Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
.SAYFA CUMHURİYET 2 MART 1995 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Kamu görevlilerinin onurlu savaşımı
Kamu görevlılennın en etkılı orgütlenme bıçımı, kuşkusuz
grevh-toplusözleşmelı sendıkalaşma hakkına sahıp
olmalannda yatmaktadır
BÜLENT SERİM
Anayasa Mahkemesı Rapottöril
K
amu görev lılennın sen-
dıkal haklan gundem-
dekı >ennı yoğunlaşa-
rak korumaktadır Açık
soylemek gerekırse
uluslararası hukuktan
doğan bu haklann ıç hukukta gercğı
yapılarakhâlâyaşamageçınlmemışol-
ması, gelır duzey ının du^ukluğu ıle çok
yakından ılgılıdır Gerçı sendıkal hak-
lar salt ucret arttınmına hızmet etmez
hatta bu amacın ıkıncıl planda kalması
gerektığı bıle soylenebılır ama ulke-
mızde gelır duzeyının duşukluğu oyle-
sıne aşın noktaya varmıştır kı bu hak-
lann gunumuzde gorunur tek nedenı
durumuna gelmıştır Aşağıda yer ven-
len sayılar, bu gerçeğı bütun çıplaklı-
ğıyla gozler onune sermektedır
Kamu görevlılennın akçalı (malı)
durumu 1975'tenbensuregelenbırdu-
şuş çızgısı ızlemektedır Ozellıkle
1980'den sonra hızlanan duşuş,
1990'dan sonra ı>ıce belırgınleşmıştır
1975 yılı 100 alındıgında aylık endek-
sm 1994'te 62 'ye duştuğüne tanık olun-
maktadır
Bu. 1975'egoreyuzde40'lıkbıryok-
sullaşmayı gostermektedır 1993'e go-
re 1994 yılında yaşanan yoksullaşma
ıseyaklaşıkyuzde30"ubulmuştur Bu-
nun baş nedenı kuşkusuz 1994 te cum-
hunyet tanhının en yuksek enflasyonu-
nun gerçekleşmış olmasıdır (TEFE
yüzde 149 6, TUFE 125 5) Daha on-
cekı en yuksek oran TEFE'de 1946 yı-
hndayuzde 104 41e,TUFE'de 1980 yı-
lında yuzde 115 6 yla yaşanmıştır
Meslek gruplan tek tek ele alındıgın-
da yoksullaşmanın çarpıcı boyutlara
ulaştığı gorulmektedır Orneğın oğret-
menler 1930 yılında çok ıyı akçalı ko-
şullara ve sosyal statuye sahıptır O yıl-
lardakı aylığı ıle 7 Cumhunyet Altını
alabılen, aylığının onda bın ıle kıralık
e\ bulabılen bır oğretmen. bugun ancak
aylığı ıle 2 Cumhunvet Altını alabıl-
mekte ve aylığının tumunu verse bıle
oturabıleceğı nıtelıkte bır ev kıralaya-
mamaktadır Doktorlann durumu da
çok farklı değıldır 1978 yılında 919
ABDDoları alabılen bır pratısyendok-
torun aylığı. bugun 303 ABD Dolan
düzeyıne duşmuştur Obur kamu go-
rev lılennın durumu da bunlardan fark-
lı değıldır
Yapılan açıklamalardan, kamu gö-
rev lılennınakçalı durumunun obur yıl-
larda olduğu gıbı 1994 yılında da ıyı-
leştınlemeyeceğı anlaşılmaktadır Çun-
ku lyıleştırmenın yapılabılmesı ıçın on-
ceyıllannyaptığıyıpranmanıngıdenl-
mesı sonra da 1995 ıçın gerçekçı bı-
çımde ongorulecek enflasyon oranının
aylıklarayansıtılması gerekır Saltbut-
çe olanaklan goz onunde bulundurula-
rak yapılacak hıçbır zam bu açığı ka-
patmaya yetmeyecektır
Çalnmanın herkesın hakkı ve ödev ı
olduğunu (m 49) ve ucretın emeğın
karşılığı olması gerektığını (m 55)be-
lırten anayasa, de\ lete, çalışanlann adıl
ucret elde edebılmelen ıçın gereklı on-
lemlen alma görevını vermıştır Buna
karyn devlet 19
7
5 ten bu yana kamu
görevlilerinin akçalı durumuna gerek-
lı ozenı gostermemıştır Yukanda da
belırtıldığı gıbı kamu gorev lılennın sa-
tınalmagucu, 1970 lı yılların başında-
kı duzcy ını bıle henuz vakalavamamı^-
tır Doğallıkla bu kamu görevlılennın
artan ulusal gelırden kendılerıne duş-
mesı gereken payı alamadıklarını. bu
payın başka kesımlere aktarıldığını
gostermektedır
Kımılen hedef saptımuk ıçın kamu
görevlılennın avlıklarındakı duşuklü
ğü sayılarının çokluğu ıle ılgılendır-
mektedır Oysa kanımızca bunun bellı
başlı ıkı nedenı kamu gorevlısıne du-
yulan guvensızlık ve sendıkal haklar-
dan yoksunluktur Kamu gorevlısıne
guvensızlığı bır oncekı cumhurbaşka-
nının "Buulkeninzatençokdeğerlibü-
rokraü >ok" soylemı. çarpıcı bıçımde
ortaya koymaktadır
Grevli-toplusözleşmelü.
Kamu gorevlılerının en etkılı örgut-
lenme bıçımı. kuşkusuz grevlı-toplu-
sozleşmelı sendıkalaşmu hakkına sahıp
olmalannda yatmaktadır Sendıkal hak-
lar bıçımınde soylemlenebılecek bu
haklar uluslararası belgelerle guven-
ceye alınmıştır Insan Haklan Evrensel
Bıldırgesı (m 23), Ekonomık Toplum-
sal ve Külturel Haklar Sozleşmesı (m
8), Sıvıl \e Sıyasal Haklar Sozleşmesı
(m 22). Avrupa Insan Haklan Sozleş-
mesı (m 11). Avrupa Sosyal Şartı (m
5-6), Uluslararası Çalışma Orgutu"nun
(ILO)87,98ve 151 sayılı sozleşmele-
n, kamu gorev lılennın sendıkal hakla-
nna ılışkın düzenlemeler ıçermektedır
Bu sozleşmelerde haklar ve sınırlan so-
vutbıçımde belırtılmış ozellıklesınır-
ların somutlaştınlması. ıç hukuktakı
yasal duzenlemelere bırakılmıştır
Anayasanın 90 maddesınde yonte-
mıne uygun bıçımde y ururlüğe konulan
uluslararası sozle^melenn 'yasa huk-
mundc' olduğu bclırtılmıştır Yıne ay-
nı madde uvarınca bunlar hakkında
anayasaya aykırılık savıyla Anayasa
Mahkemesı'ne başvurulamasa da bu
sozlcşmclcn 'anayasa hukmunde' say-
mak olanaksizdır Hukuken en doğru
yol bır sozlcşme onaylanırken anaya-
saya aykın kurallanna çekınce konul-
masıdır Nıtckım, uygulamada bunun
örneklenne rastlanılmaktadır
Anayasanın anılan hukmune göre,
yöntemıne uygun bıçımde yürurluğe
konulan sozleşmeler ıç hukukta kendı-
Iığınden yasa hukmu kazanır baglayı-
udırveuygulanabılırkurallarıçenyor-
sa hemen uvgulanması gerekır
Ancak uluslararası sozleşmelerın ge-
nelde hakkın varlığını saptayan soyut
kav ramlar ıçerdığı, uygulamaya donuk
aynntılı kurallara ver vermedığı gorul-
mektedır Buyuzden uluslararası soz-
leşmcnın onaylanmasıyla bır hak ken-
dılığınden doğmuş olsa bıle bu hakkın
yaşamageçınlmesı yanı kullanılabılır
durumagelebılmesı ıçın gereklı usul ve
esaslann saptanması, kapsamının ve sı-
nırlannın belırlenmcsı ıçın bır uygula-
ma yasasına gereksıntm vardır Ve
TBMM, uluslararası sorumluluğu ne-
denıyle bu yasayı 'derhal' çıkarmak zo-
rundadır
Toplusozleşme hakkı yonunden ko-
nuvu bıraz farklı duşunuyoruz Anaya-
sanın 128 maddesı kanımızca bu hak-
kaayakbağı oluşturmaktadır Maddede.
kamu görevlılennın akçalı, sosyal, hu-
kuksal tum statusunun yasayla düzen-
lenmesı buynıklanmıştır Madde çalı-
şanlann sıyasal baskılardan korunma-
sı amacını gutmekte ve kamu çalışan-
lan ıçın bır guvence oluşturmaktadır
Madde durdukça kamu gorevlılennın
statulerının toplusozleşmelerle saptan-
masımn güç olduğu açıktır
Aslında anayasa değışıklığının gun-
demde olduğu şu sırada bu konunun da
kapsama alınması, her şcyden oncc
uluslararası sorumluluğumuzun gere-
ğıdır
Anayasaya aykın sozleşmelerın
onaylanması, ancak anayasada sozleş-
melerın ustunluğune ve anayasaya kar-
şın uygulanacağına ılışkın bır duzenle-
menın bulunmasına bağlıdır Avrupa
Bırlığı'ne gırme çabalan da gozetılerek
anayasanın 90 maddesının bu yonde
değıştınlmesı say ısız yararlar taşımak-
tadır Konu ıle ılgılı bır başka değışık-
lık de 128 maddede yapılmalı kamu
gorev lılennın ozellıkle akçalı statusu-
nun toplusozleşmelerle belırlenebılme-
sı ıçın gereklı duzenleme getınlmelı-
dır
lyileştirmenin kaynağı...
Gunumuzde kamu gorevlılen haklı
cylemlerı ıle kendılerıne onurlu yaşam
duzeyı sağlamaya aracılık edecek sen-
dıkal haklanna kavuşma sav aşımı (mu-
cadelesı) vermektedır Bu savaşım,
emeğının karşılığını yalnızcadevletten
ıstcme onurunu ve saygınlığını ıçenr
Bu savaşımı veren kamu gorevlılenn-
de 'işini bilme' yeteneğıl') yoktur Ol-
sa olsa onuruyla yaşama duzeyını ya-
kalayabılmck ıçın pazarcıhk satıcılık
garsonluk gıbı ek ış ya da ışlen yapma
davranışı vardır kı bu davranışa. ancak
saygı duyulur
Şunu da vurgulamakta yarar umulur
Kamu gorevlısının akçalı durumunun
lyıleştınlmesı volsuzluklann onlenme-
sı yonunden olumlu toplumsal sonuç-
lar doğuracaktır lyileştirmenınkayna-
ğını ise hayali ihracatta, geri donmeyen
kredilcrde, toplanmavan vcrgılerdc, ve-
rini hulmayan teşviklerde ve haksız ya-
pılan odemelerde aramak gerekır.
Bir zamanlar Kandilli Kız Lisesi...
GÖKŞİN SANAL
B
oğazıçı'nın en guzel tepelennden
bınnde okuduğumuz yıllarda bıze
"olağan" gelen pek çok şey, za-
manla. belkı de toplumun uzun
kulturel ve sosyal yaşantısındakı
bır genye sayışın sonucu olarak
"olağanıistu''gorunuyor artık Okulumuzun sa-
tılması, oradan yetışenlenn yureğını acılarla dol-
durmaktadır
Kandilli Kız Lısesı'nde okuduğum 1946-1953
donemı, yalnız bızım okulun mu
u
altın çagı*'ydı
yoksa o yıllarda dığer okullann öğretım ve eğıtı-
mı de aynı duzeyde mıydı kesın olarak bılmıyo-
rum Bu altın çağın kahramanlan olan oğretmen-
lenmızın "Maarifmüfredatınındışınaçıkıpdaha
çok oğretmek" isteverek derslen ağırlaştırmalan
da okulumuzun dıllere destan sert dısıplını de bız-
lere çoğu kez "olağan" gelıyordu Gerçekten se-
vıyorduk okulumuzu Bu duyguyu yaratan başlı-
ca etkenlerden bın, muzığe venlen onem olma-
lıydı MuzıkoğrermenımızCemilTörkannan-ya
da öğretmenlere çıçek adı venrken soyledığımız
gıbı "Balhbaba"- neşemızm. mutluluğumuzun
görünmeyen bır orkestra şefıydı
Sabahlan zıl yenne çalan Grieg'ın Peer Gynt
suıtındekı Solvejg'ın Sabah şarkısı ıle uyanıyor,
oğle ve akşam yemeklennde Schubert, Mozart,
Chopin. Vlvaldi dınlıyor, akşam y emeğınden son-
rakı yanm saatlık teneffüste değışen muzıkle dans
edıyorduk Okulun ucu sayılabılecek bır odada
uç pıyanomuzdan bın durur. Cemıl Bey'den ders
alan yeteneklı oğrencıler sirayla çalışırlardı Pıya-
no oğrencılen haftada ıkı ders ıçın ayda 5 lıra uc-
ret öduyoriardı Bu ucret bır haftalık harçlığımız
kadardı Okul saatlen dışında zaman veemek har-
cayan Cemıl Bey. topladığı bu ders ucretlenyle
okula yenı plaklaralıyordu
En onemh muzık etkınlığımız İstanbul dışında
bıle verdığımız koro konserlenydı Koroda Car-
men operasının sozlen Turkçe'ye çevnlmış şar-
kılan soylenıyordu çoğunlukla Bu şarkılarla o
denlı ünlenmıştık kı Galatasaray Lısesı'nde ver-
dığımız konserden bır yıl sonra bıle yalınz oku-
lumuz oğrencılennın bındığı bır tramvayla tstık-
lal Caddesı'nden geçerken yuksek sesle soyledı-
ğımız "Toreodor" şarkısını duyan Galatasaraylı-
lar "Kandilli geçiyor, Kandilli" dıye bağnşarak
bahçenın demırparmaklıklanna koşup bızeel sal-
lıyorlardı Edırne"de verdığımız konsen dınleyen
bın de y ıllar sonra tanıştığımda "Sirin çok m bir
koronu7 vardı. Carmen Operası'ndan şarkılar
soylerdiniz" demıştı
llk bakışta yalnız Batı musıkısıyle egıtıldığımız
duşünebılırse de bu alanda herhangı bır baskı ve
kısıtlamayla karşılaşmıyorduk Koro şarkılannın
arasında Dede Efendi'den, HafızPost'tan, Neveser
Kökdeş'ten seçılmış parçalar ya da gerçek halk
musıkısının turkulen de vardı Kendı aralannda
veya eğlence gecelennde Turk sanat musıkısın-
den şarkılar. geldıklen yorelerden turkuler soy le-
yen oğrencıler de alkışlanıyorlardı Turkıye, mu-
sikının yozlaşmış türlenvle henuz tanışmamıştı
Tanışsaydı bıle. muzığın guzelını oğretmeye go-
nul veren Cemıl Bey bızı daha ıyıye vonelterek
boyle bır akıma kapılmamızı mutlaka onlerdı
Ökulumuz belkı de tanhının en onemh etkınlı-
ğını 1950 yılının nısan ayında yaşadı Bır operet
oynadık Amenkalı King Proctordan uyarlanan
"AyışığT operetını 1936 yılında Boğazıçı Lıse-
sı nde oynanan bu eser o gunku yonetıcılen olan
muzık oğTetmenımız Cemıl Turkarman ıle Anka-
ra Devlet Konservatuvan'nda fonetık-dıksıyon
öğretmenı ve Tıyatro Bolumu Başkanı Prof Nu-
rettiaSevin tarafından okulumuzda sahneye ko-
nuyordu Erkek oyuncu rollenne çıkmamızı uy-
gun görmeyen operet yonetıcılen, o gunlerde dev -
let konservatuvan oğrencısı olan tenorÖzcanSev-
gen ıle tıyatro sanatçısı Çetin Köroglu'nu. 14 yıl
once Boğazıçı Lısesfnde oğrencıyken ayın ope-
rette sahneve çıkan (FB kalecısı) Cihat Arman'ı.
Talha Altınbaşak'ı (a\ukat), MüeyyetSezgin'ı ça-
ğırdılar Danslann oğretımı ıçın okulumuzun yıl
sonu musamerelenndekı bale ve folklor gosten-
lennı hazırlayan İstanbul Şehır Tıyatrosu sanat-
çısı ve dans öğretmenı Ferit Egemen ıle yetınıl-
medıgınden. koreografıyı Yeşılkoy'dekı ılk bale
okulumuzun kurucusu Ninettede V'ak)is,çalışma-
lan da yardımcısı Jay Newton ustlendıler Mak-
yajlanmızı bıle Kabataş Lısesı Sanat Tanhı öğret-
menı Sabih NafizTansu yapmıştı
1
Operet. Emı-
nonu Halkevı'ndekı 4-5 temsılden sonra Ankara
Halkevfnde YardımsevenlerDerneğıyarannauç
kez oynandı Gosterdığımız buyuk başan uzenne
gunun C umhurbaşkanı İsmet İnonu tarafından
koşkte kabul olunduk
Butun bu çalışmalann parasal kaynağı nasıl
sağlanıyordu bılmıyorum Kandilli Kız Lısesı bır
ozel okul değıldı Pek çoğumuz orta sınıf aılele-
nn çocuklan olduğumuzdan velılenn yardımı da
duşunulmezdı Belkı de boyle bır olay ıçın Mıllı
Eğıtım Bakanlığı'ndan yardım sağlanıyordu
Kandilli Kız Lısesı nın altın çağından soz eder-
ken yalnız muzık yaşamımızı duşunmuyorum
kuşkusuz Edebıyat fen yabancı dıl alanlannda
da çok değerlı oğretmenlenmız çok parlak oğren-
cılenmız vardı Şımdı okulun onunden geçerken
gorduğum başlannı bır garıp baglamış ıkı uç oğ-
rencı ıçımı sızlatıyor doğrusu Bızlenn ablalan.
onlann nınelen olacak yaştakı mezunlanmız, oğ-
rencılık y ıllannda hemen o sahıldekı denız hama-
mından nasıl denıze gırdıklennı okulun bahçesın-
dekı kortta nasıl tenıs oy nadıklannı hâlâ anlatıyor-
lar Sayılan çok az da olsa, başlannı bır ganp
bağlayan bu genç fidanlann kımbılır hangı ruz-
gâra kapılarak eğılmelenne dayanamıyorum
Ruhsal bozukluklannı muzıkle tedavı etmek on-
lan çok gençken eğıtmek neden mumkun olma-
sın dıyorum Ama bılmıyorum, Kandilli Kız Lı-
sesı'nın bugunkü muzık oğretmenı, rüm şarkıla-
n yanlış söyleyen benım gıbı yeteneksız bır oğ-
rencıve "Solfcj vapamıvorsun ama, bir plak çal-
dıgımda Bach mu Beethoven mı bilıyorsun. Bu ne-
denlelOveriyoruınsana''dıyen, yeteneksızlığıne
ûzulduğunu sezınleyıp, müzık sevgısını yıtırme-
mesı tçın onu koroya alan sevgılı Cemıl Turkar-
man kadar öğrencılennı sevıyor mu'
PENCERE
Ağaç ve Balta
Ağaç baltaya
- Ah, demış, hıçbırşeyeyanmıyorum da şu sap/n £>en-
den olmasaydı
Koyluyu askere alırsın, sıfır numara tıraş edersın, ha-
mama sokarsın, jandarma unıforması gıydırırsın, sağa
don, sola don, sılah omuza, hazır ol
Sonra sen seyreyle o koylunun halını1
.
"Jandarma dayağı" soylencesı boşuna mı''
Koylunun koyluye uzun yıllar "Allah yarattı" demeden
sopa atması, Anadolu'da yaşamın bır boyutudur
insanın ınsana acımasızlığı hıç kuşkusuz yalnız Ana-
dolu'ya ozgu değıl' Uygar dedığımız Batı'nın sıcılınde
"gerı kalmış ulkeler"e rahmet okutacak bır vahşetın oy-
kusu yazılı1
Bugun dunyaya egemen G-7'nın kurmak ıs-
tedığı "Yenı Dunya Duzenı", yoksullannalınterınısomur-
mek, kanını ıçmek uzerınedır Dunya egemenlerının acı-
masızlığı yumuşamıyor, hele petrol bolgelerınde, Batı'nın
tutumu, elınde kırbaç, başında kolonyal şapkasıyla or-
talıkta dolaşan bır ruhun tum mırasını ıçerıyor Ortado-
ğu'nun talıhsızlığı, toprağının altındakı gomutten kaynak-
lanıyor
•
Çekıç Guç, Anadoiu'nun Guneydoğusu'na yerleşmış,
Irak'ın kuzeyını gozetlıyor Irak'ın kuzeyınde yaşayan
Kurtlerın bır devlet çekırdegı oluşturmaları, Çekıç Guç'un
denetımı artında gerçekleşıyor
Emperyalızm, hıçbır zaman tek seçeneklı bır sıyasete
razı olmaz, elınde oyuncular bulunmalı, sırasında bu
oyuncuları bırbırıne karşı oynayabılmelıdır Ortadoğu'da-
kı korduğumleşmış çıkarlar yumağında ıplerı elınde tu-
tan Amenka'nın Kuzey Irak'ta bır Kurt devletıne yonelı-
şı, Saddam'ın defterını durmek ıçındı
Pekı, bu durumda Irak parçalanırsa, ulkenın guneyın-
dekı Şııler de tran'a bağımlı bır guce donuşurse, Israıl'ın
ışıne gelecek bır harıta mı oluşur? Turkıye bu oluşuma
neder? Kaşyaparkengozmuçıkarılır'' Oyleyse ışı dal-
galanmaya bırakmalı' En lyısı bolgede çeşttlı guçlenn
herbırını kontrol ederek sırasında aba altından sopa gos-
termek1
Kuzey Irak'ta bır Kurt devletı kurulmasına res-
men karşı çıkmak, el altından desteklemek
1
Surıye'ye
Israıl barışı ıçın yaklaşmak, Şam ın Apo'yu Turkıye'ye
karşı kullanmasına goz yummak
1
Saddam'ı yıkmaya
çalışmak, ama, seçeneğını yaratıncaya kadar ışı ırgala-
mak' Petrol fıyatlannı denetlemek, ama bır duzeyde
dalgalandırmak
1
Kuveyt'ı kurtarmak, ama elının altında
tutmak' Turkıye'ye dost gorunmek, ama Yunanıstan'a
odun vermesı, Ermenıstan'a yardım etmesı ıçın zorla-
mak'
Eh, butun bunlar 'Yenı Dunya Duzenı"n\n başındakı
egemenler ıçın doğal sayılabılır
Doğal olmayan ne?
•
Kuzey Irak'ta Barzanı ıle Tatabani yandaşları bırbırle-
rıne gırdıler, feodal toplum yapısının "Aydınlanma Dev-
nmı"nden uzaktakı katmanlarında kan akıyor, insanın ın-
sana acımasızlığı yaşanıyor
Yoksulluk dız boyu ıken, sozde yenı bır devlet oluşur-
ken, ılkellığın canavarlığı egemenleşıyor emperyalızmın
oyuncağınadonuşen koyluler, ufuksuzluğun yumağında
korduğum oimuşlar, duşmaniıkların korgudusunde bır-
bırlerını boğazlıyorlar
Daha dun bır bugun ıkı
Eğerbırgun "Mıllı Mısak' sınırlan ıçmde yukselen "TC"
parçalanırsa, Anadolu'yu da ıçıne katan bır cehennemın
Ortadoğu'da yaşayan ınsanlan nasıl yıyıp yutacağını gor-
memek ıçın kor olmalı
1
Emperyalızme karşı savaşarak
kurulan TC'nın emperyalızme karşı guncel savaşımı; te-
rorle değıl, barış ıçmde demokrasıyle yurutulebılır
•
Ağaç baltaya
- Ah, demış, hıçbırşeyeyanmıyorum da şu sapın ben-
den olmasaydı
Bu baltaya sap olmayın kardeşler
1
.
BAYRAMDA 0A ÇAĞIRIRSANIZ GELECEK, YERİNDE ÇÖZECEK.
T u r k ı y e ' n ı n h e r y e r ı n d e 3 6 5 g u n , 2 4 s a a t h ı z m e t v e r e n R e n a u l t Y a r d ı m
b a y r a m g u n l e r ı b o y u n c a d a g e c e , g u n d u z h e r a n y a r d ı m a h a z ı r .
B a y r a m ı n ı z ı k u t l a r , m u t l u , s a ğ l ı k l ı v e s o r u n s u z b i r b a y r a m d i l e r i z .
08002114100!
3 6 5 G U N , 2 » S A A T
TURKIYE NİH HER YERlNDEf
BAYRAMDA
R E N A U L T
GÜVENCESİNİ
YANINIZA ALIN.
MAİS
RENAULT
YAŞANACAK
OTOMOBİUB?
ÜSKÜDAR KADASTRO
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1993 285
Davacı Malıye Hazınesı vekılı Av Ferıhan Ibrışım
tarafındandavalı EnserZorguleraleyhınemahkememıze
açılmış olan tespıte ıtıraz davasının vapılan açık
yargılamasında
Mahkememızce \enlen ara kararı gereğınce tum
aramalararağmendavalı EnserZorguler edavadılekçesı
ve duruşma gunu adresınde bulunamadığından
(bılınemedıgınden) kendisine teblıgat vapılamamıştır
\dı geçen davalıva ılanen dava dılekçesının teblığıne
karar verılmış olmakla duruşma gunu olan 25 4 1995
gunu saat 9 30 da davalı Enser Zorguler ın
mahkememızde hazır bulunması \eva kendını bır vekıl
ıle temsıl ettırmeM aksı takdırde davanın gıyabında
yürutulerek hukum kılınacagından bahısle teblıgat yenne
kaım olmak uzere dava dılekçesı \e duru^ma gunu ılanen
teblığolunur V 2 199S Basın 8795
USKUD\R
KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo 1993 349
Davacı Malıve Hazınesi \ekılı Av Zevnep Temelatma
tarafından davalı Selım Çarpar aleyhıne mahkememıze
açılan tesbıte ıtıraz davasının vapılan açık vargılaması
sırasında venlen ara kararı gereğınce
Davalı Selım Çarpar ın vapılan tum ara^tırmalara
ragmen adresı bulunamamı^ ve kendisine dava dılekçesı
ıle duruşma gunu teblığ edılememış olduğundan ılanen
teblığıne karar \erılmış olmakla adı geçen davalı Selım
Çarpar ın duruşma gunu olan
7
3 1995 tanhınde saat
9 30'da mahkememızde hazır bulunması v eya kendını bır
\ekıl ıle temsıl ettırmesı aksı takdırde davanın gıyabında
yürutulerek hukum kılınacagı ı^bu duruşma gunu ve dava
dılekçesı teblıgat verıne kaım olmak uzere ılanen teblığ
edılmış sav ılacaktır tlanolunur 17 2 1995 Basın 8796
ÜSKÜDAR KADASTRO
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1993 259
Davacı Malıye Hazınesı vekılı Av Fenhan lbnşım
tarafından davalılar Selahattın Günduz ve Emıne Gundûz
aleyhıne mahkememıze açılan tespıte ıtıraz davasının
yapılan açık yargılaması sırasında
Davalılar Selahattın Gunduz ve Emıne Gunduz'un
adreslerı uzun zamandan berı tum aramalara ragmen
bulunamadığından dava dılekçesı ve duruşma gunu
kendılenne teblığ edılememış olup, ılanen teblığıne karar
venlmiştır
Duruşma gunu olan 25 4 1995 tanhınde saat 9 30'da
davalılann mahkememızde hazır bulunmaları veya
kendılennı bır vekılle temsıl ettırmelen gerekır aksı
takdırde davanın gıyaplannda yürutulerek hukum
kılınacagı hususu teblıgat yenne kaım olmak üzere ılanen
teblığolunur 17 2 199S Basın 8794