22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 AĞUSTOS 1995 ÇARŞAMBÂ HABERLERIN DEVAM Sav, Attila'yı Çiller'e şikâyet etti 'Bakanın tavrı CMÜK'u tıkadı' ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Türkiye Barolar Birliği (TBBl Başkanı avu- kat Önder Sav. Ceza Muha- kemeleri Usulü Yasası (CMUKl uyannca TBB'ye 202 milyar liralık yardımı ödemeyen Vlaliye Bakanı İsmet Attila'yı. Başbakan Tansu Çiller'e şikâyet etti. Önder Sav, Maliye Bakanlı- ğı'nın tavn nedeniyle. CMUK'un uygulamada tı- kandığım vurguladı. Önder Sav, bayan avukatlann du- ruşmalarda türban takama- yacaklanna ilişkin hükmün. laik. demokratik ve hukuk devletinin gereği olduğunu kaydederek. bu yöndeki tu- tumlannda kesinlikle dönüş olmayacağını söyledi. TBB Başkanı Önder Sav. dün Adalet Bakanı Mehmet Moğulta> ile birlikte Başba- kan Çiller'i ziyaret ettikten sonra Başbakanlık binası önünde gazetecilerin soru- larını yanıtladı. Çiller'e. TBB'nin 202 milyar liralık alacağını ödemeyen Maliye Bakanı Ismet Attila'yı şikâ- yet ettiğini belirten Sav, "Demokratikleşme ve şeffaf- laşmada siyasal iktidann çok önemli bir adım diye nitele- diğiCMl K. uygulamada tf- kanma noktasına geldi. Aşa- ğıyukan lOayayakınbirza- mandır Maliye Bakanlığı va- sal yükümlülüğünü yerine getirmeyerek Türkiye Baro- lar Birliği ve barolara. zanlı- larla ilgili CMl^K gereği ya- pılan hukuki yardımlann karşılığını göndermiyor" de- di. OnderSav. gazetecilerin. "Avukatlann türbanla du- ruşmalara giremeyecekleri karanna karşı bir güvenlik isteminiz oldu mu" sorusun şu yanıtı verdi: "Öteden beri bu konuda kendime şahsen bir güven- lik istemim söz konusu değU- dir. Bu sadece barolann, avukatlann sorunu değil. Bu demokratik, laik, hukuk devletinin, hukukun üstün- lüğünün temel bir sorunu- dur. Türkiye'de hukukun iis- rünlüğü kurallan mı egemen olacak de\ let işlerinde, yok- sa dini iistün kılma kuralla- n mı egemen olacak? Tartış- ma budur. Bunun çözümlen- nıesi la/ını. Biz barolar ola- rak görevimizi bu noktada sürdürüyonız. Kimsenin gi- yinmcsi, örtünmesi, başının açıklığıyla bizim hiçbir ilgi- miz yoktur. Ama avukatlık özel bir meslektir ve bu özel mesleğin de kurallan içinde yapılması lazımdır. Biz bu kuraüar içinde yapılmasını soylediğimiz için Gümüşha- ne Baro Başkanımız öldii- rüldü. Daha kimi meslektaş- lanmız,TBB\etkilileri de öl- dürülebilir, ama bu temel meselede dönüş yoktur. Ba- rolar ve avukatlanmız. doğ- ru bildikleri yolda. demok- ratik. laik hukuk devleti ve laik toplum düzeni doğrul- rusunda görevlerini yap- mava devam edecekterdir." G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada - KlPler zarar etmektedir. Zarar eden kurumun işçisine zam yapamayız. - Işçiler memurlardan üç-dört kat da- ha fazla para almaktadır. Memur bu hal- deyken işçiye bu zammı vermeyiz. Bu iki yaklaşım, özünde hükümetin savunmast değil, aczidir. Çünkü, KİT'le- rin verimli çalışmastnın da memur ma- aşlarının da sorumlusu hükümettir. Başbakan Çiller, üzerine basa basa şöyle diyor: "işçinin memurdan üç kat fazla para aldığı ülkede ben Türk-iş'in istediği zammı vermem. Halk benden hesap sorar." Çiller, hem işçiye zam vermiyor, hem de bunu çok onurlu, sadece halkını dü- şünen bir edayla ve övünçle söylüyor. Eğer bu yaklaşım prim yapıyorsa, Az- iz Nesin "yüzde 60" derken demek ki çok iyimser bir rakam verdi. Acaba hü- kümet halkın yüzde 60'ının aptal, kala- nının da debil, embesil ya da moron ol- duğunu mu düşünüyor? Yoksa hangi başbakan ya da bakan, halkın karşısına çıkıp iki büyük toplum- sal kesimi karşı karşıya getirmeye çalı- şır? Türkiye'de kamu kesimi toplusözleş- meleri hep "sorunlu" bir süreç izler. Bu doğaldır da. 600-700 bin işçinin iki yıl- lık ücreti söz konusudur. Genel olarak İşçiyi Memura Kırdırmak. taraflar bir rakam ortaya atar. Ikisi ara- sında uçurum vardır. Zamanla adım adım "orta noktaya" gelinir, anlaşılır. An- laşma greve çıkılacağı gün sabaha kar- şı yapılır ki sendikalar, "kanlannın son damlasına kadar" daha fazla zam ko- parmak için uğraştiklannı işçilere anlat- sınlar. Baştan anlaşma sağlanırsa kötü. Çünkü o zaman, sendika daha fazla zam alabüecekken işçiyi "satmış" olur. Ne var ki bu kez böyle başlamadı. Hükümetin niyeti sıfırzam. Hatta utan- masa biraz da kesecek. Türk-lş ise ön- ce bütün ücretlerin 14 milyon liraya çı- karılmasını, zammın bu rakam üzerine yapılmasını öneriyor. Hükümet de buna karşılık, yeni bir öneride bulunmaksızın, Türk-lş'i kamu- oyuna şikâyet ediyor: "Bakın, memur kardeşlerimiz şu ka- dar maaş alırken Türk-lş ne kadar yük- sek zam istiyor?" Türk-lş'inki, yukanda vurguladığımız gibi bir sendikacılık taktiğidir. Hükümet eğer gerçekten sorunu çözmek istiyor- sa, art niyetli değilse, bunun karşısında kendi önerisini yineler ya da diretir, "Bundan fazlasını veremiyorum" der. Hükümet bunun yerine konuyu çarprt- mayı yeğliyor. Kamu Işverenleri Sendikası, "1995 yı- lı kamu kesimi toplu iş sözleşmeleri" başlıklı bir rapor hazırladı. Gazete yöne- ticilerine gönderilen raporun üzerinde Daçe'nin kartı var. Raporda, KİT'lerin durumu özetienmiş, kamu çalışanların- dan örnek kesimlerin maaşîan ve kamu işçisinin ücretleri şematik olarak göste- rilmiş. Hükümetten mesajtar Ben rapordan iki temel mesaj aldım: - Hükümet, "Ben beceriksizim, KlT'leri yönetemiyorum" diyor. - işçi ve memurun aldığı para arasın- daki uçurum örneklerle gösterilerek memurlara, "Ey kardeşim, sen isteme- sini bilmezsen benden zırnık a/amazs/n. Bak, lanet olası işçilerkaşımızı gözümü- zü yara yara 25-30 milyona kadar çık- tılar. Senin kaderin benim iki dudağımın arasında olduğu için birkaç yüz bin li- ralık zamla yetinmek durumunda kal- dın" deniyor. Raporun son bölümünde, Kamu Iş- verenleri Sendikası'nın, yani hükümetin önerdiği artışlar sıralanmış. Yüzde 1.5 ile 30 arasında değişiyor. En büyük zam dilimi ölüm yardımı. İş başında ölene verilecek tazminat yüzde yüz arttırılıyor. KlT'leri arpalık gibi kullanan, yönetim kurullarını, konunun uzmanlannı ata- mak yerine seçilemeyen milletvekili adaylanyla dolduran kim? Hükümet. KlT'leri teknolojik yatınm yapmaksı- zın hantal bırakan kim? Hükümet. Bu durumdan yakınan kim? Hükümet. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Me- ral'le dün öğle saatlerinde bir süre soh- bet ettik. Hükümeti, işçiyle memuru kar- şı karşıya getirmekle ve masadan kaç- maklasuçluyor. Önceki akşam Daçe ile bir telefon görüşmesi yapmışlar, ama sonuç çıkmamış. Meral'e sordum: - Hükümetin sıfır zam hazırlığı geçen yılki bütçe döneminde duyurulmuştu. Yani bu durum o zaman belliydi. O gün- den kesin tavır almak gerekmiyor muy- du? "Haklısınız. Ama o dönemde hemen harekete geçtik. 'Yeni bir bütçe tekniği kullanıyoruz. Her şey Maliye Bakanlığı ödenekleri içinde. ihtiyaca göre aktar- ma yapılacak. Merak etmeyin' dediler." Anlaşılan o gün Meral'i, Çiller sarma- sına" getirmişler. Bakalım bugün ne yapacaklar? Me- ral, "Daha sert önlemler alacağız" di- yor, ama Çiller'in ciddiye aldığı yok. Ik- na gücüne güveniyor olmalı... Promosyon: Düşmanları banşbran giiç LEVENTGENÇELLİ Sırnak Operasyonlarda 19 PKK'ti öldürüldü Haber Merkezi - Hak- kâri ve S.ırnak' ın kırsal ke- simlerinde güvenlik kuv- vetleri tarafindan sürdürü- len operasyonlarda 19 PK.1C1İ terörist öldürüldü. Sıvas'ın Divriği ilçesinde önceki gece bir grup PKK'li özel bir madenci- lik şirketine ait 20 kamyo- hu ateşe verdi. PKK'liler devriye görevi yapan bir polisi de yaraladı. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açık- larnaya göre, terör örgütü- ne yönelik operasyonlar sirasında çıkan çatışTnalar- da, Hakkâri'nin Yükseko- va ilçesi kırsal kesiminde 16. Sırnak'ın Silopi ilçesi Altunbey bölgesınde 3 ol- mak üzere toplam 19 PKK'li öldürüldü. Böyle- ce Hakkâri'nin Yüksekova ilçesi kırsal kesiminde iki günden bu yana sürdürü- len operasyonlarda çıkan çatışmalarda toplam 28 PKK'li öldürülürken, ör- gütten kaçan 2 PKK'li ise Hakkâri'nin Şemdinli il- çesinde güvenlik kuvvet- lerine teslim oldu. Öte yandan Sıvas Valili- ği. önceki gün Sıvas'ın Divriği ilçesîni PKK'lile- rin basarak, çeşitli eylem- lerde bulunduğunu bildir- di. Sıvas Valiliği'nden dün yapılan yazılı açıklamada, PKK üyesi 15-20 kışinin Divriği ilçesi Dumluca Köyü sınırlannda faaliyet gösteren Aksu Madencilik AŞ'yi saat 22.30 sıralann- da basarak işçilere PKK'nin propagandasını yaptıklan belirtildi. Açık- lamada, işçilerin kimlikle- rini toplayan teröristlerin işyerindeki 16 adet kam- yonun kupa kısımlannı. 2 adet araba ve 1 pick-up'ı yaktıklan belirtilerek, Divriği ilçe merkezinde kendilerini durdurmak is- teyen polis devriyesine ateş açılmast sonucu da polis memuru ErdaJ Öca- lan'ın yaralandıği kayde- dildi. Aynı gün saat 22.15 sı- raîannda da karayollanna ait şantiyenin de teröristler tarafindan tarandığı belir- tilen açıklamada, olaylar- la ilgili takip ve operas- yonlann sürdürûldüğü bil- dirildi. BURSA - Türk basın tarihini yazacaklar, promosyon kavgasının bir kanlı bıçaklı kav- gayı bitirdiğini anlatacaklardır. 1992 yılında dönemin Devlet Bakanı CavîtÇağlar ile Sa- bah Grubu arasındaki büyük kavgayı anım- sayanlar, şimdi Sabah-Çağlar dostluğunun promosyona yansimasını yaşıyorlar. Dünün kavgalılan. bugünün promosyon nedeniyle önemli dostları oldular. Türk basınının temeline dinamit koyan promosyon kavgası devam ederken bilinen özelliklerinin dışında yerel gazetelerin renk- liliği ve Istanbul'u zaman zaman aratmayan görüntüleriyle basın vitrininden inmeyen Bursa'da ofset tekniği ile yayımlanan 3 ye- rel gazete var. Birer gazete ve televizyon Gazeteler. Bursa'nın ünlü aileleri Sönmez (Bursa 2000). Çagiar(Olay) ve Gençoğlu'na (Bursa Haber) ait. 1974 yılında Simavi aile- sinin Bursalı gazeteci Armagan Gerçeksi ile kurduğu Bursa Hakimiyet'le renkli basın aşamasına geçen Bursa'da, yıllar ilerledikçe büyüyen ve Türk ekonomisinde söz sahibi olan ailelerin her birinin bugün birer gazete- si, birer radyosu, Gençoğlu ailesi dışında da birer televizyonlan var. Bursa"daki yerel gazetelerin şimdiye kadar neler verdiklerini bir çırpıda sayabilmek ola- sı değil. Bursa Haber gazetesinin. eski Ha- kimiyet gazetesinin adım değiştirerek yaym hayatına başladığı 1994'ün haziranından sonra iyice alevlenen hediye verme yanşın- da, promosyon müdürteri transferleri de ya- şandı. Haber gazetesinde ilan müdürü olarak çalışan ve ayn bir servis olmadığı için pro- mosyon sorumluluğunu da üstlenen Murat Altınseren' in Bursa Hakimiyet'e transfer ol- ması, bu ilginçliklerden sadece bin. Bursa'daki yerel gazetelerin bir süre önce- sine kadar promosyondaki gözdeleri deter- jan. havlu ve nevresimdi. Şimdüerde elekt- ronik eşyaya yönelik promosyonlarla müş- teri peşindeler. Bursa'nın ilk ofset gazetesi olan Bursa Hakimiyet'teki teknoloji değişık- liği ile birlikte isim değişikliğı de yaşanınca promosyon kavgasında zirve noktaya ulaşıl- dı. Bursa Hakimiyet, adını Bursa 2000 olarak değiştirerek Mayıs 1995 tarihinde 45 kupo- na herkese AEG ütü vermeye başladı ve yıl- lardır geçemediği Çağlar'ın gazetesi Bursa Olay'ı ilk kezgeçti. Bursa 2000,24 bin 120 adetlik satışıyla Bursa rekoru kırdığını ilan etti. Ütü ile satış rekoru kırdığını ilan eden Bursa 2000. ardından elektrikli ızgara ve saç kurutma makineleriyle promosyon atağını sürdürdü. Ancak ütünün müşterisini bu pro- mosyonlarda bulamadı. Ütü ile alevlenen kavga şimdüerde iki ga- zete arasında ütü masası kavgasına dönüştü. Bursa 2000. "30 kupona herkese ütü masa- sı'" restini çekti. Kavganın şu günlerdeki bo- yutunda 20 bin sınırını aşmakla övünen ga- zeteler. 10 bin satış çizgisinin altına düştü- ler. Promosyon yapmamakta direnen Bursa Haber gazetesi 1500 - 2000 satış çizgisine oturmaya çalı- Ş T A « . • Bir zamanlann 1 Ağustos 1994 satış ra- kamları Bursa eenelinde şöy- Te: Bursa Olay: 9612. Bursa 2000: 9366, Bursa Haber: 1407. Bir zamanla- nn düşman kar- deşleri Cavit Çağlarve Dfaıç Bilgin arasındaki yakınlaşma- yı sağlayan etkenlerden biri olarak gösteri- len promosyon kavgası. gazeteler arası ben- zerlikleri de getirdi. Olay gazetesi de aynı Sa- bah'ınyaptığıgibi "AüeKulübü"kurdu. Bu arada Çağlar - Bilgin arasındaki promosyon alışvenşindeki rakamlarla ilgili değişik de- dikodular ortaya atılıyor. Bursa daki yerel gazetelerin özellikle de Olay - Bursa 2000 gazeteleri arasındaki pro- mosyon kavgasının bir başka boyutu daha var. Ülke politikasında bir zamanlann çok gözde ismi Cavit Çağlar'a şimdi kentinde ekonomik anlamda çok güçlü bir başka isim, Ali Osman Sönmez rakip olma hazırlıâı için- de. Sönmez, Çiller'in destekçisi Ali Osman Sönmez. Başbakan Çiller'in Bursa'daki en büyük destekçisi. Yapılacak ilk genel seçimlerde. şu günler- de gazeteleri promosyon kavgasında olan Bursa'nın iki ünlü zengini Cavit Çağlar ve Cavit Çağlar ve Dinç Bilgin arasındaki yakmlaşmayı sağlayan etkenlerden biri olarak gösterilen promosyon kavgası, gazeteler arası benzerlikleri de getirdi. Olay gazetesi de aynı Sabah'ın yaptığı gibi 'Aile Kulübü' kurdu. Bu arada, Çağlar-Bilgin arasındaki promosyon alışverişinin rakamlanyla ilgili olarak da değişik dedikodular ortaya atılıyor. Ali Osman Sönmez bu kez liste savaşında karşı karşıya gelecekler. Bu nedenle sahip ol- duklan gazetelerinin çok etkili olmalarını sağlayabilmek için de hiçbir maddi fedakâr- lıktan kaçınmayacakları savunuluyor. Bursa daki promosyon kavgasından pro- fesyonel kadrolarrahatsızlar. Gazeteleri adı- na patronlarından her istediklerini kopartan yöneticiler. bu rahatsızlıklannı dile getiri- yorlar. Profesyonel kadroların gönlü pro- mosyonun kalkmasından yana. Bursa'da ya- yın yapan 3 ofset yerel gazetenin profesyo- nel yöneticilerine yönelttiğimiz ""Niçin pro- mosyon" sorusuna verdikleri yanıtlarda ga- zetecilerin özlemleri dile geldi. Olay. Bursa 2000 ve Bursa Haber gazetelerinin "gazete- ci" yöneticileri- düşman kardeşleri' ™)e . s ö r ü s l e n Engin Özpı- nar (Olay Ga- zetesi Murah- has Üyesi ve Genel Müdür): "Anadolu'nun diğer kentlerin- deki yerel bası- nın durumunu tam bümiyoruz. O nedenle bu soruyu 'Bur- sa'daki gazeteler neden promosyon yapıyor?" şeklinde değiştirerek yanıtlayalım. Bursa'nın bu yıl 250 milyar lira ile400 mil- yar lira arasında gerçekleşmesi beklenen rek- lam harcamasından en çok payı. çok satan ga- zeteler alacaktır. Şimdilik Akşam "ı saymaz- sak, reklam verenlerin tercihi Sabah, Hürri- yet ve Milliyet'e reklam veren firma, yani sı- ra bir ya da iki yerel gazeteye de aynı rekla- mı vermektedir. Özellikle küçük ilanlardaki tüm pazar yerel gazetelerin elindedir. Yerel gazeteler, yerel pazan hedefliyor, çok satan ulusai gazeteler, bunu bildikleri için bir yandan kendi aralannda rekabet ederken. bir yandan da Bursa'daki yerel basının rek- lam payını almaya çalışmaktadır. Bunun için özel sayfalar ayırmakta, yerel reklam ajans- lanyla işbiriiği yapmakta ve Bursa"dan ala- caklan reklamlar için, yerel gazetelerin rek- lam tarifelerini uygulamaktadırlar. İşte Bursa'daki yerel gazeteleri promosyo- na zorlayan etken budur. Yerel gazeteler. ye- rel pazan,çok satan ulusai gazetelere kapür- mamak için, kendi iradeleri dışında promos- yon yanşına sürüklenmektedir.' Sanıhan A> ber (Bursa 2000 Gazetesi Baş- kan Yardımcısı. Murahhas Üye): "Ben mu- rahhasazayım. Diğer arkadaşlanma>ardım ediyorum. "Onlar görevlerini >apıyoriar. Gö- re\e başladığım günden bu yana gazetenin editoryal sorunlan>la ilgili 6 gnriişme yaptıy- sam da promos>on konusunda 60 kerekonuş- makzorunda kaldım. Bu konuşmalarda kim ne veriyor. biz ne verecegiz tartışmalan yapıl- dı. Bizim elimizde olmayan bir gelişme. Bu- nun kurahnı biz ko>madık. Böyle bir gazetecilik ortamında çalışmak- tan utanç duymaktayım. Gazetecilik yapma- manın ezikliği içindeyim. Yalnız bir memle- kette 60 milyonluk bir ülkede, her gün 1 mil- yon kişi bedava televizyon alacağım diye, 12 sa>falık 20 bin liralık bir gazetey i her gün ba- vi bayi dolaşıp alıyorsa, o ülkede insanlann karar verme ve haklannı savunma becerile- ri konusunda çok ciddi bir sorun olduğu ka- nısındavım. O insanlar, yurttaş olacaklar! Yurttaşhk haklannı koruyacaklar. Cumhuriyet insanı olacaklar. 60 milyon kişiden 1 milyonu tele- vizyon peşindeyse o ülkede toplumsal sağlık tehlikededir. Bu bir klinik vaka olarak karşı- mızdadır. Bu ülkede tercih kuüanma özürü vardır.' Kemal Sulaoğlu (Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni): "Promosyon nedir,soru- suna verilebüecek en doğru yanıt: Promos- yon, okuyucuya v beni al" diye yanıt verilen rüşvettir. Eğer bir mal veya ya da hi/meti kar- şılıksız verirken, "yardım erme' duygusu ta- şımıyorsanız, bu davranışınızın gerisinde mutlak başka bir neden aramak zorundası- nız. Bu neden, promosyon yapan gazetenin güçsüzlüğünü kapatma arzusudur. Basın ça- lışanının enıeğine. beyin gücüne, meslek onu- nına saygısızlıktır. Prömosyonun getirdiği \a- pay satış rakamlanyla, gazetesini olduğun- dan çok daha güçlü göstermek, rakiplerinin ilerisinde yer almak, hatta onlan imha etme isteğidir.'" Düzeltme Gazetemizin dünkü sayısında yer alan "Halk basınagüveniniyiüfdi" başlıklı haber- de. Basın Konseyi'nin promosyona karşı ha- zırladığı uzlaşma metni. teknik bir hata ne- deniyle gazetelerin yayını olarak ifade edil- miştir. Düzeitir. özür dileriz. İstaiıl^ul'da 6 Dev-Sol CHP Genel Başkanı Çetin'in baskılarıyla bin lira arttınldı Buğday taban fiyatı yükseltildiyakaiandı İstanbul Haber Servisi - İstanbul'da yasadışı THKP- C Dev-Sol örgütüne yönelik olarak düzenlenen operas- yonlarda, Bahçelievler'de başkomiser Halil Yıldt- nm'ın şehit edilmesi olayı- nın da aralannda bulunduğu çok sayıda bombalama ve gasp eylemine katıldıklan öne sürülen 6 kişi yakaian- dı. Terörle mücadele şubesi- nin 27 temmuzda başlattığı operasyonlarda. İstanbul il sorumlusu Hüseyin Tut, Anadolu sorumlusu Süley- man Gülbahar. silahlı dev- rim birlikleri üyesi Kamil Öcalan. örgütün istihbarat kaynağı Reyhan Sapaz ile yardım ve yataklık yapan Gazal Çiftçi v e Necip Sapaz yakaiandı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada. yakalanan sa- nıkların üzerinde \e kaldık- lan hücre e\ lerinde yapılan aramalarda. çeşitli çap ve markada 4 tabanca, bu silah- lara ait 3 şarjör ile 100 adet fişek. bol miktarda sahte kimlik ve belgeyle, istihba- rat raporları ve örgütsel do- kümanlar ele geçirildi. Sanıkların sorgulan so- nunda, gerçekleştirdikleri öne sürülen eylemler ise şöyle: îzmir Bozyaka ANAP Se- çim Irtibat Bürosu'nun ba- sılması ve molotofkokteyli atılması. Bornova Vergi Da- iresi'nin bombalanması ve pankart asılması. İstanbul Bahçelivler'de başkomiser Halil Yıldınm'ın şehit edil- mesi. Kartal DYP ilçe bina- sının basılması. Iş Bankası şubesinin bombalanması, Kartal Topselvi Polis Kara- kolu'nun silahla taranması ve bombalanması. Açıklamada. 1994 yılın- da Bekaa Vadisi'nde silahlı eğitime katılarak yasadışı yollardan Türkiye'ye giriş yaptıklan belirlenen sanık- lann. bu yılın nisan ve ma- yıs aylannda da çeşitli şir- ket ve kişilere örgüt imzalı makbuzlar göndererek teh- ditle para istedikleri iddia edıldi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Buğday taban alım fiyatlan. Başbakan Yardım- cısı Hikmet Çetin'in baskı- larıyla 1000 lira arttınldı. Çetin, iki ay önce Tanm ve Köyişleri Bakanı Refaiddin Şahin'in açıkladığı fiyatla- nn. Bakanlar Kurulu'na da- nışılmadan belirlendiği ve düşük olduğu gerekçesiyle ilgili kararnameyi imzala- madı. Çetin. Bakanlar Ku- rulu toplantısından sonra buğday taban fiyatının 1000 lira arttınlarak 8 bin liraya çıkanlması ve kilo başına aylık 500 lira prim verilme- si üzerine ilgili kararname- yi imzaladı. Bakanlar Kuru- lu'nda fındığın da ilke ola- rak destekleme kapsamına alınması kabul edildi. Taban fıyatlarını Çetin'in onaylamaması nedeniyle fi- yatlann yükseleceği beklen- tisine girerek buğday stoku yapan üretici ve tüccar ka- zançlı çıktı. Buğday rekol- tesinin düşük olmasının ya- ni sıra üretici ve tüccann s- tok yapmasıyla yükselen ve ekmek fiyatlannda da artma tehlikesini ortaya çıkaran buğday fiyatlan. taban fi- yatlann açıklanmasıyla bir- likte birdüzene oturacak. Hükümet, Çetın'in taban fiyatlann artması istemıyle kararnameyi imzalamaması üzerine oluşan buğday sı- kıntısını gidermek ve fiyat- lan düşürmek amacıyla ay başında buğday ithalatından ton başı na alınan 20 dolarlık fonu kaldırmış, ekmeklik buğdaydan kesilen yüzde 8 oranındaki KDV'yi de yüz- de 1 düzeyine çekmişti. Bu önlemlere karşın. buğday sı- kıntısının kısa vadede gide- rilememesi ve fiyatlann uzun vadeli düşürülememe- si üzerine. Çetın'in düşük bulduğu buğday destekleme alım taban fiyatlan 1000 li- ra yükseltildi. Tanm ve Köyişleri Baka- nı Refaiddin Şahin. haziran ayında ekmeklik buğday ın taban fiyatını 7 bin lira ola- Gaziantep'te idaın cezasına oııay GAZİANTEP (AA) - Yargıtay, Gazi- antep'te tecavüz ettiği ilkokul öğrencisini öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan katil hakkındaki idam cezasını onayladı. Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi ta- rafmdan sanık Hasip Mehmet Atay hak- kında 10 yaşındaki D.D'ye tecavüz ve de- lilleri yok etmek amacıyla bilerek adanı öldürmek suçundan verilen karar, Yargı- tay 1. Ceza Dairesi'nce onaylandı. D.D. geçen yıl mayıs ayında Bahçeliev- ler Mahallesi'nde bir evin kömüriüğünde çiçek kolisi içinde tecavüzedildikten son- ra öldürülmüş, olarak bulunmuştu. Öte yandan Gaziantep'te düğünlerde havaya ateş açümasını engellemek için her düğünde bir sivil polis görevlendirile- cek. İl Emniyet Müdür Vekili YılmazOr- han, özellikle kenar semtlerde gelenekle- re uygun yapılan düğünlerde tüm uyanla- ra karşın havaya ateş açılmasmın engelle- nemediğini belirtti. IRIH T I M L A R l ' Z E R I N B E DANS HAYAL Kahvesi Çubukİu Umanı Çarşamba BUİUTSUZLUK ÖZLEMI -'—Perşembe JLXE BOX Cunıa BLLES EXPRESS Cumaıiesi DENİZKIZI r ; - , , ! . • - : " „ ' , » ( . r . ' . r I I . . rak açıklamış. ancak ilgili kararname Çetin'in imzala- maması nedeniyle Bakanlar Kurulu'ndan çıkmadığı için Toprak Mahsulleri Ofisi (T- MO) 7 bin lıradan alım ya- pamamıştı. Yeni taban des- tekleme alım fıyatlannın açıklanmasıyla birlikte T- MO buğday alımına başla- yacak. Bu arada Bakanlar Kurulu'nda fındığın da ilke olarak destekleme kapsamı- na altnmasmın kabul edil- diği öğrenildi. Anıbarlara özel güvenlik İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Ambarlar Site- si'nde işten çıkanlan 44 ki- şinin görevlerine dönmele- riyle ilgili tartışma sürerken sitenin girişineöze! güvenlik görevliîeri yerleştirildi. Tümtis Şube Başkanı Şükrii Günsili. site girişine kart uygulaması getirilmek istendiğini, kartı olmayanın siteye sokulmayacağını be- lirterek "Bunda amaç, yasa- ya ve sözleşmeye aykın bir bi- çimde iş akitleri Teshediklilen işçileri siteye sokmamak" de- di. Mevlit Kandili kutlaııdı Haber Merkezi - Hz. Mu- hammed'in dünyaya gelişi- nin 1424'üncü yıldönümü olan Mevlit Kandili dün ge- ce tüm İslam âleminde ve Tiirkive'de kutlandı. RP hukuk tannmyor • Baştarafı I. Sayfada halde iddia sahiplerini *müftMİ" ve "iftn-acT olarak ilan ettiğini söyle- di. tzzet Cahit Özden. söz- lerini şöyle sürdürdü: "Bunlann saldırdığı şey basit. Bunlar bu vakıfla ni- ye Ermeni var, niye Yahu- di var? Bunu kabullene- miyorlar. Halbuki unutu- yoriar ki Darülaceze'nin bahçesinde bir ha\ ra. bir kitise, bir cami, bundan yüz yıl önce yan yana ya- pılmış. Bunlann kafalân son derece kanştk. Bana saldırmalarma gelince. Ben bir Roteryenim. Ro- teryen okiuğum doğru. Atatürk ilkev¥inkdaplan- na bağlı. laik bir insanım. Bu da doğru. Tabii böyle bir insanı istemiyorlar. Bundan yaklaşık altı ay önce. tdris Naim Şahin var, belediyenin genel sek- reter yardımcısı. Vfe başka- nın başdanışmanı var. Ze- ki Uysal diye bir avukat. Şahitlerim var, bana Da- rülaceze'ye geldiler ve 'RP'ye gel, RP'ye kaydol ve seni ilk seçimlerde mil- letvekili yapahm' dediler. Bende 'Benim böyle siya- setle bir ilişkim yok. 66 yaşındayım, babadan va- siyetliyim, hiçbir siyasi partiye girmedim, bundan sonra da girmem' dedim. 'Peki o zaman' dediler. 'vakfın yüzde 49'unu bi- ze ver" dediler. Bunu söy- leyen de hukukçu. Bunun üzerine "Vakıf biranonim şirket değil ki bunun yüz- de 49*unu size nasıl vere- yim. Vakfin nasıl idare edileceği, vakıf senedinde belirrilmiştir. Bunu size yakıştıramadım. Siz bir hukukçusunuz. Sakın bu- nu başka yerde söyleme- yin' dedim. Vakfi ele ge- çirmek istiyorlar, bu mümkün degiL'" Sözen'den tepki Istanbul Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Nurettin Sözen, gelişme- ler üzerine şunlan söyledi: "Ben Darülaceze Vakfl Müteveili Heyeti başka- nıydını. Seçîmden sonra Saym Tayyip Erdoğan'a de\rettim, usul gereği. Sa- yın Özden araştınnış ve araştırma sonucunda gör- nıüş ki Darülaceze'nin İçişleri Bakanlığı tarafin- dan y önetilmesi gerekiyor. Bakanlığa durumu bfldir- miş. Konunun doğru oldu- ğunu anlayan bakanhk_al- dığı karar gereği yönetici- leri atamış. Hukuk kuralı gereği yeni bir müdür ve yönetim kurulu atamış. Ancak bunu RP'Ii yöneti- ciler uygulamamışlar. Şimdi İstanbul V'alisi gere- ğini yerine getirmelidir. Bu, kanunlara karşı gel- mektir. Bu gasptır. İçişleri Bakanı'nın atadığı y öneti- cileri nasıl tanımaziar. Gö- revNaüdedir." OLAYLARIN: ARDENDAKf GERÇEK B Baştarafı 1. Sayfada ; sektör, ekonominin loko- motifi olacaktır. Ne var ki bu model kapsamında ya- şanan zaman kesitinde üç olgu ortaya çıktı ve sürek- lilik kazandı: 1) Enflasyon, 2) Şeriatçılık, 3) Bölücü- lük... Bugün Türkiye'nin par- çalanmasından söz açılı- yor, 'ad//düzen'şeriatçıla- nn halka önerdiği bir seçe- nek olarak sandıkta güç kazanıyor ve ülkenin do- ğusuyla batısı arasındaki uçurumda keskinleşen parçalanmatehlikesi gün- demdedir. Hiç kuşkusuz, bu duru- ma düşmemizi doğrudan 1980'lerde Türkiye'nin be- nimsediği ekonomik mo- dele bağlamak doğru ol- mayabilir. Ancak bugün ülkenin son derece ağır sorunlarla karşı karşıya ol- duğunu da görüyoruz; toplumu bu darboğazdan kurtaracak olanların halka önerdikleri modelin başa- rısını günlük yaşamda göstermek zorunda ol- dukları unutulmasın!.. Bu- gün özel kesimin temsilci- si durumunda olanların, bu konuda sorumluluklan büyüktür. Hiçbir ülke, uzun yıllar, 60-70-80 enflasyon ora- nıyla yaşayamaz. Sonuç- ta, hayat Türkiye'deki gibi olur, köktendinciliğin etki- si artar, ülke parçalanma- ya doğru sürüklenir, hiçbir kesimde güvenceli yaşam sağlanamaz. 1980'li ytllarda benim- senen ekonomik modelin kapsamında 'huzur, istik- rar, güven, ülkenin bütün- lüğü' ve laikiik' gibi kav- ramlarm canlandığını, bu topraklarda yaşayan halka ispat etmek durumunda bulunan hükümetlere ge- rek var... Bu sorumluluğu taşıma- yanlar, her şeyin bugünkü gibi uzun süre yürüyebile- ceğini düşünüyorlarsa bir yanılgının peşine düşmüş- ler demektir. ' Ülkemizde her şey 'ola-' ğanüstü hal'ın, bu gidişle, yalnız bir bölgede kala- mayacağını haber veriyor. • • • Namus tlltklLSVl 3 ean aldı İstanbul Haber Servisi- İmam nikâhlı eşini terk et- tikten sonra başka bir erkek- le yaşayan ablası. hamile olarak eski eşine geri dönün- ce Murat Çetin adındaki genç, 3 kişiyi öldürdü, 4 ki- şiyi de yaraladı. Alınan bilgiye göre Yeni- bosna Fatih Caddesi Namık Kemal Sokak Yavuz Apart- manı 12 4numaralı daireye gelen Murat Çetin. burada yaşayan ablası Sevcan Çetin ve imam nikâhlı eşi Taci Bozdağ ile önce tartıştı. Da- ha sonra da her ikisini belin- den çıkardığı tabancayla vurdu. Aldığı kurşun yarala- rı sonucu özel Hayrınisa Hastanesi'nekaldınlan Sev- can Çetin (27) tüm çabala- ra karşın kurtanlamadı. Ay- nı hastanede ilk müdahalesi yapılan Taci Bozdağ daha sonra İstanbul Üniversitesi; Tıp Fakültesi Hastanesi'ne- sevkedildi. Ablasınınevin-/ deki saldından sonra Yeni-J bosna Yıldırım Beyazıt^ Caddesi üzerindeki 'BizimJ Restaurant'a giden Muratj Çetin, burada da ablasının; birlikte yaşadığı işyeri sahi-' bi DUaver Kısa ile aynı ma-| sada oruran garsonlar İsmet: Aydın, Şeyhmus ve Faik De-> mir ile HükümdarÇil'e ateş' etti. Olayda yaralanan 5 ki-î şi önce özel Yenibosna Has-J tanesi'ne kaldınldı. ; Dilaver Kısa. hastanede* yapılan müdahalelere karşın • Yaşamın1 . yitirdi. İstanbul! Üniversitesi Tıp Fakültesi! Hastanesi'ne sevkedilen ya-' ralılardan İsmet Aydın daj bir süre sonra öldü. > Aynı hastanede tedavi al-' tına alınan Faik ve Şeyhmus! Demir ileHükümdarÇil'in; sağlık durumlarının iyi ol-^ duğu öğrenildi. Soruşturmaya başlayan polis yetkilileri. Sevcan Çe- tin'in 6 ay önce imam nikâh- lı eşi Taci Bozdağ'ı terk e- derek lokanta sahibi Dilaver Kısa ile yaşamaya başladı- ğım ve 4 aylık hamile olarak eski eşine geri döndüğünün öğrenildiğini belirttiler. Yetkililer. Murat Çetin'in Brovvning marka silahıyla birlikte gözaltınaalındığını söyledi ler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear