23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 1995 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER 26 Agusto^tan 30 Ağustoslar'a Buyıl 30 Ağustos'ta, Cumhuny^'Tvh'teıyesrnm ılk demıryolunun. "Ankara-SıvV?rrTattı"nın ışietme>e açıhşının da 65 yıldönümünu kutlayacâğız_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ S ıvas Kongresı'nın (kı, ba- ğımsız, laık Türkıye Cum- hunyetı'nıtı temelı bu ku- rultayda atıldı). yurdumuzu duşmandan temızlemek ıçm gırışılen 26 Ağustos şanlı Buyuk Taamız un, 30 Ağustos utkusu- nun 73 yıldönümüdür bu yıl Ama, anımsayahm k\ Sıvas'a demıryolunun ulaşmasınm da 65 yılıdır 30 Ağustos Buyûk Taarruz, Atatürk'e demıryolunun doğuya ulaşması gereğıru de duyurmuş- tur 30 Ağustos 1995, Cumhunyet Tur- kıyesı'nın doğuya doğru doşedığı demır yolunun Ankara-Sıvas hattının ışletme- ye açıldığı gundur 29 Mayıs 1927"de ışletmeye açılan Kaysen ıstasyonunun açılış torenınde Bayındırlık Bakanı demıryollarımızın ılk genel muduru Behiç, Bey (Erkin) şun lan ^oyluyordu "_.Bu hat (Ankara-Snas demiryolu) büyük Ga/i'nın dehası ıle dogudan baü- ya yukselen İstiklâl zafenni. v ınv o büy bk iradenin etkisi altında batıdan doğuya doğru koşturuyor" (Kaysen Gazetcsı 30 Ma>ıs 1927) Ulusal demıryolupolıtıka- smın unutulmaz adı Behıç Bey in doğu- dan başlayan bağimsızlık savaşıtnını, bu kez batıdan doğuya doşenen demıryolla- n atılımı ıle bırleştırmesı ılgınçtır Cum- hunyetın demırvolu polıtıkasının ozûnü sergılemektedır GençCumhunyetın de- mıryolu yaklaşımı. Erzurum, Sıvas kongrelennden gelen ulusal bagımsız- lıkçı. yurdun ancak bııyük \e kap*>amlı bır gırışımle kurtulacağına olan ınanç çızgısını sürdurur Sıvas Kongre»! nde (4 Eylul 1919) "manda sorunu" goruşülurken bu tezı savunanlann sözlen Mustafa KemaTın belleğme kazınmış olmalıdır "Eğer İz- mir YunanMan'da kalsa \e aramızda bir savaş açılsa. duşmanımız. N unanistan'dan vapurla askergetireıeği halde: acaba biz, Erzurum'dan hangı şimendıferlc (trenle) taşımamızı yapabileceğiz?*' (Sabahattm Selek. Anadolu Ihtılalı) Atatürk. ışte bu \u7den, daha 'Vnka- ra'ya geldığı ılk gunlerde konut tuttuğu Ankara Gan'ndakı 'Direksi>on Bina- sTnda kalırken, Ankara > ı Sıvas a. Er- zurum'a bağlayacak demıryolunu, Cum- hunyet kurulduktan sonra yapacağı ılk ışler arasına almış olmalıdır 1 Mart 1924 te Buyuk Mıllet Meclısı nde şun- lan soy ler •''Yurdun gereksindiği şimendiferler, hiçbir zaman gozardı edilmeyecektir. Sı- vas şımendıtennın derhai yapımınabaş- lanması karannı sağlam bır gelışme ön- lemı sayıyoruz Vurttaherfirsattabirka- nş daha çok şimendifer kurmak (\1em- lekette her \ asıta ile bır kanş fa/Ja şimen- difer vıicuda getirmek)! ^ncak. durunı her ne olursa olsun, bır gun gen kalma- mak! l'lusun gerçek gereksınmesine tü- muyle uygun olduğu gorüşundeyim...'" Mustafa Kemal ın ayrac ıçıne aldığım tumcesı daha sonra Cumhunyetın ılk on yılındakı demiryolu tansığınm lavsözu olacaktır Cumhunyetyonetımt \nadolu"da bır- bınnden kopuk ışletmesı pahalı, hıçbın ulusal gereksınmeler. ulusal ekonomı açısından yapılmamış. dış borçla tuiulu (ıpoteklı) hurda bır demıryol ağı, y ıne bu yollar uzennde kalan hurdalardan onan- larak elde edılmış altı lokomotıfle ışe başlar "İzmir-Lozan-Srvas... ve Daima İleri" belgısıyle ışletmeye açılan her is- tasyon, yenı bır "ulusal bağunsıziık anı- tT olur Bu "anıflardan bın de. kuruluş \e ış- letme->ı 1908'de Alman gudumundekı Anadolu Demiryolu Sırketı'ne venlmış olan ve bır turlubıtınlemeyen Ankara-Sı- vas hattıdır Kâğıt ûzennde kalan bu ta- sany ı ya$ama geçıren genç Cumhunyet- tır Osmanlı Savunma Bakanlığı'nabağ- lı olarak kurulan "AskeriDemiryollarve l.imanlar Genel Müduıiüğû"nce Anka- ra-Erzurum hdttı adı altında yapımına başlanan bu demıryolunun 1 Dunya Sa- vaşı nedenıyle Ankara'dan (doğuya doğ- ru) İzzettin Beli'ne değın, ancak 125 km'sı tamamlanabılmıştı Uzennde de yurdun değışık yörelennden derlenerek getınlen gereçle yalnızca dekovıl ışletı- lebılmıştı Işte. <\nkara'yıSıvas'abağla- >an 602 km'lık demırvolunun çekırdeğı Atatürk'un Buyuk Soylev 'de yararlann- dan övguyle soz ettıği bu dekovıl hattı- dır Bu hat. 1924 te Bayındırlık Bakanlı- ğı emnne alınarak 6 5 mılvon lıra ode- nekle, Ankara-Sıvas adıyla yenıden ya- pımına başlanan demıryolunun ılk adı- mını oluşturmuştur 1 Mart 1927 "de yapımına başlanan C umhuriyefin bu ilk demiryolu, 17 Nı- san 192^ te (doğuya doğru) \ahşıhan'a 27 Mayıs 1927'de İ80 km'de Kaysen'ye ılk gınşımden 6 5 yıl sonra 65 yıl oncc bugûn 6Ü2 km de- 30 \ğustos 1930'da Sıvas'a ulaşh. Şımdı uç tumceyle uzen- ne yunıduğumuz Ankara-Srvas demiryo- lu. aslında bır çağdan bır çağa nasıl ge- çıldığının. gevılebıleceğının de olağanu^- tu. destansal oykusudur' Ismet Paşa'nın devşıyle. açılan her yenı ıstasyon yenı bır "zafer"dır KurtuluşSavaşıyıllannın yokluk kıtlık. olanaksızlık dolu acı gun- lenn, emperyalıst dayatmasından ulke- nın geleceğını emperyalızmın el koy ma- sından uzak tutma ıstemının, tumüyle ulusal sermaye ve emeğin, ulusal dıren- cın uzennde doşenmış yenı bır "zafer"!.. Ankara ve Istanbul'dan gelen ılk üç ka- tar. çıçekler ıçınde ıstasyon gınşınde so- luklanıp, duman saladursun İsmet Paşa, yenı bır "zafer'm kurdelesını daha kes- meden şunlan soylevecektır Sıvas'ta "Önce şunu söy1cmdı\im ki bizim po- litikaını/ın ana çizgileri Turk tarihinin gidişi, açılan, gereksiıuneieri goz onunde bulundurulmaksızııı anlaşdamaz (...) Kurtuluş Savaşı sırasında. Büyük Milkt Mrelisi'nin kurulmasına karşı şaha k_- kan padişahın çıkardığı kanşıklıklan bastırmava yarayan başbca araç. Konya- Kskişehir- Ankara gibi eKmizde kalan beş - altı yü/ km'lik demirvollandır. Gene bu kadarcık demırvola Kurtuluş Savaşı'm, İnonu gunlerinı ulusa gosterdi. Eğer An- kara - Erzurum demiryolu var otsaydı. Avrupa'nın Sakarya savaşına girmesi kuşkuluydu... Kurtuluş Savaşı'nın önemli bir dersi daha hiç ıınutulmamalıdır O da bu yur- dun butun kıvılanndan vayılma saldın- sına (istilaya) ugramasına, en /engın bd- dclerinin elindcn çıkmasuıa karşuı, iştc bu yolsuz \e ağaçsız Orta \nadolu"nun in- sanlan \e araçtanvla kurtulmak çaresiz- liğine duşmesidir. Kesindir ki, lzmir'in v-arsıllıkveguveninin her tehlikeden uzak olmasının başhca aracı Sıvastının yirmi dort saat sonra İzmir'i savunacak olana- ğı elinde bulundurmasıyla gerçekleşebi- lir." Tanhın verdığı acı derslenn unutulma- dığı ortadadır "1920'lerdedünyanmbü- tün ateşleri uzerimize \ ağarken" der Ino- nü. -kasasındattklırasıolnıa\an Buyuk Millet Meclısi hukumetu ilk programına Vnkara'dan Vahşıhan'ademirsolu gotu- nılmesi karannr koyar1 Srvas demıryo- lunun kapısıdırbu- 1920de Buyuk Nİıl- let Meclısı hükumetı. dar hatlar da ıçın- de olmak ûzere, toplam 4000 km'ye ya- kın demiryolu bulur Ustelık, "Hepsi ya- bancı maİu hiçbiri ulusal gereksinmeier açısından yapılmamış". "Hurda bir mi- ras"(İlbefOrtaylı) Cumhunyetın ılk on yılmda 2018 km demiryolu yapıldığı goz onune alınırsa, her yıl 200 km yol yapıldığı gorûlür Oy- sa Anadolu'da tngılız ımtıyazı ıle ışlet- meye açılan ılk demiryolu Izmır - Aydın hattıdır 270 km'lık bu demiryolu 1856- 1866arasındabıtınlebılmıştır Bukarşı- laştırmadan haklı olarak şu sonucu çıka- nr tnonu 14 Bu. çıkmaz bir yoldur. l lusal kurtu- luş alanlannda her ulus, temel sına\lan kendisi vermek zorundadır. Bundan do- layu biz. Avrupa'nın yaUaşımını gerçek- ÇL acı bir smav çağnsı biçimindc değer- lendirdik" (*) "Biryandan bağımsızlık savaşımımızın bütün sonuçlannı koru- vup dcsteklerken. biryandan da Cumhu- riyetin yedi yıWır(1924-1930)\erdigi bü- yuk suıav budur" (Demıryollar Mecmu- ası.s 66-70Aralıkl930,Cumhunyet'm 10 Yılı Ozel Sayısı. 29 X 1933) Aynt gun Sıvas'ta Numune Hastanesı doktoru M. Necdet Bey açılışla ılgılı coş- kulu soylevını Inonu'ye seslenerek bıtı- nyordu "Kuthı Paşa! - • Ankara'yadondüğüngûnUiuGaziŞe deki: tçindcdunyanınen büyük karannı ver- digin Sıvas'tan geliyorum. Onun ovasında kadın erkek, çoluk ço- cuk toplandık. Bir ucu Ankara'da senin kalbinde olan Sıvas denıiryolunun açıl- ma şenliğini yaptik. Sıvashİar stni svvgL, saygı ve o/lemle andılar. 30 Ağustos'ta senin Dumlupınar'da, benün Sıvas'ta ka/andığım zaferi çılgın- ca alkışladılar." (•)Lozan daLordCurzon unkendısınesöy- ledığı ' Ben bunlan ^ımdı cebtme kovuyo- nım dı>e başlavan ûnlu sozune gönderme yapıyor ARADABIR MEHMET GÜLER Yazın Ogretmem AtatÜPkten Geçinenler... Nadir Nadi'nın, bır kıtabına "Ben Ataturkçu Değı- lım' adını verışının sahte Ataturkçulere karşı bır ıs- yan olduğunu hepımız bılınz Sahte Ataturkçulerın, karabılısclenn Atatürk duşmanlığına son yıllarda "2 Cumhunyetçtler" de katıldı O buyuk ınsan, şımdılerde daha çok yonlu somu- rulme ve yıpratma cephelen ıçınde artık Bu somur- me ve yıpratma dalkavukluktan kuçumsemeye, nef- retten saldınya, yalandan ıftıraya, yoksamadan abart- maya doğru turlu bıçımlerde karşımıza çıkıyor Ataturk, her şeyden once bır us (akıl) adamıydı Değışımler, donuşümler gerçekleştırmış bu ınsanın kendını hıçbır zaman one çıkarmadığını, başarılarını halkıyla paylaştığını bılıyoruz Onun ussal yanına halk- çı, toplumcu tavrını da ekleyince, yukanda saviadı- ğımız yanlış yaklaşımlann hıçbınnın Ataturk'u açıkla- maya yetmeyeceğını rahatlıkla soyleyebılınz Kendtmı bıldım bılelı "vatan, mıllet, Ataturk, hay- rak, Kuran. ." sozcuklerı yan yana getırılerek "nutuk- lar" atılır Bunlann çoğu Ataturk'un ozledığı geleceğı anlatmadığı gıbı Ataturk'u hıç anlatmaz Turkçe-edebıyat derslerı oğretmenı olmam gere- ğı, bırçok soylevın oznesı de t>en olmuşumdur Ulu- sal gunlerde Ata'yı. onun devrımlennı oğrencılenme, halka anlatmak onurlandırmıştır benı Ama ardından gızlı bır sıkıntı Sankı Ataturk le ılgılı yaşanan ıçten- sızlığe bilerek ya da bılmeyerek ben de ortak olmu- şum o an Ataturkçuluğu yaşamaktan, yaşatmaktan çok bır torensellığe boğmuşum Sahte Ataturkçuler gıbı ben de bıçımsel kalıplara dokup dondurmuşum onu Içtenlıkte Ataturk'u belırtmeme karşın nereden gelıp kuşatır bu duygu benı, anlayamam Sankı sah- te, torensel Ataturkçuluğun maskesını yırtmak ıçm çıkmamışım o kursulere. Sankı Ataturk'un ılkelerı nı, hedefledığı ufukları halka, oğrencılenme anlatmak ıçın gunler oncesınden sancılar çekmemışım Sankı gerçek bır aydıniıkla, devnmcılıkle dolup taşmamış ıçım Öyleyse bu kırılganlık, bu ıkılem nıye'? Sanıyo rum kı seslendığınız toplumla tam anlamıyla butun- leşememeyı duymaktan gelen bır bunalım bu! Çun- ku bır şeyler paylaşmıyorsunuz o anda, sadece pay- laşır gozukuyörsunuz Bu nedenle de kışılığınız par- çalanıyor Çelışkılerle, yanlışlarla dolu bırtoplum ılış- kısınde bır çeşıt şızofrenık yalnızlık yaşıyorsunuz Yan- lışları doğruyîa değıştırememekten, bıreysel tepkıyı toplumsal tepkıye donuşturememekten gelen buna- lımlı aydın kımlığını oynuyorsunuz Bu da sıze sıkıntı venyor Ulusal gunlerı yalanlardan arındırmak toplum ola- rak kendı kendırruzle hesaplaşma gunlen yapmak, yaptıklanmızın, yapacaklarımızın sayım-dokurnunun yapıldığı gunlere donuşturmek Ataturk u kışı boyu- tundan çıkarıp toplumsal bılınç, ulku durumuna ge- tırmek, oyle sanıyorum kı bu kuşkulardan ıkılemîer- den kurtaracaktır bızı Gorduğum kadarıyla Ataturk u, Ataturkçuluğu ek- sıltenler salt karabılısızler değıl en çok da sahte Ata- turkçulerdır Ataturk, en çok 12 Eylül donemınde konuşuldu Yontuian en çok o donemde dıkıldı En çok da Ata- turkçulukten o donemde uzaklaşıldı Ornek mı? Kur- duğu Turk Tarıh Kurumu'nun, Turk Dıl Kurumu'nun ıçlerının boşaltılışı o donemdedır Anayasaya zorun- lu dın derslerının konuluşu da o donemde Daha baş- ka komıklıkler de "Mıllı' sozcuğunun eklenışı "Ataturk Devrımle- n"nın zorunlu karşılığının "Atatürk İnkılaplan" olu- şu, dın derslerıne "Ataturk'un dın anlayışı'. fen bıl- gısı matematık derslerıne "Ataturk'un fen, matema- tık goruşü", edebıyat derslenne "Ataturk'un edebı- yatçılığı", felsefe derslenne "Ataturk'un felsefecıya- m" gıbı ganplıklerın eklenışı de bu donemdedır Ataturk'u başı dara gelenlenn sığınağı olduğu ka- dar, toplumun demokratık ozlemlerını askıya aian re- jımlerın de somuru odağı yapmak, bıreysel saltanatı toplumsal saltanata donuşturmenın kaygısından baş- ka bır şey değıl Bugun ara rejım tehhkesı gözükmüyor Ara rejım- lenn ıstısmarından kurtulan Ataturk, şımdılerde 2 cumhunyetçılenn karalamalarına, kuçumsemelerıne takılmış durumda Hemen her akşam renklı TV ka- nallarında, bıreysel kahramanlıklar arayan medyatık tıplerde Ataturk un uzennden çokçageçınecekler gı- bı Bugunku tıkanmışhğı yıne Ataturkçu çızgıyle aşa- caömıza ınanıyorum Bu, sahte Ataturkçulerın elle- nnce dondurulup, dogmatıkleştırılmış "Ataturk ınkı- lapanyla", bırtakım numaracıların numaralamaoyun- lanyla değıl, demokrat-çağdaş Ataturkçulerın elle- rmöe yenıden uyandırılan "Ataturk Devnmlerıyle ' olacaktır Siyaset ve eğitim • " , - Prof.Dr. İ. REŞAT ÖZKAN F en ve sosyal bılımlenn. kendı konu lannı ışlerken kullandıklan araçlar \e duzenekler (mekanızmalar) her ne kadar bırbınnden tumuyle farklı ıseler de mcelemelerde yola çıkış noktalan kabul cdılcn genel ılkcle- nn ve kurallann temel beltrleyıcılık ozellıklen arasında buyuk bır benzerlık vardır Fsasında bu benzerlık bilimsel felsefe ve nıatematiğin birbir- lerinden esinlenen ve birbirlerini tamamlavan di- siplinler olmasından kaynaklanmaktadır Hatta her ıkı dısıpl ını n çözum arayışlannda başvurduk- lan yontemlenn, anlam olarak. ay nı düşunsel ya- pıya sahıp olduğunu soylemek dahı mümkün ynlü düşünur ve matematıkçı Descartes. zıh- nıp| yetkınlığı (mükemmellığı) ıçın, genış ve ıyı anımsayan bır bellek, çabuk v e kolay kavray an bır duşunce, açık ve seçık bır hayal gücunün gerek ve yeter koşullan olusturacağını ılen sürmüştur Bır başka dey ışte, ıncelenen konuyla ılgılı temel bılgılen ve gelıştneyı bılmek, bu zemın uzenn- de, gozlemlerden de yararlanarak, analızlennı gerçekleştıren, sentez ve çözumlere ulaştıran bır düşunceye sahıp olmak koşuldur (şarttır) Ancak hayal gucü seçkın olmalıdır Tersı söz konusu ıse herkes ıçm adıl ve yararlı olarak sonuçlara ulaş- mak mümkun olamaz Tıpkı atom bombasını ya- panlann üçüncu temel koşul olan «eçkın bır ha- yal gücunden yoksun olmalan gıbı Bu durumun sosyal konulan ışleyen sosyal bılımlerde de ge- çerîı olduğu kuşkusuzdur O halde toplumsal ya- şamımızın sorunlannı ınceleyen ve çözümler üre- ten sosyal bılımlenn de pozıtıf duşünceyı benım- semışolmalan vcırdelenmeycaçıkbırdıl kullan- malan koşuldur Bunun dışına çıkmak, spekulasyonlann ağırlık kazanmasına hızmet eder Kavramlarla, çıkarla- nn \e eğılımlenn bırbırlenne kanşması yanlı tepkıler ve tepkısızlıklere yol açarak konunun tar- tışma zemınını ortadan kaldınrve karmaşayı (ka- osu) yaratır Bu tehlıke. doğal olarak, sosyal bı- lımleralanında, bır başka deyışle, sosyal konula- nn ışlendığı alanlarda daha çok kendını goster- mektedır Hayalgucününvansizlığı. bır başka de- vışle, uretkenlık ve ıdealcılığın bırlıktelığı. bıre- yın kışısel eğılım ve çıkarlannın tchdıdı altında- dır Insanın. sonuçlan ıtıbanvla sadece kendisını ılgılendırmekle kalmayan konulardakı düşunce- sı ıle kendı varlığını bırbınnden avırabılmesı ol- dukça zor. ancak kesınlıkle başanlmasi gereken bırgereklılıktır Toplumsal sorunlanntoplum adı- na ızlenmesı. uzennde çaltşıltnası \e sonuçlan- dınlması ıçın toplumdan yetkı ıstemıyle yola çı- kanlar ıtın bu son dereceönemlı ve gereklıdır Fn genış anlamı ıle siyaset olarak tanımlayabılece- ğımız bu uğraş alanı "güç" ıle "ego"nun bırbın- nı devamlı destekleyerek oluşturduğu burgaçlar- la (gırdaplarla) doludur Bu alanda faalıyet gos- tennenın temel koşulu, kanımca. o burgaçlann varolduğu gerçeğmı her an yaşamak yoluyla on- lara kapılmamayı. gerçckten, gönulden ıstemek- tır Elbette kı bunu sadece ıstemek de yetmeye- cektır Olaylann ve çevredekı akımlann. sıyaset- çıyı o burgaca sürukleme tehhkesı her an ıçın vardır O halde, çevresel saptırmalara ve oluştu- rulan yapay çekım alanlanna düşmeyecek kadar gözlemcı onlemlı, dırençlı ve kararlı olmak ge- rekır Iyı bıreyleryetıştıremeyen toplumlann ye- terlı sayıda ıyı sıyasetçılere sahıp olmak şansı yoktur Toplumu oluşturan bıreyler olduğuna go- re bıreyı gelıştırmeden, toplumu yuceltmenın ola- nağı olmayacaği açıktır Toplumsal sonuçlanmı- zın çözümlennm temelınde bıreyın eğıtımı var- dır Bıreyı ıyı eğıtılmemış, gençlığı ıyı yetıştınle- memış bır toplumu gelecekte çok büyük sancıla- nn beklemekte olduğu açıktır Ancak, bır gerçe- ğın farkına varmak çok onemlıdır 197O'lı yılla- nn sonlanndan başlayarak "Yeni Dunya Düzeni" v e bunun mekanıztnası olan "kureseBeşme" (glo- balızm) terennümlen ıçınde, ozellıkle gelışmek- te olan çevTe ulkelenne dayatılmaya çalışılan "ge- misini kurtaran kaptan" hedefıne endekslenmış bır eğıtım anlayışının, "topluma karşın" ya da "toplumla ilintisiz" bır bırey oluşturmaya çalış- maloa olduğu mutlaka ıyı bılınmelıdır Dey ışte ol- duğu gıbı eğer kurtanlacak olan gemı. bırey ta- rafından sadece kendıne aıt bır gemı olarak sınır- landınlıyorsa. o zaman bu eğıtımı \eren anlayış ıle toplumun gerekMnımlen arasında onemlı bır çelışkı var demektır Ozellıkle kurumsallaşmasını tamamlayama- mış, dengelennı oturtamamış olmanın sancılan- nı yaşay an ve orneğın. kışı başına gayn safı mıl- lı hasılası aynı platformda bulunmaya çalıştığı- mız ulkelenn beş-altı ya da onda bın gıbı duzey- lerde dolaşan bızim gıbı çevre ülkelenndebu ko- nu çok onemlıdır Bu konu, toplumu bır "ulus devlet" mı. yoksa tok say ıda çok uluslu şırketler- den oluşan "kdreselleşme soyieminde tanunlan- mış bir devlet"mı tartışmasına açıkça goturebıle- cek kadar sakıncalı aşamalara ulaşabılme potan- sıyellenne sahıp olduğu, uzennde duyarlılıkla durulması gereken çok cıddı bır olgudur O ne- denle eğıtım çok onemlıdır Son anayasa değışıklıklen ıle ulkemızde sıya- sal katılımın onundekı engellerbır dereceye ka- dar kalkmış olmakla bırlıkte şu an buyuk olçude depoGtize edilmiş bır toplumsal tabloya sahıp ol- duğumuz ortadadır Snasetın, çoğunlukla, sade- ce gûç ve olanak sahıbı kesımlenn tekelınde bu- lunuyorolması, ulke ve dev letın yönetımınde ras- yonel ve makro yaklaşımlar yenne, güç ve çıkar gruplannın desteklennı dengelevecek ıstemlere bağlı hızmetlere ağırlık veren ve gopulıst polıtı- kalar öne çıkmış bulunmaktadır tJlkemi/de, üst üsteyığılmış \e yığılmakta olan bir yığın sorun ne- deniyle siyasal, sosyal ve ekononıik dengeler bu- y ük baskı altındadır. Esasen bu baskı, dengelenn kendı sağlıksız ve kararsız karaktennden kaynak- lanmaktadır Karşılanamayan bıreysel ve toplum- sal ıstençler, adcta, açığa çıkan ve denetım altma alınamamış serbest enerjıler gıbı sıstemın, yanı toplumun, yorüngelen uzennde cıddı sapmalara neden olabıhr Her toplumda boyle etkılenn ol- ması doğaldır Onemlı olan, bünyenın sağlamlı- ğı, hoşgoru paylan ve rezervlen ıle bu tür etkıle- n geçıcı dahı olsa. kısa surede yanıtlayacak araç- lara sahıp olması ve böylece etkılenn yapıyı boz- ma gücune ulaşmadan atlatabılmcsıdır On sekız yaş, ıle otuz yaş arasında 15 mılyon nufusa sahıp bır ulke cıdden çok genç bır halk kıt- lesıne sahıp demektır Bu nedenle gençlığın, bı- reysel yeteneklennı ve tercıhlennı ortaya çıkar- mak kadar, güçlu zıhınsel bır bütünluk kazanma- lannı sağlayacak şekılde eğıtılmelen de çok onemlıdır Onlara çağdaş olmanın, yurtsever ol- makla nasıl ıç ıçe ve bırbınne uyumlu kavramlar olduğunu öğretmelıyız Insan vedoğasevgısının yanı sıra bırlıkte yaşadığımız herkesın hak ve öz- gurluklenne saygı göstermeyı ancak gorevlenn yapılamadığı yerde, en temel hak olan "yaşama hakkı" dışında obürlennın ne denlı cıddı tartış- malara konu olabıleceğinı anlatmalıyız Ulke ve ulusu sevmenın ve onun çikarlannı ön planda tut- manın, dunyanın gen kalanı ıle de aynı yuce duy- gular ıçınde karşılıklı çıkarlara, eşıtlıkçılığe da- yalı sağlîklı ve sureklı ılışkıler kurabılmeye en- gel değıl, tersıne bunu destekleyen ılkeler oldu- ğunu onlara anlatmalıyız Bu eğıtım, çocuklanmıza ve gençlenmıze eğı- tılebıleceklenılkdonemlerden ıtıbaren kesıntısız venlmelıdır Eğıtım sadece, borsada ya da başka bır alanda para kazanmak ıçın yapılan bır mes- lek oğretımı değıldır Bu ulkenın ve çağımızın gerçeklen böyle bır yanlışlığı yapmamıza ızın vermıyor Yenı dunya duzenının pazarlanmasını ve yerleştınlmesını üstlenen "küreseDeşme'"nın, ulusal çıkarlarla çatışan yapay soylemının arka- smdakı gerçeklen gençlenmıze kesınlıkle anlat- mak zorundayız Bunun ıçın once yansızlığı. tüm kışısel çehşkılere karşın benımseme erdemme ulaşmış, süratlı ve kolay kavray abılen bır duşün ce yapısını gelıştırmış, hayal gucu seçkın kuşak- lann yetıştınlmesı gereğının vazgeçılmez oldu- ğu gerçeğını gençlenmızden önce biz kendımıze anlatabılmeyı başarmalıyız TARTIŞMA Sekiz yıllık temel eğitim Z orunlu temel eğıtım süresı Portekız ve- Guney Kore'de 6 Vugoslavya'da 8. Yunanıstan'da 9. Ispanyada lOyıldır Bütun dunyada. zorunlu eğıtım suresı 5 yıl olan yalnızca 12 ülke kalmıştır Benın, Senegal. Kolombıya Bangladeş, Burma, Hındıstan, Iran Laos Viacau. Nepal, Vıetnam ve Fürkıve Çağımızın teknolojık gehşımı \e çeşıtlı bıhm alanlanndakı ılerlemeler karsısında, toplumlann değışen \e farklılaşan eğıfım eereklenne cevap \erebilmek ıçın. beş yıllık bır temel e5ıtım artık yeterlı değıldır Kaldı kı 8 yıllık zorunlu eğıtım Turkıvecle 9 Mıllı Eğıtım Şurası nda karara baçlanmış. 12 Ekım 1983 tanhlı, 2917 sayılı kanunun getırdığı değişmelerle bırlıkte 5 Ocak 1961 tanhlı \e222savıh llkoğretım ve Eğıtım Kanunu'nda da yer almış bulunmaktadır Kanun şöyle dıyor "BirinciBölüm.Teşkilat İlkoğretim Kurumlan şunlardır: a) Mecburi olanlar: 1) İlkokullar (gündü/Jü. pansiyonlu, yatılı ilkokullar ve gerici olanlar). Yılın canavan! A vakta y ^ duramavacak X ^ ^ kadar sarhoş ğ~^^^ olan Mehmet _ L J _ _ Çıknkadh suruca \atandas. oncekı gece Zeytınbunıu Cevızlıbağ Köprusu'nun altından E-5 otoyoluna ters ıstıkametten gırmış Otobusünu ters yone sokan (, ıknk ın once karşısına bır BMW çıkmış, çarpı^nıamak ıçm kaçmak 2) Ortaokullar (gûndüzlü, pansiyonlu. vatılı ortaokuUar ve gezici okullar). 3) Ilkokul ve ortaokulun biıiiktc bulunduğu ilkoğretim okullan (gunduziü, pansivonlu. yaOlı) Ne yazık kı. vasa hukmu bulunduğu halde bugune kadar ılkokul ve ortaokul programlan, 8 \ıllık temel eğıtım ıçınde kaynaştınlmış bır butun halmde yenıden duzenienememıstır ve bu konuda hâlâ tartışmalara gınşılebılmektedır 8 yıllık temel eğıtımın Kuran kurslannda venlecek eğıtımı engelleyeceğı goruşu tutarsızdır Bu kurslar, temel ısteyen BMW korkuluklara çarpmış, sonra takla atmış Bu kaza sonucu 4 kışı yaralanmış Otobus ters yonde yoluna revan olurken 500 metrc ılende önüne çıkan bır taksıyı ezmış ve eğıtım saatlennm dışında. yaz aylannda ya da ders saatlennın sonrasında yapılması gereken çalışmalardır 16 Hazıran 1983 tanhlı 2842 savılı kanunla bazı maddelen değıştınlen 14 6 1973 tanhlı 1739 sayılı Mıllı Eğıtım Temel Kanunumuzun genel amaçlar bolümunde öngörulen "—demokrasivi davTanış haliıte getirmış, ozgur duşuncelı >e mıllı kültur değerlenne sahip bireyler", 5 y«llık bır tlkokul eğıtımı ıle yetıştınlemez Türk ulusunun bır yurttaşı olan bızler zorunlu temel eğıtımın. "ilkokulla sonrası taksı ıçınde bulunan ıkı kışının olumune neden olmuş Sonunda kendısı de korkuluklara çarpmış ve stop etmış Gazetenın bın Mehmet Cıknk'ı YILIN CANAVARI olarak manşet üç yıl birleştirilerek" ve hıç zaman yıtınlmeden, tum yurtta sekız yıl olarak uygulanmasım ıstıyoruz Hıçbır siyasal çıkar ılışkısı, ılkokul bınnci sıniftan başlamak uzere •'öğretim birtigi'' ılkelenne bağlı ıçenkte "sekiz yıBık zorunlu temel eğjtiın''ın tüm yurtta uygulamaya geçınlmesını engelleyemez Llusça tum yurttaşlarca, bunun ızleyıcısı ve denetçısı olacağımızı kamuoyuna duyururuz Çağdaş Yaşanu Destekleme Demeği Genel Merkez ve Tum Şubelen yapmış Eğer haber doğruysa bu formasyonda olan bır ınsan, ancak SUUDİ ARABlST\N'da goreve vakışır Mete Apak/ İstanbul ATATÜRK VE BARIŞ KONSERİ - 2 HARBIYE AÇIKHAVA TIYATROSU SAAT 20 00 BllET TCM1N YERIER) • AOO İSTAN&Ul MMKEZ İMCSI Ttl (0212)272 62 18 • A D D KADKOT «. 1AOKÖY ŞUIESI • UMCKOftAM* Gişaau (MCSIM SUAOIVE hKANlAjl) • f n * > w * M * G İ 5 £ a AT_swm<r DOSOBİ» ı bulunocdAr S j J i f * £ î İMryv 200 000 Tl.'Ar UGUR MUMCU CtNAYETt ATİLLA COŞKUN Fıyatı 230 000 TL tsteme adresi: Cem Yayınevı Küçukparmakkapı lpek Sokak No 11 80060 Bevoğlu-lstanbul Keyıf düşkünlenne özel "tşte tstanbul" man7arası ve nostaljık canh gıtar ıle unutulmaz geceler. Rez.Td:252 2710 CATI RESTAURANT - BAR Yeşıllıkler arasından Boğaz'ı seyredıyorum, Beyoğlu'nda dans ederken... 251 00 00 ftfee/ Tekne Gezilen...) ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ Eğitime katkı etkinliği YILDIZİBRAHİMOVA Caz-Folk Konseri PİYANİST: Tuna ÖTENEL 25 Eylül 1995 Pazartesi, 19.30, Aya Irini Davetıyeler Vakkorama Mağazalanndan sağlanabihr. Rumeli Cad.: 234 42 81- Suadrye: 3SO 8742- Taksim:2612888 SATILIK 1991 Broadvvay Bayan'dan Cumartesı513 84 60-61 Pazar563 92 23 Bilimsel Bakım ve Eğıtım vermek uzere yetıştınlecek EV OGRETMBILERI VE COCUK BAKICILARI Cl Atakoy Yeşılkoy Levent Beşıktaş Gayrettepe Tarabya ve istanbul un tum semttennde yaşadığı yere yakın çalışacak ~i Unrversıte lıse ve meslek lısesı çocuk gelışırpı mezunu 1 0-3 yaşa tam gûn bakım ve eğıtım verebılecek ~) Kendıne guvenen gelışmeye açık guler yuzlu ve sevecefi 3 Bebek ve çocuklan seven enefjı dolu ~i Iyı ucret ve sıcak çalışma ortamı arayan 3 18 45 yaş arasında sıgara ıçmeyen bayanlar Lütfen bta araymız (216) 336 04 62 MATURE Eğrtım & Damşmaılık. Aydınlık^F HAFTALIK HABER YORUM DERGISI Seminerin arkasında ABD var • Kürtlere Oslo tuzağı Kurt semınerını Norveç Dışışlerı Bakanlığı duzenlıyor. Fılıstın-lsraıl barışı modelı bu kez Kürt sorununa uygulanıyor. Öcalan desteklıyor Çağrılılar lıstesı.. Gıdenler, gıtmeyenler Alınak, Bırdal, Melık Fırat, Bayram Meral, Fendun Yazar, Kemal Parlak ne dıyor' # Söz dergisinde Sevr savunuculuğu # Yeni istikrar paketi geliyor IMF den Çıllefe seçım dopıngı Sıcak para. "(pıller ekonomıde başarılı" palavrası Dr Oztın Akguç yorumladı # Dışişleri'ne sorduk, yanıt ABD Büyükelçiliği'nden geldi BUGUN VE HER CUMARTESİ BAYİLERDE
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear