Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
.1 HAZİRAN 1995 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERİN DEVAMI 19
Trafik yasa tasaıisı
• Baştarafi 1. Sayfada
zırlayarak bu konu için büt-
çeye konacak ödeneği tes-
pit edecek.
Alt komisyonun yeniden
dûzenlediği trafik tasansı-
na göre, araçlara imalat ve
yeterlilik belgesi verme ve
fenni muayenelerini yapma
görevi de TSE'ye veriliyor.
Tasanya göre, şoförokul-
lanna ve sûrücü ehliyeti ve-
rilmesine daha sıkı denetim
getirilecek. Sınavlan, en az
1
3 yıllık şoforlüğü olan ûni-
versite mezunlan yapabile-
cek. Sûrücü belgelen 4 yıl-
da bir yenilenecek. Esrar ti-
careti, kasten adam öldür-
me. gasp suçu işleyen ve ka-
çakçılığın men ve takibi ile
ateşli silahlarla ilgili yasayı
ihlalden mahkûm olanlara
kesinlikle ehliyet verilme-
yecek.
Aynı yıl içinde 3 kez al-
kollü olarak araba kullandı-
ğı tespit edilenlerin ehliye-
tine bir yıl süreyle el konu-
lacak. Bir yıl sonunda ya-
pılacak olan psıkoteknik
muayene sonunda düzeldiği
tespit edilirse ehliyeti geri
verilecek. Uyuşturucu \e
keyif verici madde aldığı
halde araç kullananlann eh-
liyeti süresız olarak iptal
edilecek. 2 aydan 6 aya ka-
dar da hapse atılacak olan
bu kişiye, bir daha ehliyet
verilmeyecek.
Para cezalan memur kat-
sayısına bağlanırken bugün
için en düşük para cezası
700 bin (ışık kuralına uyma-
yana), en yüksek para ceza-
sı da 40 milyon lira (haddin-
den fazla yük yükleten mü-
essese sahibine verilecek
ceza) olacak.
Bir araç kaza yaptığında,
şofor ve işletici yanında fir-
ma da sorumlu olacak. Bir
araç kaza yaptığında olaya
el koyan veya şikâyeti alan
savcı, derhal trafik kaydına
araçla ilgili herhangi bir ta-
sarruf yapılmaması şerhi
koyacak. Ancak şikâyet or-
tadan kalktığında ya da üze-
rinden bir yıl geçtiğinde bu
şerh kalkacak.
300 ceza puanında
ehliyet iptal edilecek
Ceza puanı 100'ü aşan
şoförün ehliyetine bir ay.
ikinci kez 100 puanı aştığı
zaman da 2 ay el konacak. 3
kez ceza puanı 100'ü aşan
şoförün ehliyeti iptal edile-
cek. Ehliyeti iptal edilen şo-
för, psikoteknik muayeneye
tabi tutulacak. Eğer, bir so-
run tespit edilmezse yeni-
den eğitim gördükten sonra
ehliyet alabilecek. llk ve or-
taögretim okullan ile radyo
ve televizyonlarda haftada
30 dakika zorunlu olarak
trafik dersi konacak.
Pölise de ağır ceza
Plan ve Bütçe Alt Komis-
yonu, vatandaşa kötü mu-
amele eden trafik polisinin
6 aydan 3 yıla kadar hapis
cezasınaçarptınlmasını ön-
gördü. Haksız yere hürriye-
ti tahdit gerektiren ceza tu-
tanağı tutan polise de biryıl-
dan 3 yıla kadar hapis ceza-
sı verilecek. Trafik polisi,
görevini kötüye kullanır ve-
ya irtikap ve rüşvet suçu iş-
lerse ceza, TCK'deki yazılı
cezalann yansı oranında
arttınlarak uygulanacak ve
memunyetle derhal ilişkisi
kesilecek.
Alt komisyon, kesilen pa-
ra cezalannın da Maliye Ba-"
kanlığı yerine, Cezalann ln-
fazına Dair Yasa uyannca,
cumhuriyet savcılıklan ta-
rafından toplanmasını hük-
me bağladı.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Demirel, Çin, Hong-Kong ve En-
donezya'yı kapsayan gezisinde,
her ülke değiştirişte, şu mesajlan
veriyordu:
- Yeni dostluklar, yeni ortaklıklar
anyoruz.
- Türkiye, Avrupa ile Amerika ara-
sına sıkışıp kalmamalıdır.
Endonezya Büyükelçimiz Se-
vinç Dalyanoğlu'nun verdiği ak-
şam yemeği öncesinde Demirel'e
sordum:
- Bu mesajlannız Avrupa'ya mı?
Onlara, "Biz size mecbur değiliz,
yeni ortaklar buluruz" mu demek
istiyorsunuz?
Demirel, özetle şu değeriendir-
meyi yaptı:
Avrupa henüz oturmadı. Bu ül-
keler kendilerini Doğu Bloku'na
göre örgütlemişlerdi. Doğu Bloku
çöktü ve Batı Avrupa 'ya baskıyap-
maya başladı. Bunun üzerine çok
vitesli bir Avrupa planı yapıldı. Sü-
reç, Türkiye 'nin dış sorunlannı art-
tırdı. Biz de çokyönlü dış politika-
mıza bir de çok boyutluluğu ekle-
meliyiz."
Bunu ne ölçüde yaşama geçire-
bileceğimizi zaman gösterecek.
Daha önceki yazılarımda da dik-
kat çekmeye çalıştım; dünyadaki
değişimin bu bölgeyeyansıyan yü-
Dünya ve Biz...
zü, ekonomik patlama. Belki de
"gerçekçi yanı" bu. Kapitalizmin
sloganlaşan ilkesi, "Bırakın yapsın-
lar, bırakın geçsinler"e küçük bir
rötuş gerekiyor:
"Desteklemeyin yapsınlar, çeki-
lin geçsinler."
Her şey serbest piyasa ekonomi-
si için. Her şey yatırım için. Bu top-
lumu nasıl etkiler?
Yanıt hazır:
"Bazı kişiler zenginleşince refah
nasıl olsa yayılır."
Asya kaplanlan için refahın tanı-
mı, toplumsal katmanlara göre de-
ğişiyor:
ışçi-memur-köylü: Karnını do-
yurması yeterlidir. Fazla para eter-
lidir.
Devlet yöneticileri: Her şeyi ba-
şarmanın mutluluğunu tatmalıdır.
Servetlerine servet katmalıdır.
Girişimci işadamlan: Altın yu-
murflayan kazdır. Ne kadar destek-
lenseler azdır.
Görünen o ki bu anlayış ortak bir
dil haline gelmiş, her ülke diğerin-
den esinlenmiş.
10 günlük Uzak Asya gezisinin
ardından akla ister istemez şu so-
ru geliyor:
- Türkiye dünyanın neresinde?
Görünüşe bakarsak, merkezin-
de. Dünya da ikiye ayrılmış durum-
da:
- Bizi sevenler ve sevmeyenler.
Dünyayı kalbimizle değil, beyni-
mizle yorumlamak durumundayız.
Bunun yanında, Avaıpalı "ortakla-
nmızın" da ülkeleri sınıflara ayınp,
üçlü-beşli standartlarını gözden
kaçırmamalıyız.
Nasıl ki yeni dünya düzeninin ne-
reye oturacağı netlik kazanmamış-
sa, Asya'da art arda yaşanan eko-
nomik patlamaların nasıl şekillene-
ceğini öğrenmek de güç.
Türkiye için Avrupa ile Asya ara-
sındaki yelpaze genişliyor. Bu du-
rum tabii ki yeni olanaklan berabe-
rinde getiriyor. Ama şöyle bir tehli-
ke de yok değil:
Her iki pencereyi de açıp cere-
yanda kalmak...
Veda gecesi
Gezimizin son günü Endonezya
Büyükelçiliğimizin verdiği akşam
yemeği renkli geçti.
27 mayıs - 4 haziran tarihleri ara-
sında Cakarta'da "Türk Haftası"
vardı. Neco, birgrup manken, Türk
halıcılar ve aşçılardan kurulu bir
ekip, Türkiye'yi temsil ediyor.
Neco, büyükelçiliğin yemeğine
de katıldı. Demirel'in gazetecilerie
sohbetinden sonra mikrofonu eline
alıp, bizi ülkemize bir gün önce ge-
tirdi:
"Aşk ergeç biter, dostunu sev..."
"Aşk eski bir yalan Adem'/e
Havva'dan kalan..."
Asıl sürpriz Endonezyalı yerli bir
grubun Türkçe söylediği şarkıydı:
"Bütün dünya buna inansa, bir
inansa, hayat bayram olsa..."
Yereİ giysiler içinde şarkılan bü-
tün vücutlanyla söyleyen grubun
ait olduğu etnik kökenin adı bize
yabancı değildi:
-Batak...
öğretici, verimli geçen bir dış ge-
zi tabii ki güzel. Ama daha güzel bir
yanı var:
Ülkeyedönmek...
Yazıya şairle başladık, ozanla
noktalayalım.
Aşık Veysel, "Güzelliğin on pa-
ra etmez/Şu bendeki aşk olma-
sa... "diyor.
Aynı şey ülkeler için de geçerli.
Çok güzel yerier gördük, "Hari-
ka" dedik. Ama dokununca...
Mermerieşiyorlardı...
Merhaba Türkiye...
OLAYLAREV
ARDENDÂKT
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
"bireysel infazı" hukukun temel ilkelerini çiğ-
neyerek gerçekleştirdikleri gözleniyor.
Oysa bir hukuk devletinin temel ilkeleri var-
dır...
Çek-senet mafyası, hukukun üstünlüğünü
çiğneyip adam vuruyor; arsa mafyası, "huku-
ka kafa tutup" imar iznini silah zoruyla alıyon
işten atılan işçi, dört yıl sonra belediye baş-
kanına silahla ateş edip "hıncını" alıyor.
Türkiye'de her gün onlarca kişi ölüyor ve
yaralanıyor "bireysel infaz" sonucu.
Alanya ve Kuşadası'ndaki yurttaşlar da bu
yüzden gazetelere ilan verip devleti anyor.
Sahi devlet nerede?
Bu soruyu gün geçtikçe daha çok kişi sor-
maya başladı. Türkiye'de devlete yönelik
eleştiriler iki yönden geliyor. Birinciler "Dev-
leti küçültelim" diyorlar, ikinciler "Devlet ne-
rede" diye soruyorlar. İster küçük olsun, is-
ter büyük, devletin devlet gibi işlemediği bir
ülkede en "acil" görev bellidir. Çünkü bu gi-
bi durumlarda otorite arayan halk kitlelerinin
eğilimlerini saptırmak kolaylaşır; otorite kav-
ramıyla faşizmi kanştıranlar, demokrasiden
uzak bir düzeni özlemeye başlariar.
Türkiye daha demokrasinin eşiğine yeni
varmışgörünür1<en "terör, anarşi, mafya'üç-
lemesinin yarattığı ortamda olmadık biryöne
sürüklenebilir.
' Bir gün önce "devlet nerede" diye soran-
lara yanıt verilmelidir.
Köy Hîzınetleri'nde
işçi sancısı
tşbirliği belgesi
H Baştarafi 1. Sayfada
Bank AG) yönetim kurulu
başkanı olan Ahmet Özal'ın
Türkiye'de çeşitli şirketler-
le kurulan ilişkileri yer alı-
yor. Banka raporunda ayn-
ca, Cankurtaran Holding'e
açılan kredi hakkında detay-
lar bulunuyor.
Rapora göre Ahmet Özal,
Kazak ortak Berün K. Iris-
hev, Alman müdürlerden
Manfred Heuser ve DSB
danışmanı \edat İrdelp'ten
oluşan birheyet, Türkiye'de
görüşmelerde bulundu ve
kredi dağıttı. DSB'nin 25
Şubat 1993 tarihli durum ra-
porunda, Cankurtaran Hol-
ding, Ahmet Özal'ın banka-
sıyla kredi anlaşması yapan
Türk kuruluşlan arasında
11. sırada yer aldı. Alman
kayıtlanna göre Cankurta-
ran Holding için DSB tara-
fından açılan kredi limitı 3
milyon dolar. Ancak bu kre-
dinin onaylanmış olmakla
birlikte kullandınldığına
ilişkin bir ibare yok.
DSB'nin yönetim kurulu ta-
rafindan 1993 yılı Şubat ayı
başında onaylanan kredinin
faizinin yüzde 1.5 ve 2 oran-
lannda olması da karara
bağlandı. Alman makamla-
n tarafından faaliyetlen dur-
durulan DSB bankasının
yönetim kurulu toplantısı sı-
rasında. Cankurtaran Hol-
ding'in 3 milyon dolarlık
kredisinin onaylandığı otu-
rumda, Cankurtaran'ın. ser-
veti 10 trilyon lirayı geçen
Türkler arasında olduğu.
Cankurtaran Grubu'nun se-
nede 300 milyon dolardan
fazla sa.tış potansiyelinin ol-
duğu ve Adidas firmasının
Türkiye temsilciliğini yapı-
yor olması unsurlannın da
göz önüne alındıgı bildiril-
di.
Cankurtaran, tedavi gör-
düğü Nişantaşı"ndaki Ame-
rikan Hastanesi'nde gazete-
cilerin "Ahmet Özal'ın Al-
mama'da bir süreönce faaü-
yetleri durdurulan banka-
sıyla 3 milvon tutannda kre-
di anlaşması >aptınız mı" so-
rusunu şöyle yanıtladı:
-Benim AhmetÖzal'la bir
markhk bile alışverişün yok.
Bu Oİ2M ispat edene. olayda
sözü geçen paranın 100 mis-
lini vereceğinı. Gazeteier hep
hayah' şeyler \aayorlar."
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - THY sözleşmesi-
nın ardından, hükümetin he-
nüz işbaşı yaptırmadığı 46 bın
Köy Hızmetlen Genel Mü-
dürlüğü'ndekı geçıci ışçısıne
"sıfir zam" önensi yapması,
Türk-lş ile hükümeti karşı
karşıya getırdı.
Geçici ışçileri ücretdondur-
ma ve toplusözleşme kapsamı
dışına çıkarma koşullannı öne
süren hükümetin tavnnın dün
de netleşmemesi üzerine,
Türk-lş Baskanı Bayram Me-
raL teşkilatına "mevsimük iş-
çiierin Ankara >üriiyfişü için
hazır olması'' talimatı verdi.
Geçen yıl 4 ay süreyle çalı-
şan ve buna karşıhk enflasyon
oranındaki (yüzde 51)1 aylık
sözleşme farklan ödenmeyen
işçilenn, Mart 1994'tealdık-
lan ücretlennın 1997 yılına
kadar dondurulması ve toplu-
sözleşme kapsamı dışına çı-
kanlması koşulu öne sürüldü.
Köy Hizmetlen Genel Mö-
dürlüğü'nün 600 milyar lira
tutannda geçici işçi ödeneği
olduğu, bu rakamın, ancak 2.5
aylık sürelerle 30 bin geçici iş-
çının çalıştınlmasına yeterli
olacağı belirtildi.
Ozal: 10 gün sonra
_ İSTANBUL(AA)- Ahmet
Ozal, mali meselelerinı hal-
letmek için Almanya'nın
Frankfiırt kentinde bulundu-
ğunubelırterek, "•Görüşmele-
rim bitince bir hafta on gün
içinde Türkive'ye döneceğun"
dedi.
"Aslan Nakhyat AŞ'nin
devlet tarafından kurtanlma-
sına aracılık ederek 4 milyon
mark komis>on aldığı" ıddi-
asıyla hakkında savcılık tara-
fından soruşturma açılan ve
verdiği 1 milyar liralık çek
karşıhksız çıktığı için de gıya-
bı tutuklama karan çıkanlan
Ahmet Ozal, dün akşam
arv'nin ana haber kuşağını
arayarak , Ali Kırca'nın soru-
lannı yanıtladı. Özal, bir soru
üzerine "yurtdışma kaçügı"
yolundakı iddıalan reddetti.
"Gajyt tabii dÖDeceğûn" dı-
yen Özal. mali meselelerinı
halletmek ve ış görüşmelerin-
de bulunmak amacıyla Al-
manya'ya geldiğinı söyledı.
Türkiye"ye dönüşünün uza-
masını, görüşmelerinin zaman
alması gerekçesiyle açıklayan
Özal, Türkiye'de spekülas-
yonlann yıllardır olduğunu,
Özal ailesiyle ilgili spekülas-
yonlann ise msaf boyutlannı
aşmış duruma geldığiru söy le-
di.
Özal, içine düştüğü mali sı-
kmtının nedenlerini açıklar-
ken de Almanya'daki bankaya
ortak olduğu zaman yüzde 35
hissesini aldığını belirtti. Bu
bankanın, Türkiye'deki bazı
bankalar ve şırketlere 80 mil-
yon mark kredi açtığını kayde-
den Özal, ancak 5 Nisan Ka-
rarları'ndan sonra 3 bankanın
kapanmasıyla da 22 milyon
markın battığını söyledi. Ban-
kanın zor duruma gırdiğinı be-
lirten Özal. "3 bankanın ban-
rdması veya batması sonucu,
bu banka bu hale geidi"dıye
konuştu. Ahmet Özal, Kanal
6'nın mali durumunu düzelt-
mek ve tüm borçlannı temiz-
lemek ıçın Almanya'da bulun-
duğunu belirtti.
Solingen davasında ilginç gelişme
GÜNERYÜREKLİK
BERLİN - iki yıl önce Solingen'de
Türklerin oturduğu bir evi kundaklaya-
rak beş kişinin ölümüne neden olan fa-
ailin SametArasadında Berlinli bir Türk
olduğu öne sürülüyor.
Alman basın ajansı DPA kaynaklı ha-
bere göre, kundaklama olayı ile ilgili ola-
rak Düsseldorf Eyalet Yüksek Mahke-
mesi'nde sürmekte olan ve dört Alman
dazlağımn yargılandığı dünkü duruşma-
ya, Berlin'den noter tasdikli bir mektup,
faskla gönderildi. Başyargıcın okuduğu
mektupta, Berlinli iki Türk. Solingen
olayını Samet Aras'm gerçekleştirdiğini
iddia ederek. buna gerekçe olarak da Sa-
met Aras ile Genç ailesi arasındaki ça-
tışma>n gösterdi. Faks ile göndenlen
mektupta. kundaklama olayında iki kızı-
nı kaybeden 31 yaşındaki KamilGenç'in
1991 yılında Samet Aras'ın kansına te-
cavüz ettiği, kendısıne 25 bm mark borç-
lu olduğu belirtildi. Noterden mühürlü
mektupta. Samet Aras'm, Genç ailesi-
nin e\ ini intikam almak için kundakla-
dığı da öne sürülüyor. Mektupta aynca.
Samet Aras'ın 28 Mayıs 1993'te Solin-
gen'e giderek evi kundakladığı ve Ber-
Iin'e döndükten sonra da kansına **Na-
musumuzu temizledim, televizyona bak
olanlan görürsün" dediğı belirtilıyor.
Bu arada, bu suçlamalan dünkü duruş-
mada Kamıl Genç reddetti ve "Korkunç
bir ifh'ra. Ben Samet Aras diye birini ta-
"rumıyorum" dedi.
Mahkemeye faksla gönderilen mektu-
bun noter tasdiğının bır yıl öncesıne ait
olduğu belirtiliyor. Bu haber üzerine
Düsseldorf Eyalet Yüksek Mahkeme-
si 'ndeki duruşmaya ara venldi. Öte yan-
dan, AFP ajansı, mektubu gönderen ıkı
Türk ile görüştüğünü ve sanıklann, mek-
tubun sahte olduğunu belirttiklerini bil-
dirdı. Davayı yürüten hâkim ise dava
üzerinde bomba etkısi yapan mektup ko-
nusunda "olumsuz bomba" ifadesini
kullandı.
Iki Türk belge\i yalanladı
Düsseldorf Eyalet Yüksek Mahkeme-
si'ne gönderilen belgede adlannın bu-
lunduğunu öğrenen ŞabanTepecikve lsa
Çakır olaydan büyük üzüntü duydukla-
nnı belırttiler.
Adapazan doğumlu. Şaban Tepecik
(55) ile komşusu Samsunlu lsa Çakır da
kendılerinın böyle bır olayla ılgileri ol-
madığını belirterek. "Biz ne Genç ailesi-
ni tanınz ne de Samet Aras'ı. tnsanhkdı-
şı bir olava adımızu kanştınlması üzücü
bir şe>. Tahmin ediyoruz ki kapuun üze-
rindeki ismimiz aunarak bö.vie bir şe> ya-
pılmış olabiür" dedıler.
Berlin'den gelen faksla ilgili olarak
Şaban Tepecik bugün ifade verecek.
CHP ve ANAPtan Kuşadası raporu
ANK.\R\ (Cumhuriyet
Bûrosu)- Sıyasal partiler, es-
ki Kuşadası Belediye Başka-
nı Lütfi Suvolcu'nun öldürül-
mesinden sonra, bu ilçedeki
rant ka\gasuıı incelemeye
başladı.
DYP tarafindan hazırlanan
raporda, görevden alınan Kay-
makam Eloem Ozsm suçla-
nırken. CHP de ayn bir rapor
hazırlamayabaşladı. Kuşada-
sı'nda ıncelemeler yapan
CHP lzmir Milletvekili Halfl
Çnlhaoğht. DYP raporunun
"bîrikrini aklama adına ha-
zırlamhğını" belırterek. "Bû-
rokratlara yönelik sivasi ter-
cihlcr devlet otoritesini çok
azaHnuş. Ülkücü örgütlenme
olduğu sö>lcncn bir kesim. her
taşın alündan çıknor. Bunlan
herkes biliyor. ama buna rağ-
men üstüne gidilmemesi çok
Uginç" dedi. ANAP Genel
Başkanı Mesut Ydmaz da Ku-
şadası ve Alanya'dakı olaylar-
dan sonra Mersin'deki saldın
ile ilgili olarak, "Oiajlarm
yayguüaşmasından endise du-
yuyorum'' diye konuştu.
DYP raporunda, Başbakan
Tansu Çfller'in eşi Özer Uçu-
ranÇilter'e "sahipçüana" ça-
Kaya Mutlu vuruldu
I Baştarafi 1. Sayfada
alındı. Sılahlı saldınyı kına-
yar» Ba^balan Yardımcısı
H3on«Çetiı, son zamanlar-
da bıreysel bfaz gibi çözüm
aramayoHamın artmaya baş-
ladağına ışaıtt ederek bunun
sor» derece s^lıksız bir geliş-
me oldu|urıvurguladı. Dün
sab»ah 09 1 5 :e Atatürk Cad-
desi'ndeki eıınden, işinegit-
mek üzere aynlan Kaya Mut-
lu. eski belediye işçisi HaBl
tbrahim Demir tarafından si-
lahlı saldınya uğradı.
Saldırgan, olay yerinden
geçen vatandaşlann müdaha-
lesı ve emniyet güçlerinin
operasyonuyla yakalanarak,
emniyet müdürlüğüne götü-
rüldü. Burada ifadesi alınan
Demır'ın, "Kaya Mutlu,beni
1991 yıunda işe aldı. Ancak
bası dikkati çekerken, DYP
Teşkilat Başkan Yardımcısı,
Aydm Milletvekili Ali Rıza
Gönül, görevden alınan Kay-
makam Ekrem Özsoy'u suçla-
dı. Gönül, "Muhaleİet partisi
nüUeftekili bir arkadasımrnn
kardeşi olan kaymakam, za-
man zaman ilçedc meydana
gelmiş olaylara gerekli ilgiyi
göstermemesi sonucu, devlet
otoritesinde doğan boşluğun
ve zaafin neye maJ olduğunun
ve kendisini ne derece ilgilen-
dirdiğinin besabuu vermekzo-
nmdadu-" dedi. CHP de ayn
bir Kuşadası raporu hazırla-
1993 yıhndaiştençıkarth. Ek-
meğimle oynadığı için kendi-
sini vurdum" dediğı öğrenil-
di. Bacağından yaralanan es-
ki Başkan Mutlu ise Mersın
SSK Hastanesi'ne kaldınla-
rak tedavi altına alındı.
Mutlu, saldırganı tanıdığı-
nı ve bu yüzden kendisinden
kuşkulanmadığını söyledi.
Saldın ile ilgili olarak ga-
zetecilenn sorulannı yanıtla-
maya başladı. llçeye giderek
incelemeler yapan lzmir Mil-
letvekili Halil Çulhaoğlu, ra-
porun yazımının sürdüğünü
söyledi. Çulhaoğlu, Cumhu-
riyet'in sorulannı yanıtlarken
Kuşadası gözlemlerinı şöyle
özetledi: "Orada seçimlerde
oluşan bir işbirliği var. Birta-
kım çevreler Engin Berberoğ-
lu'na destek olmuş. Bu kesi-
min daha önceden Lütfi Su-
yolcu ile de bağı var. Bu kesi-
min ülkücü bir örgütlenme ol-
duğu iddia edüiyor. MHP tlçe
Başkanı. bunlann CHP içinde
bile örgutlendiğini söyledL"
yan Başbakan Yardımcısı ve
Devlet Bakanı Hikmet Çetin,
son zamanlarda bireysel in-
faz gibi çözüm arama yollan-
nın artmaya başladığuıa işaret
ederek, bunun son derece
sağlıksız bir gelişme olduğu-
nu vurguladı. Çetin, hukuk
devleti ilkelerinin ve hukukun
üstünlüğünün yerleşmesinin,
en hızlı şekilde işlemesinin
gereklihğinı vurguladı.
Kelebek'te
gordugunuzu
alırsınız.
Kelebek mağazalanndan
aldıgmız her mobilya evinize
aynen gelir. Ölçüsü. rengi
değişmeden Eksiksiz. hasarsız!
MUKEMMEL MOBİLYA »ifî
ıyi
ödülEricsson 337, GSM dünyasının Oscar'ı olarak bilinen
CAESAR "1995 Yılı En Iyi Cep Telefonu Ödülü"nü kazandı.
Üst üste iki yıl kazandığı bu ödülle Ericsson, ürettiği
cep telefonlarının teknik mükemmelliğini, güvenilırlik ve servis
kalitesini tüm dünyaya bir kez daha kanıtladı.
Ericsson GH 337'nin, kazandığı "1995 Caesar
En Iyi Dijital Dizayn", "En Iyi Servis" ve
"Kullanıcıyı Bilinçlendirme" ödülleriyle de
rakip tanımadığı bir kez daha onaylandı.
CEP TELEFONUNDA ERİCSSONEricsson Yetkili Ithalatçılan:
Genel Pazarlama
Sanayi ve Tkaret A.ş. To): (0212) 287 17 17 (10 hat) »om'miıökTi. Tel: (0216) 410 85 00 (6 hat)