Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 HA2JRAN 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Eylemler nedeniyle, ulaşım, haberleşme ve sağlık hizmeûeri verilmedi
-Sultanahmette topianan memurlar, daha sonra Kadıköy'e geçerek tskele Meydanı'nda iki gündiir gösteri yapan arkadaşlaruıa destek verdiler. (Fotoğraflar: HATİCE TUNCER, K.ERE.M ILGAZ)
Ylemıırclaıı grev provasıHaber Merkezi - Sendikalanna "grev-
li toplusözleşme hakkını yasaklayan "
anayasa değışiklık taslağı, dün TB-
MM'de görüşülürken, kamu çalışanlan,
büyük kentlerde meydanlara çıktı. Üre-
timden gelen güçlerini kullanan kamu
çalışanlan, iş bıraktı, yavaşlattı, oturma
..eylemi yaptı ve "Toplusözfeşme hakkı-
mız, grev sUahımız" sloganlannı haykır-
•dı. Eylemler sırasında Kamu Çalışanla-
İstanbul
Emekçiler
'yürudu
' " • Eğitimcisinden PTT'cisine,
maliyecisinden belediyecisine
binlerce kamu çalışanı, dün
, yine yollardaydı. Once iş
^Ibıraktılar ve "üretimden gelen
c
~ güçlerini kullandılar." Sonra
»yollara döküldüler...
n
[ IsUnbul Haber Servisi - Sendikalann
• mülki amırlerce kapatılmasına olanak ta-
nıyan, kamu çalışanlannın grev ve toplu-
sözleşme haklannı ise yasaklayan anaya-
. sa değişıklik tasansı, Meclis'te görüşülü-
yor. İşçi konfederasyonlanndan ise ses so-
luk çıkmıyor... Hatta demokraök kitle ör-
gütlennden ve akla gelebılecek diğer sıvil
toplum örgütlerinden de. Bir tek, kamu ça-
lışanlan sokaklarda... Onlar haklannı sa-
vunuyorlar. lstedikleri "grev ve toplusöz-
leşme içeren sendika hakkT: ıstemedikle-
ri. "haklannın demokratikleşme adına
anayasayla gasp edilmemesi" Hükümetın
ve Meclıs'ın kulaklan sağır, gözlen kör ve
konuşamıyor...
Eğitimcisinden PTT'cisine, maliyeci-
sinden belediyecisine binlerce kamu çalı-
şanı, dün yıne yollardaydı. Önce iş bırak-
tılar ve "üretimden geten güçterini kuDan-
dılar." Sonra yollara döküldüler...
Kamu çalışanlan, büyükşehır beledıye-
si önünden yürüyüşe geçtığınde, sırtında
boyacı sandığıyla bır çocuk yaklaştı yürü-
yüş koluna. önce sloganlara eşlik etmeye
başladı, sonra slogan attırmaya... Boyacı
çocuk, bir yürüyüş müdavimı kamu çalı-
şanı kadar iyi bÜdiğı sloganlan tek tek at-
tırmaya başladı. "Vur vur iıüesin, Tansu
ÇUler dinlesin". "Ana baba dediler, hakJa-
mızı yedfler."
Kamu çalışanlan öğle saatlennde dört
bır koldan girdiler Sultanahmet Alanı'na.
Sendıkalann rengârenk pankartlanyla do-
natılan alan. "Devlet güdümlû sendikaya
hayır", Toplusözleşme hakkımız. grev si-
lahırruz", "Baskılar bizi yıkhramaz", "Sus-
ma. sustukça sıra sana gefecek" "Söz, yet-
ki, karar.çahşanlara" sloganlanyla doldu.
Aynı mekânda ışten çıkanlan Eminönü
Beledıyesı ışçıleri, kendı pankart ve slo-
ganlanyla yer aldı. Yanlannda Kemal
Türkler'ıneşı SabahatTûrkJervardı... Bır
••«de öğrencıler vardı kamu çalışanlannın ya-
bıında. Ellerinde "Ülkeınizveüııiversitete-
^rimiz satılık degUdir'* pankartını taşıdılar.
£ Çalışanlar öğle saatlennde, yoğunsıcak
t^ltında yürürken sloganlan susmadı. Bir
S'andan "Sistem çöküyor, emekçiler yürü-
ryor" sloganlan atılırken ellerde. "Topladı-
gunız vergi, yalaklara, salaklara sermaye
olmay-acak",
u
Rüşvetçikrin tamamı açık-
lansın","%'lik zamlara hayır. hemen top-
lusözteşme", "tşimiz, ekmeğiıniz, geteceği-
miz için eylemdeyiz", "Tekel, SEK, Et-B*-
hk, Çaykur Satriamaz" yazılı dövizler ta-
şındı.
Eminönü'ne kadar yapılan yürüyüşün
ardından kamu çalışanlan bayram hava-
sında bındıler motorlara. Motorlann ikı
yanı pankart... Boğazın orta yeri renklen-
miş...
Kadıköy Meydanı'nda binlerce kamu
çalışanının eylemi sürerken Meclis'ten ha-
• ber gelıyor. Kamu çalışanlannın anayasa-
', nrn 51. maddesinın değıştırilerek kamu ça-
' hşanlannuı grevli toplusözleşmeli sendi-
ka hakkı kurabılmelerinı yasaklayan ana-
yasa değişıklik maddesi, yeterli çoğunluk
saglanamadığı için Meclis'ten geçirileme-
'miş...
Kadıköy'de oturma eylemi bitiyor. Ne
, var ki dünkû eylem nedeniyle Haydarpa-
', şa ve Sırkeci garlannda dün 58 kişi göre-
;vinden uzaklaştınlmış, 3 kişı de sürgün
>edilmişti. Kadıköy'den kalkan kamu çalı-
'şanlan bu kez Haydarpaşa'ya kadar yürü-
l yüp "arkadaşlarunız görevlerine geri dö-
; nûnceye kadar eyteme devam" dıyen de-
• nıiryolu çalışanlannı zıyaret edıyorlar.
i Kamu çalışanlan, günler süren müca-
; deleden sonra bugün saat 12.00'de Haydar-
;pasa Gan 'nda süren oturma eylemıne ka-
^tılmak üzere evlenne çekıldiler.
n Sendikalan Konfederasyonlaşma Ku-
rulu'nun (KÇSKK) basın açıklaması
okunarak Meclis'te görüşülen anayasa
taslağının haklan yok sayan tarzda çıka-
nlmasına izin verilmeyeceği belirtildi ve
fîili grevlerin devam edeceği vurgulan-
dı.
Eylem nedeniyle, ulaşım, haberleşme,
sağlık hizmeti veren kamu kurumlann-
da hizmet verilmedi. 400 bin kamu çalı-
şanının örgütlü olduğu 31 memur sendi-
kasının genel başkanı, örgütlenmelerine
ilışkin anayasa değişkilığınin tartışıldığı
TBMM'yegiderek "Bizdevletinbirpar-
çası değfl, kamu emekçisiyiz. Devletise iş-
veren" mesajını verdiler.
İstanbul Haber Servisi'mizin haberine
göre kamu çalışanlannın iş bırakma ey-
lemleri tüm işkollanna yayıldı. istan-
bul 'da eylem yapan kamu çalışanlan,
Anadolu ve Avrupa yakalannda iki ayn
bölgede toplandılar. Aksaray, Saraçha-
ne, Kumkapı, Eminönü ve Cağaloğ-
lu'ndan yürüyen kamu çalışanlan. Sul-
tanahmet Meydanı'nda öğle saatlerinde
buluştular.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi önün-
de topianan ve Sultanahmet'e yürümek
isteyen belediye, maliye ve sağlık çalı-
şanlannın kortejini polis Beyazıt'ta tram-
Küım EHEKÇHERİ s£«)rt«sı
Ankara'da sabahın erken saatierinde, bazı bakanlıklar. karayollan, demiryollan. PTT şubderi. belediye ve hastanelerde örgütlü
kamu çalışanlan toplu viziteye çıkıp. işyerlerinde büdirilcr okudular. davnl-zurna eşliğinde halay çektiler. Kamu çalışanlan, pan-
kart ve stoganlar eşliğinde yürüdükkri Sakarya Caddesi'nde miting \aptilar. (Fotoğraf: TARİK T1NA2AY)
Memurun fendi, medyayı yendi
GÜNEŞ GÜRSON/YUSUF ÖZKAN
ANKARA - DavTjlcu. gerilmiş deriye
vurdukça; tok ses, Sakarya Alanı'na
yayıhyor. Zunıacınm yanaklan,
memurun cüzdanına inat şiştikçe
şişiyor.
Tüm Maliye-Sen çalışanı Durmuş
Yücebaş, henüz yüzüğünü sağdan sola
geçirmiş eşi Nebahat ile nikâh
salonundan çıkıp gelmiş. Düğün halayı
ile kanşık memur eylemi.
Memurlar, bakmışlar "paparazi''ye
kaçmasalar,
tt
medya"da kendılerine
yer yok; gelin ile damadı çagırmışlar
alana. Televizyon kameramanlan yeni
evli çifti görüntülemek için âdeta
birbirini yiyor. Nebahat gelin, eteğini
toplamış da halaya katılıyor. Dantelh
mendilini sallıyor:
"Hakkumzı vermezlerse, balayını da
eylem alanında geçireceğiz..'' Damat
Durmuş, 7 milyon lira maaşla yuva
kuruyor, kolay mı? Azıcık sitem etsin
bari:
"Memurunun hakkını vermeyen bir
ülkede >aşamaktan utanç
duyuyonım."
Sloganlar, memurlann mide
gurultulannı bastınyor:
" Yılgııılık yok, direniş var."
Kamu Çalışanlan Sendikalan
Konfederasyonlaşma Kurulu
(KÇSKK) Sözcüsü ve Eğitim-Sen
Genel Başkanı Yddınm Ka>ı
a, elmde
cep telefonu, Istanbul'dakı bır özel
radyoyla canlı yayın yapıyor. Keyfi
yerinde. Kızılay'da 3 gün önce yapılan
oturma eylemim Amerikan CNN
Televizyonu dünyaya duyurmuş,
sabah da ABD Büyûkelçilıği
yetkilileri telefonla arayarak eyleme
ilişkin bilgi istemışler.
Sakarya esnafı, işi durdurup
dükkânlann önüne çıkarak
memurlan alkışlıyor
DYP Milletvekili ve Anayasa
Komisyonu sözcüsü Coşkun Kırca,
"Memur eylem yapamaz" dedi ya. Sen
misin bunlan söyleyen? Bir bayan
memur elindeki pankartı daha yukan
kaldı.nyor:
u
Ben hepinizin anasıyım. Büyük
oğluma bankalan. küçük oğluma
KJT'leri, memura da dış borçlan
bırakrvorum."
Yuh sesleri yükselıyor, ardından,
"Susma, sustukça sıra sana gelecek",
" Yaşasın. iş, ekmek, özgürlük
mücadelenıiz" dıye bağnlıyor hep bır
ağızdan...
Miting. başladığı gibi yine coşkuyla
sona ererken sendika genel
başkanlan. anayasa degişkliği
tartışmalanmn sürdüğü TBMM'ye
yönelirken memurlar da boş
bir günü değerlendirmek amacıyla,
eylemi önceden haber alıp Atatürk
Bulvan'ndaki protokol yoluna
"mevzileneıı'' ışportacılann yolunu
tutuyorlar...
Memurlar, bu kez 50 bin
liradan etek. 100 bin lıradan tişört
satıyorlar.
Eylem gününün kân...
vay yolu üzerinde durdurdu. Bir süre em-
niyet görev lileri ile tartışan eylemciler,
daha sonra polis tarafından boşaltılan
kaldınmdan yürüyüşlerini sürdürdüler.
Sultanahmet Meydanı'nda yaklaşık
bir saat süren miting sırasında
KÇSKK'nın basın açıklaması okunarak
"Grev ve toplu iş sözleşmesi hakkını kul-
lanmamızın önündeki tüm barikatian
örgütlü büieşim mikadelemizle parçala-
ğ " denildı. Meclis'te görüşülen
anayasa taslağının haklannı yok sayan
tarzda çıkanlmasına izin venlmeyeceği-
nin belirtildiği açıklamada, fiili grevle-
rin devam edeceği vurgulandı.
Kamu çalışanlan, basın açıklaması-
nın ardından sloganlar atarak tramvay
yolu üzerinden Eminönü'ne yürüdüler.
Yürüyüş boyunca güvenlik önlemleri
alan polis, yürüyüşçülere müdahale et-
medi ve sadece trafiğin düzenlenmesıy-
le ilgilendi.
Trenler durdu
Kamu çalışanlan, daha sonra motor-
larla Kadıköy'e geçerek bir gün önce ls-
kele Meydanı'nda başlatılan oturma ey-
lemine katıldılar. Kadıköy yakasında da
eylemler yıne sabahın erken saatlarinde
başladı. Birleşik Taşımacıhk Sendikası
üyesi'çalışanîann iş bırakma eylemi ne-
deniylc Haydarpaşa Gan'nda trenler dur-
du. Ancak, Devlet Demiryollan yetkiti-
lerinin trenleri sefere çıkarmalan için
müdahalede bulunması, çahşanlann tep-
kisine neden oldu. Demiryolu çalışanla-
n, trenlerin çalışmasını raylann üzerine
oturarak engellediler. Demiryolcular, da-
ha sonra Haydarpaşa Gan'ndan Kadıköy
Meydanı'na kadar yürüdüler.
Gayrettepe Telefon Başmüdürlüğü ça-
lışanlan da sabah saatlerinde yürümeye
başladılar. Gayrettepe ve Yıldız'dan yü-
rüyen PTT çalışanlan, Beşiktaş'tan va-
purla Kadıköy'e geçtiler ve oturma ey-
lemine katıldılar.
Ankara Büromuzun bildirdiğine göre
sabahın erken saatlerinde, bazı bakanlık-
lar, karayollan, demiryollan, PTT şube-
leri, belediye ve hastanelerde örgütlü ka-
mu çalışanlan toplu viziteye çıkıp, işyer-
lerinde bildiriler okudular, davul-zurna
eşliğinde halay çektiler. Kamu çalışanla-
n, ışyerlennden saat 12.00'de çıkarak
pankart ve sloganlar eşliğinde yürüdük-
len Sakarya Caddesi'nde miting yaptılar.
Durum değeriendirmesi
Bu arada demokratık haklannı istedik-
leri için kendileri hakkında suç duyuru-
sunda bulunulması üzenne ifade veren
Kamu Çalışanlan Sendikalan Konfede-
rasyonlaşma Kurulu (KÇSKK) yöneti-
cileri, Egitım-Sen Genel Merkezi'nde
toplanarak durum değerlendirmesı yap-
tılar. KÇSKK sözcüsü Yıldınm Kaya
daha sonra, Sakarya Caddesi'nde düzen-
lenen mitinge katıldı. Kaya. grevli-top-
lusözleşmeli sendika hakkına karşı çıkan
DYP İstanbul Milletvekili ve TBMM
Anayasa Komisyonu Sözcüsü Coşkun
Kırcayı "DYP'nin tek koDu canav^n"
olarak nitelendirdi. Bu sözler üzerine me-
murlar, Kırca'yı yuhaladılar.
Sanayı ve Ticaret Bakanlığı'nda çalı-
şan memurlar da dün sabah iş bırakma-
dan önce bakanlık binası önünde, grev-
lı-toplusözleşmelı sendika istemlerini di-
le getırdiler. TBMM Genel Kurulu'na
girmek üzere bakanlıktan çıkarken ey-
lemci memurlarla karşılaşan Sanayı ve
Ticaret Bakanı Hasan Akyol, kamu çalı-
şanlannın "haklı mücadeJesne" destek
verdiğini belirterek "Ancak ben bakan
olarak her istediğimi gerçekleştiremiyo-
rum. Koalisyon hükümeti olmanın zoıiu-
ğu bunlar" dedi.
Kamu çalışanlannın Ankara mitingi
olaysız bir şekilde dağılırken, ış bırakan
memurlar, ışyerlerine dönmediler. 31
memur sendikasının genel başkanı ise
anayasa değişikliğinin tartışıldığı TB-
MM'ye giderek siyasi parti grup başkan-
vekilleriyle görüştüler. DİSK ve Türk-
Iş yöneticileri, TBMM'ye giderek me-
mur sendikalanna destek verirken, işçi-
Ier de işyerlerinde bildiriler okuyarak
memurlann eylemine katıldılar.
tzmir Büromuzun bildirdiğine göre
KÇSKK Izmır şubelerine üye memurlar-
da iş bırakma eylemine katılım oranı
yüksek oldu. Özellikle sağlık işkolunda
örgütlü hastanelerde 24 saat süreyle acil
hasta dışmda hizmet verilemedi. Tüm
Sağlık-Sen Izmir Şube Başkanı tsmail
Karademir, Ankara eyleminin başan ile
sonuçlandığını belirterek "Ankaraetkiıı-
liğimize gerekH yeri vermeyen, bizi gör-
meyen boyalı ga/etelcri hiç degilst bir haf-
ta âhnavaVak gücümüzü gösterdim" de-
di.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Yeter Artık...
Yıllardan beri laik cumhuriyetimize ve Türk devri-
minin getirdiği düzene karşı bir bombardıman sürdü-
rülüyor. Gerek yazılı basınımızın kimi köşe yazaıian
gerektelevizyonlanmızın kimi yorumculan 'veryansın
ediyoriar'. Asla uzlaşmalan mümkün olmayan ve uz-
laştıklan görülmemiş olan üç grup, laik cumhuriyeti-
mizin üniter yapısı karşısında inanılmaz bir 'cephe'
oluşturdular.
Kimine bakarsanız, "Son yetmiş yıldır Müslüman-
lara zulmediliyor".
Kimine bakarsanız, "Türkiye Cumhuriyeti emeğin
ve Kürdün sömürüsü üzenne kunılmuştur".
Kimine bakarsanız, "Türkiye'de demokrasiye ge-
çilememesinin nedeni, devletin militarist yapısıdır".
Kimine bakarsanız, "Türkiye'yi eleştimnek düşün-
ce özgüriüğü sınırlan içine girer, ama Türkiye'yi sa-
vunursanız baskı rejimini savunur duruma girersi-
niz".
Kimilen Mustafa Kemal'in annesinin namusuna dil
uzatır. Karşı çıktığınızzaman, "Ben söylemedim, öy-
le söyleniyor" der.
Kimisi "Kurtuluş Savaşı 'nı Ermeni soykınmının so-
rumluluğundan kaçmak isteyen subaylar yaptı" der.
Sonra da tarihçi ve araştırmacı olarak kabul görür.
Kimisi Istiklal Mahkemeleri'nin 500 bin insanı astı-
ğını ilan eder, kimisi Bandırma vapurunu, Yavuz zırh-
lısından büyük bir biçimde tanımlar.
Hepsinin ortak iddiası 'arşivlerimizin kapalı olma-
s/'dır. Bunu en çok dile getirenler de tüm yaşamlan
boyunca hiçbir arşivin kapısından içeri girmeyen ki-
mi akıl ve bilgi fukaralandır. Dünyanın her yerinde ar-
şivlerin açık olduğunu sanırtar. Oysaki arşivler, dün-
yanın her yerinde kapalıdır. Gidersiniz, kimlik belirtir-
siniz, ne istedığinizi ve hangi amaçla istediğinizı açık-
larsınız. Size bir ya da birkaç gün sonra yanıt verirler.
Ama istediğiniz belgeleri ya verirler ya vermezler.
Bizde her şey cumhuriyetimızi yıpratmak için ba-
hane ediliyor. Bir yanda 'Islam şeriatı temellerine da-
yanan bir devlet kurmak ısteyenler', bır yanda 'etnik
temellere dayanan birparçalanmayı amaçlayanlar' ve
bir yanda da 'sözde özgürlükçü birtakım süper ze-
kâlılar', her fırsatta ve tüm güçleriyle saldınyoriar.
"Cumhuriyetimiz, kuruluş döneminde demokrasi-
ye yervermemiş. "Doğrudur. 1920'lerde, 1930'larda,
1940'larda Türkiye'de demokrasi yoktu. Ama günü-
müz demokrasi anlayışı çerçevesinde demokrasi
yoktu. 1920'len, 1990'lann kavramlanyla değerlendir-
mek mümkün mü? Kaldı ki cumhuriyeti kuran kad-
ronun amacı, hiç kuşkusuz, 'halk egemenliğine da-
yanan bir devlet' kurmaktı ve uzun dönemde demok-
rasiye geçmekti. Zaten 'kul'dan 'vatandaş 'yaratmak
amacına yönelik eğitim seferberliği de bu amaca yö-
nelik bir çabadan başka bir şey midir?..
"Cumhuriyetimiz, bir baskı rejimi oluşturmuş..."
Laf bu. En basitinden şunu düşünmek gerekir ki Hit-
ler zulmünden kaçan yüzlerce değerlı hoca, acaba
neden ABD ya da ingıltere vb ülkelere gitmedi de
Türkiye'ye geldi? Hepsi mi akılsızdı bunlann?
Ve tüm bunlar bir yana, 1930'ların dünyasında han-
gi ülkede günümüz anlamında demokrasi vardı? Baş-
ta Fransa olmak üzere Avrupa'nın yansında kadınla-
nn seçme ve seçilme özgüıiükleri yoktu. Türkiye'de
TBMM'de (ama öyle, ama böyle) 18 kadın milletve-
kili yer alırkeh Fransız kadınlan sandık başına yakla-
şamıyorlardı...
"Bu re/im Türkiye 'ye zorlama ile getırilmiş..." Doğ-
rudur. O dönemde kimi ciddi zorlamalar olmuştur.
Olmuştur da kötü mü olmuştur? Ortaçağ karanlığın-
da tutulmak istenen bir toplum, çağdaş bir yapıya ka-
vuşturulmak için zorlanmıştır. Kaldı ki bu zortamaya
karşı çıkanlar çok mu demokrattı? Yüzyıllarca süren
saltanatlannı referandumla mı sağlamışlardı?
Ama dilin kemiği yok. Tarihi çarpıtana ya da yala-
na dolana sığınana ceza verilmiyor. O halde saldınya
devam...
Derken iş, ilginç bir noktaya geldi. Halkın yüzde 20
desteğini sağlayan şeriatçı güçler, anayasanın 24.
maddesi çerçevesinde açıkça 'din Istisman' yapmak
istediklerini ilan etmiş oldular. Oh be... Vallahi çok iyi
ve çok hayırlı bir şey oldu bu.
Salı günü de yazdım. 24. maddenin son fıkrasıyla
ilgili bir referandum, halkımızın 'şeriat temellerine da-
yanan ' bir düzeni mi 'halk egemenliğine dayanan' la-
ik cumhuriyeti mi yeğleyeceğini açıkça gösterecek.
Ve o zaman 'el mi yaman, bey mi yaman' hep birlik-
te göreceğiz.
Böyle bır referandum sonrasmda ya benim gibi dü-
şünenlerin 'halkın sağduyusuna olan güveni'n\n boş
ve yanlış olduğu ya da yıllardır "Halkımız böyle isti-
yor" diye atıp tutanlann, sadece palavra attıklan or-
taya çıkmış olacak. Ama hangisi ortaya çıkarsa çık-
sın, bu referandumun yapılması gerekir.
Türk halkının kendi anlayışı çerçevesinde dindar ol-
duğuna hiç kuşku duymuyorum. Ama hiç kuşku duy-
madığım bir başka nokta, Türk halkının egemenlik
hakkını, kimi 'molta bozuntulanna' devretmeyeceği-
dir.
Bu din sömürüsüne bir son vermek gerek. Yeter ar-
tık...
Aynı suça farklı karar
Mahkemenin
karar çelişldsi
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA - Muğla Asliye
Ceza Mahkemesi'nde aynı
suçtan yargılanan iki sendi-
kacıdan Eğitim-Sen Muğla
Şube Başkanı Hasan Dural
beraat ederken, Tes-İş Sen-
dikası Yatağan Şube Başka-
nı Erol Soğana 3 ay hapis
cezasınaçarptmldı. "Sendi-
kamın yasal bulunması mı
suç?" diye soran Soğancı,
karan temyiz edeceğini
açıkladı.
Muğla'da2Martl995'te
Kamu Çalışanlan Platfor-
mu tarafından, üniversite-
lerde öğrencilere yönelik
baskılan protesto amacıyla
düzenlenen eylemde, Eği-
tim-Sen Muğla Şube Baş-
kanı Hasan Dural ile Tes-fş
Sendikası Yatağan Şube
Başkanı Erol Soğancı tara-
fından birer basın bildirisi
okunmuştu. Daha sonra
Muğla Emniyet Müdürlü-
ğü'nün yaphğı suç dujoıru-
su üzerine, iki sendikacı
hakkında Demekler ve Sen-
dikalar kanunlanna muha-
lefeten izinsiz basın bildiri-
si okumaktan dava açilmış-
tı.
Mugla Asliye Ceza Mah-
kemesrnde üç ay süren yar-
gılama sonunda, Eğitim-
Sen Muğla Şube Başkanı
Hasarı Dural beraat ederken,
Tes-Iş Sendikası Yatağan
Şube Başkanı Erol Soğancı
3 ay hapis ile cezalandınldı.
"İzinsiz basın bildirisi oku-
makla" suçlanan Tes-lş
Sendikası Yatağan Şube
Başkanı Erol Soğancı için
verilen 3 ay hapis cezasının
gerekçesi ise kararda şöyle
yer aldı:
"Santğın Sendikalar Ya-
sası'na muhalefet suçundan
eylemineuyan2821 sayılı >a-
sanuı 63'ncü maddesine
göndermesiyle 2908 sayıh
yasanın delâlethle aynı ya-
sanm 82'nci maddesi gere-
ğince özel fiillcr gözetilerek
ve takdiren 3 ay hapis cezaa
ile tecziyesine.''