Catalog

SAYFA CUMHURİYET 30 MART 1995 PERŞEMBE 20 SPOR Isveç karşısında Emre ve Sergen'in golleriyle galip gelerek îngiltere'ye gitme şansrnı sürdürdük Isveç'i sflen bu taknn tarflıe geçer Türkiye: 2 - İsveç: 1 STAT: Inönü HAKEMLER:Alfredo Tretalange (8), Enrico Pre- ziosi (7), Mamo Fiori (7) (Ualya) TÜRKtYE: Engin (8), Recep (7), Alpay (7), Bü- lent (6), Emre (7). Metin (6), Tolunay (8), Sergen (7) (Mutlu 6). Abdullah (7), Hakan (6), Ertugrul (6) (Dk.46Oğu:8) tSVEÇ: Ravelli (7), & Nilsson (5), P.Andersson (5), Bjorklund (5), Ljung (6). Zetterberg (6) (Rehn 4). Them (6), Schmrz (6), K. Andersson (6), Dahlin (6), H. Larsson (5) GOLLER: Dk 23 (pen.) K. Andersson, dk 64 Em- re, dk 75 Sergen SARI KARTLAR: M Dahlin (tsveç), Hakan (Türkiye) KIRMIZI KAKT: Bjorklund HİLMİTÜRKAY 44 yıl sonra yeniden... Evet, 1951 yılının Hazıran ve Kasımı'nda biri ısveç'te, diğeri de burada olmak üzere 2 maç yapmışız. Tablo, birin- de galibiyet, birinde de yenilgi... On- lar bizi kendi evlerinde 3-1 yenmiş, biz ise tek golle sahamızda kazanmı- şız. "Zor bir gece" olacaktı; bunu hep birlikte biliyorduk. Ama, sonuçta ne yapip edip "kazanmak", "kazan- mak". evet, "kazaıunak"tan başka çaremiz yoktu. Isviçre'nin "lider" olduğu grubumuzda tsveç ikinci, biz ise üçüncü sırada yer ahyorduk. On- lar bizi 2 puan geçiyordu. Fatih Ho- ca, iyi motive etmişti fiıtbolculannı. Hepsini de şartlandırdı galibiyete. Gecenin bizden yana olmasını isti- yorduk. Seyircimiz. beklenenin al- tındaydi. Bunda. hem TV'nin maçı naklen yayımlamasının, hem de ha- vanın soğuk olmasının etkisi olsa gerek. Engin'imiz kaledeydi. Sakatlığı günlerdir "huzursuz" etmişti bizle- ri. Fener'de iyi de olsa kötü de olsa hep onbirin içinde gördüğümüz Oğuz, yedek kulübesindeydi; keza Beşiktaşlı Gokhan da öyle... Oyuna, maç saatinden 15 dakika geç başlandı. İlk korneri, ilk serbest atışı, ilk şutu biz kullandık. Sahada yer alan onbirimiz canla başla, en iyisini yapmaya çahşıyordu. Daki- kalar ilerledikçe hava toplannda üs- tünlük, hücum sayılanndaki fazla- hk onlara geçti, hata sayımız yüksel- di, oyundan düştûk. "gereksiz" sert- liklere girdik. ...Ve 21. dakika, "çöküş" dakıka- mızdı. tnönü. "ölüm sessizliğj"ne bü- ründü bir anda. Bütent, Dahlin'i dii- şürdü ceza alanı içinde. Karar, beyaz nokta, yani penaltı. Atış, K. Anders- son'un: 0-1. Bu golden sonra, "Oğuz" seslerini duyar olduk tri- bünlerden. Oysa o kadar da kötü oy- namıyorduk. Ama "Oğuz" şarrtı doğrusu. fik yanyı yenik tamamladıktan sonra. ikinci yanya Oğuz'la girdik. Bu değişiklik bayağı fark ettirdi mil- li takımı. Ortadan ileriye daha fazla toplar gelmeye başladi. Hâkimiyet elimizdeydi. Isveç takırru skoru ko- rumaktan yanaydı. Tehlikeli olan ta- raf bizdik artık. Ancak toplar, "ah vah!" sesleri arasında peşpeşe ya ka- leci Ravelli'nın ellerinde eriyor ya da dışan çıkıyordu. 64. dakika, bu kez bizim güldüğümüz, sevindiği- miz. coştuğumuz dakikaydı. Çünkü Emre, kafayla skoru eşitlemişti. 75'te Oğuz'un ortasına Sergen yükselip kafayı çakınca, bu kez çö- ken Isveçlıler cluyordu. Fatih Hoca havalarda, futbolcular yeşıl çimlerin üzerinde bir kez daha sarmaş dolaş... Artık rahatız. ama o son dakikalar geçmek bilmiyor. Sonuçta, 2-1'lik skorla sevinen biz oluyoruz ve ikin- ci galibiyetimizı alarak puanımızı 7'ye yükseltiyoruz. Haydi aslanlar! Gidin şu 1996 ingilteTe'dekı Avrupa şampıyonasına da milletçe çoşalım, hep birlıkte size destek verelim, al- kış tutahm. Devlet protokolü hiçe sayıldıMDSTAFA ERSOY AvTupa Futbol Şampıyonası grup elemesının dönüm maçında lsveç'i, bütün gün yagan yamurdan sonra Inönü Stadı'nda konuk ettik. Sakatlıklardan bir türlü yakasını kurtaramayan mıllı ta- kımda kamp boyu ishali süren Suat, son gün kadrodan çı- kanlırken bir gün önce boynu tutulan Metin, ilk onbirde- kı yennı alıyordu. Kaptan Oğuzmaç başında yedek kulü- besinde, ikinci yanda ise sahadaydı. Konuk îsveç'te ise Brolin ve Ignesson sakatlıklan nedenıyle kadroda yer ala- mazken takımın yıldızlanndan Dahlin ilk onbırdeydı. Büyük maça soğuğa ragmen ilgi de büyüktü. Özelhk- le denız tarafındakı kale arkasında yer yer boşluklar göz- lenirken kapalı ve numaralı tnbün biletlen stat çevresin- de karaborsadan satıhyordu. Bir başka kalabalık da şeref tribününde yaşanıyordu. Şeref tnbününde her zamankinin aksine devlet protoko- lü uygulanmaya çalışılırken bu tribünun her zamanki mı- safırlen L kapısından başka bir tnbüne alınıyordu. Ancak bazı kulüp yönetıcılen ve protokolün bir kısmı buna uy- mayınca burada bir ızdıham yaşandı. Maçtan önce soğuğa ragmen stat yetkilılen oldukça sı- cak dakikalar yaşadılar. Maçın başlamasına 15 dakika ka- la ışıklann sönmesiyle tnönü Stadı, bir anda karanha gö- müldü. Ancak anza bu kez çabuk gıdenldı \e karşılaşma 10 dakikalık bır gecıkmeyle başladı. Arızanm şehır elekt- nğinin kesilmesı yüzünden meydana geldiği anlaşılırken soyunma odalannın da ışıklann sönmesi. her iki takım fut- bolculanna zor dakikalar yaşattı. Elektriğın gelmesiyle Hakan sahaya çıktı ve takıma her şeyin yolunda olduğu- nu söyledı. FIFA kokartlı hakemlenmızden AhmetÇakar, karşılaş- ma öncesı ttalyan hakem Alfredo Tretalange'yı lyı tanıdı- ğını belırterek futbolcularımızı uyardı. Çakar. ltalyan ha- kemin çok çabuk san kart gösterdiğine dıkkat çekerek, fut- bolculanmızı uyardı. Transfer dönemi yaklaşırken tüm büyük kulüplerin göz- desi olan Kennet Andersson, çogu yönetıci tarafından gözaltındaydı. 2-1'lik zafer sonrası teknik direktör Fatih Terim futbokulanna sanhrken gözyaşlannı tutamadı.(Fotoğraf: LEVENT YÜCELMAN) îsveçli spor yazam: Drinci yanda şahlandınız DENtZDERİNSU îsveçli taraftarlar, son günlerde ya- şanan PKK olaylannın korkusuyla Tür- kiye'ye gelmediler. Dagens Nyheter gazetesinden Goran Loewgren adlı ga- zeteci, Isveç'te bazı turizm şirketlerinin Tûrkiye'ye maç için tur düzenlemeye çalıştıklannı, ancak terör olaylannın duyulmmasından sonra bu turlara rağ- bet olmayınca şirketlerin başansız ol- duğunu söyledi. 4 gündür Istanbul'da olduğunu belir- ten Loewgren, "Ancak bu korkulann yersiz olduğunu burada anladım. İstan- bul'da korkulacak bir şey >ok. ancak Türkiye'nin doğusunu bilemiyorum, bunu öğrenmek için oralara gitmek ta- znn" dedi. Îsveçli gazeteci, maç için görûşleri- nı ise "Türkiye ilginç bir takım. Her türlü sonucu alabilivor. Bizim takımı- mızda Brolin ve Ignesson" un olmama- lan bü\lik ka>ıp değil. tsveç'in kadro- su genis, her tüıiü eksik telafi edilebilir. Önemli olan takımın gününde olması" şeklinde yorumladı. Bu arada Ljung'un Türkiye'deki per- formansını soran Loevvgren. bu fiıtbol- cunun şu an oynadığı Duisburg'da istık- rarsız bir grafik çizdiğini söyledı. îsveç'in Sydsvenskan gazetesinin S- por Şefı Ake Stohda terör korkusunu G Ö R Ü Ş / ADNAIN DtNÇER B.Metin'in zaferi Onu. genç ulusal takımın başına gelip Kocaeli Ismet Paşa Stadı'nda izledıgımde. yıl 1980 idi... Bana başka oyunculann tavsiye edildiği o gün, onu sag çizgide be- ğenmiştım. Beyaz yelelı bır "tay" gibıydi. Sonra bera- berligimız süresince tek eksiğı olan savunma yönü üs- tünde bıkmadan, usanmadan birlikte çalıştık. Gelecegin yıldızı olacağına daır açıklamalanm hâlâ arşıvlerde. Ne var kı bir gün kampta sigara içerken onu yakalamış ve çok üzülmüştüm. Koyduğum kurallar genç futbolcula- n kazanmak için oldukça kesındi. Çağırdım. Neden si- gara ıçtiğmi sordum. Bana "okulda kız arkadaşlan iç- tiği için" kullandıgını söyledı. Onunla bir anlaşma yap- tık. "Sen büyüktutbolcu olacaksın. Senin asıl işin budur. Ama sigara senin en güçiü engetindir. Bunu bırakman gerekiyor. Ama bilinçli bir çaJışma yapalım. Bana gün- de üç tane içtiğin zaman telefon et, seni tekrar ulusal ta- kıma alacağım. Kızlara gelince,onlargclecektesenin pe- şini bırakmayacak bicimde yapışacaklar" diye de nasi- hatta bulunmuş ve kamptan çıkarmıştım. Sonra aylar geçti. Gölcük kampına "Sigarayı azaltdm" diye telefon açtı. O zaman Metin'i yeniden kadroma aldım. Balkan Şampiyonası'nda başanh oyunu ile dikkati çekti: Beşik- taş'a tavsiye ettim. Büyük mücadeleler sonunda yasa boşluğundan yararlanarak transferini yapt\. Ilginçtir, ben o sırada Samsunspor'da çahşıyordum ve ilk resmi maçını tstanbul'da bana ve takımıma karşı oynadı. Da- ha sonra firtına gibi oyunlarını izledik... Ta kı kamuoyu- na "çağdaş" görüntüler verdiğı ünıversitelı Metin ola- na dek! Her nedense "Gordon dönemi" onun şanssız ya- şam kesıtıdir. Hele Sakarya'da geçırdığı "travma" ve ka- fatasındakı çatlak nedenıyle konulan ölümcül teşhısler. Hayata ve futbola. ya devam ya tamam demesi gereken günler... Her zaman yanında oldum. Hele bır gün fut- bolu bırakmasını hızlandıran yanlış söylenti ve yorum- larla yıkıldığını hatırlıyorum. Sonuna kadar arkasında olduğumu ve mutlaka bir gün başaracağını belirtırken, herkes onu tanımadan vuruyordu! Metin'e ne oldudiye şaşanlar var şimdi. Metin'eolan bir şey yok. Metin azirnli, kültürlü ve iyi bir profesyo- nel örneği verdi. Ülkemizde futbolcularımızı, 28-30 ya- şmda ölüme mahkûm ettiğimiz ve yeşil sahalardan ko- parmak için adeta yanş ettiğimiz bır ortamda Metin, - geçen yıl tstanbulspor'a transfer ettiğım Tanju ıçm de söylediğım gibi- usanmadan bu yanlışı yenmeliydi. Bu gerçek, sadece iyi çalışmak, profesyonelce yaşamak ve düşünmekle olurdu. Ama hayat arkadaşını da iyi seçen Metin, anlamayanlara "en iyi örnek" oldu. Onun yaşıt- lan iyi düşünmelidirler... Bu ülkenin insanı kendı önünü ve kendi insanını her konuda görmeli. Yabancı hayranlığını bırakmalı. lşte Metin. ulusal formayı gıyerken Beşiktaş'ı da 31 >aşın- da şampiyonluğa taşıyan deneyimü ve örnek bir kram- pon ve beyin olma bılıncının kanıtıdır. doğrulayarak. "Bununla ilgili bazı ts- veç televizyonlan yajınlar yaparak Tür- kiye'\e gidecek olanlan dikkatli da>- ranmalan konusunda uyardr dedi. Maç sonrası konuştuğumuz Stolt. "İlk yanda hiç hakkımız olmadığı hal- de 1-0 öne geçtik. Tek hatanız penaitıya maloldu. tsveç 1-0'ın üstüne yatmak iv tedi. İkinci yanda şahlanmış bir Türki- ye gördük. Galibiyet hakkınızdrdiye- rek görüşünü dıle getırdi. isvec TV'si Türklerin hakkıydı GLîRHAN UÇK\N Sergen, galibiyet golünü atü. (Fotoğraf: LEVENT YÜCELMAN) STOCKHOLM- lsveç'te maç bıter bıtmez yapılan ilk yorum. Tür- kıye'nın haklı kazandığıydı. İkinci yanda takımmuzın tümüyle kım- lik değıştirdığini \-urgulayan iki yorumcu da iki oyuncumuzu göklere çıkardı. Öte yandan ilk tepkıler, tsveçlılenn umudu Martin Dahlin'in -belki de Almanya'dakı profesyonel kanyerini düşünerek- yeterince çaba gös- termediğı yönündeydı. Kaleci Ravelli, ilk yanda çok olumlu not aldı. tkıncı yandaki yedığı golde ise ne denlı suçlu olup olmadığına yayın sırasında pek karar verilemedi. îsveçli TV yorumculan. Hakan ile Er- tuğrul'un çok başanh bir işbirliği içinde olduğunu defalarca vurgula- dılar ve .Alpay'ın özellıkle golcü Kennet Andersson'u çok iyi marke et- mesinden övgüvle söz ettıler. Cunun icinden Basketbolde Türkiye Kupası'nda bugün oynanacak 4 maçla final-fo- ur yolcuları belli olacak. Günün programı şöyle: Abdi Ipekçi / 12.00: Ülker-NETAŞ, 13.45: M&J Ortaköy - Karşıyaka, 15.30: Gala- tasaray - Antalyaspor, Bursa (Ata- türk)' 18.15: Tofaş SAS - Fenerbah- çe. Galatasaray camiasının "Baba Ozer" lakabıyla çağırdığj basket- bol takımının menajen Ozer Sal- nur,dün vefat etti. 10 yıldır menajer- lik yapan Özer Salnur. 61 yaşınday- dı.' Dün oynanan basketbol karşılaş- malannda şu sonuçlar alındı: Er- kekler: OYAK Renault - Efes Pii- sen: 79-88, Bayanlar: Ank. An Ko- leji - MTA: 69-59, Yükselış - BRİ- SA: 58-64. BOTAŞ - Fenerbahçe: 81-78, Urla Gençlik - ÎÜSBK: 53- 69, Beşiktaş - Galatasaray: 78-88. Türkiye Birinci Voleybol Ligi er- kekler ve bayanlarda şu sonuçlar alındı: Erkekİer: Ankara SSK- Be- şiktaş: 3-0, Samsun DSl- TED Ko- lejliler: 3-0, Ist. Gemi Sanayi- Ist. B.Ş.Bel: 0-3, SASA-PTT: 3-2. Ba- yanlar Final Grubu: Vakıfbank-De- niz Nakliyat: 3-0, Karşıyaka-Yeşil- yurt: 0-3, Klasman Grubu'nda ise Nilüferspor-Ankara DSl: 3-0. Mesut Yılmaz, 'Bu bir haysiyetsizlik davranışıdır' dedi Hentbol olayına tepkiler sürüyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hentbol Milli Takımı. Rum yönetiminin ısteğıne uya- rak. eleme maçı için. KKTC'nin Ercan Havaalanı yenne, Lamaka üzerinden Güney Kıbns'a gittı. Dışışleri Bakanı Erdalİnönü'nün kendisinı ara\arak u\armasına karşın spordan sorumlu Devlet Bakanı Şükrü Erdem, "Dışişleri Bakanlığı'nın olumsuz görüşü var. Ama sorumluluğu ahyorum. " dedi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Türkiye'nin 1974 yılın- dan ben ızlediğı polıtikalardan gen dönmesi anlamma geldiğmı ılen sü- rerek, hükümetı Kıbns konusunda "haysiyetsizda>ranmak"la suçladı. De\ let Bakanı Şükrü Erdem. Cum- huriyet'ın sorularını yanıtlarken, "Takımımız tsrail'e gitti Oradan Lamaka Havaalanı'na gidecek" de- di. Erdem, "Larnakayolunun kulla- nılması" ile ilgili eleştirilerin anım- satılması üzerine. "Sporun yolu mo- lu olmaz. Ledra Palas \olunun kul- lanılması istendi.Ama olmadı.Denk- taş ile görüştük."Ledra Palas kapısı- nı zorlayahm' dedi. Ama Birleşmiş KKTC Cumhurbaskanı Rauf Denktas: Rumlara hiç güvenim yok KKTC Cumhurbaskanı Rauf Denktaş, son gelişmelen değerlendi- rirken. kimsenin Türkiye Hentbol Milli Takımı'na "veto" koyma hak- kı bulunmadığını belırterek, "Güne- ye gidilecekse bunun yolu Larnaka değil, Ledra Palas barikaöndan ge- çer" dedi. Denktaş, hentbol mıllı ta- kımı oyunculanna dikkatli olmala- nnı da ta\ siye ederek sözlenni şöy- le sürdürdü: "Türktakımının gü\«n- liğiyle ifgili önlemier iyi alınmalıdır. Benim bu açıdan Rumlara güvenim ynktur. Tenıennim. Rum lideriiğinin spora si\aset kanştınlamayacağını anlamasıdır" Milletler'den izin alınamadı. Aynca bize Larnakayolu üzerinden güven- ce verildi" açıklamasını yaptı. Er- dem, Dışışlen Bakanı Erdal Inönü ile görüşmesı konusunda da. "Dışış- leri'nin olumsuz görüşüne ragmen sorumluluğu üzerine aldım. Ben Ka- ravalçın'la görüşmüştüm. Onu ak- tardım. Erdal bey bana hak verdi, 'Karar verilmişse, hayırlı olsun" de- di. SporsiyasetealetedilmemeB." de- di. ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl- maz da partisınin meclis grup top- lantısında yaptığı konuşmada. bu konuya deginerek.tartışmanm, yal- nızca bır spor olayı değil. siyasi o- lay olduğunu vurguladı ve Türki- ye'nin Güney Kıbns'ın şartını kabul etmesının Kıbns konusunda 1974 yılından bu yana izledıği politıka- lardan gerı dönmesi anlamma gele- ceğıni belirterek, şunlan söyledi: "Güney Kıbns 21 seneden beri 'KKTC diye bir devlet yok' diyor. Şimdi ilkdefa bir Türk hükümeti bu görüşü desteklemişolujor. Bu hüku- merin yaptığını ne miüetin kabul et- mesi ne de bu havsivetsiz davranışın peşini bırakmamız mümkün değil- dir." MACIN ELESTtRtSt Büyük ve haklı galibiyet AYDINGULEŞ Milli takımımız futbol tarihimizin en anlamlı ve de en haklı galibiyetlerden birisini, dün akşam dünya üçüncü- sü Isveç'ten adeta söke söke aldı. Bu anlamlı ve de fi- nal için umut yüklü galibiyete imzasını koyan tüm fut- bolculanmızı ve yöneticilerimızi yürekten kutluyorum. Fatih Terim ve Rasim Kara'yı tebrikten de öte ayakta alkışlıyorum. Bravo doğrusu. Kısacık zaman dilimi içerisinde milli takımımıza asır- lar kadar uzun yardımlaşma ve arkadaşlık aşılamış. Mil- li takımımızı, candan ve yürekten oynayan bir kulüp ta- kımı havasına sokmuş. İlk yan oyuna oldukça temkinli, biraz da tutuk başla- yan ekibimiz dakikalar ilerledikçe dünya üçüncüsü Is- veç'le başabaş oynamasına ragmen Bülent'in biraz da gereksiz girişimiyle rakibine penaltıyı adeta ikram edi- şiyle bir anda yenik duruma düştü. Bu gol ikinci yarı için bizi bayağı karamsariığa itti. Tempomuzun düşeceği düşüncesi de aklımıza gelince, endişelerimiz daha da çoğaldı. Ancak Millilerimiz ikinci yanya Oğuz'un da katılımry- la öylesine yürekli, öylesine istekti başladılar ki, endişe- lerimiz bir anda umuda dönüştü. Dakikalar ilerledikçe tempo düşeceğine giderek yükseldi. Mücadele azala- cağına daölar gibi çoğaldı. Sonuçta Millilerimiz dünya üçüncüsü lsveç'i sahadan silip skorda üstünlüğü sağ- layıp, futbol tarihimizin en anlamlı galibiyetini bızlere ar- mağan ettiler. Maçın ltalyan hakemi ise süper bir yönetim gösterdi. Fatih zoru sever HÜROL BİLAL Dünkü "zorlu viraj" yazımızda teknik direktör Terim'in çok güç koşullarda çalıştığını belirterek "Hangi antre- nör ulusal takıma yardımcı olup futbolcularını Terim'e dört dörtlük hazır bir şekilde teslim edebiliyor" diyor- duk. Isveç maçı öncesi Fatih'in en büyük yardımcısı, Sevgili Rasim değil takımın doktoru Mehmet Kurdoğ- lu oldu. Bu gizli kahramanın gayretiyle olsa gerek, fut- bolunun baharındaki Metin, kaptan olarak çıktığı Inö- nü'de öyle bir başlangıç yaptı ki Isveç takımının sol ka- nadında akınlan yönlendirmekle görevli eski Galatasa- raylı Ljung'u adeta felç ettiği gibi akınlanmızı da yön- lendiren kişi oldu. öylesine bir ilk yan izledik ki hayrflanmamak, üzülme- mek elde değil. Dünya üçüncüsü rakibine karşı yürek- ten oynayan, tüm vartığını sahaya döken ayyıldızlı on- birin gol pozisyonlannı yaratışı, Ertuğrul'un kaleyi bu- lan isabetli şutlanyla sahada oyunun hâkimi bizken tek bir pozisyonu olmayan îsveç'in, Bülent'in gereksiz ye- re yaptığı penaltıyla öne geçmesi, doğrusu oynanan fut- bolun aynası olmadı. Türkiye liglerinde oynanan futbolun kalıtesini hepimiz biliyoruz. Son günlerdeki olumsuz gelişmeler, moral- man yıkılmış futbolcular ve aynı oyunculardan böylesi- ne bir takım. Doğrusu Fatih Terim'in bu hamurdan yap- tığı helvayı takdir etmemek elde değil. Kimse inkâr ede- mez, ulusal takımımız liglerimizde oynanan futbolun çok amacok üstünde perfonmans sergiliyor. Gücü tüm dün- yada tanınan Isveç'e karşı tüm eksiklerine ragmen gös- terdikleri mücadeleye şapka çıkarmak lazım. Bu övgü- lerden sonra azıcık hırpalayacağımız futbolcular da ola- cak. Her geçen gün eski günlerini aratan Hakan ile bun- catecrübesine ragmen böyle bir penaltı yapan Bülent'in kulaklannı biraz çekmeliyiz. Işi zor hem de çok zor Terim'in. Ama o, zor günle- rin, zoriuklarm adamı. Fatih de zoru seviyor" demiştik. Fatih dün çok zor, hem de çok zor bir virajı geçti. Milli takım henüz düzlüğe çıkmış degil, ama çıkacak; hep bir- likte göreceğiz. Antrenör seçimi Yalman'a kaldıSpor Servisi - Galatasaray'da Teknik Direktör olayına Başkan Alp Yalman el koydu. Galatasa- ray'ın öncekı gün yapılan yöne- tim kurulu toplantısında Başkan Alp Yalman'ın teknik direktör bulmak için tüm sorumluluğu üzenne alma ve 1 hafta içinde yeni bır isimle anlaşmakaran çıktı. Antalyaspor maçından sonra Reüıhard Saftig'in işine son ve- ren ve o günden bu yana yenı arayışlara giren Galatasaraylı yönetıciler birçok ısımle temasa geçtiler. Yönetimin temasa geçtiğı tek- nik direktörler arasında kanyeri en güçlü olanı ltalyan hoca Gi- ovanni Trapattoni'ydı. Italyan- lann, "Türidye'>'e gitmesi çok zor" dedikleri Trapattoni ile Sa- n-Kırmızılı yöneticilerönümüz- deki hafta son kez görüşecekler. Galatasaray Başkanı Alp Yal- man'ın. teknik direktör konu- sunda önce ltalyan Trapattoni ile görüşeceği Trapattoni'nin hayır demesi durumunda, geçen yıl da gündeme gelen Isviçre Milli Ta- kımını çalıştıran Roy Hodg- son'la temasa geçeceğı öğrenıl- dı. Bu arada daha önce Feld- kamp'm Galatasaray'a önerdiği Fortuna Düsseldorf Teknik Di- rektörü Alesander Ristiç. dün bır açıklama yaparak "Galatasa- ray 'la resmen görüşmedim. He- nüz transferini için bir adım anl- madı. Ancakben Tûrkiye'ye git- mek için hazmm" dedi. Galatasaray yönetimi, bazı gazetelerin satış listesine koydu- ğu Tugay'a sahip çıktı. San-Kırmızılı yönetıciler, "Tugay'ı satacağımız yolundaki haberier Fenerbahçelilerin çı- kardığı haberlerdir. 5 nisanda Trabzonspor'la kupamaçıoyna- yacağız. Bu maç öncesi bizi kanş- ürmak istivoriar. Tugay'ı hiçbir yere satmayacağız'' dedıler. Bu arada gelecek yıl Galatasaray'ın menajerliğıni üstlenecek olan Erdal Keser, dün Lıtvanya'ya gıtti. Erdal Keser'in Litvanya- Hırvatistan maçını seyrederek Hırvat futbolcular Nikolai Jer- kan ve tvica Motaıar hakkmda notlar alacak. AT YARIŞLARI FİKRET DAĞLIOĞLU 1. KOŞU: F: Sadullah (2), P: Armağan 5 (4). PP: Gülser (5). 2. KOŞU: F: Felıcia (3), P: Martin Dance (2), PP: Özgülhanım (1). 3. KOŞU: F: Alişan 1 (8), P: Döne 1 (1), PP: Diktatör (2),S:lpekçe(9). 4. KOŞU: F: Mütişcan (3), P: Kartalbatur (4), PP: Onurhan (6). S: Nimoş 2 (2). 5. KOŞU: F: Dandanakan (2), P: Power Of Love (3), PP: Non Stop Dance (1), S: Korhanbey 1 (4). 6. KOŞU: F:Toma Hawk (7), P: Ramses (6), PP: My Joba (10), S: Araf (2), SS: Devırbank (9). 7. KOŞU: F: Ercan 77 (6), P: Evren 1 (3), PP: Kralbatur (2), S: Başaran (4). Günün tkflisi: 6 Koşu: 6/7 Tabela Bahis: 7. 6. 10.2.9. ALTILI GANYAN 3 8 1 2 3 2 7 6 4 6 3 6 10 2 2