13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
.1 HAZİRAN 1995 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 19 Trafik yasa tasaıisı • Baştarafi 1. Sayfada zırlayarak bu konu için büt- çeye konacak ödeneği tes- pit edecek. Alt komisyonun yeniden dûzenlediği trafik tasansı- na göre, araçlara imalat ve yeterlilik belgesi verme ve fenni muayenelerini yapma görevi de TSE'ye veriliyor. Tasanya göre, şoförokul- lanna ve sûrücü ehliyeti ve- rilmesine daha sıkı denetim getirilecek. Sınavlan, en az 1 3 yıllık şoforlüğü olan ûni- versite mezunlan yapabile- cek. Sûrücü belgelen 4 yıl- da bir yenilenecek. Esrar ti- careti, kasten adam öldür- me. gasp suçu işleyen ve ka- çakçılığın men ve takibi ile ateşli silahlarla ilgili yasayı ihlalden mahkûm olanlara kesinlikle ehliyet verilme- yecek. Aynı yıl içinde 3 kez al- kollü olarak araba kullandı- ğı tespit edilenlerin ehliye- tine bir yıl süreyle el konu- lacak. Bir yıl sonunda ya- pılacak olan psıkoteknik muayene sonunda düzeldiği tespit edilirse ehliyeti geri verilecek. Uyuşturucu \e keyif verici madde aldığı halde araç kullananlann eh- liyeti süresız olarak iptal edilecek. 2 aydan 6 aya ka- dar da hapse atılacak olan bu kişiye, bir daha ehliyet verilmeyecek. Para cezalan memur kat- sayısına bağlanırken bugün için en düşük para cezası 700 bin (ışık kuralına uyma- yana), en yüksek para ceza- sı da 40 milyon lira (haddin- den fazla yük yükleten mü- essese sahibine verilecek ceza) olacak. Bir araç kaza yaptığında, şofor ve işletici yanında fir- ma da sorumlu olacak. Bir araç kaza yaptığında olaya el koyan veya şikâyeti alan savcı, derhal trafik kaydına araçla ilgili herhangi bir ta- sarruf yapılmaması şerhi koyacak. Ancak şikâyet or- tadan kalktığında ya da üze- rinden bir yıl geçtiğinde bu şerh kalkacak. 300 ceza puanında ehliyet iptal edilecek Ceza puanı 100'ü aşan şoförün ehliyetine bir ay. ikinci kez 100 puanı aştığı zaman da 2 ay el konacak. 3 kez ceza puanı 100'ü aşan şoförün ehliyeti iptal edile- cek. Ehliyeti iptal edilen şo- för, psikoteknik muayeneye tabi tutulacak. Eğer, bir so- run tespit edilmezse yeni- den eğitim gördükten sonra ehliyet alabilecek. llk ve or- taögretim okullan ile radyo ve televizyonlarda haftada 30 dakika zorunlu olarak trafik dersi konacak. Pölise de ağır ceza Plan ve Bütçe Alt Komis- yonu, vatandaşa kötü mu- amele eden trafik polisinin 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasınaçarptınlmasını ön- gördü. Haksız yere hürriye- ti tahdit gerektiren ceza tu- tanağı tutan polise de biryıl- dan 3 yıla kadar hapis ceza- sı verilecek. Trafik polisi, görevini kötüye kullanır ve- ya irtikap ve rüşvet suçu iş- lerse ceza, TCK'deki yazılı cezalann yansı oranında arttınlarak uygulanacak ve memunyetle derhal ilişkisi kesilecek. Alt komisyon, kesilen pa- ra cezalannın da Maliye Ba-" kanlığı yerine, Cezalann ln- fazına Dair Yasa uyannca, cumhuriyet savcılıklan ta- rafından toplanmasını hük- me bağladı. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Demirel, Çin, Hong-Kong ve En- donezya'yı kapsayan gezisinde, her ülke değiştirişte, şu mesajlan veriyordu: - Yeni dostluklar, yeni ortaklıklar anyoruz. - Türkiye, Avrupa ile Amerika ara- sına sıkışıp kalmamalıdır. Endonezya Büyükelçimiz Se- vinç Dalyanoğlu'nun verdiği ak- şam yemeği öncesinde Demirel'e sordum: - Bu mesajlannız Avrupa'ya mı? Onlara, "Biz size mecbur değiliz, yeni ortaklar buluruz" mu demek istiyorsunuz? Demirel, özetle şu değeriendir- meyi yaptı: Avrupa henüz oturmadı. Bu ül- keler kendilerini Doğu Bloku'na göre örgütlemişlerdi. Doğu Bloku çöktü ve Batı Avrupa 'ya baskıyap- maya başladı. Bunun üzerine çok vitesli bir Avrupa planı yapıldı. Sü- reç, Türkiye 'nin dış sorunlannı art- tırdı. Biz de çokyönlü dış politika- mıza bir de çok boyutluluğu ekle- meliyiz." Bunu ne ölçüde yaşama geçire- bileceğimizi zaman gösterecek. Daha önceki yazılarımda da dik- kat çekmeye çalıştım; dünyadaki değişimin bu bölgeyeyansıyan yü- Dünya ve Biz... zü, ekonomik patlama. Belki de "gerçekçi yanı" bu. Kapitalizmin sloganlaşan ilkesi, "Bırakın yapsın- lar, bırakın geçsinler"e küçük bir rötuş gerekiyor: "Desteklemeyin yapsınlar, çeki- lin geçsinler." Her şey serbest piyasa ekonomi- si için. Her şey yatırım için. Bu top- lumu nasıl etkiler? Yanıt hazır: "Bazı kişiler zenginleşince refah nasıl olsa yayılır." Asya kaplanlan için refahın tanı- mı, toplumsal katmanlara göre de- ğişiyor: ışçi-memur-köylü: Karnını do- yurması yeterlidir. Fazla para eter- lidir. Devlet yöneticileri: Her şeyi ba- şarmanın mutluluğunu tatmalıdır. Servetlerine servet katmalıdır. Girişimci işadamlan: Altın yu- murflayan kazdır. Ne kadar destek- lenseler azdır. Görünen o ki bu anlayış ortak bir dil haline gelmiş, her ülke diğerin- den esinlenmiş. 10 günlük Uzak Asya gezisinin ardından akla ister istemez şu so- ru geliyor: - Türkiye dünyanın neresinde? Görünüşe bakarsak, merkezin- de. Dünya da ikiye ayrılmış durum- da: - Bizi sevenler ve sevmeyenler. Dünyayı kalbimizle değil, beyni- mizle yorumlamak durumundayız. Bunun yanında, Avaıpalı "ortakla- nmızın" da ülkeleri sınıflara ayınp, üçlü-beşli standartlarını gözden kaçırmamalıyız. Nasıl ki yeni dünya düzeninin ne- reye oturacağı netlik kazanmamış- sa, Asya'da art arda yaşanan eko- nomik patlamaların nasıl şekillene- ceğini öğrenmek de güç. Türkiye için Avrupa ile Asya ara- sındaki yelpaze genişliyor. Bu du- rum tabii ki yeni olanaklan berabe- rinde getiriyor. Ama şöyle bir tehli- ke de yok değil: Her iki pencereyi de açıp cere- yanda kalmak... Veda gecesi Gezimizin son günü Endonezya Büyükelçiliğimizin verdiği akşam yemeği renkli geçti. 27 mayıs - 4 haziran tarihleri ara- sında Cakarta'da "Türk Haftası" vardı. Neco, birgrup manken, Türk halıcılar ve aşçılardan kurulu bir ekip, Türkiye'yi temsil ediyor. Neco, büyükelçiliğin yemeğine de katıldı. Demirel'in gazetecilerie sohbetinden sonra mikrofonu eline alıp, bizi ülkemize bir gün önce ge- tirdi: "Aşk ergeç biter, dostunu sev..." "Aşk eski bir yalan Adem'/e Havva'dan kalan..." Asıl sürpriz Endonezyalı yerli bir grubun Türkçe söylediği şarkıydı: "Bütün dünya buna inansa, bir inansa, hayat bayram olsa..." Yereİ giysiler içinde şarkılan bü- tün vücutlanyla söyleyen grubun ait olduğu etnik kökenin adı bize yabancı değildi: -Batak... öğretici, verimli geçen bir dış ge- zi tabii ki güzel. Ama daha güzel bir yanı var: Ülkeyedönmek... Yazıya şairle başladık, ozanla noktalayalım. Aşık Veysel, "Güzelliğin on pa- ra etmez/Şu bendeki aşk olma- sa... "diyor. Aynı şey ülkeler için de geçerli. Çok güzel yerier gördük, "Hari- ka" dedik. Ama dokununca... Mermerieşiyorlardı... Merhaba Türkiye... OLAYLAREV ARDENDÂKT GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada "bireysel infazı" hukukun temel ilkelerini çiğ- neyerek gerçekleştirdikleri gözleniyor. Oysa bir hukuk devletinin temel ilkeleri var- dır... Çek-senet mafyası, hukukun üstünlüğünü çiğneyip adam vuruyor; arsa mafyası, "huku- ka kafa tutup" imar iznini silah zoruyla alıyon işten atılan işçi, dört yıl sonra belediye baş- kanına silahla ateş edip "hıncını" alıyor. Türkiye'de her gün onlarca kişi ölüyor ve yaralanıyor "bireysel infaz" sonucu. Alanya ve Kuşadası'ndaki yurttaşlar da bu yüzden gazetelere ilan verip devleti anyor. Sahi devlet nerede? Bu soruyu gün geçtikçe daha çok kişi sor- maya başladı. Türkiye'de devlete yönelik eleştiriler iki yönden geliyor. Birinciler "Dev- leti küçültelim" diyorlar, ikinciler "Devlet ne- rede" diye soruyorlar. İster küçük olsun, is- ter büyük, devletin devlet gibi işlemediği bir ülkede en "acil" görev bellidir. Çünkü bu gi- bi durumlarda otorite arayan halk kitlelerinin eğilimlerini saptırmak kolaylaşır; otorite kav- ramıyla faşizmi kanştıranlar, demokrasiden uzak bir düzeni özlemeye başlariar. Türkiye daha demokrasinin eşiğine yeni varmışgörünür1<en "terör, anarşi, mafya'üç- lemesinin yarattığı ortamda olmadık biryöne sürüklenebilir. ' Bir gün önce "devlet nerede" diye soran- lara yanıt verilmelidir. Köy Hîzınetleri'nde işçi sancısı tşbirliği belgesi H Baştarafi 1. Sayfada Bank AG) yönetim kurulu başkanı olan Ahmet Özal'ın Türkiye'de çeşitli şirketler- le kurulan ilişkileri yer alı- yor. Banka raporunda ayn- ca, Cankurtaran Holding'e açılan kredi hakkında detay- lar bulunuyor. Rapora göre Ahmet Özal, Kazak ortak Berün K. Iris- hev, Alman müdürlerden Manfred Heuser ve DSB danışmanı \edat İrdelp'ten oluşan birheyet, Türkiye'de görüşmelerde bulundu ve kredi dağıttı. DSB'nin 25 Şubat 1993 tarihli durum ra- porunda, Cankurtaran Hol- ding, Ahmet Özal'ın banka- sıyla kredi anlaşması yapan Türk kuruluşlan arasında 11. sırada yer aldı. Alman kayıtlanna göre Cankurta- ran Holding için DSB tara- fından açılan kredi limitı 3 milyon dolar. Ancak bu kre- dinin onaylanmış olmakla birlikte kullandınldığına ilişkin bir ibare yok. DSB'nin yönetim kurulu ta- rafindan 1993 yılı Şubat ayı başında onaylanan kredinin faizinin yüzde 1.5 ve 2 oran- lannda olması da karara bağlandı. Alman makamla- n tarafından faaliyetlen dur- durulan DSB bankasının yönetim kurulu toplantısı sı- rasında. Cankurtaran Hol- ding'in 3 milyon dolarlık kredisinin onaylandığı otu- rumda, Cankurtaran'ın. ser- veti 10 trilyon lirayı geçen Türkler arasında olduğu. Cankurtaran Grubu'nun se- nede 300 milyon dolardan fazla sa.tış potansiyelinin ol- duğu ve Adidas firmasının Türkiye temsilciliğini yapı- yor olması unsurlannın da göz önüne alındıgı bildiril- di. Cankurtaran, tedavi gör- düğü Nişantaşı"ndaki Ame- rikan Hastanesi'nde gazete- cilerin "Ahmet Özal'ın Al- mama'da bir süreönce faaü- yetleri durdurulan banka- sıyla 3 milvon tutannda kre- di anlaşması >aptınız mı" so- rusunu şöyle yanıtladı: -Benim AhmetÖzal'la bir markhk bile alışverişün yok. Bu Oİ2M ispat edene. olayda sözü geçen paranın 100 mis- lini vereceğinı. Gazeteier hep hayah' şeyler \aayorlar." ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - THY sözleşmesi- nın ardından, hükümetin he- nüz işbaşı yaptırmadığı 46 bın Köy Hızmetlen Genel Mü- dürlüğü'ndekı geçıci ışçısıne "sıfir zam" önensi yapması, Türk-lş ile hükümeti karşı karşıya getırdı. Geçici ışçileri ücretdondur- ma ve toplusözleşme kapsamı dışına çıkarma koşullannı öne süren hükümetin tavnnın dün de netleşmemesi üzerine, Türk-lş Baskanı Bayram Me- raL teşkilatına "mevsimük iş- çiierin Ankara >üriiyfişü için hazır olması'' talimatı verdi. Geçen yıl 4 ay süreyle çalı- şan ve buna karşıhk enflasyon oranındaki (yüzde 51)1 aylık sözleşme farklan ödenmeyen işçilenn, Mart 1994'tealdık- lan ücretlennın 1997 yılına kadar dondurulması ve toplu- sözleşme kapsamı dışına çı- kanlması koşulu öne sürüldü. Köy Hizmetlen Genel Mö- dürlüğü'nün 600 milyar lira tutannda geçici işçi ödeneği olduğu, bu rakamın, ancak 2.5 aylık sürelerle 30 bin geçici iş- çının çalıştınlmasına yeterli olacağı belirtildi. Ozal: 10 gün sonra _ İSTANBUL(AA)- Ahmet Ozal, mali meselelerinı hal- letmek için Almanya'nın Frankfiırt kentinde bulundu- ğunubelırterek, "•Görüşmele- rim bitince bir hafta on gün içinde Türkive'ye döneceğun" dedi. "Aslan Nakhyat AŞ'nin devlet tarafından kurtanlma- sına aracılık ederek 4 milyon mark komis>on aldığı" ıddi- asıyla hakkında savcılık tara- fından soruşturma açılan ve verdiği 1 milyar liralık çek karşıhksız çıktığı için de gıya- bı tutuklama karan çıkanlan Ahmet Ozal, dün akşam arv'nin ana haber kuşağını arayarak , Ali Kırca'nın soru- lannı yanıtladı. Özal, bir soru üzerine "yurtdışma kaçügı" yolundakı iddıalan reddetti. "Gajyt tabii dÖDeceğûn" dı- yen Özal. mali meselelerinı halletmek ve ış görüşmelerin- de bulunmak amacıyla Al- manya'ya geldiğinı söyledı. Türkiye"ye dönüşünün uza- masını, görüşmelerinin zaman alması gerekçesiyle açıklayan Özal, Türkiye'de spekülas- yonlann yıllardır olduğunu, Özal ailesiyle ilgili spekülas- yonlann ise msaf boyutlannı aşmış duruma geldığiru söy le- di. Özal, içine düştüğü mali sı- kmtının nedenlerini açıklar- ken de Almanya'daki bankaya ortak olduğu zaman yüzde 35 hissesini aldığını belirtti. Bu bankanın, Türkiye'deki bazı bankalar ve şırketlere 80 mil- yon mark kredi açtığını kayde- den Özal, ancak 5 Nisan Ka- rarları'ndan sonra 3 bankanın kapanmasıyla da 22 milyon markın battığını söyledi. Ban- kanın zor duruma gırdiğinı be- lirten Özal. "3 bankanın ban- rdması veya batması sonucu, bu banka bu hale geidi"dıye konuştu. Ahmet Özal, Kanal 6'nın mali durumunu düzelt- mek ve tüm borçlannı temiz- lemek ıçın Almanya'da bulun- duğunu belirtti. Solingen davasında ilginç gelişme GÜNERYÜREKLİK BERLİN - iki yıl önce Solingen'de Türklerin oturduğu bir evi kundaklaya- rak beş kişinin ölümüne neden olan fa- ailin SametArasadında Berlinli bir Türk olduğu öne sürülüyor. Alman basın ajansı DPA kaynaklı ha- bere göre, kundaklama olayı ile ilgili ola- rak Düsseldorf Eyalet Yüksek Mahke- mesi'nde sürmekte olan ve dört Alman dazlağımn yargılandığı dünkü duruşma- ya, Berlin'den noter tasdikli bir mektup, faskla gönderildi. Başyargıcın okuduğu mektupta, Berlinli iki Türk. Solingen olayını Samet Aras'm gerçekleştirdiğini iddia ederek. buna gerekçe olarak da Sa- met Aras ile Genç ailesi arasındaki ça- tışma>n gösterdi. Faks ile göndenlen mektupta. kundaklama olayında iki kızı- nı kaybeden 31 yaşındaki KamilGenç'in 1991 yılında Samet Aras'ın kansına te- cavüz ettiği, kendısıne 25 bm mark borç- lu olduğu belirtildi. Noterden mühürlü mektupta. Samet Aras'm, Genç ailesi- nin e\ ini intikam almak için kundakla- dığı da öne sürülüyor. Mektupta aynca. Samet Aras'ın 28 Mayıs 1993'te Solin- gen'e giderek evi kundakladığı ve Ber- Iin'e döndükten sonra da kansına **Na- musumuzu temizledim, televizyona bak olanlan görürsün" dediğı belirtilıyor. Bu arada, bu suçlamalan dünkü duruş- mada Kamıl Genç reddetti ve "Korkunç bir ifh'ra. Ben Samet Aras diye birini ta- "rumıyorum" dedi. Mahkemeye faksla gönderilen mektu- bun noter tasdiğının bır yıl öncesıne ait olduğu belirtiliyor. Bu haber üzerine Düsseldorf Eyalet Yüksek Mahkeme- si 'ndeki duruşmaya ara venldi. Öte yan- dan, AFP ajansı, mektubu gönderen ıkı Türk ile görüştüğünü ve sanıklann, mek- tubun sahte olduğunu belirttiklerini bil- dirdı. Davayı yürüten hâkim ise dava üzerinde bomba etkısi yapan mektup ko- nusunda "olumsuz bomba" ifadesini kullandı. Iki Türk belge\i yalanladı Düsseldorf Eyalet Yüksek Mahkeme- si'ne gönderilen belgede adlannın bu- lunduğunu öğrenen ŞabanTepecikve lsa Çakır olaydan büyük üzüntü duydukla- nnı belırttiler. Adapazan doğumlu. Şaban Tepecik (55) ile komşusu Samsunlu lsa Çakır da kendılerinın böyle bır olayla ılgileri ol- madığını belirterek. "Biz ne Genç ailesi- ni tanınz ne de Samet Aras'ı. tnsanhkdı- şı bir olava adımızu kanştınlması üzücü bir şe>. Tahmin ediyoruz ki kapuun üze- rindeki ismimiz aunarak bö.vie bir şe> ya- pılmış olabiür" dedıler. Berlin'den gelen faksla ilgili olarak Şaban Tepecik bugün ifade verecek. CHP ve ANAPtan Kuşadası raporu ANK.\R\ (Cumhuriyet Bûrosu)- Sıyasal partiler, es- ki Kuşadası Belediye Başka- nı Lütfi Suvolcu'nun öldürül- mesinden sonra, bu ilçedeki rant ka\gasuıı incelemeye başladı. DYP tarafindan hazırlanan raporda, görevden alınan Kay- makam Eloem Ozsm suçla- nırken. CHP de ayn bir rapor hazırlamayabaşladı. Kuşada- sı'nda ıncelemeler yapan CHP lzmir Milletvekili Halfl Çnlhaoğht. DYP raporunun "bîrikrini aklama adına ha- zırlamhğını" belırterek. "Bû- rokratlara yönelik sivasi ter- cihlcr devlet otoritesini çok azaHnuş. Ülkücü örgütlenme olduğu sö>lcncn bir kesim. her taşın alündan çıknor. Bunlan herkes biliyor. ama buna rağ- men üstüne gidilmemesi çok Uginç" dedi. ANAP Genel Başkanı Mesut Ydmaz da Ku- şadası ve Alanya'dakı olaylar- dan sonra Mersin'deki saldın ile ilgili olarak, "Oiajlarm yayguüaşmasından endise du- yuyorum'' diye konuştu. DYP raporunda, Başbakan Tansu Çfller'in eşi Özer Uçu- ranÇilter'e "sahipçüana" ça- Kaya Mutlu vuruldu I Baştarafi 1. Sayfada alındı. Sılahlı saldınyı kına- yar» Ba^balan Yardımcısı H3on«Çetiı, son zamanlar- da bıreysel bfaz gibi çözüm aramayoHamın artmaya baş- ladağına ışaıtt ederek bunun sor» derece s^lıksız bir geliş- me oldu|urıvurguladı. Dün sab»ah 09 1 5 :e Atatürk Cad- desi'ndeki eıınden, işinegit- mek üzere aynlan Kaya Mut- lu. eski belediye işçisi HaBl tbrahim Demir tarafından si- lahlı saldınya uğradı. Saldırgan, olay yerinden geçen vatandaşlann müdaha- lesı ve emniyet güçlerinin operasyonuyla yakalanarak, emniyet müdürlüğüne götü- rüldü. Burada ifadesi alınan Demır'ın, "Kaya Mutlu,beni 1991 yıunda işe aldı. Ancak bası dikkati çekerken, DYP Teşkilat Başkan Yardımcısı, Aydm Milletvekili Ali Rıza Gönül, görevden alınan Kay- makam Ekrem Özsoy'u suçla- dı. Gönül, "Muhaleİet partisi nüUeftekili bir arkadasımrnn kardeşi olan kaymakam, za- man zaman ilçedc meydana gelmiş olaylara gerekli ilgiyi göstermemesi sonucu, devlet otoritesinde doğan boşluğun ve zaafin neye maJ olduğunun ve kendisini ne derece ilgilen- dirdiğinin besabuu vermekzo- nmdadu-" dedi. CHP de ayn bir Kuşadası raporu hazırla- 1993 yıhndaiştençıkarth. Ek- meğimle oynadığı için kendi- sini vurdum" dediğı öğrenil- di. Bacağından yaralanan es- ki Başkan Mutlu ise Mersın SSK Hastanesi'ne kaldınla- rak tedavi altına alındı. Mutlu, saldırganı tanıdığı- nı ve bu yüzden kendisinden kuşkulanmadığını söyledi. Saldın ile ilgili olarak ga- zetecilenn sorulannı yanıtla- maya başladı. llçeye giderek incelemeler yapan lzmir Mil- letvekili Halil Çulhaoğlu, ra- porun yazımının sürdüğünü söyledi. Çulhaoğlu, Cumhu- riyet'in sorulannı yanıtlarken Kuşadası gözlemlerinı şöyle özetledi: "Orada seçimlerde oluşan bir işbirliği var. Birta- kım çevreler Engin Berberoğ- lu'na destek olmuş. Bu kesi- min daha önceden Lütfi Su- yolcu ile de bağı var. Bu kesi- min ülkücü bir örgütlenme ol- duğu iddia edüiyor. MHP tlçe Başkanı. bunlann CHP içinde bile örgutlendiğini söyledL" yan Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Hikmet Çetin, son zamanlarda bireysel in- faz gibi çözüm arama yollan- nın artmaya başladığuıa işaret ederek, bunun son derece sağlıksız bir gelişme olduğu- nu vurguladı. Çetin, hukuk devleti ilkelerinin ve hukukun üstünlüğünün yerleşmesinin, en hızlı şekilde işlemesinin gereklihğinı vurguladı. Kelebek'te gordugunuzu alırsınız. Kelebek mağazalanndan aldıgmız her mobilya evinize aynen gelir. Ölçüsü. rengi değişmeden Eksiksiz. hasarsız! MUKEMMEL MOBİLYA »ifî ıyi ödülEricsson 337, GSM dünyasının Oscar'ı olarak bilinen CAESAR "1995 Yılı En Iyi Cep Telefonu Ödülü"nü kazandı. Üst üste iki yıl kazandığı bu ödülle Ericsson, ürettiği cep telefonlarının teknik mükemmelliğini, güvenilırlik ve servis kalitesini tüm dünyaya bir kez daha kanıtladı. Ericsson GH 337'nin, kazandığı "1995 Caesar En Iyi Dijital Dizayn", "En Iyi Servis" ve "Kullanıcıyı Bilinçlendirme" ödülleriyle de rakip tanımadığı bir kez daha onaylandı. CEP TELEFONUNDA ERİCSSONEricsson Yetkili Ithalatçılan: Genel Pazarlama Sanayi ve Tkaret A.ş. To): (0212) 287 17 17 (10 hat) »om'miıökTi. Tel: (0216) 410 85 00 (6 hat)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear