23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 1995 CUMARTESİ 14 KULTUR Cihangir'de Bir Gece Vapurlar / Blues adlı ılk albümünde yazarlık. şaırlık kadar müzikte de vere- bileceği ıyı ürünler olduğunu göstermış- ti Mehmet GüretL Uzun yıllar bir köşe- debiriktırdiklenni yayımlamiştı. Ancak kaset geniş kitlelere ulaşamadan tüken- di gitti Şimdı üç yıllık çalışmanın sonucu olan Cihangir'de Bir Gece albümüyle müzik marketegınyorGürelı. Düzenle- melenn büvük bölıimünü Tanju Du- ru'nun yaptığı albümde L ykunun Son SaarJeri ve Cihangir'de Bir Gecegıbi ıkı sözsüz parçanın dışında tüm parçalan Ingılızce sanatçımn. Uzun yıllar lngıliz- ce seslendirdığı parçalan, kaset içın kal- kıp yeniden Türkçe yazmayı pek anlam- 1) bulmamış ve özgün hallerinde bırak- mış... Gürelf nın doğduğundan bugüne ay- nlmadığı Cıhangır'e adadığı albüm, so- und olarak akustık çalgılarla elektriklı- lerin uyumla bir araya getırildıği, zengin melodili.yeryersenfonıkrock'akaçan. ama kesin bir türe sokulamayacak bir çalışma. Bu 'cesur' albümde amatör ruhlu mü- zisyenlerin Gürelf ye destek vermesı bi- zi çok umutlandirdı Böyle mtelik.li ça- lışmalann ünlü müzıkçılerden destek görmesını dılıvoruz. Gürelı'nın albü- münde Ayşe Tütüncü (piyano, synth.), Tanju thını (gıtar ve klave). Akın Eldes (elk. gıtar). Demirhan Baylan (bass ve armonika). Serdar Gönenç (perküsyon ve klarnet). Ayçıl Yeltan (çello), Eylem Petit(bass), Cem Aksel (davul), Şuayip Yehan(bass). Okay Temiz(tabla) ve Âd- nan Karaduman (keman) yer alıyor. Albümden >\Tıat's On Your Mind'in klibinı yapacaklar bir ay ıçinde Bu ara- da zamanında çok kötü kayıt edılmiş Va- purlar / Blues'un yeni kaydedilen versi- yonu eylülde kaset ve CD olarak pıya- saya çıkacak. Gürelı. Cihangir'de Bir Gece'nin doğuş amacını şöyleözetlıvor: "Bu ülkede değişik müzik de yapıldığını insanlara göstermek tstedirru." Hazırlanması uzun sürdü 1986 Eurovısion Şarkı Yanşması fı- nalinde Melih Kibar bestesi Halkvle lilkemize en ıvı derece, dokuzunculuğu getiren Klips veOnlar'da yer alan Can- danErçetin,yıllar sonra ilk albümü Ha- zının'ı çıkardı. Eurovısıon sonrası çeşıtlı yanşmalar- da ve organızasyonlarda yer alan, gece çalışmalan yapan Erçetın, uzun yıllar süren şan eğitıminın etkisiyle özelhkle 'chanson'larda ıyı bir ses olarak belli bir çevreden kabul görmüş. ancak geniş kit- lelere bir türlü ulaşamamıştı. Zamanmı bekledı ve iddıalı bir solo albümle (Klips ve Onlar'la Halley adlı kaset dol- durmuştu) müzık sahnesine çıktı.Hazı- nm, düzenlemelenni yüklenen Gökhan Kırdar'ın yerli popa getırmeye çalıştığı Doğu-Batı sentezınin "orta halli" bir ürünü. Albümde ıyi parçalar olmasına karşılıkErçetın'in. ilkklıpiçınL'mrum- daDeğü'i seçmesi hayli ticari birseçim. Vakit Varken ve Bir Sır Gibi. albümün çok ıyi yapıtlan dururken... Almanya'dan rockçı da geldi 1992'de bir kuru- luş tarafından Al- manya'da "Yılın Ye- teneğı" seçılen Rafet El Roman bugünler- de yerli müzık kanal- lannda yayımlanan klıbı Seni Seviyo- rum'la dıkkat çeki- yor. 1968 Edırne do- ğumlu Rafet El Roman. sekiz yaşınday- ken ailesıyle Almanya'ya göç etmış. 16 yaşında besteler yapmaya başlamış ve Yaşdut olan soyadını. geldığı soyu belirt- mek içın El Roman olarak değiştirmiş. El Roman'ın TV'lerde yayımlanan tek par- çası, Almanya'da, rapçılenn yanında ıyi rock yapan Türk gençlennin de olduğu- nu müjdeliyor. Raks, El Roman'ın kase- tı Gençliğin GözyaşTnı, bu tek klibın gö- receğı ıIgıden sonra yav ımlay ıp yaytmla- mamaya karar verecek. Önce Ahmet ar- dından C'arteJ ve Rafet El Roman, Al- manya çıkışlı müzıkle yerlı pıyasada şanslannı denıyorlar. Bundan böyle, po- püler müzikte Alman şıvesıyle yorumla- nacak şarkıları dınlemeye hazırlanalım. SoııiüMİa Hechno'yu da yapük Bir şey moda olmayagörsün, hemen alıp kendimize göre yorurnlamakta gecikmeyiz. Son günlerde yerli müzik dünyasında bir 'techno yapOm' modası aldı başını gıdıyor. 21. yüzyıhn müziği denen technonun bir hay- li talibi var ülkemizde. Deniz Arcak'ın Be- yaz Vadi albümündeki birkaç parça techno diye sunuluyormüzikseverlere. Neşe Kara- böcek yeni albümü Cucu'da techno yaptık- lannı sö> lüyorgûlerek televizyon sunucusu- na. MeüsSökmen'in son çalışması Öze Döne- lim'in flaş parçası Maçka da bazılanna gö- re ıyı bir yerli techno. Yonca Evrimik'ın ha- zırladığı yeni albümde techno çahşmalar ol- duğu haberleri geliyor. Hepsi bu kadar değil. Daha önce T-Eksp- ressgrubuyla seksı Çiler'in bu türde albüm- leri yayımlandı. Kadir Tapucu daha da ile- riye gıderek Technobesk diye bir albüm çı- karmıştı. Aslında Of Aman Nalan'ın bazı parçalan gıbi bırçok örnek daha Türk tech- nosu olarak nitelenebilir. Pekiyı, bunlar iddıa edildiği gibi techno mu; yoksa sulandınlmış. amacından saptınl- mış garip bir tür mü? Bir iki örnek dışında ikincı şıkkın daha geçerli olduğunu söyleye- bılıriz. Altyapıda dakıkada bılmem kaç ke- re vuran davulun üzerine alaturka ve arabes- ki yerleştınp, hızlı ntmi seven Türk insanı- na sunulana techno demek çok zor. Bızde- kiler, her şeyden önce bu türün ruhuna ters düşen çalışmalar. Techno, müziği bir kültür olarak görenler- le aynı fikirde değil. lletışım içın kelimele- re gereksınim duymuyor ve popüler müzi- ğin aşk, meşk, sevgi, yanıp tutuşmak gıbi mesajlanna itibar etmiyor. Onun ışi ritm. Dakikada 120 kez vuran ritmi yeterli görü- yor anlaşabılmek içın. 'Çekiç' denen bu vu- nışlar ne kadar fazla döverse kulaklan, o ka- dar mutlu oluyor techno. Aynca bızdekı gibi ilahlan, şöhretleri sev- mıyor. Techno mıx albümlerine bakın. kaset kapaklannda çoğu kez isim bile göremezsi- niz. Becenkli bir DJ, tek basına tüm işi ko- tanyor alet başında. Bu nedenle, tanınmış A ltyapıda dakikada bilmem kaç kere vuran / l davulun üzerine alaturka ve arabeski ^A. yerleştirip, hızlı ritmi seven Türk insanına sunulana techno demek çok zor. Bizdekiler, her şeyden önce bu türün ruhuna ters düşen çalışmalar.CUMHUR CANBAZOĞLU yüzlerle malını pazarlamaya alışmış plak en- düstnsı, technoculan pek tutmuyor. Böyle- likle adamlar ikincı sınıf plakçılarla çalış- mak zorunda kalıyorlar. 'Muttu evlüik' Rock müziğin kraliçesi gitann sesini gür- leştırmek için bu enstrümana verilen elekt- rik akımıyla başlayan müzık-teknolojı evlı- liğı techno, "house music" ve "undergro- und"la en mutlu günlennı yaşıyor Sosyo- loglar da hanl hanl, bu türleri kimlerin din- ledığiyle ilgili birçok araştırma yapıyor On- lara göre sentetik ritmlen ve basıt melodile- ri, özelhkle bilgisayar oyunlanyla büyüyen gençlik dınliyor. Techno, mini bir müzıkal devrim aslında. Bu işi yapmak için müzisyen olmak gerek- miyor. konservatuvar kavramı da tamamen ortadan kalkrruş durumda. Ritim duygusu olardar, nota bilmeden, müzisyenlenn daha önce ürettiklerini kesip biçerek yeni bir şey- ler yaratıyorlar. Bu arada Almanya'da ve kuzey ülkelenn- de gelişen "hard techno". sert söylemiyle dikkat çekiyor. Akdeniz çevresinde ise bu tü- rün merkezi lspanya diskotekleri... 2019 gibi bazı dıskoteklerde özgün ışlerçı- karmaya çalışan DJ'ler dışında, Türkiye'de iddıa edildiği gıbi techno yapılmadığı açık- ça görülüyor. Ritm makinesine sırtını daya- yarak techno yaptığını iddia edenlere, biraz uykusuz kalıp, gece yansından sonra MTV'de yayımlanan, bilgisayardan çıkmış görüntülerle bezeli techno klıplenni izleme- lerinı öneriyoruz. Balkan Orkestrası'nda çalacak Son çalışması Fishmarket daha yeni yeni marketlerdeki yerini alırken. Okay Temtz, bir başka albüm içın eylül ayında stüdyoya giriyor. Naz adlı birgencin vokal yapacağı sözsüz albümde Roman havalannın yanında dini motifler taşıyan çalışmalar da olacak. Terniz, bu arada Selanik'te Balkan ülkelennden gelecek müzisyenlerden oluşacak Balkan Orkestrası'nda yer almak üzere yann Selanik'e hareket ediyor. On üç müzisyenin çalacağı Balkan Orkestrası 2 eylülde vereceğı tek konserde Balkanlar dışındaki müziklen de yorumlayacak. Temiz'in sonbahar-kış programında, Mehteran'laCCR'de vereceği konser de var. - Balkan Orkestrası projesi nasıl doğdu? Kimler var orkestrada? - 1982'denbu yana Yunanistan'da, başta Atına, Selanik festivalleri olmak üzere birçok yerde Oriental Wınd ve Magnetic Band'le birçok konsere katıldık. Selanik'te konservatuvarda dersler verdim, araştırmalanmı aktardım. Bu nedenle Yunanistan'da bir çevrem var. Yıllardır Yunanlı dostlarla Balkan Orkestrası kurulması konusunu görüşüyorduk, ama para yoktu. Sonunda finansman bulundu. Arnavutluk, Bulgaristan, Yunanıstan. Romanya, Macanstan ve Türkiye'den iyi. ama meşhur olmayan müzisyenler gelecek; on üç kişi olacağız. Pazar (yann) akşamı Selanik'te buluşacağız. Zamphir de orkestraya katılacaktı, ama ben istemedim. Adamı burada, festivalde izledım, son derece tıcan müzik yapıyor, şov yanı fazla. - Yunanistan'da yapılan müziğin kalhesini nasıl değerlendiriyorsunuz? - Pop müzık orada güçlü, ama enstrümantal müzik yapan orkestralar da bol. Etnik müzik açısından da bızden ilerideler Davullardahakuvvetli. Şarkıcı parçaya girdiği zaman müziği kesmiyorlar. Dün Rumeli Hisan'nda Sezen .\ksu"yu dınledim. HalkJa çok iyı buluşuyor, şovu çok ıyi. Fakat mikrofon o kadar Sezen'in ağzına yakın ki her şeyı bastınyor. Olacak iş degıl. Arkada kuvvetli bırorkestra duruyor, ama bir şey duyulmuyor. Yalnız Sezeı. değil herkes böyle bizde. Şarkıcı, hafif söyleyeceği yerde bile öne çıkmak istiyor her fırsatta - Aksu'nun son çahşmasını nasıl buldunuz? Albümün Baü'da şansı olabilir mi? - Bızım Nuray Hafıftaş, Belkıs Akkale gıbi halk türkücülenmiz bunlan çok daha iyi söylüyor, arkalannda gruplan otantik şekilde çalıyor. Sezen Aksu daha işe başlarken kendi folklorunu seçmeliydi, yani çok geç kaldı. Ama şanslı brri, medya desteklıyor, halk seviyor, bu nedenle kaset satabilir. Ama Avrupa'da bir şey yapması zor. Çok doldurulmuş bir çalışma, daha basit çalınabilir, otantik kailınabılirdi. Avrupalı bunu istiyor. - Yerli piyasada en fazla albümü vayımlanan sanatçılardansınız. Ancak buna rağmen, ömegin 'Denizaltı Rüzgârlan' gibibir parça genç kuşaga ulaşamadı. Hitleri bir araya toplamayı düşünüyor musunuz? - Benim albümlenmin sayısı içende, dışanda elliye ulaştı. Aslında her altı ayda bir albüm yapmak gerekiyor, ama burada olanaksız. Ben yine de fazla para beklemeden, firsat buldukça burada stüdyoya giriyorum. Bır toplama albüm yapmak fıkn hep kafamda aslında. Bır boşluk bulunca yapacağım. Şimdi, gelecek ay Raks'a Magnetic Band'le değişik bir albüm yapacağız. Geçenlerde televizyonda Seda Sayan'ın programını izlerken Naz isminde bir kız gördüm. Kız kaside söyledi. Kaside söyleyen her şeyi söyler. Nazh'yla konuştuk, afbümde vokal yapacak. Belki Süleyman Erguner gelecek. - Son olarak Houston Festivali'nde Türki>e">i temsil etmiştiniz. Kültür Bakanlığı'vla çalışmalannız devam edecek mi? - Yedi yıl önce Kültür Bakanlığı'na bır rapor verdik yapacaklanmızla ilgili. O günden bugüne altı bakan değişti. Artık kızalım mı, gülelim mi bilmiyorum. Işte bu yüzden doğru dürüst bir iş yapamadık. Sonunda Fikri Sağlar döneminde Tuna Otenel, ben ve Nurhan Damcıoğlu devlet müzisyeni kabul edildik. karar imzalandı. Ama bu kez 5 Nisan Kararlan çıktı, Maliye imzalamadı. Yine başvuruyoruz, tamam dıyorlar, sonra bir şey çıkmıyor. Kıztpıılıldan geçti Daha önce Therapy? grubunun Troubieguın (bir mılyon sattı) albümünü dinleyenler, trlandalı üçlünün bir yılda Infemal Love adlı çalışmaya gelinceye kadar büyük atılım gerçekleştırdiğinı, artık 'iyi grup' havası kazandıklannı görecekler. Therapy?'nm bu albümde yaptığını, punk-metal- trash-pop gibi tanımlamalann dışında değerlendirmek gerekiyor. Grup, 30 Secondsparçasında söylediği gibi karanlığın tüm tonlannı, tünelin ucundan gelen ışıkla birleştirmeyi başararak ilginç bir karma sound oluşturmuş. Albüm incelendiğinde çeşitlı türler değişik yorumlarla karşınıza çıkıveriyor.Michael McKeegan (bass), Andrew J. Cairns (gitar ve vokal) ve Fyfe Ewing'den (davul, perküsyon) oluşan Therapy?'nin bu 5. albümünde, eski parçalanndaki kızginlığı geçmış durumda. Sınirli İrlandalı gençler bu kez Clash, Metallica ile Hüsker Dü arası bir havada melankolı ve aşk sunuyor. Hüsker Dü'nun ünlü parçası Diana'yı yorumlayan grubun Bowels of Love adlı lırik çalışması. Me Vs You, A Moment of Clarity ve Misery adlı yapıtlan sivnlıyor. Therapy?'nin Infernal Loveadlı çalışması, İrlandah bu üç gencin 'bü>ük grup' olduğunu ispatlıyor. Düıiyayı dans ettiren adam "Scap ba da bop beep ba doodeL_* unya, ilkbahardan bu yana, Scatman John adlı 53 yaşmdakı kurt bir müzikçinin tekeriediği bu sözlerle dans ediyor. Basında arada sırada bir parçayı tanıtırken, "Futina estirdi" gibi abartıh sözler kullanılıyor, ama Scatman John'ın Scatman adlı yapıtı, ayru Comanchero, Lambada gıbi gerçekten dünya piyasasında fırtına gibi önüne geleni devirerek listelerin üst sıralannı kaplıyor. Asıl adı John Larkin olan emektar cazcı Scatman John, bizde MFÖ'nün Ik Ben adlı şarkısına benzer bır şekilde, anlamsız heceleri bır enstriimandan çıkan tınılara benzeterek şarkı söylüyor, aralarda da mantıklı bir iki cümle kuruyor. Daha önce başkalan tarafından değişik şekıllerde denenen bu türii de Scat-rap diye tanımlanıyor.. Scatman adlı 'single'ın başansından sonra, aralannda bu çalışmanın da olduğu 13 parçalık Asıl adı John Larkin olan emektar cazcı Scatman John, bizde MFÖ'nün İk Ben adlı şarkısına benzer bir şekilde, anlamsız heceleri bir enstriimandan çıkan tınılara benzeterek şarkı söylüyor Scatman's World albümüyle listelere gıren Califomialı sanatçı (Kekemelığıni yenebilmek amacıyla şarkı söylemeyi seçmış), mutluluğun, sevgımn bol bulunduğu dünyasına davet ediyor ınsanlan şarkı sözlenyle Bugüne dek plakçılann el altından sattıkjan karma dans kasetlennde yer alan Scatman adlı parça, bu hafta Scatman's World albümünde satışa çıktı. MTV'nin sürekli yayımladığı Scatman's VVorld klibi de son dönemın en iyilerinden biri. GÖRÜS givnjii:ı Sezen Aksu Bir Ekoltfüp Son günlerde, basında ve med- yayı oluşturan TV ve radyolardaki söyleşilerde acaba bir moda mı, yoksa tarafsızlığından ve iyi niyet- ten kuşkulandığım bir "tavır koy- ma"mı, yaygınlaşmaya başladı. Un salmış ve toplumda ses getirmiş bazı sanatçılar mı yıpratılmak ve birbirine düşürülmek isteniyor, ne- dir? Işte. örneğin Ajda Pekkan için, birkaç değişik eser yorumladı diye "acaba Pop'çu mu, operacı mı oldu?" (bu konuyu geçen hafta- kı yazımda, kişısel görüşüyle yo- rumlamıştım). Şimdi de Sezen Ak- su'nun son albümü "Işık Doğu 'dan Yükselir" için, daha piyasaya çık- madan kopan tartışma fırtınası ve olumlu, olumsuz yargılamalar ko- nusunda yine kendi yorumumu ve yanıtımı belirteyim: Her şeyden önce, tüm sanat ve kültür dünyasında yaratılan eserler olsun, yaratıcılan olsun, eleştiriye açıktırlar. Bu doğaldır ve aksi düşü- nülemez. Çünkü "eleştirinin dışın- da kalmak" demek, hem "eseri, ya- ratıcısını ve yorumcusunu" totem, put ve dokunulmaz saymak, hem de eleştırıcinin ve yorumcunun se- sinı kısmak suretiyle "düşünce öz- gürlüğü'ne karşıdır. Ancak ne var ki eleştiri ve yorum, dayandığı ana kaynak, temel, amaç, anlam, de- ğer ölçüleri açısından "gerçeklere, bilgiye, kişısel düşünce ve duygu- lara dayansa da" gene de tarafsız nrtelikler taşıyan sanatsal ve kültü- rel oğelere uymak zorundadır. Mü- zikte de. eserler ve yorumcular eleştirilir ve tartışılır iken, mutlaka "müzJkal" ve "teknik" açılardan bakmak gereklidir. Sezen Aksu için konuşmak, tar- tışmak, yorum ve eleştiri yapmak öyie kolay değıldır ve herkesin har- cı dışındadır! Çünkü, Sezen Aksu ülkemizin müzik dünyasında başlı- başına bir "kişilik'tir ve sanat söz- cüğü olarak bir "ekol" sayılır. Sezen Aksu'nun, sadece Türkiye olarak değil, evrensel müzik dünyasında çok önemli ve ayncalıklı bir özellik ve nitelık sayılan diğer bir değer öl- çüsü de "sadece şarkıcı olmanın üstünde sayılan yorumcu karakte- rinin tüm gücünü ve renklerini kişı- liğinde taşımasıdır." Çünkü müzik dünyasında eserlen sadece seslen- diren şarkıcılar vardır. Bir de, eser- leri tekrar kendi özellikleriyle yaşa- yan ve yaşatan yorumcular vardır. Işte Sezen Aksu bu yorumculardan birıdir. Örneğin ünleri eskımeyen Juliette Grece, Edith Piaff, Barb- ra Streisand vd. gibi... Nitekim Sezen Aksu son albümü "Işık Doğu'dan Yükselir" (Ex Ori- ente Lux) üzerine kopan tepkilere özetle şöyle diyor "Bu bir arayış. Arkasından neler gelecek, ben ne- lergetıreceğımi bilemıyorum. Kök- teki temel motifleri ve mod'lan ala- rakyeni şarkılar, yeni duygular üret- mek çok heyecan vehciydi." Işte "gerçek yorumcu" böyle konuşur... Yerli popta Sezen Aksu geçen hafta zırvedekı yerini, Almanya'dan gelen Cartel'e bıraktı. Aksu, Işık Doğudan Yükselir'le ikınciliğe ınerken, Hercai adlı klibiyle yeniden gündeme gelen Çelik, Benlnue Kal'la üçüncülüğe yer- leşti. Türk sanat müziğinde Muazzez Abacı, Tutkunum'la yine ilk sırada. Ebnı Gündeş, Ben Daha Büyüme- dim'le Abacı'yı izhyor. Bülent Ersoj, Alaturka 1995'le yine üçüncü. Türk halk müziğinde Rumeli Hisa- n konserlenni başanyla tamamlayan Arif Sağ, L'mut adlı çaîışmasıyla geçen hafta da 1 numaraydı. Yabancı popta sıra değişmiyor. Pink Floyd, çift albümü Pulse'la ilk sırada; ikinci. HlStory ile Michael Jackson; üçüncü, These Days'le Bon JovL Klasik Batı mûziğınde, popüler mü- ziğe yakın yapıtlar daha ilgi görüyor. Italyan tenor Pa\arotti'nin, çeşitli tür- lerde müzik yapan dostlanyla doldur- duğu Pavarotti and Friends 2, lider. - Guest Of The Dream Warrior - D. Arkenstone (CD) - Another Star In The Sky - David Arkenstone (CD) - Solefl Trompeur - Edward Artem- yan (CD) - 7:49 - The Moon Seven Times - Front Line Assembly - Millennium - Batman Forever- Or. M. P. Sound. - The Best Of - Laura Branigan - Live in Montreux (CD) - Dead - Symbolic - Ainda - Madredeus - Foo Fighters - Foo Fighters - Fading Shades - Sandra - Scatman's VVbrld - Scatman John - Emozionale - Al Bano - Romina Povver - Nefes Nefese - Gülay Eralp - Öze DöneHm - Melis Sökmen
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear