22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 HA2JRAN 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Eylemler nedeniyle, ulaşım, haberleşme ve sağlık hizmeûeri verilmedi -Sultanahmette topianan memurlar, daha sonra Kadıköy'e geçerek tskele Meydanı'nda iki gündiir gösteri yapan arkadaşlaruıa destek verdiler. (Fotoğraflar: HATİCE TUNCER, K.ERE.M ILGAZ) Ylemıırclaıı grev provasıHaber Merkezi - Sendikalanna "grev- li toplusözleşme hakkını yasaklayan " anayasa değışiklık taslağı, dün TB- MM'de görüşülürken, kamu çalışanlan, büyük kentlerde meydanlara çıktı. Üre- timden gelen güçlerini kullanan kamu çalışanlan, iş bıraktı, yavaşlattı, oturma ..eylemi yaptı ve "Toplusözfeşme hakkı- mız, grev sUahımız" sloganlannı haykır- •dı. Eylemler sırasında Kamu Çalışanla- İstanbul Emekçiler 'yürudu ' " • Eğitimcisinden PTT'cisine, maliyecisinden belediyecisine binlerce kamu çalışanı, dün , yine yollardaydı. Once iş ^Ibıraktılar ve "üretimden gelen c ~ güçlerini kullandılar." Sonra »yollara döküldüler... n [ IsUnbul Haber Servisi - Sendikalann • mülki amırlerce kapatılmasına olanak ta- nıyan, kamu çalışanlannın grev ve toplu- sözleşme haklannı ise yasaklayan anaya- . sa değişıklik tasansı, Meclis'te görüşülü- yor. İşçi konfederasyonlanndan ise ses so- luk çıkmıyor... Hatta demokraök kitle ör- gütlennden ve akla gelebılecek diğer sıvil toplum örgütlerinden de. Bir tek, kamu ça- lışanlan sokaklarda... Onlar haklannı sa- vunuyorlar. lstedikleri "grev ve toplusöz- leşme içeren sendika hakkT: ıstemedikle- ri. "haklannın demokratikleşme adına anayasayla gasp edilmemesi" Hükümetın ve Meclıs'ın kulaklan sağır, gözlen kör ve konuşamıyor... Eğitimcisinden PTT'cisine, maliyeci- sinden belediyecisine binlerce kamu çalı- şanı, dün yıne yollardaydı. Önce iş bırak- tılar ve "üretimden geten güçterini kuDan- dılar." Sonra yollara döküldüler... Kamu çalışanlan, büyükşehır beledıye- si önünden yürüyüşe geçtığınde, sırtında boyacı sandığıyla bır çocuk yaklaştı yürü- yüş koluna. önce sloganlara eşlik etmeye başladı, sonra slogan attırmaya... Boyacı çocuk, bir yürüyüş müdavimı kamu çalı- şanı kadar iyi bÜdiğı sloganlan tek tek at- tırmaya başladı. "Vur vur iıüesin, Tansu ÇUler dinlesin". "Ana baba dediler, hakJa- mızı yedfler." Kamu çalışanlan öğle saatlennde dört bır koldan girdiler Sultanahmet Alanı'na. Sendıkalann rengârenk pankartlanyla do- natılan alan. "Devlet güdümlû sendikaya hayır", Toplusözleşme hakkımız. grev si- lahırruz", "Baskılar bizi yıkhramaz", "Sus- ma. sustukça sıra sana gefecek" "Söz, yet- ki, karar.çahşanlara" sloganlanyla doldu. Aynı mekânda ışten çıkanlan Eminönü Beledıyesı ışçıleri, kendı pankart ve slo- ganlanyla yer aldı. Yanlannda Kemal Türkler'ıneşı SabahatTûrkJervardı... Bır ••«de öğrencıler vardı kamu çalışanlannın ya- bıında. Ellerinde "Ülkeınizveüııiversitete- ^rimiz satılık degUdir'* pankartını taşıdılar. £ Çalışanlar öğle saatlennde, yoğunsıcak t^ltında yürürken sloganlan susmadı. Bir S'andan "Sistem çöküyor, emekçiler yürü- ryor" sloganlan atılırken ellerde. "Topladı- gunız vergi, yalaklara, salaklara sermaye olmay-acak", u Rüşvetçikrin tamamı açık- lansın","%'lik zamlara hayır. hemen top- lusözteşme", "tşimiz, ekmeğiıniz, geteceği- miz için eylemdeyiz", "Tekel, SEK, Et-B*- hk, Çaykur Satriamaz" yazılı dövizler ta- şındı. Eminönü'ne kadar yapılan yürüyüşün ardından kamu çalışanlan bayram hava- sında bındıler motorlara. Motorlann ikı yanı pankart... Boğazın orta yeri renklen- miş... Kadıköy Meydanı'nda binlerce kamu çalışanının eylemi sürerken Meclis'ten ha- • ber gelıyor. Kamu çalışanlannın anayasa- ', nrn 51. maddesinın değıştırilerek kamu ça- ' hşanlannuı grevli toplusözleşmeli sendi- ka hakkı kurabılmelerinı yasaklayan ana- yasa değişıklik maddesi, yeterli çoğunluk saglanamadığı için Meclis'ten geçirileme- 'miş... Kadıköy'de oturma eylemi bitiyor. Ne , var ki dünkû eylem nedeniyle Haydarpa- ', şa ve Sırkeci garlannda dün 58 kişi göre- ;vinden uzaklaştınlmış, 3 kişı de sürgün >edilmişti. Kadıköy'den kalkan kamu çalı- 'şanlan bu kez Haydarpaşa'ya kadar yürü- l yüp "arkadaşlarunız görevlerine geri dö- ; nûnceye kadar eyteme devam" dıyen de- • nıiryolu çalışanlannı zıyaret edıyorlar. i Kamu çalışanlan, günler süren müca- ; deleden sonra bugün saat 12.00'de Haydar- ;pasa Gan 'nda süren oturma eylemıne ka- ^tılmak üzere evlenne çekıldiler. n Sendikalan Konfederasyonlaşma Ku- rulu'nun (KÇSKK) basın açıklaması okunarak Meclis'te görüşülen anayasa taslağının haklan yok sayan tarzda çıka- nlmasına izin verilmeyeceği belirtildi ve fîili grevlerin devam edeceği vurgulan- dı. Eylem nedeniyle, ulaşım, haberleşme, sağlık hizmeti veren kamu kurumlann- da hizmet verilmedi. 400 bin kamu çalı- şanının örgütlü olduğu 31 memur sendi- kasının genel başkanı, örgütlenmelerine ilışkin anayasa değişkilığınin tartışıldığı TBMM'yegiderek "Bizdevletinbirpar- çası değfl, kamu emekçisiyiz. Devletise iş- veren" mesajını verdiler. İstanbul Haber Servisi'mizin haberine göre kamu çalışanlannın iş bırakma ey- lemleri tüm işkollanna yayıldı. istan- bul 'da eylem yapan kamu çalışanlan, Anadolu ve Avrupa yakalannda iki ayn bölgede toplandılar. Aksaray, Saraçha- ne, Kumkapı, Eminönü ve Cağaloğ- lu'ndan yürüyen kamu çalışanlan. Sul- tanahmet Meydanı'nda öğle saatlerinde buluştular. İstanbul Büyükşehir Belediyesi önün- de topianan ve Sultanahmet'e yürümek isteyen belediye, maliye ve sağlık çalı- şanlannın kortejini polis Beyazıt'ta tram- Küım EHEKÇHERİ s£«)rt«sı Ankara'da sabahın erken saatierinde, bazı bakanlıklar. karayollan, demiryollan. PTT şubderi. belediye ve hastanelerde örgütlü kamu çalışanlan toplu viziteye çıkıp. işyerlerinde büdirilcr okudular. davnl-zurna eşliğinde halay çektiler. Kamu çalışanlan, pan- kart ve stoganlar eşliğinde yürüdükkri Sakarya Caddesi'nde miting \aptilar. (Fotoğraf: TARİK T1NA2AY) Memurun fendi, medyayı yendi GÜNEŞ GÜRSON/YUSUF ÖZKAN ANKARA - DavTjlcu. gerilmiş deriye vurdukça; tok ses, Sakarya Alanı'na yayıhyor. Zunıacınm yanaklan, memurun cüzdanına inat şiştikçe şişiyor. Tüm Maliye-Sen çalışanı Durmuş Yücebaş, henüz yüzüğünü sağdan sola geçirmiş eşi Nebahat ile nikâh salonundan çıkıp gelmiş. Düğün halayı ile kanşık memur eylemi. Memurlar, bakmışlar "paparazi''ye kaçmasalar, tt medya"da kendılerine yer yok; gelin ile damadı çagırmışlar alana. Televizyon kameramanlan yeni evli çifti görüntülemek için âdeta birbirini yiyor. Nebahat gelin, eteğini toplamış da halaya katılıyor. Dantelh mendilini sallıyor: "Hakkumzı vermezlerse, balayını da eylem alanında geçireceğiz..'' Damat Durmuş, 7 milyon lira maaşla yuva kuruyor, kolay mı? Azıcık sitem etsin bari: "Memurunun hakkını vermeyen bir ülkede >aşamaktan utanç duyuyonım." Sloganlar, memurlann mide gurultulannı bastınyor: " Yılgııılık yok, direniş var." Kamu Çalışanlan Sendikalan Konfederasyonlaşma Kurulu (KÇSKK) Sözcüsü ve Eğitim-Sen Genel Başkanı Yddınm Ka>ı a, elmde cep telefonu, Istanbul'dakı bır özel radyoyla canlı yayın yapıyor. Keyfi yerinde. Kızılay'da 3 gün önce yapılan oturma eylemim Amerikan CNN Televizyonu dünyaya duyurmuş, sabah da ABD Büyûkelçilıği yetkilileri telefonla arayarak eyleme ilişkin bilgi istemışler. Sakarya esnafı, işi durdurup dükkânlann önüne çıkarak memurlan alkışlıyor DYP Milletvekili ve Anayasa Komisyonu sözcüsü Coşkun Kırca, "Memur eylem yapamaz" dedi ya. Sen misin bunlan söyleyen? Bir bayan memur elindeki pankartı daha yukan kaldı.nyor: u Ben hepinizin anasıyım. Büyük oğluma bankalan. küçük oğluma KJT'leri, memura da dış borçlan bırakrvorum." Yuh sesleri yükselıyor, ardından, "Susma, sustukça sıra sana gelecek", " Yaşasın. iş, ekmek, özgürlük mücadelenıiz" dıye bağnlıyor hep bır ağızdan... Miting. başladığı gibi yine coşkuyla sona ererken sendika genel başkanlan. anayasa degişkliği tartışmalanmn sürdüğü TBMM'ye yönelirken memurlar da boş bir günü değerlendirmek amacıyla, eylemi önceden haber alıp Atatürk Bulvan'ndaki protokol yoluna "mevzileneıı'' ışportacılann yolunu tutuyorlar... Memurlar, bu kez 50 bin liradan etek. 100 bin lıradan tişört satıyorlar. Eylem gününün kân... vay yolu üzerinde durdurdu. Bir süre em- niyet görev lileri ile tartışan eylemciler, daha sonra polis tarafından boşaltılan kaldınmdan yürüyüşlerini sürdürdüler. Sultanahmet Meydanı'nda yaklaşık bir saat süren miting sırasında KÇSKK'nın basın açıklaması okunarak "Grev ve toplu iş sözleşmesi hakkını kul- lanmamızın önündeki tüm barikatian örgütlü büieşim mikadelemizle parçala- ğ " denildı. Meclis'te görüşülen anayasa taslağının haklannı yok sayan tarzda çıkanlmasına izin venlmeyeceği- nin belirtildiği açıklamada, fiili grevle- rin devam edeceği vurgulandı. Kamu çalışanlan, basın açıklaması- nın ardından sloganlar atarak tramvay yolu üzerinden Eminönü'ne yürüdüler. Yürüyüş boyunca güvenlik önlemleri alan polis, yürüyüşçülere müdahale et- medi ve sadece trafiğin düzenlenmesıy- le ilgilendi. Trenler durdu Kamu çalışanlan, daha sonra motor- larla Kadıköy'e geçerek bir gün önce ls- kele Meydanı'nda başlatılan oturma ey- lemine katıldılar. Kadıköy yakasında da eylemler yıne sabahın erken saatlarinde başladı. Birleşik Taşımacıhk Sendikası üyesi'çalışanîann iş bırakma eylemi ne- deniylc Haydarpaşa Gan'nda trenler dur- du. Ancak, Devlet Demiryollan yetkiti- lerinin trenleri sefere çıkarmalan için müdahalede bulunması, çahşanlann tep- kisine neden oldu. Demiryolu çalışanla- n, trenlerin çalışmasını raylann üzerine oturarak engellediler. Demiryolcular, da- ha sonra Haydarpaşa Gan'ndan Kadıköy Meydanı'na kadar yürüdüler. Gayrettepe Telefon Başmüdürlüğü ça- lışanlan da sabah saatlerinde yürümeye başladılar. Gayrettepe ve Yıldız'dan yü- rüyen PTT çalışanlan, Beşiktaş'tan va- purla Kadıköy'e geçtiler ve oturma ey- lemine katıldılar. Ankara Büromuzun bildirdiğine göre sabahın erken saatlerinde, bazı bakanlık- lar, karayollan, demiryollan, PTT şube- leri, belediye ve hastanelerde örgütlü ka- mu çalışanlan toplu viziteye çıkıp, işyer- lerinde bildiriler okudular, davul-zurna eşliğinde halay çektiler. Kamu çalışanla- n, ışyerlennden saat 12.00'de çıkarak pankart ve sloganlar eşliğinde yürüdük- len Sakarya Caddesi'nde miting yaptılar. Durum değeriendirmesi Bu arada demokratık haklannı istedik- leri için kendileri hakkında suç duyuru- sunda bulunulması üzenne ifade veren Kamu Çalışanlan Sendikalan Konfede- rasyonlaşma Kurulu (KÇSKK) yöneti- cileri, Egitım-Sen Genel Merkezi'nde toplanarak durum değerlendirmesı yap- tılar. KÇSKK sözcüsü Yıldınm Kaya daha sonra, Sakarya Caddesi'nde düzen- lenen mitinge katıldı. Kaya. grevli-top- lusözleşmeli sendika hakkına karşı çıkan DYP İstanbul Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Sözcüsü Coşkun Kırcayı "DYP'nin tek koDu canav^n" olarak nitelendirdi. Bu sözler üzerine me- murlar, Kırca'yı yuhaladılar. Sanayı ve Ticaret Bakanlığı'nda çalı- şan memurlar da dün sabah iş bırakma- dan önce bakanlık binası önünde, grev- lı-toplusözleşmelı sendika istemlerini di- le getırdiler. TBMM Genel Kurulu'na girmek üzere bakanlıktan çıkarken ey- lemci memurlarla karşılaşan Sanayı ve Ticaret Bakanı Hasan Akyol, kamu çalı- şanlannın "haklı mücadeJesne" destek verdiğini belirterek "Ancak ben bakan olarak her istediğimi gerçekleştiremiyo- rum. Koalisyon hükümeti olmanın zoıiu- ğu bunlar" dedi. Kamu çalışanlannın Ankara mitingi olaysız bir şekilde dağılırken, ış bırakan memurlar, ışyerlerine dönmediler. 31 memur sendikasının genel başkanı ise anayasa değişikliğinin tartışıldığı TB- MM'ye giderek siyasi parti grup başkan- vekilleriyle görüştüler. DİSK ve Türk- Iş yöneticileri, TBMM'ye giderek me- mur sendikalanna destek verirken, işçi- Ier de işyerlerinde bildiriler okuyarak memurlann eylemine katıldılar. tzmir Büromuzun bildirdiğine göre KÇSKK Izmır şubelerine üye memurlar- da iş bırakma eylemine katılım oranı yüksek oldu. Özellikle sağlık işkolunda örgütlü hastanelerde 24 saat süreyle acil hasta dışmda hizmet verilemedi. Tüm Sağlık-Sen Izmir Şube Başkanı tsmail Karademir, Ankara eyleminin başan ile sonuçlandığını belirterek "Ankaraetkiıı- liğimize gerekH yeri vermeyen, bizi gör- meyen boyalı ga/etelcri hiç degilst bir haf- ta âhnavaVak gücümüzü gösterdim" de- di. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Yeter Artık... Yıllardan beri laik cumhuriyetimize ve Türk devri- minin getirdiği düzene karşı bir bombardıman sürdü- rülüyor. Gerek yazılı basınımızın kimi köşe yazaıian gerektelevizyonlanmızın kimi yorumculan 'veryansın ediyoriar'. Asla uzlaşmalan mümkün olmayan ve uz- laştıklan görülmemiş olan üç grup, laik cumhuriyeti- mizin üniter yapısı karşısında inanılmaz bir 'cephe' oluşturdular. Kimine bakarsanız, "Son yetmiş yıldır Müslüman- lara zulmediliyor". Kimine bakarsanız, "Türkiye Cumhuriyeti emeğin ve Kürdün sömürüsü üzenne kunılmuştur". Kimine bakarsanız, "Türkiye'de demokrasiye ge- çilememesinin nedeni, devletin militarist yapısıdır". Kimine bakarsanız, "Türkiye'yi eleştimnek düşün- ce özgüriüğü sınırlan içine girer, ama Türkiye'yi sa- vunursanız baskı rejimini savunur duruma girersi- niz". Kimilen Mustafa Kemal'in annesinin namusuna dil uzatır. Karşı çıktığınızzaman, "Ben söylemedim, öy- le söyleniyor" der. Kimisi "Kurtuluş Savaşı 'nı Ermeni soykınmının so- rumluluğundan kaçmak isteyen subaylar yaptı" der. Sonra da tarihçi ve araştırmacı olarak kabul görür. Kimisi Istiklal Mahkemeleri'nin 500 bin insanı astı- ğını ilan eder, kimisi Bandırma vapurunu, Yavuz zırh- lısından büyük bir biçimde tanımlar. Hepsinin ortak iddiası 'arşivlerimizin kapalı olma- s/'dır. Bunu en çok dile getirenler de tüm yaşamlan boyunca hiçbir arşivin kapısından içeri girmeyen ki- mi akıl ve bilgi fukaralandır. Dünyanın her yerinde ar- şivlerin açık olduğunu sanırtar. Oysaki arşivler, dün- yanın her yerinde kapalıdır. Gidersiniz, kimlik belirtir- siniz, ne istedığinizi ve hangi amaçla istediğinizı açık- larsınız. Size bir ya da birkaç gün sonra yanıt verirler. Ama istediğiniz belgeleri ya verirler ya vermezler. Bizde her şey cumhuriyetimızi yıpratmak için ba- hane ediliyor. Bir yanda 'Islam şeriatı temellerine da- yanan bir devlet kurmak ısteyenler', bır yanda 'etnik temellere dayanan birparçalanmayı amaçlayanlar' ve bir yanda da 'sözde özgürlükçü birtakım süper ze- kâlılar', her fırsatta ve tüm güçleriyle saldınyoriar. "Cumhuriyetimiz, kuruluş döneminde demokrasi- ye yervermemiş. "Doğrudur. 1920'lerde, 1930'larda, 1940'larda Türkiye'de demokrasi yoktu. Ama günü- müz demokrasi anlayışı çerçevesinde demokrasi yoktu. 1920'len, 1990'lann kavramlanyla değerlendir- mek mümkün mü? Kaldı ki cumhuriyeti kuran kad- ronun amacı, hiç kuşkusuz, 'halk egemenliğine da- yanan bir devlet' kurmaktı ve uzun dönemde demok- rasiye geçmekti. Zaten 'kul'dan 'vatandaş 'yaratmak amacına yönelik eğitim seferberliği de bu amaca yö- nelik bir çabadan başka bir şey midir?.. "Cumhuriyetimiz, bir baskı rejimi oluşturmuş..." Laf bu. En basitinden şunu düşünmek gerekir ki Hit- ler zulmünden kaçan yüzlerce değerlı hoca, acaba neden ABD ya da ingıltere vb ülkelere gitmedi de Türkiye'ye geldi? Hepsi mi akılsızdı bunlann? Ve tüm bunlar bir yana, 1930'ların dünyasında han- gi ülkede günümüz anlamında demokrasi vardı? Baş- ta Fransa olmak üzere Avrupa'nın yansında kadınla- nn seçme ve seçilme özgüıiükleri yoktu. Türkiye'de TBMM'de (ama öyle, ama böyle) 18 kadın milletve- kili yer alırkeh Fransız kadınlan sandık başına yakla- şamıyorlardı... "Bu re/im Türkiye 'ye zorlama ile getırilmiş..." Doğ- rudur. O dönemde kimi ciddi zorlamalar olmuştur. Olmuştur da kötü mü olmuştur? Ortaçağ karanlığın- da tutulmak istenen bir toplum, çağdaş bir yapıya ka- vuşturulmak için zorlanmıştır. Kaldı ki bu zortamaya karşı çıkanlar çok mu demokrattı? Yüzyıllarca süren saltanatlannı referandumla mı sağlamışlardı? Ama dilin kemiği yok. Tarihi çarpıtana ya da yala- na dolana sığınana ceza verilmiyor. O halde saldınya devam... Derken iş, ilginç bir noktaya geldi. Halkın yüzde 20 desteğini sağlayan şeriatçı güçler, anayasanın 24. maddesi çerçevesinde açıkça 'din Istisman' yapmak istediklerini ilan etmiş oldular. Oh be... Vallahi çok iyi ve çok hayırlı bir şey oldu bu. Salı günü de yazdım. 24. maddenin son fıkrasıyla ilgili bir referandum, halkımızın 'şeriat temellerine da- yanan ' bir düzeni mi 'halk egemenliğine dayanan' la- ik cumhuriyeti mi yeğleyeceğini açıkça gösterecek. Ve o zaman 'el mi yaman, bey mi yaman' hep birlik- te göreceğiz. Böyle bır referandum sonrasmda ya benim gibi dü- şünenlerin 'halkın sağduyusuna olan güveni'n\n boş ve yanlış olduğu ya da yıllardır "Halkımız böyle isti- yor" diye atıp tutanlann, sadece palavra attıklan or- taya çıkmış olacak. Ama hangisi ortaya çıkarsa çık- sın, bu referandumun yapılması gerekir. Türk halkının kendi anlayışı çerçevesinde dindar ol- duğuna hiç kuşku duymuyorum. Ama hiç kuşku duy- madığım bir başka nokta, Türk halkının egemenlik hakkını, kimi 'molta bozuntulanna' devretmeyeceği- dir. Bu din sömürüsüne bir son vermek gerek. Yeter ar- tık... Aynı suça farklı karar Mahkemenin karar çelişldsi ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Muğla Asliye Ceza Mahkemesi'nde aynı suçtan yargılanan iki sendi- kacıdan Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı Hasan Dural beraat ederken, Tes-İş Sen- dikası Yatağan Şube Başka- nı Erol Soğana 3 ay hapis cezasınaçarptmldı. "Sendi- kamın yasal bulunması mı suç?" diye soran Soğancı, karan temyiz edeceğini açıkladı. Muğla'da2Martl995'te Kamu Çalışanlan Platfor- mu tarafından, üniversite- lerde öğrencilere yönelik baskılan protesto amacıyla düzenlenen eylemde, Eği- tim-Sen Muğla Şube Baş- kanı Hasan Dural ile Tes-fş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Erol Soğancı tara- fından birer basın bildirisi okunmuştu. Daha sonra Muğla Emniyet Müdürlü- ğü'nün yaphğı suç dujoıru- su üzerine, iki sendikacı hakkında Demekler ve Sen- dikalar kanunlanna muha- lefeten izinsiz basın bildiri- si okumaktan dava açilmış- tı. Mugla Asliye Ceza Mah- kemesrnde üç ay süren yar- gılama sonunda, Eğitim- Sen Muğla Şube Başkanı Hasarı Dural beraat ederken, Tes-Iş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Erol Soğancı 3 ay hapis ile cezalandınldı. "İzinsiz basın bildirisi oku- makla" suçlanan Tes-lş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Erol Soğancı için verilen 3 ay hapis cezasının gerekçesi ise kararda şöyle yer aldı: "Santğın Sendikalar Ya- sası'na muhalefet suçundan eylemineuyan2821 sayılı >a- sanuı 63'ncü maddesine göndermesiyle 2908 sayıh yasanın delâlethle aynı ya- sanm 82'nci maddesi gere- ğince özel fiillcr gözetilerek ve takdiren 3 ay hapis cezaa ile tecziyesine.''
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear