23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 TEMMUZ 1995 CUMA HABERLER Sezen Aksu mide kanaması geçiPdi • ANTALYA(AA)- Antalya'ya konser vermek için giden sanatçı Sezen Aksu dün akşam mide kanaması geçirdi. Sezen Aksu, Akdeniz Sağlık Vakfi Hastanesi'ne kaldınldı ve tedavi altına alındı. Doktorlar, sanatçının sağlık durumunun iyi olduğunu söylediler. Aksu, dün gece geç saatlerde taburcu oldu. Tümtis'ten poüse protesto • tZMİR (Cumhuriyet Ege Bûrosu) - lşverenin çağnsıyla Ambarlar Sitesi'nde bir haftadır abluka uygulayan emniyet gûçlerine büyük tepki gösteren Tûmtis'te öıgûtlü işçiler, dün protesto eylemi yaptı. Eyleme katılan Tümtis Genel Başkanı Sabri Topçu, Türkiye'de örgütlenme özgürlüğüne ve sendikal örgütlülüğe yönelik ciddi saidınlann olduğunu belirterek "Sendikal örgütlülüğümüz ortadan kaldınlmak isteniyor" dedi. Kültür merkezi ppojesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kültür Bakanı tsmail Cem, Türkiye'nin gereksinimi olan opera, bale ve tiyatro salonlan için ilk adımın "Kültür Merkezi PToje Yanşması"yla atıldığını belirterek "Sadece ekonomi ve siyasetle toplumumuz gönlümüzdeki yere ulaşamaz" dedi. Opera, Bale, Tiyatro, Kongre Merkezi Proje Yanşması'nın sonuçlannı açıklayan Kültür Bakanı Cem, projenin gelecek 5 yıl içinde tamamlanmasının hedeflendiğini bildirdi. IVBgros'ta antaşma • İSTANBUL(AA)- Migros Türk TAŞ ile Tez- Koop-tş Sendikası arasmda, 2 bin 400 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi dün imzalandı. Sözleşmeyle, işçi ücretlerine birinci yıl için ortalama yüzde 76.9 oranında zam yapıldı. Sendikadan yapılan açıklamaya göre önceden ortalama brüt 13 milyon lira olan işçi ücretlerine birinci yıl 10 milyon, ikinci yıl da 18 milyon 600 bin lira zam yapıldı. Bahçeievlep'de cinayet • İSTANBUL(AA)- Bahçelievler Çalışırlar Caddesi Ömür Sokak Ece Apartmanı'nda oturan Arif Öztürk (65) ile apartman komşusu Tamer Vuralelle arasmda, dün eski bir anlaşmazlık nedeniyle merdiven boşluğunda tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine bıçağını ç_eken Tamer Vuralelle, Arif Oztürk'ü 5 yerinden bıçakladı. Katil zanhsı Vuralelle, olaydan sonra polis karakoluna giderek teslim olurken Öztürk'ün eşi Neşe Öztürk'ün 1966 yılında Türkiye güzeli seçildiği ve 2 çocuklan olduğu öğrenildi. DGM'de ifade verirken öldü • İSTANBUL (AA)- Şişli'de, uyuşturucu madde ticareti yaptıklan gerekçesiyle gözaltına alınan ahnan Hamdi Öztürk, Binnaz Tüfekçi, Mehmet Kasım Tannverdi, Nurtan Baloğlu ve Nuri Bostan, sorgulan tamamlandıklan sonra dün IDGM Cumh- -H-+=uriyet Başsavcıhğı'na sevk edildi. DGM Cumhuriyet Savcısı Nuri Önem'e sırayla ifade veren sanıklardan Nuri Bostan, koridorda sırasını beklerken aniden fenalasarak yaşammı yitirdi. Küçük çocuğa kim çarpü? • İstanbul Haber Servisi - Bakırköy Sahil Kennedy Caddesi'nde yolun karşı tarafina geçmeye çalışan 13 yaşlanndakı bir çocuğa 34 MCA 66 plakah Mercedes tnarka otomobil, aşın hız nedeniyle çarptı. Olay yerinde ölen çocuğun cesedi, Bakırköy Devlet Hastanesi morguna kaldınldı. Polis yetkilileri, ölen çocuğun kimliğine ilişkin herhangi bir açıklama yapmazken ölümlü kazaya yol açan 34 MCA 66 plakalı otomobilin de emniyete ait olduğu öne sürüldü. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Bosna-Hersek'teki son durumla ilgili gelişmeleri Cumhuriyet'e değerlendirdi 4 BM., askerlerini bfle koruyamıyor'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Bosna-Her- sek'te yaşananlann trajık bir olay olduğunu, yalnız Srebrenica'mn düşmediğıni, BM'nin de çöktüğünü söyledi. Ecevit, BM'nin kendi Banş Gücü askerlerini bile koruyamadığmı, bir rehine pazarhğının söz konusu olabilece- ğini vurgulayarak "Nazi zulmünü aşan bir durum var. Bir ulus yok olma tehlikesiyle karşı karşryadır" dedi. DSP Genel Başkanı Ecevit, Bosna-Her- sek'te yaşanan son durumla ilgili Cumhnri- yet'in sorulannı yanıtladı. Bosna-Hersek'teki son gelişmeleri değerlendiren Ecevit, trajik bir olay yaşandığını söyledi. Yalnız Srebreni- ca'nın düşmedigini, BM'nin de çöktüğünü kaydeden Ecevit, BM'nin tam bir acz içinde olduğunu bildirdi. BM'nin kendı Banş Gücü askerlerini bile koruyamadığmı belirten Ece- vit, u Bu son saldınıun olaeağı beüiydi. Anb- • Yalnız Srebrenica'nın düşmedigini, BM'nin de çöktüğünü kaydeden DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, BM'nin tam bir acz içinde olduğunu bildirdi. Ecevit, bir ulusun yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirterek, "Bu son saldınnın olacağı belliydi. Anlaşılan bir rehine pazarlığı mı yaptılar, ne oldu, pek anlaşıbnıyor. Fiilen göz yumuldu" dedi. şüan bir rehine pazarlığı mı yapülar, ne oMu pek anlaşılmryor. Fiilen göz yumuldu*' dedi. On binlerce insanın temmuz sıcağında stadyumlarda bekletildiğini belirten Ecevit, Kıbns Banş Harekâtı'ndan sonra Rumlann da, Lamaka'da Türkleri günlerce güneşin al- tında beklettiklerini anımsattı. Durumun çok ciddi bir boyutta olduğuna dikkat çeken Ece- vit, bir ulusun yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirterek şunlan söyledi: "Bflryorsunuz Nazüerin Yugostovya'da çok zaümce bir işgali vanb. Bu, oou aşryor. Yani Nazi zuhnunü aşan bir durum varthr. Avru- pa'nm ortasında Sırplar ambargoyu açıktan detiyoriar. Başta Rusya ve Vunanistan ounak üzere, Güney Kıbns'ın ambargonun delinme- sine vardımcı olan devleder olduğunu herkes biliyor. Ama Bosnanlar, Amerikaklara, İngi- Kzlere Fransızlara, Sız asker gönderin de si- zin askenniz bizı korusun' demiyor; 'Üzeri- mizdeki silah ambargosunu kaldınn, engel olmayın' diyortar. Ancak engeli sürdüriiyor- lar. Bu dunımda suçlu yalmz Sırplar degiL Bütün Batı ve BM suçlu. Bu kadar haksız bir ambargo görülmemiştir. Türkçe bir deyim var, 'Taşlar bağlı, köpekler serbest' diye; tam öyle bir durum var." Türkiye'nin açıktan "Ben bu ambargoyu tanımıyonım, deliyo- rum" demesi gerektiğini savunan DSP Ge- nel Başkanı, bu tavra başlangıçta hükümet- lerden tepki gelebileceğini, ama Batı kamu- oyunda Türkiye'nin saygınlığmın artacağına dikkat çekti. Türkiye'nin yaptığı bir miktar yardımın büyük bir kısmına Hırvatlann el koyduğunu, oysa Hırvatlann da Türkiye'nin desteğine ve dayanışmasına muhtaç olduklannı belirten Ecevit, Türkiye'nin Hırvatistan üzerindeki etkisini de kullanıp ambargoyu açıktan dele- bileceğini savundu. Ecevit görüşlerini şöyle dile getirdi: "Batı demokrasilerinde kamu- oyu politikacılar. paıiamentolar ve hükümet- ler üzerinde çok ctkilL Ama biz o kamuoyuna yönelik etldn bir kampanya açmadık. Hiçbir demokratik Batı ülkesinin hükümeti veya parlamentosu kendi ülkelerindeki işçi sendi- kalannın kesin tavır alması karşısmda ona ters düşen bir adım atamazlar. Bunu kendi deneyimkrimden bihyorum. O ülkelerin bi- zimle Uişkilerinde bile zaman zaman sendika- lar belirieyici etken ohnuştur. Onun için, bt- zim sendikalarumz ve konfederasyonlanmıza dûn gece, 'Batı Avrupa ülkelerinın sendikala- nna yönelik etkin bir kampanya başlatmalısı- nız' diye çağnda bulunduk. Bu, bildigim kar danyla şimdiye kadar yapılmadı. Yani Batı Avrupa sendikalan, ellerindeki yaptınmlan kullanarak devreye girerlerse Batı ülkeleri başka türlü davranmaya mecbur olabilir." Padişah Reşad'ın torunu, öldüğünde Eyüp Sultan Türbesi'nin yanındaki mezara gömülecek Hanedatıa özel mezar izni• Sultan Reşad'ın henüz hayatta olan torunu Emine Mukbile Osmanoğlu'nun, Eyüp Sultan Türbesi'nin yanındaki mezara gömülme istemine ilişkin kararname imzalandı. HÜLYAKARABAĞLI ANKARA - Bakanlar Kurulu üyele- ri, Sultan Reşad'ın henüz hayatta olan torunu Emine Mukbile Osmanoğ- lu'nun, Eyüp Sultan Türbesi'nin yanın- daki mezara gömülme istemine ilişkin kararnameyi imzaladılar. Hükümet, ölümünden sonra vasiyetini yerine ge- tirdiği Aziz Nesin''in, hayattayken, Os- manoğlu'ndan 7 ay önce açıkladığı Ça- talca'dakı Nesin Vakfı'nın bahçesine gömülme isteminı kabul etmemişti. Kültür Bakanlığı Müsteşan Emre Kon- gar, vefattan önce defın izni verilmesı- nin, insani düşünceler yönünden yerin- de olacağını vurguladı. Nesin'in vasiyetinden 7 ay sonra Os- manoğlu ailesinin Iskenderiye'de baş- lattığı girişimleT üzerine Emine Mukbi- le Osmanoğlu'nun Türkiye'de gömül- mesi istemi doğrultusunda hazırlanan kararname, bakanlann imzasından geç- ti. Kararnamenin, Başbakan Tansu Çil- ler'in onayından sonra Cumhurbaskanı Sükyman Demirel'e sunulması bekleni- yor. Annesinin vasiyeti doğrultusunda hükümet nezdinde resmi girişimleri yü- rüten Osman Vassib Osmanoğlu da hak- lannda verilecek olumlu karann, anne- sinin sürekli aklını kurcalayan sorunun çözüme kavuşması ve son arzusunun yerine gelmesi yönünden önemli oldu- ğunu bildirdi. 'Annem IstanbuTda' Osman Vassib Osmanoğlu, 18 Mayıs 1994'te yerleşim alanı Iskenderiye'de Türk Başkonsolosluğu'na yazılı başvu- ruda bulundu. Annesi Emine Mukbile Osmanoğlu'nun 35 yıl Fransa'da, 60 yıldırda Iskenderiye'de yasadığmı anla- tan Osman Vassib Osmanoğlu, hanedan mensuplan olarak 1924 yılında Türki- ye'den aynldıklannı kaydetti. Babasmın 1983 yılındaki ölümünden sonra anne- sinin Iskenderiye'de tamamen yalnız kaldığına işaret eden Osmanoğlu, anne- sinin 1994 Nisan ayvnda tstanbul'a yer- leştiğini bildirdi. Osmanoğlu, yazısında şunlan söyledi: "Annemin en büyük arzusu vefatmda dedesi Sultan Mehmet Reşad'ın İstanbul Eyüp'teki türbesinin yanına defnedihnesinin teminidir. Esa- sen evveke Sultan Reşaduı diğer üç to- runufleailemian bazı mensuplan vefet- faınnda özel izin ile buraya defhedflmis- lerdir. Söz konusu özel trinler için genei- de yakınlanmızın vefatlanndan sonra müracaatta bulunulduğundan cesetler uzun sürv morgda bekletilmiş ve bu ara- da telaş içinde sıkmtıh durumlar ortaya cıkımşür. Bu karar, sürekli annemin ak- hnı kurcalayan bu meselenin halli ve böylece son arzusunun yerine getirüece- ğini bflerek ömrünün kalan zamanını huzur içinde geçirebilmesi amacıyla önemlidir.'' Iskenderiye'deki Türk konsolosluğu, Osmanoğlu ailesinin başvurusunu Kül- tür Bakanlığı'na gönderdi. Bakanlık, başvuruyu, görüşlerin toplanmasında karar mekanizması olan İstanbul Valili- ği, Eyüp tlçe Mezarlıklar Müdürlüğü, Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İstan- bul Kültür Müdürlüğü, Anıtlar ve Mü- zeler Genel Müdürlüğü'ne gönderdi. İs- tanbul Valiliği 14.12 1994 tarihinde Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürü En- gin Özgen'e ulaştırdığı yanıtta, defne izin verdiğini bildirdi. 27 Ocak 1995 ta- rihinde Kültür Bakanlığı 1. Hukuk Mü- şaviri Refîk AH Uçucu'nun uygun görüş bildirdiği başvuru, bakanlık müsteşan Emre Kongar'ın onayından geçerek defhe izin çıktı. İzin için olumlu görüş bildiren Emre Kongar, vefattan önce defın izni alın- masında kısıtlayıcı koşullann bulunma- dığını söyledi. YDH il merkezini işgal: 9 gözaltı İstanbul Haber Servisi - Yeni Demokrasi Hareketı (YHD) İstanbul İl Merkezi, dün 2'si kadın 9 kişi tarafından işgal edilerek aralannda tl Başkanı İbrahim Betil'in de bulunduğu 15 partili rehin alındı. Güvenlik güçleri, göz yaşartıcı bombalarla yaptığı operasyonla ışgale son verirken kullanılan gazdan etkilenen İbrahim Betıl, hastaneye kaldınldı. YDH'nin Gümüşsuyu'nda bulu- nan İstanbul il merkezme saat 14.00 sırala- nnda gelen ıkisı kadın 9 kişı, YDH İstan- bul İl Başkanı İbrahim Betil ve 15 partiliyı rehin alarak kapıya barikatlar kurdular ve ıl merkezinın penceresine "Kaybolan 300 masumumuz nerede? Ayşenur, Hasan ve Rıdvanlar'ın katiHerini istryoruz. Yargdaya- cağız. Devrimd Halk Güçleri" yazılı bir pankart astılar. Betıl, telefonla verdigı bilgide gösterici- lerin kendılerine, eylemi "kayıplar ve gö- zaltuıda buluDanlarm durumlanmn açıkb- ğa kavuşturulması için gerçekleştirdikleri- ni" söylediklenni bildirdi. Betıl. gösterici- lerin ellerinde silah olmadığını, ancak mo- lotofkokteylleri olduğunu bildirdi. Çelik yelekli ve gaz maskelı timler, Emniyet Mü- dür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ deneti- minde 17.30 sıralannda YHD il merkezi binasmın bitişiğindeki binanın balkonun- dan operasyon başlattılar. Işgalcilerın ve rehınlerin bulunduğu odanın camını kırarak iceriye göz yaşartıcı bomba atan timler. daha sonra işgalcileri döverek gözaltına aldı. Göstencilerin bina- dan çıkanlmalan sırasında çevrede topla- nanlardan bir grup ve bazı polisler, u Vur, vur" diye bağırarak çeşitli küfûrler ettiler. Olaydan sonra çevik kuvvet ekipleri, kortej oluşturarak Gümüşsuyu Caddesı'nden Taksim Meydanı'na kadar "Her şey vatan içm" sloganlanyla uygun adım yürüdüler. YHD istanbul İl Merkezi'nde rehin alı- nanlardan il yönetim kurulu üyesi Enver Sezgin, olaydan sonra yaptığı açıklamada polisin operasyonu parti yönetiminden izınsiz yaptığım bildirdi. Kendilerinin iş- galcileri ikna ettıklenni ve teslim olacakla- n sırada operasyon başlatıldığını belirten Sezgin, "Otay banşçı biçimde sona erdiri- lebibrdi. Polise açık kapıyı göstermemize karşın polis, açılmayan kapıyı zorladadı" dedi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapı- lan açıklamada ise YDH yöneticıleri tara- fından Içişleri Bakanlığı'na, İstanbul Vali- liği'ne ve Emniyet Müdürlüğü'ne rehınele- rin kurtanlması yönünde talep geldiği bil- dirildi. YDH hderi Cem Boyner. Betil'i tedavi gördüğü hastanede ziyaret etti. Boyner, po- lısin doğru olanı yaptıgını söyleyerek, "tçerideki arkadaşlanmta onlann insafina bu-akmak mümkün değüdi" dedi. Gazi olayları için iki yeni davaİSTANBUL (AA) - Gaziosmanpaşa'da 15 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylarda güvenlik kuvvetleriyle çatışmaya girdik- leri; ev, işyeri ve otomobilleri tahrip ettik- leri. yollara barikatlar kurduldan gerek- çesiyle 97 kişi hakkında "2911 sayüı Top- lanö ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" ve "toplu Krar" suçlanndan 2 ayn dava daha açıldı. Davalann iddianameleri, Gaziosman- paşa Cumhuriyet Başsavcısı Celfl Demir- cioğlu ile savcılardan Muhittin Ayata ve AK Beşpmar tarafından ortak hazırlandı. Iddianamede, olaylann, bazı TV ku- rumlannın altyazılı ve görüntülü olarak sık sık haber anonslan yapmalan ve ya- sadışı örgüt mensuplannın kışkırtmalan sonucu büyüdüğü belirtildi. Bu olaylar sı- rasında göstericilerden bazılannın ateşli silahlarla. bazılannın da taş, sopa, demir çubuk, molotofkokteyli gibi yaralayıcı ve yatacı silahlarla gösteriyi sürdürdükleri ileri sürüldü. Göstencilerin, kanunlann suç saydığı afiş, pankart, döviz ve resimli gereçleri de kullandığı bildirilen iddiana- mede, bu kişilerin, kendilerini engelle- mek ve dağıtmak isteyen kolluk lcuvvetle- rine mukavemet ettikleri, polıslerle karşı- r*w*i**vm,n W/,M M*SIW>/ iınmam Eminönü Beledi\e Başka Çetınsaya dan moral yemegı ç ^ ^ beiediye^aiı \hmet "moral yemeğj" verdL Belediyenin F.dirnekapıdaki tesisierinde işcilerte birttkte öğle yemeği yiyen Çetinsava, "Kurban Bayramı'nda çalışmayıp kanunsuz greve gittikleri için iş akitieri feshedilen 265 işçinin meydana getirdiği işgücü boşluğunu büyük bir özveri ile çahşarak kapatan arkadaşlanmıza teşekkür ediyorum" de- di (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) lıklı çatışmaya girdikleri, işyeri ve araçla- n tahrip ettikleri, bir kısmı kurşun yara- sıyla olmak üzere, bazı polis memurlannı yaraladıklan belirtildi. Olaylar sırasmda zaman zaman 5 bin- den fazla kişinin toplanarak kanunsuz gösteri yaptıklan da ifade edilen iddiana- mede. kolluk kuvvetlerinin, kanunsuz yü- rüyuşe katılan sanıklan, suçun işlendiği sırada gözaltına almadığı. ancak önlem almakla yetindiği vurgulandı. Bu yüzden olaya kanşan tüm sanıklann ele geçirile- mediği belirtilen iddianamede, haklannda dava açılan 97 kişinin dışmda olaya kan- şan diğer kişilerin de kimliklerinin belir- lenerek yakalanmasına çalışıldığı, yaka- landıklan takdirde de haklannda ek iddi- aname düzenlenerek dava açılacağı belir- tildi. Haklannda dava açılan 97 sanığın, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüş- leri Hakkındaki Kanun'un ilgili maddele- ri gereğince 1.5 ile 3 yıl arasında hapse çarptınlması istenen iddianamede, yaşlan küçük olan 14 sanığın da TCK'nin 55. maddesinden yararlandınlarak cezalann- da üçte bir oranında indinm yapılması ta- lep edildi. Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcı- hğı'nca, bu sanıklardan 89'u hakkında Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahke- mesi'nde de "toplu ızrar" suçundan bir dava daha açıldı. Olaylann aynı şekilde özetlendiği iddianamede, 285 kişi ve ku- ruluş, 'müşteki' olarak gösterildı. TCK'nin ilgili maddeleri gereğince, "toplu ızrar" suçundan 4.5 ile 10.5 yıl arasmda hapse çarptınlmalan istenen 89 sanık arasında yer alan 14 kişinin, yaşlan küçük olduğu için cezalannda üçte bir oranında indirim yapılması talep edildi. lcisleri Bakanlığı 'Sıvas olaylannda idare kusursuzdu': • Sıvas'ta ölen Metin Altıok'un yakınlannın İçişleri Bakanlığı'na açtıklan davaya savunma gönderen bakanlık, olaylar sırasında devletin gerekli önlemleri aldığını öne sürdü. ANKARA (Cumhuri- lerde görolendirmeyapıla- yet Bürosu) - İçişleri Ba- kanlığı, 2 Temmuz 1993'te Sıvas'ta meydana gelen ve 37 kişinin yakılmasıyla so- nuçlanan gerici ayaklanma sırasında 'gerekli ve yeterli önlemin' alındığını öne sürdü. Bakanlık, olaylar sı- rasında 'tahrik' plan bazı kişiler ile 'merak saikiyle' toplanan yurrtaşlann, 'gü- venlik çemberine alınan Madımak Oteli' önündeki bir otomobili ateşe verme- siyle başlayan yangmın, otele de sıçradığını savun- du. 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan otel yangınının 'bütünüyle üçüncü sahısla- rm işi' olduğunu kaydeden İçişleri Bakanlığı, bu ne- denle idarenin 'kusursuz olduğunu' bildirdi. Sıvas'taki gerici ayak- lanma sırasında ateşe veri- len Madımak Oteli'nde ya- şamını yitiren ozan Metin Atbok'un yakınlan, 'gerek- li önlemin aunmadığı* ge- rekçesiyle, İçişleri Bakan- lığı aleyhine 2 milyar 150 milyon liralık maddi, 2 milyar liralık da manevi tazminat davası açtılar. Sı- vas İdare Mahkemesi'nde görülen davaya savunma gönderen İçişleri Bakanlı- ğı, olayda 'idarenin kusunı bulunmadığı'nı öne sürdü. Hukuk Müşaviri Akif Tığ imzasıyla kaleme alı- nan savunmada, olaylardan önce Sıvas il merkezinde emniyet örgütüne bağlı tüm birimlerde görevli per- sonelin izinlerinin kaldınl- dığı vurgulanarak "4. Pir Sultan Kültür Etkinlikle- ri'nin yapddığı çeşitli yer- rak, yeterli ve gerekli gü- venük tedbirteri ahnmışOr'' denildi. İçişleri Bakanlı- ğı'nın savunmasında, et- kinliklerin ilk gününün olaysız geçtiği anımsatıla- rak şu görüşlere yer veril- di: "İkinci gün öğledeo sonra vatandaşlan yönlen- dinen bir grubun tahrikleri sonucu başlayan kanunsuz gösterilere, 'merak saikiy- le' toplanan vatandaşlanA da katılmasıyla oluşan top- luluğun eylemi, polis ve jandarma kordonu ile ko- ruma altında tutulan Ma- dımak Oteli önünde devam etmiştir. Saat 1930 sulann- da otelin önünde bulunan bir otomobilin topluluk içindcn bazı kişilerce ateşe verilmesi ile başlayan yan- gm, ktsa sürede etkinUklere kahlanlann kaldıgı Madı- mak Oteli'ne sıçranuş, itfa- iyenin kalabalıktan otele yaklaşmasu güvenlik güçle- rinin çabası sonucu güçlük- le sağlanarak kurtarma ça- lışmalanna başlanmtş, baş- ta yazar Aziz Nesin olmak üzere 46 kişi sağ olarak kurtanlmasına karşın 3) kişi hayatuu ka> betmiştir." "Olaylann başlangıcın- dan itibaren yeterli güven- Hk önkmlerinin yerinde ve zamamnda tam olarak aundığT iddia edilen İçiş- leri Bakanlığı savunmasın- da, " Olaydan sonra ise tüm sanıklar yakalanarak ada- lete teslim edflmiştir" görü- şüne yer verildi. Savunmada, davanın reddedilerek. yargılama gi- derlerinin de davacılar ta- rafından ödenmesi istendi. Cetn'i Demiroğlu 'Danıştay'ın kararını hayretle karşılıyorum' • Demiroğlu, yaptığı açıklamada "Soruşturrnayı yaptıran ve sonuçlandıran makam, YÖK Başkanı ve onun atadığı kişilerdir" dedi. ; İstanbul Haber Servisi - her nedense YÖK Başkanı, Prof. Dr. Berkarda'nın aç- ûğı dava daha sonuçlanma- dan davayı temyizden vaz- Eski İstanbul Cniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem'i Demiroğlu, Danıştay 2. Dairesi'nin "görevini ih- mal ettiği ve kötüye kullan- dığı'' gerekçesiyle hakkın- da verdiği "lüzum-u mu- hakeme" karanru "hayretle karşıladıgmı" belirtti. Prof. Demiroğlu, bu ko- nuda yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: "Soruşturmayı yapöran ve sonuçlandıran makam, YÖK Başkanı ve onun ata- dığı kişüerdir. Danıştav 1. Dairesi'nde YÖK Baş'kanlığı'nca alı- nan mütalaa sonucu rek- törlük seçimine girmiş ve yüzde 42 oyla seçilerek gö- reve başlamıştmı. Prof. Dr. Bülent Berkarda. Danıştay 5. Dairesi'nde seçimi iptal davası açnuş, YÖK Başka- nı Prof. Dr. Mehmet Sağ- lam ve ben davalı olarak aynı safta bulunmuştuk ve DILTEMİNGİLİZCE-ALMANCA DIL EGITIAAI BİZİAA İŞİAAİZ, BİZ İŞİAAİZİ BİLİRİZ... BAKIRKÖYDE AÇILDI ACILIŞ NEDENİYLE OZEL FIYAT VE ODEME KOLAYLIGI c y DENEYİMLİ YÖNETİM, TÜRK VE YABANCI KADRO c y 14 KÎŞİÜK SIN1FLARDA CİDOİ VE KALtTEÜ EâtTİM &- GORSEL- İŞİTSEL YÖNTEMLER t»-YABANCI ÖĞRETMENLERLE ÜCRETSİZ PRATİK DERSLER U-GÛNDÛZ VOöUN. AKŞAM VE HAFTA SONU KURSLARI <^-CE$İTLI SOSYAL ETKİNLİKLER ÇATI /BAR AKSAMTEKNE GEZİLERİ 14 temmuz cuma 20.30'da Dolmabahçe'den 21.00'de Üsküdar'dan Boğaz'a hareket... • Canlı müzik # 2 bardak içki Kuruyemiş. meyve... Sadece 500.000.- TL BAŞLANGIÇ TARHLERI DİLTEM Ol<- KURSLARI 15 17 22 24 29 31 TEMMUZ Ebuziya Cad. No: 14 Bak>rk«y (Peçe Mağazası Karşısı | TEL ve FAX : 570 78 20 - 21 ÇATI RESTAURANT 251 00 00 — * Isteğe bağlı özel tekne gezilerimiz sürüyor. DÎLEK ORTABOY üe ALTUĞ KOÇ evlendiler. \4J.\995 Kadıköy Evlendirme Dairesi V OK'ten ve rektörlükten usulsüzce emekli edüdim ve yerime rektör vekilini gene usulsüzce atayarak seçim yapürdL Bütün bunlar için Danıştay'da dava açtım ve kazandım. Ankara 24. Asli- ye Hukuk Mahkemesi'nde tazminat davası açüğun gi- bi Ankara Cumhuriyet Savcıhğı'na ve MUIi Eğttim Bakanlığı'na YÖK Başka- nı hakkında disiplin ve ceza soruşturması açılması için suç duyurusunda bulun- dum. Konuyu bir yıl zarnnda araştıran YÖK denetçüen, bazı maddeler için oybûi>- ğj>1e, bazılannda da oyçokr luğuyla men-i muhakeme (yargılanmama) kararı vermişse de bu olaylann akabinde uzun süre dosya bekletüdikten sonra ne ga- riptir ld görevden aynlma- nun hemen ertesinde YÖK Başkanı'nın atadığı üç YÖK üyesi, mahkeme ka- rarı vermiştir. Danıştay 2. Dairesi de bu zeminde ha- zuianmış evraklar üzerin- de, duyduğuma göre oy- çokluğuyla karar vermiştir. Hakkımdaki iddialar ko- nusunda olay adalete inti- kal ettiğinden herhangi bir açıklama yapmayı uygun bulmuyorum."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear