Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CumhuriyetImtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmem: Orhan Erinç •
Genel Yayın Koordınatörü Hikmet
Çetinkaya 0 Yazıışleri Müdürlerı
fbrahim Yıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç
# Haber Merkezı Müdürii Hakan Kara
• Görsel Yönetroen FikretEser
Dış Habcrler Ergun Balcı • îstıhbarat. Yalçın Çalur • Yayın Kunılu Ilhao Selçuk
Ekonomı Bülent kızanlık • Radyo-TV L'ygar EremekUr (Başkan). Orhan Erinç, Oktay
• KülriirH»ndaDŞenk5ken«Spor AbdülkadirYûcelman Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet
• Yun Haberlen Mehmet S»r«ç • Makaleler Sami Çetinkaya. Şükran Soner, Ergun
Karaören • Çevın Seyfettin Turhan • Düzeltme Balcı, Diiıç Tayanç, tbnhim Yüdız,
Abdullah Yazıa • Fotoğraf Erdoğan Köseoglu Orhan Bursalı. Mustafa Balbay.
AnkaraTemsılcısı: Mustafa Balbay •HaberMûdürü: Doğan
AkmAtatüıkBulvanNo 125,Kat.4,Bakanlıklar-AnkaraTel:
4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • tzmır Temsücısı: Serdar
Kızık, H. ZıyaBlv 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4419117
• Adana Temsüası: Çetin Yiğenoğhı, Inönü Cd 119 S Ncr 1
Kat 1, Tel: 3522550, Faks 3522570
Müessese Müdürii: Erol Erknt • MEDYA C: • Yöneöm Knnjln
Koonhnatör Ahmet Konılsan • Başkanı-Genel Müdür. Gilbin
Muhasebe Bülent Yener • ldare F.rduran • Koordınatör Rcha
Hüseyin Gürer # Işletme Önder I}itman • Genel Mudûr Yardım-
Çeük • Büg-tşlem Nail İnal • cısr Mine Akdağ • Halkla tl.ş-
Bılgısayar Sıstem: Mürüvet Çier kılerMüdürû Nurten Bertuo)
Yayımlayan ve Bajan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basm ve Yaytncilık A Ş
Türkocajı Cad. 39,41 Cagaloğlu İ4334 ISL PK 246 Istanbul Tel (0-212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0,212)513 85 95 8NÎSAN 1995 Imsak: 5 01 Güneş:6.30 Öğle: 13.13 Dcındi: 16.49 Akşam: 19.42 Yatsı: 21.06 MEDYACTei 5140753-51395 80-5138460-61,Faks 5118466
Playboy'a poz
veren polis
• Dış Haberler Servisi -
Ünlü Playboy dergisine
üniformasıyla birlıkte
açık pozlar verdikten
sonra mesleki kariyennın
sonuna gelen New Yorklu
eskı pohs memuresi Carol
Shaya'nın yıldızı,
fotomodellik ve
mankenlikte parladı.
Shaya, New York'ta ünlü
modacı Planet Claire'in
koleksiyonunun tanıtıldığı
defılenin en ilgi çeken
mankeni oldu.
Gezici işçi
çocuklar
• ADANA (Cumhuriyet) -
Milli Egitim Bakanlığı ile
UNICEF'in beş yıldır
sûrdürdüğü 'Gezici Tanm
tşçı Çocuklannın Eğitimi'
programının dileyen
herkesi kapsayacak şekilde
devam edeceğı vurgulandı.
Programın hedefınin
çocuğa istediği takdirde
annesi, babası, kardeşleri
ve hatta ninesinin de dahil
olabileceği ilkokul
düzeyinde eğitim ve
öğretim vermek olduğunu
anlatan MEB Ilköğretim
Genel Müdürii Ekrem
Yangın, "Hem tarlada,
çadırda eğitiyoruz hem de
taşımalı ilköğretim
okulunda eğitim
yapıyoruz" dedi.
SüMinler, doğaya
salıverildi
• KEMALİYE(AA)-
Erzincan'm Kemaliye
ilçesi Toybelen Köyü'nde
bir hayvansever tarafından
yetiştirilen 23 sülün.
doğaya salıverildi.
Toybelen Köyü'nde
yaşayan hayvansever
Hayati Eraydın'ın
Erzincan ve yöresinde
rastlanmayan sülünleri
doğaya salmak istediğini
Kaymakam Mümin
Heybet'e bildirmesi
üzerine, ilçe halkının da
katıldığı bir tören
düzenlendi.
FestivahJe
'Geceyarısı'
sürprizi
• Kfiltür Servisi -
Uluslararası Istanbul Film
Fesrivali'nin geleneksel
"Geceyansı Sineması"
göstenminde bu gece saat
24.00'teFitaş-1
salonunda, daha önce
festival programında yer
ahnayan bir film
izleyicilere sunulacak.
Filmin süpriz olacağı ve
hemen ardından, Nagisha
Oshima'nın sinema
dünyasında büyük
sansasyon yaratmış olan
üa filmınden "Tutku
lmparator!uğu"nun
gösterime gireceği
açıklandı. Ünlü Japon
yönetmen Oshima da bu
gösterimlerde seyircılerle
birlikte olacak. Bu arada,
sürpriz filmin büyük
olasılıkla Oshima'nın
"Duygulann
tmparatorluğu" adlı fılmi
olacağı sanılıyor.
1 milyon 270 bin adaym yanşacağı Üniversite Seçme Sınavı yann yapılacak
Bugün ders çahşma yok, diııleııme var
FİGEN ATALAY
Oniversite Birinci Basamak Sına-
vı (ÖSS) yann yapıhyor. Sınava ka-
tılacak bir milyon 270 bin adayda
heyecan dorukta. Uzmanlar, sınav
öncesinde adaylann sakin bir gün
geçirmelerini öneriyor.
Uğur Dershanesirehberlikuzmanı
Sadık Cültekin. adaylara sınavdan
önce ve sınav sırasmda dikkat etme-
leri gerekenler konusunda çeşitli
uyanlarda bulunuyor:
Sınavdan önce
-Sınava çok kısa süre kala yeni
bilgiler öğrenmeye kalkmayın. Son
anda yeni bir şeyler öğrenmeye
kalkmak daha önce öğrendikleriniz
üzerinde bozucu etki yapar.
-Sınava kısa süre kala yorucu fa-
aliyetler yapmaktan kaçının. Spor
yapabilirsiniz, ancak yorulmamak
koşuluyla.
-Kaygının azı yarar, çoğu zarar.
Kısa yürüyüşler, nefes egzersizleri
kaygıyı kontrol altına almak için et-
kilidir.
-Dengeli beslenmeye ve dinlen-
meye özen gösterin.
-Sınavdan önceki geceyi aile bı-
reyleriyle, sınav dışı konular konu-
şarak sakin geçırmeye çalışın.
-Sınavdan bir önceki geceyi uyku-
suz geçirmemeye çalışın. Eğer uyu-
yamazsanız bunu kendinize sorun
etmeyin. Bir gecelik uykusuzluk ba-
şanyı etkilemez. Alışık olduğunuz
saatten önce değil her zamanki saat-
te yatın. Doktor tavsiyesi dışında ke-
sinlikle sakinleştirici türden ilaç kul-
lanmayın.
Sınav gfinü
Sabah normal kalkış saatinizden
daha erken uyanın.
-Hafıf bir jimnastik yapm ve ılık
duş alın.
-Dengeli ve doyurucu bir kahvaltı
yapın. Karbonhidratça zengin bir
kahvaltı olsun (yumurta, haşlanmış
patates, ekmek vb)
-Trafik sıkışıkhğı olabileceğini
dikkate alarak sınav salonuna en az
yanm saat erken varabilecek şekilde
evden çıkın.
-Sınavda gerekli olan belgeleri ve
araç-gereçleri yanmıza almayı unut-
mayın.
-Sınav salonuna girmeden önce
diğer adaylarla sınavla ilgili konular-
da konuşmaktan mümkün oldugun-
ca kaçının.
Sınavda.-
-Cevap kâğıdınıza kitapçık türünü
Oneriler
# Sınava çok kısa süre kala yeni bilgiler öğrenmeye kalkmayın.
# Sınava kısa süre kala yorucu faaliyetler yapmaktan kaçının.
# Kaygının azı yarar, çoğu zarar. Kısa yürüyüşler, nefes
egzersizleri kaygıyı kontrol altına almak için etkilidir.
# Acele okumak yerine bir kez ama dikkatlice okuyun.
# Sorulan gözucuyla değil, soru kökünü vurgulayarak ve
önyargısız bir şekilde okumalısınız.
# Sınavda hiçbir soru üzerinde aşm zaman harcamayın,
sorularla inatlaşmayın.
# Tek düşünceniz olabildiğince çok doğru yanıt vermek olmalı.
işaretlemeyi unutmayın. Bunu yap-
madığınız takdirde sınavınız geçer-
siz sayılacaktır.
-Cevap kâğıdının üzerindeki bilgi-
ler adınıza düzenlenmiş olmalıdır.
Eğer adınıza düzenlenmemişse du-
rumu derhal sınav salonu başkanına
iletmelisiniz.
-Cevap kâğıdındaki kimlik bilgile-
ri ile kodlamayı doğru yapıp yapma-
dığınızı mutlaka kontrol edin, imza-
lamanız gereken bölümü imzalama-
yı unutmayın.
-Soru kitapçığınızın sayfalannın
tam ve noksansız olup olmadığını
cevaplandırmaya başlamadan önce
kontrol edin.
-Sınav başladığmda bütün bildik-
lerinizi unuttuğunuz duygusuna ka-
pılabilirsiniz. Ama kesinlikle karam-
sar olmayın. Bu gayet doğal bir du-
rumdur, ilk doğru cevapla birlikte bu
duygu yavaş yavaş kaybolur.
-Acele okumak yerine bir kez ama
dikkatlice okuyun.
-Sorulan gözucuyla değil, soru
kökünü vurgulayarak ve önyargısız
bir şekilde okumalısınız. Tüm seçe-
nekleri inceledikten sonra yanıü işa-
retleyin.
-Sınavda hiçbir soru üzerinde aşın
zaman harcamayın, sorularla inatlaş-
mayın. Çok zor bir soruyu çözdüğü-
nüzde de, çok kolay bir soruyu çöz-
düğünüzde de aynı puanı alacaksı-
nız, unutmayın.
-Tek düşünceniz olabildiğince çok
doğru yanıt vermek olmalıdır. 'Şu
kadar net çıkartmalıyım' diye kendi-
nizi sınırlamayın.
-Cevaplandıramadığınız, üzerinde
tekrar düşünmek istediğiniz sorula-
nn yanına soru kitapçığının üzerinde
ışaret koyun.
-Soru hakkında hiçbir fikriniz
yoksa ve seçeneklerden eleyemiyor-
sanız kesinlikle rastgele işaretleme
yapmayın.
-E>ört yanlışın bir doğruyu götür-
düğünü dikkate alarak doğruluğun-
dan kesinlikle emin olmadığınız so-
rulan boş bırakın.
-Sözel bölümde bulunan sorulann
büyük bir kısmı paragraf sorulann-
dan oluştuğu için zaman kazanmak
açısından önce soru kökünü okuyun,
daha sonra paragrafi okuyun. Böyle-
likle paragrafla neyi arayacağınızı
bildiğinizden sonuca daha çabuk
ulaşabilirsiniz.
-Beş cevap seçeneğinden üçünü
eleyip, seçenek sayısını ikiye dahi
indlrseniz yine de 'tercih hakkı' kul-
lanmayın. Emin değilseniz bırakın
boş kalsın.
-Sınav sırasında kendinize 10-15
saniye kadar bir dinlenme aralığı ve-
rin, bu kayıp zaman değildir, kendini
yenilemedir.
-Sınav sonunda kontrol için ken-
dinize mutlaka zaman ayınn.
-Sınavda amaç, size daha fazla
puan getirecek bölüme öncelik taşı-
mak şartıyla bilginizin yettiği tüm
sorulan doğru çözmektir.
Onlemler
Smav yapılacak merkezlerde vali-
lik ve belediye başkanlıklarınca
adaylara kolayhk sağlamak için çe-
şitli onlemler alındı. tstanbul'da sı-
nav günü 06.30-09.00 saatleri ara-
sında ek vapur seferleri düzenlene-
cek. Adaylar bugün, sınav günü ve
10 Nisan Pazartesi günü ÖSS kartla-
nnı göstererek ÎETT'ye bağlı oto-
büs, tünel ve tramvay taşımacılığın-
dan ücretsiz yararlanabilecekler. Bu
arada Haydafpaşa Gan, Harem Va-
pur Iskelesi ve Yeni Otogar'da kuru-
lacak danışma bürolan, 07.00-23.30
saatleri arasında hizmet verecek.
Gaziantep AA'nın haberine göre
Gaziantep Çevre Müdür Vekili Ya-
şar Eser, ÖSS süresince kentte gü-
rültü yapılmaması konusunda vatan-
daşlann dııyarh olmalannı istedi.
Şanlıurfa muhabirimiz Mehmet
Faraç'ın haberine göre, valilik
ÖSS'nin yapılacağı bölgelerde da-
vul-zurna çalma yasağı koydu.Vali
Ziyaettin Akbulut, yaptığı yazılı
açıklamada yasağın "huzurlu ve ses-
siz bir ortam sağlamak" amacıyla
konulduğunu belirtti.
Müziğinde, ilkelerinde ödünsüz yürüyen bir sanatçı: Edip Akbayram
Müzik, insana mutluluk vermeli
ŞÜKRAN SONER
Edip Akbayram, medyanın, iletişim
araçlannın destek vermediği, tam tersi
hep sansürlenmiş, ama müziği ile kitlele-
re ulaşması engellenememiş, geniş halk
kitlelerinin, hak ederek, sürekli ilgi ve
sevgisinı kazanmış, özel, gerçekten öz-
gün bir sanatçı.
Yaptığı müziği, ulaşmaya çalıştığı kit-
leleri, yaşama, müziğe bakışmı kendi de-
ğerlendirmelen ile ıletmek ıstedik..
"Müziğimde kişiliğim, içimdekiler var.
25 \iktir yapOgım müziğin adını "Anadolu
pop-folk' olarak adlandırabiliriz. Bizden
türküler, bizden ezgüer. Yaşa>an şairterin,
vaşa\an şürierinin müziği. Içinde ne alın-
tL, ne çalıntı. ne de korsan var. Anadolu
melodilerini ufak değişimlerie sergiliyor.
Benim türûmde uğraşan hiç kimse yok"
diye söze giriyor. Kimlere, nasıl seslen-
meyi hedeflediğini ise şöyle özetliyor:
"Tamamen tabandaki insanlann ya-
nında yûrümeye çalıştığımı söyleyebili-
rim. Otuşturduğum bir kaseti önce apart-
manınuzı yöneten insana, bilinen adı ile
kapıcımıza dinletirim. O beğenmişse
7'den 70'e bizden halk çoğunluğunun,
köyden kente göç etmis, ezilen kitlelerin
beğeneceğine inanınm."
- Bu sözünü ettiğiniz, köyden göç etmiş,
kentte yerini bulamamış kitlelerin müziği
arabesk değil mi? Sizin yapdğınız müzi-
ğin arabeskle bir Ugisi yok.
Akbayram - Elbette yok. 1967-68'li
yıllarda amatör, pop müziği orkestrası
içinde yer aldım. İ972'de Altm Mikrofon
Odülü'nü kazandım. O tarihlerde ünlü
bata pop bestelerini Türkçe sözle okumak
çok moda idi. Ünlü pop beste listelerden
düştüğünde bizdeki de düşüyordu. Bense
daha kalıcı bir seyler yapmak istiyordum.
Fikret Kızılok ve Cem Karaca'nm Ana-
dolu ezgilerini pop çizgisinde söylemele-
rinı örnek olarak aldım. Renk ve çizgide
tamamen bir Edip Akbayram olarak ge-
lıştirdim. Toplumcu müzik yapmak iste-
dim. Müziğimde geniş halk kitlelerinin
yaşamı, sorunlan olmalıydı. Ancak sivri,
ucuz kahramanlıklardan da uzak kalmaya
çahştım. tnançlanmdan, düşüncelerim-
den, politikamdan taviz vermeden, müzik
tekniğinden yararlanarak, sorunlu, yok-
sul, geniş halk kitlelerine ulaşmak, daha
çağdaş, bir şeyler yapmak istiyordum.
- Arabeskin gefiştiği yıllarda, onun ses-
lendiği kitlelere farkb bir müzikle seslen-
mek ye de ulaşabümek kolay olmasa ge-
rek. Cstelik klasik Türk müziği, halk mü-
ziği yıldızlannın bile arabeske teslim ol-
duklan bir süreçte direnerek.
Akba>Tam - 1975'li yıllarda arabesk
okumayı kabul etmiş olsam, bugünkü de-
ğerleri ile üç-dört evlik bir parayı bir par-
çada kazanma olanağım vardı. Arabeske
Üç-dört evlik bir parayı bir parçada kazanma olanağım vardı. Arabeske diretunem
gerektiğine inandığım'icin, karşı ko> dum. (Fotoğraflar: ERDOĞAN KÖSEOGLU)
direnmem gerektiğine inandığım için.
karşı koydum. Göç eden insanlar iki
farklı kültürden bk atmosferde yaşıyor-
lardı. Ağıt, halay dinlemiş, büyük metro-
pol müziğıne uyum sağlayamamışlardı.
Çok ağır sorunlan, olumsuz yaşam ko-
şullan vardı. Arabesk müzik onlann bu
zayıf noktalanna seslendi. tçinde bulun-
duğu ölümcül, olumsuz duygulan okşa-
yan, ağdalı bir müzik gelişti.
Arabesk müziğe, özellikle karamsarlı-
ğına karşı çıkıyorum. 'Ah-vah' diyerek,
ajitasyonu yükselterek, kitlelerdeki
umutsuzluktan, mutsuzluktan beslenen
bir müzik. Kitlelerin duygulan, zaaflan
kullanılarak. dünyalan allak-bullak edıli-
Edip Akbayram, müziği ile
tamamen yoksul halk
kitlelerine, tabandaki
insanlara seslenmeyi hedef
almış bir sanatçı. Aynı
kitlelere seslenme
iddiasındaki arabesk müziğe,
ajitasyonu yükselterek, 'ah-
vah' diyerek karamsarlığı
beslediği için karşı çıkıyor.
Müziğin yapıcı olması,
inançlan, umudu, kardeşliği,
direnişi, banşı beslemesi
gerektiğini savunuyor.
yor. İnsanlann müzikle ağlaması, orasmı
burasını jiletle kesmeye kalkışması, ef-
kârlanarak, kendine acıyarak, en yakınla-
nnı, eşini, çocuklannı döverek incitmeye
kalkışması, müziğin ulaşmak istediği so-
nuçlar olmamalı.
Müzik yapıcı, gerçekçi olmalı, insanla-
ra umut, mutluluk vermeli. Ben hep in-
sancıl bir müzik yapmaya çahştım. Kitle-
leri birleştirici, her türlü insani değerlerin
yanında olmaya çahştım. Ben insanlan
gerçekten çok seviyorum. Müziğimde
öne çıkardığım değerlere, inançlanma
uygun bir yaşam sürmeye çalışıyorum.
İnsanlann doğuştan kötü olmadığına, kö-
tü yönlendirilebildiklerine inanıyorum.
Bu nedenle güçlü, dinamik, ayakta kala-
bilen, dürüst, değerleri olan bir toplum
yaratmada sanatçının büyük işlevi ve so-
rumluluğu olduğunu biliyorum.
- BUebUdiğim kadan ile medyadan pek
destek aldığuuz söytenemez.
Akbayram - Özel televizyonlar, radyo-
lann sansüre karşı bir güvence olduğu iz-
lenimi var. Oysa öyle bir noktaya gelindi
ki yılda 10 bin satmayan bir kaset, pop
listelerinde başta yer alabiliyor. Müzikle,
sanatla gerçekten ilişkisi olmayan parça-
lar, klipler durmadan çahnıyor. İnsanlara
müzik olarak, sanat olarak en kötüsünü
durmadan durmadan verirseniz, sonuç
olarak kalitesize, kötüye kulaklan. gözle-
ri alışır, benimserler. Bir hit parça bu yol-
la yaratılıyor, sonunda herkes ondan bir
pay alıyor. Dünyada her şeye rağmen
müziğe, sanata dair bazı değerler daha iyi
korunabiliyor. Ben bu noktada sanatçıya
büyük işlevler düştüğü kanısındayım. Sa-
natçı var olmak, kitlelere ulaşmak için el-
bette medyaya bağımlı. Ancak bu ilişki-
de, mesafesini çok iyi tutmalı. Medyanın
kendisini kullanmasına, sanatı yok etme-
sine karşı direnmeyi başarmalı.
- Bizim tamdığımız bir başka Edip Ak-
bayram var. tnançlanndan ödün verme-
yen, toplumsal, sosval olaylann içinde hep
olması gereken yerde olan bir sorumlu in-
san. Sizinle sık sık Zonguidak direnişinde,
pek çok işçi eyleminde. siyasi eylemde
karşıİaşük. Biraz da onu anlatır mısınız?
Akbayram- Bir sanatçının, bütün in-
sanlar gibi, toplumun, sorunlannın içinde
olması kadar doğal bir şey olamaz. Sa-
natçı olarak bir şeyler üretiyorsunuz. tn-
san için üretiyorsunuz. Toplumun gözü
önünde yasadığınıza göre, toplumun so-
runlanna sahip çıkmak durumundasınız.
Benim yapmaya çalıştığım bu. Elbette
bunun bedelleri var. Sansür ediliyorsu-
nuz. Düzene karşı çıktığınız için, önce-
likle devletin elindeki medya araçlannda
yıllarca yasaklı oluyorsunuz. Sizi yıllarca
sansür edenler, müziğınize yasak koyan-
lar bir gün bundan özür dileyip, Nâ-
zun'dan bir bestenizi halka ulaştırsalar
bile, özünde değişen fazla bir şey olmu-
yor. Ister devlet, ister özel radyo televiz-
yon kanallannda olsun, sansürün, yasak-
lamanın devam ettiğini görüyorsunuz.
"Türküler yanmaz"a, "Aşkolsun sanafa,
"Bekle beni lstanbul"a ya tümden ya da
"15 günde birden fazla yayımlamaym"
türünden yasaklar, talimatlar geliyor. Si-
ze kimliğinizi, inançlannızı, sanatımzı
korumak, bunun için direnmek, çok çok
çaba vermek ve en önemlisi inançlanmz
doğrultusunda asla ödün vermeden yaşa-
mayı bilmek düşüyor. Ben iddiasız. bun-
lan yapmaya, kendime, seslendiğim top-
luma saygımı koruyarak yaşamaya,
sanatımı sürdürmeye çalışıyorum.
Ddiııı Zirvesi'nde
anlaşma sa^andı
Çeviri Servisi - Al-
manya'nın Berlin kentin-
de 28 mart tarihınde baş-
layan "Uluslararası tklün
Konferana*
1
anlaşma sağ-
lanarak sona erdı. Konfe-
ransın son günü, 2000 yı-
lına kadar sera etkisi ile
mücadele hedeflerini be-
lirlemeyen "Rio Konvan-
siyonu" protokolünün
1997 yıhna kadar görü-
şülmesine karar verildi.
Dün sabah saatlerinde ya-
pılan görüşmelerden son-
ra 24 ülkenin çevre ba-
kanlan 11 gün süren kon-
feransın kapanış oturu-
munda sunulması planla-
nan ortak metin üstünde
anlaşmaya vardılar. An-
cak uluslararası nitelikte-
kı zirveden ortak anlaşma
metninin çıkabilmesi için
öğleden sonraki oturum-
larda diğer ülke delegele-
rinın de onaylannın alın-
ması gerekiyor. Toplantı-
nın başkanhğmı yürüten
Almanya Çevre Bakanı
Angela Merkd, söz konu-
su anlaşmanın Rio De Jc-
nerio zirvesinde alınan
kararlan pekiştirdiğini be-
lirtti. Rio Anlaşması'na
göre gelişmiş ülkeler kar-
bondioksit oranlarını
2000 yıhna kadar 1900
sevıyelerine düşürecekle-
rinı açıklamışlar ancak
bunu gerçekleştirememiş-
lerdi. Birçok petrol üreten
ülkenin çekince koyduğu
zararlı gazlann tüketimi-
nin azaîtılması karannın
alınmasına kadar 16 mil-
yon dolara mal olan ve 11
gün süren Berlin görüş-
melerinde gelişmiş ve ge-
lişmekte olan ülkelerin
görüş aynlıklanndan do-
layı son ana kadar arzu
edilen gelişme sağlana-
mamıştı.Zirvenın son
günkü oturumu ise öfkeli
bir grup protestocunun
akınma uğradı. Ellerinde
pankartlarîa konferans sa-
lonuna giren protestocular
Birleşmiş Milletler gü-
venlik görevlileri tarafın-
dan dışanya çıkanldılar.
Çtx vergi konusu, oldum bittim
. \ yoluna konamamıştır. Bordro-
3T dan ücret alanlann 'kaynakta
ktsilen' vergileri her ay cart diye
kesilirken vergiyi bayramdan bayra-
ma ödeyenlerin bayramı da hiç bit-
raz. Oysa pratik yoldan vergilendi-
rilecek nice iş var, ama kimse oralı
değil. Biz de memlekete fayda ol-
suı diye bu hafta "Nelerden vergi
aknalı?.." konusu üzerinde biraz ça-
lısük. Bakalım neler varmış?
Küfiirden vergi aknrsa...
J~x üşünüyor musunuz. şu her
/ l g u n
ışitmekten bıktığımız
I -S küfürlerden vergi alınsa na-
sıi bir gelir kaynağı olur? Küfur et-
raeyi yasak olmaktan çıkanrsınız.
bı vergi tarifesi koyarsınız, bitti
gfli. Ana-avrat, din-iman gibi kut-
sıl konulara zamlı tarife, trafıkteki
kifürlere biraz indirimli, toplu kü-
firlere ekstra zamlı bir liste yapar-
smz. Tıkır tıkır tahsilat yaparsınız.
Kiıçük bir hesap yaparsak 60 mil-
ynluk memleketimizde her gün en
MESELA DEDİK ERDALATABEK
Nelerden vergi almalı?..
azından 10 milyon küfiir edilir mi?
Fazlası vardır, eksiği yoktur. Şündi
küfûr başına on bin lira deseniz,
günlük küfür tahsilatı on milyar lira
olur mu? Fazlası olur, eksiği olmaz.
Zamlı küfürler elli, ekstra zamlılar
yüz bin oldu mu, parayı saymaya
yetişemezsiniz. Maçlardaki küfurle-
rin bir kısmını hakemlere tazminat
olarak verirsiniz, geri kalanı nelere
yetmez? Yalnız 'meşru müdafaa
kûfürleri'ni vergi dışı bırakmak ge-
rekir ki, bu da vatandaşın hakkı sa-
yılır. Onun neler olduğunu da aynca
listeyle belirtmeli. Işte gördünüz ki,
memleketin çok zengin vergi kay-
naklanndan bin, yıllardır heba olup
gidıyor. Al sana tükenmez bir kay-
nak. Küfiir edeceksen parayı hazır-
la. Hem vatandaş rahatlasm hem et-
tiğin küfür sana yol, baraj. hastane
olarak geri dönsün. 'Ana-avrat ba-
rajı' da ne yakışır ya?
Tokat atma vepgisine ne
buyrtdur?
T~^u tokat' meselesi de gözden
/•^kaçmış kaynaklardan biri.
JLJ Nasıl olsa fırsatını bulan to-
katı yapıştınyor. Ban vergisi alın-
sın. Yalnız 'tokat vergisi' okkah ol-
malı. Bir kısmı da tokadı yiyenin
tazminatı sayılmalı. Çocuklannı dö-
ven analarla, kanlannı döven koca-
lan, bir de öğrenci dövmeye ahşık
hocalan düzenli vergiye bağlamalı.
Şöyle okkah bir vergi tarifesi ko-
yunca, bakın bakalım neleT oluyor?
Şimdı aklıevveller çıkıp da "Ca-
nım, tokat atmak suç değil mi ki?"
diyecek olabilir. Acaba tokat atmak
suç mudur, değil midir, belli olmu-
yor. Gücü yeten tokatı basıyor, gücü
yetmeyen de sızlanıp duruyor. Ko-
yarsınız vergiyi, bakalım tokat ata-
nın gücü yetiyor mu? Ya bütün pa-
rasını 'tokat vergisi'ne yatırmayı
göze alır ya da bu huyundan vazge-
çer. Hangisi olsa memleketin yara-
nna değil mi? Ona da aynntılı bir
tarife yapmak gerekir. Öyle ya, her
tokat bir değil. Okşar gıbisı var, en-
se kızartanı var, kabaya tokat var,
Osmanh tokadı var, var oğlu var.
Her gün memlekette ortalama bir
milyon tokat atılsa diyelim ki elli
bınden, al sana günlük elli milyar
vergi geliri. Baraj yapsan güldür
güldür sular akar, okul yapsan her
taraf okul dolar. Bir de slogan bu-
lursun, "Vatandaş, artiğın her tokat
sana geri dönüyor" falan gibi. Al
sana gelir.
Sokağa tükörme vepgisine
neofenuş?
,(££ <^»
u sokağa tükürme konusuna ne
dersiniz? Ne yapsanız önlene-
3 miyor; hoş, bir şey yapıldıgı da
yok ya. Başınızı çevirseniz yetmi-
yor, yüzünüzü buruştursamz fayda-
sız, gidıp söyleseniz kavga hazır.
lyisi mi bu işi vergiye bağlamalı.
Vatandaş sokağa tükürdü mü pat,
vergisini anında ödeyecek.
Bu verginin gelirini belediyelere
bırakmalı. Parası olmayana ne yapı-
lacak? Onun da kolayı var, parası
yoksa üç gün sokağı temizleyecek.
Üstelik temizlik malzemesi, fırça
mırça parası da onun cebinden çı-
kacak. Ona da parası yoksa üç gün
daha çalışacak. Yani tükürenin kur-
tuluşu olmayacak. Tükürmeyi alış-
kanhk haline getirenlerden katlan-
mış vergi alınmalı ki, aklı başına
gelsin. Alışılmadık yerlere tüküren-
lere vergi milyonlardan başlamah.
Melih Gökçek gibi 'sanaûn içine tû-
kûren'lere hem milyonluk vergi
koymah hem de boyunlanna tükü-
rük hokkası asmalı. §imdi bu tükû-
rûk vergisi'ni hesaplamaya ne ra-
kam yeter ne de hesap makinesi. Bu
vergiyle de yeni yollar, yeşil alanlar
falan yapmah.
Yalan soyteme vergisi...
7
alan söylemeyi de vergiye
bağlamalı. Yalnız devlet bü-
yüklerinin 'gerçeğe uygun
konuşmama' hali vergiden muaf
tutulmalı. Yoksa halleri ne olur,
değil mı?