Catalog

2 HAZİRAN 1995 CUMA CUMHUBİYET SAYFA HABERLER Betediyelere 3.7 trilyon • ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - tller Bankası tarafından 15 mayıs itibanyla betediyelere 3 trilyon 735 milyar 886 milyon lira ödenek aynldı. Bayındırlık ve tskân Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada. belediyeler için aynlan ödeneğin dağıtılmasında nüfus yoğunluğu, Olağanüstü Hal bölgeleri, birinci derecede kalkınmada öncelikli yöreler, turistik yöreler ve ikinci derecede kalkınmada öncelikli yöreler gibi durumlann göz önûnde bulundurulacağı belirtildi. Diyaneften açıklama • ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Diyanet Işleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz yaptığı yazılı açıklamada, Bosna-Hersek Diyanet Başkanhğı ile yapılan protokol hükümlerinin yerine getirildiğini belirterek, yaşanan savaş nedeniyle bir çok yardımm yerine getirilemediğini söyledi. Dünya Çevre Hattası • tstanbul Haber Servisi - lstanbul Vali Yardımcısı Ruhi Paker, sivil toplurn örgütlerinin ternsilcileriyle birlikte Sepetçiler Kasn"nda dûn düzenlediği basın toplantısında. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde çevre sorunlannın yaşandığına dikkat çekerek, "Türkiye için henüz geç değil. Türkiye hâlâ kurtanlabilir" dedi. Dünya Çevre Haftasf nda çeşitli konserler, paneller, söyleşiler, tiyatro gösterileri, uçurtma şenlikleri gerçekleştirilecek. Vergi Yasası onaylamh • ANKARA (ANKA)- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, TBMM Genel Kurulu tarafından kabul edilen vergi kanunlannda yapılan değişikliğe ilişkin kanunu onayladı Cumhurbaşkanlığı basın merkezinden yapılan açıklamaya göre onaylanan kanunla, Vergi Usul, Amme Alacaklannın Tahsil Usulü Hakkında Kanun, Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi ile Katma Değer Vergisi Kanunu'nda değişiklik yapılıyor. Atatürk büyük Miiskjmandır' • KAYSERİ (Cumhuriyet)- Eskişehir Yunus Emre'yi Tanıtma ve Yaşatma Derneğı Başkanı Aziz Borel, yaşadıklan şartlarla, çağın ayn olmasına karşı Yunus Emre'nin de Atatürk gibi cumhuriyetçi, demokrat ve ilkeleri ile yaşayan bir kişiliğe sahip olduğunu belirtti. Borel, "Bugüne kadar büyük Atatürk'ün İslamıyete karşı olduğunu söykyerek yüzde yüz iftira attılar" dedi. Özüplüter Şube Müdürtüğu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Saglık Bakanı Doğan Baran'ın talimatıyla, sayılan 7.5 milyon oldugu bildirilen özürlü vatandaşlann çeşitli sorunlanyla ilgilenmek amacıyla bakanlıkta "Özürlüler Şube Müdürlüğü" kuruldu. Bakanhk açıklamasında, sosyal devletin, toplumun bedensel, ruhsal ve sosyal dunımunu iyileştirmenin yanı sıra, özürlü vatandaşlan toplumun birer seçkin üyesi olarak koruma görevi anlamrna da geldiğı vurgulandı. Kumarbaz' davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Mesut Yılmaz'rn, yaptığı bir konuşmada kendisine, "kumarbaz" diyerek, kişilik haklanna hakaret ettiği gerekçesiyle, MHP Ankara Milletvekili Halil Şıvgın hakkında açtığı 50C milyon liralık tazminat davası karara kaldı. AçNama Haber Merkezi - Ga^etemizde RP'li belediye Başkanmı Bastılar' başhklı haberde, RP'li başkan Ahmet Karaca ile ba_sılan kadının adı yanlışlıkla Altun Şahin olarak yazılmıştır. Karaca ile basılan kadının adının A_Ç oldufrı belirlendi. Sabancı- Gürkan tartışması TOBB'la MESS'i karşı karşıya getirdi Gürkan'a büyük destekANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Işa- darru Sakıp Sabancı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aydın Güven Gürkan arasındaki tartışma, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Madeni Eşya Sanayicileri Sendikası'nı (MESS) karşı- karşıya getirdi. TOBB Başkanı Yalım Ere- zrle Türk-İş Başkanı Bayram MeraL Çalış- ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aydın Gü- ven Gürkan a "yanındayız" mesajı verir- ken, MESS'ten yapılan açıklamada, Gür- kan'ın getirdiği paket tasanlann, global dünya şartlannda ve şiddetli rekabette ya- pılmaması gerekli düzenlemelerle dolu ol- duğu öne süriilerek Sabancı'nın haklı oldu- ğu savunuldu. Erez. işadamı Sakıp Sabancı'nın iş çev- relerinin sözcüsü olmadığını vurgulayarak, "Bazı çevreler işçi-işveren banşını provoke etmek istiyortar" derken. Türk-lş Başkanı Meral de, Gürkan'a "sonuna kadar des- tek" vereceklerini açıkladı. TOBB Başkanı Erez. Sabancrnın yö- nelttiği suçlamalann ardından işverenle Çalışma Bakanı Gürkan arasmda oluşan soğukluğu gidermek için devreye gırdı. Gürkan'ı dün makamında ziyaret eden Erez, Sabancf yı "provokatörlükle" suç- larken, işçi-işveren ve hükümet arasında banş sağlanması için hertürlü yardımı yap- maya hazır olduklannı söyledi. Erez, Vakıfbank' ın TOBB üyelerine sağ- layacağı kredi olanaklanna ilişkin anlaş- manın dün yap\lan imza töreninde de Tür- kiye Sanayi ve tşadamlan Demeği (TÜSİ- AD) üyelerine çattı. Türkiye'de sermayenin "3 tane soyadından" oluşmadığinı vurgu- layan Erez, "Asıl Türkiye'yi kalkuıdıracak olan Anadolu sermayeskür. tstanbul'da dev- let olanaklanvla büyüyen sermaye değil, Anadolu'daki küçük işletmeci ülkeyi büyü- tecektir" dıye konuştu. Erez, Çalışma Bakanlığı'ndan aynlırken Gürkan, istihdamın arttınlması ve çalış- ma hayatmdaki sorunlann giderilmesi için küçük ve orta boy işletmelerin desteklen- mesi gerektiğini vurgulayarak, "Diyalogla sorunlan çözme yoluna gkiilir. Ortak bir yol bulunamazsa, siyasi iradenin terahkri doğrultusunda çözüm yaratriır" diye ko- nuştu. Göreve başladığı günden bu yana, işçi- ışveren-hükümet arasında oluşan banşın bozulması için provokasyon yapıldığı yö- • Çalışma Bakanı Aydın Güven Gürkan ile işadamı Sabancı arasındaki tartışma iş dünyasını böldü. MESS'le karşı karşıya gelen TOBB ile Türk-îş, Aydın Güven Gürkan'm safmda yer aldı. gazetecilerin. TtSK Başkanı Baydur'un kendisi hakkındaki eleştirilerini anımsat- malan üzerine. "Benim muhatabun Refık Baydur değil. Ben. parah askerlerle konuş- mam. Benim muhatabım Sayın Çalışma Bakanı'dır" dedi. Gürkan da. Erez'in ziyaretinin büyük bir iyi niyetın ve sorumluluğun göstergesi ol- duğunu vurgulayarak, "Ben de işçi-işveren- hükıımet üçlüsünün diyaloğu nlmadan ça- lışma hayatının sorunlannın çözülmeyece- ğüıi biKyorum" dedi nünde şüphelerinin bulunduğunu belirten Gürkan, "Bir devlet adamı ve bilim adamı olarak ben, üçlü diyalog olmadan hiçbirse- yin yapılamayacağını biliyorum" diye ko- nuştu. Türk-lş Başkanı Meral de, dün gazete- cilere yaptığı açıklamada, Çalışma Baka- nı Gürkan'a "sonuna kadar destek" vere- ceklerini açıkladı. Meral, Sabancı'nın kul- landığı üslûbu beğenmediklerini vurgula- yarak, şu görüşleri dile getirdi: "Dünyanın hiçbir yerinde Sabancı ko- runsun diye, işveren kıdem tazminab alsın diye, yılhk izin kullansın dhe yasa var mı? Bu yasalar işçi için vardır. Bakan bunu söy- ledi diye sakhrmanın anlamı yok." MESS'ten dün y apılan yazvlı basm açık- lamasında, 'üreten-tüketen' tabirinin 'üre- ten-yiyen' tabirinin üzerine örtülürse Sa- bancı-Gürkan tartışmasının özünün ortaya çıkabileceği belirtilerek. "Sabancıdemok- rasiye inanan, sendikal düzeni özümsemiş endüstri Uişldlerinde deneyimli. düşünen, çözümVer üreten tecrübeli ve yannmcı gu- rur duyduğumuz sanayicilerimizden biri- dir" denildi. Sabancı'nın tSO'daki konuşmasında kendi işletmelerini değil, tam sanayi ve ti- caret kesimini ilgilendiren ciddi ve hayati bir konuda sözcülük yaptığı bu nedenle gö- riişlerinin paylaşıldığı belirtilerek şu gö- rüşlereyer verildi: "Sorun Türk sanayimm sorunudur. Sa- yın Gürkan'ın getirdiği paket tasanlan, içinde bulunduğumuz global dünya şartla- nnda ve şiddetli rekabette yapılmaması ge- rekli düzenlemeleıie doludur. Bundan do- layı Sabancı hakhdır. Endişemiz şudur. Ye- ni tasanlar bu haliyte yasalaşırsa, taşına- mayacak yeni yükkr, vergide, sigortada ol- dugu gibi 'kayıtlı ekonomi'nin sırtuıa yük- lenir. Böylece Türk ekonomisi biraz daha kayıtdışı sektörün çamuruna itilir. Sorun- lara sağduyuyla yaklaşümahdır." Ayncalıkh askerlik sorulanyanıtsızANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Tansu Çiller. yaklaşık 10 aylık askerliği süresince 2.5 ay 'hava değişimi' izni aldığı ortaya çıkan oğlu Mert'in ABD'ye de gittiğı haberlerine ilişkin sorula- n yanıtsız bırakh. Askerliğini, Deniz Kuv- vetleri Komutanlığı emri altında 'asteğmen' olarak yapan oğlunun ABD'ye gitmediğini öne süren Baş- bakan, bu konudaki aynn- tıh haberler üzerine 'topu' Genelkurmay Başkanlı- ğı'na attı. Çiller, açıklamanın Ge- nelkurmay Başkanhğı Sözcülüğü'nce yapılacağı- nı bildirmekle yetinerek sorulara yanıt vermedi. Mert Çiller'in Deniz Kuvvetleri Komutanlı- gı'ndan 1.5 ve 1 aylık ol- mak üzere toplam 2.5 ay aldığı hava değişimi izni- nin bir bölümünü ABD'de geçirdigi haberieri üzerine. önce "Nereden çıkanyor- lar? Çocuk Türkiye'de, ne Amerikası? Nereden bu- lup çıkarıyorlar bunlan, anlamıyonım" diyen Çil- ler. konuya ilişkin aynntı- nın Cumhuriyet'te dün ya- yımlanması üzerine sessiz kalmayı tercihetti. Cumhuriyet'in Başba- kanhk Konutu'na önceki gün faksladığı sorular üze- rine dün gazetemizi arayan Başbakanlık Basın Merke- zi görevlileri, "•Sorulannız Genelkurmay Basın ve Halkla tüşkiler Dairesi"ne gönderikü. Açıklama, Ge- nelkurmay Sözcülüğü'nce yapüacak" mesajını iletti- ler. Çiller'in talimatı üzeri- ne Cumhuriyet'e yapılan bildirimekarşın Genelkur- may Başkanhğı. dün ak- şam saatlerine kadar her- hangi bir açıklama yapma- dı. MSB yetkilileri de. "Si- lah altına ahnan yükümlü- ler konusunda açıklama yetkLsi Genelkurmay Baş- kanhğı'nın" diyerek Mert Çiller'e yönelik sav lar ko- nusunda açıklama yapma- ya yanaşmadılar. Başbakan Çiller'in oğlu Mert Çiller'in, geçen sene ağustos ayında askere alın- masına karşın aradan ge- çen 10 aylık süre içinde 2.5 ay 'hava değişimi'' izni kul- landığı ortaya çıkmıştı. Güvenilir kaynaklar. Mert'in bu izinlerinin 10 günlük bölümünü. annesi- nin de ziyarette bulundu- ğu sırada ABD'de kullan- dığını bildirmişlerdi. ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART Çatalca'da her eve o>r karşılığı 2 inek vaat edildi. Demirel'in gezisine katılan işadamlan, altyapı yatınmlanndan pay almayı hedefliyor Işadamlarııiın yeni hedefi AsyaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Denürel'in Uzak Asya gezisine katılan işadamlan "yeni iş olanaklanyla'* döndüler. Onümüzdeki on yıl içinde Çin'de 400 milyar, Endonezya'da da 300 milyar dolarlık altyapı yatınmı yapılacağı, Türkiye'nin bu yatınmlardan pay alma şansının bulunduğu belirtildi. Çin ve Endonezya ile savunma sanayiinde de işbirliği için ön girişimler başladı. Onümüzdeki ay askeri bir heyet Çin'e gidecek. Demirel'in on günlük Çin. Hong Kong ve Endonezya gezisınde gerek resmi düzeyde gerekse işadamlan düzeyinde "\erimli" görüşmeler yapıldı. 1978 yıhnda ekonomik yapıda reform karannın alındığı Çin Halk Cumhuriyeti'nde ekonomi, her yıl ortalama yüzde 10 büyüyor. Özel kalkınma bölgelerindeki serbest girişimlerin yanı sıra devlet kuruluşlannın rekabete açık işletilmeye başlamasının da bunda katkısı oldugu belirtiliyor. Çin'in en büyük serbest bölgesi olan Şanghay'da ve Pekin'de işadamlanyla yapılan görüşmeler sonucunda altyapı yatınmlan. tekstil ve gıda sanayiinde ortak çalışılabileceği sonucuna vanldı. Çin'de ilk Türk yatmmını "Bayean Çikletleri" yaptı. Bunu gıda sanayiindeki diğer kuruluşlann izlemesi için ön görüşmeler yapıldı. Çin'de 2005 yılına dek 400 milyar dolarlık altyapı yatınmının Demirel ile birlikte gezhe katılan heyetin yapbğı ahşveriş nedeniyle uçağm aşuı yük- lendiği haberieri üzerine, basın mensuplan bagajlann indirilmesine ilgi gösterdi. yapılması hedefleniyor. Bu yatınmlann başında liman, otoyol. havaalanı inşaatı geliyor. Türkiye'nin bu alanlarda uluslararası kuruluşlarla rekabet edebilecek güçte olduğunu belirten işadamlan, şu değerlendirmeyi yaptılar. "Burada devletin bize yardımcı olması gerekiyor. Çin'de piyasa ekonomisi uygulanmasına karşın muhatap, devlet mekanizmasL Dışişleri Bakanhğı'mn bu bölgedeki ticaret ataşeteri genel olarak bürokratik bir mantikla konulara yaklaşıyoriar. Bu kişilerin biraz da işadamı mantığma sahip olmalan gerekli. Çin'deki ihalelerden alacağımız yüzde bir pay bile büyük bir rakam ruruyor. Hükümetin, Çin'i, yatınm ve ihracatta birinci derecede destekienen ülke ilan etmesini beküyoruz." Aynı olanaklann Endonezya için de geçeriı olduğunu belirten işadamlan, bu ülkeye Japonya'nın çok güçlü girdiğine dikkat çekerken, "Endonezya da 'Asya kaplanı' olma yohında. On yılhk altyapı yahnm hedefieri 300 milyar dolar. Burada otomoth sanayü hiç yok. Her şey Japoma'dan geliyor. Kısıtfa öİçülerde de olsa bu sanayiye girmek istiyoriar" dediler. Onümüzdeki dönemde Endonezya ile çifte vergilendirmeyi kaldıran bir anlaşma yapılması planlandı. Demirel'in Çin ve Endonezya devlet başkanlan ile yaptığı görüşmeler sırasında ise savunma sanayiine yönelik işbirliği ön plana çıktı. Çin'le uzun vadeli işbirliği olanaklannın araştınlması için onümüzdeki ay bu ülkeye Türkiye'den bir heyet gidecek. Özellikle askeri elektronik sanayü konusunda somut gelişmeler bekleniyor. Endonezya'nın da Ispanyol Casa uçaklannın üretimi konusunda Türkıye'yle işbirliği yapma amacında oldugu belirtildi. Demirel, geziyi değerlendirirken, Asya'daki ekonomik atıhmın Türkiye için yeni olanaklan beraberinde getirdiğine dikkat çekerken, "Türkiye, Avrupa ile Asya arasuıa sıkışıp kahnamahdır. Yeni dostlar, yeni işbirliği alanlan, yeni ortaklıklar anyoruz" dedi.Demirel'in ardından Başbakan Tansu Çiller de onümüzdeki temmuz ayında Çin'e resmi bir ziyaret yapacak. Ecevit: Birbirlerinnı kuyusıuıu kazıyorlar • DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, halkın mafya karşısında aciz kalanlara "yeter" dediğini belirterek Mafyaya karşı mücadele için DSr'nin tek başına iktidannı istiyorum" dedi. MERİHAK SELÇUK / NAZİLLİ / KINIKL1 - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, 4 Haziran ara seçimlerinin genel seçimler için bir gösterge olamayacağını belirterek, "Eğer iktklar ortağı partiler kendilerine gerçekten güvenselerdi, halkın isteğine uyarak erken genel secimi göze ahrlardı" dedi. Çatıdaki kavgayla siyasetin tıkandığını. Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan'ın ülkeyi bunalımdan çıkarmak için baş başa verecekleri yerde birbirlerinin kuyusunu kazdıklannı öne süren Ecevit, "Kısır çekişmekre şimdi büyük sermaye çevreleri de katümıştır" diye konuştu. Ecevit, halkın mafya karşısında aciz kalanlara "yeter" dediğini belirterek "Matyaya karşı mücadele için DSP'nin tek başına iktidannı istiyorum" dedi. Bülent Ecevit dün Selçuk, Nazilli ve Kınıklı'da düzenlenen mitinglerde "gövde gösterisi" yaptı. Büyük bir ilgıyle karşılanan Ecevit'in adı 70'li yıllarda oldugu gibi lzmir Selçuk arasındaki tepelere, köprü ayaklanna yazılmıştı. Ecevit, gezisini S'erel ara seçimler için propaganda" göriinümünden çıkararak "genel seçim provası"na dönüştürdü. MilleUekılı genel seçimlerinin en geç onümüzdeki yıl yapılacağını sık sık vurgulayan Ecevit, bu seçimlerin en şanslı partisi olan DSP'nin sınırlı maddi olanaklannı "büyük yanşa" sakladığını belirtti. Gümriik birliği konusuna değınen Ecevit, bunun için hükümetin Kıbns'ta teslimiyetçilik içine girdiğini savundu. Türkiye'yi yönetenlerin Türkiye'nin gücünün farkında ohnadığını öne süren Ecevit, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye 60 miryonluk bir pazar. Avrupa Birliği bu pazara göz diktL Savın Çiller 'Çocuğa yüzme öğretmek için en iyi yöntem, denize atmaktır' diyor. Belki doğru ama, dünya şampiyonunun bile elini kolunu bağtayıp atarsanız, bogulur." Ecevit, koalisyonu öteden beri yararlı gördüğünü, ancak bir kez olsun DSP'nin tek başına iktidara gelmesinı istediğini söyledi. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Debpeli Hasan... 4 Haziran pazar günü sanki genel seçim yapıla- cak... Lideıier meydanlarda gümbür gümbür esiyoriar. Necmettin Hoca, "Zaferbizim inşallah" deyip ekli- yor: "Fatih'/n torunlan geçen yıl lstanbul'u zaptetti; Ankara Kalesi'ne 'adil düzen bayrağı'n/ dikti, Diyar- bakır'dan Kayseri'ye dek 'kurtuluşun Islam'da oldu- ğunu kanıtladı. Şimdizafer4 Haziran'da, inşallah...' Başbakan Tansu Hanım, beyaz tayyörüyle Ge- lik'te "Bacınız aranızda" diyor seçmenlere. Sonra neler yapacaklannı anlatıyor: "Size yüzme havuzu sözö veriyorum..." Bir alkış kopuyor. Halk memnun.. Gençler bağınyor. "Çim saha da istiyonız..." Tansu Hanım gülümsüyor. Rüzgârda uçuşan saç- lannı düzeltip yanıt veriyor: "Sözüm söz. Çim saha da yapacağız..." Bir yurttaş söze giriyor: "Yeni Çarşı Camii'nin onanmına yardım edin..." Tansu Hanım yine gülümsüyor. Cami sözünü du- yunca mavi renkli şalını başına doluyor... "Bundan sonra Yeni Çarşı Camii'nin onanmı ba- naait..." Istekler bir türlü brtmiyor. "Kuran kursuna ek bina istiyonız..." Tansu Hanım yanıt veriyor: "Elbetyapanz. Siz 4 Haziran'da oyunuzu 'Kırat'a verin..." Unutmadan ekleyelim: Üsküdar Belediyesi (Re- fah'lı) Kız Kulesi'ni cami yapmayı düşlüyormuş... Aman ne güzel ne güzel!.. Kız Kulesi, Ayasofya'nın tam karşısında... ANAP'lılar, DYPTıler hemen harekete geçmelt, RP'lilerden önce davranmalı. Ne olur ne olmaz... • • • Her eve iki inekten sonra her mahalleye Kuran kur- su gündeme geliyor. Laik, demokratik Türkiye Cum- huriyeti'nin Başbakanı 'oy uğnjna'şeriatçılaraödün veriyor. Şeriatçılar bıyık altından gülüyor: "O yapsın, etsin... Biz oyumuzu kime vereceğimi- zi biliriz..." Gerçekten ortalık ana-baba gününe dönüştü... Sanki genel seçime gidiyoruz. Oysa 70 bin seçmen oy kullanacak... Kim ne derse desin Tansu Hanım, 4 Haziran se- çimlerinin yıldızı. Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz ve Hikmet Çetin çok gerilerde kaldılar... Sahi Alparslan Türkeş ne yapıyor? Şimdilik hükümeti destekliyor... Tansu Hanım, 'Debreli Hasan' gibi es'ıyor vallahi... Zonguldak'ta (Gelik ve Yortalan) halka soruyor: "Zonguldak bizim baş tacımız. Zonguldak'ı il ya- palım mııı.." Hemen aklına geliyor Zonguldak'ın il oldugu... Devam edıyor "Zonguldak'ı büyük il (büyükşehir demek istiyor) yapalım mııı?" Halk yanıt veriyor: '• "Vapa//m..." Tansu Hanım: "O zaman 'Kara Elmas Üniversitesi'n/ de beraber açanz..." Yurttaşlar şaşırıyor... Birisi bağınyor: "Üniversitemizi Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel açtı Sayın Başbakanımız..." Tansu Hanım gülümsüyor... "Biz açanz, biz de açanz..." ••• Bir kandırmacadır gidiyor... Bu ülkede derneklerin, vakıflann, siyasi partilerin araştırmalannı, raportannı ve hatta 'seçim broşürie- rini' kitap adı artında okuyucuya "Kütüphane kuıv- yomz" diye yutturursanız, Başbakan'ı eleştirmeye de hiç hakkınız olmaz. Nasıl olsa 'necip Tün\ milleti' yaz-kış uykuda... Her eve iki inek, her mahalleye çim saha, yüzme havuzu yapma sözü verir, oylan toplayabilirsiniz. Bizim insanımıza ne versen alır... Ama nereye kadar? Bu yutturmaca, bu oyun hep böyle sürecek midir? Bir gün bu oyun sona erecektir... Emekçi yığınlar 'yükselen değerier'm pençesin- den kurtulacaktır. Hasanlar, Ayseler, Fatmalar, Re- cepler, Mustafalar uyanacaktır... Işte o zaman siyasetçiler ne yapacaktır çok merak ediyoruz... Yaşarsak hep birlikte göreceğiz... Mektuplar sahte çıktı Solingen katillerîne ffider benzetmesi GÜNERYÜREKLİK BERLİN - Solingen da- vasının görüldüğü Düssel- dorf Eyalet Yüksek Mahke- mesi'ne önceki gün gönde- rilen ve bir andatum Alman- ya'da şok etkisi yaratan no- ter tasdıklı mektubun sahte oldugu ortaya çıktı. Mektup- ta, evı kundaklayan kişınin Alman dazlaklar değil, Ber- linli bir Türk oldugu öne sü- rülmüştü. Dünkü duruşma- da konuşan evı kundaklanan MevlüdeGenç ıse "Siz 19 ki- şiyi mahvettiniz. 5'ini Hitler gibi öldürdünüz. Geri kalan- lann da utanç içerisinde mi gezmesiniisayorsunuz?" de- di. Mevlüde Genç, konuşma- sında Alman kamuoyuna büyük ıthamda bulunarak önceki günkü belge hakkın- da, "Haberieri dinleyince beynimden vurulmuşa dön- düm. Önce evimi yaktüar, şimdi de oğluma çamur aö- yorlar. F.vim yakıldı. çocuk- larun öldü. Bu mu sizin ka- nunlannız? Sizin yapbğınız kanunlara gülmek lazım. Siz, 19 kisiyi mahvettiniz. 5'i- ni Hitler gibi öldürdünüz. Kalanlann da utanç içerisin- de mi gezmesini istiyorsu- nuz? Yapacağuuz ne varsa yapın. Ben yiğtt ve cesur bir anneyim. Almama'dan git- meyeceğim. Ahnanya, ço- cuklanma mezar oldu. Al- manya bana da mezar ola- caksa da bu ülkeden grrme- vecegim. tstemiyorduysanız neden bizi getirdiniz? Yak- mayın,bari insan gibi gönde- rin ülkelerine. Biz buraya in- san olarak geldik, bizi insan olarakkabul edin. Sanıklara en ağır cezanın verilmesini istiyorum" dedi. Düsseldorf Eyalet Yük- sek Mahkemesi'nce dün ift- de vermek için Düsseldorf'a çağrılan Berlin'deki noter Petra Benoit-Raukopf ile belgede ısmı geçen Şaban Tepedk, öğleden sonra ifade verdiler. Petra Benoit-Ra- ukopfve Şaban Tepecik, ön- ceki gün mahkemeye gön- derilen belgenin sahte oldu- ğunu söylediler. Tepecik, kendisinin hiçbir zaman notere gitmediğini, belgenin hazırlanmış, oldu- ğu tarih olan 29 mayıs tarihinde işte olduğunu ve belgede ismi geçen Samet Aras ve eşi ile sadece sokak- ta merhabalaştığını belirtti. Noter Petra Benoit-Raukopf da böyle bir belgeyi tasdik etmediğini söyledi. Raukopf, bir süre önce noterlık müh- rünün kaybolduğunu da be- lirterek, belgenin bu mühür ıle tasdik edilmiş ola- bileceğini kaydetti.