. Kn onemli \ e en şe- refli gorevimiz eğitim işleridir" sozlerı onun eğitime verdığı onemı gostermek- tedır Ancak Ataturk'ün eğitime ılışkın urun ve goruşlerınden yararlanılmadığı ıçın olmalı kı bugunun Turkıyesı'nde eğıtım zor gunler y a^amaktadır 1995-1996 eğıtım-oğretım y ılının baş- ladığı şu gunlerde "eğitim >e egMmdeki sistem değişikliği" uzennde en çok tartı- şılan konulardan bınnı oluşturmaktadır Bılındığı gıbı 1991 -1992 eğıtım-oğretım yılından ıtıbaren DGKS'nın (Ders Geç- me Kredı Sıstenul ortaoğretımde uygu- lanmasma başlandı Tabıı kı toplumu- nıuzda ılerıcı eğıtım anlayısına sahıp olanlar olduğu kadar. tutucu eğıtım an- layısına sahıp olan ınsanlarda var Bukı- şıİer boy lesıne çağdaş bir sıstemın orta- oğretımde uvgulanınasını bir turlu ka- bullenemedıklerı ıçın "DGKSokullarda şktdeteyol açnor(!)~ dıyerek adeta tela- kettellallığıyaptılar DGKS \ı donemın Mıllı Eğıtım Bakanı Say ın AVTIİ \kyol'un bir anda uygulamava kovduğu bir venı- lık olarak gormek istedıler Oysa bu sis- tem 1991-1992 eğıtım oğretım yılında anıden ortaya konan bir u> gulama değıl- dır Turkıye'dekı geçmışı İ960 lara da- yanmaktadır 1962 yılında toplanan VII Mıllı Lğı- tım Şûrası'nda ara sınıflarda kalma soru- nuna ve bunun varattığı ekonomık kay- ba dıkkat çekılmıs. oğrencının sınıfta kalmasının nedenının temelde Sınıf Geç- tımde uygulanması ılke olarak benım- senmiştır Bu şûranın toplandığı yıla ya- kın y ıllarda T. Oğuzkan. F.Turgut v e S.Ç. Ö7«ğlu tarafından "Ortaoğretımin İkin- ei Devresinde Ders Geçme ve Kredi Du- zeni L zerinde Bir Simulasyon Denemesi" adıyla yapılan araştııma sonucunda se- çılen okullarda DGKS'nın uygulama ka- bılıyetının olduğu gorulmuştur 1974 yılında toplanan IX Mıllı Eğıtım Şûrası'nda DGKS nın denenmesine ka- rar verılmıştır Bu şûranın hemen ardın- dan seçılen 16ortaoğretım okulunda sıs- temın deneme nıtelığınde uygulamasına geçılmıştır 1974 yılında deneme nıtelığınde baş- lanan bu uygulamava. arasında polıtık nedenlenn de bulunduğu bazı nedenler- den dolayı 1978yılındaTalım veTerbı- veKurulu nun bir kararıyla son verılmış- tır 1981 yılında toplanan X Mıllı Eğıtım Şurası'nda ıse DGKS nın uygulanması ıçın yenne getırılmesı gereken hususlar saptanmıştır 1990 yılına gelındığınde donemın Mıllı Eğıtım Bakanı'nın dırek- tıfiy le. ortaoğretımde yaşanan sorunlan ele almak ıçın akademık çevrelerden ve çeşitlı kuruluşlardan toplam 29 kışının katıldığı Ozel İhtısasKomısvonuoluştu- rulmuştur Bu komısyonun bakanlığa sunduğu raporda belırttığı onenlerden bın de "ögrenci merke/li eğitim >e öğre- tim anlayışının egemen kılınması: oğren- cinin ilgi. istek \e başarısı yönünde bir eğitim gormesi"dır Bu komisyon rapo- rıında DGKS'nın bir pılot çalışma kap- samında denenmesını onermış ıse de ba- kanlık pılot uygulama verıne koşulları uygun olan okullarda uygulamanın baş- latılmasını benımsemıştır Bu. şuphesiz ııygulamavj geçışın hatalı \e ele^lırıle- cek bir vonudur Gorulduğu gıbı 1962 yıhndan bu ya- na yapılan Mıllı Eğıtım Şûralan'nın he- men hepsınde \e Ozel thtısas Komısyo- nu raporunda DGKS"nın uygulanmasi vonunde onenlerde bulunulmuş kararlar ahnmı^tır \anı bu sıstemın uygulanişı eskı Mıllı Fğıtım Bakanı Sayın \\x\\ Ak- vol'un kendı zorlaması değıldır 1991-1992 eğıtım-oğretım yılındabaş- latılan bu uv gulama tıpkı 1974yılında- kı uygulama gıbı 4 \ı! surnıu>veaynı şe- kılde ıçınde sıy asal nedenlenn de bulun- duğu nedenlerden dolavı kaldırılmıştır Bu uygulamanın da oncekı uygulamada olduğu gıbı benzer nedenlerden dolayı kaldınlmış olması hem duşundurucu hemuzucudur Ovsaeskı mıllı eğıtım ba- kanlan Sayın KöksalToptan.NahitMen- teşe ve şımdıkı Mıllı Eğıtım Bakanı Sa- yın ISevzat Ajaz. bın,ok deta DGKS'nın çağdaş. denıokratık \ e oğrencıy ı merke- ze alan bir sıstem olduğuııu. kaldınlma- sinın ke^ınlıkle soz konusu olmadığını. uygulamadan doğan sorunlann gıderıl- mesı ıçın gereken onlemlertn alınacağı- nı beyan etmı^lerdır Buna karijin sıste- mın kaldınlmaM vonunde adımlar bırer bıreratılmayaba^landı Oncelerı"Busis- tem okullarda \ aşanan şkidet ola\ lannın nedenidirt!)" denıldı Ardıııdan Baifba- kan Sayın Tansu Çiller okullarda *ıddet olaylanna yol açtığı gerekçesı ıle sıste- ının kaldınlma^ını ıstedı Ozel Okullar Derneğı'nın Boğazıçı Unıversıtesrne yaptııdığı bırara^tırma. Mstemın okullar- da ^ıddet olaylanna vol açmadığını açık bir >ekılde ortava kovmaktadır Ardın- dan "Sistem genel liseler dışındaki liseler- de uygulamadan kaldırılacak; onlarda zaten uygulamasa gerek \oktu(!(" denıl- dı ve bu liselerde Mstem kaldınldı DGKS'nın genel lıseler dışındakı lıse- lerden kaldırıldığı gunlerde Sayın \vaz TRT1 'de konuk olduğu canlı sabah prog rammda kendiMiıeyoneltılen "Sistemge- nel lisdt'rtk'n de kalkacak ını" sorusuna "Kesınlikle ha>ır~ yanıtını venrken. ay- nı gunun akş<ımındakı haberprogramın- da kendısıne yoneltılen bu \oruya huku- met sozcusu Savın Nıldırım \ktuna nın "DGKS'nin genel liseterden kalkıp kalk- mayacağı Bakanlar Kurulu'nda görüşü- lecektir" yanıtını \ermesı çok ılgınçtır Butun bunlar gostenvor kı ortaoğretım- de yıllardır uygulanan bir sıstemın kal- dınlıp kaldınlmayacağına karar \ermek ıçın ne bılımsel arastırmalann vapılma- sına ne de eğıtımtilenn goruşunun alın- maMiia gerek vardır Ustelık X\ Mıllı Eğıtım Surası bdlge toplantılannda "DGKS*yede\-am edilmesi" v onunde ka- rar alınmasına \e 13-17 kasım 1995 ta- rıhlerıaraMndayapılacakolan \egunde- mınde DGKS'nın de bulunduğu XV Mıllı Eğıtım Şûrası'na kar>ın sıstemın kaldırılması vonunde bırkararavanlma- M. eğıtımın Myasetın pençesinde can çe- kı^tıöını gostermektedır 20Ö0"ir>ıllar ıçın "Haydi Tdrkiyeile- ri" sloganını kullananlar eğıtımde ne- den "rîa>di Türkiye gerT demektedır- ler1 Eğereğıtım polıtıka ve uygulamala- n hersıyasal partının ıktıdaragelmesi ıle bırlıkte von değı>tırmek zorunda kalırsa bu Turkıve'nın geleceğı ve Turk gençlı- ğı ıçın bir felaket olacaktır Eğıtımdekı uygulamalann sonuçlarıalınmadanyon değı^tıren nızgârgulu olmaması gerekır Ortaoğretımde uygulamaya konulan yenı uygulamalann amacına ulaşması. aksaklıkların belırlenmeM ıçın uzun va- delı eğıtım polıtıkalarınagerekstnım \ar- dır Ozellıkle eğıtım kurumlarındakı uy- gulamalar kısa donemlerde polıtık ne- denlerveıktıdardeğışıklıklen ıleertelen- dığınde ya da uygulamadan kaldınldı- ğında eğıtım sorunlannın çozumu guçle- >ecek. hatta sureğenleşecek (kronıkleşe- cek), büyuk ekonomık kayıplara neden olacaktır I974'te ba>latılan DGKS deneme uy- gulamasına I978'de son verılmeseydı. bugun sıstemın kaldınlması değıl. daha ıvı bir uygulama ıçın yapılmasıgereken- ler uzennde durulur ve çok daha lyı bir noktada olunurdu DGKS nın hıçbıron hazırlıkyapılma- dan pılot uygulama gerçeklestırılmeden 1991-1992 eğıtım-oğretım yılına az bir sure kala uygulamaya konmasını eleştı- renler, 1995-1996 eğıtım-oğretım y ılının bas.lamasına az bir zamanın kaldığı şu gunlerde AlanSeçmelı Sınıt Geçme Sıs- temı adıy la aslinda adı değışık olsa da Sı- nıf Geçme Sıstemf nın ta kendisi olan es- kı sıstemın uygulanması yonünde karar aldılar Venı bir »ü>tem olarak kabul edı- len bu sıstemın uygulanması ıçın hangı bılımsel araştırmalar day anak olarak gös- tenlmektedır7 DGKS. sorunla basa çıkı- lamadığı ıçın kaldırılamadığına gore Alan Seçmelı Sınıf Geçme Sistemı nın geleceğı de pek parlak gorunmemektedır Şunu unutmamak gerekır. eğıtımde henuz sonuç alınmamış bir uygulamayı bozmak yenı bir sey yapmak demek de- ğıldır Bu olsa olsa bozulan uygulamayı ılen bırnoktayagetırme vonunde onem- lı bırzaman. emek ve ekonomık kaybın nedenı olabılır Ortaoğretım gençlığını adeta bir ko- bay olarak goren yap-boz anlayı>ına da- yalı eğıtım polıtıkalarına son vermek. doğrudan oğrencının yaranna olan çağ- daş eğıtım uygulamalannı gerçekleştır- mek ıçın neler vapılmalıdır1 1- Her şeyden once Talım ve Terbıye Daıresı ozerk bir yapıya kavuijturulma- lıdır 2- Eğıtımle ılgılı olarak uzun vadelı eğıtım polıtıkalannın oluşturulabılmesı ıçın partılerustu bir uzla^ma saSlanmalı- dır 3- Eğıtımın herhangı bir kademesınde yenı uygulamayabaşlanmadan veyurür- İuktekı uygulamayı kaldırmadan once konu uzennde akademık çevrelenn araş- tırma vapmasi ve kamuoyunun tartışrna- sı sağlanmalıdır 4- Kamuovu \e kıtle ıletım araçları (medya). her hukumet değışıklığınde eğıtım sıstemı uzenndekı uygulamalar- da rastgele değışıklıkler yapılmaması ıçın sıyasal otonte uzennde baskı oluş- tunnalıdır ARADABIR ALEV COŞKUN Bekata'mn Ardından... Geçen hafta kaybettığımız son donemın onemli devlet adamlarından Hıfzı Oğuz Bekata ıçın aılesı- nın gazetelere verdığı olum duyurusunda "Ismet Ino- nu hukumetlen Devlet ve Içışlerı Bakanı" değerlen- dırmesı kullanılıyordu Aıle, açıkça Bekata'mn son yıllarda sıyasal yaşam- da görduğümuz koksuz geleneksız ve rotasyonu andıran bir bıçımde bırbınnı ızleyen bakanlardan ol- madığını ozellıkle vurgulamak ıstemış Gerçekten, Hıfzı Oğuz Bekata çok cıddı, kışılık sahıbı bir sıyaset- çu kokju<.jyı.yetışnnış CHP'ntn ılkelerme bağlı, Ata- turkçuluğu ozumsemış bir devlet adamıydı Aılesının bu denlı bir ayrım ve degerlendırme yapmasını çok doğ2İ karşılıyorum hatta alkişlıyorum Çunku son yıllarda TBMM'de gormeye alışkın olmadığımız olay- lar ve davranışlarla karşı karşıyayız Ulusun o ulvı kursusunde konuşan bir mılletvekılı, su dolu barda- ğı Meclıs Başkan Vekıh'nın suratına fırlatıyorsa, en onemli ekonomık konuların goruşulduğu Butçe Ko- mısyonu Başkanı'nın odasına bir bayan sekreter gı- np Komisyon Başkanı na sılah sıkabılıyorsa, o ulvı ça- tının ıçınde bir partı grup odasmda çığkofte yoğru- lup tavanlara atılıyorsa Mustafa Kemal'ın kurduğu partının mılletvekıllerı bu donemde adeta rotasyon usuluyle bakan koltuklarına oturabılıyorsa, Meclıs çalışmaları cıddıye alınmıyor, devamsızlık ve lauba- lılık son kerteye ulaşmışsa işte aıle, bu durumda cıddı devlet adamı Hıfzı Oğuz Bekata'yı bugunku ılış- kı ve görunumlerden ayrı konumda tutmak ıstemış- tır Gerçekten Hıfzı Oğuz Bekata devlet adamı nıtelık- lerıne sahıp bir polıtıkacıydı 1943 yılında, genç Be- kata Tıcaret Bakanlığı Iç Tıcaret Genel Mudur Yar- dımcısı ıken tek partı ıktıdarı tarafından keşfedılır ve mılletvekılı olarak Meclıs'e gırer Bu gorev 1950 yılı- na dek surer 195ü" de muhalefette görev alır, 1957'de tekrar Ankara mılletvekılı seçılır 1961 'de yenı anaya- sayı hazırlayan Kurucu Meclıs uyelığıne de seçılır. Ben Hıfzı Oguz Bekata yı o Meclıs'te tanıdım Daha sonra, 1961 yılında Ankara senatoru olur ve bu go- revını 1975 yılına değın tekrar tekrar seçılerek surdu- rur Boylece toplam 26 yıl TBMM'de Ankara'yı tem- sıl etmıştı Sayın Bekata, Bekata yaldızlı sozcuklerın art arda sıralanmasıy- la ortaya çıkan kof bir hatıp değıl, her soyledığı ozlu duşunce ıçeren çok onemli bir hatıptı Cenazesınde kendısını sevenler, eskı mucadele arkadaşları son gorevlerını yapıyorlardı Hürrıyet Gazetesı Başyaza- rı Oktay Ekşı Bekata ıçın "Polttıkada soyleyecekle- rını bırplan çerçevesınde kafasında oluşturan ve bu fıkırien en açık ve net bir bıçımde mesaja donuştu- ren nadır polıtıkacılardan bınsı olduğu " değerlendır- mesını yaptı Bu yargıya hepımız katıldık. Gerçekten, onun bir sıyasal konuyu ele alıp analız edışı, bir du- şunce ve polıtıka harıkasına donuşurdu. Hıçbır za- man abartmadan tane tane konuşarak muhatabını ıkna ederdı Bekata'nın Cumhurıyetın ıkıncı adamı Ismet inö- nü ıle çok yakın ılışkılerı vardı Zaten boyle olmasay- dı Ismet inonu en krıtık bir donemde kurduğu hüku- metlerde, onu ıçışlerı bakanı yaparmıydı? Bir sure once polıtıka ustadı Bekata'yı evınde zı- yaretımde, polıtık anılarını yazmasını onerdığımde, "Yazıyorum yazıyorum" dıye yanıt verdı Sayın eşını gostererek " Bana yardım edıyorlar" dıye teveccuh gosterdı Buanılartamamlandımı bılemıyorum, an- cak ınanıyorum kı yakın tarıhımızdekı bırçok konuya ışık tutacaktır Hıfzı Oğuz Turkıye'nın çok çalkantılı bırdonemın- de, 1961-1965 yıllan arasında Devlet ve içışlerı Ba- kanlığı gorevınde bulundu içışlerı Bakanlığı sırasın- da Bekata'mn Dıyarbakır Mılletvekılı ve aynı huku- mette Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı gorevınde bulunan Dr Yusuf Azizoğlu ıle Meclıs kursusunde çok cıddı tartışmaları vardır O tartışmalarda 'Kurt sorunu ' enıne boyuna ortaya konmuştur Inönu'nun Başbakanlığı'nda aynı hukumetın ıkı bakanı "Kurt sorunu" konusu da bırbırlennı suçluyorlar onemli konulan tartışıyorlardı Acaba bu tartışmaların perde arkasında İnonu var mıydı 9 Inönu'nun haberı ve Be- kata'yı yonlendırmesı olası mıydı? Tum bu soruları Bekata'mn sıyasal anıları çozumleyebılır Bekata'mn olumuyle, cumhurıyetın kuruluşundakı zorluklan yaşamış bir kuşağın son temsılcılerınden bı- nsının desonsuzluğa goçtuğunu duşunuyorum Tum yakınlanna aılesıne ve dostlarına başsağlığı dılerım Şarlo'nun banş çağnsı TEOMAN AKTUREL B ileşikbirsanartırC haplin'ın yaptı- ğı Amerıkalı gonuldeslerının de- dıklen gıbı "Dünyayı hem güklıir- muş. hem ağiatmış adamdır". hem saır hem bestecı. hem sahneye ko- yucu hem de gelmış geçmış en bu- yuk en usta pandomıma oyuncusudur "Yollara duşen o zavallı işçivi. o korkak. kaygılı, sıska. yü- rekler acısı varlığı doğururken bir vergi varat- maktı dileğim. Baston 'onur u deyimliyordu. bı- yık 'kurumluluk'tu, potinler de 'olumlu dunya •^fcalannın tümçekılmezlığrnibelirtH'ordu.*' "Bu kişi yaşıyor bende. Kimilevin vanı basım- da. benımle: kimilevin basınıalıp, otelcregıdivor sanki.." dıyordu Chaplın Chaplın ın "Şarlo'"su konu^maz. oynar \ma yarattığı tıp ıle Hitler arasındakı benzerlığı başa- rıvla kullandığı fılmı Buyuk Diktator'de dılı ço- zulur "konuşma\a'"baslar Chaplın e "dikta- tor"u canlandırma yetkısmı veren ne oykunme (taklıt), mım yetenegı. ne de dehasıydı "Salt bir bıyıktı!" Sarlo bekledı bekledı. ama sonunda turnayı gozunden v urdu Kendısının olanı (Yanı 'yapma bmğı') gerı almayı becerdı Oysa. dunyaya ege- men olmaya kalkışan elı kanlı Hıtler'ın bıyığı gerçektı' Hıtler'ı gülunçleştırmek ıçın elınden gelenı ardına komadı Barışı sağlamak ıçın gınş- tığı bu savaşımda. Biıyıik Diktatör'un sonunda "Insanlara Çagn'*da şoyle seslendı "L'zgunum.amaelden negelırkı ımparatorol- mak ıstemıyorum ben Bana gore değıl buış Ne kımieyı key fımce yonetmek. ne de fethetmek ıs- tıyorum Gucüm yetse herkese yardım etmek ısterdım Hınstıyanlara. Yahudılere Ak derılılere olduğu gıbı kara derılılere de Hepımız karşılıktı var- dımlaşmak ıstıyoruz Uygar ınsanlar bovle dav- ranır Ortak mutluluğumuzu yaşamak ıstıyoruz. ortak mutsuzluğumuzu değıl Bırbınmızı. aşa- ğı. hor gormek. bırbınmızden tıksınmek ıstemı- yoruz Herkese bir yer var bu dunyada Toprak ana yetennce zengindır. her bınmıze yasamımı- zı surdurmek ıçın gereklı olanı sağlayabılır Ya- şam yolumuz, gorkemlı veozgürolabıhn ama yı- tırdıkbu yolu Hırs ve açgozluluk ınsan ruhunu zehırledı, yer- yüzunü bir nefret çembenne aldı v e hepımızı kaz adımlanyla yokbulluğun ve kanın ıçıne surukle- dı Başardık Hızımızı arttırmayı ama onun bı- rer tutsağı durumuna duştuk Bolluğugetırenma- kınelesme bızlerde daha fazlasını elde etme ıste- ğı yaratti Bılım bızlerı utanmaz ve sıkılmaz kıl- dı Zekâmız ıse katı ve kaba ınsanlar durumuna getırdı bızlen Çok du^unuyoruz ama yetennce duy umsamı- yoruz Makınele^meden çok. gereksındıgımız ın- sancıl duşuncedır Zekâdan çok da ıncelık ve hoş- goru Bu değerler olmaksızın yaşam korkunç kı- lınır ve her şeyımızı yıtınnz Uçak ve radyo bırbırımıze yaklaştırdı bızlen Bu yenılıklenn kendı dogası ınsandakı ıvılığe ve tum dunyayı bırleştırecek evrensel kardeşlığe bir çağn nıtelıgındeydı Şu anda benım sesım de bu- tun dünyada bınlerce kışıye ulaşabılıyor Benı ı^ıtme olanağı bulanlara dıyorum kı Umutsuzluga duşmeyın' Uzenmıze çöken bela. yabanıl bir ıştahanın ve ınsanlığın gelışmesınden korkanlann duyduklan acıların sonucudur an- cak Insanlığın kını geçecek zorbalar yok olup gıdecektır Halktan zorla aldıklan ıktıdar. yıne halkınelınegeçecektır Insanlardaolmeyıbıldık- len surece ozgurluk yok edılmeyecektır Askerler. bu yabanıl adamlara adamayın ken- dınızı Sızlen hayvan eğıtır gıbı koşullandmp. aç, susuz bırakıp toplann ağzına suruyorlar Do- ğaya aykın olan bu adamlara teslım etmeyın ken- dınızı Bu makıne gıbı duygusuz, makıneleş- mışadamlara' Sızler bırer makıne değilsınız' Sız- ler bırer hayvan değılsımz' Yüreklennızde ınsan sevgısıtaşıyorsunuz' Tıksıntıyekapılmayın An- cak sevılmeyen kışıler nefret eder Sevılmeyen- ler ve dengesız olanlar Askerler, kölelık uğru- na dovuşmevın Ozgurluk ıçın dovüşun' Luca'nın fncıl'ının 17 bolumundesoyledenır "Cennet insanın kendi içindedir." Ne tek bir ın- sanın ne de bir boluk insanın Tum ınsanlann içindedir Sız ınsanlar da makınelen yaratatak guçtesınız Mutluluğu yaratacak guçte Sızlenn. bu ozgur ve yuce yaşamı yaratacak gucunuz var Bu yaşamı sımsıcak bir seruven durumuna getırmeye de Öyleyse demokrası adı- na gucümuzu kullanalım ve hepımız bırleşelım' Yenı bir dunya ıçın dovuşelım! Herkese çalışma olanağı veren. gençlere gelecek hazırlayan. yaş- lılan guvence altına alan an duru bir dunya ıçın Evet. Buyuk Dıktator fılmı boyle sona erer Ataturk'ün. "Vurtta banş, dünyada banş" oz- deyışı. tum gerçeklığını ve yaşarlılığını. guncel- lığını koruyor TARTIŞMA Kirli Beyoğlu ve belediye... eledıyenın bunu kasitlı y aptığından emınım Bızlere. bızım yaşam bıçtmımıze, değerlerımıze karşı oldukları açık. bunu zaten söylüvorlar Kadınlı- erkeklı lokantalarda, cafelerde. barlarda, meyhanelerde bırlıkte oturmamızı. yemek yememızı. ıçkı ıçmemızı. müzık dınlememızı kendı değerlenne göre ahlaksızlık. yozluk olarak goruyorlar Olabıiır. ıstedıklen gıbı düşunmeye hakları var. demek yanlısolmaz Ne var kı Refahh Beyoğlu Beledıyesı'nın, kendınce bızı cezalandırmak ıçın "PisliğİDİz içinde boğulun. yaz sıcağında İstiklal C addcsi'nden geçmevı v« orada oturmav ı size işkence haline getirecegiz'"demev e hakkı yok Çoplenn dağ gıbı yığıldığı. kokusunun ars-ı alayı ^ardıgı yıllardır desıştınlmeyen kırık taban dosemesı karo taşlannın altında bırıken pıs kokulu sulann kuru yaz aylannda bıle basınca uzenmıze fışkırdığı. kırlenmemek ıçın taşlar uzennde bale yapmak ve kınk karoları gözlemek ıçın yüzümuzu yerden kaldırmamak zorunda kaldıgımız. sokak lambalannın yakılmadıgı. kınk ve bozukluklannın değıştınlmedığı, dunyanın en karanlık cadde-i kebirinde bızı yaşamaya mahkûm etmeye hakkı yok Günduzlen. tam bir bavboşluk ıçınde her cınsten seyyar satıcının sokak köşelennı. duvar dıplennı tutmasına. yaya bolgesı olmasına rağmen caddenm. arkası olan ozel arabalann vebızzatbeledıve araçlannın park yerı haline gelmesınegoz yumuluyor Buna kaiıjilık, beledıve zabıtasının (sadece) ışgal ordulaıı hovratlığı ıle \e Bevoğlıı esnatının uzerıne taburlar halinde kepçelerle yuruyup, sandalyelerı masaları çıçeklerı toplaması, her yaz me\ sımınde önüne masa çıkardı dıye ı^galıyesını odedığı halde esnaf ıle mucadele etmesı. herhalde beledıyenm Beyoglu'ndakı aslı görev ı olmamalı Ben bir ınsan olarak böyle bırortamda yaşamayı hak etmıyorum Kımsenın de ne gerekçe ıle olursa olsun benı buna mecbur etmeye hakkı yok "Beğenmiyorsan çek gtt" demeye de kımsenın hakkı yok Ayrıca bırkaç bın yıllık geçmı^ı ıle Galata ve külturyaşamımızın son 200 vıldır en onemli mekânı İstiklal Caddesı ve çevresımn kasıtlı olarak pıs bırakılmasının. bakımsızlıktan çokmeye mahkûm edılmesının sorumluluğu var Istanbul'un en önemlı tanhsel ve sosval mekânlanndan bın olan Beyoğlu'nun bu ıçler aı.iM durumundan Büvükşehır Beledıyesı Je sorumlu. ama onlar da aynı katada olduğu ıçın derde deva olnıazlar Elerınde \erel vonetımlere oranla sınırlı yetkı olmasına Hoşgörü bekleyerek... etır'cıbılge vazarımız Mustafa Fkmekçi'nın sutun ğ 8 agustos gıınu dızı yazısıyla gelen Savın \ecihi timuroglu'nun "Ah Şu "Hoşgorulu" Dunva"sını ılgı\le okurken Hazıran 1995 basında Ankara da toplanan Edebıyatçılar Demeğı kongresmı anımsadım Vecıhı Tımuroğlu. bu toplantıda kongre dı\anı başkanıydı. otorıte \e dısıplın hevesıne salonu engızısyon mahkemelerıne çev ınyor. her soz isteyenı ozarlıvor dıledığıne dıledıgı sırada söz verıp arkasından susturmaya kalkışıvordu \e de bu "Aknoz Paşa"\arı tutum salonda bir sınınışlık yaratmışken söz sırası mecburen bana gelınce "hazirun"u selamladım - Genel kurulun yorgun uyelen1 Sızlen sevgıyle selamlıyorum Aynca "edebi" olatağına "asabi" olan ba^kanını da saygıyla seljmlıvorum' \nian. aman meğer boyle demekle ne buy uk "gunah" ışlemısım On sıradakı amıgolarbenı saygısızlıkla karşın. yıne de herhalde benden guçlu olan Beyoğlu Kaymakamı \e Istanbul Valısı bu çökuşe dur dıyemıyormu' Beyoğlu'nun durumu sadece burada yaşayanlan çalışanlan ve eğlenenlerı ılgılendırmıyor Ulkemıze tunst olarak gelen yabancılan da ılgılendırıyor Bu pıslığe onlan da mahkûm edıyoruz. Istanbul'un en çok tunst çeken mekanbnndan bın istiklal Caddesı Refahh zıhnıyetın turıznı konusundakı du^uncelenm bılıyoruz Bu katadakıler Mısır'da turızmı baltamak ıçın ellennden gelenı yaptılar Turızm sadece turıstlenn uzenne bomba atmak gıbı teronst vontemlerle baltalanmaz İstiklal Caddesı'ndekı gorüntu. tunst kaçırmak ıçın yeterlıdır Ben bu ulkenın \atandası olarak bu vabancı ınsanlara karsı mahçup oluyorum, utanıyorum Bana bu utancı ya^atnıaya da kımsenın hakkı yok 1 Işın suçlarken, tarafsiz (') başkan daha da kızıyor. benı ıftıracı ılan edıyordu Oysa kongreye renk katacağını umduğum bu ıronık serzenışe en ufak bir hoşgoru göstenlmıyor ve ta Sıırt'ten koşup gelen bu mütevazı yazann umutları katıldığı ılk kongrede kınm- kırını kııılıyordu Şımdı "Avinesi iştirkişinüı" dıyerek Sayın komık yanı tstıklal Caddesı'ne gelen tunstlenn çoğu da kendılenne daha yaİcm Arap ulkelennde gelen tunstler Aslında tabıı kı asıl sorumlu, oylan ıle Beyoğlu Beledıyesı'ne bu zıhnıyetı getıren seçmenler ve oy vermeseler bıle çalışma yerlen Beyoğlu'nda olan esnaf Önlermde bırıken dağ gıbı çoplere tepkısız kalan, belediye zabıtasının masa. sandatve toplatma eylemıne ıtıraz etmeyen. "Bana dokunmayan vılan bin yıl yaşasın" (İıyen zıhnıvet bu sonuçlara katlanır "Her halk lavık olduğu yrinerim ile yönetiHr"mı^ demeye de dılım \armıyorama' Kisacası. böyle sorumsuz dar kafalı yonetımlere mahkûm olan bu bahtsız güzel şehnmıze sahıp çıkalım Beyoğlu Beledıyesı ne gorev ını hatırlatalım ve onu Beyoğlu na gereken ıtınayı göstermeye zorlayalım NeşeErdilek- Tunçaj' Timuroglu'nun lafina bakıyor. kendısinden bekledıgım "hoşgöru"yü hıç olmazsa bu yazım ıçın gostermesını dılıyorum. Saygılanmla Cumhur Kıhççıoğlu Gazetecı-Yazar. Sıırt Mucadele Gazetesı Sorumlu Mudürü PENCERE Bu Gidîşle Nereye Varırız?.. Abbas Güçlü, Mıllıyet tekı koşesınde "İmam- hatıpler neden tercıh edılıyor" sorusunun yanıtını ararken durumu şoyle saptıyor. ". Imam-hatıpler, devlet okullan ıçınde en lyı olanaklara sahıp okullar sıralamasında en başta gelıyor Çoğu Anadolu ımam-hatıp lısesı oldu. In- gılızce öğrettm yapıyor. Yabancı dılı oğrenmesı kaçınılmaz olan okullara yabancı dıl oğretmenı bulunamazken, bu okullara en lyılen gondenlıyor Oğrencıler Ingılızce oğrenıp de ımamlık mı yapa- caklar? Hayır Dığer pek çok meslek okulu gıbı ımam-hatıp lıselerı de kuruluş amaçları bir tarafa bırakılıp unıversıteye oğrencı yetıştıren kurumlar haline geldı ( ) Dunku gazetelerde vardı Imam- hatıplı ÖYS bınncısıne bir araba, 50 Cumhunyet Altını ve unıversıte oğrenımı boyunca burs verıl- dı Devlet okullarındakı dığerlerıne ne verıldı? Hıç..." (13 Eylul 1995) Ozel Okullar Bırlığı Başkanı Dündar Uçar da bu konuda şu gerçeklerı dıle getırmış "Ozel okullaraçılırken engel uzenne engel çıkar- tan, oğrencıden alınan her 100 lıranın 50 lırasını vergı olarak alan devletın, ış ımam-hatıplere ge- lınce bonköhuğu tutuyor Bugun devlet okulları- nın çoğunda 70-80 kışılık sınıflarda eğıtım yapılır- ken, hatta 100 kışıye çıkarken, sınıfmevcudu 40'ın uzenne çıkan ımam-hatıp lısesı bulamazsınız." Çoktan ben Turkıye Cumhunyetı'nde dınsel oğ- retım temel eğitime donuştu; ımam-hatıp lıselerı- nın meslek okulu nıtelığınden çıktığını, Mısır'dakı sağır sultan bıle duydu, bu okulların amacından saptırılarak laık cumhurıyetın altını oyma orgutle- nne donuşturulduğu açık > • Pekı, Turkıye'de mıllı eğıtım ne durumda? 1994-95 donemınde 2624 meslekı ve teknık okulda 875 bın oğrencı okuyor (Imam-hatıp okullarında oğrencı sayısı 470 bın ..) Okur-yazar olmayanların nufusa oranı ABD'de yuzde 0.5, Rusya'da yuzde 2; Yunanıstan'da yuz- de 6 8 ıken Turkıye'de yuzde 20 8.. Turkıye'de nufusun 25 mılyonunu oluşturan 0- 17 yaş arasındakı çocuklann 10 milyonu eğıtımden yoksun; ılkokula gıdemeyen çocuk sayısı 2 milyo- nu aşkın... "ABD-Japonya-Avrupa" çerçevesınde ortala- ma okullaşma oranı yuzde 98, Turkıye'de yuzde 68. Bu oranlar lıse duzeyınde buyuyor, yukse- koğretımde fark daha da açılıyor Zorunlu oğretım suresı Turkıye'de 5 yıl 1 Ulkemız, dunyadakı 172 ulke arasında zorunlu oğretımı 5 yılda kalmış 7 ge- rı ulkeden bın (Yukardakı sayıları YDH'nın yayımladığı bir bro- şurden aldım.) AG (Araştırma-Gelıştırme) harcamalannın ulusal gelıre oranı Israıl'de yüzde 3.10, Japonya'da 2.78, Fransa'da 2.40, Hollanda'da 1.53, Turkıye'de yüz- de 0.33.. Eğıtımde bunca gerı, yuksekoğretımde zavallı ıken, unıversıtelenmız yetersızlıkten kınlırken, ımam yetıştırmekte bunca hıza ne buyrulur?.. • _ \ Ustelık gözumüz dışarda... ~ Ne dıyoruz "Adnyatık Denızı'nden Çın Seddı'ne kadar Türk- luk dunyasının lıdenyız " "21 'ıncı yuzyıl, Turk yüzyılı olacak ." Turkıye'de yuvalanan şerıatçılar Orta Asya'da okul açmak yolunda bırbırlenyle yarış edıyorlar; paralan nereden buluyorlar?.. Arabıstan'dakı çöl şerıatının Turan'da komısyon- culuğu belkı de lyı para getınyor; ama ummetçı be- zırgânlığın Turkluk dunyasına ne yaran olabılır? Eylül, Ege'de bir başka güzel Her oğun balık, TV'den ve kabalıklardan uzak, seveceğınız bir ortamda yaza veda ıçın ÇAĞIN MOTEL TP: 800 000-TL 2 kışı 1 hafta- 9 800 000 - TL Assos Bektaş Koyu Sutluce Koyu Tel' 0 286 723 40 42/43 Keyıf düşkünlenne özel "Işte Istanbul"' manzarası ve nostaljık canlı gıtar ıle unutulmaz geceler. Rez: Tel: 252 2710 İŞ MAHKEMESİSIFATI İLE YALVAÇ ASLİYT HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosvaNo Davacı Sosyal Sıgortalar Kurumu Genel Müdurlüğu\ekıl- len taratından davahlar Delta Eiektnk Tic San A.§ ıle Ibra- hım Kuruloğlu Salım Gullupınar \e Ferhat Dal alev hınemah- kememızde 28 82^ ^27 - lıranın onav tanhınden ıtıbaren ya- sal taızı ıle bırlıkte davalılardan muştereken ve muteselsılen tahsılı ıçın mahkememızde dava açılmakla vapılan açık yar- gılama sırasında venlen ara karan uyarınca davalılardan Fer- hat Dal \e Ibrahım kuruloğlu na leblıgatlann yapılamaması adreslennın yapılan araştırmalardan bulıınamaması sebebıv le bu davalılara dav a dılekvesı ıle duruşma gunünün ılanen teb- lığıne karar senlmekle da\alılar ibrahım Kuruloğlu ve Fer- hat Dal ın duruşma gunu olan 29 09 1995 gunu saat 09 00'da bızzat duruşmava gelmelen \eya kendılennı vekılle temsıI et- tırmelen. aksı halde yokluklannda yargılamalara devam olu- nup karar \enleceğı hususu HUMK nun 509 maddesı uya- nnca dava dılekçesı \e duruşma gunu yenne geçerlı olmak uzere belırtılen davalılara ılanen dımırulur Basın ^6919 SATILIK DOĞAN L Sahıbınden 92 model, 60 000 km.'de. Tel 532 29 14 Romanlarınız ve ansıklopedılermız yennızden alınır Tel: 554 08 04
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear