Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 12 TEMMUZ 1995 ÇARŞAMBA
HABERLER
<
GözaRmda
Kayıplar' afişi
I Istanbul Haber Servisi
-Birleşık Sosyalist
Parti'nin hazirladığı
"Gözaltında Kayıplar"
konulu afışler tstanbul
Valiliği tarafindan
yasaklandı. BSP
tarafindan yapılan
açıkJamada, "Gerçekler
Mezarlann Altında"
başlıklı afış ve "Ne Kadar
İnsanız-Kaybeden sensin"
başlıkh bildirinin tstanbul
Valiliği tarafindan
yasaklandığı belirtildi.
AçıkJamada aynca, bu
yasaklamantn yasal
olmadıgı ve gerekli
hukuki başvurulann
yapılacağı ifade edildi.
Dövizzedeler
TBMM'de
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Dövize endekslı konut
kredisi alanlara borçlanna
ödeme kolaylığı getiren
teklifin yasalaşması
istemiyle TBMM önünde
toplanan dövizzedelerden
iki kadın intihar
ginşiminde bulundu.
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'ı ziyaret
etmek için bekleyen
gruptan Zöhre Gün (42)
ile Hatice Yılmaz (27)
adlanndaki dövizzede iki
kadın, Meclis'in
karşısında bulunan bir
binanın terasına çıktılar.
İki kadının bu girişimini
öğrenen ANAP Izmir
Milletvekili Cengiz Bulut,
terasa çıkarak kadınlan
ikna etmeye çalıştı.
Bulut'un konuşması
sırasında fırsat kollayan
güvenlik görevlileri, Gün
ve Yılmaz'ı yakalamayı
başardılar.
Kapamürsel
bunakmı
• KARAMÜRSEL
(Cumhuriyet)-
Karamürsel'in Yalova'ya
verilen 3 beldesi ile 13
köyünün geri verilmesi,
TBMM îçişleri
Komısyonunda
görûşülecek. Belediye
Başkanı Özcan Özalgın
ve siyasi parti başkanlan
dün Ankara'ya gittiler.
Karamürserin
topraklannın gen
verilmesi çahşmalannın
TBMM Içişleri
Komisyonu'nda ele
alınacagının öğrenilmesi
ûzerine Karamürsel
Belediye Başkanı Özcan
Özalgın, smırlann
düzeltilmesi çahşmalannı
yerinde izlemek üzere
Ankara'ya gitri. Tertip
komisyonunun aldığı
karar uyannca diğer siyasi
parti ilçe başkanlan da
Ankara'da gelişmeleri
izleyecek.
EmekH emniyet
amiri öMürüUü
tstanbul Haber Servisi -
Komşulannın ve
tanıdıklannın üç günden
bu yana haber
alamadıklan emekli
emniyet amirlerinden
Zahit Avcıbaşoğlu Fatih
Sangüzel Caddesi 80/4
numaradaki evinde dün
gece ölü olarak bulundu.
Yetkililer,
Avcıbaşoğlu'nun başında
tek kurşun yarası
olduğunu belirterek
olayın cinayet ya da
intihar olabileceğini
bildirdiler.
KKTC'de dinci gericilik tartışması
Kuzey Kıbns'a şeriat ihracıYUSUFOZKAN
ANKARA-Kıbns Türk Tabıpleri Birliği
(KTBB) Başkanı Dr. Mustafa HamL
Anadolu'dan Kuzey Kıbns Türk
Cumhuriyeti'ne (KKTC) yogun şekılde
köktendinci ve ırkçı akımlar taşındığını
söyledi. Bunun sonucu Türkiyeli-
Kıbnsh çatışması yaşandığıru belirten
Hami, KKTC yönetiminin, düşünen
ınsanlar üzennde büyük bir baskı
oluşturdugunu öne sürdü.
Geçen günlerde Ankara'ya gelen KTTB
Başkanı Dr. Mustafa Hami,
Cumhurivefin sorulannı yanıtladı.
Ekonomik ve sosyal alanda büyük
sorunlar yaşayan KKTC'dekı
gelişmelerin Türkıye'ye doğru ve
sağlüdı biçimde aktanlmadığını
söyleyen Hami, yönetıcilerin ve
medyamn tek taraflı görüşlennin
anavatana yansıtıldığını bıldirdi. Hami,
Anadolu'dan salt yüksek enflasyon ve
ucuz işgücü değil'köktendinci ve ırkçı'
akımlar gibi sosyal hastalıklann da
adaya taşınmaya çalıştığını belirterek
şöyle konuştu: "KKTC'de sosyal yapıyı
değiştirme operasyonlan yapdiyor.
Eğitimde yeni müfredat uygulanıyor.
Zonınlu din dcrsi ve ahlak dersleri
getirdiler. Türkiye'den öğretmeıı ve
imamlar getiyor. Bunlann "Kıbns
Türklen gâvurlaşmış. Bunlan kazanmak
lazım' gibi bir önyargısı var. Kendi
ideotojilerini taşunaya calışıyorlar.
Köktendinci ve ırkçı ideokıjİleri Kıbns'ta
yay gınlastırmay a çahşryorlar." Önceki
aylarda Anadolu'dan görevlı gelen bir
imamın Lefkoşa'nın göbeğınde bir
camıde vaaz verirken bir gazeteci
aleyhine fetva vermesinm camiye ibadet
içın gelen halk arasında ve toplum
düzeyınde tepkilere neden olduğunu
anlatan Hami, "Yine Türkiye'den gelen
öğretmenler, oiaylara köktendinci
yaklaşımlan nedeniyle gerek öğrenciler
gerekse ögretroenlerle sürekli sürtüşmeye
giriyorlar. Bunlar binnı toplumumuzun
sosyo-külfürel yapısıyla bağdaşmayan
ideolojik porgramlardır. Sonuçta
Türkiyeli-Kıbnsb çanşmasımn çizgisine
giden bir olay var" dıye konuştu.
Kıbns'taki üniversıtelerde okuyan
Türkiye, Pakistan, Tunus ve Cezayir gibi
Islam ülkelerinden gelen öğrenciler
arasında da şeriatçı akımlann
güçlendiğıni anlatan Hami, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Bir süre önce bir üniversitemizde iki
öğrend arasında yapılan din konulu
tarttşmanın ardından. Pakistan ve
Türkiyeli şeriat yanlısı öğrenciler okul
bahçesinde tckbir getirdikten sonra
rektörlüğe baskı yaparak laik görüşlü
öğrencinin uzaklaşürdmasınL, aksi
takdirde şeriat yasalan uyannca
ökhirüleceğj tebdidinde bulundular.
lstanbul kökenli öğrenci, ne rektörlfikten
ne de devietten koruma bulunca can
güvenliği kalmadığı için hem okulunu
bem de KKTC'yi terk ctti. Bu konuyla
ilgfli taroşmalann sürdüğü günlerde
Ankara'da Sayın Miüi Eğitûn Bakanı
Nevzat Ayaz, KKTC'de imam-hatip
lisesi açacaklannı açıkladı. Bu,
KKTC'deki demokratik kitfe
örgürterinin tepkilerine neden oldu."
Kıbns'ta daha önce bu tür olaylann
yaşanmadığını belirten Dr. Mustafa
Hami. "Benim de orta eğföm sfirecini
yaşadığım 1950'H yıDardan başlayarak
196O'lı yıllara kadar ülke genelinde
bütün lise öfretmenlerimizin tamamı
Anadolu'dan geliyordu. O dönemde
gerek Anadolu'dan gelen
öğretmenlerimizle gerek öğrencuer
gerekse toplumumuz arasında bu tür
çanşmalar kesinlikle yaşanmıyordu.
Çfinkü öğretmenlerimizin tümü
aydınhğın ve çağdaşlıgın öncüsüydükr"
dedi. Devletin, olumsuzlukian eleştiren
kitlelere karşı büyük bir 'susturma'
operasyonuna giriştiğini belirten
Mustafa Hami, ev ve arabalara bomba
koyma ve tehdit mektuplan gibi
etkinlıklerle insanlann susturulmaya
çalışıldığını dile getirdi.
Çok sayıda kişinin evinin ve
aracının bombalandığını anlatan
Hami, "Bunlann failleri bulunamıyor.
Yeraltı örgürJerinin yayımladıgı
bildirilerin, devlet matbaasında
basıknğı beh'rienjyor"
dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı, Nakşibendi Şeyh Nazım Kıbnsi'yi laik tepkilere karşı savunuyor
Denktaş şeriatçılara destek
• Kuzey Kıbns
Türk Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş'ın
Girne'deki camide
gericilik
propagandası yapan
ve Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel
dahil birçok kişiye
tehdit sallayan
Nakşibendi tarikatı
lideri Şeyh Nazım'ı
savunarak laik
KKTC polisini
suçlaması, geniş
tepkilere yol açtı.
REŞATAKAR
LEFKOŞA - Kuzey
Kıbns'ta meydana gelen
büyük yangın felaketinden sonra Gir-
ne'deki Cafer Paşa Camii'nde hutbe ve-
ren ve yangını "Allah'ın gazabı otan ateş"
dıye nıtelendiren Nakşibendi tarikatının
öncülerinden Şeyh Nazım Kıbrısi, laik
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tan
büyük destek gördü.
Hutbesinde Girne kentini manevi pislik
içensindeki bir yer olarak tanımlayan ve
o sıralarda KKTC'ye gelen Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel'i kastederek
"Tayyareler geldi, içinde Cumhurreisi'ni
de kebap ederim. Üzerimde çok dolaşma-
sm motoıiannı durdururum. alınm içeri-
ye yolunmuş tavuk gibi çıkar" diyen Şeyh
Nazım Kıbnsi, Girne polisi tarafindan tu-
tuklanmış ve 4 saat süreyle sorgulanmıştı.
Girne polisi. karakolun 100 metre ileri-
sindeki Cafer Paşa Camii'nden yükselen
acayip sesleri duyduktan sonra bunun ya-
KKTC Cumhurbaşkanı gericileri korumakla suçlanıyor Şeyh Nazım Kıbnsi, Nakşibendi tarikaünın lideri
salara aykın olduğuna karar vermiş ve
hoparlörün kablosunu kestikten sonra
Şeyh Nazım'ı tutuklamıştı. Bu sırada
şeyhin müritleri tarafindan camide dağıtı-
lan ve laik düzeni hedef alan Risale'nin
153'üncü sayfası da polis tarafindan bir
başka suç unsuru olarak kabul ediliyordu.
Dağıtilan metinlerde şöyle deniyordu:
"Bir Müslüman olarak böyie bir devieti
benimsemek mümkün değildir. Lakin
kerhen-mecbur olarak kabul etmek zo-
rundayız. Çünkü İslam şeriatı, bulunduğu
ülkenin kanununa itaat emretmekte ve
Müslümanlara tövbe ve sabn tavsiye et-
mektedir."
Girne'deki olaydan yaklaşık 9 gün geç-
tikten sonra, Şeyh Nazım'la iyi diyalog
içensinde olduğu söylenen Asil Nadir'in
"Kıbns" gazetesinde iki gün üst üste ve
tam sayfa halinde ilanlan yayımlandı.
Söz konusu ilanlarda "fngütere, Türki-
ye, Almanya, Fransa, İtalya, Amerika,
Kanada, Malezya ve Brunei* cemaatleri
adına Şeyh Nazım'ın tutuklanması eleşti-
rilerek yetkililer uyanlıyor. Gazete ilanla-
nnda bir başka hususa da değınilıyor ve
Şeyh Nazım Kıbnsi'nin müritleri arasın-
da krallar, prensler, prensesler, sultanlar,
lordlar ve çok sayıda ünlü, zengin kişile-
rin bulunduğu da iddia ediliyordu.
[Sihayet Denktaş devrede
Gazete ilanlanmn ikinci gününde ise
Kıbns Türk İslam Cemiyeti'nin yönetici-
leri, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tara-
findan kabul edildi.
Cemiyet yöneticileri, Şeyh Nazım'ın
polis tarafindan tutuklanmasını şikâyet
edince Denktaş, resmi TAK ajansı aracılı-
ğıyla geniş bir açıkJamada bulunarak, gö-
revini yapan polisi suçlamayı ve Şeyh
Nazım'a destek çıkmayı yeğledi.
"Cami basıp, hopaıiör
kesmek olacak şey değil-
dir" diyen Denktaş, poli-
sin bu hareketle idarenin
başına, olayla ilgisi olma-
yan makamlara dert açn-
ğını iddia etti.
Şeyh Nazım"dan "eski
arkadaşım, eski komşum"
diye bahseden Denktaş
"Eğer söyledilderinde suç
ve tahrik varsa bunu tespit
ederek kendisi ile konuşui-
ması ve ikaz edilmesi gere-
kir. Eğer suç varsa keodi-
sine dava açılır" dedi.
Denktaş şöyle devam etti:
"Bunu yapmanın yolu
da herhalde cami basmak
degildir. Hopariör kesmek
hiç değUdir. l sul hai ile ca-
miden sonra 'buyurun,
gelin sizi görmek istiyo-
ruz' demck varken, cami-
deki cemaati tahrik edip üzmek ve olay
yaratmak doğru değildir. Ben burada ge-
reksiz bir dav ranış görüyorum."
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denk-
taş'ın, polisi eleştirerek Şeyh Nazım'ı ko-
ruması. yerel basın manşetlerinde yer al-
dı. Ortam gazetesi haberi "trtica horthı-
yor" başlığı altında verirken "Laik
KKTC'nûı Cumhurbaşkanı, görevini ya-
pan polise saldırdı, Şeyh Nazım'a arka
çıktı'' dedi.
Yen Düzen gazetesi de, Şeyh Nazım'ın
bir zamanlar Dr. Küçük tarafindan sınır-
dışı edildiğini anımsatarak "Denktaş'tan
şeriatçılara destek" başlığını kullandı.
Birlik gazetesi, Cumhurbaşkanf nın, dev-
letin polisini yargısız infaza tabi tuttuğu-
nu belirterek "Folise ağır itham" başlığını
kullandı. Asil Nadir'in gazetesi "Kıbns"
ise haberi iç sayfalannda "Polisi Denk-
taş'a şikâyet ettiJer" başlığıyla kullandı.
Kuzey Irak'ta operasyonlar sona erdirildi
KEMAL YURTERf
DtYARBAKIR/HAKKÂRİ - Eylem ha-
zırlığı içinde olduğu saptanan 600 PKK mi-
litanını etkisiz kılmak amacıyla 5 temmuz
günü başlatılan Kuzey Irak'a yönelik sınır
ötesi "Ejder Operasyonu" dün sona erdı. 6
gün süren operasyon boyunca 167 PKK mi-
litanının öldürüldüğü, 21 erin de şehit oldu-
ğu bildirildi. Ankara operasyona tepki gös-
teren Avrupa ülkelerıni de sert bir dille
eleştirdi. Bir yetkili, bazı Iran askerlerinin
PKK'lilere göz yumduklannı ve sınıra ka-
dar araçlarla getirdiklerini söyledi.
Van tl Güvenlik Komutanı Tuğgeneral
Orhan Ballı, PKK'lilerin daha çok Iran'dan
gelerek Türkıye'ye sızmaya çalıştığını bil-
dirdi. Hakkâri Komando Tugay Komutanı
Tuğgeneral Osman Pamukoglu da "lran sı-
Dinndaki karakoüanmıza da Iran toprakla-
nndan zaman zaman taciz ateşi yapddı" de-
di. Bir asken yetkili, tran askerlerinin PKK
militanlanna göz yumduklannı belirterek
Iran'a yönelik bir askeri operasyon konu-
sunda karann siyasi otoritenin elınde bu-
lunduğunu söyledi. Pamukoğlu, "Barza-
ni'nin karakoUarı PKK'lilere kiraladigı yo-
lunda haberler var. Operasyonda buna rast-
ladınız mı" sorusu üzenne. ne Barzani'nin
ne de diğer yerel güçlerin bölgede herhangi
bir otoritesine rastladıklannı söyledi.
Genelkurmay Başkanlığı'nca sınır kara-
kollanna yönelik olarak düzenlenen basın
brifingi sırasında gazetecilere bilgi veren
bir üst düzey komutan da PKK militanlan-
nın tran'dan sızdıklarını dile getirirken
'Pastar'olarak adlandtnlan Iran askerleri-
nin, milıtanlara göz yumduklannı ve bazen
de araçlarla mılıtanlan Türk sınınna getir-
diklennı söyledi. Aynı yetkili, Iran'a yöne-
lik bir operasyon konusunda karann siyasi
otoritenin elinde olduğunu bildürdi.
Mesud Barzani liderliğinde Kuzey Irak'ta
faaliyet gösteren Irak Kürdıstan Demokra-
tik Partisi (IKDP), Türkiye'nin işbirliği olsa
da olmasa da sınır bölgesınde PKK'ye karşı
aldıklan önlemleri sürdüreceklerini bıldirdi.
Kaynaklar, TSK'nin Kuzey Jrak'a gerçek-
leştirdiği son operasyonun, Ankara ile
IKDP arasındaki sınır güvenliği ğörüşmele-
rinin başansızlığa uğradığı anlamına gel-
meyeceğini de kaydederek, Türkiye ile iyi
ilişkileri korumaya kararlı olduklannı bil-
dirdiler. Ankara, Bosna-Hersek'teki katli-
amı görmezlikten gelen Avrupa'nın,
PKK'ye yöneltilen smn" ötesi operasyonlara
tepki göstermesini sert bir dille eleştirerek,
Batı'yı "dengesizdavranmak"la_suçladı.
Dışışlen Bakanlığı Sözcüsü Omer Akbel
de dün bir soru üzerine yaptığı açıkJamada,
Bosna-Hersek'teki Sırp saldınlanna göz
yuman Batı'nın, PKK'ye karşı Kuzey
Irak'ta girişilen operasyonlara karşı çıkma-
sını eleştirdi.
GLOBAL
POLITIKULTUR
ERGİN YILDIZOĞLU
Kötü Teori, Kötü
İlaç Gibidir
Bu en çok, gerçek hayatta uygunluk halinde ol-
mayan toplumsal degişim teorilerinde kendini açı-
ğa vurur. Bu tür teoriler veya toplumsal dönüşüm
projeleri, kolaylıkla hedeflerine taban tabana zrt et-
kilerin altına girebilirler. 1970'lerden bu yana Avru-
pa'da etkin hareketlerden biri olan "Ve?///er"in ta-
banı içinde, aşın sağcı neo-Nazi akımlann son yıl-
larda kendilerine taraftar bulmaya başladığı bildiri-
liyor. (1)
1973'te Ekoloji Partisi olarak doğan, sonra tüm
Avrupa'ya yayılarak Yeşiller hareketini oluşturan
akım, "gezegeni ve üzennde yaşayan halkı" koru-
mak temel prensibi üzerinde kuruldu.
Yeşiller, "sürekli bir ekonomik büyüme arzusu-
nun", sanayi üretiminin etkilerinin, büyük şirketlerin
çevre sorunlanna aldırmayan tutumunun yol açtığı
zarariara karşı mücadele ettiler, hâlâ da ediyorlar.
Gezegeni korumak ve teknolojiye, ekonomik bü-
yümeye karşı olmak gibi motifler, bilimsel düşün-
ceyi reddeden, doğaya dönük, mistik yaşam, yeni-
den doğuş -reenkarnasyon-, tek tannlı dinler ön-
cesi dinleri yeniden yaşatmaya çalışan "Yeni Çağ"
hareketinin "Yeşiller"e ilgi duymasına yol açtı.
Birçok noktada bu iki hareketin taraftarlan örtüş-
meye başladılar. Artık Yeşiller hareketinin içinde
uzaylılara, gezegenin organik bir canlı olduğuna
inananlaria hükümetlerin ve büyük şirketlerin ger-
çekleri bastırdığına, faydalı teknolojileri halktan
sakladığına inananlann yan yana yaşadığım ve her
türlü komplocu, mistik teorinin savunulduğunu
görmek mümkündü.
Yeşiller hareketinin en büyük zaafı, çağımızda
doğal çevrenin kirlenmesine yol açan ekonomik,
toplumsal sistemi kökten bir eleştiriye tabi tutmak-
tan kaçınmasıydı. Yeşiller, 1968 hareketinin yenilgi-
sinden sonra ve Bahro gibi devlet kapitalizmini
sosyalizm zanneden Doğu Avrupalı muhaliflerin de
etkisi ile şekillendiği için olsa gerek, gelişme fikrine
karşı tavırlı, buna karşılık kapitalizm ve sosyalizm
dışında bir üçüncü yol arayan her türlü "yeni dû-
şûnceye" açıktı.
Yeşiller hareketi, düşüncesinin ve projesinin bir
ağırlık merkezi, birleştirici ortak tutarfı bir düşünsel
çimentosu olmadıgı için, giderek hemen her türlü
mistik akımın barındığı bir koalisyona dönüştü.
Şimdi bu koalisyonun içinde kendi birleştirici
öğelerini katarak girmeye başlayan çok tehlikeli bir
hareketi var:
Neo-Naziler. Amerika'daki Milis, Vatanseverler,
Hıristiyan Kişiliği gibi hareketler, Silah Lobisi ve
Kürtaj Düşmanları vb. gibi aşırı sağ gruplardan
beslenen bir akım, Ingiltere'deki Yeşiller ve Yeni
Çağ hareketi taraftarlannı etkilemeye başladı. Neo-
Naziler, Yeşiller'in kapitalizme radikal bir eleştiri yö-
neltmemiş olmasından doğan düşünsel boşluğu,
dünyanın ve özellikle şu günlerde "kunjlmakta olan
yeni dünya düzeninin" tüm kötülüklerini "Yahudi
bankehere ve tefecilere" yükleyerek "bin yıllık Ya-
hudi komplolan" teorilerine başvurarak doldurma-
ya başladılar.
Yeşil hareketin dergilerinden Nexus, Yeşiller Par-
tisi'nin eski sözcülerinden, yeni neo-Nazi sempati-
zanı David lcke tarafindan ele geçirilmeden önce
liberal, çok kültürlü, alternatif bir yayın organıydı.
Şimdi 130 bine yakın okuyucusuna, Nexus, anti-
elit, yeşil, populist, mistik görüşlere sarılmış bir şe-
kilde Yahudi düşmanlığı yapıyor, Yahudi katliamı-
nın palavra olduğunu anlatıyor; Amerikan aşın sa-
ğının, insan beynini kontrol eden mikroçipler, Fe-
deral Reserv'i kontrol eden Masonlar; yeni dünya
düzenini kuran ve ABD'yi işgale hazırlanan Birieş-
miş Milletler, BM'yi ve ABD hükümetini ele geçir-
miş olan Yahudi bankerler vb. türünden hezeyan
ve fantezilerini anlatıyor; ABD Devlet Başkanı Lin-
coln ve Kennedy'nin, Hitler ve Mussolini nin te-
feci sermayeye karşı çıktıkları için öldürüldüklerini
savunuyor.
Nexus'un kuruculan Avustralya'da milis hareke-
tinin yazılannı yayımlıyor; Kaddafi'nin yeşil kitabını
yayıyorlar ve her yerde korkutucu bir şekilde taraf-
tar buluyoriar.
Çevre ve ekolojiyi ilgilendiren konularda toplum-
sal bilincin oluşmasında önemli bir rol oynayan ve
içinden Greenpeace gibi son derecede militan, ka-
rariı ve etkin kuruluşlar çıkarmış olan Yeşiller hare-
keti, kapitalizme karşı kararsız tutumu ve eklektik
teorisi yüzünden, bugün aşın sağın etkilerine karşı
kendini korumakta zoriuk çeker hale geldi. Ne de-
mişler; kötü teori, kötü ilaç gibidir, öldürür.
(1) Londra'da yayımlanan New Statesman And
Society isimli dergide, 23 haziran tarihinde bu
konuyla ilgili "New Age Nazism" isimli bir araştır-
madan yayımlandı.
DÜZCE 2. ASLİYE HUKUK MAJHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1995/133
Davacı Selçuk Sevinç vekili Av. Sinan trdem tarafindan davalı Nurhan Sevuıç aleyhine açılan boşanma davasının mah-
kememizde yapılan açık yargılaması sırasında:
Davalı Nurhan Sevinç'in gösterilen Çilimli ilçesi, Yenivakıf Köyü'ndeki adresine tebligat yapılamamış, yapılan zabı-
ta araştrmasında dahi yeni adresi tespit edilememiş olup bu kez adına dava dilekçesinin ilanen tebhğine karar verilmiş
olmakla,
Dava dilekçesi özetle. davacı Selçuk Sevinç tarafindan davalı eşi Nurhan Sevinç aleyhine boşanma davası açılmış olup
(şıddetli geçimsizlik nedeniyle) ışbu dava dosyasınuı duruşmanın yapılacağı 19.7.1995 günü saat 9.00'da mahkememiz
salonunda hazır bulunması, veya kendısini bir vekille temsil ettirmesi, aksi taktirde yokluğunda yargılamanın devam olu-
narak karar verileceği HUMK'nin 213. ve 377. maddeleri uyannca davalı Nurhan Sevinç yönünden ilanen tebliğ olunur.
Basın: 28460
İSKENDERUN 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 1995/283
Davacı: Yasemın Jbin- Vekili av. Kaya Gürün Iskenderun
Davalı: Mustafa Ibin- Adresi meçhul.
Dava: Boşanma
Davacı Yasemin Ibin Av. Kaya Gürün tarafindan davalı Mustafa Ibin aleyhine açılan şıddetli geçimsizlik nedeniyle bo-
şanma davasının yapılan açık duruşmalan sırasında verilen ara karan gereğince;
Davalı adına duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin tanınmadığından iade edildiği ve adres tahkikahnda da bulu-
namadığından bu nedenJe adına ilanen davetiye tebliğine karar venlmiştir.
Duruşma günü olan 14.7.1995 günü saat 09.00'da duruşmaya gelmeniz veya sizi temsilen bir vekil göndermeniz, gel-
mediğıruz veya bir vekil göndermediğiniz takdirde HUMK'NİN 509. ve 510. maddeleri gereğince davanın gıyabınızda
kalacağı ve karar verileceği ilan olunur. Basın: 28480
ERZURUM 2ASLÎYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 994/141
Davacı Yunus Buğra Yılmaz vekili tarafindan davalı Ali Kocabozdoğan aleyhine açılan şirketin feshi davasının
yapılan açık duruşması sırasında verilen ara karan gereğinAdana ili Kadirli ilçesi Cengiz Topel Mahallesi Cengiz
Topel Ilkokulu karşısı 80. sokakta ikamet ettiği bildirilen davalı Alı Kocabozdoğan adına çıkanlan davetiyenin bila
tebliğ iade edildiği ve zabıtaca yapılan araştırmalarda da davalının adresi tespit edilemediğinden adına dava dilekçe-
sinin ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir.
Davalı Ali Kocabozdoğan'ın mahkememizde duruşmasının yapılacağı 13.7.1995 günü saat 10'da mahkememizde
hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde tahkikat ve yargılamaya davalının yoklu-
ğunda devam edileceği ve hüküm verileceği davetiye yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 28.3.1995
Basın: 16161
KADIKÖY 2. SULH HUKUK
MAHKEMESİ
İLAN
1994/798
Halen, Bağdat Cad. Noter Sk. Biçener Apt 3/8 Kadı-
köy adresınde ikamet eden Hekmet oğlu 1970 doğumlu
Mustafa Özkan MK'nin 355. maddesi gereğince hacir
altına alınarak, Mehmet kızı 1948 doğumlu annesı Nu-
ran Ozkan'ın velayetı altına konulmuştur.
Basın: 28949
ÇAYIRLIKADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
1993/36 esas
Davacı Hazine tarafindan davalılar Osman Ali ve mi-
rasçılan hakkında Çayırlı ilçesi Ortaköyü hudutlan da-
hilinde bulunan 136 ada 101 parsel hakkında almış bu-
lunduğu. hesaba tashihi davasının yapılan açık yargıla-
ması sonunda;
Olayın dahılı davalılan olan Abbas Oğuz mirasçılan
lsmail, Müsliye, Halis. Fikriye Gülhanım, Sabriye, tsmet,
Sinan, Cemile ve Müşkinaz Oğuz ile Osman Ali miras-
çılan Fatma, Ayşe, Nukta Mehmet Huri, Meva, Hava,
Ahmet ve Ali Osman Ali'ye bütün araştırmalara rağmen
açık adresleri tespit edilip dava, dahili dava ve duruşma
günü tebliğ edilememıştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun hükümlerine göre
adresleri tespit edilemeyen davalılar Abbas Oğuz mıras-
çılan lsmail, Halis, Fikriye, Sabnye, tsmet, Sinan, Müş-
kinaz Oğuz, Müsliye Özcan, Gülhanım Yaman, Cemile
Akyol ile Osman Alı mirasçılan, Fatma Ayşe, Nukta
Mehmet, Huri, Meva, Hava, Ahmet ve Ali Osman Ali'ye
tebliğine, duruşma günü olan 26.7.1995 günü saat
09.00'da duruşmada hazırbulunmalan, aksi takdirde du-
ruşmay yokluklannda devam edileceği hususu ilan ol-
unur.
Basın: 29948
GAYRİJMENKULÜN AÇIKAKITIRMA İLANI
SEFERİHİSAR MAHKEME
SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN
Satılmasına karar verilen gayrimenküllerin cinsi, kıymetı, adeti, evsafı: Seferihisar-
Hıdırlık Mahallesi Tuzla mevkiinde vaki ve tapunun cilt: 27, sf: 2614 ve ada: 575, parsel
no: 9'da kayıtlı 358 metrekare miktannda olup arsa vasfindadır. Taşınmaz arsa imar planı
ıçerisinde olup konut yapımına müsaırtır.
Muhammen bedeh: 268.500.000.- TL.
Şanş şartlan: 1- Satış 18.8.1995 Cuma günü saat 14.00'ten 14.15'e kadar Seferihisar
Yazı Işleri Müdürlüğü'nde açıkarttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen
kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış mas-
raflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artnranın
taahhüdü baki kalmak şartıyla 28.8.1995 Pazartesi günü 14.00-14.15 'te ikinci arttırmaya
çıkanlacaknr. Bu arttırmada da alacaklann alacağını ve satış masraflannı gecmesi şartıy-
la en çok arttırana ihale olunur. Yûzde 40'ını geçmek şartıyla.
2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey
akcesi veya bu miktar kadar milli bir bankamn teminat mektubunu vermeleri lazımdır.
Satış peşin para iledır. alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tel-
lâliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergıler satış be-
delinden ödenir. Yüzde 15 KDV alıcıya aittir.
3- Ipotek sahibı alacaklılarla diğer ilgililenn (+) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı
husususyla faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde
dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olrnadıkça pay-
laşmadan hariç bırakılacaklardır.
4- Satış bedeh hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse lcra ve Iflas Kanunu'nun
133. maddesi gereğince ihale feshedilir. tki ihale arasındaki farktan ve yüzde 30 faizden
alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet katmadan kendılerinden tahsil
edilecektir.
5- Şartname, ilan tarihinden itıbaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup mas-
rafi verildiği takdirde isteyen alıcıya bir ömeği gönderilebilir.
6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacak-
larf, başkaca bilgi almak isteyenlenn 1995/5 sayılı dosya numarasıyla memurluğumuza
başvurmalan, davalılardan Ankara Başkır Mah. Paşa Sok. 21 no'da mukim Hüsnü Ba-
loğlu'na dahi tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 30.6.1995
(+) hgifikT tabirine irtifiık hakkı sahipteri de dahikhr.
Basın: 31937