14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
I 14 EYLÜL 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 13 Teh 0.2T2.512 05 05 Faks: 0.212.513 90 98 KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK CHP'li Başkan: Ketenpereye geldim T okat'ta kunjlan bır vakıf vardı: Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi Vakfı... Camiler yap- mak, Kur'an kurslan açmak, anaokulundan yüksek okula dek yete- nekli çocukların eğitimine yardımcı ol- mak üzere bu yıl kuruldu... Vakfın ku- ruculanndan ve yöneticilerinden biri de CHP Tokat il Başkanı Orhan Diren'di... Evet, cami yapmak, Kur'an kursu açmak suç değildi ama, Damat Ferit- Hükümeti'nde şeyhülislamhk yapmış, Kurtuluş Savaşı'na karşı çıkmış, Mus- tafa Kemal Atatürk'ün yurdu kurtar- masından sonra ingilız gemisıne binip Istanbul'dan kaçmış, önce Yunanis- tan'a sonra Mısır'a yerleşmiş Mustafa Sabri'nin adını yaşatmak, Atatürk'ün kurduğu CHP'nin bir il başkanına mı kalmıştı? Yerel tepkiler üzerine Diren, bir ay kadar önoe vakıftan istifa etmişti ama tarihe de geçmişti... Diren, Vaziyet'i aradı... Olayı CHP içindeki siyasi çekişmelere bağladı. Ancak, kendi rızasıyla kurucusu oldu- ğu bu vakıfla, CHP'deki ıç çekişmenin ne ilgisi olabilirdi... Konu, sonradan aleyhine siyasi malzeme yapıldıysa, baştan düşünmesi gerekmez miydi? Diren, Tokat'ın RP'Iİ Belediye Başka- nı Nizamettin Aydın'laçocuklukvesı- nıf arkadaşı olduğunu anlattı ve şöyle dedi: "Nizamettin. benim bu vakfa kurucu olmamı istediğinde vakfın ne adına, ne şeyine baktım. Gözü kapalı imzayı at- tım. Öğrendikten sonra da Nizamet- tin'e, 'Beni nasıl böyle bir pisliğe bulaş- tınrsın' dedim. Bana, 'Üç çocuğumun ölüsünü öpeyim, Mustafa Sabri Efen- di'nin biyografisini ben de bilmiyor- dum' dedi. Hülasa ketenpereye gel- dim. il kongresinden sonra da 7 ağus- tosta vakıftan istifa ettim. Bu olay ne- deniyle çektiğim ıstırabı tarif edemem. Hayatımdaki en büyük lekedir." Diren, 30 yıldır CHP'de politika yap- tığını belirterek, "Partidekı arkadaşlar beni uyarabilirdi. lyi niyetli değillermiş ki beni uyaracaklarına konuyu basına yansıttılar" şeklinde konuştu... Bu arada adına vakıf kurulan Şeyhü- lislamın Mustafa Sabri Efendi'nin toru- nu da Vaziyet'i ziyaret etti. Önce, ce- binden eski bir Atatürk fotoğrafı çıkar- tıp masanın üzerine koydu. Sonra, "Ben Atatürk ilkeleri doğrultusunda eğitim gördüm, çocuklanmı da bu ilke- lerle yetiştirdim. Siyasetle, siyasi par- tilerle bir ilgim yok. Tokat'ta bir vakıf ku- rulduğunu gazetem Cumhuriyet'ten öğrendim. Bu vakfı tasvip etmiyorum, doğru bulmuyorum" dedi. 1949 yılın- da annesi ve iki kardeşiyle birlikte Mı- sır'a yerleşmek üzere gittiklerini anla- tan şeyhülislam torunu, "üseyi yeni bi- tiımiştim. Dedeme Türkiye'de neler ol- duğunu, neleryapıldığınıanlattıncabi- zim Mısır'da kalmamızı istemedi, 'Sizin Türkiye'de daha iyi yaşayacağınızı an- ladım, geri dönün' dedi. Bu arada ken- disi için de af çıkmıştı ama dönmedi, 1954'teKahire'deöldü" dedi. . Bizden duyurması... Kabiolu TV K ablolu TV yayını yapan Türk Telekom, sabahtan akşama kanalların yerini değiştiriyor... 1 Neden degiştiriyor, teknik ge- rekçesi ne, belli değil... llgililerden alı- nan bilgiye göre, Telekomünikasyon Daire Başkanlığı'ndan gelen emiröyle... Emir, Başbakan'dan gelirse Star gibi bazı kanallann yayını bile kesilebiliyor. Bazı kanallara isetorpil yapılıyor. Öme- ğin dincilerin birtelevizyonu kablolu ya- yına alınıyor, karşılığında Ispanyol tele- vizyonu TVE. hertelevizyondan çıkma- yan bir banda atılryor. Ya da Alman te- levizyonu RTL... Müzik televizyonu MTV bile hertelevizyondan izJenemiyor. Ama bir gün hop diye Arapça yayın ya- pan Dubai TV, ekranın ortasına konu- yor. Yayındaki tüm kanallan izlemek ise piyasadaki en yeni modellerden TV al- maktan geçiyor. Yoksa Telekom. TV üreticileriyle ortak mı çalışıyor! Mert Ali Başanr'dan SÖZDEYİŞLER Hüzün neşenin gölgesidir. Etnik sözcüğünün kökeni üzerine ya da TRT'nin ayıplı malırof.Dr. Aydın Aybay, geçen- lerde bir yazısında llhan Sel- çuk'un "Eskiden Türkçemiz- de sık kullanılmayan bir söz- cük, günlük yaşamda dilimize katıldı: Etnik! Ne demek etnik?" tümcesinden yola çıkarak, özellikle medyanın diline doladığı bu sözcüğü günlük kullanıma kimin soktuğunu açıklıyor: "Devlet TRT kurumu!" llginç değil mi? Prof. Aybay'ın, 15. yılını geride bı- raktığımız 12 Eylül münasebetiyleyap- tığîaçıklamanın devamı daha da ilginç: "1980'li yılların başında TRT görsel ve işitsel yayıncılıkta tekel konumunda bulunurken, Doğu ve Güneydoğu'da komşumuz olan ülkelerde cereyan eden bazı iç ayaklanma olaylarının ha- berini, ayaklananların 'bir etnik grup' L Cihan Demirci den -Q A F O R 1 Z M A L A K Tansu. daha öncelerı hep Denizi görmeden eşarpı sıvamıştı. Bu kez işi daha kolay olacak! mensupları olduğunu söyleyerek ve- rirdi. O zamanki 'devletliler', başka ülke- lerin Kürtleri de olsa, Kürtlere Kürt den- mesini istemediklerinden, böyle bir ko- mik terim icadedilmişti: Kürt değil, bir etnik grup! Ama kendisini aptal yerine koyan bu resmi komiklik karşısında. halk da mi- zah yoluyla yanıtını vermişti: Kürdili Hicazkâr yerine Bir Etnik Gru- bi Hicazkâr... Acemkürdi yerine Acem Bir Etnik Grubi... Bunlardan haberi olmayan 'devletli- ler' komikliği daha da ileri götürüp, bir de yasa yaptılar: Yasaklanmış Diller Yasası! Bu yasada, önce 'Türkiye'de herke- sin ana dili Türkçedir' deniyordu. Yani, anası Rum, Ermeni, Kürt, Zaza, Sürya- ni de olsa çocuğun ana dili Türkçe ola- caktı! Ardından da birtakım karmaşık ta- nımlamalaryapılarak, adı anılmaksızın, Kürtçe yasaklanıyordu. Yasadaki tanımlamaya göre, hiç ge- reği yokken, Kürtçe dışındaki bazı dil- ler de durup dururken yasaklanmış oluyordu. Bu arada en gülüncü Espe- ranto adıyla bilinen yapay dil de, tanım gereği yasak diller kapsamına girmiş- ti. Şimdiki durum nedir diye sorarsa- nız, yanıtı şudur Türkçeden başka... diye başlığı olan yasaklanmış diller yasası 1991 "de yü- rürlükten kaldırıldı. Ama, Anayasa'daki 'düşünceyi ka- nunla yasaklanmış bir dille açıklama' yasağına ilişkin hüküm (madde 26), ne- dense hâlâ yerli yerinde duruyor. işte böyle..." Dil deyince bir de şöylesi var... Bu kez Stockholm'dan TRT-INT'i izleyen Gürhan Uçkan bildiriyor: "Haberler'de yeni çıkan Tüketici Ya- sası'ndan söz edilirken, 'ayıplı çıkan mal' deyişi birkaç kez geçti. İşte, uzun süre yurtdışında yaşamanın kötü bir yanı daha! Dildeki bu tür 'gelişme'leri kaçırıyor insan. Orneğin malın bir yeri görünmüş gi- bi 'ayıph'sı olduğunu. artık 'özürlü' den- meyeceğini, böyle demenin 'out' ol- duğunu geç öğreniyorsun." Sanat dünyasının •çevre'sini en çok kimler kirletir? İ.K.K. İstifa ettiğini sanırken işten aülan gazeteci G eçen nisanda Ahmet Altan'ın "Atakürt" başlıklı yazısı üzeri- ne medyada kopartılan fırtına- yı anımsıyorsunuzdur. Okur- larından gelen yoğun tepki karşısında Milliyet, Ahmet'le çalışmak istememiş- tı. Adı "düşünce özgürlüğüne darbe'ye çıkartılan bu olay üzerine birileri Ah- met'e destek için istifasını vermiş, bi- rileri de vicdanının sızladığını falan yaz- mıştı... Bu arada, Yeni Yüzyıl'ı yayımlayan Sabah Grubu'nun bir başka gazetesi Gün'de de. Lütfü Oflaz'ın yazısına sansür uygulanmış ve Lütfü görevin- den istifa etmişti. Ancak, Lütfü'nün istifası nedense "düşünce özgürlüğüne darbe" kapsa- mına alınmamış hatta, Ahmet'in "Ata- kürt" benzetmesini Lütfü'nün eski bir yazısından aşırdığı bilegeçiştirilmişti... Ahmet, Milliyet'ten istifa eden arka- daşıyla birlikte anında televizyon rek- lamlanna çıkmış ve büyük paralarla Ye- ni Yüzyıl'a transfer olmuştu... Ya Lütfü'ye ne olmuştu? Lütfü, istifa ettiğini sanırken işten atıl- dığını farketmiş bir süre önce... Yazısına sansür uygulandığı için Gün'ün o sıradaki genel yayın yönet- meni Selahattin Duman'ın sekreteri- ne imza karşılığı teslim etmiş istifa di- lekçesini... Bir ara Selahattin Duman'la konuş- muştelefonda... Selahattin, "Sen.taz- minat almalısın" demiş. Öyle ya, yazı- sına sansür uygulanan bir yazar istifa- sını verince Basın Yasası'na göre taz- minata hak kazanacak. ikinci kez ara- dığında Selahattin'i "Girişimde bulun- dum ama patrondan sonuç alamadım" yanıtını almış... Ve istifasından bir ay sonra noter ka- nalıyla biryazı ulaşmış eline, "Mazeret- siz olarak işe gelmediğiniz tespit edil- miştir, üç gün içinde işbaşı yapmazsa- nız, işinize son verilecektir" diye... Patronun amacı, Lütfü'nün işinetaz- minatsız son vermek... Ama baştan verdiği istifa dilekçesi var Lütfü'nün... Doğru, Türkiye Gazeteciler Sendi- kası'na gitmiş Lütfü... Sendika avuka- tına anlatmış konuyu... Avukat, "Sen haklısın" demiş, dava açarsa kazana- bileceğini söylemiş... Ne ki, Lütfü işsiz... Dava açmak için masraf yapacak. para harcayacak du- rumu yok... İstifa ettiği halde işten atılmayı sine- yeçekmişçaresiz... Lütfü geçenlerde iş bulmuş ve yeni- den yazmaya başlamış... Uzun yıllar önce Akbaba'da mesleğe başlayan Lütfü şimdi yine bir mizah dergisinde, LeMan'dayazıyor... Onuruyla... Eski Beyoğlu keyfini yaşayanların mekânı (Özel Tekne Gezileri için..!!) orrı 25i oo VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Oda'mızın eski başkanı Sayın t MAHİRGÜRBÜZ'ünatınesi. NADİDE GÜRBÜZ Hanımefendi'yi 11.09.1995 Pazartesi günü kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Kendisine Tann'dan rahmet, Sayın Gürbüz'e ve tüm ailesine başsağlığı dileriz. TMMOB ZİR\AT MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU ÇİZGİLİK KÂMtL MASAR.İC1 HARBİ SEMİH POROY GADDAR DAVUT NURI KLRTCEBE ĞuOUJ GOt* OAÇA1A / BU &/ S }A//AJ }&H£ CE VEMfG&TM>iStZU*C VEÖZEL. ROJSA AIALESEf: &BAJE  YETE G/OÇfiJ VELfL YE&/ ASAB//H B&ZULOU i 1 BULUT BEBEK \URAY çlrrçt ,9bîormul û-/ Yeni «Cı\ rmtü K- ^ ister / misfniz \ hanım? MIRMIRLAR UĞVR DVRAK VÛTFEN l - l l f *y~>r>» •-. . O KADAR ÇOK ENEg- kTAYBeiTİK <İ, KANM- DA SlZİM ÎÇİN MiÇ BİE. İKNA R>6BİLDİ M 0NIA- MAAMİ TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 14 Eylül ISADORA'NIN ÖLÖMÛ! t32?'X Bll6Ü*J, ÜNLÜ AMBRİKtU CANSÇt /SA0OG4 PUNCAN (PAN/ON),gi8 KA2A SONUOJ ÖLOU. ZAMANINDA BeuKiJ İUlBAUAgA GÖKS /AHLMAtOA OUW BALE SANATlNI ÇQ«r Ö2&UR 8IÇIMPE İCXA EDEN OUHCAU,DAR GÖ8ÜŞ. LÜLE&M f/MfEAClE&At/ Ü2E&İUE ÇEKM/ŞTİ. ^ ES/Ü YUUAN'MlctGlfiÇiPCAfC AYAKLA VE _ \ \ UZBeiAJE BlR HA&A/IAHİYE SABARAK yAPTTG/ O/VJSİAH TÛm BATI DÜN/ASM ETKİLEMİŞ, (•„,; RuS 8ALEUS7?ISI PiASUILEV'İN BİLE OlKKATİNİ \ V Ç£KMtprİ. 1913 'TE, İKİ ÇOOJĞUMU BİR. OTDMO_ flZ BİL KA2ASINPA YirieEN DUNCAN,&iftf>IĞİ Bll-K NALIMOAK1KDLAYKURTlJLAMAAniŞTl YILLAH SOMRA, FMHSA'DA AÇlK BlR O7t>MOBİU£ GtOBRICSM,BOYMUNDAHİ UZUN BÇARStN 7B, LS6E DOLAHMASl SÛUUCU 8OĞUtMdVC.ÖU*ÛÇTÜJ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear