23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 MART1995 CUMARTESt CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Korku ile cesaretin sorgulanması Tomris Giritlioğlu, Mehmet Eroğlu'nun romanından sinemaya aktardığı '8O.Adım'ın çekimlerine nisanda başlıyor GAMZEVARIM . TRT'nin başanlı yönetmenlerinden Tomris Giritfioğlu nisan ayı ortalannda yeni fîlmi '80. Adım'ın çekimlerine baş- lıyor. Mehmet Eroğlu'nun 'Yanm Ka- lan Yürüyüş' adlı romanından senaryo- laştırdığı '80. AdınT, 80'li yıllann ilkya- nsının ınsanlann üstünde yaptığı tahri- batı; sistemin ve düzenin, inançlanyla, dognılanyla yaşarken tikanma noktası- nagelen insanlan nasıl savurduğunu ko- nu ediyor. Eroğiu romanı sinematografikleştirdi Daha önce de Ahmet Hamdi Tanpt- nar'ın 'Yaz YağmurtTadlı uzun öyküsü- nü «inemaya uyarlayan Tomris Giritli- oglu'naçok katmanlı yazın yapıtlannı si- nemaya aktarmanın zorluklannı soruyo- nız. Bunun hem zor hem de kolay yan- lan oldugunu söylüyor. Yalnız 'Yaz Ya£- muru' ve '80. Adun', ikisi de yazın uyar- laması olmasına karşın, birbirinden fark- h _iki çalışma. Çünkü Giritlioğlu'nun "Âşıkolduğu yazarTanpınar'la tanışık- lığı, yalnızca yapıtlanndan, karakterle- rinden, simgeleriyle duygu dünyasın- dan... Bu nedenle 'Yaz Yağmuru'nu çe- kerken Tanpınar'ın soluğunu hep ense- sinde hissetmiş. "Ben bu fîlmi çekerken o yaşıyor olsaydt, senaryo da film de çok daha doğru yerlere gjdebihrdi" diyor. Mehmet Eroglu ile ise yıllara dayalı bir tanışıklığı ve dostluğu var. Bu da ya- zarla her şeyi bire bir tartışma olanağı sağlıyor. Bu iki fllmin birbirinden aynl- dığı bir nokta daha var: tt 'Yaz Yağmu- ru'nu Tanpınar'a çok sadık olarak çek- tiğinıi düşünihorum. '80. Adım'da ise yazar zaten kendisine ihanet ederek bir senaryonazdı. Yazdığı bir romanı sine- matografikleştirdi. O yiizden işimiz çok daha kolaydı." '80. Adım'da üç dönem var: 1962-65 yıllan arası, fılmin kahramanı Korkut'un Kimler rol alıyor Filmde Zuhal Olcay, Haiuk Bilginer, Levent Ül- gen, Derya Alabora, Emre Bayktd, Ctvan Canova, UğurPolat,MeralÇetinka- ya, Hümeyra,SavaşDinçeL LeventÖktem,Selçuk Yön- tem, TanerBarias ve Zafer Algöz rolalıyor. Çekimier Tayland'da TRT'nin teknik kathsı da- hil 7.5 mifyariık bir bütçey- le çeküecek olanfilminçe- kimlerine Tayland'da baş- lanacak Bangkok 'takı çe- kimier bir hafta sürecek. tkinci hafta şilep çekimleri gerçeklestirilecek. Ondan sonra da tstanbul'da, Ada- lar veŞile'desürecekçekim- ier. yetimhane yıllan. çocukhığu; 74-75 ey- lemci yıllan ve altı yıllık bir hapislik dö- neminin sona erip Korkut'un serbest kal- dığı 1983 yılı. Herkesin korkuyla kanşık bir hayran- lık duyduğu, bütûn kadınlann âşık oldu- gu Korkut, acaba fılmde romandaki gi- bi mi yansıtılacak? Mehmet Eroğlu'nun bütûn romanlanndaki erkeksever yakla- şrma, erkek kahramanlann her zaman kadın kahramanlann önûne geçmesine dikkat çekiyor Giritlioğlu: "Korkut da ûtopik birkahraman olarakyanlmış. Se- naryoyu okuduğumda temeide itiraz et- tiğim tek nokta buydu. Bunu uzun uzun tarüşarak daha doğru bir noktaya getir- dik. Romanı okuduğum zaman bcni bu fiuni çekmeye iten, korkınla cesaretin sorguianmasıdır. Aşın korkunun da aşı- n cesaretin de bir tek kaynağı \ar: İnsa- nın yanuzbğL Korkut da çok cesur görü- nen, ama bunun ardında müthiş bir du- yarüğı, yalnıziıgı ve korkuyu yaşayan bi- ri" Yönetmene göre. Korkut'u ölüme yaklaştıran en önemli etken de korku- sundan ya da yalnızlığından kaynakla- nan cesareti. Korkut'u bu biçimde ele alarak. ayağı yere basın. etten kemikten, duygulanyla, zaaflanyla. dognılanyla var olan bir karakter haline getirmeye çalışmışlar. Söz dönüp dolaşıp böylesi- ne belleksiz bir toplumda dönem fîlmi çekmenın önemine geliyor. Giritlioğ- lu'na göre, dönem filmi çekmek, 30'la- n ya da 40'lan çekmek dcğil. Oç yıl ön- cesini çekiyorsanız, bir dönemfilmiçe- kiyorsunuz demektir. "'lşte Beyoğlu' Be bu işe adım atögım zaman kafamda dö- nem fîlmi bu biçimiyle yoktu. Giderek araşbrmalan yapnkça, fİlmler üzerinde bu kadar yoğunlaşbkça dönem kavramı da değişti" diyor. Filmle ılgılı bütün araş- tınnalan başından sonuna kadar yürü- ten, reji yapım ve reji sanat grubunun koordinasyonunu sağlayan Gül Büyük- beşe Muyan da "95 şubabnı çetdyorsamz, o bir dönem filmi degiklir. Ama 94 büe ne yaak Id Tfiıidye'de dönem filmi'' di- : Âi KÜLTÜR • SANAT 293 89 78 (3HAT) ERENKÖY APOLLON (362 51 00) I BEYOĞLU ALKAZAR SİNEMA MERKEZİ 245 73 83 MICtUEll POUGLASİ DEMIİ MOOKEİ r TACIZ12.aO-14.30-17.M-19.15-?1.45|11.3ll-13.3»-15.30-17.3Ht»21.3ll < KIESIOWSKI nın bulun bı/yuk (estr.alle'i sılrp sı caen başyop: «• uç RENK hene JACOB • )eon louıs TRtfsiriO'-JAi ~,T BEYOÖLU ALKAZAR • 12.15-14.30-f6.45-19.00-21.15 KIRMIZI S3§488§ ORTAOYUNCULAR M A R T T A N B A S L A Y A R A K Ferhan Şensoy'un ÜÇ KURŞUNLUK OPERA /00/Cumartes. 15 30/Pozor 15 30-18 30 BüetSatıs Yerleri: SES 1885 Orlaoyuncular Tel: 251 18 65 VAKKORAMA Taksim-Rumclı.CARSI MaslakBakırkoy , Capıtol Maq. ırSEHIR TIYATROLARI Dn •>?. H A R B I Y E M U H S I N E R T U G R U L S A H N E S I ( 2 4 0 7 7 2 0 ) 80. YIL KÜLTÛR ETKİNÜKLERI İSTANBULDA YENİLİKÇİ TİYATRO ORTAMI-2" (SÖYLEŞİ) KATILANLAR: DERYA ALABORA BEKLAN ALGAN ORHAN ALKAYA HÜSEYİN KATIRCIOĞLU SELMA KÖKSAL ŞAHİKA TEKAND 6 Mart I995 Saat • 14.00'de. G i r i ş O c r e t s i z d i r . >Uitetti} TiyatfDStudyüsu T u r g a y N s r ~ı YAattan: Işıl Kasapoğtu TasaniR Duygu Sağıroğlu KAYBOLMA ÜZBÛNE BİR PİYANO VE DÖRT OnJNCU İLE FANTMİ NESRIN KAZANKAYA, MAHİR GÜNŞİRAY, AVŞE L£BRIZ GÜNŞIRAY, Ö2X>EN ÇİFTÇİ Her hatta pazar günlerı ^^*at İS (XJ ve »8 3O'da Isianbiil Sanai M*--rkcr;r.ınclc J (212) 269 O9 22 Haluk Ahmet Zuhd Bilginer Uğurlu Gencer 9 MART -2 NİSAN BEYOĞLU KUCUK SAHNE - f - - C - : 21.00 CjnartHİ-15.30-21.00 .":::• 15.30 liklUr Kâfik Sobı n Voü»ra« gi»«UrİMk tolıİMklodır. Oit. W:(O2)2I249 J4 26 Bu n n m T.C Kûltûr Bakanlıği ve Efes Pilsen'in I Pİasal Desteği Ue gefçeldeşnıiştir. | ŞEHIR TIYATROLARI (UTMIMA ETKİNLIKLERI ! TIYATROLARI VE 80. U "ŞEHIR TIYATROLARI VE DEVLET TIYATROLARI ELELE" DEVLET TIYATROLARI TAKSIM SAHNESI (249 69 -4-1) Antrakt'tan çok özel fırsat! Aylık Sinema Dergisi Antrakt'a 15 Nfisan tarihine kadar abone olun, fırsatlardan yararlanın... İşte ftrsat: • Agâh ÖzgüçAüHc Sinemasmda Cinselliğin Tarihi (250.000 TL) • 1994 Sinema Yıllığı (250.000 TL) değerindeki kitaplar ile birlikte • Antrakt yıllık aboneliği 750.000 TL Bu fırsattan yararlanmak için abone bedeli olan 750.000 Tl'sini; Saim Yavuz Türkiye İş Bankası, Pannakkapı Şubesi, 430926 No'lu hesaba yatınp makbuzunu (0212)243 25 30 numaraya fakslayın veya Pk. 110/80072 BEYOĞLU-İSTANBUL adresine, adresinizle birlikte gönderin. YEDtîEPE OYUNCIUBI ŞEHİR TIYATROLARI YAPIMI NIKOLAY GOGOL PALTO YÖNETEN : BAŞAR SABUNCU 7-8-9-10 Mart Saat 2000/II Mart Saat 1500-2000/12 Mart Saat 1500 U S K U D A R M U S A H I P Z A D E C E L A L S A H N E S I ( 3 3 2 03 9 7 ) . DEVLET TIYATROLARI YAPIMI MEMET BAYDUR YEŞİL PAPAĞAN LTD. YÖNETEN : CAN GÜRZAP 3Mjt$Aat I50C-203J 9 !0 Mart Saat 2030 ' H Mart Saat 1500-1830 yerek dönem filmi olmayan tek fîlmin bugün itibanyla çekilen film oldugunu vurguluyor. Ekip olarak son derece titiz bir araş- trrma yapmışlar. Muyan "OdÖnemeiMş- Idn gazete manşetJerindcn tufun, o za- man vizyonda olan filmlere dek aynntıb olarak haarlannıış kırk üç dosya var şu anda enmi2de. Sokak sahneterinde, ara- ba o sokaktan geçerken hangifllminafi- şini koymamız gerektiğinL, kullanacağı- mız arabaJann plakalannın kaç harfli ve kaçrakamhobnasıgerektiğinibiliyonız'' diyor. Giritlioğlu da "Ben öyleflhnlerseyre- dryorum Id 80'i çekerken san taksi geçir- me sorumsuzluğunu gösterebttiyor bir yönetmen. Türk anemasının en büyük zaaflanndan biri olarak görüyorum bu- nu" diyerek filmi bu tür yanlışlara dü^- meden çekmeye çok önem verdiklerini ifade ediyor. Romanm Izmir ve civannda geçen olaylar örgüsü, lzmir'de istenen mekân- lann bulunamaması sonucu, senaryo da tstanbui'a taşınmış. Çünkü lstanbul'da filmin karakterleriyle ve ana temalany- la bütünleşecek inanılmaz güzellikte me- kânlar bulunmuş. Filmdeki kadınlan da derinleştirme çabası sonucu, romanda iyi eğitim görmüş, zenginbir adamla ev- Iendirilmek üzere yetiştirilmiş olan Ler- zan karakteri, romanın bir başka karak- teri Ferzan'la birleştirilerek viyolonsel çalan bir konservatuvar öğrencisine dö- nüştürülmüş. Tomris Giritlioğlu, bu filmde ilk kezdenediği toplu oyuncu ça- lışmasının, okuma provalannın kendisi- ne çok heyecan verdiğini söylüyor Giritlioğlu, Türk sinemasını hâlâ emeklemekte olan bir sinema olarak de- ğerlendiriyor. Orta kuşaktan çok begen- diği, hep doğru ve iyi sinema yaptıklan- na inandığı iki yönetmen var: Ömer Ka- vur ve Yavuz TurguL Genç yönetmenle- rin, külrürieri, birikimleri, zekâlan ve ya- ratıcılıklanyla Türk sinemasına yeni bir biçim vereceklerine inanıyor. Korkut'u Levent Ülgen canlandınypr Filmde Korkut'u canlan- dıran Ankara Devlet Tiyatro- su oyunculanndan Levent Ül- gen, onu çok korkak bir adam olarak niteliyor ve "Roman- da gerçeküsrü, olağandışı bir karakter gibi görünüyor. A- ma senaryoda bu bir hayü tör- pülendi Korkaklığının nede- nini ben iyi oy-nayabilirsenı, seyirci çok net anlayacak. Korkusunu bastırmanın tek yohı cesur görünmek. Bu da yetimhanedebüyüyen, bu ka- dar korunmasE birçocuk için çok normal bir davranış biçi- mi" diyor. Senaryodaki Korkut'la Ül- gen'in nerelerde bulustukla- nnı soruyoruz. "Dön gece Huan'm Ban'ndan Hmana kadar yürüdüm" diyor. Is- tanbul 'daki bir psikolog arka- daşıyla görüsmûs. Korkut'tan söz etmişler. Arkadaşı Kor- kut'u görmediği için herhan- gi bir tanı koyamayacağını söylemiş. O da "Dİyefim Id ben Korkut'um,buyasamöy- kûsünön benim oldugunu dü- şiin ve bana teşhis ka\" de- yınce, psikolog dostu Kor- kut'un contrphobic eğilimle- rine dikkat cekmiş. Başka de- yişle, korkuya karşı cesarete sanlmasına... ŞEHIR TIYATROLARI , HARBIYE MUHSIN ERTUGRUL SAHNESI (240 77 20) NEILSIMON İLKGENÇUĞİM Kültür Sanat ılanlannız ıçın 293 89 78 (3 hat) YÖNETEN: ENGİN ULUDAĞ (1-2-3-4-5 Mart) Çocuk Oyunu VVSHAKESPEARE BIRCECEMASAU OYUNL^TİRAN-YÖNETEN. NEŞE ERÇETİN (4-5 Mart Saat: 11.00) HARBIYE CEP T I Y A T R O S U ( 240 77 20 I ORHAN GUNER KJNC1NOBETÇININ SHOMTILARJ YÖNETEN ARİFAKKAYA '(28 Şubat Saat. 18.00/20.30 2-3 Mart Saat. ıŞ.OO) K A D I K O Y H A L D U N T A N E R S A H N E S I ( 3 4 9 0 4 6 3 1 T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞI DEVLET TİYATROLARI I İSTANBUL DEVLET TİYATROSUT A K S İ (VI S A H N E S I 2 9 3 31 0 8 Haita ıcı saat 20 0ü. Cnt 15 00-20 00 NIKOLAY GOGOL PALTO Yöneten: Başar SABUNCU (Istanbul Şehır Tıyatroları 80. Yıl Kutlama Etkınlikleri Çerçevesinde) 7-8-9-10-11-12 Mart MEMET BAYDUR YEŞİL PAPAĞAN LTD. Yöneten: Can GURZAP 14-15-16-17-18 Mart CARSTEN KRÜGER / VOLKER LUDWIQ ISLIK SEVER MAX Müzikli Çocuk Oyunu Yöneten : Erfcan TAŞDÖĞEN 5 Mart Pazar Saat: 11.00 ve 14.00 12 Mart Pazar Saat : 11.00 TAKSIM SAHNESI UST FUAYE 293 31 08 Cars.ımt.i «e CLTI.I S.ı.ıt 17 30 ŞEHİR UYKUDA Uyarlayan veYöneten : Özgür ERKEKLİ 15-17 Mart AKM 0DA TİYATROSU 251 56 00/254 HatU icı Saat 19 00 Cm! 15 00-19 00 Pazar 15.00 :NESİN HADİ ÖLDÛRSENE CANİKOM Yöneten: Metin BELGIN 7-8-9-10-11-12 Mart NEDİM GÜRSEL İLK KADIN Oyunlaştıran ve Yöneten: Esen OZMAN 14-15-16-17-18-19 Mart AKM BIRIM TİYATROSU 251 56 00/254 HaHa Icı Snal 19.30. Cmt. 15 00-19 30 MAKSİMOOfiKİ KÖÇÖK BURJUVALAR Yönrten: N*«rin KAZANKAYA 7-B-8-10-11 Marl BEHtÇAK BİNA Yöneten: Özgür YALIM 14-15-16-17-18 Mart ÜLKÜÂYVAZ TENEKE ŞÖVALYELER Müzikli Çocuk Oyunu Yöneten: Orhan KURTULDU Her Pazar Saat: 12.00 YEŞİM DORMAN YILDIFUM TÜRKER GÖLGEUSTASI YÖNETEN ORHAN ALKAYA (I -2-3-4-5 Mart) Çocuk Oyunu O BİRLİKTE 0YNAYAUM OVETN DENİZUYGUNBl (4-5 Maa Saat: I 1.00) USKUDAR MUSAHIPZADE CELAL SAHNESI (333 03 97 EKREM REŞIT REY CEMAL REŞİT REY LUKV5HAYAT YÖNETEN HALDUN DORMEN (1-2-3-4-5 Mart) Çocuk Oyunu Ş.AVŞAR-EULGER- E.POSTOĞLU-M.DKIUÇ YAVRU KİMİN YÖNETEN ŞEVKETAVŞAR (4-5 Mart Saat: 11.00) FATIH RESAT NURI SAHNESI (526 53 80) LOLEH BELLON OYİEBIRSEVGIK1 YÖNETEN ENGİN GÜRMEN (1-2-3-4-5 Mart) Çocuk Oyunu F<.WAECHTER SOYTARILAROKULU YÖNETEN TANER BARLAS (4-5 Mart Saat: 11.00) G A Z I O S M A N P A S A S A H N E S I ( 5 7 8 6 0 6 7 ) MEMET BAYDUR TtNSING ÇETİNİPEKJtAYA (1-2-3-4-5 Mart) Çocuk Oyunu FIKRET TERZİ GÖLGENİNCANI YÖNETEN CEMDAVRAN (4-5 M a r t Saat: I I . 0 0 ) Biletler Satıştadır. / Toplu Satışlar için : 244 28 11 »ILETLEB SEHPR TtYATHOLARI GISFt-E"' İLE KADIKOY HAIDUN T*Nf« DUŞUNCEYESAYGI MEMET FUAT Görünüşü Kurtarmak Denx>kratikleşmeTürkfye'nin içişlerini mi ilgilen- dirir, yoksa dışişlerini mi? Ne zaman düşünce özgüriüğünden, demokra- siden, insan haklanndan söz edilse, ağıriıklı olafak birtakım uluslararası kuruluşlann adlan anılryor. Insanlann başka ülkelerde yaşayan insanlar için kaygılanmalan çok güzel bir şey. "Yansı burdaysa kalbimin /yansı Çinde'dir, dok- tor." Günümüzde gerçi böylesine içten değil bu kay- gılanma, anamalcılık küreselleşen çıkar savaşımın- da bütün duygulan kullandığı gibi, dayanışma duy- gusunu da yüzsüzce kullanıyor, gene de bir güzel- lik: "Bölmüş saadetimizi çizgisi yurtlann; I Biz in- sanlar ayn ayn kalmışız, I Gökte kuşlann kardeşü- ği, I Yerde kurtlann," diye düşünebtlmek... Bir başka ülke insanının ülkemin sorunlanna çö- züm araması beni hiç tedirgin etmez. Irk, soy, din, ulus, sınrf, insanlan bölen her şeyin aşılması gerek- tiğine inanıyorum. Dünyanın bir yanında bir sorun varsa, her dün- yalı o soruna çözüm aramalıdır. Ama siyasa adamlanmızın, "Biran önee demok- ratikleşmemiz gerekiyor, yoksa ö/zr Avrupa Birfi- ği'ne almazlar," demelerine de dayanamıyorum. Demokratikleşme sanki Türkiye'nin bir dışişleri sorunu... Tatsızlık başkalannın bize kanşryor olmalannda değil, bizim kendimizi demokratJkleşmeye katlan- mak zorunda gönmemizde... Demokratikleşme bu ülke için iyi bir şey değilse, insanca yaşamanın başka bir yolu varsa, halkımız demokratik haklannı, özgüriüklerini istemiyorsa, Avrupa Biriiği dayatıyor diye demokratikleşilir mi? Dahası, demokratikleşmenin önemini gerçekten bilenler, demokratikleşmeye yürekten inananlar da, siyasa adamlanmızı harekete geçirmek için, ikide bir aynı gerekçeyi öne sürüyorlar. En özgürtükçü görünen aydınlar bile, tartışmanın biryerinde, ''Yok- sa Avrupa Biriiği'ne giremeyiz" deyiveriyorlar. Oysa hiç kuşkusuz, bütün dünya halklan gibi, bi- zim halkımız da özgürfeşmek, yüzyıllarca süren kanlı kansız savaşımlarta elde edilmiş insan hak- lanna kavuşmak istiyor. Buçokdoğal bir şey!.. Konuşmalar, tartışmalar öyle bir yere geldi ki, bugün Türkiye'de birçok kişi demokratikleşmeyi Avrupa Biriiği'ne girmek için değil, Avrupa Birfi- ği'ne girmeyi demokratikleşmek için özlüyor. - Ne aynmı var? -Çokaynmı var... Olkemizi yönetenlerin halkımıza bazı konularda hiç güvenmedikleri açık. İyi eğitim görmemiş, bil- gisiz, sağduyudan yoksun buluyorlar büyük ço- ğunluğu, köylülerle işçileri. Kendileri çoban, halk koyun. Parti propagandası için yapılan konuşma- lann düzeyi de bunu gösteriyor. Halktan bekledikleri: İyi insan, iyi vatandaş olsun- lar, AJIahtan korksunlar... Bir de fazla düşünmesin, gerekli gereksiz sorular sormasınlar... Bol bol ma- ça gitsinler, kulüp tutsunlar, bağınp çağınp boşal- smlar... Biz onlan istediklerinden iyi yönetiriz. Eğitim anlayışlan da bu çerçevede: Okuma yaz- ma öğrenmek yeter... llkokul düzeyinde birtakım bilgiler... Din yoluyla da sevgi, saygı, ahlak... On- dan ötesi herkese gerekmez... Kısacası: Okur yazarlarla sandık demokrasisi... Ulusça entel takılacak değiliz ya!.. Bu ülkede, birçok sorunun ancak demokrasiyle çözülebileceğini bilen seçkin insanlar eskiden de vardı, bu gün de var, ama yönetici kadrolar hiçbir zaman demokrasiye gerçekten inanmadılar. Yalnız- ca görünüşü kurtarmayı düşündüler. Demokrasi onlar için hep bir dışişteri sorunuy- du... Şu günlerde kimi aydınlann gümrük birliğine gir- meyi demokratikleşme yolunda atılmış bir adım gi- bi değerlendirdiklerini gördükçe, anlatılması çok güç duygulara kapılryorum. Bir ülkeyi yönetenler için bundan büyük aşağı- lama olabilir mi? Mehmet Eroglu: Senaryo içîn 7 yıl ugraştık Mehmet Eroglu, 'Yanm Katan YSriiyûî' ad- lı romanım senaryolaştınrken. olay örgûsûnün gevşememesine ve roman kahramanı K.or- kut'un dramının yoğunluğunu seyreltmemeye dikkat ettiğini belirtiyor. - Romanm ritmini, yoğunluğumı senaryoya taşırken neleri göz önünde bulundıırdunuz? Gemedönüşteriebirfikte7-8gûneyayıbuıotev- br örgüsönn (bir de tanıktarm ifedeleri var) Urkaç saatfik bir sinema fimine dönüştürür- ken kaygımz ne oMn? Sizce 'Yanm Kalan Yü- rüyûş'smemaya aktanlmaya uygun bir yanm VBprtımı? 'Yanm Kafau Yürü>üş'ün sinemaya akta- nlmaya uygun bir roman oldugunu düşünmçk pek yanlış olmaz sanınm. Kitap yayımlandı- ğında Okan Uysaler, Emin Gerçeker ve Neşet Kırcabogiu gibi yönetmenler romanı okuroku- maz ilk tepkılerinı "Bu khap hemen filme çe- IdlebOir, senaryo>i a bik gerek yok"diyerek ba- na iletmişlerdi. Zaten ilk senaryo çalışmalannı Neşet Kır- calıoğlu ile birlikte bu görüş etrafında yapmış- tık. Romanı senaryoya, yani filme taştrken dik- kat ettiğim husus, olay örgûsûnün gevşememe- si, hızh ritmi korumak ve roman kahramanı Korkut'un dramınm yoğunluğunu seyreltme- mekti. Her şey bir yana, önünde sonunda ro- mandan filme aktanlacak olan, atmosfer ve ana tema degıl midir? Senaryo ile altı, yedi yıldır sürekli uğraşarak, değişik yönetmenlenn süz- geçlennden geçirerek bu aktarmayı başardık sanıyorum. -Neden romanlannızda başerkek karakter- lerinizi idoOejtimorvunuz? Onlan idolleştırTnıyprum. 'Issızhğın Orta- smda' ve 'Geç Katanış CMü'nün kahramanı Ay- han'ın. 'Admıl'nutanAdam'm kahramanı 'Ad- sız Adam'm ve 'Yürek Sûrgünü'nün baş kişi- si Kadir'in bu tanjma gırdiğini sanmıyorum. Bu yakıştırmaya en yakın duran 'Yanm Kalan Yüriiyûş'ün kahramanı Kotkutolabilir. Korkut bir 'kurtana'. ama roman boyunca bu tipe de- ğişik açılardan değişik merceklerle hem öve- rek hem de eleştirilerek bakılıyor. Bence idol- leştirme Korkut için de uygun bir değerlendır- me değil, ona olsa olsa etkileyici ve adı gibi korkutucu bir kahraman denebilir. - Romanda Korkut'un aşın cesareti, diğerle- rininaşın korkaklığry latezatoluşturuyor. Kor- kut'un senaryoda daha inandabilir bir karak- teredöniişmesrvie bu karpthkortadan kaikmış obnah_ Önce inandıncı, inanılabilir karakter tanı- mını biraz deşelim. Bir roman kahramanının inandıncıhğını, davranışlannı, hayata bakışım, amaçlannı gündelik ölçütlerle değerlendirmek hata olur. Bazen en inanılmaz, hatta absürd davranışlan sergileyen kahramanlar, insanla- nn ve insanlığın çok evTensel bir yanının altı- nı çiziyorolabilirler. Formal mantıkla bakıldı- ğtnda Don Kişot'un davranışlan baştan aşağı saçmalıktır. Ama bilıyoruz ki, yeldeğirmenlerine saldı- ran. inanılması pek de mümkün olmayan dav- ranışlar sergileyen bu kahraman, insanlığın en inandıncı tiplerinden birisidir. Bence bir kah- ramanın neyi temsil ettiğini, neyi öne çıkardı- ğını iyice düşünürsek, inandıncıhğı hakkında daha iyi fıkir sahibi olabıliriz. Korkut, roman kahramanı olarak 1970"den 1980"lere kadar benzerlerine hapishanelerde, mezarlıklarda ve şiirlerde rastladığımız kurtancılardan bni ben- ce. Kısacası Korkut, hayatı hep bir dram için- de yaşamaya mahkûm edilmiş, kaderi trajik bir sona varan eylemcidir dersek pek yanılmış ol- mayız. - Filmde Korkut'u cantendıracak olan Le- vent Ülgen.onun aşın eesaretinin ardmda aşt- n korkakbgın yattığını düşünfiyor. Romanda- ki Korkut'un korkaklığına dair bir ipucuna rasttadığnnı anımsamnorum. Romandaki ve senaryodaki Korkut'u. korku ve cesaret bağla- mında nasıl değerlendirirsiniz? tstersenız yazarlık seriivenim boyunca cesa- ret üzerine yazdıklanmı kısaca özetleyeyim. 'b- stzfağm Ortasmda'f 1984): Cesaret insanm ha- yatmı birkaç dakikalığına kumar masasına fir- latılan bir zar gibi tehlikeye atması demek de- ğildir. 'Geç KabnısÖKi' (1985): Cesaret sürek- liliktir, korkarak da olsa devam etmektedir. 'Ad^ nı l'nutan Adam': Cesaret. gelecek yaratabil- me yeteneğıdir. 'Yûrek Sürgünn': Cesaret, sahip olunmadıgını için kişileri so- rumlu tutacağımız bir eksiklik değildir. Ancak varlığı kışıliğimızı zengmleştiren bir olgudur. 'Yanm Kalan Yürüyüş': Cesaret. tehlikeyle ol- duğu gibi dehşet duvgusuyla başedem/yor. 'Yanm Kalan V ürüyüş'ün talihsiz kahraman- Ianndan Hasan'ın sorunu korkaklık değil. Çün- kü o, tehlikeyle başediyor. Baş edemediği, hûc- resinde işkencelerini beklerken duyduğu deh- şet duygusu. Korkut'un korkup korkmadığma gelince, sanınm o fızikı korkulannı yenmiş bi- n. Korkut'u dehşete düşüren olay ise öldürmek zorunda kaldığı adamın başında gülüp gülme- diği.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear